Etiket: osman kavala

  • Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyordu!  Osman Kavala hakkında flaş karar çıktı!

    Ağırlaştırılmış müebbetle yargılanıyordu! Osman Kavala hakkında flaş karar çıktı!

     Gezi Parkı davasında, Osman Kavala ve 7 sanık için verilen hapis cezaları, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi tarafından onandı. Gezi Parkı Davas’ında “hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan İstanbul 13’ncü Ağır Ceza Mahkemesi Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet ve 7 sanık için de 18’er yıl hapis cezasında karar kılmıştı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3’ncü Ceza Dairesi, kararı yerinde bulduğunu açıklayarak onadı.

    ANKARA’DA 23 SANIĞA CEZA

    Bugün görülen Ankara’daki Gezi Davası’nda mahkeme, 23 sanığa 10 ay ile 13 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezası, 3 sanık için de beraat kararı verdi.

    NE OLMUŞTU?

    Gezi davasında “Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs” iddiasıyla İstanbul 13. Ağır Ceza mahkemesi tarafından Osman Kavala için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmişti.  Mahkeme, Ayşe Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater Utku, Ali Hakan Altınay, Mine Özerden, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ise “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçundan 18 yıl hapis cezasına hükmetmişti. 

  • Adalet Bakanı Bozdağ’dan Osman Kavala açıklaması

    Adalet Bakanı Bozdağ’dan Osman Kavala açıklaması

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), geçen ay Türkiye’nin Osman Kavala davasında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine hükmetmişti. Mahkemenin aldığı karar doğrultusunda Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyeliğinin askıya alınmasını isteyeceği iddia edildi.

    Bugün 13. Büyükelçiler Konferansı’na katılan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuya ilişkin olarak, “Osman Kavala hakkında AİHM’in verdiği hak ihlali kararını Türk mahkemesi uygulamış ve uymuştur. Başka bir suç nedeniyle tutuklamış ve yargılaması devam etmiştir. Şimdi hüküm özlüdür” ifadelerini kullandı.

  • Osman Kavala’dan flaş Henri Barkey açıklaması

    Osman Kavala’dan flaş Henri Barkey açıklaması

    Gezi davası neticesinde ağırlaştırılmış müebbet cezası alan iş insanı Osman Kavala “casusluk” suçlaması yöneltilmesine gerekçe olarak gösterilen akşam yemeğine dair Henri Barkey’in yaptığı açıklamayı vurgulayarak, “Henri Barkey geçen gün, 18 Temmuz 2016 tarihinde Karaköy lokantasında kendisi ile yemek yiyen kişinin ben olmadığımı açıkladı. Savcılık bu gerçeği baştan beri gayet iyi biliyordu.” dedi.

    “EMNİYET GÖREVLİLERİ BİLİYORDU”

    Kavala yapmış olduğu yazılı açıklamada, “Emniyet görevlileri lokantada yaptıkları araştırmada, o akşam kimlerin hangi masalarda oturduğu bilgisine ulaşmıştı; Emniyet’te yapılan sorgumda da bu durum teyit edilmişti. ‘Gezi olaylarını organize etmek’ ve ’15 Temmuz darbe girişimine katılmak’ suçlamalarıyla karşılaştığım sorgulama sırasında, Barkey ile lokantada sadece selamlaşmış ve ayaküstü konuşmuş olmamdan söz edilmişti ve bu, aramızda temas olduğunun delili olarak gösterilmişti. Ancak, Gezi davasının beraatle sonuçlanmasından sonra hazırlanan, benim Barkey ile 15 Temmuz darbe girişimini organize ettiğimi ve casusluk faaliyetlerinde bulunduğumu içeren ikinci iddianamede, bu olay planlı bir buluşma ve bir görüşme olarak değiştirildi.” dedi.

    Kavala şu yazıyı yayınladı:

    “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Türkiye’nin Mahkeme’nin önceki kararına uyma yükümlülüğünü yerine getirmediğine hükmettiği son kararında, ek tespitlerde bulunan iki yargıç, aynı olayın farklı biçimde anlatılmasını tutukluluğumun sürdürülmesini haklı gösterme çabasına örnek olarak değerlendirdiler.

