Etiket: istanbul

  • SÜLEYMAN SOYLU: EKREM İMAMOĞLU’NUN KENDİSİ PROVOKATÖRDÜR

    SÜLEYMAN SOYLU: EKREM İMAMOĞLU’NUN KENDİSİ PROVOKATÖRDÜR

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından; “Erzurum halkına provokatör diyen Ekrem İmamoğlu’nun kendisi provokatördür” mesajı paylaştı.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Erzurum Mitinginde taşlı saldırıya uğradı. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Erzurum’da yaşanan saldırı için Twitter hesabından, “Erzurum halkına provokatör diyen Ekrem İmamoğlu’nun kendisi provokatördür Bu provokasyonu adım adım nasıl hazırladığını biraz sonra katılacağım Ülke TV canlı yayınında tek tek açıklayacağım” mesajını paylaştı.

     

  • İMAMOĞLU’NA YÖNELİK TAŞLI SALDIRININ YENİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI: TOMA SALDIRI BAŞLADIKTAN 6 DAKİKA SONRA SU SIKTI

    İMAMOĞLU’NA YÖNELİK TAŞLI SALDIRININ YENİ GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI: TOMA SALDIRI BAŞLADIKTAN 6 DAKİKA SONRA SU SIKTI

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum’da yaşadığı taşlı saldırı anının dron görüntüleri ortaya çıktı. İmamoğlu’nun otobüsün üzerinde konuşma yapmaya başladığı anda şiddetlenen taşlı saldırı sırasında otobüsün yanına yanaşan polisin TOMA aracının 6 dakika boyunca su sıkmadan beklemesi ve bu sırada saldırıyı düzenleyen insanların giderek sayısının artması dikkat çekti.

    Erzurum Havuzbaşı Kent Meydanı’nda saat 18.00’de düzenlenecek miting için otobüsle alana gelen Ekrem İmamoğlu konuşmasına başladığı sırada yaşanan taşlı saldırı ve o sırada polisler ile toplumsal olaylara müdahale araçlarının (TOMA) yaptığı manevralar dron kamerası ile an be an görüntülendi. İmamoğlu, “Polis sizi uyarıyorum: Müdahale etmezseniz buradaki yetkili amirleriniz hakkında suç duyurusunda bulunacağım. Emniyet Müdürü başta olmak üzere Valisine varıncaya kadar bugün yaptığı kışkırtıcı propagandadan dolayı da belediye başkanını da o silsileye katıyorum” sözleriyle özetlediği durum dron kamerası görüntülerine de yansıdı.

    OTOBÜSÜN YANINA YANAŞAN TOMA SADECE BEKLEDİ

    Görüntülere göre İmamoğlu ve mitinge gelenlere taş atılmaya başlandıktan sonra, taş atanlar ile İmamoğlu’nun otobüsünün arasına giren bir TOMA 2,5 dakika boyunca bekledi. İmamoğlu’nun dikkatli olmaları için mitinge gelen vatandaşları uyarıp içeri girmesinin ardından geçen süre içerisinde otobüs 10 metre kadar ilerledi. Atılan taşların ve toplanan saldırgan kalabalığın giderek arttığı bu ortamda, TOMA da ilerleyerek yine otobüsün sol tarafına geçti ama hiçbir müdahalede bulunmayarak 40 saniye kadar yine bekledi. Bu TOMA ileriye doğru giderken İmamoğlu’nun içinde olduğu otobüsün sol tarafı 40 saniye kadar açıkta kaldı ve daha sonra ikinci TOMA yine otobüsün sol tarafına yanaştı.

    İkinci TOMA ile birlikte otobüs de hareket ederek ilerledi ancak yolun önüne biriken ve saldırmak için koşarak gelen insanların sayısının artması üzerine, ilk taşın atılmasından 6 dakika sonra iki TOMA aracı da düşük tazyikle su sıkarak güzergahı açtı. Bu sırada hızlanan otobüsün ardından halen koşup taş atanların olması dikkat çekti.

     

  • DEMİRTAŞ: “ERDOĞAN VE BAHÇELİ; KİN, NEFRET, YALAN, HAKARET VE KIŞKIRTMAYLA ÜLKEYİ BARUT FIÇISINA ÇEVİRDİ. SİZ LÜTFEN SAKİN OLUN, ÖFKENİZİ SANDIĞA SAKLAYIN”

    DEMİRTAŞ: “ERDOĞAN VE BAHÇELİ; KİN, NEFRET, YALAN, HAKARET VE KIŞKIRTMAYLA ÜLKEYİ BARUT FIÇISINA ÇEVİRDİ. SİZ LÜTFEN SAKİN OLUN, ÖFKENİZİ SANDIĞA SAKLAYIN”

    Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik taşlı saldırıla tepki göstererek, “Erdoğan ve Bahçeli; kin, nefret, yalan, hakaret ve kışkırtmayla ülkeyi barut fıçısına çevirdi. Siz lütfen sakin olun, öfkenizi sandığa saklayın. Oyunuzu değişim için kullanın ve ilk turda bitirin bu işi” dedi.

    Edirne F Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Selahattin Demirtaş, bugün Erzurum mitingi sırasında Ekrem İmamoğlu’na yönelik taşlı saldırıya, avukatları aracılığıyla kullandığı Twitter hesabında yaptığı paylamışla tepki gösterdi. Demirtaş, paylaşımında şunları kaydetti:

    “Erdoğan ve Bahçeli; kin, nefret, yalan, hakaret ve kışkırtmayla ülkeyi barut fıçısına çevirdi. Siz lütfen sakin olun, öfkenizi sandığa saklayın. Oyunuzu değişim için kullanın ve ilk turda bitirin bu işi.”

