Etiket: istanbul

  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, RUSYA DEVLET BAŞKANI PUTİN İLE TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının birinci yıl dönümünde, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile telefonda görüştü. Erdoğan’ın, Putin’e, bu savaşta daha fazla can kaybı ve yıkım yaşanmadan adil bir barış tesis edilmesi gerektiğini söylediği bildirildi.

    Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşının birinci yıl dönümü nedeniyle bugün Rusya Devlet Başkanı Putin ile telefon görüşmesi yaptı. Cumhurbaşkanlığı’nın açıklamasına göre; görüşmede, Türkiye’de yaşanan depremler ve birinci yılını dolduran Rusya-Ukrayna savaşına dair gelişmeler ele alındı. Açıklama şöyle:

    “Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem dolayısıyla sergilediği dayanışma için Rusya Devlet Başkanı Putin’e teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya-Ukrayna savaşında daha fazla can kaybı ve yıkım yaşanmadan adil bir barış tesis edilmesi gerektiğini belirtti. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’da varılan mutabakatın tekrar canlandırılmasını samimiyetle istediklerini, bu konuda her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını ifade etti.”

  • ABB, “YEMİMİZ YOK. HAYVANLAR YETERİNCE BESLENEMİYOR” DİYEN DEPREMZEDEYE MISIR SİLAJI GÖNDERDİ

    ABB, “YEMİMİZ YOK. HAYVANLAR YETERİNCE BESLENEMİYOR” DİYEN DEPREMZEDEYE MISIR SİLAJI GÖNDERDİ

    Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB), Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Ericek köyünde besicilik yapan ve “Yem sıkıntısı büyük. Yemimiz yok. Ahırlar uçtu, çatılar uçtu, samanlıklarımız uçtu. Hayvanlarımız çok mağdur durumda yani. Zayiatımız büyük. Hayvanlar yeterince beslenemiyor” depremzedeye mısır silajı gönderdi.

    CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ve Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Kahramanmaraş’ta 6 Şubat’ta meydana gelen, 10 ilde büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan iki büyük depremin ardından Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinin Ericek köyünde besicilik yapan bir depremzedeyi ziyaret etmişti.

    Kahramanmaraşlı depremzede, “Küçükbaş hayvanlar çok mağdur. Hayvanlarımız aç yani. Buraya gelen yemleri dağıtım yapıyorlar. Tam, net bir şekilde herkese vermiyorlar, organize edemiyorlar. Küçükbaş hayvanlarımız çok mağdur. Yem sıkıntısı büyük. Yemimiz yok. Ahırlar uçtu, çatılar uçtu, samanlıklarımız uçtu. Hayvanlarımız çok mağdur durumda yani. Zayiatımız büyük. Hayvanlar yeterince beslenemiyor. Su yok. Suyu da Göksun Belediyesi getiriyor buraya tankerle, onunla şu an ihtiyacımızı gideriyoruz” demişti.

    ABB, ANKA Haber Ajansı’nın konuya ilişkin haberinin ardından, Ericek köyünde besicilik yapan depremzedeye bugün mısır silajı gönderdiğini açıkladı.

  • HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI: KURUMLARIMIZIN KULLANIMINA 100 MİLYAR TL’LİK KAYNAK AYRILDI… KREDİ GARANTİ FONU PAKETİNİ 100 MİLYAR TL ARTIŞLA 350 MİLYAR TL’YE ÇIKARILDI”

    HAZİNE VE MALİYE BAKANLIĞI: KURUMLARIMIZIN KULLANIMINA 100 MİLYAR TL’LİK KAYNAK AYRILDI… KREDİ GARANTİ FONU PAKETİNİ 100 MİLYAR TL ARTIŞLA 350 MİLYAR TL’YE ÇIKARILDI”

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, “İlk etapta kurumlarımızın kullanımına 100 milyar TL’lik kaynak ayrılmış olup ihtiyaç duyulan tüm alanlara yönelik kaynak aktarımına devam edilecektir… Deprem sonrası dönemde, Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında daha çok firmanın finansmana erişimini kolaylaştırmak ve depremin ülkemiz genelinde ekonomik faaliyetler ve ticari işletmeler üzerindeki negatif etkilerini azaltmak amacıyla 250 milyar TL olarak yakın dönemde ilan ettiğimiz KGF paketini de 100 milyar TL artışla 350 milyar TL’ye çıkardık” açıklamasını yaptı.

    Hazine ve Maliye Bakanlığı, deprem felaketinin ardından sağlanan destekler ile bu alanda alınan tedbirleri bugün 46 başlık altında açıkladı. Açıklama şöyle:

    “Depremin yaralarının sarılması ve depremden zarar gören vatandaşlarımızın barınma, beslenme ve diğer ihtiyaçlarının hızlı bir şekilde karşılanabilmesi amacıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarımızla sürekli iletişim halinde ilerlenmekte, acil nakit talepleri Bakanlığımız tarafından gecikmeksizin karşılanmaktadır.

    -Bütçemiz başta olmak üzere tüm kamu imkânları sonuna kadar kullanılacaktır. İlk etapta kurumlarımızın kullanımına 100 milyar TL’lik kaynak ayrılmış olup ihtiyaç duyulan tüm alanlara yönelik kaynak aktarımına devam edilecektir.

    -Deprem bölgesindeki ilaç ve tıbbi malzeme ihtiyaçları da dikkate alınarak Sağlık Bakanlığı hastanelerine aktarılacak kaynak öne çekilmiştir. Bu ay ilave 7,5 milyar TL nakit aktarılacaktır.

    -Şimdiye kadar Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD)talebi üzerine yaklaşık 12 milyar TL nakit aktarımı yapılmıştır.

    -Kamu personeli ve emeklilerimizin Şubat ayı maaşları öne çekilerek ödenmiştir.

    -Depremden zarar gören her ailemize 10 bin TL, taşınanlara 15 bin TL yardım yapıyoruz. Deprem bölgesindeki illere kendi araçları ile giden vatandaşlarımızın yakıt masraflarını karşılıyoruz.

    -Vatandaşlarımızdan konteyner kentler dışında barınacaklara; kiracılara aylık 3 bin TL – ev sahiplerine aylık 5 bin TL kira yardımı yapılacaktır.

    -Depremde hayatını kaybedenlerin yakınlarına acil ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri amacıyla 100 bin TL nakdi yardımda bulunacağız.

    -Deprem sonrası dönemde, Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında daha çok firmanın finansmana erişimini kolaylaştırmak ve depremin ülkemiz genelinde ekonomik faaliyetler ve ticari işletmeler üzerindeki negatif etkilerini azaltmak amacıyla 250 milyar TL olarak yakın dönemde ilan ettiğimiz KGF paketini de 100 milyar TL artışla 350 milyar TL’ye çıkardık.

    -Deprem bölgesinde faaliyet gösteren işletmeler için Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında; 10 milyar TL kefalet limitini haiz, yaklaşık 11,3 milyar TL kredi hacmine sahip ve azami 12 ay ödemesiz dönem dahil olmak üzere azami 60 ay vadeli Deprem Bölgesi İşletme Giderleri Destek Paketi ve 10 milyar TL kefalet limitini haiz, yaklaşık 11,2 milyar TL kredi hacmine sahip azami 36 ay ödemesiz dönem dahil olmak üzere azami 120 ay vadeli Deprem Bölgesi Yatırım Destek Paketini hazırlayarak yürürlüğe aldık. Operasyonel süreçlerin tamamlanmasının akabinde kullandırımlara başlanacaktır.

    -Deprem bölgesinde Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında halihazırda kredi kullanmış olan işletmelerden; 31 Aralık 2023 tarihine kadar yapılandırma komisyonu alınmayacaktır.

    -Deprem nedeniyle işleri ve/veya işletmesi zarar gören esnaf ve sanatkârlarımıza Halk Bankasınca kullandırılan Hazine faiz destekli kredi ödemelerini 6 aylığına faizsiz olarak erteliyoruz.

