Etiket: istanbul

  • BUĞRA GÖKCE, KAŞIK ADASI İLE İLGİLİ MAHKEME KARARINI DUYURDU: KAŞIK ADASI BETONLAŞMADAN VE YAPILAŞMADAN KORUNDU

    BUĞRA GÖKCE, KAŞIK ADASI İLE İLGİLİ MAHKEME KARARINI DUYURDU: KAŞIK ADASI BETONLAŞMADAN VE YAPILAŞMADAN KORUNDU

    OKTAY YILDIRIM

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Kaşık Adası’nın sit alanı statüsü ile ilgili; “Sit statüsünün düşürülerek yapılaşmaya açık hale getirilmesi nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tescile itiraz etti… İstanbul 2. İdare Mahkemesi kamu yararına aykırı olduğunu tespit ederek yapılan planın iptali istemimizi kabul etti. Kaşık adası betonlaşmadan ve yapılaşmadan korundu” açıklamasını yaptı. 

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Burgazada’nın doğusundaki Kaşık Adası’nın Sit alanı statüsü ile ilgili mahkeme kararına ilişkin sosyal medya hesabında açıklama yaptı. 

    “İstanbullulara güzel bir haberim var” diyen Gökce, şu bilgileri verdi: 

    “OSMANLI DÖNEMİNDE DE CUMHURİYET DÖNEMİNDE DE İMARA AÇILMADI”

    “Kaşık adası. Eski adı Pita. Burgazadası’nın hemen doğusunda bulunan küçük bir ada. Kuzeyden güneye uzunluğu sadece birkaç yüz metre. Adada basit bir iskele ve iki küçük ev bulunuyor. Bu güzel ada, Osmanlı döneminde de, Cumhuriyet döneminde de iskana açılmadı. 

    09.12.2009 tarih ve 2201 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Yüksek Kurulu Kararı ile 1. Derece Doğal Sit Alanı olarak kabul edildi.

    Bakanlık Makam Olur’u ile onaylanan ve 19.10.2021 tarih ve 31633 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak ilan edilen değişiklikle Kaşık adasının bir kısmı Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı ilan edilerek sit statüsü düşürüldü.

    Sit statüsünün düşürülerek yapılaşmaya açık hale getirilmesi nedeniyle Büyükşehir Belediye Başkanlığımız tescile itiraz etti. İtirazımızın kabul edilmemesi üzerine dava süreci başladı.

    “BETONLAŞMADAN VE YAPILAŞMADAN KORUNDU”

    Şimdi güzel haber;

    İstanbul 2. İdare Mahkemesi dava konusu Bakanlık işlemi ile birinci derece doğal sit alanın yapılaşmaya açıldığını, bu durumun doğayı ve yaban hayatı koruma ilkelerine şehircilik ve planlama ilkelerine kamu yararına aykırı olduğunu tespit ederek yapılan planın iptali istemimizi kabul etti. Kaşık adası betonlaşmadan ve yapılaşmadan korundu. Kamuoyuna sevinçle duyururum.”

  • CHP’Lİ ALİ GÖKÇEK:“BUGÜNÜN DÜNDEN PAHALI, YARINDAN UCUZ OLDUĞU BİR EKONOMİK KRİZ ORTAMINDA VATANDAŞ YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR”

    CHP’Lİ ALİ GÖKÇEK:“BUGÜNÜN DÜNDEN PAHALI, YARINDAN UCUZ OLDUĞU BİR EKONOMİK KRİZ ORTAMINDA VATANDAŞ YAŞAM MÜCADELESİ VERİYOR”

    CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, hayat pahalılığı ve art arda gelen zamlarla ilgili “Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, bugünün dünden pahalı, yarından ucuz olduğu bir ekonomik kriz ortamında vatandaş yaşam mücadelesi veriyor. Asgari ücretin açıklandığı 20 Haziran tarihinde, benzin 24 lira iken bugün 36 lira. Motorinin fiyatı yeni zamla birlikte 37 liraya dayandı. Vatandaş zamlı maaşını daha alamadan zam pompaya yansıdı, pazara yansıdı, market rafına yansıdı, vergilere yansıdı” açıklamasını yaptı.

    CHP İstanbul Milletvekili Ali Gökçek, tüketim maddelerine gelen zamlarla ilgili bugün yazılı açıklama yaptı. Gökçek, şunları kaydetti:

    İSTANBUL’DA VATANDAŞLARIN YÜZDE 42’Sİ KIT KANAAT YAŞIYOR”

    “Son güncel verilere göre açlık sınırı 11 bin 658 liraya, yoksulluk sınırı ise 37 bin 974 liraya yükseldi. Asgari ücret açıklandığı 20 Haziran’dan bu yana eridi gitti. Asgari ücret açlık sınırında kaldığı gibi, bugün bir ailede iki kişi çalışsa bile yoksulluk sınırını aşamıyor. Türkiye nüfusunun neredeyse yüzde yirmisinin yaşadığı İstanbul’da vatandaşların yüzde 42’si kıt kanaat geçiniyor ve yalnızca yüzde 46’sı kredi kartı borcunun tamamını ödeyebiliyor.

    AKP’NİN SEÇİM VAADİ ŞİMDİDEN HAYAL OLDU”

    AKP’nin 2023 seçim bildirgesinde ücretli çalışanların enflasyona ezdirilmeyeceği çok net bir şekilde ifade edilmişti. Ama tıpkı geçmişte olduğu gibi bugün de ne yazık ki vatandaş enflasyonun altında ezile ezile bir hal oldu. Milletin boğazına giren kuru ekmeği bile çalan bir iktidar var karşımızda.

    Asgari ücretin açlık sınırının altında kaldığı, bugünün dünden pahalı, yarından ucuz olduğu bir ekonomik kriz ortamında vatandaş yaşam mücadelesi veriyor. Asgari ücretin açıklandığı 20 Haziran tarihinde, benzin 24 lira iken bugün 36 lira. Motorinin fiyatı yeni zamla birlikte 37 liraya dayandı. Vatandaş zamlı maaşını daha alamadan zam pompaya yansıdı, pazara yansıdı, market rafına yansıdı, vergilere yansıdı.”

     

  • EMNİYET MÜDÜRLERİ KARARNAMESİ RESMİ GAZETE’DE YAYINLANDI… 52 İLİN EMNİYET MÜDÜRÜ DEĞİŞTİ. ANKARA İL EMNİYET MÜDÜRÜ SERVET YILMAZ VE İZMİR İL EMNİYET MÜDÜRÜ MEHMET ŞAHNE GÖREVDEN ALINDI

    EMNİYET MÜDÜRLERİ KARARNAMESİ RESMİ GAZETE’DE YAYINLANDI… 52 İLİN EMNİYET MÜDÜRÜ DEĞİŞTİ. ANKARA İL EMNİYET MÜDÜRÜ SERVET YILMAZ VE İZMİR İL EMNİYET MÜDÜRÜ MEHMET ŞAHNE GÖREVDEN ALINDI

    Emniyet müdürleri kararnamesi Resmi Gazete’de yayınlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla yayınlanan atama kararıyla 52 ilin emniyet müdürü değişti. Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ve İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne görevden alındı. Konya İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü’ne; Elazığ İl Emniyet Müdürü Celal Sel ise İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne atandı.

    Emniyet müdürleri kararnamesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Kararla, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde 83 atama yapıldı. Ankara, İzmir, Bursa, Şanlıurfa, Gaziantep, Erzurum, Edirne, Denizli, Muğla, Trabzon, Konya, Balıkesir illerinin de arasında olduğu 52 ilin emniyet müdürü değişti.