  • SİNAN OĞAN: “SEÇİMLERİN BİTMESİNE SAYILI GÜNLER KALA MİTİNGLERİ PROVOKE EDEN HER KİM OLURSA OLSUN KARŞISINDAYIZ”

    SİNAN OĞAN: “SEÇİMLERİN BİTMESİNE SAYILI GÜNLER KALA MİTİNGLERİ PROVOKE EDEN HER KİM OLURSA OLSUN KARŞISINDAYIZ”

    Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan, “Seçimlerin bitmesine sayılı günler kala mitingleri provoke eden her kim olursa olsun karşısındayız. Birlik ve beraberliğe, huzurlu bir Türkiye’ye en çok ihtiyacımız olan bugünlerde milletimizi sağduyuya davet ediyor, Ekrem İmamoğlu’na ve yaralanan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum” dedi.

    Sinan Oğan, bugün Erzurum mitingi sırasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na yönelik taşlı saldırıya Twitter hesabında yaptığı paylaşımla tepki gösterdi. Oğan’ın paylaşımı şöyle:

    “Seçimlerin bitmesine sayılı günler kala mitingleri provoke eden her kim olursa olsun karşısındayız. Birlik ve beraberliğe, huzurlu bir Türkiye’ye en çok ihtiyacımız olan bugünlerde milletimizi sağduyuya davet ediyor Ekrem İmamoğlu’na ve yaralanan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.”

  • İMAMOĞLU: “14 MAYIS’I İNŞALLAH BİR DEMOKRASİ VE ADALET BAYRAMI OLARAK HEP BİRLİKTE YAŞAYALIM”

    İMAMOĞLU: “14 MAYIS’I İNŞALLAH BİR DEMOKRASİ VE ADALET BAYRAMI OLARAK HEP BİRLİKTE YAŞAYALIM”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Yenikapı’daki Hıdırellez Şenliği’nde; “Bayramların coşkusu, bayramların umuduyla birlikteyiz ama bir yandan da çok önemli bir seçime gidiyoruz. 14 Mayıs’ı da inşallah bir demokrasi ve adalet bayramı olarak hep birlikte yaşayalım” dedi.

    İBB, bugün Yenikapı etkinlik alanında Hıdırellez Şenliği düzenledi. Şenliğe katılan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu; Hıdırellez’in, kardeşliğin ve bereketin bayramı olduğunu söyledi. İmamoğlu, şöyle konuştu:

    “Baharın ve umudun bayramıdır. Hıdırellez coşkunuz daim olsun. Bayramların coşkusu, bayramların umuduyla birlikteyiz ama bir yandan da çok önemli bir seçime gidiyoruz. 14 Mayıs’ı da inşallah bir demokrasi ve adalet bayramı olarak hep birlikte yaşayalım. Her şey çok güzel olacak. Çünkü 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve bizler, size verdiğimiz 3 sözü yerine getireceğiz. Bu 3 sözü iyi belleyin. Çünkü bu 3 sözü veremeyen, verip de tutamayan yöneticiden kimseye hayır gelmez. Özellikle bizler sürece şöyle bakıyoruz. Bu 3 söz bizim için bu millete namus sözüdür. Söz veriyoruz, kendimizi nasıl görüyorsak herkesi öyle göreceğiz. Milletimizin tamamını öyle göreceğiz. Söz veriyoruz, kendimiz için ne istiyorsak herkes için aynısını isteyeceğiz. Kendimize yapılmasını istemediğimiz ne varsa başkasına da yapılmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu ülkede ‘ben’ devri bitecek, ‘biz’ dönemi başlayacak. Bu gök kubbe altında bu memleket sınırları içerisinde yaşayan herkes, hepimiz 15 Mayıs sabahı bambaşka bir güneş doğacak. Hıdırellez Bayramı’nız kutlu olsun. Her şey çok güzel olacak. Bayram coşkusuyla sarılın birbirinize, kucaklaşın.”

    SUZAN KARDEŞ İLE İZMİR MARŞI’NI SÖYLEDİ

    İmamoğlu, konuşmasının ardından sanatçı Suzan Kardeş ile İzmir Marşı’nı söyledi.

  • İlklerin gecesi büyük bir coşkuyla yapıldı

    İlklerin gecesi büyük bir coşkuyla yapıldı

    Türkiye’de ilk kez “engelli sporculara” yönelik düzenlenen ödül gecesinde 10 kategoride ödüller sahiplerini buldu. Geceye spor camiası ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

    Saran Group Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin SARAN’ın desteği ile S Sport’tan canlı yayınlanan törenin açılış konuşmasını yapan TSYD Genel Başkanı Oğuz Tongsir, organizasyonun önemine dikkat çekti.

    TSYD Ailesi olarak böyle bir geceye ev sahipliği yapmanın gururunu yaşadıklarını dile getiren Tongsir, şunları söyledi.

    “Türkiye’de ilk kez düzenlenen böylesine özel bir geceye ev sahipliği yapmanın gururunu yaşıyoruz. Yola çıkarken kendimize ‘Spordan da Öte’ sloganını seçtik. Bu sadece spor değil, bir azim, bir inanç, bir sabır… TSYD olarak mücadele eden, ter döken, ülkesine madalya getirmek için canını dişine takan insanların engelli olduğuna inanmıyoruz. Bugün düğmeye bastık. Bu ilkti, bundan sonra geleneksel olarak her yıl düzenleyeceğiz. Bu ödül töreni her yıl yapılacak. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ile başta Petrol Ofisi ve Saran Grubu’na ve tüm sponsorlarımıza katkılarından dolayı teşekkür ediyorum.”