    HTS KAYITLARINDA GÖRÜLÜYORDU

    İkinci iddianamede yapılan tek manipülasyon bu değildi. Birbirine yakın baz istasyonlarından verilen sinyaller Barkey ile sık sık buluştuğumun delili olarak gösterildi. Oysa çakışmanın neden kaynaklandığı, HTS kayıtlarından açıkça görülüyordu: Çakışma, benim telefonumun Elmadağ’daki çalışma ofisimin bitişiğindeki baz istasyonundan, Barkey’in telefonunun da kendisi Taksim’e gittiğinde civardaki baz istasyonlarından sinyal vermesinden kaynaklanıyordu. Daha vahimi, iddianamede, böylesi sözde deliller göstermeye dahi ihtiyaç duyulmadan, benim darbe hazırlığı amacıyla FETÖ/PDY’nin sorumlularıyla irtibata geçtiğimin, birlikte faaliyetlerde bulunduğumun yazılmış olmasıydı.

    “DÜZMECE CASUSLUK”

    Gezi davasında verilen beraat kararları bozulduktan ve iktidarın istediği türden cezalar verildikten sonra, ne pahasına olursa olsun tutukluluğumu devam ettirmek için hazırlanmış olan bu düzmece casusluk suçlamasına gerek kalmadı. İddia makamının olayları ve olguları tarafsız bir gözle inceleyerek lehte ve aleyhte delilleri nesnel olarak değerlendirmesi ve mahkemeyi dürüstçe bilgilendirmesine ilişkin yükümlülüğü, yasalarımız ve AİHM normları tarafından belirlenmiştir.

    Bugün ülkemizde bu yükümlülük fiilen ortadan kalkmıştır. Hukuksuz yargılamalar, siyasi etki altında olan savcıların olguları saklama, tahrif etme, komplo teorilerine göre anlamlandırma yöntemleriyle hazırladıkları iddianameler üzerinden yürütülmektedir. Karaköy lokantasında Henri Barkey ile yemek yediğim iddiası bu davranışın küçük ama oldukça aydınlatıcı bir örneğidir.”

  • Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, Henri Barkey’in açıklamasının ardından ilk kez konuştu

    Gazeteci Aslı Aydıntaşbaş, Henri Barkey’in açıklamasının ardından ilk kez konuştu

    Aslı Aydıntaşbaş, Henri Barkey’in Twitter’da İngilizce ve Türkçe olarak paylaştığı  açıklama ve çıkan tartışmanın ardından, kendisiyle ilgli tartışmalara ilişkin yazılı bir açıklamada bulundu. Aydıntaşbaş, isim vermeden Henri Barkey’in “kendisi hakkındaki şayiaları gidermek için bile bilgi paylaşmadığını” ifade etti. Aslı Aydıntaşbaş, Barkey’e yönelik olarak, “Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır” dedi.

    Aslı Aydıntaşbaş’ın açıklamasında şu ifadeleri kullandı.

    “Son günlerle şahsımla ilgili ortaya atılan ve kötü niyetli olduğundan şüphe duymadığım iddialarla ilgili, polemik yaratmamak için ve Osman Kavala’nın bilgisi dahilinde sessiz kaldım.

    Ama artık kötü niyetli bir operasyonla karşı karşıya olduğum ortadadır.

    Yıllardır tüm ısrarlara rağmen bir açıklama yapmayan, kendisiyle ilgili şayiaları gidermek için talep edilen bilgi paylaşımına yanaşmayan bir şahıs, esrarengiz bir zamanlamayla yeni bir polemik başlatmıştır. Bu zamana kadar Osman’la ilgili bir dizi mesnetsiz iddiayı çürütmek için avukatlardan gelen her türlü bilgi paylaşımı talebini reddeden bu şahsın, şimdi konuşması, manidardır. 

    Sevgili Osman arkadaşımdır. Osman Kavala, iddia edildiği gibi bir ABD’li akademisyenle aynı anda lokantada olduğu iddiasıyla cezaevinde değildir. Osman Kavala ve arkadaşları Gezi davasından ceza almıştır. Osman Kavala’yı cezaevinde tutmak için ortaya atılan ikinci bir dava kurgusu, yani casusluk davası, bu kişiyle yemek yediği tezine dayalı değildir. Kaldı ki Osman Kavala, bu davadan beraat etmiştir.

    15 Temmuz’dan günler sonra farklı şahısların yollarının İstanbul’da aynı lokantada kesişmiş olması, suç değildir. Sır da değildir. İddianame de buna dayanmamaktadır.

    Şahsıma yönelik ortaya atılan mesnetsiz iddiaları üzüntüyle karşılıyor, buna alet olanları insafa davet ediyorum.”