    -Deprem bölgesinde zarar gören çiftçilerimizin Hazine faiz destekli kredilerini 1 yıl süreyle faizsiz erteliyoruz.

    -Çiftçilerimize, her bir büyükbaş (sığır, manda) hayvanı için 500 TL, küçükbaş (koyun, keçi) hayvanı için de 50 TL yem desteği veriyoruz.

    -Deprem bölgesindeki çiftçilerimize mazot ve gübre desteklerini ayni vermek yerine nakdi olarak ödüyoruz.

    -Depremin işgücü piyasalarında yaratabileceği hasarları öngörerek, sigortalılarımızın çalışma hayatından uzak kalabileceği bu geçici dönemde, bölgesel kriz sebepli kısa çalışma başvurularının kabulüne başlanıldı. Ayrıca olağanüstü hal ilan edilen illerde Kısa Çalışma Ödeneği şartlarını sağlayamayan kişilere ise Nakdi Ücret Desteği verilecektir. Bununla birlikte, istihdamın korunması amacıyla OHAL süresince sınırlı haller dışında iş akdi fesih yasağı getirilmiştir.

    -Afet bölgesi ilan edilen yerlerde yaşayan vatandaşlarımıza ilk aşamada 3 ay süresince Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) tarafından un ve benzeri gıda maddelerinin hibe edilmesine ilişkin çalışmalar başlamıştır.

    -Deprem tarihi itibarıyla, bu illerdeki mükelleflerin 6 Şubat 2023 ila 31 Temmuz 2023 tarihleri arasında yerine getirmeleri gereken vergisel yükümlülükleri ertelenmiştir.

    -Mücbir sebep süresince;

    Verilmesi gereken vergi beyanname ve bildirimlerinin verilme süreleri 15 Ağustos 2023 günü sonuna kadar, bu beyanname ve bildirimler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödenme süreleri de 31 Ağustos 2023 gününe kadar uzatılmıştır.

    Halen uygulaması devam eden 7256 ve 7326 sayılı Yapılandırma Kanunları kapsamında Mart, Mayıs ve Temmuz 2023 aylarında ödenmesi gereken taksitlerin ödeme süreleri; mücbir sebep halinin bitim tarihini izleyen Ağustos, Ekim ve Aralık 2023 tarihlerine uzatılmıştır.

    Mücbir sebep halinin başladığı tarihlerden önce tahakkuk etmiş olup vadesi bu tarihlerden sonrasına rastlayan her türlü vergi, ceza ve gecikme faizinin ödeme süresi ve 2023 yılı motorlu taşıtlar vergisinin ikinci taksit ödeme süresi 31 Ağustos 2023 günü sonuna kadar uzatılmıştır.

    -Diğer taraftan; bu kapsamdaki mükelleflerden 2023 yılı birinci geçici vergi dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesi alınmayacaktır.

     -Ayrıca deprem bölgesinde bulunan borçluların vergi dairelerine olan borçları faiz alınmaksızın azami 24 ay süreyle taksitlendirilecektir.

    -Cumhurbaşkanlığınca başlatılan yardım kampanyalarına, AFAD’a ve ilgili diğer genel ve özel bütçeli kamu idarelerine, il özel idarelerine, belediyelere, köylere, Türkiye Kızılay Derneğine, kamu yararına çalışan dernekler ile vergi muafiyeti tanınan vakıflara yapılan bağış ve yardımlar gelir ve kurumlar vergisi matrahından indirilebilmektedir.

    -Sayılan kurumlara bedelsiz yapılan bağış ve yardımlarda KDV hesaplanmayacak ve bağışa konu mallara ilişkin yüklenilen KDV’ler de işletmeler tarafından indirim konusu yapılabilecektir.

    -Bu bağışlar için sayılan idareler ile bağış yapanlar arasında düzenlenen kâğıtlardan damga vergisi alınmayacaktır.

    -Deprem felaketinden etkilenen kişilere İl AFAD müdürlükleri koordinesinde bedelsiz olarak barınma hizmeti sağlayan işletmelerden bu işlemlere ilişkin KDV ve Konaklama Vergisi aranmayacağı ve bedelsiz olarak söz konusu hizmete ilişkin yaptıkları giderlerin gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınacağı hususunda sirküler yayınlanmış ve teşkilatımıza duyurulmuştur.

    -Prefabrik yapı ve konteynerlerin tesliminde (kurulum ve montaj işleri dahil) katma değer vergisi oranı 2023 yıl sonuna kadar yüzde 1’e indirilmiştir.

    -Depremzedelerin acil ihtiyaç duyacağı ürünler başta olmak üzere ürün fiyatlarında haksız artış yapan mükellefler hakkında çalışma başlatılmıştır. Toplam 586 mükellefin, bahsi geçen ürün fiyatlarında 6 Şubat 2023 Pazartesi günü ve sonrasında haksız fiyat artışına gittiği tespit edilmiştir.

    -Ülkemizde yaşanan deprem felaketinden etkilenen vatandaşlarımızın bankalar başta olmak üzere mali kuruluşlar ve diğer yükümlüler nezdinde gerçekleştirecekleri işlemlerde yapılması gereken kimlik tespitinde kolaylık sağlanmak üzere Mali Suçları Araştırma Kurulu Tebliğinde değişiklik yapılmıştır.

    -Deprem bölgesinde ikametgâhı/işyeri/ şubede hesabı bulunan yatırımcılara yönelik olarak, mevzuatta öngörülen kurallarda esneklik sağlanmıştır.

    -Halka açık şirketlerin bağış yapabilmesine ilişkin esaslar esnetilmiş ve aracı kurumların yapacağı bağışlar ise mevzuatla belirlenen üst sınır kapsamı dışında bırakılmıştır.

    Payları borsada işlem gören ortaklıkların, pay geri alım işlemlerine ilişkin süreçler kolaylaştırılmıştır.

    Payları borsada işlem gören ortaklıkların ortak satışlarında bilgi formu düzenleme şartı yüzde 10’dan yüzde 3’e düşürülmüştür.

    Merkezi Deprem Bölgesinde bulunan sermaye piyasası mevzuatına tabi işletmelerin 2022 yılına ilişkin finansal raporlarını açıklamaları için gerekli süreler uzatılmıştır.

    -Borsa İstanbul’da, 6 Şubat 2023 tarihinde açığa satış işlemleri yasaklanmıştır. Pay piyasası ile pay ve paya endeksli türev piyasalardaki işlemler 8 Şubat 2023 tarihinde saat 11:00 itibarıyla 5 iş günü süreyle (14 Şubat 2023 akşamına kadar) durdurulmuştur. 8 Şubat 2023 tarihinde gerçekleştirilen tüm işlemlerin iptal edilmesine karar verilmiştir.

    -Borsa İstanbul 14 Şubat 2023 tarihinde yeni tedbirler açıklamıştır. Bu kapsamda Pay Piyasası ile Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası (VİOP) bünyesindeki pay ve endeks türev pazarlarında, emtia sertifikaları hariç tutulmak üzere, açılış seansında emir iptaline, fiyat kötüleştirmeye ve miktar azaltımına izin verilmemesine karar verilmiştir. Ayrıca, geri alım yapan şirketler üzerine yeni bir endeks hesaplanması uygun görülmüştür.

    -Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından, Bireysel Emeklilik Sisteminde Devlet Katkısı portföyündeki fonlara ilişkin kısıtlamalarda hisse senedi lehine esneklik sağlanmıştır.

    -Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu deprem felaketi sonrasında vatandaşların borçlarına yönelik esneklik tanımak amacıyla ilave önlemler içeren Kurul kararı yayımlamıştır.