    Törenin ana sponsoru Petrol Ofisi Grubu CEO’su Mehmet ABBASOĞLU ile CMO’su Sinan Seha TÜRKSEVEN, Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla BENLİ, Hummel Türkiye ve Güney Bölgesi CFO’su Kerim Kıvanç AKSOY, Dalkılıç Spor Genel Direktörü Cihan AÇIKGÖZ, AVEC Genel Müdürü Çağrı ÖZTAŞ, Radisson Otel Grup Türkiye Oteller Pazarlama Direktörü Yeşim DOĞUKAN ve Aslı BORAKAN, FONEX Kurumsal İletişim Başkanı Kadir BIYIKLI, Fırat Life Style (Nature Vadi) Yönetim Kurulu Üyesi Bekir FIRAT, VESTEL Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Duygu BADEM, Medicana İcra Kurulu Üyesi Oğuzhan CÜCÜ ve Türkiye Milli Paralimpik Komitesi Başkanı Dr. Av. Murat AKSU, törende konuşma yaparak ödülleri takdim ettiler.

    Törene ayrıca TFF Onursal Başkanı Şenez ERZİK, İstanbul Gençlik ve Spor İl Müdürü Prof. Dr. Burhanettin HACICAFEROĞLU, Galatasaray Kulübü 2. Başkanı Metin ÖZTÜRK, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Mehmet Akif ÜSTÜNDAĞ, Türkiye Özel Sporcular Federasyonu Başkanı Birol AYDIN, Türkiye İşitme Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Kerim VURAL ve Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Alpaslan ERKOÇ da katıldı.

    ÖDÜLLER

    TSYD-Petrol Ofisi Engelsiz Ödül Töreni’nde 10 kategoride ödüller sahiplerini buldu.

    1. YILIN MİLLİ TAKIMI : Golbol Kadın Milli Takımı

    2.YILIN KADIN SPORCUSU ÖDÜLÜ : Sevda ALTUNOLUK (Golbol Kadın Milli Takımı Kaptanı)

    3.YILIN ERKEK SPORCUSU ÖDÜLÜ: Abdullah ÖZTÜRK: (Milli Para Masa Tenisi Sporcusu)

    4.YILIN ANTRENÖRÜ ÖDÜLÜ : Osman ÇARKÇI (İşitme Engelliler Erkek Voleybol Milli Takımı Başantrenörü)

    5.AZİM ÖDÜLLERİ : Sevilay ÖZTÜRK – Sümeyya BOYACI (Paralimpik Yüzme Milli Takım Sporcuları)

    6.YILIN ÇIKIŞ YAPAN SPORCUSU ÖDÜLÜ: Fatma Damla ALTIN (Özel Sporcular Atletizm Milli Takımı Sporcusu – Uzun Atlama) ve AYŞEGÜL PEHLİVANLAR (Paralimpik Atıcılık Milli Takım Sporcusu)

    7. VEFA ÖDÜLÜ : Dilara ÇEVİK: (Özel Sporcular Atletizm Milli Takımı Sporcusu – Yürüyüş) , Emirhan AKÇAKOCA (Özel Sporcular Atletizm Milli Takımı Sporcusu), Özel Sporcular Masa Tenisi Milli Takım Sporcuları Benay BALCI ve Merve PEKER)

    8.FARKINDALIK ÖDÜLÜ : AMPUTE FUTBOL MİLLİ TAKIMI

    9.YAVUZ KOCAÖMER ÖZEL ÖDÜLÜ : Korhan YAMAÇ (Paralimpik Atıcılık Milli Takım Sporcusu)

    10.SAĞLIK KAHRAMANI ÖDÜLÜ: PROF. DR. Nevin ERGUN

  • İyi Partili Alagöz’den depremzedelerin oyunu isteyen AKP’lilere tepki

    İyi Partili Alagöz’den depremzedelerin oyunu isteyen AKP’lilere tepki

    Türkiye’nin 11 ilini etkileyen depremlerin ardından iktidar seçim yıkılan binaların yeniden inşasına başladı. Uzmanlar, deprem bölgesinde kısa sürede yapı dikmenin tehlikeleri hakkında uyarıda bulunsa da çalışmalar devam ediyor.

    İyi Parti Genel Başkanı Başdanışmanı ve Bursa Milletvekili adayı İbrahim Alagöz, felakette yakınını kaybeden depremzedelerden oy isteyen AKP’lilere tepki gösterdi.

    “Bursa’da da vaziyet hiç iyi olmayacak”

    Uzmanların her an olabileceğini belirttiği büyük Marmara depremine de dikkat çeken Alagöz, Bursa’nın da depreme hazırlıklı olmadığına dikkat çekti. Alagöz, “Herkes İstanbul’u konuşuyor ama Bursa’da deprem olması beklenen Kuzey Anadolu Fay Hattının üzerinde kalıyor. Allah muhafaza bu depremi yaşadığımızda, Bursa’da da vaziyet hiç iyi olmayacak.” İfadelerini kullandı.

    Alagöz’ün paylaşımı şöyle:

    “Oy için apar topar özensizce attığınız bina temelleriyle mi kazanacaksınız?”

    “Jeoloji mühendisleri deprem bölgesinde kısa sürede yapı dikmenin tehlikeleri hakkında uyarıyor, AKP deprem bölgelerinde, seçime yetiştirilmek için alelacele atılmış temellerle utanmadan bir de depremzedelerden oy istiyor! Ailelerini, sevdiklerini çürük binaların altında bırakmış insanların oylarını, oy için apar topar özensizce attığınız bina temelleriyle mi kazanacaksınız?

    “3 milyondan fazla insanın can güvenliğinin hesabını kim verecek?”

    Depremin yaralarını sarmaya çalışırken, bir yandan da Büyük İstanbul Depremi’nin korkusunu yaşıyoruz. Aslında beklenen deprem Büyük Marmara Depremi… Herkes İstanbul’u konuşuyor ama Bursa’da deprem olması beklenen Kuzey Anadolu Fay Hattının üzerinde kalıyor. Allah muhafaza bu depremi yaşadığımızda, Bursa’da da vaziyet hiç iyi olmayacak. Peki İstanbul’da yaşayan 16 milyon, Bursa’da yaşayan 3 milyondan fazla insanın can güvenliğinin hesabını kim verecek?

