Etiket: istanbul

  • TÜGVA BELGELERİ DAVASINDA RAMAZAN AYDOĞDU’YA 2 YIL 1 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ, HÜKMÜN AÇIKLANMASI ERTELENDİ

    TÜGVA BELGELERİ DAVASINDA RAMAZAN AYDOĞDU’YA 2 YIL 1 AY HAPİS CEZASI VERİLDİ, HÜKMÜN AÇIKLANMASI ERTELENDİ

    SİNEM NAZLI DEMİR

    Türkiye Gençlik Vakfı’na (TÜGVA) ait belgelerin sızdırıldığı iddiası ile gazeteci Cihan Yücel ve Ramazan Aydoğdu hakkında açılan davada İstanbul 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi, Aydoğdu’yu 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırdı. Duruşmalara katılmayan firari Cihan Yücel’in dosyası ise ayrıldı.

    TÜGVA’nın ordu, emniyet ve diğer kamu kurumlarında yüzlerce kişiyi işe yerleştirdiği, bu kişilerle ilgili sicil listeleri tuttuğu ve birçok birimdeki kadrolaşmayı gösteren listeler olduğu belirtilen yayınlar Twitter’da Metin Cihan ismini kullanan Cihan Yücel tarafından paylaşılmıştı. Polisin yaptığı ev aramalarının ardından hazırlanan iddianamede; Ramazan Aydoğdu’nun TÜGVA verilerini ele geçirdiği ve bunları Cihan Yücel’e gönderdiği belirtilerek 3 yıl ila 10 yıl 6’şar ay arasında hapisle cezalandırılmaları talep ediliyordu.

    İstanbul 22’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün yapılan karar duruşmasına “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” ve “sistemi engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme” suçlarından tutuksuz yargılanan Ramazan Aydoğdu katıldı. Firari sanık gazeteci Cihan Yücel ise duruşmaya gelmedi.

    Mahkeme, Ramazan Aydoğdu’yu “Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçundan 1 yıl 8 ay, “sistemi engelleme, bozma verileri yok etme veya değiştirme” suçundan da 5 ay olmak üzere toplam 2 yıl bir ay hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme bu cezanın hükmünün açıklanmasının geri bıraktı. Mahkeme Cihan Yücel’in dosyasının da ayrılmasına karar verdi.

     

  • İMAMOĞLU’NDAN BURSA’DA “SİNAN ATEŞ” AÇIKLAMASI: “BU MESELE BİR FAİLİ MEÇHUL MESELESİ ASLA OLMAYACAK. BU MEMLEKET, ‘YAPANIN YANINDA KALIYOR MEMLEKETİ’ OLMAYACAK”

    İMAMOĞLU’NDAN BURSA’DA “SİNAN ATEŞ” AÇIKLAMASI: “BU MESELE BİR FAİLİ MEÇHUL MESELESİ ASLA OLMAYACAK. BU MEMLEKET, ‘YAPANIN YANINDA KALIYOR MEMLEKETİ’ OLMAYACAK”

    ZEHRA DEĞİRMENCİ / SİBEL KAHRAMAN

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Bursa’da; “Sinan Ateş’e yapılan bu suikastı kınıyorum. Bu mesele bir faili meçhul meselesi asla olmayacak. Bu memleket, ‘yapanın yanında kalıyor memleketi’ olmayacak. Bu memleket; hak ve hukukun, adaletin sonuna kadar geldiği bir memleket olacak. Bu memleket; adamına göre mahkeme, adamına göre hukuk, adamına göre adalet, adamına göre karar memleketi olmayacak. Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaletin simgesi olacak. Mekanı cennet olsun Sinan Ateş’i rahmetle anıyorum” dedi.

    İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün; İnegöl’deki halk buluşmasının ardından Bursa’da Mihraplı Kent Parkı’nda yurttaşlarla bir araya geldi. Sağanak yağmur yağışı altında, vatandaşlara seslenen İmamoğlu, şunları söyledi:

    “SİNAN ATEŞ’İN KATİLLERİNİ BULMAK BOYNUMUZUN BORCU”

    “Tabii ben bu memleketin genç bir insanına ve önemli bir akademisyenine yapılan bu suikastı, Sinan Ateş’e yapılan bu suikastı kınıyorum. Akademisyen şehidimize yapılan bu suikastı yapan kişileri bulmak 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu başta olmak üzere hepimizin boynunun borcudur bunu bilin.

    Ben gittim anneciğini, babacığını da ziyaret ettim. Ailesiyle bir arada oldum. Allah kimseye böyle bir acı vermesin. Tabii bu mesele bir faili meçhul meselesi asla olmayacak. Bu memleket yapanın yanında kalıyor memleketi olmayacak. Bu memleket; hak ve hukukun, adaletin sonuna kadar geldiği bir memleket olacak. Bu memleket; adamına göre mahkeme, adamına göre hukuk, adamına göre adalet, adamına göre karar memleketi olmayacak. Sadece içi yananların kötü olaylara karşı beddua ettiği değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti adaletin simgesi olacak. Mekanı cennet olsun Sinan Ateş’i rahmetle anıyorum”

    “KAPANMIŞ OKULLAR YENİDEN AÇILACAK”

    İmamoğlu konuşmasında şunları söyledi:

    “Psikologlar, öğretmenler tabii birçok konuda atamayla ilgili talebi olan meslekler var. Sosyologlar, hepsini önemsiyoruz ve hepsi göreceksiniz olacak. Bu memleketin başta eğitim olmak üzere düzenli, sistemli, iyi yetişmiş insanlara ihtiyacı var. Var olanı kullanmayı bile beceremeyen, önceliği başka olan bu hükümetin dönemi bitti. Kapanmış olan okullarımız açılacak. Bu niye önemli biliyor musunuz? Memleketimizin köylerini boşalttık. Kırsalı mahvettik. Tarımdan uzaklaştırdık. Okulları kapattık ve bir cahillik dönemi başladı, bunu sona erdireceğiz. Memleket yine en kırsalın köyüne kadar gelişmeye başlayacak.”

    İmamoğlu, iktidara geldikten sonra Bursaspor’la bizzat kendisinin ilgileneceğini söyledi. İmamoğlu sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Bursaspor niye kötü biliyor musunuz? Onun bile içine siyaset katar çevresini sarar sarmalarsan böyle olur. Türkiye’nin şampiyonluk yaşamış çok önemli bir kulübüdür. Defalarca bu şehre maç izlemeye geldim. Maçlarının o şehrin coşkusunun en yükseldiği kentlerin başındadır Bursa. Dolayısıyla bu şehirde Bursaspor’un bu duruma düşmesine çok üzüntülüyüm. Spordan anlayan birisi olarak, bu ortamda size söz veriyorum Bursaspor’un meselesini şahsen bizzat ben özellikle ele alacağım. Hem şehirde sporun çeşitliliğini ki, Bursa’da basketbol çok özel noktalara erişti sporun çeşitliliğini çok geliştireceğiz sevgili dostlar”

    “BU SEÇİMDE BURSA’YI KAZANACAĞIZ”

    Bir çocuğun “Başkanım” diye seslenmesi üzerine İmamoğlu, “Kurban olurum sana. Senin için buradan İstanbul’a yürürüm” dedi.

    İmamoğlu’nun konuşması sırasında bazı yurttaşlar “Bursa’yı alın artık yeter” diye seslendi. İmamoğlu ise “Bursa’yı alacağız. Bakın Mustafa Bozbey başkanımız burada. Son seçimde bir aksilik yaşandı. Şimdi şimdi onu bu seçimde halledeceğiz. Bu seçimde hep birlikte Bursa’yı da kazanacağız. Göreceksiniz” diye konuştu.