  • Osman Kavala’dan AİHM açıklaması

    Osman Kavala’dan AİHM açıklaması

    Gezi davasının ardından ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almasına hükmedilen Osman Kavala, AİHM’in dün verdiği ihlal kararına ilişkin ilk açıklamasını yaptı.

    Kavala yaptığı açıklamada, “AİHM, 10 Aralık 2019’da aldığı kararda tutuklanmamın somut delillere dayanmadığını ve siyasi amaçlarla tutuklandığımı hükme bağlamıştı. AİHM, dün açıklanan kararında hukuksuz uygulamaların ve yargı süreci üzerindeki siyasi etkilerin hâlâ devam ettiğini hükme bağladı. Bu karar, mevcut yasaların siyasi saiklerle keyfi bir biçinde kullanıldığını açıkça ortaya koymuştur.” yorumunda bulundu.

    Kavala şunları söyledi.

    “Bu kararın tüm baskılara rağmen temel hukuk ilkelerine göre davranmakta ısrar eden yargı mensuplarına güç vereceğine inanıyorum.”

  • Türkiye’den AİHM’nin Osman Kavala kararına tepki

    Türkiye’den AİHM’nin Osman Kavala kararına tepki

    Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, AİHM’in Kavala kararının icrasına ilişkin bugün aldığı yeni karar hakkında yazılı açıklama yayınlayarak davaya ilişkin yorumlarını bildirid. Bilgiç, “AİHM’in, Kavala kararının icrası hususunun Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesi tarafından AİHM’e havale edilmesiyle ilgili Bakanlığımız görüşleri, 2 Şubat 2022 tarihli açıklamamızla kamuoyuyla paylaşılmıştı. Açıklamamızda, AİHM’in durumu hakkaniyetle değerlendirmesi ve ilk derece mahkemesi gibi hareket etmemesi yönündeki beklentimiz dile getirilmişti. Süreç boyunca AK ile iletişimimiz devam etmiş; Adalet Bakanlığımız tarafından, adı geçenin yargı sürecindeki gelişmeler hakkında düzenli bilgi sunulmuş, ayrıca adı geçenin tutukluluğuyla ilgili olarak iç hukukta devam eden yargılama sonunda hüküm giydiği AİHM’e ve AK Bakanlar Komitesi’ne bildirilmişti” dedi.

    Bilgiç, AİHM’in bugün aldığı karara ilişkin şu ifadeleri kullandı:

    “Ancak ne yazık ki AİHM konuyla ilgili olarak bugün açıkladığı kararla beklentilerimizi boşa çıkarmış ve Avrupa insan hakları sisteminin itibarının bir kez daha sorgulanmasına sebep olmuştur. Bundan sonraki aşamada süreci takip edecek olan AK Bakanlar Komitesi’nin, daha önce sergilediği tarafgir ve seçici yaklaşımı bir yana bırakarak sağduyuyla ve bazı çevrelerin siyasi gündem yaratma arayışlarına mahal vermeksizin hareket etmesini bekliyoruz.” 

  • AİHM Osman Kavala kararını açıkladı

    AİHM Osman Kavala kararını açıkladı

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), 18 Ekim 2017’den beri tutuklu bulunan iş adamı Osman Kavala davasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin 2 Şubat 2022 tarihinde başlattığı ihlal prosedürü kapsamındaki kararını vererek açıkladı.

    AİHM, Osman Kavala davasında Türkiye’nin ‘AİHM kararlarına ilişkin yükümlülüklerini yerine getirmediği’ gerekçesiyle AİHS’nin 46/1’inci maddesini ihlal ettiği hükmüne vardı. Kavala’ya 7 bin 500 avro (131 bin 589 lira) mahkeme masrafı ödenmesi kararlaştırıldı. Karar 1’e karşı 16 oyla alındı. Tek karşı oy Türk yargıçtan geldi.

    AİHM, 10 Aralık 2019’ta açıkladığı kararında Osman Kavala’nın “siyasi nedenlerle” ve “insan hakları savunucularını susturmak” amacıyla tutuklandığını savunarak, Ankara’ya Kavala’nın “derhal serbest bırakılması” çağrısında bulunmuştu. AİHM’nin bu kararına Ankara’nın yaptığı itiraz kabul edilmemişti.

    AİHM’nin kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetleyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Kavala’nın serbest bırakılmamış olması nedeniyle kararın yerine getirilmediği değerlendirmesi yaparak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “Kararların Bağlayıcılığı ve İnfazı”yla ilgili 46’ncı maddesinin verdiği yetki temelinde Ankara’nın bu madde ile ilgili yükümlüğünü yerine getirmemesini AİHM’ye taşıma kararı almıştı.