    -Türkiye Bankalar Birliği ile Türkiye Katılım Bankaları Birliği tarafından bankalara olan vadesi gelmiş veya 6 ay içinde vadesi gelecek borçlarının vadesinin bugünden itibaren 6 ay sonraya kadar ötelenmesine ve müşterilere ek kolaylıklar sağlanmasına karar verilmiştir. Ayrıca, ortak ATM’lerden yapılacak işlemlerden ücret tahsil edilmemesine yönelik karar almıştır. İlaveten, mücbir halin yaşandığı mahalde ikametgahı/işyeri adresi veya şubede hesabı bulunan müşterilerin kredi risk, kredi ödeme, senet ve çek işlemlerine ilişkin bildirimlerinin, Risk Merkezi mücbir hal düzenlemesi çerçevesinde yapılmasına karar vermiştir.

    -Merkez Bankası (TCMB) deprem bölgesindeki illerde kurulu firmalar için 6 Şubat- 30 Nisan 2023 tarihleri arasındaki ihracat ve reeskont kredileri ile yatırım taahhütlü avans kredileri geri ödemelerine 180 güne kadar faizsiz vade uzatımı imkânı tanımıştır. Ayrıca deprem öncesinde kullanılmış olan bu kredilere 6 ay ilave taahhüt kapatma süresi verilmiştir. Deprem bağış hesaplarına yapılan para transferlerinden ücret alınmaması yönünde bankalara talimat gönderilmiştir. Deprem bölgesinde yerleşik kişilerin, 6 Şubat itibarıyla vadesi gelmiş veya 6 ay içinde vadesi gelecek kredilerinin ötelenmesi durumunda, bunların menkul kıymet tesisi ve zorunlu karşılık kriterlerinden muaf tutulmasına, KOBİ kredilerinin harcama mukabili belge uygulamasına tabi olmamasına karar verilmiş, ayrıca BES şirketlerine portföylerinde yer alan tahvilleri TCMB’ye satışına imkân sağlanmıştır.

    -Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından, OHAL ilan edilen illerde, vatandaşlarımızın sigorta teminatından mahrum kalmaması için gerekli tedbirler ivedilikle alınmıştır. Bu kapsamda; Türkiye genelinde, OHAL tarihinin sonuna kadar sigorta acente ve eksperlerinin bölgede hasar bildirimlerini kesintisiz sürdürmesi için geçici olarak kolaylık sağlanmıştır.

    -Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB) tarafından sigorta hasar ihbar hatlarına ek olarak tekil bir iletişim numarası belirlenmiş ve internet sitesinde güncellenmiştir. Ayrıca, afetzedelere destek için prensip kararları alınmıştır. Sigorta Tahkim Komisyonu nezdinde görülen uyuşmazlıklarda hakların haleldar olmaması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi talimatı verilmiştir.

    – Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK), internet sitesi ve E-Devlet üzerinden alınan hasar ihbar yollarına ilave olarak AloDask 125 Afet Çağrı merkezi üzerinden 7/24 hizmete başlamıştır. Eksper görevlendirmeleri başlamıştır. Kesintisiz hizmet için Mobil Deprem TIR’ı bölgeye sevk edilmiştir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü’nün yaptığı yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı bina hasar tespitleri DASK tarafından da kullanılmaya başlanılarak yıkık binalar için ivedi bir şekilde tazminat süreçleri başlatılmış ve 24 saat içinde ilk hasar tazminat ödemesi yapılmıştır. Afet yönetimi, Ankara Olağanüstü Yönetim Merkezi’nden yürütülmektedir.

    – Kamu İhale Kurumu (KİK) depremden etkilenen illerde 7 Şubat – 17 Şubat 2023 tarihleri arasında yapılacak ihaleleri iki hafta sonra aynı saatte yapılmak üzere ertelemiştir. Bu illerden ihalelere katılan/ katılacak kişilerin herhangi bir yaptırıma uğramaması için idarelerce ihale süreçlerinde gereken kolaylığın sağlanması yönünde kamuoyu duyurusu yapmıştır. Deprem afetinin kamu ihale sözleşmeleri bakımından mücbir sebep hali olduğu ilan edilmiştir.

    -Bölgede ortaya çıkan ihtiyaçların idarelerce sorunsuz ve hızlı bir şekilde temin edilmesine yönelik tedbirlerin alınmasına devam edilecektir. Bu çerçevede deprem bölgesindeki ihtiyaçların karşılanması amacıyla doğrudan temin yoluyla yapılacak alımların limiti olağanüstü hal süresinin bitimine kadar 5 milyon TL’ye yükseltilmiştir.

    -Ödeme süreçlerinde aksama yaşanmaması adına kurumlarımızın deprem bölgesindeki illerde, harcama yetkilisi ve gerçekleştirme görevlilerinin esnek bir şekilde belirlenmesine yönelik genelge yayımlanmıştır. Muhasebe hizmetlerinin aksamaması için hizmet verilebilen en uygun birimden yetkilendirme yapılarak hizmetin yürütülmesi sağlanmıştır.

    -Devlet Malzeme Ofisi (DMO), depremin ortaya çıkardığı can ve mal kayıplarının önlenmesine ve tedaviye yönelik ihtiyaçlara ilişkin alımları önceliklendirmiştir.

    -Deprem bölgesinde ihtiyaç duyulan her türlü malzemenin ivedilikle bölgeye ulaştırılması amacıyla DMO’ya ait tüm araç ve depoların kullanılması yönünde Valilikler ve AFAD ile koordineli olarak çalışılmaktadır.

    -Depremden etkilenen bölgeye giden ve bölgede kullanılan taşıt ve iş makinelerinin yanı sıra ısınma ve aydınlatma gibi ihtiyaçlar için gereken akaryakıtın temininde aksama yaşanmaması büyük önem arz etmektedir. Bu amaçla DMO, ikmal ve yönlendirme çalışmalarını anlık olarak ve ilgili tüm birimlerle koordinasyon içinde yürütmektedir.

    -DMO aracılığıyla hâlihazırda verilmiş olan siparişlerde tedarikçilerin hak kaybı yaşamaması adına, deprem afetinin mücbir sebep olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir. Bu kapsamda, firmaların ek süre ve sözleşmelerinin karşılıklı sonlandırılması gibi taleplerinin ivedilikle değerlendirilip sonuçlandırılmasına yönelik düzenlemeler hayata geçirilmiştir.”

     

  • CHP İSTANBUL İL BAŞKANI CANAN KAFTANCIOĞLU’NUN ZİYARET ETTİĞİ DEPREMZEDE: “BİZ YILLARDIR AK PARTİLİYİZ AMA KAPIMIZI İLK SİZ ÇALDINIZ”

    CHP İSTANBUL İL BAŞKANI CANAN KAFTANCIOĞLU’NUN ZİYARET ETTİĞİ DEPREMZEDE: “BİZ YILLARDIR AK PARTİLİYİZ AMA KAPIMIZI İLK SİZ ÇALDINIZ”

    CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kahramanmaraş merkezleri depremlerden sonra İstanbul’daki yakınlarına sığınan depremzedeleri ziyaret etti. Depremzede, Kaftancıoğlu’na “Biz yıllardır AK Partiliyiz, yıllardır onlara oy veriyoruz. Kapımızı ilk siz çaldınız. Bizim bakış açımız farklıydı” dedi.  

    CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, Kahramanmaraş Pazarcık ve Elbistan merkezli depremlerin ardından İstanbul Gaziosmanpaşa’daki akrabalarının yanına sığınan depremzedeleri ziyaret etti. Yıllardır AKP’li olduğunu belirten depremzedeler kapılarını ilk Kaftancıoğlu’nun çaldığını söyledi.  

    “ÇADIRDA DURULMUYOR, ÇOK SOĞUK”

    Kaftancıoğlu depremzedeye, “Hatay bölgesindeydim ben de. Sağlık hizmeti veriyorduk dediğiniz gibi ikinci depremde içeride olanları ne yazık ki kaybettik” dedi. Konteynır kent için isimlerini yazdıklarını belirten depremzede, çok soğuk olduğu için çadırda kalamadıklarını söyledi. Depremzede, “Oturduğum ev kiraydı, şimdi gidip ev bulmak istesem de bulamam imkânsız” dedi.  

