Etiket: Ömer Tuğrul İnançer

  • Cerrahi tarikatın yeni şeyhi Ahmet Özhan kimdir? Mesleği neydi?

    Cerrahi tarikatın yeni şeyhi Ahmet Özhan kimdir? Mesleği neydi?

    Ömer Tuğrul İnançer’in Eylül ayı başında 76 yaşında ölmesinin ardından tarikatın yeni şeyhi belli oldu.İnsicam dergisinin genel yayın yönetmeni Mustafa Özel, tarikatının yeni postnişinin Türk sanat müziği şarkıcısı Ahmet Özhan olduğunu duyurdu. 17 yaşından beri Cerrahi tarikatına mensup olan Ahmet Özhan, İnançer’in olmadığı günlerde ‘meşk’ adı verilen etkinlikleri yönetiyordu. İnançer ile 17 yaşındayken Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde tanıştığını söyleyen Ahmet Özhan, bir röportajında, ilk andan itibaren ‘Hakk’a göçeceği zamana kadar’ hiç ayrılmadıklarını ifade etmişti.

    SÖZLERİ İLE GÜNDEM OLMUŞTU

    “Kadının ekonomik özgürlüğü aldatmaca, çalışan kadın yuvasını dağıtıyor”, “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil” ve TBMM çatısı altında, “Bu ülkede inkilaplaştırma (köpekleştirme) yapıldı” ifadeleriyle gündeme gelen Cerrahi tarikatının lideri Ömer Tuğrul İnançer İnançer, 5 Eylül günü AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı cenaze töreninin ardından toprağa verilmişti.

    AHMET ÖZHAN KİMDİR?

    26 Ağustos 1950’de Şanlıurfa’da doğan Ahmet Özhan, 1960’lı yılların sonlarında İstanbul Belediye Konservatuvarı ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde müzik eğitimini tamamladı. Özhan’ın ilk profesyonel sahne deneyimi 1968 yılında Bebek Belediye Gazinosu’nda oldu. Özhan 1970’li ve 1980’li yılların popüler Türk müziği yorumcusu olarak tanındı.

    İlerleyen yıllarda plak çalışmalarının yanı sıra, sinema filmleri, televizyon dizi ve konserleri, radyo çalışmaları ile çeşitli televizyon kanallarının müzik programlarında solist ve sunucu olarak görev aldı. Birçok 45’lik, plak, kaset ve CD çalışmaları bulunan Ahmet Özhan, popüler ve klasik Türk müziğinin yanı sıra, 80’li yılların başından itibaren tasavvuf müziği çalışmalarına yöneldi.

    1981-1991 yılları arasında TRT İstanbul Radyosu’nda ses sanatçısı olarak görev yapan Ahmet Özhan, 1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun kuruluşunda yer aldı. 1998 yılında “devlet sanatçısı” ünvânı alan Özhan, Mevlâna’yı anmak için Konya’da düzenlenen Şeb-i Aruz törenlerinede konuk sanatçı olarak katılIyor.

  • Hayatını kaybeden Cerrahi Tarikatı şeyhi Ömer Tuğrul İnançer kimdir, görüşleri neler?

    Hayatını kaybeden Cerrahi Tarikatı şeyhi Ömer Tuğrul İnançer kimdir, görüşleri neler?

    Cerrahi tarikatının ‘şeyh’i Ömer Tuğrul İnançer dün hayatını kaybetti. Karagümrük’teki Pir Nurettin Cerrahi tekkesinin son lideri olarak bilinen Ömer Tuğrul İnançer’in yarın İstanbul’da toprağa verileceği belirtildi. İşte, Ömer Tuğrul Dinçer kimdir? sorusunun yanıtı…

    ÖMER TUĞRUL İNANÇER KİMDİR?

    1946 yılı Bursa doğumlu olan Ömer Tuğrul İnançer, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra 1991’e kadar hukuk müşavirliği yapmıştır. 1991 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu’nun genel müdürlüğüne atanan Ömer Tuğrul İnançer, Türk Tasavvuf Musikisini Koruma ve Yayma Cemiyeti’nin de yöneticiliğini yapıyordu. 83 yaşındaki Ömer Tuğrul İnançer, 1999’dan beri İstanbul Cerrahi Tarikatı’nın şeyhliğini yapıyordu.