  • Osman Kavala için kader günü! AİHM kararı bekleniyor

    Osman Kavala için kader günü! AİHM kararı bekleniyor

    AİHM 10 Aralık 2019’da, Kavala’ya ilişkin olarak Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 18. maddesinin ihlal edildiği kararını vererek gerekenin yapılmasını talep etmişti.

    Mahkeme, bu durumun sona erdirilmesi için AİHS’in 46. maddesinin 4. fıkrası uyarınca Kavala’nın derhal serbest bırakılması gerektiği hükmünü bildirmişti.

    Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Mahkeme’nin kararlarının uygulanıp uygulanmadığını denetlemeye başladı.

    Komite, 2019 tarihli AİHM kararının uygulanmadığı gerekçesiyle Türkiye’ye karşı 2 Şubat 2022’de resmen ihlal prosedürü başlatmıştı. Bugün Osman Kavala için kesin karar verilecek.

  • AİHM’den kritik Osman Kavala açıklaması

    AİHM’den kritik Osman Kavala açıklaması

    Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Dairesi, Osman Kavala davasına ilişkin açıklamada bulundu.

    AİHM Büyük Dairesi, Osman Kavala/Türkiye davasının 11 Temmuz 2022 tarihinde saat 11.00’de Strasbourg’daki AİHM binasında “açık olarak görüleceğini” ilan etti.

    Gezi Davası davasında Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet, 7 kişiye ise 18’er yıl hapis cezası verilmiş, bu karar infial etkisi yaratmıştı.

    Türkiye’nin Avrupa Konseyi üyesi olarak; AİHM kararlarına uyması bekleniyor. AİHM 2019 yılında; Kavala’nın tutukluluğunun temelsiz olduğu ve serbest bırakılması gerektiğini ifade etmişti.

  • Bakan Bozdağ’dan ABD ve Almanya’ya “Kavala” tepkisi

    Bakan Bozdağ’dan ABD ve Almanya’ya “Kavala” tepkisi

    Bakan Bozdağ, AK Parti Yozgat İl Başkanlığı tarafından düzenlenen iftar programında vatandaşlarla bir araya geldi.

    Berlin Büyükelçisinin Almanya Dışişleri Bakanlığı’na çağrılmasının Türkiye’nin içişlerine açık bir müdahale girişimi olduğunu belirten Bakan Bozdağ, yargının bağımsızlığına vurgu yaptı. Bakan Bozdağ şöyle konuştu:

    “Almanya Türkiye’nin Berlin Büyük Elçisini görülmekte olan bir dava nedeniyle Dışişleri Bakanlığına çağırdı. Bu Almanya’nın Türkiye’nin içişlerine açık bir müdahale girişimidir. Buradan bir kez daha Almanya’yı kınıyorum. Değil Almanya dünyanın hiçbir ülkesi Türkiye’nin yargısına da içişlerine de müdahale edemez, böyle bir hakkı da yoktur. Kimsenin de böyle bir şey haddi de değildir. Almanya da Solingen Faciası, NSU Davası daha pek çok konuda dünyanın şahit olduğu, nice hukuk katliamları oldu, hukuk ayaklar altına alındı. Katiller korundu, havanda su dövüldü, bütün dünya ve Türkiye buna şahit, biz de biz de yakından takip ediyoruz. O zaman hukuk bunların aklına hiç gelmedi. Ama bakıyorsunuz Türkiye’nin içişlerine müdahale etmek için, her şeyi bahane etmeye gayret ediyorlar. Sana ne ya, Türkiye ne yapıyorsa kendi hukuki çerçevede yapıyor. Türk yargısı da bağımsız kendi bağımsızlığı içerisinde, anayasa, kanun ve hukuka bağlı olan bir vicdani kanaatte hükümlerini tesis ediyor. Herkes Türk yargısının yaptığına da saygı duymak zorundadır. Ve Türk yargısına karşı Almanya’nın ABD’nin takındığı bu tutumu biz reddediyoruz onları uluslararası hukuka uygun davranmaya devam ediyoruz. Türkiye Almanya’nın veya ABD’nin kaş çatmasıyla, büyükelçi çağırmasıyla açıklamasıyla bir takım değerlendirmesiyle, hizasını ve istikametini değiştirecek bir ülke değildir.” (İLKHA)