    Kaftancıoğlu ise “Çadırı da konteynır kenti derken pandemide 5 maskeyi dağıtamadılar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer belediyeler olmasa hiçbir şey olamayacak. Bu sevineceğimiz bir şey değil üzüleceğimiz bir şey. Bizim yardımlarımızda da şöyle bir şey yok. ‘Biz sana hizmet ettik sende bize oy ver’ hayır vatandaş istediğine oy verir en demokratik hakkıdır, ihtiyacı varsa siyasetin görevi elinden geldiği kadar onun ihtiyacını gidermektir. Bizde Genel Başkanımız, belediyelerimiz işte bizler, bunları sizlerin düşünmeyip düşünmesi gerekenlerin yapması için her türlü sorumluluğu yerine getireceğiz. Bu deprem bir kere daha gösterdi ki bize aslında 85 milyon acıda zorlukta yan yana gelebiliyoruz. Bizim bu yan yana gelebilme halimizi devleti yönetenler yapmak zorunda” diye konuştu.

    “YILLARDIR AKP’YE OY VERDİK KAPIMIZI İLK SİZ ÇALDINIZ”  

    Kaftancıoğlu, yıllardır AKP’li olduğunu ve oy verdiğini söyleyen depremzedeye “Yine verin” dedi. Bunun üzerine depremzede “Kapımızı ilk siz çaldınız. Bizim bakış açımız farklıydı” diye yanıt verdi.

    Kaftancıoğlu, “İnşallah güzel bir ülkede, sorunları çözülmüş bir ülkede bizim yaşadığımız sorunları yaşamadığı bir gelecek olur. Bunu yapabiliriz. Ben hep diyorum siyasetçiler kendisini zenginleştirmeye değil vatandaşı zenginleştirmeye uğraşsın. Çalmazsa, çırpmazsa size de bize de yetecek halde” diye konuştu.  

     

     

     

     

     

  • TÜİK: ÖLÜM SAYISI 2021 YILINDA YÜZDE 11,4 ARTTI, ÖLÜM NEDENLERİNİN BAŞINDA DOLAŞIM SİSTEMİ KAYNAKLI HASTALIKLAR YER ALDI

    TÜİK: ÖLÜM SAYISI 2021 YILINDA YÜZDE 11,4 ARTTI, ÖLÜM NEDENLERİNİN BAŞINDA DOLAŞIM SİSTEMİ KAYNAKLI HASTALIKLAR YER ALDI

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) ölüm istatistiklerine göre; 2021 yılında ölüm sayısı, bir önceki yıla kıyasla yüzde 11,4 artarak 565 bin 594 oldu. Ölüm nedenlerinin başında dolaşım sistemi kaynaklı hastalıklar yer aldı.

    TÜİK, 2020 ve 2021 yıllarına ilişkin Ölüm ve Ölüm Nedeni istatistiklerini bugün açıkladı. Buna göre; ölüm sayısı 2020 yılında 507 bin 938 iken 2021 yılında yüzde 11,4 artarak 565 bin 594’e yükseldi.  

    Ölen kişilerin 2020 yılında yüzde 56’sını erkekler, yüzde 44’ünü kadınlar oluştururken 2021 yılında yüzde 54,6’sını erkekler, yüzde 45,4’ünü kadınlar oluşturdu. 

    KABA ÖLÜM HIZI BİNDE 6,7’YE YÜKSELDİ 

    Bin kişi başına düşen ölüm sayısını ifade eden kaba ölüm hızı, 2020 yılında binde 6,1 iken 2021 yılında binde 6,7 oldu. Diğer bir ifade ile 2020 yılında bin kişi başına 6,1 ölüm düşerken 2021 yılında bin kişi başına 6,7 ölüm düştü. 

    KABA ÖLÜM HIZININ EN YÜKSEK OLDUĞU İLLER SİNOP VE KASTAMONU

    Kaba ölüm hızının en yüksek olduğu iller, 2021 yılında binde 12,7 ile Sinop ve Kastamonu oldu. Bu illeri, binde 11,2 ile Giresun ve Edirne, binde 11,1 ile Balıkesir ve Çankırı, binde 10,8 ile Çanakkale izledi. Kaba ölüm hızının en düşük olduğu il ise binde 2,8 ile Şırnak oldu. Bu ili binde 3 ile Hakkari, binde 3,7 ile Van ve binde 3,8 ile Şanlıurfa izledi. 

    ÖLÜM NEDENLERİNİN BAŞINDA DOLAŞIM SİSTEMİ KAYNAKLI HASTALIKLAR VAR 

    Ölümler nedenlerine göre incelendiğinde; 2021 yılında yüzde 33,4 ile dolaşım sistemi hastalıkları ilk sırada yer aldı. Bu ölüm nedenini yüzde 14 ile iyi huylu ve kötü huylu tümörler, yüzde 13,4 ile solunum sistemi hastalıkları izledi. 

    DOLAŞIM SİSTEMİ HASTALIKLARI KAYNAKLI ÖLÜMLERİN YÜZDE 41,8’İ İSKEMİK KALP RAHATSIZLIĞI KAYNAKLI  

    Dolaşım sistemi hastalıklarından kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde; ölenlerin yüzde 41,8’inin iskemik kalp hastalıklarından, yüzde 23,3’ünün diğer kalp hastalıklarından, yüzde 18,9’unun serebro-vasküler hastalıklardan öldüğü görüldü. 

    DOLAŞIM SİSTEMİ KAYNAKLI ÖLÜMLERİN EN ÇOK OLDUĞU İL AFYONKARAHİSAR 

    Dolaşım sistemi hastalıklarından ölenler illere göre incelendiğinde; 2021 yılında dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranının en yüksek olduğu il, yüzde 43,4 ile Afyonkarahisar oldu. Bu ili yüzde 43,1 ile Aydın, yüzde 42 ile Çanakkale, yüzde 40,2 ile Balıkesir izledi. Dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı ölüm oranının en düşük olduğu il ise yüzde 26,1 ile Kayseri oldu. Kayseri’yi yüzde 27,4 ile İstanbul, yüzde 27,6 ile Kocaeli, yüzde 28,3 ile Muş ve Eskişehir izledi. 

    TÜMÖR KAYNAKLI ÖLÜMLERE EN ÇOK GIRTLAK VE SOLUK BORUSU, BRONŞ, AKCİĞER TÜMÖRLERİ NEDEN OLDU 

    İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölümler alt ölüm nedenlerine göre incelendiğinde; ölenlerin yüzde 29,7’sinin gırtlak ve soluk borusu, bronş, akciğerlerdeki kötü huylu tümöründen, yüzde 7,7’sinin lenfoid ve hematopoetik kötü huylu tümöründen, yüzde 7,6’sının miden ve kolondaki kötü huylu tümörlerinden kaynaklandığı görüldü.

    TÜMÖR NEDENİYLE ÖLÜMLERİN EN ÇOK GÖRÜLDÜĞÜ İL ANKARA OLDU  

    İyi ve kötü huylu tümörlerden ölenler illere göre incelendiğinde; 2021 yılında iyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranının en yüksek olduğu il, yüzde 17,8 ile Ankara oldu. Bu ili yüzde 17,2 ile Kars, yüzde 17,1 ile Tekirdağ, 17,0 ile Iğdır izledi. İyi ve kötü huylu tümörlerden kaynaklı ölüm oranının en düşük olduğu il ise yüzde 7,9 ile Kilis oldu. Bu ili yüzde 8,7 ile Şanlıurfa, yüzde 8,9 ile Siirt, yüzde 9 ile Gaziantep izledi.

    COVİD-19 KAYNAKLI ÖLÜM SAYISI 65 BİN 198

    Covid-19 kaynaklı ölüm sayısı 2020 yılında 22 bin 136 iken 2021 yılında 65 bin 198 oldu. Covid-19 nedeniyle 2021 yılında ölenlerin 35 bin 693’ünü erkekler, 29 bin 505’ini kadınlar oluşturdu. 
     