  • UÇANKUŞ TV’NİN SAHİBİ CAN TANRIYAR GÖZALTINA ALINDI

    UÇANKUŞ TV’NİN SAHİBİ CAN TANRIYAR GÖZALTINA ALINDI

    Uçankuş TV’nşn sahibi Can Tanrıyar, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şube ekipleri tarafından gözaltına alındı. Tanrıyar’ın eski ortağı Metin Güneş’in kendisiyle ilgili olarak savcılığa yaptığı tehdit-şantaj konulu suç duyurusu nedeniyle gözaltına alındığı iddia edildi.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Şube ekipleri, Uçankuş TV sahibi Can Tanrıyar’ı gözaltına aldı. İstanbul Beşiktaş’daki evinden alınan Tanrıyar, ifadesine başvurulmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. 

    Tanrıyar’ın gözaltına alınmasıyla ilgili gazeteci Uğur Dündar Twitter hesabından paylaşmda bulundu. Dündar’ın paylaşımı şöyle:

    “Yurt dışından YouTube yayını yapan Muhammed Yakut adlı kişi, Can Tanrıyar’ın eski ortağı Metin Güneş hakkında iddialarda bulunmuştu. Tanrıyar’ın, Metin Güneş’in kendisiyle ilgili olarak savcılığa yaptığı ‘tehdit-şantaj’ konulu suç duyurusu nedeniyle gözaltına alındığı öne sürüldü.”

     

  • MALTEPE BELEDİYESİ’NİN 23 NİSAN ŞENLİĞİ’NDE, YÜZLERCE ÇOCUĞUN BULUNDUĞU ALANDA BIÇAK ÇEKEREK SAHNEYE ÇIKAN, ZABITA GÖREVLİLERİNE SALDIRAN KİŞİ TUTUKLANDI

    MALTEPE BELEDİYESİ’NİN 23 NİSAN ŞENLİĞİ’NDE, YÜZLERCE ÇOCUĞUN BULUNDUĞU ALANDA BIÇAK ÇEKEREK SAHNEYE ÇIKAN, ZABITA GÖREVLİLERİNE SALDIRAN KİŞİ TUTUKLANDI

    Maltepe Belediyesi’nin 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla düzenlediği şenlikte, kalabalığın arasından bıçak çekerek sahneye çıkan, yüzlerce çocuğun bulunduğu alanda kendisini durdurmaya çalışan zabıta görevlilerine saldıran Emre Baynaz adlı kişi, tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, saldırgan, Anadolu Adliyesi’nde savcılığa verdiği ifadede “Oyunda Şamanizm söylemleri vardı, bundan rahatsız oldum” dedi.

    İstanbul‘un Maltepe ilçesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla birçok etkinliğe sahne oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) sahildeki etkinlik alanında karnaval düzenlerken, Maltepe Belediyesi de Altayçeşme Mahallesi’nde bir şenlik düzenledi. Programda sihirbaz, jonglör, köpük ve balon gösterileri, animasyonlar ve tiyatro oyunu gibi etkinlikler yer aldı. Şenlikte çocuk tiyatrosunun oynandığı sırada bir kişi kalabalık arasında bıçak çekerek sahneye çıktı. Burada kendisini durdurmaya çalışan zabıta ekiplerine bıçak sallayan, daha sonra sahneden inerek yüzlerce çocuğun arasında görevlileri kovalayan kişi etkisiz hale getirilerek gözaltına alındı. İsminin Emre Baynaz olduğu belirtilen şüphelinin emniyette susma hakkını kullandığı öğrenildi.

    “BELİMDEKİ EKMEK BIÇAĞINI MEMURA SALLADIM”

    Edinilen bilgiye göre, bugün Anadolu Adliyesi’ne sevk edilen Emre Baynaz, savcılıkta verdiği ifadede, belediyenin 23 Nisan etkinliğinde, sahnedeki kişinin “Güneşten, ağaçtan dilek dileyin” söylemlerinden rahatsız olduğunu söyledi. Bu söylemin Şamanizm söylemlerine dayandığını belirten Emre Baynaz, bu durumun zoruna gittiğini aktardı. Sahneye atladığını ve oyunculardan birinin elinden mikrofonunu aldığını anlatan şüpheli, ifadesinde olayın geri kalanını şöyle anlattı:

    “Mikrofonda bu söylemlerin Şamanizm söylemi olduğunu söyledim. Bu esnada zabıta görevlisi geldi. Belimdeki ekmek bıçağını çıkartarak memura doğru salladım. Bunun üzerine memur sahneden aşağıya atladı. Oradan bana hakaretler etti. Ben de aşağıya atladım. Zabıta memurunu korkutmak amacıyla bıçak salladım. Sonra yanımıza polis gelince ben de teslim oldum. Beni etkisiz hale getirerek olay yerinden götürdüler. Söyleyeceklerim bundan ibarettir.”

    Şüpheli Emre Baynaz, savcılık ifadesinin ardından çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. 

  • ÇEVİKÖZ’DEN DANİMARKA’DA TÜRK BAYRAĞI İLE KUR’AN-I KERİM YAKILMASINA KINAMA: “BU DAVRANIŞLARIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KİSVESİ ALTINDA MEŞRULAŞTIRILMASI KABUL EDİLEMEZ”

    ÇEVİKÖZ’DEN DANİMARKA’DA TÜRK BAYRAĞI İLE KUR’AN-I KERİM YAKILMASINA KINAMA: “BU DAVRANIŞLARIN İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ KİSVESİ ALTINDA MEŞRULAŞTIRILMASI KABUL EDİLEMEZ”

    TBMM Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz, Türkiye’nin Kopenhag Büyükelçiliği önünde Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağının yakılmasını kınadı. Çeviköz, “Bu tür eylemleri kınıyor, uygarlık dışı bir nefret eylemi olarak görüyoruz. Hiçbir toplumun egemenlik ve bağımsızlığının simgesi olan bayrağına veya kutsal değerlerine bu şekilde yapılan saldırılar mazur gösterilemez. Bu davranışların ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılması kabul edilemez” dedi.

    CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu CHP Grup Sözcüsü Ünal Çeviköz, dün Türkiye’nin Danimarka’daki Kopenhag Büyükelçiliği önünde Türk bayrağı ve Kuran-ı Kerim yakılmasına yaptığı açıklama ile tepki gösterdi. Çeviköz, şu açıklamayı yaptı:

    “Son zamanlarda bazı Avrupa ülkelerinde görülen Kur’an-ı Kerim ve Türk bayrağı yakma eylemi Danimarka’da bir kez daha tekrarlanmış ve üzüntüyle karşılanmıştır. Bu tür eylemleri kınıyor, uygarlık dışı bir nefret eylemi olarak görüyoruz. Hiçbir toplumun egemenlik ve bağımsızlığının simgesi olan bayrağına veya kutsal değerlerine bu şekilde yapılan saldırılar mazur gösterilemez. Bu davranışların ifade özgürlüğü kisvesi altında meşrulaştırılması kabul edilemez. 

    Bu tür davranışların nefret suçu olarak kabul edilmesi ve faillerinin cezalandırılması, tekrarlanmaması için de önlem alınması çağdaş ve uygar bir davranış gereği olarak kabul edilmelidir.”

     

     

  • İMAMOĞLU: “4 YILDA İSTANBUL’DA ÇOK ŞEY BAŞARDIK, ŞİMDİ SIRA TÜRKİYE’DE”

    İMAMOĞLU: “4 YILDA İSTANBUL’DA ÇOK ŞEY BAŞARDIK, ŞİMDİ SIRA TÜRKİYE’DE”

    Haber: OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu İBB Meclisi’ne sundu. Sadece 4 yılda İstanbul’da çok şey başardıklarını, şimdi sıranın Türkiye’de olduğunu belirten İmamoğlu, “14 Mayıs’ın Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağına tüm kalbimle inanıyorum. Aynen İstanbul’un bütçesinde olduğu gibi, ulusal bütçemize bereket gelecek. 15 Mayıs’tan itibaren, bu devletin yeniden kimsesizlerin kimsesi olması kayıtsız, şartsız hedefimiz olacak. 15 Mayıs’tan itibaren, merkezi yönetim-yerel yönetim iş birliğini, parti ayırt etmeksizin sağlayacağız. Ve böylesi bir süreci, bütün Türkiye’nin belediyelerine yaşatacağız. 15 Mayıs’tan sonra, yeni yönetimle hizmetler ve projelerin nasıl katlandığını izlemekten yorulacaksınız” dedi.