    “Dezavantajlı ve engelli vatandaşlarımızı önceleyen bir anlayışla yürüteceğiz!”

    Milletin iktidarında, depremden etkilenme riski bulunan bütün illerimizde kentsel dönüşüm çalışmalarını ‘’Rant değil çevre ve insan odaklı, afet risklerine karşı dayanıklılığı artıran, kent kimliğini yok etmeyen, doğaya ve tarihe karşı saygılı, dezavantajlı ve engelli vatandaşlarımızı önceleyen bir anlayışla yürüteceğiz!’’ Unutmayın ki; #14Mayıs ‘ta #TürkiyeTarihYazacak #DepremiUnutmaUnutturma”

  • İMAMOĞLU, ÇORLU’DA: “ÜLKE OLARAK BİR GÜN BİLE TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI. ÜLKENİN DENGESİNİ BOZANLARI 14 MAYIS’TA EVLERİNE YOLLAYACAĞIZ”

    İMAMOĞLU, ÇORLU’DA: “ÜLKE OLARAK BİR GÜN BİLE TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI. ÜLKENİN DENGESİNİ BOZANLARI 14 MAYIS’TA EVLERİNE YOLLAYACAĞIZ”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Çorlu mitinginde; “Türkiye’nin dengesi ne yazık ki tehlikeli bir şekilde bozuldu. Ne yazık ki bunlara bıraksak bu memleketi, yere çakılmak üzere bir sürece doğru ilerliyorlar. Ülke olarak bir gün bile tahammülümüz kalmadı. Daha fazla bekleyemeyiz. Ülkenin dengesini bozanları 14 Mayıs’ta evlerine yollayacağız” dedi.

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde miting düzenledi. Burada konuşan İmamoğlu, yurttaşların taşıdıkları dövizleri okudu. “Bu ülkenin vatanseverleri olarak bu seçimde Türkiye’nin dengesini yeniden sağlamak zorundayız, hep beraber” diyerek sözlerine başlayan İmamoğlu, şunları söyledi:

    “ADALET TERAZİSİNİN DENGESİNİ YERLE BİR ETTİLER: Türkiye’nin dengesi ne yazık ki tehlikeli bir şekilde bozuldu. Ne yazık ki bunlara bıraksak bu memleketi, yere çakılmak üzere bir sürece doğru ilerliyorlar. Ülke olarak bir gün bile tahammülümüz kalmadı. Daha fazla bekleyemeyiz. Ülkenin dengesini bozanları 14 Mayıs’ta evlerine yollayacağız. 22 yıldır ülkemizin ekonomik dengesini kökünden bozanlar ne yazık ki çok kazananlara daha çok kazandırırken az kazananın elindeki bile gitti. Zengin daha çok zengin oldu, fakir daha çok fakir oldu. Gençlerimiz hak ettikleri hâlde kamuda iş bulamıyorlar. Hak etmeyenler mülakat marifetiyle işe yerleştiriliyorlar. Biz mülakatı buruşturup çöpe atacağız. Haksız kazanç elde edenlere, devletin kapıları sonuna kadar açıldı. Adalet terazisinin dengesini yerle bir ettiler. O terazi ne yazık ki artık halktan yana değil. Güçlüden yana tartmaya başladı.

    BİRLİĞİMİZİ, KARDEŞLİĞİMİZİ SAĞLAYAN HER ŞEYİ BERTARAF ETTİLER: Adamına göre hukuk, adamına göre adalet dönemi başladı. Eğitimde ve sağlıkta ne yazık ki denge bozuldu. İyi okullara ve kaliteli sağlık hizmetine parası olan bile ulaşamıyor artık. Birliğimizi, kardeşliğimizi sağlayan her şeyi bertaraf ettiler. Sosyal dengeyi bozdular. Bir ülkede dengeyi devlet sağlar. Eğer bir ülkede denge bozulmuşsa onun ayarını dengeleyen kurum devlettir ama bunlar ne yaptı? ‘Atı alan Üsküdar’ı geçti’ diyerek getirdikleri bu sistem ne yazık ki devletimizi bozdu, devletimizi derinden sarstı. Devleti, milleti değil, bir avuç insana hizmet eder bir ortam yarattılar. Devleti, milletin iradesine değil, tek bir kişinin iradesine tabi hâle getirdiler. Biz tekrar kurumları, kuralları, devleti tekrar sahibine, millete vermeye geliyoruz.

    MİLLET, DÖVER, GİBİ SÖVER GİBİ KONUŞANI İSTEMİYOR: Size söz, 15 Mayıs’ta bu ülkeye bahar gelecek. Devlet de yüzünü size, millete dönecek. Devlet, milletine hizmet edecek. Devlet, gücünü milletten alacak ama bu gücü millete hizmet etmek için şefkatini, vicdanını göstermek için kullanacak o gücünü. Artık millet yüzü açık yönetici istemiyor. Millet, döver, gibi söver gibi konuşanı istemiyor. Devlet, milleti için var, herkesin işi gücü olsun, sağlığı yerinde olsun, kazancı yerinde olsun diye var. Devlet, çocuklar mutlu olsun, gençler mutlu olsun diye var. Devlet, kimse soğan ve patatesin fiyatını dert etmesin diye var. Devlet, bu ülkede tren kazalarıyla acılar yaşanmasın diye var. Devlet, adalet yerini bulsun diye var. Millet İttifakı, Türkiye’ye basit bir hükümet değişimi vaat etmiyor. Millet İttifakı, Ahmet kalksın, Mehmet otursun diye gelmiyor. Millet İttifakı, bu bozuk düzeni değiştirmeye geliyor.