    Covid-19 kaynaklı ölümler yaş grubuna göre incelendiğinde; Covid-19 kaynaklı ölümlerin 2020 yılında en fazla olduğu yaş grubunun 65-74, 2021 yılında ise 75-84 olduğu görüldü. Covid-19 nedeniyle 2021 yılında 75-84 yaş grubunda ölenlerin 9 bin 493’ünü erkekler, 8 bin 566’sını kadınlar oluşturdu. 

    BEBEK ÖLÜM HIZI ARTTI

    Bebek ölüm sayısı, 2020 yılında 9 bin 657 iken 2021 yılında 9 bin 938 oldu. Bin canlı doğum başına düşen bebek ölüm sayısını ifade eden bebek ölüm hızı, 2020 yılında binde 8,7 iken 2021 yılında binde 9,2’e yükseldi. Diğer bir ifade ile 2021 yılında bin canlı doğum başına 9,2 bebek ölümü meydana geldi. Doğumdan sonraki 5 yıl içinde ölme olasılığını ifade eden beş yaş altı ölüm hızı, 2020 yılında 10,6 iken 2021 yılında binde 11,2 oldu.

  • KILIÇDAROĞLU’NUN DİNLEDİĞİ MALATYALI DEPREMZEDE: “RAHMETLİ EŞİM EV ALDIK DİYE ÇOK SEVİNİYORDU. ÖMRÜMÜZDE BİR EV ALDIK. O DA 3 AY SONRA YIKILDI. BEN 4 TANE CENAZE VERDİM O EVDE”

    KILIÇDAROĞLU’NUN DİNLEDİĞİ MALATYALI DEPREMZEDE: “RAHMETLİ EŞİM EV ALDIK DİYE ÇOK SEVİNİYORDU. ÖMRÜMÜZDE BİR EV ALDIK. O DA 3 AY SONRA YIKILDI. BEN 4 TANE CENAZE VERDİM O EVDE”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 6 Şubat depremlerinde Malatya’da eşini ve kızlarını kaybeden depremzede Erol Hancı, kızları Dilek ve İrem Hancı ile CHP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Erol Hancı, “Rahmetli eşim ev aldık diye çok seviniyordu. Zaten ömrümüzde bir ev aldık. O da 3 ay sonra yıkıldı. Yıkılmasını da boş ver, ben 4 tane cenaze verdim o evde. Eşim ve 3 de kızım. İki kızım kaldı” dedi.

    CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraş merkezli depremlerde Malatya’da eşi Kıymet Hancı, kızları Elif ile Merve Hancı’yı kaybeden depremzede Erol Hancı ile kızları Dilek ve İrem Hancı’yla CHP Genel Merkezi’nde bugün bir araya geldi.

    Enkaz altında 34 saat kalan baba Erol Hancı, Kılıçdaroğlu’na şunları söyledi:

    “Başkanım, nasıl yapılmış bir bina. O yetkiyi kim onlara vermiş? Allah sorsun. Başka da bir şey demem. Çünkü 27 yıllık değil, 30 yıllık bina olsun. Yani 30 yıllık bir apartman eski ve çürükse kimse apartman almasın.

    “ZATEN ÖMRÜMÜZDE BİR EV ALDIK. O DA 3 AY SONRA YIKILDI. BEN 4 TANE CENAZE VERDİM O EVDE”

    Rahmetli eşim ev aldık diye çok seviniyordu. Zaten ömrümüzde bir ev aldık. O da 3 ay sonra yıkıldı. Yıkılmasını da boş ver, ben 4 tane cenaze verdim o evde. Eşim ve 3 de kızım. İki kızım kaldı. Benim anlamadığım yeni binalar da çöktü. Yani mesela Bostanbaşı olsun, oralar hep yeniydi. 3-4 yıllık binalar bile çöktü.”

    Kılıçdaroğlu ise şöyle konuştu:

    “JAPONYA DEPREM BÖLGESİ. BİR KİŞİNİN BURNU BİLE KANAMIYOR”

    “Şimdi fay hattı geçilen yerde, belli artık bu teknolojik olarak hesaplayabiliyorsunuz. Bu binada kaç tane kolon var, baktığınız zaman çıkıyor zaten. Deprem bölgesinde de fay hattı belli. Fay hattı üzerinde ev yapılmaz.  Şili’de oldu. Oraya bakıyorsunuz. Sadece 400 kişi hayatını kaybetmiş. Biz de 40 bin kişi. Japonya deprem bölgesi. Üstelik bizden çok daha fazla deprem olur. Bir kişinin burnu bile kanamıyor.”

    Erol Hancı’nın kardeşi ise “Abimgilin binasında 70 kişi vardı büyük ihtimal. 10 kişi çıktı. O da şans eseri boşluktan” diye konuştu.

    “KONTEYNER DİYORUM, 1 AYA KADAR KURULACAK DİYOR. BEN SOKAKTA 1 AY NE YAPACAĞIM?”

    Erol Hancı’nın, depremden 11 saat sonra enkazdan kurtarılan kızı çadır gelmediğini belirterek, “Evim yıkıldı şu anda dışardayım, diyorum. Adam bana 10 gün beklememi söylüyor. Zaten Malatya’da kar yağıyordu, soğuk. Kalacak yerimiz yok. Çadır istiyorum, 10 gün bekle diyor. Konteyner diyorum, bir aya kadar kurulacak diyor. Ben sokakta bir ay ne yapacağım? Zaten depremzedeyiz, kıyafetlerimiz yok doğru düzgün. Kuzenlerimin kıyafetleriyle şu an idare etmek zorundayım” dedi.

    “SABAHA KADAR HİÇ KİMSE SOĞUKTAN YATAMADI”

    Kılıçdaroğlu, depremzedelerin soğuktan yatamadığının altını çizerek, “Bir gece Arsuz’da kaldım. Sabaha kadar hiç kimse soğuktan yatamadı. Hiç soyunmadık, yatağın altına öyle girdik yani sabaha kadar. Biz evde kalıyoruz. Ya peki dışarıda? O insanlar enkazın önünde bekliyor” diye konuştu.

    Malatya’da çadır olmadığını söyleyen depremzedeler, “Çadır yoktu. Gürsel Bey, sağ olsun çadır getirtti, kurdu. Onun içine sığındık. Gürsel Bey gelmese oraya çadır da gelmeyecekti” dedi.

    “BENİM KIZ KARDEŞİMİN ALTINDA KOLONLAR GİTMİŞ. OTURUR RAPORU VERİYORLAR”

    Hancı’nın kızı kolonları kesilen binaya sağlam raporu verildiğini söyledi. Erol Hancı’nın kardeşi de “Oturma raporu veriyorlar. Benim kız kardeşimin altında kolonlar gitmiş. Oturur raporu veriyorlar. Ölsen bunun sorumlusu kim olacak” diye ekledi. Kılıçdaroğlu, Hancı ailesine “Müteahhiti değil, raporu vereni bulacaksın” yanıtını verdi.

    “KOLONLARIN KESİLDİĞİNİN MUTLAKA TUTANAĞA GEÇMESİ LAZIM”

    Kılıçdaroğlu ise “O kolonların kesildiğinin mutlaka tutanağa geçmesi lazım. Her binadan ayrıca numune alınması lazım. Bunu da söyledik. Numunelerin başında bekliyorlar. Numune alınması lazım ki binanın betonu, demiri doğru mudur, yeteri kadar güvenli midir değil midir onların analizi yapılsın” diye vurguladı.

    “34 BİN BİNA ŞU ANDA YIKILACAK DURUMDA”

    Kılıçdaroğlu, İstanbul depremine değinerek, “Şimdi İstanbul üzerinde duruluyor mesela. 34 bin bina şu anda yıkılacak durumda. Deprem olmasa da yani. Bir gecede çökebilir. Burada kalanların hiçbirisi ev sahibi değil. Hepsi kirada. Ev sahibi kiraya vermiş. Oradaki insanlar nereye gidecek Allah aşkına” diye konuştu.