    ANKARA VE İZMİR İL EMNİYET MÜDÜRLERİ GÖREVDEN ALINDI

    Ankara İl Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ve İzmir İl Emniyet Müdürü Mehmet Şahne görevlerinden alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü emrine atandı. Konya İl Emniyet Müdürü Engin Dinç, Ankara İl Emniyet Müdürü; Elazığ İl Emniyet Müdürü Celal Sel ise İzmir Emniyet Müdürü olarak atandı.

    Kararnameyle Emniyet Genel Müdür Yardımcılıklarına da atama yapıldı. Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Başkanı Mahmut Çorumlu, Samsun İl Emniyet Müdürü Dr. Ömer Urhal, Polis Başmüfettişleri Selami Yıldız ve Caner Tayfur Emniyet Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı.

    Bursa İl Emniyet Müdürlüğü’ne, İstihbarat Başkanı Sabit Akın Zaimoğlu atanırken; Balıkesir İl Emniyet Müdürlüğü’ne de Terörle Mücadele Daire Başkanı Hasan Yiğit getirildi.

    İMAMOĞLU TAŞLI SALDIRIYA UĞRADIĞI DÖNEM ERZURUM İL EMNİYET MÜDÜRÜ OLAN TUNCER DE GÖREVDEN ALINDI

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Erzurum mitinginde seçim otobüsünün taşlı saldırıya uğradığı dönem Erzurum İl Emniyet Müdürü olan Levent Tuncer de görevden alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü emrine atandı. Tuncer’in yerine Karabük İl Emniyet Müdürü Kadir Yırtar getirildi.

    Polis Başmüfettişi Erdem Bildirici Şanlıurfa İl Emniyet Müdürü, Yozgat İl Emniyet Müdürü Murat Esertürk, Trabzon İl Emniyet Müdürü olarak atandı. Gaziantep İl Emniyet Müdürlüğüne, Bitlis İl Emniyet Müdürü Celal Özcan atanırken; Muğla İl Emniyet Müdürlüğüne ise Bingöl Emniyet Müdürü Ali Canbolat getirildi.

    Görevlerinden alınarak Emniyet Genel Müdürlüğü emrine atanan emniyet mensupları şöyle:

    “Emniyet Genel Müdür Yardımcıları Ahmet Şengün ve Resul Holoğlu, Afyonkarahisar Emniyet Müdürü Ali Temiz, Ağrı Emniyet Müdürü Nihat Özen, Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz, Balıkesir Emniyet Müdürü Hasan Onar, Bartın Emniyet Müdürü Şakir Engin Korkmaz, Bayburt Emniyet Müdürü Ayhan Bodur, Bolu Emniyet Müdürü Sadettin Aksoy, Bursa Emniyet Müdürü Tacettin Aslan, Çorum Emniyet Müdürü Mehmet Gülser, Denizli Emniyet Müdürü Kenan Yıldız, Edirne Emniyet Müdürü Mustafa Alçalar, Erzurum Emniyet Müdürü Levent Tuncer, Gümüşhane Emniyet Müdürü Celal Taşçı, Isparta Emniyet Müdürü Ahmet Metin Turanlı, İzmir Emniyet Müdürü Mehmet Şahne, Karaman Emniyet Müdürü Ayhan Taş, Kırıkkale Emniyet Müdürü Fahri Bulut, Kırklareli Emniyet Müdürü Seçkin Çengeloğlu, Muğla Emniyet Müdürü Süleyman Suvat Dilberoğlu, Muş Emniyet Müdürü Engin Kaloğlu, Ordu Emniyet Müdürü Doğu Ateş, Şanlıurfa Emniyet Müdürü Mehmet Murat Ulucan, Tunceli Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz ve Uşak Emniyet Müdürü Mesut Gezer.”

     

  • MİLLİ VOLEYBOLCU HANDE BALADIN’I TEHDİT İDDİASIYLA GÖZALTINA ALINAN KİŞİ TUTUKLANDI

    MİLLİ VOLEYBOLCU HANDE BALADIN’I TEHDİT İDDİASIYLA GÖZALTINA ALINAN KİŞİ TUTUKLANDI

    A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın oyuncusu Hande Baladın’a sosyal medya üzerinden “Spor kulübüne giderken arabanı tararım, yüzüne asit atacağım” şeklinde tehdit mesajları gönderdiği iddiasıyla gözaltına alınan şüpheli Mustafa N. tutuklandı.

    FIVB Milletler Ligi’nde bu yıl şampiyon olan Türkiye A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın oyuncularından Hande Baladın, “Ben bu kıza diyorum ki senin yüzüne asit atacağım, bundan dahi korkmuyor. Bu kızdan intikam almadan bana ölüm yok” şeklinde tehdit mesajları attığı iddiasıyla Mustafa N. adlı Instagram kullanıcısı hakkında dün suç duyurusunda bulunmuştu.

    Baladın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuruda, can güvenliğinden endişe ettiğini belirterek, şüphelinin yakalanarak cezalandırılmasını talep etmişti.

    Harekete geçen polis, Mustafa N.’yi Bakırköy’de yakaladı. Şüphelinin tehdit, yaralama, uyuşturucu gibi suçlardan kaydının olduğu tespit edildi. Teknik personel olarak görev yaptığı Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde de kaydı olduğu ortaya çıkan şüpheli, “silahla tehdit” suçlamasıyla çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. 

     

  • İTO: İSTANBUL’DA AYLIK ENFLASYON TEMMUZDA YÜZDE 9,84’E ÇIKTI

    İTO: İSTANBUL’DA AYLIK ENFLASYON TEMMUZDA YÜZDE 9,84’E ÇIKTI

    İstanbul Ticaret Odası (İTO) verilerine göre, İstanbul’da temmuzda enflasyon aylık bazda yüzde 9,84 artış gösterdi. Yıllık enflasyon ise yüzde 63,7 oldu.

    İTO, temmuz ayına ilişkin enflasyon verilerini açıkladı. Buna göre, İstanbul’da perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi, temmuzda bir önceki aya göre yüzde 9,84, toptan fiyat hareketlerini yansıtan Toptan Eşya Fiyatları İndeksi ise yüzde 4,54 artış kaydetti.

    Söz konusu veriler yıllık bazda incelendiğinde değişim oranı, perakendede yüzde 63,76, toptan fiyatlarda ise yüzde 66,57 olarak gerçekleşti.

    SAĞLIK VE KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİNDE AYLIK FİYAT ARTIŞI YÜZDE 17,35 OLDU

    Temmuzda perakende fiyatlar önceki aya göre, sağlık ve kişisel bakım harcamalarında yüzde 17,35, ev eşyası harcamalarında yüzde 16,02, kültür eğitim ve eğlence harcamalarında yüzde 14,66, ulaştırma ve haberleşme harcamalarında yüzde 12,79, konut harcamalarında yüzde 10,07, gıda harcamalarında yüzde 8,61, giyim harcamalarında yüzde 2,33, diğer harcamalar grubunda yüzde 0,68 artış kaydetti.

    Temmuzda toptan fiyatlarda bir önceki aya göre, madenler grubunda yüzde 11,26, yakacak ve enerji maddeleri grubunda yüzde 9,70, mensucat grubunda yüzde 3,62, gıda maddeleri grubunda yüzde 3,59, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 3,57, kimyevi maddeler grubunda yüzde 2,57, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 2,46 artış görüldü.

  • FAİK ÖZTRAK’TAN DEVLET BAHÇELİ’YE: “AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA SANIRMIŞ”

    FAİK ÖZTRAK’TAN DEVLET BAHÇELİ’YE: “AÇ TAVUK KENDİNİ DARI AMBARINDA SANIRMIŞ”

    CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin CHP’li belediyelerle ilgili açıklamasına ilişkin “Hiçbir CHP’li mafya liderleri ile kol kola fotoğraf çektirmemiştir. CHP’ye geçen belediyelerde fetret dönemi sona ermiş, halka hizmet dönemi başlamıştır. Belediyelerin Cumhur İttifakı’na geçmesi meselesine gelince, aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış” dedi. Öztrak, kurultay ve yerel seçimlere hazırlandıklarını belirterek, “Taptaze bir güçle milletimizin huzuruna çıkacağız. Bir yandan da yerel yönetim seçimleri için çalışıyoruz. En iyi, en uygun, yöre halkının içine sinecek, belediye başkan adaylarını belirleme çalışmaları hızla ilerliyor” diye konuştu.