    ÖMER TUĞRUL İNANÇER’İN GÖRÜŞLERİ

    Ömer Tuğrul İnançer, TRT’de katıldığı bir programda ve TBMM’de katıldığı bir konferansta kadının çalışmasına ilişkin ileri sürdüğü çağdışı, din temelli ataerkil görüşleri nedeniyle tepki çekmişti. İnançer, kadının ekonomik özgürlüğü için “aldatmaca” demiş ve “Çalışan kadınların yuvasını dağıttığını” iddia etmişti. İnançer ayrıca ”Eş yoktur, zevce vardır” sözleriyle de tepkilere neden olmuştu.

    Ömer Tuğrul İnançer’in bu sözlerine ilişkin tartışmalar henüz dinmemişken, kızının büyük bir şirkette üst düzey göreve atandığı ortaya çıkmıştı. İnançer, gelen tepkiler üzerine “Benim kızım çalışamaz mı? Benim kızım yüksek lisans mezunu. Şimdi memleketin bütün meseleleri bitti benim kızımın çalışması mı tartışılıyor.” demişti.

    ‘BEN GERİCİYİM’

    2014 yılında “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil”, “Çalışan kadın yuvasını dağıtıyor” gibi sözler ile tepki çeken Ömer Tuğrul İnançer,  “‘Hem evlenmem hem hamile kalırım’ diyenler var. Hürriyetmiş! Or…luğun adının hürriyet olduğu dünyaya tükürürüm. Bunun adı or….luktur. Amerika’da eşcinsellerin evlenmesi de serbest. İçine tüküreyim öyle ileriliğin ben! Bu ilerilikse ben gericiyim. Aileye saygı yok, mahremiyete saygı yok. Bunun adı da hürriyet, öyle mi? Hadi ya?” ifadelerini kullanmıştı.

    ATATÜRK DEVRİMLERİNİ HEDEF ALMIŞTI

    7 Aralık 2014’te Ömer Tuğrul İnançer, TBMM çatısı altında katıldığı bir konferansta Atatürk’ün 1 Kasım 1928’de yaptığı “Harf Devrimi” için “İnkilap mı? İnkilap ne demek biliyor musunuz? ‘Köpekleştirme’ demektir. Bu memlekette inkilap  (köpekleştirme) yapılmıştır” ifadelerini kullanmıştı. Bu sözler başta milletvekillerinden olmak üzere oldukça tepki toplamıştı.

  • Atatürk’e ve hamile kadınlara söylediği sözler olay olan Ömer Tuğrul İnançer yaşamını yitirdi.

    Atatürk’e ve hamile kadınlara söylediği sözler olay olan Ömer Tuğrul İnançer yaşamını yitirdi.

    Karagümrük’teki Pir Nurettin Cerrahi tekkesinin son şeyhi olarak bilinen Ömer Tuğrul İnançer 83 yaşında yaşamını yitirdi.

    Gece saatlerinde hayatını kaybettiği belirtilen İnançer’in yarın İstanbul’da toprağa verileceği ifade edildi.

    İnançer, geçmişte Türkiye Cumhuriyeti’ne ve kadınlara yönelik sarf ettiği sözlerin ardından soruşturma geçirmişti. İnançer’in 2014’de sarf ettiği “Bu memlekette inkilap (köpekleştirme) yapılmıştır” sözleriyle eleştirilere maruz kalmıştı.

    ATATÜRK DEVRİMİNE SÖYLEMEDİK LAF BIRAKMADI

    Ömer Tuğrul İnançer, 2014 yılında TBMM İnsan Kaynakları Başkanlığı davetiyle meclis personeline verdiği “Hazreti Mevlana’yı Anlamak” konulu konferansta Mustafa Kemal Atatürk’ün 1 Kasım 1928’de yaptığı ‘Harf Devrimi’ hakkında, “İnkilap mı? İnkilap ne demek biliyor musunuz ‘Köpekleştirme’ demektir. Bu memlekette inkilap (köpekleştirme) yapılmıştır. Dünyanın en büyük kütüphane cinayeti 1928’de Türkiye’de olmuştur. Bir gecede Türkiye’nin kitapları okunmaz hale gelmiştir” ifadelerini kullandı.

