Geçtiğimiz günlerde ünlü bir ismin hamile eşini aldattığı iddiası magazin gündemine bomba gibi düşmüştü. Bu iddia üzerine “Söylemezsem Olmaz” programının yorumcuları Bircan Bali ve Arto bu isim kim olduğunu bildikleri söyledi.
“İSMAİL DEMİRCİ ALDATIYOR”
İddiaya göre, eşini aldatan ünlü oyuncu Hande Soral’ın eşi İsmail Demirci. İddialar üzerine söz konusu programa sosyal medyadan yorum yağdı. Çoğu takipçi bu iddiaya inanmazken ” Kadın hamile böyle şeyler çıkarıp üzmeyin” yorumlarında bulundu. Çıkan bu dedikoduların ardından Hande Soral ve İsmail Demirci cephesinden nasıl bir açıklama geleceği ise merak konusu oldu.
Ortalık bu dedikodularla çalkalanırken gözler Hande Soral’a çevrildi. Hande Soral, sosyal medya hesabından paylaştığı bu fotoğraf ile adeta iddiaları yalanladı.
Barış Can Uçuk isimli erkek, işe gitmek için evden çıkan 24 yaşındaki Raziye Oskay’ın yolunu kesti. Tabancasını çeken Uçuk, eski nişanlısı Raziye Oskay’a ateş ederek kaçtı. Kurşunların isabet ettiği 24 yaşındaki genç kadın kaldırıldığı Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde hayatını kaybetti.
Silahlı saldırının ardından kaçan zanlı polis ekipleri tarafından yakalandı. Gözaltına alınan zanlının emniyetteki işlemlerinin sürdüğü öğrenildi.
AK Partili Erzurum Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, yerel bir televizyon programında katıldığı canlı yayında soruları cevapladı.
Kendisinin İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi ve Ankara Üniversitesi Bankacılık Yüksekokulu mezunu olduğunu ve bankacılık tecrübesi olduğunu belirten Mehmet Sekmen, “kur garantili TL mevduatı” formülünü Maliye Bakanı Nurettin Nebati’ye teklif edenlerden birisinin kendisi olduğunu söyledi.
Başkan Sekmen, “Buradan duyuru yapıyorum. Ben ekonomistim. Bu öneriyi yapanlardan biri de benim. Sayın Maliye Bakanı’mıza bu olayın evvelinde öneriyi getirenlerden biri de benim. Telefonumun Whatsapp’ında mesajlarımda kayıtlı bu. Önerdim, Sayın Bakanımız döndü” ifadelerini kullandı.
“TONLARCA ALTIN DEVLETİN ZİMMETİNDE TOPLANSIN”
Yeni bir model daha teklif ettiğini belirten Sekmen, “Önerim de şu: Yastık altındaki altınları da getirin diyor devlet. Bunları devletle anlaşmalı bir kuyumcu da sertifikalandırıp bozdurmaya dayalı yani, 22 ayar, 18 ayar, 14 ayar altını getiriyorsun, derleyip topluyorsun 24 ayara çeviriyorsun bir sertifika alıp onu bankaya götürüyorsun. Benim önerim öyle değil. Diyorum ki, bugün önerdim sayın maliye bakanımıza, kolumdaki bileziği, küpeyi, bilekliği altınla ilgili takı ne varsa onlar tartılsın, bir değer biçilsin bir sertifikaya bağlansın. Sertifikayla beraber bu takılar bankada denetim kontrolünde kiralık kasaya konsun. O süre içerisinde devlet bunları teminat olarak tutsun. Kadın, bir düğünde bir takım zamanında ihtiyacı varsa gelsin alsın. O süre izinli sayılsın, kullansın. Tekrar getirsin aynı sertifikayla kasaya koysun. Böylece tonlarca altın, Allah’ın izniyle devletin zimmetinde emanetinde toplanacak. Ve devlet bunun karşılığında her türlü yatırımını yapabilecek, her türlü finansal aracı da kullanabilecek” açıklamasında bulundu.