    ‘MİLLETİ BÖLENE OY VERMEYİN’ AFİŞLERİ AÇMIŞ BUGÜNÜN HÜKÜMETİ. HADİ ORADAN: Devletimizin temellerini adalet üzerine sağlam bir biçimde oturtmaya geliyoruz. Devletin temelinde adalet olursa bu topraklar üzerindeki her şey sağlam olur. Devletin temelinde adalet olursa kardeşliğimiz, birliğimiz sağlam olur. İnanın, bu milleti en fazla da o birliğimiz ve beraberliğimiz üzerinden bozmaya çalışanlar var. Bugün Denizli’deydim. Çok coşkulu bir kalabalıkla oradaydık. Bütün Denizlili hemşerilerime teşekkür ediyorum. Denizli’ye girerken binanın cephelerinde ne gördüm biliyor musunuz? Efendim neymiş, ‘Milleti bölene oy vermeyin’ afişleri açmış bugünün hükümeti. Bu akıl ne, biliyor musunuz? Bu akıl şu, ‘Bana oy verenler milli ve yerli, bana oy vermeyenler vatan haini’. Hadi oradan.

    VATANDAŞININ SESİNİ DUYMAYAN YÖNETİCİ BU MİLLETİ YÖNETEMEZ: Herkes, namusu için yaşar, Vatan, bayrak namustur. Milletin onuru, namustur. Bizim dirliğimiz, birliğimiz namustur. Bu vatandaşları, 86 milyon insanı birbirinden ayıran göz, bu millete hamilik yapamaz. Bu millete liderlik yapamaz. Bu söylediklerimi sanki siz söylüyormuşsunuz gibi düşünün. Ben size bunu söylemiyorum. Siz kendi içinizden geçeni ben söylüyormuşum gibi düşünün. Çocuğunun, vatandaşının sesini duymayan yönetici bu milleti yönetemez. Ben diyorum ki benim milli duygularımı, vatanıma, milletime, bayrağıma olan tutkumu tartışacak kişi, anasından doğmadı daha. Bu söz, herkesin sözü. 86 milyon insanın sözü. Bunların elinde bir cihaz var, sana tutuyor, ‘inançlı mı, inançsız mı?’ Utanmasalar haşa ‘Cennete mi gideceksin, cehenneme mi gideceksin’ bugünden söyleyecekler. Haşa. Utanmasalar bunu da yapacaklar. Ne benim inancımı siyasete alet edenle işim olur ne de siyasete alet edip oy pazarlığı yapanla işim olur. Hadi, güle güle.

    ADALET GETİRMEK İÇİN BİR ARADAYIZ: Biz, yeni bir dönem başlatıyoruz. Bundan sonra iş başka bir yere gidecek. Biz buradayız, çünkü herkes için adalet istiyoruz. Bu ülkede adalet getirmek için bir aradayız. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Mutlaka başaracağız. Ömrünü hak, hukuk, adalet mücadelesine adamış 13. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile Millet İttifakı’yla beraber bu işi başaracağız. Size söz. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin birleştirici gücü ve bu sürecin teminatıdır. Birbirinden bu kadar farklı partiler, bu kadar farklı kesimler Sayın Kılıçdaroğlu’nun etrafında toplandık. Çünkü biz onun vicdanına, adalet duygusuna, devlet tecrübesine güveniyoruz. 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kılıçdaroğlu, devletin aklını ve milletin vicdanını temsil ediyor. Göreceksiniz, onun liderliğinde hep birlikte ülkenin dengesini bozan bu düzeni hep birlikte değiştireceğiz. Bir kişinin, bir partinin, bir inanç ya da ideolojinin iktidarı değil bu iktidar. Ortak değerlerimizin, hayallerimizin, hedeflerimizin iktidarını kuruyoruz.

    BU SEÇİM MİLAT OLACAK: Bu seçim gençler, sizin seçiminiz. Bu seçim son olacak. Bu seçim milat olacak. Artık hiç kimse milleti ayrıştırarak siyaset yapmaya cesaret edemeyecek. Onun için milleti ayrıştırıp siyaset yapanları bu seçimde acilen emekli etmeliyiz. Onları tıpış tıpış evlerine yollayacağız. Bunların aklı, geldikleri her makam kendi tapulu malları gibi davrandılar. 15 Mayıs sabahı devletin yönetim aklı, şeması yeniden çizilecek. En tepeye, bu ülkenin sahipleri yazılacak. Kim, biliyor musunuz? Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları. Burada bulunan herkes bu ülkenin eşit hissedarlarıdır. Bu ülkenin tapusunda hep birlikte aynı haklara sahibiz. (Dövizler) ‘Bizim sizinle sırt sırta verip de kazanamayacağımız seçim yok’, ‘Edirne’den Kars’a, Karadeniz uşağı yollarda, rahat uyku yok iktidara. Elbet çıkar karanlıklar aydınlığa, Marmara Ereğli burada’.

    YÜZÜMÜZÜ MİLLETE DÖNECEĞİZ: Bu dönemin bakanları, yöneticileri ne olacak biliyor musunuz? Vatandaşlarının önünde hadlerini bilecekler. Yönetici, vatandaşların önünde haddini biliyorsa o yönetim şeklinin adı Cumhuriyet. Biz vatandaşa şöyle bakacağız: Bunun tersini yapan bizden değil. Biz yemin etmişiz. Vatandaşın gözünün içine bakarak konuşacağız. Onunla sohbet ederken onu dinleyeceğiz. Onun gözünün içine bakacağız. Benim gözlerim mavi değil ama Atatürk’ün gözleri gibi bakacağız. 15 Mayıs sabahından itibaren işe başlayacağız, çok çalışacağız. Yüzümüzü millete döneceğiz. Haddimizi bilerek çalışacağız. Ekonomiye hızla istikrar ve güven kazandıracağız. Herkes önünü görecek. Hesabını kitabını yapabilecek Türkiye, sağlıklı büyüme ve sosyal kalkınma yoluna gidecek. Tek tek şehirlerin özel sorunlarına eğileceğiz. Yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın büyük şehirlerinde bulunan bütün imkânları Türkiye’nin her yerine yayacağız.