    CHP Parti Sözcüsü Faik Öztrak, bugün CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK’nın ardından genel merkezde basın toplantısı düzenledi.  Öztrak, şunları söyledi:

    Erdoğan ve şürekası, faiz sebep enflasyon sonuç safsatasıyla tüm dengeleri bozarak ekonomiyi şişirmeyi tercih etti. Devletin tüm imkanlarını ve parasını seçim kazanmak için sonuna kadar kullandı. Ekonomi yama tutmaz hale geldi. Genel seçimlerin ardından paramız hızla değer kaybetti. Erdoğan, siyasetinin dağ gibi faturasını milletimizin sırtına yükledi. Ekonomideki oyuncuların güvenini yitirdiği için önce vitrin yenileyerek, işleri yerel seçimlere kadar idare etmeye kalktı. Olmadı. Vitrine koyduklarının, onun politikalarına ‘akıl dışı’ demelerini sineye çekti. O da olmadı. Küresel piyasalar vitrine aldanıp kredi açmadı. Dün şerefsiz dedikleri Körfez ülkelerinin önünde el pençe divan oldular, ama onlar da kanmadı.

    Tulumbada su kalmayınca Cumhurbaşkanı’na vergileri olağanüstü artırma yetkisi verme, bir ödeyenden bir daha MTV alma gibi, Anayasaya aykırı, haraç toplama düzenlemelerini memur maaş zammıyla ambalajlayarak Meclis’ten geçirdi. KDV, ÖTV, harçlar zam seli oldu. Millete ne verdilerse misliyle geri aldılar. Ama saray, faiz sebep enflasyon sonuç siyasetini örtülü olarak uygulamayı sürdürüyor. Kendisine hareket alanı tanınmayan vitrin yönetim enflasyon birinci önceliğimiz demekten vazgeçti. Enflasyonu düşürmeyi orta vadeye erteledi.

    “TURPUN BÜYÜĞÜ HEYBEDE”

    Merkez Bankası havlu attı. Yıl sonu enflasyon hedefini 30 puandan fazla artırdı. Erdoğan millete ‘tek haneli enflasyon’ masalları anlatırken, Merkez Bankası guvernörü önümüzdeki 2,5 yıl boyunca tek haneli enflasyonun hayal olduğunu ilan etti. Yeni Başkan, ekonomide şu anda dezenflasyon öncesi geçiş süreci yaşadığımızı söyledi. Mealen, ‘Elimi tutanlar var, seçime kadar enflasyonu saldım’ demiş oldu. Yeni başkan, hükümet istemediği için enflasyonla mücadeleyi erteleyen bir Merkez Bankası Başkanı olarak, ciddi kredibilite kaybına uğradı. Enflasyonda zirvenin 2024’ün ikinci üç ayında görüleceğini, gerçek dezenflasyonun ondan sonra başlayacağını, istikrarın ise 2025 sonrasına kaldığını ilan etti. ‘Hazır olun, turpun büyüğü heybede’ dedi. Seçim sonrasında uygulayacakları ‘gerçek’ istikrar programıyla milletimizi bugünleri de aratacak şekilde ezeceklerini itiraf etti.

    2023 sonunda yüzde 58 enflasyon hedefi Merkez Bankası’nın tabelasında yıllardır yazan yüzde 5 enflasyon hedefinin 12 katıdır. Geçtiğimiz yılın rekor enflasyonunun sadece 6 puan altındadır. TÜİK, temmuz ayına ait enflasyon rakamını iki gün sonra açıklayacak. Bugün açıklanan öncü gösterge İstanbul Ticaret Odası’nın verilerine göre temmuzda tek ayda gerçekleşen enflasyon yüzde 9,8’e çıktı. Bu, İTO serisinde temmuz enflasyonu rekorudur. Yılın ilk 7 ayında gerçekleşen enflasyon yüzde 37’ye, yıllık enflasyon ise yüzde 64’e ulaştı. Yıllık enflasyonda seçimden önce başlayan ve 8 aydır süren düşüş yerini yeniden yükselişe bıraktı. Temmuz ortasında yapılan vergi artışlarının ve son zamların etkisi de bu hesapta tam olarak görünmüyor.

    “NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK DEĞİL DE NEDİR?”

    Bir de Türk-İş’in açıkladığı mutfak enflasyonu var. Başkent’te yaşayan dört kişilik bir ailenin asgari gıda harcaması tek bir ayda yüzde 12,38 artmış. Bu göstergeler yıl sonunda yüzde 58’lik enflasyon tahmininin oldukça iyimser olduğunu gösteriyor. Rakamlar tek haneli ‘yıllık’ enflasyonu bırakın tek haneli ‘aylık’ enflasyonun bile hayal olabileceğini söylüyor. Tabii bir yandan da milyonlardan gerçeğin gizlenmesi var.

    Merkez Bankası enflasyonun yıl sonunda 30 puan daha yüksek olacağını bir ayda mı gördü? Şimdi Saray’a da vitrin yönetimine de soralım, madem enflasyon yılsonunda yüzde 60’a dayanacaktı, o zaman daha bir ay önce maaşları artırırken, neden hesabı yüzde 22’lik eski tahmin üzerinden yaptınız? Yılın ikinci yarısında işçinin, memurun, emeklinin, dul ve yetimin parasının üçte birine enflasyonla çökmek, nitelikli dolandırıcılık değil de nedir? Enflasyondaki artış ve beklentiler artık öyle bir hal aldı ki hükümete yakın sendikalar bile, bugün başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde kamuda maaş, ücret ve aylıkların önümüzdeki yıl her üç ayda bir belirlenmesini istiyorlar. Hükümet bunu yapar mı? Hiç sanmıyoruz.

    “ASGARİ YAŞAM ŞARTLARINI SAĞLAMAYA YETMİYOR”

    Çünkü şimdiden havuz gazetelerinde, asgari ücretin ‘enflasyonist etkisini kırmak için’ bundan böyle yılda bir kere düzenleneceği haberleri yaptırmaya başladılar. Aylık enflasyon iki haneye dayanmışken asgari ücret de maaşlar da aylıklar da, bırakın yılı, altı ayı, üç ayı, ayda bir yapılacak güncelleme bile emekçinin, memurun, emeklinin kaybını telafiye yetmez. Bunu milletimiz yaşayarak görüyor. Dün açıklanan verilere göre açlık sınırı 11 bin 658 lira oldu. Bir çalışanın yaşam maliyeti 15 bin 123 liraya, yoksulluk sınırı 37 bin 974 liraya yükseldi. Temmuz ayında artırılan asgari ücret ise 11 bin 402 lira. Enflasyon daha ele geçmeden asgari ücreti açlık sınırının altına çekti. Başka ülkelerde, asgari ihtiyaçları karşılayabilecek bir ücret olan ve ancak istisnai olarak uygulanan asgari ücret, ülkemizde hem asgari yaşam şartlarını sağlamaya yetmiyor, hem de giderek genel ücret haline geliyor.

    Türk vatandaşlarının yüzde 70’ten fazlası gıda ve barınma ihtiyacını karşılayamama, evinin enerji faturalarını ve borçlarını ödeyememe endişesi taşıyor… Enflasyon arttıkça gelir dağılımındaki adaletsizlik de artıyor. Yoksul sürekli kan kaybederken, zengin, yoksulun sırtından giderek daha fazla doyuyor.