Olay geçtiğimiz günlerde 21.00 sıralarında Kağıthane Ortabayır Mahallesi’nde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, 4 çocuk annesi Büşra Y. (26) ve taksi şoförlüğü yapan eşi Emre Y. (31) arasında kıskançlık ve şiddetli geçimsizlik sebebiyle kavga çıktı.
Daha önce aralarında çıkan kavgalar yüzünden birkaç kez evi terk eden kadın, evine geri dönünce cani erkek dehşeti yaşattı. Boşanma sürecine giren çiftin arasında şiddetlenen kavgaların ardından olay günü Büşra Y.’yi arayan eşi Emre Y., çocuklara yemek götürmek için eve gelmek istediğini söyledi. Büşra Y.’nin kabul etmesiyle eve gelen şahıs, yemeği bıraktıktan sonra çocuklardan evden çıkmalarını istedi.
O sırada çıkan tartışmada 4 yaşındaki oğlu Y.A.Y.’yi kucağına alan Emre Y., koltukta oturan Büşra Y.’ye tabancayla 12 el ateş ederek kurşun yağdırdı. Bacak ve kollarına isabet eden kurşunlarla ağır yaralanan 26 yaşındaki kadın, kanlar içerisine yere yığılarak bilincini kaybetti. Olaydan sonra saldırgan erkek Emre Y., çocukları Y.A.Y., K.S.Y. (7) ve U.Ö.’yü (11) alarak geldiği 34 TFB 77 plakalı taksisiyle olay yerinden kaçtı. Çocukları önce annesi Nilifer Y.’ye bırakan Emre Y., ardından taksisiyle kaçmaya başladı.
12 EL ATEŞ ETTİĞİ KADIN HAYATİ TEHLİKEYE ATLATTI
Silah seslerini duyan vatandaşların ihbarıyla olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Polis ekiplerinin çevrede önlem almasından sonra Büşra Y.’nin komşularıyla birlikte evin kapısını kırarak içeriye girdi. Ağır yaralı olan 4 çocuk annesi kadın sağlık ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından bilinci kapalı şekilde ambulansla hastaneye kaldırıldı. Ameliyata alınan kadının vücudundan 9 adet kurşun çekirdeği çıkartılırken, hastanede bir süre kalan kadın tedavisinin ardından taburcu edildi.
SALDIRGAN KOCA TUTUKLANDI
Polis ekipleri, çevrede bulunan vatandaşların ifadelerine başvurdu. Yapılan incelemeler sonucunda polis ekipleri, Emre Y.’nin taksiyle Beylikdüzü’ne doğru gittiğini tespit ederek şahsı E5 karayolu Esenyurt Turgut Özel Mahallesi Haramidere Kavşağı’nda olayda kullandığı silahla birlikte yakalandı. Gözaltına alınarak emniyete götürülen saldırgan Emre Y.‘nin çeşitli suçlardan 7 adet kaydı olduğu öğrenildi. Adli işlemlerinin tamamlanmasından sonra adliyeye sevk edilen Emre Y., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Saldırgan erkeğin eşi Büşra Y.’yi birlikte yaşadıkları süreçte birçok kez darp ettiği ve bıçakla yaraladığı da öğrenildi.
Bursa‘da bir apartmanın 8. katındaki balkonundan dengesini kaybettiği için düşen genç kadın, zemine çakılmaya 10 metre kala bir balkonun çatısına takılı kalarak kıl payı kurtuldu.
Merkez Osmangazi ilçesi Doğanbey Toplu Konutları’nda meydana gelen olayda, 8. kattaki evinin balkonunda dengesini kaybeden Ç.Y. (37), balkon demirlerinden boşluğa doğru düşmeye başladı. Hızla aşağıya doğru düşen Ç.Y., zemine çakılmaya 10 metre kala, apartmanın 3.katındaki balkonun çatısına düşerek yaralı halde kurtuldu.