    İBB Meclisi’nin nisan ayı toplantılarının son birleşimi Meclis 1. Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında Saraçhane’deki başkanlık binasında yapıldı. Toplantıda İBB’nin 2022 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Toplantı öncesinde CHP, İYİ Parti, AKP ve MHP gruplarını ziyaret eden İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 2022 Yılı Faaliyet Raporu’nu sunduğu konuşmasına, “Sizlerle paylaşacak olduğum faaliyet raporu, aynı zamanda 16 milyon İstanbulluya her yıl nisan ayında hesap vermek zorunda olduğumuz bu sürecin son oturumu” sözleriyle başladı. İmamoğlu şunları söyledi:

    “HİÇBİR KİRLİ ELİN DEĞMEDİĞİ, TERTEMİZ, BEREKETLİ BİR BÜTÇEMİZ VAR: 2022 yılı, ‘projeler ve açılışlar yılı’ oldu. İstanbullu hemşerilerimize her gün yeni bir proje, her gün yeni bir çözüm sunmanın mutluluğunu yaşadık. Biz, çok yüksek tempoda çalışmak üzere organize olmuş bir yönetimiz. Yılmadan çalışıyoruz. Çünkü İstanbul’un yakın tarihinde, özellikle son 10-15 yılında, ne yazık ki kaybedilen, çok zaman ihmal edilen işler ve yarım bırakılan çok fazla projeler vardı. Ve bizim tek bir zaman kaybetmeye hakkımız da yoktu. Ortak aklın ve halkın çıkarlarının yol göstericiliğinde çalışan, kesinlikle eminim ki memleketimizin liyakatli, işinin ehli evlatlarıyla çalışıyoruz. Bu kadroyla da gurur duyuyorum. Hiçbir kirli elin değmediği, tertemiz, bereketli bir bütçemiz var. Bize güvenen, emeklerimizin karşılığını her gün büyüyen sevgileriyle, destekleriyle ifade eden çok kıymetli hemşerilerimiz var. Yani, başarmak için her şeye sahibiz. Başardık ve başarıyoruz. Başarısız olmamızı isteyen, bu yolda çaba sarf edenlere rağmen başarıyoruz. 4 yıl önce bu göreve talip olduğumda, İstanbul’a bir değişim vaat etmiştim. ‘Bu şehirde eski defterleri kapayacağız. Yeni bir başlangıç yapacağız’ demiştim. Çok şükür, bunu başardık. İstanbul başardı. İstanbul, değişmeyi başardı. Değişim bu şehrin bütün hücrelerine kadar yayıldı. Değişim kök saldı.

    MİLLETİN PARASINI, BU ŞEHRİN BEBEKLERİ OLAN ANNELERİNE VERİYORUZ: Kendi yönetim dönemimizde İstanbul ‘yeni normallerle’ tanıştı. Eskiden İstanbul’da dere yataklarında yapılaşma normal kabul edilirdi. Şimdi, dere yataklarının yaşam vadileri haline getirilip, devasa yeşil alanlara dönüştürülmesi normal oldu. Eskiden, İstanbul’da su baskınları, seller, taşkınlar normaldi. Artık bu görüntülerin yaşanmaması, yağmur suyu ve atık su kanallarının ayrılması, derelerin ıslah edilmesi, altyapının sürekli iyileştirilmesi normal. Eskiden, imara açma hevesiyle, kent ormanlarının vatandaşa kapatılması normaldi. Şimdi milyonlarca metrekare kent ormanının vatandaşın kullanımına açılması normal. Eskiden, Büyükşehir Belediyesi’nin kreşlerinin, öğrenci yurtlarının, kent lokantalarının olmaması normaldi. Şimdi, olması çok normal. Eskiden, Büyükşehir Belediyesi’nin kütüphanelerle ilgilenmemesi normaldi. Şimdi neredeyse her semtte kütüphane açmak normal. Eskiden, 0-4 yaş arası çocuğu olan annelerin toplu taşımada ücret ödemesi normaldi. Hatta, ‘Kimin parasını kime veriyorsun’ diye bu proje açıklandığında suçlanmıştım. Şimdi ise ödememesi normal. Çünkü biz, milletin parasını, bu şehrin bebekleri olan annelerine veriyoruz. Eskiden kadınların İBB’de yönetici olamaması ya da otobüs şoförü, itfaiyeci, cankurtaran, denizci olarak çalışamaması normaldi. Şimdi İBB’nin her kademesinde kadınların olması çok normal. Eskiden, yılda ortalama 3-4 kilometreden metro yapmak normaldi. Bugün yılda ortalama en az 13 kilometre metroyu hizmete açmak normal. Eskiden, bu şehirde yaşamış kadim uygarlıklardan miras kalmış tarihi eserlerin terkedilmesi, bakımsızlıktan yıkılıp gitmesi normaldi. Şimdi bu şehrin ortak zenginliği yüzlerce tarihi mirasa sahip çıkmak normal. Eskiden, İBB’nin İstanbullu çiftçilerle ilgilenmemesi normaldi. Şimdi fidesiyle, mazotuyla, buğdayıyla, gübresiyle çiftçinin desteklenmesi normal.

    2022 YILINDA ŞEHRİMİZE 31 MİLYAR LİRALIK YATIRIM YAPTIK: Özetle, ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyerek tarif ettiğimiz şey, aslında bir zihniyet değişimidir. Biz, işbaşı yaptıktan sonra, öncelikle İBB kadrolarının hizmete bakış açısını değiştirmeye odaklandık. Yaşı, kimliği, kişiliği, kökeni, siyasi görüşü, yaşam tarzı ya da inancı ne olursa olsun her vatandaş eşit hizmete layıktır bakış açısını getirdik. ‘Zor anında İBB yanında’ diyerek, ihtiyaç sahibi vatandaşımıza hak temelli kamu güvencesi sağladık. Bunu yaparken de 16 milyon vatandaşın yerel yönetime bakış açısını değiştirdik. Vatandaş, bu kadim şehirde asıl iradenin kendisinde olduğunu anladı. İstanbullular, artık daha azına razı olmayacak; yapılan her işte insana saygıyı, kente özeni talep edecek. İsrafa, ihmale ve partizanlığa asla geçit vermeyecek. Bu anlayışla 2022 yılı ortasında, ‘150 günde 150 proje’ diye başlattığımız açılış ve temel atma maratonunda hızımızı alamayıp, 190 projeye ulaşmıştık. 161 noktada 27 altyapı, 9 kültürel miras, 44 çevre ve kentleşme, 80 sosyal hizmet, 13 kültür-sanat, 11 ulaşım ve 13 spor ve sağlık projesi olmak üzere, şehrimize tam 31 milyar liralık yatırım yaptık. 16 milyonun takdiri ve talebi, bizi el büyütmeye götürdü. 2022 sonuna geldiğimizde, ‘300 günde 300 proje’ diyerek, kendi rekorumuzu kırdık. Özetle; 16 milyon İstanbullu, 23 Haziran 2019’da sergilediği güçlü iradeyle sağladığı değişimin meyvelerini almaya başladı. Onun için ‘İstanbul başardı, değişim kök saldı’ diyebiliyoruz rahatlıkla.