    “TROLLER ERDOĞAN’A ÇATIYOR”

    Dün seçimlere giderken, ne pahasına olursa olsun Erdoğan’ı destekleyen yandaş dergiler, bugün akaryakıt fiyat listesi paylaşıp ‘Aşkın gözü kördür de ama bu ne kardeşim’ diye sızlanıyor. Dün ‘Artık gaz patronuyuz, yaz ayı da olsa kombileri açın’ diyen troller bugün ‘Faturayı bize çıkarma, git dışarıdan bul’ diye doğrudan Erdoğan’a çatıyor. En birinci yandaşlar, bugün artık, ‘Müjde dediğiniz her şeye zam geliyor. Bilseydim Kılıçdaroğlu’na oy verirdim diyenlerin sayısı az değil’ diye videolar yayınlıyor. ‘Ben kafayı sıyıracağım. Hayat nasıl yaşanılmaz bir hal aldı’ diye Erdoğan’ı ve hükümeti eleştiriyor. Düne kadar Saray ihsanlarıyla semiren yanaşmalar, bugün havuz kanallarında emekli aylığına isyan ediyor. Dün, ‘Rabbim benim ömrümden al, Erdoğan’a ver’ diyen AK Partililer, bugün “Artık sabrımız bitti’ dediği için belediye meclis üyeliğinden atılıyor.

    “İŞVERENE KAYNAK KAPISI OLMUŞ”

    Vatandaş karta kartla takla attırıyor. Bireysel kredi kartı borçları son bir yılda üçe katlanmış 800 milyar lirayı aşmış. Toplam bireysel kredi borcu ise 2 trilyon 208 milyar lirayı bulmuş. Yılın ilk 8 ayında 8 milyon 835 bin yeni icra dosyası açılmış. İcra dairelerinde 22 milyon dosya yığılmış. Ekonomik Güven Endeksi üç ay sonra yeniden güven sınırının altına inmiş. Türkiye İmalat Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), temmuzda eşik değer olan 50’nin altına düşmüş. Yılın en düşük seviyesine gerilemiş. Ekonomide ciddi bir yavaşlama ve çok ciddi bir işsizlik dalgasının ilk sinyalleri her gün biraz daha net görünüyor. Bu durumda emekçiyi korumak için kullanılabilecek kaynak İşsizlik Sigortası Fonu. Ama Fon da işverene kaynak aktarma kapısı olmuş.

    En düşük emekli aylığı alan milyonlarca emeklimize, yılın ikinci yarısında zam vermediler. Zamsız maaşın üçte birine de enflasyonla çökecekler. Bu zulüm değildir de nedir? Şimdi emekliler sokaklarda hakkını arıyor. Erdoğan ve şürekası, fakiri fukarayı sandık geldiği zaman zengini ise her zaman seviyor. Seçime giderken ‘müjde veriyoruz’ diyerek milletin sırtına yükleri hissettirmeden öyle bir ‘çaktılar’ ki Erdoğan’ın ifadesiyle şimdi seçimden sonra ‘Kimse belini doğrultamıyor’.

    HAKİKAT ÇARŞI VE PAZARDA”

    Seçimden önce 20 lira olan benzin bugün 37 liraya, seçimden önce 19 lira olan mazot bugün 36 liraya çıktı. Pompa fiyatları neredeyse ikiye katlandı. İnsanlar marketi geçtik yaz günü pazardan meyve sebze alamaz hale geldi. Tek bir ayda en ucuz protein yumurtanın fiyatı yüzde 17, yeşil fasulyenin fiyatı yüzde 19 artmış. Eskişehir’deki semt pazarında Arife Hanım, ‘Pazarcıya da bize de zor. İki kilo alacaksak bir kilo alıyoruz. Emekli maaşını yetiremiyoruz’ diyor. Mehmet Bey, ‘Ancak yarımşar kilo alabildim. Öldük, öldük’ diye dert yanıyor. Münire Hanım, 250 liranın bir pazarı çıkarmaya yetmediğini söylüyor, ‘Bu fiyatlarla almamız mümkün değil’ diyor. Hakikat çarşıda, pazarda. Ve maalesef bu daha başlangıç. Temmuz ayında ÜRE gübre fiyatları yüzde 33, mazot fiyatı yüzde 52 arttı. Bu artışlar da hızla sebze meyve fiyatlarına yansıyacak.

    “KKM, 3 TRİLYON LİRAYI AŞTI”

    Tasarruf genelgesinin yayımlanmasından bu yana geçen iki haftada kamunun taşıt kiralamaları için 1 milyar 149 milyon liralık 52 ayrı sözleşmeye imza atmışlar. Bunun yanında milyonlarca liralık toplantı-organizasyon ihalesi de cabası. Dövize çevrilebilir mevduatın kötü bir kopyası olan KKM, ekonomide giderek büyüyen ve tıkırtısı giderek hızlanan bir saatli bombaya dönüşüyor. Kur korumalı mevduatın büyüklüğü geçen hafta 3 trilyon lirayı aştı. Liralaşma hikayeleriyle girilen yolda, bankalardaki mevduatların çok büyük kısmı dolarize oldu. Türk lirasında ani değer kayıpları, milletimizin sırtına çok büyük yükler yükleyebilir.

    “ERDOĞAN VİTRİNDEKİ HERKESİ YAKIT YAPIYOR”

    Bir taraftan da Saray KKM’nin maliyetini Merkez Bankası’nın sırtına yüklüyor. Merkez Bankası’nın ABD’den ithal guvernörü ise buna ‘doğru’ diyor. Bu karara doğru diyen guvernöre sormak isteriz. Toplam maliyeti 100 milyarlarca lirayı bulacak KKM garantilerini ödemek için Merkez Bankası ne yapacak? Para basacak. Peki bu durumda Banka enflasyonu nasıl tutacak? Erdoğan rejimi, etrafındaki her şeyi ve vitrine koyduğu herkesi acımasızca öğütüp kendine yakıt yapıyor.

    “MEMLEKET VAHŞİ BATIYA DÖNDÜ”

    Gazeteci Merdan Yanardağ. Hala hukuksuz şekilde içeride tutuluyor. Yürütmeyi durdurma kararının bugün kaldırılmasıyla TELE-1’in ekranları bir hafta boyunca karanlığa gömülecek. Türkiye İşçi Partisi’nin seçilmiş Milletvekili Can Atalay haksız ve hukuksuz şekilde içeride tutuluyor. Hatay’ın milletvekili, Hataylı’nın iradesi hapse tıkılmış, hak, hukuk, adalet yerle bir edilmiş. Adalet Bakanı, Hatay’da yaptıkları adalet sarayının depremde yıkılmamasıyla övünüyor. Bir taraftan, ülkenin dört yanında silahlar patlıyor. Hukukun olmadığı yerde gücü yeten yetene. Daha birkaç ay önce başka ülkelerin mafyalarının Türkiye’deki hesaplaşma cinayetlerini konuşuyorduk. Şimdi artık neredeyse her gün yurdun başka köşesinden silahlı çatışmaların, ölümlerin haberi geliyor. Devlet sokakları silahlı külahlılara bıraktı. Ülkede hukuksuzluk aldı başını gitti. Memleket vahşi batıya döndü.