     

  • KEMAL KILIÇDAROĞLU HATAY’I ZİYARET ETTİ… HATAYLI DEPREMZEDE: “ÇOCUKLARIMIZ BERBAT DURUMDA. ANNEMİZ 95 YAŞINDA. KADIN TİTRİYOR, ÖLÜYOR SOĞUKTAN. ÇADIRIMIZ YOK”

    KEMAL KILIÇDAROĞLU HATAY’I ZİYARET ETTİ… HATAYLI DEPREMZEDE: “ÇOCUKLARIMIZ BERBAT DURUMDA. ANNEMİZ 95 YAŞINDA. KADIN TİTRİYOR, ÖLÜYOR SOĞUKTAN. ÇADIRIMIZ YOK”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bugün deprem bölgesi Hatay’ı ziyaret etti. Hataylı bir depremzede, Kılıçdaroğlu’na, “Çocuklarımız berbat durumda. Annemiz 95 yaşında. Kadın titriyor, ölüyor soğuktan. Çadırımız yok. Ne yapacağımız belli değil. Kimse el uzatmıyor bize. Allah razı olsun, buraya geldiler, bir yemeğimiz oldu. Kimse bakmıyor. Yapacak bir şeyimiz yok. Bir siz varsınız. Umutsuzluk olsa şehrimizi bırakırdık, bırakmadık. Şu an yıkık evlerimizin yanında duruyoruz. Biz, şehrimizi terk etmedik, terk etmeyeceğiz” dedi.

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Kahramanmaraşlı depremlerin büyük yıkıma ve can kaybına neden olduğu Hatay’ın Defne ilçesinde, Kılıçdaroğlu Gönüllüleri Merkezi, Büyükçekmece Belediyesi Koordinasyon Merkezi ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bölgede kurmuş olduğu kamp alanını ziyaret etti ve yapılan çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kılıçdaroğlu’na, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu eşlik etti.

    Kemal Kılıçdaroğlu, Defne’de ilk olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait deprem koordinasyon merkezini ziyaret etti. Yetkililer, Kılıçdaroğlu’na, “Şu anda 95 arkadaşımız var ama ilk 550 kişiyle geldik” bilgisini verdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, “Bölgelerden gelenler de oldu. 300 kurye geldi, hiç kimseye söylemeden tamamen gönüllü olarak. Yardımları ihtiyaç sahiplerine götürdüler” dedi.

    “UYKU UYUMADAN, DİNLENMEDEN İŞE KOYULDUK”

    Belediye yetkilisi, Kılıçdaroğlu’na, “Toplamda 12 saatlik bir yolculuk yaptık. Sabah saat 5’te buraya indiğimizde kilometrelerce kuyruk vardı. Hakikaten içler acısı bir durum. Derhal, hiç uyku uyumadan, dinlenmeden işe koyulduk, kime nasıl faydalı olabiliriz diye. Zaten daha önce gelen itfaiye ekiplerimiz, kriz masası niteliğinde ihbarlar almışlar. Bizi oralara yönlendirdiler. O gün bu gündür çalışmalarımız devam ediyor. Arkadaşlarımız sirkülasyon halinde değişiyor, yormuyoruz arkadaşlarımızı. Ankara’dan başka bir ekip geliyor, yenisi ile tazeliyoruz. Sağ olsun Gümrük Müdürlüğü’nden rica ettik, burayı bulabildik. İlk önce alt taraftaki çadırı bulduk, orası özel bir mülkiyetin TIR parkıydı. Biz, buradan ne talep ettiysek çok hızlı bir şekilde TIR çıktı. Kervan yolda düzülür misali bu hale geldik. Çalışmalarımız halen daha devam ediyor” bilgisini verdi.

    KILIÇDAROĞLU: TÜRKİYE SİZE ŞÜKRAN DUYUYOR

    Mansur Yavaş, “Kahramanmaraş’ta kaçak suların tespiti yapılıyor. Enkaza suyun girmemesi gerekiyor, bu sefer de sudan dolayı acil durumlar oluşuyor” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Gerçekten de büyük hizmetler yaptınız. Türkiye size şükran duyuyor. Biz gelsek buraya enkazı kaldırmak ya da bir kaçak suyu önlemek için onu beceremeyiz ama onun uzmanı olan sizlersiniz. Bu konuda ihtisas yaptınız. Deneyim kazandınız. Dolayısıyla hem soruna yaklaşmak hem de sorunu çözmek gibi bir kapasiteniz var. Teşekkür ederiz sizlere” diye konuştu.

    “17 GÜN GEÇMİŞ, 17 GÜN SONRA HÂLÂ VATANDAŞ ÇADIR İSTİYOR VE BİZ ONLARIN ÇADIR İHTİYACINI KARŞILAYAMIYORUZ”

    Bir başka belediye yetkilisi ise Kılıçdaroğlu’na, “Çok acıklı, çok duygusal sahneler yaşıyoruz. Yardım ulaştırdığımız halkımız da bizi sahadaki çalışmalarımızdan dolayı elinden geldiğince, bir zeytin olur, bir yağ olur, bize bir şey ikram etmeye çalışıyorlar. Bizi çok duygulandırıyor. Elimizde kalan son bir ısıtıcı vardı, küçük bir yavrumuzun çadırına götürdük, geri geldi. ‘Ne oldu yavrum’ dedim; çocuk, ‘Babam elektrikçi, bunun elektriği 2 bin vatmış. Buranın elektriğine zarar verir, kullanmayalım’ diye geri getirdi. Çok yüce gönüllü bir halkımız var. Çok ihtiyaçları var, çok ulaşılamamış yerler var. İstemeye alışık olmayan insanlar var, zor bir süreç” dedi. Başka bir yetkili ise “Özellikle ikinci depremden sonra çadır ihtiyacı doğdu” diye konuştu. Kılıçdaroğlu ise “Çadır sıkıntısı var maalesef. Çadır, Türkiye’nin her tarafında sorun. Söyledik, bir çağrı yaptık, ‘Kimin elinde fazla çadır varsa haber versin, fiyatı da önemli değil, gelip alacağız, göndereceğiz diye. Fakat maalesef yeteri kadar çadır bulamıyoruz. Var olan üretim merkezleri de AFAD’a çalışıyorlar. Çalışsınlar, biz çalışmasınlar demiyoruz. Çalışsınlar ama bir an önce çadırı vatandaşa ulaştıralım. Burada en büyük sorun; normalde bu tür kuruluşların elinde yeteri kadar çadır stoğunun olması lazım. Her an bir deprem olabilir, ilk ulaştırılacak şey çadırdır. İnsanların barınabileceği, kalabileceği bir yer. Stok yeteri kadar olmadığı için böylesi acı bir tablo ile karşılaştık. Halen daha çadır arıyoruz. 21’inci yüzyılın Türkiye’sinde 17 gün geçmiş, 17 gün sonra hâlâ vatandaş çadır istiyor ve biz onların çadır ihtiyacını karşılayamıyoruz. Böyle bir acı tablo ile karşı karşıyayız” yanıtını verdi.       

    Kılıçdaroğlu, ayrıca, “Bu ülkenin insanları gerçekten yardımseverdir. Koşturur, birbirine yardım eder. Bizim güzel bir atasözümüz var, ‘komşu komşunun külüne muhtaç’ diye. Aynı duyguyla hepimiz hareket ettiğimiz zaman çözemeyeceğimiz sorun yok” dedi.

    DEPREMZEDE: AFAD’IN BİZE YAPTIĞI ZULÜM

    Bir depremzede ise Kılıçdaroğlu’na, “15-16 gündür elimizde imkan olmasına rağmen AFAD’ın bize yaptığı zulüm. Elimizde çadır olmasına rağmen biz kendi imkanlarımız ile bir yerlere getirmeye çalıştık. Kendi imkanlarımız ile barakalarımızı kurduk, yerleştik. Elimizde imkan var, çadır da var, bunu halka neden veremiyoruz? Burada koordinasyonda mı sıkıntı var, planlarda mı sıkıntı var? Niye böyle? Dünya kadar yardım toplandı, bu yardımların halka nasıl ulaşacağını, bunun takibini yapabilecek misiniz? Bize ulaşabilecek mi? Evi yıkılan, hasar görenlere bir şekilde nasıl ulaşacak, takibini kim yapacak” diye konuştu. Kılıçdaroğlu da “Bunun takibini yapacağız. Siz vatandaş olarak yapacaksınız, biz de yapacağız. Toplanan paraların nereye harcandığı, hangi yatırımlar için harcandığını bir şekilde takip edeceğiz. Bir yerde yanlışlık olursa kamuoyuna açıklayacağız. Şundan emin olmanızı isterim; Türkiye, bu sorunu çözmek için kilitlenmiş vaziyette. Var sorunlar biliyorum” dedi.