    DEPREMZEDELERE YARDIM İÇİN 507 MİLYON LİRALIK BÜTÇE KULLANDIK: 6 Şubat sabahı 11 ilimizde tarihimizin en yıkıcı afetlerinden birini yaşadık. On binlerce insanımızı kaybettik. Yüzbinlerce insanımız, evsiz-barksız kaldı. Milyonlarcası, başta İstanbul olmak üzere, diğer şehirlere göç etti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, milletimize baş sağlığı diliyorum. İBB olarak afet haberini aldığımız andan itibaren seferber olduk. Tüm kaynaklarımızı milletimiz için harekete geçirdik. Şahsen ben de bölgeye 10 kez gittim. 2 haftadan fazla zamanımı afetzedelerle geçirdim. İBB olarak; 8 bin 264 personelimiz, bin 551 iş makinamız afetzedelere yardımda görev aldı. Arama-kurtarma ekiplerimiz, 561 vatandaşı enkazdan canlı olarak çıkarabildi. Bölgeye gönderdiğimiz Osmangazi ve Orhangazi feribotlarıyla, depremzedelere konaklama, sağlık, rehabilitasyon ve kreş imkânı sağladık. Toplamda 838 bin 150 kişiye iaşe, 100 bin kişiye mobil büfe hizmeti verdik. Bölgeye toplam 52 TIR Halk Ekmek, 124 TIR Hamidiye Su, 768 yardım TIR’ı ve 8 bin 766 çadır ve 656 yardım aracı gönderdik. Halen ilçe belediyelerimizle birlikte kurduğumuz 25 aşevinde, günde 130 bin öğün yemek veriyoruz. Vatandaş, bağışlarını organize ederek, battaniyeden uyku tulumuna, ısıtıcıdan hijyen ürünlerine, elbiseden bebek bezine kadar, toplam 586 bin 210 koli ve 11 milyon 200 bin ürün gönderdik. 12 farklı noktada 223 tuvalet kabini, 94 duş kabini, 30 mobil tuvalet kabini ve 1 çamaşırhaneyi afetzedelerin hizmetine sunduk. 14 çocuk oyun parkı, 105 seyyar oyun alanı ve atölyeler kurduk ve binlerce çocuğumuza destek olduk. Kıyafetten gıdaya, çadır alımından iş makinası kiralama faaliyetlerine kadar, toplam 507 milyon liralık bütçe kullandık. Afet bölgesinde, bundan sonra da milletçe büyük görevlerimiz var. Depremzedelerin yaşam koşullarını hep birlikte normalleştirecek; barınma, gıda, eğitim, sağlık ve kültür dahil ihtiyaçları eksiksiz karşılayacağız. 

    İSTANBUL’UN DEPREME HAZIRLANMASINDA ÖNEMLİ AŞAMALAR KAT ETTİK: 2022 yılı boyunca İstanbul’un depreme hazırlanmasında önemli aşamalar kat ettik. 39 ilçede, hızlı tarama yöntemiyle yaptığımız incelemelerde, toplam 11 bin 786 binayı ziyaret ettik. İzin verilen 3 bin143’ünde inceleme yaptık. Tüm İstanbul’da benzeri kaç bin bina vardır, varın siz bu ortalamadan düşünün. Kahramanmaraş depremlerinden sonra, belediyemize kısa sürede yüz binlerce başvuru geldi. İBB olarak, bu başvurularla ilgili yoğun şekilde çalışıyoruz. Kentsel dönüşümü özendirmek için hem malik hem de kiracılara kira yardımını 4 bin 500 liraya çıkarttık. Mart ayında binatespiti.ibb.istanbul sitemizi yayına açarak bina inceleme ve sonuç taleplerini hızlandırdık. Sultangazi, Eyüpsultan, Büyükçekmece, Kağıthane, Beykoz, Şişli ve Kadıköy’de 5 buine yakın bağımsız birimin kentsel dönüşüm projelerini tamamlayıp, uygulama aşamasına geçtik. Unkapanı Köprülü Kavşağı’nı yeniden inşa ederek, deprem ve su baskını risklerine karşı güçlendirdik. İGDAŞ’ın geliştirdiği ve deprem sonrası ikincil afetleri önlemek adına gaz akışını otomatik kesecek, ‘Akıllı Deprem Risk Azaltma Sistemi’ni kullanıyoruz. Afet anında lojistik hizmetlerinin sürekliliğini sağlamak için çok önemli olan, Habibler Mahallesi’ndeki ambarımızı hizmete açtık. Alibeyköy Lojistik Merkezi’ni de kısa sürede hizmete açacağız. Okullarda bini aşkın öğrenciye, temel afet bilinci eğitimi verdik. İştirak şirketimiz KİPTAŞ’ı, tarihinde görülmediği kadar riskli yapıya çözüm üreten hale getirdik. 9 farklı ilçede, 12 projede çözüm ürettik. ‘İstanbul Yenileniyor’ projemizle, 39 ilçemizden 490 bin bağımsız birime çare üretiyoruz. Engelleme ve aşırı maliyet artışlarıyla boğuştuğumuz bu dönemde, 37 farklı projede, 16 bin 500 bağımsız birimin inşaatını tamamlıyoruz. Silivri 4. Etap Konutları, İzmit Çınar Evler ve Tuzla Meydan Evler projeleri ile Eyüpsultan’da 50 yıllık mülkiyet problemini uzlaşıyla çözerek temel attığımız projenin 1. etabını tamamladık, hak sahiplerine teslim ettik. Türkiye’nin en önemli kentsel dönüşüm projelerinden Karanfilköy’de kördüğüm olmuş sorunları uzlaşıyla çözdük; tahliye ve yıkımlara başladık. Yakında temel atacağız.

    ELİNİZİ TUTAN MI VARDI? DURMAYIN, YAPIN ALLAH AŞKINA. SON 21 YILDIR NEREDEYDİNİZ?: Göreve geldiğimiz ilk günden bu yana merkezi hükümete, defalarca depreme karşı güç birliği çağrısında bulunduk. İlgili kurumların hepsiyle hesapsız, kitapsız birlikte çalışma arzusunda olduğumuzu söyledik. Aynı çağrıyı yineliyorum. Gelin ‘Marmara Deprem Konseyi’ni hep birlikte kuralım. Ortak akılla bir yol haritası hazırlayalım. Gelin İstanbul’a ve Marmara’ya özel bir kanun çıkaralım. İmar aflarını, memleketin ve insanlarımızın hayatından çıkaralım. Gelin imar planlarında ‘toplanma alanı ve kent içi park alanı, sağlık alanı, eğitim alanı, itfaiye alanı’ olarak belirtildiği halde, üzerinde bina bulunan yerler için ‘Acil Kamulaştırma Programı’nı hayata geçirelim. İmar düzenlemeleriyle ilgili 25 yasa, 11 yönetmelik ve 19 farklı kuruma dağıtılmış yetkiyi gözden geçirip, stratejik bakış açısıyla, basit ve hızlı uygulanabilir mevzuata geçelim. Gelin ‘İstanbul İmar Yönetmeliği’ni hep birlikte yenileyelim. Biz, olası deprem için ‘Devlet, belediye, millet ortaklaşa çalışalım’ derken, Sayın Şehircilik Bakanımız bakın ne yapıyor? Bizi duymak yerine, gazetelere ilginç demeçler veriyor. Ekranda da gördüğünüz gibi, İstanbul’da kentsel dönüşümü ‘5 yılda yapacağını’ söyleyebiliyor. Elinizi tutan mı vardı? Durmayın, yapın Allah aşkına. Son 21 yıldır neredeydiniz? Hadi 21 yılı bir kenara bırakalım, son 5 yıldır neredeydiniz? Popülizm yapacağım derken, komik durumlara düşme durumudur bu. İnşallah 14 Mayıs’ta bu büyük millet karar verecek, ‘milletin hükümeti’ işbaşı yapacak; Marmara depremine hazırlık seferberliğini başlatacak, Boğaz’ın kıyısında, Kuşkonmaz Camii etrafındaki barakalara imar vermeyecek bir Şehircilik Bakanı göreve gelecek. Sayın Bakan, 5 yılda yapamadığı görevle acaba İstanbul’da başka arayışlar içinde mi diye merak ediyorum.