Durumu fark eden vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve itfaiye ekipleri geldi. İtfaiye ekipleri, merdivenli araç ile 3. kattaki balkona ulaşarak sağlık ekipleri ile birlikte Ç.Y.’ye ilk müdahaleyi yaptı. Bir apartman sakininin evine alınan yaralı Ç.Y.’ye ilk müdahale burada yapıldı. Daha sonra sedye ile sokağa çıkartılan Ç.Y., Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, kadının inanılmaz kurtuluşu vatandaşlar tarafından şaşkınlıkla karşılandı. Ayrıca, olay esnasında evde olan Ç.Y.’nin eşi Y.Y., ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. Polis ekiplerinin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
Evliliğinde şiddet gördüğünü söyleyen Yeliz Yeşilmen, “Ben şiddet gördüm. Şiddet görmeyen kadın mı var? Ama bende karşılığında şiddet gösterdim. Bizimkisi aşırı sevgiden, aşktan kaynaklanan bir şiddet” dedi.
11 yıl evli kaldığı Ali Uğur Akbaş ile tekrar birlikte olmalarının mümkün olmadığını belirten 43 yaşındaki şarkıcı, çocukları için yılbaşını birlikte geçirdiklerini söyledi.
“AŞIRI SEVGİ VE AŞKTAN KAYNAKLI ŞİDDET”
Yeliz Yeşilmen, “Tavsiyem kadınlara biraz sakin olmaları ve çenelerini tutmalarıdır” şeklinde konuştu. Ünlü şarkıcı, tepki çekecek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir evlilikte aşıksan karşılıklı şiddet olmuştur. Hele hele güzel ve ünlü bir insansanız evlilikte şiddet görebilirsiniz. Ben gördüm ama karşılığını da vermişimdir. Dediğim gibi bizim evliliğimizde yaşadığımız şiddet karşılıklı aşırı sevgi ve aşktan kaynaklıdır. Bu, yeniden bir araya gelip evleneceğimiz anlamına gelmez.”
Alınan bilgiye göre, yerel hükümetten yapılan açıklamada, yaşanan olay sebebiyle hastanenin genel müdürünün görevden alındığı, tıp bölümü ile ayakta tedavi kliniği yöneticilerinin de kovulduğu aktarıldı.
Yılbaşı günü yaşanan olayda koronavirüs testinin süresinin 4 saat önce dolduğu gerekçesiyle hastaneye alınmayan hamile kadın dışarıda beklediği sırada kanaması başladı ve bebeğini kaybetti.
Kadının yeğeni tarafından kaydedilen görüntülerinin sosyal medyada dolaşıma girmesi ülkede çapında tepkilere yol açtı.
Yerel hükümetten yapılan açıklamada, olayın toplumda geniş çaplı endişe uyandırdığını ve derin sosyal etkisi olduğu vurgulanarak, “Hastane kamuoyundan özür dilemeli, çalışma sürecindeki riskleri etkin şekilde ele alıp değerlendirmeli ve tıbbi bakımın en iyi şekilde sürdürülmesi için hastane yönetimini güçlendirmeli.” dendi.
Öte yandan hükümet, Komünist Parti Disiplin Komitesince Şian Acil Bakım Merkezi ve Şian Sağlık Komisyonu yetkililerine resmi uyarı yapıldığını aktardı.
13 milyon nüfuslu Şian, yerel kaynaklı vakalardaki artış sebebiyle 23 Aralık 2021’den bu zamana karantina altında bulunuyor. Knette yurt içi kaynaklı vakaların ilk ortaya çıktığı 9 Aralık 2021’den bu yana tespit edilen vaka sayısı 1856 oldu.
Karantina tedbirlerinin uygulanmasındaki bazı eksikler, gıda temininde yaşanan sorunlar ve baskı altındaki yerel görevlilerin müsamahasız tutumu eleştirilere neden oluyor.