    Depremzede ise “Enkazın altında millete daha erken müdahale edilseydi canımız bu kadar yanmayacaktı. Bu kadar ölüm olmayacaktı. Zaten iletişim sıkıntımız vardı, yeni çözülmeye başlandı. Sesimizi daha yakın iletmiş olsaydık bu kadar ölüm olmazdı” diye konuştu.

    DEPREMZEDE: BİZ, GEREKEN DESTEĞİ ALAMIYORUZ. DEVLET BURADA GEREKEN ÖNLEMİ ALIYOR MU

    Depremzede yurttaş, sesinin geç duyulduğunu belirterek hasarlı evler için hasarsız raporu söyledi. Kılıçdaroğlu ise “Bu işin uzmanları gelecek, oradan gerekirse numune alacak. Evlerin kalınlığına bakacak, binanın yüksekliğine bakacak. Bu işin uzmanları yapacaklar bunu. Zaten büyükşehir belediyesi de bunun takipçisi olacak. Sonuçta bu kentte hiçbir binanın yıkılmasını, enkaz altında bir kişinin kalmasını asla istemeyiz. O nedenle her şeyden ders çıkarmamız gerekiyor” yanıtını verdi. Depremzede ise “Çıkartamıyoruz başkanım. 1999’da aynı şey oldu, şimdi Elazığ geldi. Biz akıllanamıyoruz. Biz, gereken desteği alamıyoruz. Devlet burada gereken önlemi alıyor mu? Sıkıntı devlette mi? Yapı denetimde mi sıkıntı? Burada bir aksaklık oluyor” dedi.

    KILIÇDAROĞLU: DEVLET NEFES ALAMAZSA, KURUMLARI HAREKETE GEÇİREMEZSE İŞTE BU TÜR FELAKETLERLE KARŞI KARŞIYA KALIYORUZ

    Kılıçdaroğlu, depremzedenin bu sözlerine karşılık, “Bunu da savcılar ortaya çıkaracak. Savcılara çağrı yaptık. Dedik ki ‘Bakın, bu işte kimin ihmali, sorumluluğu varsa gereğini yapın’. Devletin kurumlarını harekete geçirmemiz lazım. Devlet nefes alamazsa, kurumları harekete geçiremezse işte bu tür felaketlerle karşı karşıya kalıyoruz. Devletin nefes alması lazım. Devletin, bütün organlarının, kurumlarının, yasalarla kendisine verilmiş görevleri yapması lazım. Burası deprem bölgesiyse burada yapılacak binaların depreme dayanıklı olması lazım. Bütün bunların araştırılması lazım. Kimin kusuru, hatası varsa bir şekilde ortaya çıkarılması lazım” diye konuştu. Hataylı depremzede ise “Hatay yeniden inşa ediliyor. Hatay’ın kültürel mirasını koruyacak şekilde mi yapı planı çıkarılacak? Hiç olmazsa yapılırken tarihe özenerek, kendi kültürümüze sahip çıkarak yapılmasını sizden arz ederim” diye yanıt verdi:  

    İTFAİYE ERİ: ŞU ANDA SADECE TEHLİKELİ NOKTALARDA ÇALIŞMALAR GERÇEKLEŞTİRİYORUZ. GÖREVİMİZİN BAŞINDAYIZ

    ABB İtfaiye Dairesi Başkanlığı çalışanı ise Kılıçdaroğlu’na, “Depremin meydana geldiği günden itibaren bölgeye hızlı bir şekilde intikalimiz gerçekleştirdik. İtfaiye arama-kurtarma ekiplerimizle, aşevimizle, arama-kurtarma köpeklerimizle çalışmalarımızı gerçekleştirdik. Şu anda bildiğiniz üzere arama-kurtarma faaliyetlerimiz sona erdi. Emir-talimat doğrultusunda şu an enkaz çalışmaları başlatıldı. Biz de en son enkaz çalışması sırasında burada 6.4 şiddetindeki depreme maruz kaldık. Şu anda sadece tehlikeli noktalarda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Görevimizin başındayız, çalışmaya devam ediyoruz. Allah devletimizi, milletimizi böyle bir şekilde tekrar sınamasın” dedi. Kılıçdaroğlu da itfaiye erlerine teşekkür etti.

    DEPREMZEDE: ÇOCUKLARIMIZ BERBAT DURUMDA. ANNEMİZ 95 YAŞINDA. KADIN TİTRİYOR, ÖLÜYOR SOĞUKTAN. ÇADIRIMIZ YOK

    Başka bir depremzede yurttaş ise Kılıçdaroğlu’na, “Çocuklarımız berbat durumda. Annemiz 95 yaşında. Kadın titriyor, ölüyor soğuktan. Çadırımız yok. Ne yapacağımız belli değil. Kimse el uzatmıyor bize. Allah razı olsun, buraya geldiler, bir yemeğimiz oldu. Kimse bakmıyor. Yapacak bir şeyimiz yok. Bir siz varsınız. Umutsuzluk olsa şehrimizi bırakırdık, bırakmadık. Şu an yıkık evlerimizin yanında duruyoruz. Biz, şehrimizi terk etmedik, terk etmeyeceğiz. Ama yaşamakta zorlanıyoruz. Söyleyecek söz kalmadı artık” diye dert yandı. Kılıçdaroğlu ise depremzedeye, “Tek isteğim, umutsuzluğa kapılmayın. Sorunu çözmek zorunda kalacaklar zaten” diye yanıt verdi.

    Bir başka depremzede yurttaş da Kılıçdaroğlu’na, “Ölümden döndük. 5 çocukla çıktık. Çok şükür, Lütfü Başkan’ım numaramızı aldı. Mehmet vekilim de numaramızı aldı. Bir çadır istiyorum, sadece bir çadır. Başka bir şey istemiyorum. Para istemiyorum, yemek istemiyorum. Bir tane çadır. Eğer benim kardeşlerim yurt dışından iki günde geliyorsa, devletimiz gelemiyorsa yazıklar olsun. Bir çadır istiyorum. 15 gündür biz yıkanmadık. Burayı da bırakıp gidemeyiz. Her şey güzel olacak, eminiz” dedi.

    DEPREMZEDE: HERKES HATAY’I KADERİNE BIRAKTI

    Su sıkıntısı olduğunu ifade eden başka bir diğer depremzede ise Kılıçdaroğlu’na, “Tek kurtuluşumuz sizsiniz, artık yeter. Bıktık, artık nefes alamıyoruz. Bizi ayakta tutan bir Antalya kaldı, herkes Hatay’ı kaderine bıraktı” diye dert yandı. Bir başka Hataylı depremzede de “Antakya’da depremzede olarak elimizden geleni yapıyoruz. Beş gün Mozaik Hastanesi’nde gece gündüz bütün arkadaşlarımıza yardımcı olduk. Desteklerinizi bekliyoruz. Herkes çok mağdur. Herkes çok çaresiz ve bitkin. Lütfen desteklerinizi ihmal etmeyin. Hepimiz insanız. Dayanışma içerisinde hep birlikte ayağa kalkacağız. Güzel Antakya’mızı tekrar kalkındıracağız” diye dert yandı.