    DİSİPLİNLİ BÜTÇE YÖNETİMİ PRENSİPLERİ SAYESİNDE, ÇOK BAŞARILI BİR FİNANSAL PERFORMANS SERGİLEDİK: Yönetim olarak, disiplinli bütçe yönetimi prensipleri sayesinde, çok başarılı bir finansal performans sergiledik. 64 milyar 314 milyon lira büyüklüğündeki gider bütçemizin, 26 milyar 824 milyon liralık en büyük payını yatırımlara harcadık: 10 milyar 198 milyon lirayı raylı sistem yatırımlarına, 6 milyar 997 milyon lirayı fen işleri yatırımlarına, 4 milyar 409 milyon lirayı ise yol bakım ve asfalt yapımına ayırdık. Bu sayede yıl içinde hizmete açtığımız parklar, kreşler, kütüphaneler, öğrenci yurtları, halk sağlığı merkezleri, mahalle evleri, kent lokantaları, hizmet binaları, altyapı tesisleri, alt ve üst geçitler, yaşam vadileri, yeşil alanlar, kültür merkezleri, caddeler, meydanlarla İstanbul’un yatırımla güçlendiği bir yılı geride bıraktık. Faaliyet giderlerimize sektörel bazda baktığımızda; ulaşıma toplam 31 milyar lira, çevreye toplam 7,8 milyar lira, sağlık ve sosyal hizmetlere 5,5 milyar lira, spor, eğitim ve kültüre 4,3 milyar lira yatırım yaptık. Ayrıca toplu ulaşıma, yaklaşık 11 milyar liralık sübvansiyon desteği verdik. İstanbul’un ulaşım yönetiminin merkezine insanı koyarak, bisiklet ve yaya güzergahları, kara ve deniz ulaşımına yenilikçi ve sürdürülebilir bir ulaşım sistemi kurduk. 2022’de, ihtiyaç sahibi İstanbullulara, toplam 1 milyar 763 milyon lira sosyal yardım desteği verdik. İstanbulkart’la; 718 milyon lira sosyal yardım, 220 milyon lira yiyecek yardımı ve 69 milyon lira nakdi yardım, 33 milyon liralık gıda desteği, 16 milyon liralık giyim desteği, üniversitelilere 393 milyon lira, çocuklara 41 milyon lira eğitim desteği, engellilere 59 milyon liralık destek sağladık.

    BÜTÜN BUNLARI, ANORMAL KUR VE FİYAT ARTIŞLARINA RAĞMEN GERÇEKLEŞTİRDİK: Bütün bunları, ne yazık ki bugünün yanlış ekonomi politikalarının sebep olduğu, anormal kur ve fiyat artışlarına rağmen gerçekleştirdiğimizin de altını çizmek isterim. Kaynaklarımızın doğru yönetilmesi sayesinde, göreve geldiğimizden bu yana, yaklaşık olarak 1,2 milyar euro dış borç ve 10 milyar TL iç borç öderken, ödemelerimizin bir gün bile gecikmesine izin vermedik. Bir yandan da İstanbul’un her tarafında büyük proje ve açılışlar gerçekleştirdik. Çok şükür, israfa son verdiğimiz için, bütçemize hem bereket hem hareket geldi. Önümüze çıkarılan zorluklar ne olursa olsun, bundan sonra da irademizden taviz vermeyecek; bize emanet edilen kaynakları, kamu yararı ve mali disiplini gözeterek yönetmeye devam edeceğiz. Bildiğiniz gibi, kötü ekonomi yönetimi tüm Türk halkı gibi çalışanlarımızı da derinden etkiledi.

    ÇALIŞANLARIMIZA 6 AYLIK ENFLASYON FARKININ YANINDA YÜZDE 10 REFAH PAYI VERECEĞİZ: Bu etkileri en aza indirebilmek için 2022’de tüm gücümüzle çalışanlarımızı koruyucu önlemler de aldık. Bu çerçevede; 2022 başında yaklaşık 40 bin kişilik ‘Doğrudan Hizmet Alım’ işlerinde çalışanlarımızın yemek ve yol ücretlerini daha yüksek standartlara taşıdık. Yaklaşık 17 bin çalışanımızı ilgilendiren 13 tane toplu iş sözleşmesini, yetkili sendikalarımızla akdettik. Ayrıca 2022 yılı içerisinde 43 adet ara protokol yaptık. Bu protokoller ile çalışma şartlarında çeşitli iyileştirmelerin yanında, tüm çalışanlarımız için ücret artışlarının yılda iki kez, 6 şar aylık dilimde düzenlenmesini sağladık. Çalışanlarımız hem erken bir artış almanın hem de otomatik oluşan enflasyon üzerinde refah payının mutluluğunu bize ve işlerine yansıtmışlardır. Enflasyonun yıkıcı etkisi halen sürüyor. Bütçemizde sağladığımız bereketin bir sonucu olarak çalışanlarımızın standardını yükseltmek için de elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz. Örneğin, yürürlüğü devam eden Toplu İş Sözleşmeleri kapsamındaki çalışanlarımızın ücretlerine, sözleşmede bulunan 6 aylık enflasyon puanına ek, refah payı olarak 10 puan daha ekleyeceğiz.

    14 MAYIS, TÜRKİYE İÇİN BÜYÜK BİR DÖNÜM NOKTASI OLACAK: Ulaştığımız başarıların, oluşturduğumuz İstanbul Modeli’nin, gerçekleştirdiğimiz her yeniliğin bütün Türkiye’ye etki edecek sonuçlar ürettiğini biliyor, bu özen ve sorumlulukla davranıyoruz. 14 Mayıs Türkiye için büyük bir dönüm noktası olacağına tüm kalbimle inanıyorum. O gün geldiğinde de Türkiye için yeni bir başlangıç yapacağız. Ardından devletimizi hızla toparlayacağız. Devletimizi, kurallar ve kurumlar devleti haline getireceğiz. Devlet yönetiminin her kademesini hesap verebilir, devlet idaresinin her işlemini denetlenebilir kılacağız. Kamu idaresini israftan, gösterişten ve şatafattan tümüyle uzak tutacağız. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılı, ülkemizi dünyanın birinci ligine çıkarma yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; hamasetin değil aklın, vizyonun, bağırarak konuşanın değil, dinleyerek anlayanın yüzyılı olacak. Birliğin ve huzurun yüzyılı olacak. İkinci yüzyılımız; müreffeh Türkiye’nin yüzyılı olacak. Asla iftira atanın, bağırarak konuşanın olmayacak. İkinci yüzyılımız; milletimizin yeniden ve özgürce konuşabildiği bir yüzyıl olacak. İfade özgürlüğünün önündeki bütün engelleri kaldıracağız. Demokrasimizi, dünya için ilham alınacak seviyeye çıkaracağız. Milletimizin sesi olan Meclisimiz, yeniden bu ülkedeki en yüksek siyasi irade olacak. Adalet sistemimiz korkulan değil, güven duyulan, itimat edilen, tarafsız ve bağımsız bir hale gelecek. Kuralların ve kanunların herkes için eşit şekilde uygulandığı bir Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz. Adamına göre suç, adamına göre hak, adamına göre makama son vereceğiz.