Hastanelerde hamileler ve diğer acil durum hastaları için yeşil hatlar açılması, salgın kontrol tedbirlerinin olağan sağlık hizmetlerini aksatmaması için önlemler alınması yönünde çağrılar yapılıyor.
Arjantin’in Comodoro Rivadavia kentinde hakim Mariel Suarez, cinayet nedeniyle müebbet hapis cezası alan Christian Mai Bustos adlı mahkum ile kaldığı hücrede öpüşürken görüntülendi.
Yeniçağ’da yer alan habere göre, söz konusu olaya ilişkin görüntülerin ortaya çıkmasının ardından hakim hakkında soruşturma başlatıldı.. Christian ile hücresinde öpüşürken görüntüleri ortaya çıkan hakimin, mahkumla cinsel ilişkiye girip girmediğine dair ipuçları aranacak. Mariel’in ağır ceza alması bekleniyor.
MÜEBBET KARARINA İTİRAZ ETMİŞ
Kadın hakim Mariel, cinayetten müebbet hapis cezası alan Christian’ın, müebbet cezası aldığı kurulda görev alıyordu. Tüm üyeler müebbet cezasını onaylarken, Mariel’in cezanın düşürülmesini söyleyip karara itiraz ettiği öğrenildi.
Öte yandan ortaya çıkan görüntüler ülkede büyük infial yarattı.
Geçen pazartesi günü saat 11.00 sıralarında Küçükçekmece Atatürk Mahallesi’nde meydana gelen olayda iddiaya göre, Naciye Olgusay’ın evine gelen bir kişi zili çaldı. Kapıyı açan dört çocuk annesi Naciye Olgusay, pardesülü ve yüzü tülbentle kapalı kadın kılığında biriyle karşılaştı. Korkuya kapılan 52 yaşındaki kadın kapıyı kapatmak istedi. Fakat başaramadı. Daha sonra dışarıya çıkarak yardım istedi.
BAŞINA ÇEKİÇLE VURDU
Ancak bu esnada saldırgan, dört çocuk annesi kadının başına çekiçle vurmaya başladı. Olsunsay’ın bağırması üzerine paniğe kapılan şüpheli elindeki çekici bırakıp kaçtı. Kafasına 10’dan fazla çekiç darbesi alan talihsiz kadın, yardımına koşan komşuları tarafından hastaneye kaldırıldı. Naciye Olgusay’ın başına 10 dikiş atıldığı bildirildi.
KADIN KILIĞINDAKİ ADAM KOMŞUSU ÇIKTI
Yaşanan olayla ilgili çalışma başlatan İstanbul polisi çevredeki güvenlik kamerasından görüntüler topladı. Güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis, kadın kılığında olay yerinden kaçan şüphelinin bir binaya girdiğini tespit etti.
Bir binaya giren şüphelinin, pardösü ve başörtüsünü çıkararak binadan çıktığı belirlendi. Kadın kılığına bürünen erkeğin, Naciye Olgusay’ın komşusu V.E. olduğu anlaşıldı.
TAZMİNAT PARASINI ALMAK İÇİN SALDIRDI İDDİASI
Polis ekipleri şüpheliyi gözaltına aldı. İddiaya göre, Naciye Olgusay’ın eşi bir süre önce çalıştığı iş yerinden çıkarıldı ve tazminat olarak da 40 bin lira para aldı. Olgusay’ın komşusu olan V.E. paranın evde olduğunu biliyordu ve parayı almak için eve girmeye çalıştığı ileri sürüldü. Gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemleri ardından adliyeye sevk edildi.