    GELİR DAĞILIMINDA BÜTÜN ŞEHİRLERE ADALETİ YAŞATACAĞIZ: Burada da çalışacağız. Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanımızla, Kadir abiyle omuz omuza çalışıyoruz. Çorlu’nun da çalışkan bir belediye başkanı var. Tekirdağ’ın bütün belediye başkanlarını çok beğeniyorum. Modern şehircilik anlayışı içerisinde bütün şehirlerin gelişmesini sağlayacağız. Çocukların, gençlerin, kadınların, emeklilerin ve esnafın hayata kolaylaştırıp güzelleştireceğiz. Eğitimde, sağlıkta, gelir dağılımında bütün şehirlere adaleti yaşatacağız. Tekirdağ’da olduğu gibi Trakya’nın, Marmara’nın bütün şehirlerini özel bir stratejiyle yöneteceğiz. Bu bölgeye çok özel bir vizyon getireceğiz. Yani bu bölgenin büyük dertleri var. Türkiye’de 3 kişiden birisi Marmara Bölgesi’nde yaşıyor. Türkiye’nin gelişiminin en önemli sahası olan bu sahada, önümüzdeki 50 yılın planlamasını yapacağız. Bu anlamda Çorlu Havalimanı da bölgenin etkin bir havalimanı hâline gelecek. İstanbul için stratejik bir konumu olacak. Halkalı-Kapıkule Hızlı Tren Hattı Projesi’ni hızla bitireceğiz. Çorlu’ya da bir durağımız olsun. Çorlu ekonomisini güçlendireceğiz.

    21 YIL SONUNDA GENÇLERİN EN AZ YÜZDE 85’İNİN DESTEĞİNİ KAYBETTİN: Çorlu’da, Tekirdağ’da bütün Trakya’da bahsettiğim o güçlü stratejiyi yukarıya taşıyan vizyonel, Türkiye’nin ikinci yüzyılına yakışan bir model ile gelecek kaygısı yaşatmayacağız. Tarımla sanayinin dengesini kuracağız. Çiftçimizi de sanayicimizi de destekleyeceğiz. Emekçinin yanında olacağız. Emekçinin hakkını asla yedirmeyeceğiz. Çevreyi gözümüz gibi koruyacağız. Dengeli, adaletli, şeffaf politikalarla ilerleyeceğiz. Gelişmiş dünyanın uyguladığı metotları ülkemize hızla kazandıracağız. Bundan hiç kuşkunuz olmasın. Çevreye nasıl sahip çıkılıyorsa en doğru şekilde bu uygulamaları ülkemize taşıyacağız. Daha iyisini yapacağız. Gençlerin elinde ‘Gelecek kaygısı istemiyoruz’ afişleri var, canımı yakıyor. Aslında o gençlerin ellerinde ‘Şu laboratuvarı da istiyoruz, şu araştırma merkezini de istiyoruz, şu teknoloji merkezini de istiyoruz’ afişleri olmalıydı. 21 yıl sonunda sen bu ülkenin gençlerinin en az yüzde 85’inin desteğini kaybettin. 15 Mayıs’ta evine gitmek için bavulunu hazırla.

    ONLARIN YAPTIĞI AYRIMCILIĞI BİZ YAPMAYACAĞIZ: Memleketin her yanına önemli hizmetler sunacağız. Bundan kuşkunuz olmasın. Gençlere ucuz, kaliteli ortamları sunan kültür merkezleri, çalışma noktaları, bunlar hepsi gelecek. Depreme dayanıklı sosyal konutlar üreteceğiz. TOKİ’yi lüks konut üreten bir merkez değil, bu memleketin sosyal konut ihtiyaçlarını karşılayan bir kurum hâline getireceğiz. Konut meselesi önemli. Kiralar aldı başını gidiyor. İşte biz bu sorunu da çözeceğiz. Memleketin her sorununa hakimiz. İstanbul’da gece gündüz çalıştık. Onların yapamadıkları metroları yaptık. Onların bitiremedikleri işleri biz bitirdik. Durdurdular, iktidar onlarda, belediye onlarda. Onların yaptığı ayrımcılığı biz yapmayacağız. Herkesle aynı masada çalışacağız.

    MİLLET İTTİFAKI İKTİDARININ TEK DERDİ ÇOCUKLARIMIZ, GENÇLERİMİZ: Beylikdüzü’nün gençleri bir afiş asmışlar buraya. 2012’de, o zaman CHP Beylikdüzü ilçe başkanıyım. Orada tweetim var. 19 Mart 2012. Daha belediye başkanı değilim, iki sene öncesinde. Yazmışım, ‘Beylikdüzü’nde iktidar olmadan bize uyku yok. Bilin ki ardından İstanbul’da, Türkiye’de iktidarız’ demişim. Bu kalan 10 gün içerisinde çok çalışacağız. Eşimizle, dostumuzla, akrabamızla konuşacağız. Onlara diyeceğiz ki ‘Bu iktidarın tek derdi adalet. Bu yeni iktidarın, Millet İttifakı iktidarının tek derdi çocuklarımız, gençlerimiz. Bu iktidarın tek derdi, bu milletin birlikte olması, bir olması, iri olması, diri olması’. Bu Millet İttifakı’nın tek derdi, bu topraklardaki Hazreti Mevlana’nın, Hacı Bektaş-ı Veli’nin, Yunus Emre’nin o güzel felsefesinin her sathına yayılması.