    HERKESİ MAKBUL VE MUTEBER GÖREN BİR DEVLET ANLAYIŞINI HÂKİM KILACAĞIZ: Dış politikada hamaseti bitirip aklı selimi tesis edeceğiz. Türkiye, söylediğini yapacak, yaptığını da söyleyecek. Dış politikada ‘Türkiye’nin sözü’nü muteber kılacağız. Avrupa Birliği ile üyelik sürecini, hızla yeniden canlandıracağız. Enflasyonu, canavar halinden çıkarıp, kuyruğunu sıkıştırmış tek haneli bir hale dönüştüreceğiz. Türk lirasına yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız. Beş yılın sonunda, dolar cinsinden kişi başına milli gelirimizi, en az iki katına çıkaracağız. Gençlerimiz işi, aşı, umudu bu topraklarda arayacak ve bulacak. Aynen İstanbul’da yaptığımız gibi, tarım sektörünü stratejik olarak destekleyeceğiz. Çiftçilerimizin borçlarının faizlerini derhal sileceğiz. Çiftçilere mazot, gübre, tarım ilacı ve sulama elektrik desteği vereceğiz. Doğru planlanmış ve devlet tarafından desteklenen tarım hamlesi ile Türkiye’de gıda ucuzlayacak, çok büyük bir tarımsal üretim seferberliği başlatacağız. Bağırarak, çağırarak değil, dinleyerek öğrenmeyi size öğreteceğiz. Ay-yıldızlı pasaportumuzu, tek yön gidiş bileti olmaktan çıkaracağız. Türkiye pasaportu, dünyanın saygı duyulan pasaportlarından biri olacak. Vatandaşların ‘yerli ve milli olan ve olmayan’ diye ayrılmasına son vereceğiz. Bu ülkede yaşayan istisnasız herkesi milli, herkesi yerli göreceğiz. Herkesi makbul, herkesi muteber göreceğiz. Ne kadar bağırıp çağırsan da seni de yerli ve muteber göreceğiz.

    İSTANBUL’DA YAPTIĞIMIZ GİBİ, TÜRKİYE’DE DE İSRAF DÜZENİNE SON VERECEĞİZ: Yine aynen İstanbul’da yaptığımız gibi, Türkiye’de de israf düzenine son vereceğiz. Devlet bütçesindeki kayıp ve kaçakları bitirip, sosyal adaleti yeniden tesis edeceğiz. Aynen İstanbul’un bütçesinde olduğu gibi, ulusal bütçemize bereket gelecek. 15 Mayıs’tan itibaren, bu devletin yeniden kimsesizlerin kimsesi olması kayıtsız, şartsız hedefimiz olacak. 15 Mayıs’tan itibaren, merkezi yönetim-yerel yönetim iş birliğini, parti ayırt etmeksizin sağlayacağız. Ve böylesi bir süreci, bütün Türkiye’nin belediyelerine yaşatacağız. İstanbul’da her şey, çok ama çok güzel olacak. İstanbul’da hizmetler ve projeler katlanacak. Sadece 4 yılda İstanbul’da çok şey başardık. Şimdi sıra Türkiye’de. 15 Mayıs’tan sonra, yeni yönetimle hizmetler ve projelerin nasıl katlandığını izlemekten yorulacaksınız. Sadece İstanbul’da değil, tüm şehirlerimizde kutuplaşma yerine uzlaşmayla, partizanlık yerine kucaklaşmayla hizmet ve proje yarışı başlayacak. Kesinlikle burada bulunan muhalefet partisinin üyelerinin yaşamlarına da huzur gelecek. Sözlerime son verirken; bu yolculukta gece-gündüz çalışan İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin her kademesindeki mesai arkadaşlarıma ve ailelerine çok teşekkür ediyorum. Siz değerli Büyükşehir Belediye Meclis üyelerimize, bağıran bağırmayan herkese teşekkür ediyorum. İlgi ve destekleriyle, uyarı ve talepleriyle bizi hep enerjik ve duyarlı tutan, doğru yolda yürümemizi sağlayan, bu cennet vatanın, o güzel İstanbul’un 16 milyon hemşerisine yürekten teşekkür ediyor, önlerinde saygıyla eğiliyorum.”

     

  • NURİ BİLGE CEYLAN’IN YENİ FİLMİ ‘KURU OTLAR ÜSTÜNE’ CANNES FİLM FESTİVALİ’NİN ANA YARIŞMASINDA YARIŞACAK

    NURİ BİLGE CEYLAN’IN YENİ FİLMİ ‘KURU OTLAR ÜSTÜNE’ CANNES FİLM FESTİVALİ’NİN ANA YARIŞMASINDA YARIŞACAK

    Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın yeni filmi ‘Kuru Otlar Üstüne’ bu yıl 16-27 Mayıs’ta düzenlenecek olan Cannes Film Festivali’nin ana yarışma seçkisinde yer alacak.

    76’ncı Cannes Film Festivali’nin programı bugün açıklandı. 16-27 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek olan Cannes Film Festivali’nin ana yarışmasında bu yıl 19 film yer alacak. Yönetmen Nuri Bilge Ceylan’ın başrollerinde Deniz Celiloğlu, Merve Dizdar ve Musab Ekici’nin yer aldığı son filmi ‘Kuru Otlar Üstüne’ dünya prömiyerini de Cannes’da yapacak. Ayrıca film, festivalin ana yarışmasında da yarışacak. Filmin senaryosunu Nuri Bilge Ceylan, Ebru Ceylan ve Akın Aksu kaleme aldı.

    Film, İstanbul‘a atanmayı umarken Anadolu’nun ücra bir köyünde zorunlu hizmetinin dördüncü yılını bitiren genç öğretmen Samet’i konu alıyor. Meslektaşı Kenan’la birlikte iki kız öğrenciyi taciz etmekle suçlanan Samet içine düştüğü çetin hayattan kurtulmaya çalışır.

    LOACH, ANDERSON VE CEYLAN ANA YARIŞMADA

    Ana yarışmada; Ken Loach, Wes Anderson, Wim Wenders, Aki Kaurismaki, Hirokazu Kore-eda gibi usta yönetmenlerin filmleri de yer alıyor. Cannes Film Festivali’nin Ana Yarışmasında yarışacak filmlerin tamamı ise şöyle:

    Club Zero (Yönetmen – Jessica Hausner)

    The Zone of Interest (Yönetmen – Jonathan Glazer)

    Fallen Leaves (Yönetmen – Aki Kaurismaki)

    Four Daughters (Yönetmen – Kaouther Ben Hania)

    Asteroid City (Yönetmen – Wes Anderson)

    Anatomie d’Une Chute (Yönetmen – Justine Triet)

    Monster (Yönetmen – Hirokazu Kore-eda)

    The Sun of the Future (Yönetmen – Nanni Moretti)

    La Chimera (Yönetmen – Alice Rohrwacher)

    Kuru Otlar Üstüne (Yönetmen – Nuri Bilge Ceylan)

    L’Ete Dernier (Yönetmen – Catherine Breillat)

    The Passion of Dodin Bouffant (Yönetmen – Tran Anh Hung)

    Rapito (Yönetmen – Marco Bellocchio)

    May/December (Yönetmen – Todd Haynes)

    Firebrand (Yönetmen – Karim Ainouz)

    The Old Oak (Yönetmen – Ken Loach)

    Banel et Adama (Yönetmen -Ramata-Toulaye Sy)

    Perfect Days (Yönetmen – Wim Wenders)

    Jeunesse (Yönetmen – Wang Bing)

    Nuri Bilge Ceylan, 2014 yılında ‘Kış Uykusu’ filmiyle ‘Altın Palmiye’ ödülünü almış, Bir Zamanlar Anadolu’da filmiyle ‘Jüri Büyük Ödülü’, Üç Maymun filmiyle ise ‘En İyi Yönetmen’ ödülüne layık görülmüştü.

     

     

  • İETT GENEL MÜDÜR VEKİLİ İRFAN DEMET: “262 YENİ ARAÇ FİLOYA DAHİL OLACAK”

    İETT GENEL MÜDÜR VEKİLİ İRFAN DEMET: “262 YENİ ARAÇ FİLOYA DAHİL OLACAK”

    İstanbul Büyükşehir Belediye’si (İBB) kurumu İETT Genel Müdür Vekili İrfan Demet, 2023 yılı içerisinde 92 yüksek kapasiteli metrobüs aracı, 120 solo otobüs, 50 Adalar’da kullanılan elektrikli araç olmak üzere toplam 262 yeni aracın filoya dahil olacağını açıkladı. Demet, 60 yeni metrobüs aracının ise nisan ayı sonu itibariyle seferlerine başlayacağını duyurdu.