  • DP’Lİ İLAY AKSOY EMEKLİ POLİSLERLE GÜVENLİK SORUNUNU KONUŞTU: KAYIPLAR İÇİN MEZARLAR YENİDEN AÇILABİLİR

    DP’Lİ İLAY AKSOY EMEKLİ POLİSLERLE GÜVENLİK SORUNUNU KONUŞTU: KAYIPLAR İÇİN MEZARLAR YENİDEN AÇILABİLİR

    Yüzlerce insanın kimlik tespiti yapılmadan defnedilmesinin yaratacağı güvenlik sorunlarını soran Aksoy’a emekli polis memuru Mehmet Kocadağ, ailelerin talep etmesi durumunda toplu mezarların mahkeme kararı ile yeniden açılabileceğini anlattı, “Ölümü belgelemek zorunda kalan insanlar mecburen mezarların açılması için başvuracak.” dedi. 

    Kayıp çocukların akıbetini soran Kocadağ, “Kimlik bilgileri ve akıbeti meçhul kayıp çocuklarımız var. Daha önce parmak izi kaydı olanların kimliği tespit edilir, kayıtlarda olmayan kişilerin tespit edilmesi çok zor. Kayıtdışı şahıslar da bölgede oldukça yüksek. Bölgede yabancı nüfus da fazlasıyla  var. Mezarlar açılsa da parmak izi çürümüş olacak ve DNA testi yapılmak zorunda kalınacak” ifadesini kullandı. 

    “Ülkemiz yol geçen hanına döndü” 

    Emekli polis Memuru Ergül Kerdige ise sınırlardaki güvenlik sorununa dikkat çekti, “Sınır hassasiyeti çok önemliydi şuan ülkemiz yol geçen hanı haline dönüştürüldü. Afet bölgesine giren tırların içinde neler girdi ülkemize bilmiyoruz” ifadelerini kullandı. İlay Aksoy ise, “Devlet kriz esnasında kontrolü elinde tutmak zorundadır. Sınırlardan giren tüm yardımları hükümet kalem kalem açıkmalı” şeklinde konuştu. 

    Aksoy,  “Güvenlik zafiyeti ve yardım için gelen tırların açılıp açılmadığı, içersinde neler bulunduğuna dair yeterli bilgiye sahip miyiz?” sorularını hükümete yöneltti. 

    ‘’Koordinasyonsuz bir bakanlık görüyorum’’

    İçişleri Bakanı Sn. Süleyman Soylu ‘’Biz hazırlığımızı İstanbul depremine göre yaptık.’’ söylemini hatırlatan Aksoy, “10 İli etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremden etkilenen toplam nüfus 13 milyonken İstanbul’un toplam nüfusu 16 milyon. 13 milyon nüfusta koordinasyon sorunu yaşayan İçişleri Bakanlığının 16 milyonluk bir şehir için hazır olmadığını görüyorum” dedi. Emekli polis memuru Ergün Kerdige ise, “İstanbul’a göre hazırlık yapıldıysa, 16 milyona göre bir hazırlık yapılmış demektir. Nerede o zaman 16 milyon için hazırlanmış çadırlar, battaniyeler” diye sordu. 

    ‘’Neden insan kaynağımızdan mahrum bırakıldık?’’

    “Bu gün AFAD’ın 7 bin personeli var. 500 Bine yakın ordu gücümüzle birlikte 370 binin üzerinde polis teşkilatı mensubumuz varken, totalde 1 milyona yakın afet durumlarında eğitimli ve donanımlı insan gücümüz varken neden ilk 2 gün 7 bin kişilik bir ekibe 10 ilimiz mahkum edildi?” diye soran İlay Aksoy’a emekli polis memuru Mehmet Kocadağ, “Depreme müdahalede çok geç kalındı. Özellikle askerler “gecikmekte sakınca olan haller” kuralını uygulamadı hepsi emir bekledi. Elazığ’da Kızılay’ın büyük depoları vardır ancak Elazığ’dan Malatya’ya 100 kilometlik mesafeye yardım götürülemedi. AFAD koordinasyonsuzluğu büyük sorun yarattı. Herkes emir bekledi. Limanlar ve demiryolları verimli kullanılamadı.” dedi. 

    PROGRAMIN TAMAMI

  • İstanbul’da trafik canavarı ortalığı birbirine kattı! Lüks cipiyle 13 araca çarptı!

    İstanbul’da trafik canavarı ortalığı birbirine kattı! Lüks cipiyle 13 araca çarptı!

    İstanbul’da alkollü olduğu iddia edilen Ayhan P., 34 UN 5371 plakalı cipiyle 04.45 sıralarında önce kaldırıma çıktı, ardından üç farklı sokakta park halindeki 13 araca çarpıp, 2491 Sokak’ta trafoya çarparak durdu.

    BÖLGEYE ÇOK SAYIDA EKİP SEVK EDİLDİ

    Olayın ardından mahalle sakinleri panik halinde sokağa indi, trafonun zarar gördüğü sokakta elektrikler de kesildi. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Hasarlı araçların bazıları çekici ile kaldırıldı, parçalanan trafonun tamir edilmesi için ise çalışma başlatıldı. Bazı araç sahiplerinin, kullanılamayacak hale gelen araçlarının başında çekici bekledikleri, bazı araçların hala park yerlerinde oldukları görüldü. Sürücünün olay sonrasında gözaltına alınarak polis merkezine götürüldüğü, bir süre sonra ise serbest kaldığı öğrenildi.

    13 ARAÇ DARMADAĞIN HALDEYDİ

    Ticari aracı zarar gören Oktay Pekcan, “Gece 04.50 sıralarında sese uyandım. Patlama sesi gibi, lastik sesi. Ben de çıktım dışarı. Aracımın yan tarafını göçmüş halde olduğunu gördüm. Sonra kafamı çevirdim, iki hatta üç sokak aşağıdan da sesler geliyor. Yürüdüm baktım, arabalara vuran bir cip önünde demirleri de vardı. Eşine zor rastlanacak bir durum, geldiğimde bu sokak darmadağın haldeydi. Bu kişi alkolsüz olamaz ya da başka bir şey var. Cadde boyunca 13 araç. Bu araçların bazıları kaskolu bazıları kaskosuz, bazıları arabasını yeni almış, zorluklarla almış. Bu araçların hepsi zarar gördü, benim zararım ise en az 50 bin TL oldu.” dedi.

    “İŞİMİZDEN GÜCÜMÜZDEN OLDUK”

    Aracı kullanılamaz hale gelenlerden biri ise, “Ben 07.30’da dışarı çıktığımda aracımın pert olduğunu fark ettim. Üç sokakta 13 araç ağır maddi hasarlı. Şu an aracımı yerinden bile kıpırdatamıyorum. İşimizden gücümüzden olduk. Sürücünün alkollü olduğu söyleniyor ve yapacak hiçbir şeyimiz yok, bekliyoruz” diye konuştu.

  • İstanbul’da 190 yıllık Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesi’nde korkutan yangın!  İçeride insanlar vardı…

    İstanbul’da 190 yıllık Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesi’nde korkutan yangın! İçeride insanlar vardı…

    İstanbul’un Beyoğlu ilçesinde bulunan Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesi’nin lojman kısmında yangın çıktı. Alevlerin yükseldiği binada mahsur kalan 4 kişi kurtarılırken, 2’si tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı.

    VALİLİK  AÇIKLAMA YAPTI

    İstanbul Valiliği’nden yapılan açıklamada, “Bugün saat 21.45 sıralarında Beyoğlu Müeyyetzade Mahallesinde bulunan Surp Pırgiç Ermeni Katolik Kilisesinin lojman kısmında yangın ihbarı alınmıştır. Yangın mahalline ivedilikle güvenlik, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edilerek yangın kontrol altına alınmıştır. Çıkan yangında 4 kişi tahliye edilmiş, dumandan etkilenen 2 kişi tedbir amacıyla hastaneye sevk edilmiştir. Görevli ekiplerimizin yangın mahallindeki çalışmaları devam etmektedir. Kilise cemaati ve mahalle sakinlerine geçmiş olsun dileğimizi sunuyoruz. Konuyla ilgili tahkikat başlatılmıştır” denildi.