    Bu sözler sonrası meclis başkanı Cemil Çiçek, açıklama yaparak İnançer hakkında soruşturma başlatılacağını belirtmişti. Çiçek açıklamasında şu ifadeleri kullanmıştı:

    Konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıyoruz. Türkiye’nin kazanımlarını kimsenin yok farz etmeye hakkı yoktur. İnsanların bir kısım fikirleri ve düşünceleri olabilir ama bunların gelişe güzel Meclis çatısı altında söylenmesini şahsen doğru bulmam” dedi. Çiçek, resmi ziyarette bulunduğu Umman’ın Başkenti Muskat’ta bir gazetecinin Ömer Tuğrul İnançer’in Meclis’te düzenlenen konferanstaki sözlerini anımsatarak CHP ve MHP temsilcilerinin bu sözlere tepki gösterdiğini söylemesi üzerine şöyle konuştu: “CHP ve MHP eleştirilerinde haklı olabilir, haksızdır diyemem. Ben, buraya geldiğimde öğrendim, dün gece de genel sekreteri aradım. Konuyla ilgili inceleme ve soruşturma başlatıyoruz. Ne gerekiyorsa yapacağız. Türkiye’nin kazanımlarını kimsenin yok farz etmeye hakkı yoktur. Bizim bugün bir çok şeye cumhuriyet sayesinde, cumhuriyetin değerleri sayesinde sahip olduğumuzun farkında olmamız lazım, hepimizin farkında olması gerekir. Bu düşünceyi paylaşıyoruz. İnsanların bir kısım fikirleri ve düşünceleri olabilir ama bunların gelişi güzel Meclis çatısı altında söylenmesini şahsen doğru bulmam. Bu türlü faaliyetler doğrudan bana gelmiyor. Basın yoluyla bilgi sahibi oldum ama bir inceleme başlatıyoruz, talimatını verdim. Gereği neyse yaparız.”

    2013 yılında şse TRT 1’in iftar programına konuk olarak katılan tasavvuf düşünürü Ömer Tuğrul İnançer, hamile kadınlar hakkında yaptığı yorum ile tepkileri çekmişti. Dinçer programda şu ifadeleri kullanmıştı:

    “Hamile hanımlara, çok ileri derecede olanlara, doğumdan evvel işyerlerinde bile kanunla izin veriliyor. Sadece sağlık nedeniyle mi bu izin veriliyor zannediyorsunuz ? Hamile kadının yaşama zorluğu var, bir bebek taşıyor. Saygı duyulması gerekir. Kanunda bile doğumdan önce anne adayına, evinde otursun diye izin veriliyor. Sokakta gezsin diye değil. ‘Ben evlendim, hamile kaldım…’ Tamam iyi ettin de…Bunlar böyle karnını salına salına yürümenin gereği olarak gösterilemez. Görüntü estetik değil, hala da aynı şeyi söylüyorum. Niye anlamıyorsunuz? Bunlar muhterem şeylerdir. Muhterem şeyler saygı duyulacak şekilde saklanır.”

    “HAMİLELİK BU KADAR AŞİKAR”

    “Hamilelik bu kadar aşikar edilmez. Ayrıca yetişmekte olan genç kızlar da bu nedenle doğum yapmaktan korkuyor. Eskiden kalabalık evlerde halalar, teyzeler bulunduğu zamanlarda bile, ileri derecede hamileler evde çocuk varsa çok gezdirilmezdi. Bunlar bizim cemiyetimizin hem estetik hem terbiye hem de yavru yetiştirmekteki usulleriydi. Ben hala aynı şeyi söylüyorum. Bütün hanımlar benim annem gibidir. Aynı saygıya layıktır. Bir takım şirketler para kazanacak diye, o annelerin mahremiyeti, bu şekilde aşikar edilmez.”