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Meclisi’nin nisan ayı oturumlarının ikinci birleşimi Saraçhane’deki başkanlık binasında Meclis 1’inci Başkanvekili Zeynel Abidin Okul başkanlığında yapıldı. Toplantıda, İETT Genel Müdürlüğü 2022 Yılı Faaliyet Raporu görüşüldü. Faaliyet raporu için 104 kabul 114 ret oyu kullanıldı. Yasaya göre faaliyet raporu hukuken onaylanmış kabul edildi.

    Raporu, İETT Genel Müdür Vekili İrfan Demet sundu. Demet, İETT filosunda 2 bin 613 otobüs, 696 metrobüs ve Adalar’da 120 elektrikli araç olmak üzere toplam 3 bin 429 araç bulunduğunu, özel taşımacılık filosunda da toplam 3 bin 41 araç olduğunu belirtti. İETT ve özel taşımacılık araçlarıyla 800 farklı hatta, günlük 55 bin sefer yapıldığını belirten Demet, İETT’nin yıllık yolculuk sayısının 2022 yılında, 422 milyondan 628 milyona yükseldiğini, özel taşımacılıkla beraber toplam yolculuk sayısının 1 milyar 250 milyona ulaştığını söyledi.

    METROBÜS GÜNDE 1 MİLYON YOLCU TAŞIYOR

    İstanbul’da metrobüste günde yaklaşık 1 milyon yolcu taşındığını belirten Demet, yerli üretim 160 adet yeni metrobüsün 2022 yılında hizmete alındığını ifade etti. Mart ayından sonra yerli üretim, 200 yolcu kapasiteli, 20 metrobüsün aracının filoya katıldığını belirten Demet, yerli üretim toplam 60 metrobüsün de nisan sonundan itibaren teslim alınmaya başlanacağını bildirdi. Demet, bunların yanında 120 adet yeni otobüs alacaklarını söyledi.

    262 YENİ ARAÇ FİLOYA KATILACAK

    İETT Genel Müdür Vekili İrfan Demet, 2023 yılı içerisinde, 92 adet yüksek kapasiteli metrobüs, 120 adet solo otobüs, 50 adet de Adalar’da kullanılan elektrikli araçlar olmak üzere toplam 262 yeni aracın filoya dahil olacağını açıkladı.

     

  • AYLİN NAZLIAKA’DAN HÜDA PAR’IN SEÇİM BEYANNAMESİNE TEPKİ: “KADINLARIN YAŞAM HAKKINA GÖZ DİKEN, KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASINI ENGELLEMEK İSTEYEN, KADINLARI İSTİHDAM DIŞINA İTEN UYGULAMALARINIZA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    AYLİN NAZLIAKA’DAN HÜDA PAR’IN SEÇİM BEYANNAMESİNE TEPKİ: “KADINLARIN YAŞAM HAKKINA GÖZ DİKEN, KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASINI ENGELLEMEK İSTEYEN, KADINLARI İSTİHDAM DIŞINA İTEN UYGULAMALARINIZA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, HÜDA PAR’ın bugün açıkladığı seçim beyannamesiyle ilgili “Kadınların yaşam hakkına göz diken, kız çocuklarının okullaşmasını engellemek isteyen, kadınları istihdam dışına iten, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı uygulamalarınıza asla izin vermeyeceğiz. Buradan ülkemizin yarısını oluşturan ve seçimlerde oy kullanacak olan kadınlara da sesleniyorum: Ya karanlığa sürükleneceğiz ya da Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında laik, demokratik, eşit ve özgür bir Türkiye’de yaşayacağız” açıklamasını yaptı.

    Cumhur İttifakı’nı katılan ve AKP listelerinden seçime giren HÜDA PAR, bugün seçim beyannamesini açıkladı. Partinin seçim beyannamesinde, 6284 sayılı kanun ve kadınlara yönelik şu ifadeler yer aldı:

    “Kadına yönelik her türlü şiddetin ve istismarın önlenmesi için, kadının çalışma şartlarının fıtratına ve insan haysiyetine uygun hale getirilmesi için, aile kurumunun nesli ifsat eden zararlı akımlara karşı korunması ve güçlendirilmesi için, yuvaları dağıtan evlilik dışı ilişkilerin, nikâhsız birlikteliklerin ve zinanın yeniden suç sayılması için, sapıklığın propagandasının suç kapsamına alınarak yeni nesillerin zararlı akımlardan korunması için, 6284 Sayılı Kanun’un değiştirilmesi ve süresiz nafaka uygulamasına son verilmesi için, evlilikte 25 yılını tamamlayan kadınlara emekli maaşı bağlanması için HÜDA PAR Meclis’te olmalıdır.”

    CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, HÜDA PAR’ın seçim beyannamesine bugün yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi. Nazlıaka’nın açıklaması şöyle:

    “ÇOĞULCU VE KATILIMCI DEMOKRASİYİ TESİS EDECEĞİZ”

    “‘Türkiye, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken çok önemli ve kritik bir kavşağa girmiştir’ ifadesinin hemen ardından parlamenter sistem eleştirisi yapılmaktadır. Ülkeyi tek adam vesayeti altına hapsetmek isteyen zihniyet, parlamenter sistemin çözümsüzlük yarattığını iddia etmektedir. Demokrasiye savaş açanlar bilsin ki; 6 liderin imzaladığı ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’ mutabakatında belirttiğimiz gibi bütüncül politikalar üreterek, çoğulcu ve katılımcı demokrasiyi tesis edeceğiz.

    “YENİ ANAYASA’YI 13. CUMHURBAŞKANIMIZ SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU ÖNDERLİĞİNDE BİZ YAZACAĞIZ”

    Kadınları hedef tahtasına koyan bu zihniyet yeni Anayasa’dan bahsediyor. Yeni Anayasa’yı 13. Cumhurbaşkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde biz yazacağız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun da defalarca belirttiği gibi, ‘Bu anayasanın özünde demokratik parlamenter sistem olacak, Cumhurbaşkanı partili olmayacak, tarafsız olacak.’

    “HANGİ YASANIN TARTIŞILDIĞINI DAHİ BİLMEDEN EL KALDIRIP İNDİRİLEN, TALİMATLA OY KULLANILAN AKP’Lİ GÜNLERE SON VERECEĞİZ”

    ‘Temsil yetkisini halktan alan bir meclisin de sınırları olmalı’ diye açıklama yapan HÜDAPAR bilsin ki, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi kurduğumuzda Meclis’i işlevsel hale getireceğiz. Hangi yasanın tartışıldığını dahi bilmeden el kaldırıp indirilen, talimatla oy kullanılan AKP’li günlere son vereceğiz.

    “BUGÜN KARMA EĞİTİME KARŞI ÇIKANLAR YARIN DA ‘KIZ ÇOCUKLARI OKUMASIN’ DİYECEKTİR”

    Kadın erkek eşitliğine inanmayan zihniyet kız çocuklarının okullaşmasına da düşman olduğu için karma eğitimin zorunluluktan çıkarılmasını talep ediyor! 4+4+4 dayatması sonrasında, iktidarın ‘kindar ve dindar’ nesil hayali HÜDAPAR ile ete kemiğe bürünüyor. Kendi dünya görüşüne uygun bir nesil yetiştirme hayali tüm toplumu tehdit ediyor. Bugün karma eğitime karşı çıkanlar yarın da ‘kız çocukları okumasın’ diyecektir. Kimse bizden bu karanlığa tepkisiz kalmamızı beklemesin. Toplumun kutuplaştırılmasına ve kız çocuklarının eğitim dışına itilmesine asla izin vermeyeceğiz.