    AKBELEN’LE İLGİLİ FATİH’İ HATIRLATTI

    ‘Ormanlarımdan bir ağaç kesenin başını keserim’ diyen Fatih’in torunları olmakla övünen, memleketin düzlüğüne yokuşuna, ırmağının akışına türküler yakan, sözde yerli ve milliler, bu toprakların ormanlarının biçilmesine izin verdiler. Devletin jandarmasını da orman katillerini korumaya memur ettiler. Çevre ve Ekoloji Hareketi avukatlarının belgeleriyle ortaya koyduğu gibi bu katliamı süresi dolan ve yenilenmeyen bir orman kesim iznine dayanarak haksızca, hukuksuzca, vicdansızca yapılmasına göz yumdular. ‘Ormanlarımızı katletmeyin’ diyen bu ülkenin vatansever evlatlarının karşısına bu milletin evladı güvenlik güçlerini dikmekten bir an bile çekinmediler. Ormanını, ağacını korumaya çalışanlara ters kelepçe vurdular. 80 küsur yaşındaki ninelere gaz sıktılar. Anayasaya göre ormanları korumak devletin göreviyken, 15 Temmuz hain darbe girişiminde olduğu gibi millet birleşti, ormanda devleti toplamaya çalıştı.

    Genel Başkanımız hafta sonunda Akbelenlilerin mücadelesine destek vermek için oradaydı. Bu mücadeleye sonuna kadar destek olma sözü verdi. Biz kesilen ağaçların, kalmayan ormanın ve bunların sorumlularının sonuna kadar takipçisi olacağız.

    “AYAĞA KALKMAK, YENİLENMEK, KISA SÜREDE YEREL SEÇİMLERE HAZIRLANMAK DURUMUNDAYIZ”

    Şimdi ayağa kalkmak, yenilenmek, önümüzdeki kısa sürede yerel seçimlere hazırlanmak durumundayız. Örgütlerimizi yenileme süreci de hızla ilerliyor. İl kongrelerimizin ardından Parti Meclisi’mizin uygun gördüğü en kısa sürede tüzüğümüzü ve parti programımızı da yenileyecek, kurultayımızı toplayacağız. Taptaze bir güçle milletimizin huzuruna çıkacağız. Bir yandan da yerel yönetim seçimleri için çalışıyoruz. En iyi, en uygun, yöre halkının içine sinecek, belediye başkan adaylarını belirleme çalışmaları hızla ilerliyor. Bir yandan da bugüne kadar sosyal demokrat belediyecilik anlayışımızla yaptığımız gibi iktidarın zamlarla canına tak dedirttiği milletimizin derdine derman olacak yerel projelere de çalışıyoruz. Hedefimiz 25,5 milyon oyu, 30 milyona, 35 milyona çıkarmak. Bize oylarını veren, vermeyen, her partiden, düşünceden, görüşten, hükümetin ezdiği milyonların hakkını hukukunu savunacağız.”

    BAHÇELİ’YE “MAFYA LİDERİ” YANITI

    Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Öztrak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Akbelen Ormanı’ndaki eylemler, CHP’li belediyelerin olduğu illerde fetret devrine girildiği iddiası, bunların Cumhur İttifakı’na geçmesi gerektiğine ilişkin sözlerinin anımsatılması üzerine “Hiçbir CHP’li mafya liderleri ile kol kola fotoğraf çektirmemiştir. CHP’ye geçen belediyelerde fetret dönemi sona ermiş, halka hizmet dönemi başlamıştır. Belediyelerin Cumhur İttifakı’na geçmesi meselesine gelince, aç tavuk kendini darı ambarında sanırmış” dedi.

     

    “BU İDDİANIN HUKUKİ KARŞILIĞI YOKTUR”

    Öztrak, eski CHP Genel Sekretri Önder Sav’ın CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun görev süresinin dolduğu yönündeki açıklamasının anımsatılması üzerine “Bu iddianın hiçbir hukuki karşılığı yoktur” dedi. Öztrak, eski Kızılay Başkanı Kerem Kınık’a iyi niyet elçisi unvanı verilmesini şöyle eleştirdi:

    “Kerem Kınık’a verilen bu paye ve parasal destek, aslında asırlık kuruluşumuz Kızılay’ın bu AK Parti yönetimi tarafından ne hale düşürüldüğünü açık ve seçik göstermektedir. Kızılay’ı çadır satacak hale getiren bir kişiye ödül verilmesi, AK Parti’nin yandaş kayırma zihniyetinin ikrarıdır. Açıkça söylüyorum, utanılacak bir durumdur.”

     

     

     

  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, YÖK’E 5 ÜYE SEÇERKEN 20 ÜNİVERSİTEYE REKTÖR ATAMASI YAPTI

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, YÖK’E 5 ÜYE SEÇERKEN 20 ÜNİVERSİTEYE REKTÖR ATAMASI YAPTI

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yükseköğretim Kurulu’na (YÖK) 5 üye, 20 üniversiteye de rektör ataması yaptı. YÖK üyeliklerine Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. Halit Eyüp Özdemir, Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve Prof. Dr. Haluk Görgün seçilirken; eski AKP Grup Başkanı Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Rektörlüğü’ne atandı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın atama kararları Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayınlandı. Kararlara göre; YÖK’e 5 üye, 20 üniversiteye rektör ataması yapıldı.

    Yükseköğretim Kurulu üyeliklerine Prof. Dr. Hasan Mandal, Prof. Dr. Halit Eyüp Özdemir, Prof. Dr. Mahmut Ak, Prof. Dr. İlker Hüseyin Çarıkçı ve Prof. Dr. Haluk Görgün seçildi.

    Üniversite rektörlüklerine yapılan atamalar ise şöyle:

    “Adıyaman Üniversitesi’ne Prof. Dr. Mehmet Kelleş, Aksaray Üniversitesi’ne Prof. Dr. Alpay Arıbaş, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’ne Prof. Dr. Kenan Ahmet Türkdoğan, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi’ne Prof. Dr. Mehmet Naci Bostancı, Amasya Üniversitesi’ne Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi, Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’ne Prof. Dr. Ali Cengiz Köseoğlu, Giresun Üniversitesi’ne Prof. Dr. Yılmaz Can, Hitit Üniversitesi’ne Prof. Dr. Ali Osman Öztürk, İstanbul Üniversitesi’ne Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar, Karabük Üniversitesi’ne Prof. Dr. Fatih Kırışık, Kastamonu Üniversitesi’ne Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kırşehir Ahi Devran Üniversitesi’ne Prof. Tr. Mustafa Kasım Karahocagil, Koç Üniversitesi’ne Prof. Dr. Metin Sitti, Kütahya Dumlupınar Üniversitesi’ne Prof. Dr. Süleyman Kızıltoprak, Manisa Celal Bayar Üniversitesi’ne Prof. Dr. Rana Kibar, Ordu Üniversitesi’ne Prof. Dr. Orhan Baş, Sağlık Bilimleri Üniversitesi’ne Prof. Dr. Kemalettin Aydın, Sinop Üniversitesi’ne Prof. Dr. Şakir Taşdemir, Süleyman Demirel Üniversitesi’ne Prof. Dr. Mehmet Saltan, Yozgat Bozok Üniversitesi’ne Prof. Dr. Evren Yaşar.”

     

  • İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, ALTAN ÖYMEN, HİKMET ÇETİN VE MURAT KARAYALÇIN İLE BİR ARAYA GELDİ

    İBB BAŞKANI İMAMOĞLU, ALTAN ÖYMEN, HİKMET ÇETİN VE MURAT KARAYALÇIN İLE BİR ARAYA GELDİ

    İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, eski CHP Genel Başkanları Altan Öymen ve Hikmet Çetin ile eski SHP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı Murat Karayalçın ile Beylikdüzü’nde bir araya geldi.

    İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bu akşam eski CHP Genel Başkanları Altan Öymen ve Hikmet Çetin ile eski SHP Genel Başkanı ve Dışişleri Bakanı  Murat Karayalçın ile Beylikdüzü’nde bir araya geldi. Ziyarete ilişkin fotoğraf İBB Haber hesabından paylaşıldı.