    BÜTÜN HAKSIZLIKLARI, HUKUKSUZLUKLARI BİZ GÖZETECEĞİZ: İnsanlarının birbirini sevmesi, sayması, teknolojiyi yakalayan, 21. yüzyılın en öndeki ülkelerinden biri olmasını sağlamak bu ittifakın tek derdi. Bunu anlatın. Bu iktidarın tek derdi bu diyerek, kapı kapı gezerek, bu bir parti seçimi değil, bir düzenin değişmesi diyerek kadını, erkeği, genci, emeklisi hep birlikte çalışmaya hazır mıyız? 14 Mayıs günü sandıkta görev almayan ama partiler üzerinden ama Türkiye Gönüllüleri’ne üye olarak sandıklarda görev almaya hazır mıyız? O gün evinize gitmeyin. Alın elinize Türk bayraklarını, caddelerde, sokaklarda 14 Mayıs’ı görev alarak ya da almayarak demokrasi şölenine dönüştürmeye hazır mıyız?

    ŞAHSİ MENFAATLERİ ÇÖPE ATACAĞIZ: Oyumuz 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na. Oyunuz Millet İttifakı’na. Umudumuz çok, güvenimiz tam. Biz şahsi menfaatleri çöpe atıp milli menfaatlerimizi önde tutan bir sürecin neferleri olacağız. Stajyer çırak da adalet bekliyor, öğretmenlerin atamasını da biz yapacağız, psikologların atamasını da biz yapacağız. Liyakatle olacak bütün bunlar. Milletin sevgisi olduğu sürece ben yorulmam. Güzel hizmetler sunalım sizlere inşallah. Şurada bulunan herkese Allah beni mahcup etmesin.”

  • AKŞENER: “SAYIN ERDOĞAN; ÜZGÜNÜM, SÖYLEMELİYİM. PATATES, SOĞAN YİYEMEYENLER, SENİ YİYECEKLER. SANDIKTA, HELAL OYLARI İLE YİYECEKLER”

    AKŞENER: “SAYIN ERDOĞAN; ÜZGÜNÜM, SÖYLEMELİYİM. PATATES, SOĞAN YİYEMEYENLER, SENİ YİYECEKLER. SANDIKTA, HELAL OYLARI İLE YİYECEKLER”

    Haber: EDDA SÖNMEZ – Kamera: ADEM KARABAYIR

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Sayın Erdoğan; üzgünüm, söylemeliyim. Patates, soğan yiyemeyenler, seni yiyecekler. Nerede yiyecekler? Sandıkta yiyecekler. Nasıl yiyecekler? Helal oyları ile yiyecekler. Sonuç ne olacak? 14 Mayıs akşamı sana güle güle diyeceğiz, emekli edeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Çankaya’ya alkışlar arasında götüreceğiz” dedi.

    Meral Akşener, bugün partisinin İstanbul’un Şişli ilçesindeki seçim koordinasyon merkezini ziyaret etti. Burada yurttaşlara seslenen Akşener, şunları söyledi:

    “AKLINI YİTİRMİŞ BİR RUH HALİ İLE YÖNETİLİYORUZ”

    “Anlaşılıyor ki Sayın Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı’mız. Meral Akşener de başbakan. Öyle görünüyor. Şu an için bizi yönetenler, baştan aşağı, tepeden sona doğru sıyırmış durumda. Çünkü konuşanlara baktığımız zaman, inanın aklını yitirmiş bir ruh hali ile yönetiliyoruz. Ben, bu ucube sistemden kurtulalım propagandası, iknası yaparak gezerken, bu arkadaşların konuşmalarını yaparken bu arkadaşların ortaya çıkardığı psikoloji, aynı zamanda bu arkadaşların da emekli edilmesini şart koşuyor. Biz, bir seçime gidiyoruz, alt tarafı bir seçime gidiyoruz. Normal şartlarda seçmenin bayramı, düğünü olması gereken bir seçime gidiyoruz. Maşallah, başta Recep Bey olmak üzere bütün hepsi, şurayı şereflendiren sizler, bugün itibariyle işgal güçlerisiniz. Ben, zaten hainlerin başıyım. Hem PKK’lıyım.

    “BÜTÜN PSİKİYATRİSTLERİ GÖREVE ÇAĞIRIYORUM; MUAYENE EDİN ŞUNLARI”

    Ben, 30 senedir siyaset yapıyorum. Siyasi bir aileden geldiğim için 50 yıllık bir siyasi hafızam var. Pek çok rezillikler gördüm, bu ülke gördü ama rezilliğin dibine girmiş bir seçim. Bu ülke darbeler gördü. Gençler; büyükleriniz bilir, hızla kurtulduk. En son 15 Temmuz’u gördük, demokrasiye sahip çıktınız. Ama bu seçimde muhalefeti desteklediğiniz takdirde siz darbeci oluyorsunuz, aynı zamanda işgalci oluyorsunuz. Aynı zamanda FETÖ’yü kazandırıyorsunuz. Bu arkadaşları seçtiğiniz zaman harikasınız. ‘Hayır, fikrimi değiştirdim, seni emekli ediyorum’ dediğiniz zamanda hain oluyorsunuz. Bu dil, son derece zararlı ve tehlikeli bir dildir. Sadece bunun için bile bu seçimi kazanmak zorundayız. AK Parti Gençlik Kolları Başkanı, şerefli Türk polisinin şube müdürünü tokatlıyor. İl emniyet müdürü, korkudan, o tokat adan şahısla poz verebiliyor. Bu demektir ki devleti çürütmüşler. Bu demektir ki ciddiyetsizlik dibe vurmuş. Ama bu işlerin başındaki şahsın kafayı taktığı şey ne? LGBT. Erkek erkeğe evlilik olacakmış biliyor musunuz, biz seçilirsek? Aynı arkadaşa göre, erkekler ile hayvanlar da evlenecekmiş. Fantezi de dünya markası. Ben böyle bir şey duymadım, görmedim.

    Bu ülkenin güvenliğini, asayişini korumaktan, onu yerine getirmekten sorumlu olanlar, sınırları kevgire çevirmişler. Türkiye bir sığınmacı hendeği olmuş, arkadaşlar erkek erkeğe evlilik peşinde. Bütün psikiyatristleri göreve çağırıyorum; muayene edin şunları. Bunlar gerçekten raporluk, iş göremez raporuna sahip olmak zorundalar.