    “HER ÜÇ KADINDAN YALNIZCA BİRİ ÇALIŞMA YAŞAMINDA İKEN KADINLARI TAMAMEN İSTİHDAM DIŞINA İTECEK FITRAT MI”

    Beyannamede yer alan saldırıların en büyüğü kız çocuklarına ve kadınlara yönelik. Kız çocuklarını eğitim hayatına ket vurmak, kadınları da eve hapsetmek istiyorlar. Beyannameye göre; ‘Kadınların çalışma şartlarının fıtrata uygun hale getirilmesi’ isteniyor. Hangi fıtrat bu? Her üç kadından yalnızca biri çalışma yaşamında iken kadınları tamamen istihdam dışına itecek fıtrat mı?

    “6284’Ü DAHA FAZLA BUDAMANIZA, YAŞAM HAKKIMIZI GASP ETMENİZE ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını alkışlayanlar, 6284 Sayılı Kanun’un değiştirilmesini ve süresiz nafaka uygulamasına son verilmesini de istiyor. Bu zihniyetin izdüşümü olan AKP Hükümeti’nin uygulamaları nedeniyle her gün en az iki kız kardeşimiz katlediliyor. Şiddet mağduru kadınlar şikayet için gittikleri karakollardan geri evlerine gönderiliyor. Uzaklaştırma kararını ihlal eden erkekler karakollardan sırtı sıvazlanarak çıkıyor. 6284’ü daha fazla budamanıza, yaşam hakkımızı gasp etmenize asla izin vermeyeceğiz.

    “YOKSULLUK NAFAKASINI KALDIRMAK YERİNE ÖDENMESİNİ HAYATA GEÇİRECEK UYGULAMALARA İHTİYACIMIZ VAR”

    Süresiz nafaka üzerinden yapılan propaganda ise artık tahammül sınırımızı aştı. Zaten çalışan kadınlar için yoksulluk nafakası yok. Yeniden evlenme ve ölüm halinde nafaka otomatikman kesiliyor. Evlenmeden birlikte yaşama halinde de kesiliyor. Ama bütün bu gerçeklere rağmen kadınlar bir kere nafaka aldıysa sanki ömür boyu alacakmış gibi bir algı yaratılmaya çalışılıyor. Geriye bir tek yoksulluk nafakası kalıyor. Boşanmış ve küçük çocuğu olan işsiz bir anne düşünün. Çocuklara bedava kreş imkanı yok. Çocukları bırakacağı kimsesi de yoksa bu kadın nasıl çalışacak, nasıl gelir sahibi olacak? Ayrıca bu nafaka da çoğunlukla ödenmiyor. Kadın bir de hukuksal mücadele vermek zorunda kalıyor. Yoksulluk nafakasını kaldırmak yerine ödenmesini hayata geçirecek uygulamalara ihtiyacımız var. İktidarımızda yeni başlangıçlar fonu ile yaşanan bu rezilliğe son vereceğiz.

    “KADINLARIN YAŞAM HAKKINA GÖZ DİKEN, KIZ ÇOCUKLARININ OKULLAŞMASINI ENGELLEMEK İSTEYEN UYGULAMALARINIZA ASLA İZİN VERMEYECEĞİZ”

    Buradan HÜDA PAR’a sesleniyorum. Kadınların yaşam hakkına göz diken, kız çocuklarının okullaşmasını engellemek isteyen, kadınları istihdam dışına iten, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı uygulamalarınıza asla izin vermeyeceğiz. Buradan ülkemizin yarısını oluşturan ve seçimlerde oy kullanacak olan kadınlara da sesleniyorum: Ya karanlığa sürükleneceğiz ya da Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında laik, demokratik, eşit ve özgür bir Türkiye’de yaşayacağız.”

     

     

  • İBB’DEN HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE 62,5 MİLYON TL YARDIM

    İBB’DEN HATAY BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ’NE 62,5 MİLYON TL YARDIM

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), depremlerle sarsılan Hatay’da bin geçici konut yapacak, içme suyu, kanalizasyon ve elektrik altyapısını onaracak. İBB Meclisi’nin oy birliğiyle aldığı kararla, tüm bu çalışmalar için Hatay Büyükşehir Belediyesi’ne 62,5 milyon liralık yardım yapılacak.

    İBB, 6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri merkezli iki büyük depremin ardından bölgede yaraları sarmaya devam ediyor. AFAD’ın görevlendirmesiyle ilk günden beri Hatay’da arama kurtarma, gıda, barınma, temizlik, tıbbi yardım, enkaz kaldırma gibi hizmetler sunan İBB, kentin imar, geçici barınma ve altyapı ihtiyacı için de kolları sıvadı.

    İBB Meclisi’nde oy birliğiyle alınan kararla, Hatay Büyükşehir Belediyesi hizmetlerinin sunulmaya devam edilebilmesi amacıyla 62,5 milyon liralık yardım yapılacak.

    Bu kapsamda, Hatay Büyükşehir Belediyesi personeline bin geçici konut yapılacak. Ayrıca, içme suyu depo yapım, bakım ve onarım için 30 milyon lira, içme suyu şebekelerinin onarımında kullanılmak üzere malzeme temini için 7,5 milyon lira, kanalizasyon şebekelerinin onarımında kullanılmak üzere malzeme temini için 10 milyon lira, elektrik tesislerinin bakım, onarımında kullanılmak üzere malzeme temini için ise 15 milyon lira destek verilecek.

    Meclis kararında, büyük bir tahribata yol açan deprem felaketinden sonra Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin mekânsal imkanlarının zarar gördüğü, personelin büyük bölümünün sosyal ve fiziksel olarak plan çalışmalarında görev alamayacak duruma geldiğine dikkat çekildi. İl genelindeki atık su arıtma tesislerinin, içme suyu isale hatlarının, kanalizasyon şebeke sistemlerinin, içme suyu şebeke ve depoları ile bu sistemleri işleten elektrik tesislerinin zarar görerek hizmet veremez duruma geldiğine de vurgulandı.

    YARALAR HIZLA SARILIYOR

    İBB Meclisi, aldığı ikinci bir kararla; depremden zarar gören bölge halkının acılarının hafifletilmesi, insan yaşamının ve sağlığını korunması için bölgeye yönelik ilk günde bu yana aralıksız sürdürülen destek ve yardımların sürdürülmesi istendi. 

    Kararla; afetzedelere barınma, iaşe, altyapı, sağlık, giyim ve benzeri zaruri yardımlar gerektiği şekilde ulaştırılmaya devam edecek. Afet bölgesinde yardım ve destek faaliyetlerinde yer alan personelin nöbetleşe devamlılığı sağlanacak.

    832 TIR İNSANİ YARDIM ULAŞTIRILDI

    İBB, bugüne kadar deprem bölgesinde 7 bin 520 personel ile bin 551 iş makinesi ve hizmet aracı görevlendirildi. Gönüllü giden 584 kişi ile 8 bin 104 personel sahada görev aldı. Halen 517 personel ile 354 iş makinası bölgede aktif olarak görev yapıyor. İBB ekipleri tarafından 561 kişi enkazdan canlı olarak kurtarıldı.

    Bölgeye 615’i insani yardım TIR’ı olmak üzere 656 yardım aracı ve 97 konteyner gönderildi. 124 TIR Pet Su Hamidiye su ile 52 TIR (4,7 milyon adet 50 gramlık Akdeniz ekmeği) 515 bin altın çörek, 74 bin bebe bisküvisi, 4 bin glütensiz ekmek dağıtıldı. Toplamda 8 bin 766 çadır dağıtıldı ya da kuruldu. Toplam 714 bin kişiye yemek hizmeti, 96 bin kişiye mobil büfe hizmeti verildi. Antakya ve İskenderun’da 3 öğün 13 bin kişilik yemek üretimi yapılarak 5 noktadan dağıtılıyor.

    Ayrıca, Antakya’da 14 Mart’ta 226 birimden oluşacak bin 150 kişilik geçici yaşam alanının imalatına başlandı. 3,5 aylık sürede imalatları tamamlanacak. Samandağ’da 78 birimden oluşacak, 400 kişilik geçici yaşam alanının imalatına ise 21 Mart’ta başlandı ve yine 3,5 ayda bitirilecek.