     

     

  • İSKİ, KURBAN BAYRAMI BOYUNCA GÖREV BAŞINDA OLACAK

    İSKİ, KURBAN BAYRAMI BOYUNCA GÖREV BAŞINDA OLACAK

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) bağlı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), İstanbulluların rahat ve huzurlu bir Kurban Bayramı geçirmesi amacıyla bayram süresince görev başında olacak. İBB iştirak şirketlerinden İstanbul Yönetim Yenileme (İSYÖN) ve İSKİ ekipleri, kurban kesim alanlarının koordinasyonunu sağlamak amacıyla koordineli bir şekilde İstanbullulara hizmet verecek.

    Kurban Bayramı’nda alınacak tedbirlere ilişkin, İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa başkanlığında toplanan İSKİ yönetimi, bayram sürecinde sahada herhangi bir aksilik yaşanmaması adına gerekli tüm planlamaları yaptı.

    İSKİ Genel Müdürü Dr. Şafak Başa, Kurban Bayramı ile alakalı İSKİ’nin çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi:

    “OLUMSUZLUKLARA KARŞI TEYAKKUZDA OLACAĞIZ”

    “Tatil süresince 741 araç ve 564 personelle İstanbullulara hizmet etmeye devam edeceğiz. Hizmet sürekliliğinin sağlanabilmesi bizler için çok önemli. Bayram tatili boyunca her türlü içme suyu ve atık su arızasına hızla müdahale edecek, halka açık alanlarda yaşanması muhtemel olumsuzluklara karşı teyakkuzda olacağız. Bu süreçte hemşerilerimizin sorun yaşamalarını kesinlikle istemiyoruz. İSKİ olarak hem Avrupa hem de Anadolu yakasında bulunan kurban kesim alanlarının vidanjör, kuka, kombine, tanker ihtiyaçlarını karşıladık. Kan kuyularında biriken yağmur sularını çekerek bayrama hazır hale getirdik ve söz konusu kuyularla atık suyun hat bağlantılarını oluşturduk. Yıllarca Kurban Bayramlarında şahit olduğumuz Boğaz’daki nahoş görüntülere son vermiştik. Bölgede yapmış olduğumuz 598 metrelik İstavroz Tüneli vasıtasıyla gelen atık suları Küçüksu Arıtma Tesisi’ne iletip bertaraf ediyoruz. İstanbullular acil durum, şikayet, arıza/kesinti hallerinde Alo 153 ve Alo 185 çağrı merkezlerimize ulaşılabilir, sosyal medya üzerinden de İSKİ’ye erişim sağlayabilirler. Bu vesileyle kıymetli İstanbulluların Kurban Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum.”

  • AZİZ YILDIRIM: “FENERBAHÇE’YE FETÖ’CÜ, HOCACI, FENERBAHÇE’DEN MENFAAT SAĞLAYAN BİRİLERİ ADAY OLURSA, ADAY OLACAĞIMI SÖYLEDİM”

    AZİZ YILDIRIM: “FENERBAHÇE’YE FETÖ’CÜ, HOCACI, FENERBAHÇE’DEN MENFAAT SAĞLAYAN BİRİLERİ ADAY OLURSA, ADAY OLACAĞIMI SÖYLEDİM”

    Eski Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, kulüp yönetiminin son 5 senedir güçsüz olduğunu iddia ederek, “Ali Bey’in şahsıyla bu yürümez. Hiç kimse çıkmazsa ben adayım. Bu böyle biline. Herkes haddini bilsin” dedi. Yıldırım, soru üzerine sözlerine açıklık getirerek, “Aday çıkmazsa, aday olurum diye bir şey demedim. ‘Sen güvenoyu al devam et. Bu sana güç verecektir. İçerdeki insanları da değiştirirsen seni rahatlatır’ dedim. ‘Aksi halde sıkıntı yaşarsın’ dedim. Fenerbahçe’ye FETÖ’cü, hocacı, Fenerbahçe’den menfaat sağlayan birileri aday olursa, aday olacağımı söyledim. Kongre kararı aldığında, kimse aday olmazsa olurum. Genç biri gelirse de çekilirim” ifadelerini kullandı.

    Eski Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, kulübün eski Hukuk İşlerinden Sorumlu As Başkanı Şekip Mosturoğlu ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Yıldırım, sarı lacivertli takımın gündemine ilişkin açıklamalarda bulundu.

    Aday çıkmaması durumunda aday olacağını açıklayan Aziz Yıldırım, “Ali Bey ya bir kongre yap ya da bu konuyu kapat. Ya yarın bir kongre yap ya da bu konuyu kapat. Ama bir aday çıksın kongre yaparım jestlerinden de kendini kurtar. Böyle hem Fenerbahçe’yi hem kendini küçültüyorsun. Hiç kimse çıkmazsa ben adayım. Bu böyle biline. Herkes haddini bilsin” dedi.

    Aziz Yıldırım, basın toplantısında Fenerbahçe’nin 5 yıldızlı logosunu kullanmayı tercih etti. “Ben 5 yıl önceki kongreden sonra, Fenerbahçe’yle ilişkimi keserek yeni bir hayat kurdum” diyen Aziz Yıldırım şunları söyledi:

    “ALİ BEY İLE BU İŞ YÜRÜMEZ: İstemesek de böyle basın toplantılar düzenliyoruz. Ben 5 yıl önceki kongreden sonra, Fenerbahçe’yle ilişkimi keserek yeni bir hayat kurdum. Siz beni rahat bırakmıyorsunuz. Ben emekli oldum. Açıklama yapsam, ‘Neden yaptı’, yapmasam, ‘Ben Fenerbahçe’yim’ diyen adam neden konuşmuyor’… Ali Bey’i seçen kongre üyeleri ortada yok. 16 bin kişi oy verdi. Seçtiniz. 5 senede nerede verilen sözler? Neden yoksunuz kongre üyeleri? Başkan bağırıyor, ‘Başkan adayı çıksın, kongre yapacağım’ diyor. Kongreden önce açıklamayı ben yaptım ama arkadaşlarımı da kapsıyordu. Neden yaptık? Fenerbahçe yönetimi son 5 senedir güçsüz. Ali Bey’in şahsıyla bu yürümez. Benim dönemimde, güçlü insanlar vardı. Benim dışımda da kamuoyuna mesaj verecek, kavga edecek insanlar vardı. Bugün maalesef bu yok. Olağanüstü kongre yap deme sebebim buydu. Güven oyu iste, seçim değil.

    KONGREDE YAPILAN KONUŞMALAR BİZİ ÜZDÜ: Ben konuşmayacaktım. Ancak kongrede yaşananlar ve yapılan konuşmalar bizi üzdü. Bunlara cevap vermem gerektiğine inandığımız için sizi davet ettik. Samimi konuşmalar yapacağız. Kongreden önce açıklamayı neden yaptık? Fenerbahçe 5 senedir çok güçsüz. Ali Koç’un şahsıyla bu iş yürümez. Her yönetimimde çok güçlü insanlar vardı. Hem maddi hem manevi anlamda hem bana fikir verecek anlamda… Benim dışımda da kamuoyuna çıkacak, kavga edecek insanlar vardı. Bugün maalesef Fenerbahçe yönetiminde bu yok. Benim de olağanüstü kongre çağrısı yapmamda sebep buydu.

    OLAĞANÜSTÜ KONGRE YAP DEME SEBEBİM SEÇİM DEĞİLDİ: Olağanüstü kongre yap deme sebebim seçim değildi. Güven oyu iste, seçim değil. Pendikspor’a yenilip, Türkiye Kupası’ndan elendiğimiz sene kongre kararı aldık. Kimse çıkmadı, tek başıma kaldım ama güçlü bir yönetim yaptık. 2006’da Denizli’de şampiyonluğu bıraktık. Yeniden yönetim yaptık. Ali Bey de o yönetime girdi. Güvenoyu alarak devam ettik. Metris’ten döndükten sonra yine oldu. Güvenoyu almak için yine seçim yaptık. Bunlardan korkmamak lazım. Ali Bey güvenoyu alsa da yıl sonuna kadar kimse kendisine hakaret etmekten, tenkit etmekten çekinecektir. Güvenoyu almadan devam ederseniz bir başarısızla herkes ayağa kalkacak. Belki Fenerbahçe kongre zamanı gelmeden kongre yapacak. Bu gözüküyor.