    “HADİ ORADAN BE CIVIK”

    Bir tanesi başbakanlık yaptı. Adam diyor ki ‘İşgal güçleri’. Başbakanlık yaptın ve sizi bu milleti, seçmeni diyor ki ‘Onlar işgal güçleri’. Bir tanesi daha vahim. Ben, iki sene Meclis yönettim, FETÖ’yü bu arkadaş gibi cıvık cıvık öven görmedim. Böyle bir cıvık, FETÖ savunucusu, yansıtma yapmış; biz sizlerin oyları ile kazanırsak FETÖ kazanacakmış. Hadi oradan be cıvık.

    “PATATES, SOĞAN YİYEMEYENLER, SENİ YİYECEKLER”

    Bugün enteresan bir şey oldu. Recep Bey’in 82 puan alıp mülakatta elenmiş çocukların hakkını konuşması lazımken, geçinemeyen emeklilerin durumunu konuşması gerekirken; işçinin, memurun maaşını konuşması gerekirken; çiftçinin, esnafın yaşadıklarını 21 yıldır çözemedi belki, konuşması gerekirken arkadaşın söylediği şu; ben, İYİ Parti olarak bu zillet ittifakının içinde, Suriye’nin kuzeyinde kurulacak olan Kürdistan devletinin kurulmasına sebep oluyormuşuz, ben başta olmak üzere. Çok komik. Ya arkadaş, 21 yıldır bu ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı benmişim. Benmişim, benim haberim yok. Ya Suriye ile ben kavga etmişim; kimine göre 6 milyon, kimine göre 8 milyon, kimine göre 10 milyon sığınmacı gelmiş, İstanbul Suriye’nin başkenti haline dönmüş. Bunları ben yapmışım. Kim bunları diyen? Recep Bey. Şimdi, bu cümleleri kuran bir kişinin gerçekten psikiyatrist tedavisine ihtiyacı var. İkinci durumumuz daha var. Diyor ki ‘Patates, soğan yiyemediğiniz için liderinizi yemeyin’. Patates, soğan; güle güle Erdoğan. Sayın Erdoğan; üzgünüm, söylemeliyim. Patates, soğan yiyemeyenler, seni yiyecekler. Nerede yiyecekler? Sandıkta yiyecekler. Nasıl yiyecekler? Helal oyları ile yiyecekler. Sonuç ne olacak? 14 Mayıs akşamı sana güle güle diyeceğiz, emekli edeceğiz. Sayın Kılıçdaroğlu’nu da Çankaya’ya alkışlar arasında götüreceğiz.”

  • İSBAK ÇALIŞANLARI KADROYA GEÇTİ

    İSBAK ÇALIŞANLARI KADROYA GEÇTİ

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) iştiraki İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri AŞ(İSBAK), eşit işe eşit ücret politikası yaklaşımı doğrultusunda taşeron kadroda yer alan 305 çalışanın İBB bünyesindeki İETT, İSPER ve Boğaziçi Yönetim AŞ kadrosuna geçişini tamamladı. 

    İBB İşe Alım Koordinatörlüğü ve İSBAK İnsan Kaynakları Departmanı liderliğinde yürütülen çalışmalar sonucunda, İETT’den 108, Sinyalizasyon’dan 20, Ulaştım Yönetim Merkezi’nden 19, Melen Projesinden 1 kişi olmak üzere toplam 148 teknik personel İSBAK kadrosuna, İSBAK taşeron kadrosunda görev yapan 121 personel İSPER’e, 36 çalışanın ise Boğaziçi Yönetim AŞ kadrosuna geçti. 

    İSBAK GENEL MÜDÜRÜ MESUT KIZIL: ÇALIŞANLARIMIZIN REFAHI VE MOTİVASYONU İÇİN YOĞUN ÇABA SARFETTİK

    İSBAK yerleşkesinde gerçekleştirilen törende kadroya geçen 305 çalışan ve İBB yöneticileri hazır bulunurken, İSBAK Genel Müdürü Mesut Kızıl bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Akıllı, sürdürülebilir ve mutlu şehirler inşa etmek üzere İSBAK’ın Türkiye’de 44 şehre, yurt dışında da 23 ülkeye hizmet götürdüğünü vurgulayan İSBAK Genel Müdürü Mesut Kızıl, şunları söyledi:

    “Eşit işte eşit ücret alabilecek bir model hedefiyle tüm personelin aynı haklardan faydalanması, iştiraki olduğumuz İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin göreve geldiğimiz günden beri öncelikli hedefleri arasındaydı. Biz de İSBAK yönetimi olarak, çalışma arkadaşlarımızın refahı, konforu ve motivasyonu için neler yapabileceğimize odaklandı. 

    “İŞ BARIŞ SEVİYESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN EN DOĞRU ÇÖZÜME ODAKLANDIK”

    Belirlediğimiz bu strateji doğrultusunda taşeron kadrosundaki çalışanlarımızın asli kadroya geçişine öncelik vererek tamamladık. Çalışanlarımızın ihtiyaçlarını en doğru şekilde çözüme kavuşturacak stratejileri hataya geçirmek niyetiyle attığımız ilk adımla 305 taşeron çalışanımızı kadroya aldık. İşi ehline, emek verene emanet etmenin gönül rahatlığıyla arkadaşlarımızı kutluyor,  kadrolarının hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. İnanıyorum ki, birlik ve beraberliğimiz şeffaf ve adaletli bir şekilde devam edecek. Ortak akıl ile vatandaşlarımız için her koşulda hizmet vermeye, aklımızda teknoloji kalbimizde insan mottomuzla hizmet üretmeye devam edeceğiz.”