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Enes Kör, aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığı marketin deposuna giderken, iddiaya göre elindeki tornavida ile yolunu kesip cep telefonunu isteyen Erkan Aysu’yu (31), yaralayarak ölümüne sebep oldu. Tutuklanan Enes Kör, cezaevine gönderilirken, oğlunun bir karıncayı bile incitmeyeceğini aktaran anne Zakire Çobanoğlu (53), “Oğlumu öldürmekle tehdit etmiş. Onun da ölmesini istemezdim. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Aynı Kadir Şeker olayı gibi oldu. Televizyonlardan izlediğimiz olay, benim oğlumun da başına geldi” diye konuştu.
Osmangazi ilçesi Yahşibey Mahallesi’nde 3 Ocak saat 08.20’de meydana gelen olayda Enes Kör, deposunda çalıştığı markete gitmek üzere evden çıkıp otobüs durağına doğru yola çıktı. İddia edilene göre, bu esnada Erkan Aysu, elindeki tornavida ile Enes Kör’ün yolunu kesip, cep telefonunu istedi. Kör, Erkan Aysu’ya olumsuz yanıt verdi. Gaspç Aysu, “Seni burada öldürürüm kimse bulamaz” diyerek, tornavidayı karnına dayadığı Kör’ün boğazını sıktı. Bu esnada, cebinde bulunan bıçağı çıkaran Kör, Aysu’yu yaralayıp olayın şokuyla evine geri döndü.
Enes Kör, olayı anlattığı abisi ile birlikte bıçakladığı Aysu’nun olduğu sokağa gitti. Abisi112’yi arayarak durumu anlatırken, Enes Kör işe gitti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, elinde tornavida bulunan Aysu’yu, yapılan ilk müdahalenin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Aşırı kan kaybettiği belirtilen Aysu, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, tehdit, kasten yaralama suçlarından 20 ayrı kaydı bulunan Aysu’nun cenazesi, otopsi yapılmak için Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Enes Kör’ün abisi polis ekipleriyle birlikte kardeşinin çalıştığı iş yerine gitti. Cinayetle sonuçlanan yaralama olayının ardından polis Enes Kör’ü, çalıştığı markete ait depoda gözaltına aldı. Herhangi bir suç kaydı bulunmayan Enes Kör, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece, cinayet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KENDİNİ SAVUNMASA BENİM OĞLUM ÖLECEKTİ”
Oğlunun bir karıncayı dahi incitmeyecek kadar sevgi dolu bir çocuk olduğunu ifade eden anne Çobanoğlu, olay günü yaşananları şöyle aaktardı:
“Bizim mahallemiz güvenli değil. Tinerciler, uyuşturucu kullananlar var. Böyle olaylar çok oluyor. Çocuğumun önüne çıkmış birden. Daha önce de birkaç kere çıkmış karşısına. Çocuğum o yüzden, ‘koruma amaçlı yanımda bıçak taşıyorum’ diyordu. Enes çok sevgi dolu, enerjik bir çocuk. Kendisini, insanları, hayvanları çok seven bir çocuk. Hiç kimseyi incitmezdi. Derslerinden kalan boş vakitlerinde işe gidiyordu. Hafta sonları çalışıyordu ama hafta içi de dersi olmadığında işe gidip çalışıyordu. Olayın olduğu pazartesi günü dersi yokmuş, işe gidiyordu. Saldırgan üstüne gelmiş, Enes’i ‘gel buraya, gel buraya’ diye çağırmış. Boğazını eliyle sıkmış, tornavidayı da karnına dayamış. ‘Seni burada öldürürüm, kimse de bulamaz’ demiş. Telefonunu istemiş. Enes de telefonunu vermemek için cebine koymuş. Çocuğumu kameraların görmediği bir duvara yaslamış. İşe giderken o sokağı kullanmak zorunda olduğu için o yoldan gidiyordu. Kendini korumak için bıçağı kullanmış. Keşke yanında taşımasaydı. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Onun da ölmesini istemezdim. Onun da ailesi var, keşke ailesinin canı yanmasaydı. Oradan geçen bir kadın da olabilirdi, ben de olabilirdim.”