    HİÇ KİMSE ÇIKMAZSA BEN ADAYIM: Zorlukları görmüyor. Ali Bey’e acilen tavsiyem, güven oyu alacağı kongre yapmasıdır. 2024’te adaylar çıkmalıdır ve çıkacaktır. Biz de camianın fertleri olarak destek olacağız. Fenerbahçe hiçbir zaman başkansız kalmaz. 54 bin kongre üyesi var, en az 15-20 bin üye başkan adayı olabilecek durumda. Aday çıkarsa kongre yaparım diye tehdit edilemez. Bu camia o kadar büyüktür ki, bu büyüklüğü hiç ummadığınız anda gösterir. Ali Bey ya bir kongre yap ya da bu konuyu kapat. Ya yarın bir kongre yap ya da bu konuyu kapat. Ama bir aday çıksın kongre yaparım jestlerinden de kendini kurtar. Böyle hem Fenerbahçe’yi hem kendini küçültüyorsun. Hiç kimse çıkmazsa ben adayım. Bu böyle biline. Herkes haddini bilsin.

    FORBES ‘AZİZ’İN MUCİZESİ’ YAZDI: En üzüldüğüm konu, 612 milyon dolar borç bıraktığımız yönündeki laflar! Bizim o zamanki dolar ve euro borcumuz o kadar değildi ki… Bundan sonra kim yanlış konuşursa, mahkemeye vereceğim. Namuslu, şerefli, ahlaklı olsunlar! Doğru olanı anlatsınlar. Topuk Yaylası, Fenerium, basketbol salonu… Bunları basın neden yazmıyor? O söylüyor, siz de 612 yazıyorsunuz. Bu kadar mal varlığı var. Stada ne kadar para harcadık? Biz, onu yaptık. Erol Bilecik de yalan söylüyor, Burhan Karaçam da yalan söylüyor, Ali Koç da aynı şeyleri söylüyorsa yalan söylüyor. Bir daha da bu konular hakkında konuşmayacağım. Mahkemeye vereceğim. Fenerbahçe tarihinde 250 milyon dolar bütçe yaptım. Forbes, ‘Aziz’in mucizesi’ yazdı. Fenerbahçe’den bir şey istemiyorum. Herkes beni rahat bıraksın. Beni zorla çekmeyin.

    TÜM MAL VARLIKLARINI ALACAĞIM, FENERBAHÇE’NİN BORCU SIFIRLANACAK: Fenerbahçe’den bir şey istemiyorum. Herkes beni rahat bıraksın. Beni zorla çekmeyin. Para harcamak benim için çocuk oyuncağı. Mal varlıklarını satışa çıkarsınlar, hepsini alacağım, Fenerbahçe’nin borcu sıfırlanacak.

    FENERBAHÇE RUHU GELİŞSİN DİYE YAPTIK: Fenerbahçe Koleji’ni kapatsınlar. Bir yer bulsunlar, kirasını ben ödeyeceğim. Bina yıkılacaksa, hemen yıkalım. Koleji de ben kendim yapacağım. İsteyen varsa katılsın. O çocuklar orada okumaya devam etsin. Koleji, üniversiteyi para kazanmak için yapmadık. Fenerbahçe ruhu gelişsin diye yaptık.

    BU KULÜP ŞAHISLARIN DEĞİLDİR: Bu kulüp; taraftarın, kongre üyesinin ve Fenerbahçe’nindir. Bu şahısların değildir. Birlik ve beraberlik istiyorsunuz, önce bunları ortadan kaldıracaksınız. Hep şunu söyledim. Eğer bir mal varlığınız varsa, borcunuzun karşılığı bir değer varsa korkmayın. Borcunuz sizi rahatsız etmesin.

    NAMUSUM, ŞEREFİM ÜSTÜNE ÖDEYECEĞİM: Üç arkadaşımı görevlendireceğim, onlar da görevlendirsin. Borç fazlaysa, namusum, şerefim üstüne ödeyeceğim. Borç çıkmazsa namuslu olsunlar çıkıp bunu açıklasınlar. Benim tek istediğim bu. Bunların hepsi hikaye.

    3 MİLYAR TL BORÇ BIRAKTIM, ŞU AN 7.6 MİLYAR TL: Yüzde 20-30 fazla harcama yapacağız diye yetki istediler. Bizim tüzüğümüz yüzde 10’dan fazlasına müsaade etmiyordu. Yüzde 30 fazla harcama yaptılar. Ben 3 milyar TL borç bıraktım, şu anki borç 7.6 Milyar TL. Eee biz sana burada bıraktık.! Bir daha konuşmayacağım. Bana ne ya! Ben 20 sene Başbakanlık yaptım, hesabı, kitabı yaptım! Fenerbahçe borç batağında ve bunu onlar yaptı. Sol bek aldılar, Samet Akaydin’ı aldılar! Başka transfer yaptılarsa, onların ödemesi var. 50 Milyon dolar Yapı Kredi’den para aldı, bu para nerede? Kendisi kulübe ne kadar verdi? Açıklasın, teşekkür edelim. Motive olur ya.

    FENERBAHÇE, KOÇSPOR OLDU: Fenerbahçe’ye bakıyorsunuz, ‘Koçspor.’ Başkası başkan olduğunda, bu sponsorluklar devam edecek mi? Fenerbahçe’nin geleceğini kararttınız. Adidas’tan yılda 6 milyon dolar para alıyorduk. Şimdi ne alıyoruz? Sponsorların bedeli ne? Herkes açık olarak biliyor mu? Ben bilmiyorum. Sponsorlar verdikleri bedelleri, vergiden düşer. Cebinden vermezler. Ben de okul yaparsam, böyle olacak. Konuları ayıralım, birbirine karıştırmayalım. Koç Grubu’ndan Allah razı olsun ama para veriyor olarak bakmayalım. Ben bir de bu taraftan bakıyorum, Fenerbahçe ‘Koçspor’ oldu. Bazı yöneticilere maaş veriyorlarmış, bunlar çok yanlış. Kendisine de zarar veriyor.

    TELEVİZYON SKORU YANLIŞ YAZIYOR DİYORUM: Benim çocuklarım var, üzülüyorlar. Maç seyrediyorlar, Fenerbahçe mağlup. Orada yazıyor 0-2! Hangi maç olduğunu anlıyorsunuz. Soruyor bana, ‘Fenerbahçe galip’ diyorum. ‘Baba 0-0 yazıyor’ diyor. ‘O televizyon yanlış yazıyor’ diyorum. Buralara geldik. Biz de 4 sene şampiyon yapamadık ama mahkemelerle uğraşıyorduk. FETÖ ile mücadele ettik. FETÖ’yü iyi anlamak lazım. Sonunda devleti ele geçirmek için kurulan örgüttür. Bu örgüt ile mücadele ettik. İnsanlar sokaklara çıktı. Bu mücadelede yer almak için. “Biz hiç şike” yapmadık dedik hep.

    GÖNLÜMDEN GEÇEN ADAY MURAT ÜLKER: Ben başkan adayı aramıyorum. Fenerbahçe’de çok başkan adayı var. Bunlardan biri, gönlümden geçen Murat Ülker’dir. Ben Nihay Bey’e teklifte bulunmadım. Kulüpten istifa etti. Bizim bildiğimiz Nihat Bey aday olamaz. Olsa destek veririz. Murat Ülker benim dostum. Arada bir kendisiyle yemek yeriz. Kendisi tüm Fenerbahçeliler tarafından bilinen, iyi bir Fenerbahçelidir. Onun başkan olmasını çok isterim. Fenerbahçe’ye çok katkıları olacağını düşünüyorum. Fenerbahçe başkanlığı Murat Bey’e çok yakışır. Böyle bir karar verirse tüm gücümle destek veririm.

    FERİT ŞAHENK ADAY OLURSA DESTEKLERİM: Ferit Şahenk de iyi bir Fenerbahçeli. Kendisini 6 aydır görmedim. Ama aday olmak isterse her türlü desteklerim. Ayrıca benim yönetimlerimde en az 5-6 aday olabilecek insan vardır. Onlar karar verecek. Ben yine desteğimi veririm.

    FENERBAHÇE BAŞKANSIZ KALMAZ: Fenerbahçe hiçbir zaman başkansız kalmaz. Geçmişte çok fırtınalı günler olmuştur ama hep fırtınalar dinmiştir. Genel Kurul’a neden gelmediğimi soruyorlar. Ben gelirim de kendi emniyetlerini sağlayabilecekler mi? Ben oraya gelip konuşursam neler olacaklarının farkında değiller mi? 50-100 kişi taraftar istifa diye bağırdılar da hemen dağıldılar. Hiçbir tedbir yok. Onlara bir şey olmasın diye gitmiyorum.

    ARDA’YI, FERDİ’Yİ TUT: Geçenlerde söyledim, yine tavsiye veriyorum: Arda’yı tut; yanına da Kuytlar, Ortegalar, Tuncaylar, Hooijdonklar gibi yıldızlar al. Fenerbahçe’nin geleceğini kur.

    FENERBAHÇE RUHUNU KAYBEDİYORUZ: Sportif başarı olmayabilir. Kazanabilirsin, borç olabilir altından kalkabilirsin ancak mevcut yönetim sayesinde Fenerbahçe ruhunu kaybediyoruz. Bunun asla telafisi yok ve en büyük sorun bu.

    AZİZ YILDIRIM’IN ADI TEMİNATTIR: Basketbolu bize vermesini istedik. Üç sene geçti, 75 milyon dolar harcayacaktık ve basketten de maddi anlamda kurtulacaklardı. Teminat mektubu verecek miyiz diye sormuşlar! Kafayı mı yediniz? Aziz Yıldırım’ın adı teminattır. Şimdi inşallah koleji ve üniversiteyi getirsinler, biz alalım. Genç çocuklar yetiştirelim.”

    Aziz Yıldırım, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yıldırım’ın soruları üzerine yaptığı açıklamalar ise şöyle:

    “BENİ MALİ KONULARLA SUÇLAYAMAZSINIZ: Beni her şeyde suçlayabilirsiniz. Ama mali konularda suçlayamazsınız. Fenerbahçe’yi aldığımda 16 milyon dolar bütçesi vardı. 250 milyon dolar bütçe yaptım. Bizi maddi olarak kim suçlarsa, alnını karışlarım. Sevgili Fenerbahçeliler, bölünmeyin, bir tane Fenerbahçe var. Birlik olun. Fenerbahçe yenilmez bir büyüklüktür. Bugün içinde bulunduğumuz koşullar süreklilik arz etmeyen, gelip geçici bir durumdur. Tarihimiz karanlıktan aydınlığa çıktığımız, önümüze konan engelleri birlikte paramparça ettiğimiz anlarla doldur. Tarihimizden gelen, Fenerbahçe yenilmez inancı, bir gerçektir. Bu gerçek ancak birlik ve beraberlikle gerçekleşecektir.

    ADAY OLURUM DEMEDİM AMA..: Aday çıkmazsa, aday olurum diye bir şey demedim. ‘Sen güvenoyu al devam et. Bu sana güç verecektir. İçerdeki insanları da değiştirirsen seni rahatlatır’ dedim. ‘Aksi halde sıkıntı yaşarsın’ dedim. Fenerbahçe’ye FETÖ’cü, hocacı, Fenerbahçe’den menfaat sağlayan birileri aday olursa, aday olacağımı söyledim. Kongre kararı aldığında, kimse aday olmazsa olurum. Genç biri gelirse de çekilirim.

    NİHAT ÖZDEMİR İLE NİYE KAVGA EDİYORSUN?: Nihat Özdemir kimdir? En az 15 yıl Fenerbahçe’de ikinci başkandı. Sonra TFF Başkanı oldu. Sen niye Nihat Özdemir ile kavga ediyorsun? 6 yıl beraber yöneticilik yaptınız, 3 Temmuz’da mücadele ettiniz. Nihat Bey ile iletişiminiz başka olmalı. Nihat Bey hata yapsa da konuşacaksın. Adama saldırırsan o da hiçbir şeye karışmaz, şikayet ettiklerini düzeltemezsin.

    KADIKÖY RUHUNU NEDEN KAYBETTİ?: Yenildiğimiz için kaybettik. Galatasaray ile oynadığımızda, soyunma odasına indiğimizde ‘bugün bayramımız’ derdik. Oyuncuları motive etmek için bunu söylerdik. Bir hafta önceden başlardık konuşmaya. Gereken neyse yapardık. Herkes o maça konsantre oluyordu ve yenilmiyorduk. Gelen de titriyordu. Galatasaray’da oynayan ve futbolu bırakan bir kardeşimiz yanıma geldi. ‘Abi zamanında Kadıköy’e geldiğimizde Alex’i Anelka’yı gördüğümüzde ayaklarımız titrerdi. Mağlup olacağımızı kabul edip sahaya çıkardık. Ama şimdi rahatız’ dedi. Bunları kaybettik. 3 tane yiyoruz, seyirciden tepki yok! Çıkıp gidiyorlar. Birlik ve beraberlik yok. Stada kimin girdiği belli değil. Fenerbahçe’yi sevenler yok. Her yerden getiriyorlar.

    BU KADAR BAŞARISIZ BEKLEMİYORDUM: Bu kadar başarısız bir Ali Koç beklemiyordum. Yanımızdakiler ‘Başkan üzülmeyelim, belki de çok iyi şeyler yapar. O zaman daha çok seviniriz’ dediler. Bu kötü gidişin sebebi tek adamlık. Camia bölündü. İnşallah bu sene toparlarlar. Birlik ve beraberlik lazım. Bir de iyi transferler yapmaları lazım

    OBRADOVIC İLE ANISI: Zeljko Obradovic ile ilişkimiz çok başka noktalardaydı. Hayat tarzımız ve yaşayışlarımız benziyordu. İspanya’da Baskonia’da 35 sayı fark yedik. Oyuncularla kavga etmiş, istifa etmiş. Ozan Balaban aradı ‘Kıyamet kopuyor’ dedi. ‘Boşver’ dedim. Baskonia Başkanı, Obradovic’i zor tutmuş. Herkese bağırıyormuş. İstanbul‘a geldiler, otelde görüştük. ‘Oynamıyorlar, para alıyorlar, sizin yüzünüze nasıl bakacağım?’ dedi. Menajerini çağırdım ve 3 sene sözleşmesini uzattık, şaşırdı. 5 dakika sözleşme imzaladık, sonra Mahmut Uslu ile sabaha kadar muhabbet. Hala konuşuyoruz, görüşüyoruz.

    NELER OLMUŞTU?

    Aziz Yıldırım geçen hafta mevcut Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’a güven tazelemesi için olağanüstü genel kurula gitme çağrısı yapmıştı. Bu çağrı üzerine Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, geçen hafta düzenlenen olağan mali genel kurulda, Aziz Yıldırım’a ‘Ya aday olun ya da karşımızdan çekilin’ sözleriyle yüklenmişti.