Şaşkınlık yaratan olay Büyükçekmece’de yaşandı. E-5 yol kenarında meydana geldi. Bir şahsın cadde üzerinde çıplak halde koştuğunu gören vatandaşlar polise ihbarda bulundu.
Olay yerine gelen polis ekipleri, psikolojik rahatsızlığı olduğu düşünülen vatandaşı ekip otosuna bindirdi. Şahıs, daha sonra olay yerine gelen ambulansla hastaneye götürüldü. Yaşanan olay akıllara Şener Şen’in başrolünde oynadığı ‘Çıplak Vatandaş’ filmini getirdi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Sözcüsü Murat Ongun, katıldığı canlı yayında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu‘nun ‘terörle ilişkili personel çalıştırıldığı’ iddialarının sonrasında bakanlık tarafından İBB’ye dönük açılan ‘özel teftiş’ ile alakalı açıklamalarda bulundu.
Ongun, “Sadece bu terör soruşturması olarak gelmedi müfettişler. Bunun içinde göreve geldiğimizden beri yaptığımız tüm ihaleler istendi. Göreve geldiğimizden beri yaptığımız tüm doğrudan teminler istendi. Göreve geldiğimiz günden bu yana verdiğimiz bütün ruhsatlarla ilgili belgeler istendi” ifadelerini kullandı.
Ongun, “‘Bir şeyi bulacağız’ araştırması gibi” değerlendirmesinde bulundu.
İBB’nin 7 sene süresince denetlenmediğini kaydeden Ongun, şunları söyledi:
“İŞE ALIRKEN SORMADI DİYORLAR”
“Burada iddia ediyorum ki, 17 Nisan 2001 gününden bugüne İBB’nin yaptığı uygulamanın aynısını Konya Büyükşehir de Malatya Büyükşehir de Bursa Büyükşehir de yapmıştır. Bize ‘işe alırken sormadı’ diyorlar ya, onlar da sormamıştır.
2012 yılından beri İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne müfettiş gelmedi bizim döneme kadar. Müfettişler tabi ki denetleyecektir, herkes denetlenmeli. 7 yıl denetlenmemiş.”
İBB’ye dönük yapılanların siyasi bir mesele olduğu yorumunu yapan Ongun, “Şuna benzer bir denetleme Türkiye‘de başka bir belediyeye yapılıyor mu, ‘Bu işçileri işe alırken arşiv taraması yaptın mı?’ diye. Bu konu siyasi bir konu. ‘557 kaydı var’ demek tespittir. Nerede? Bu nasıl olur? Böyle bir kayıt varsa polis gider gözaltına alır, adli makamlara sevk edilir. Biz bunu bir bütçe görüşmesinde duyuyoruz. O günden bugüne neredeyse 1 ay geçti. Bu kişilerle ilgili öğrenebildiğimiz tek bilgi gazetelerdeki uydurmalar” açıklamasında bulundu.
Adana‘da Suriyeliler sokakta terör estirdi. Ellerinde kılıç, bıçak ve sopalarla sokakta yürüdüğü sırada çekilmiş görüntülerin sosyal medyada paylaşılması üzerine polis ekipleri harekete geçti.
8 SURİYELİ GÖZALTINA ALINDI
Ekipler, kimliği tespit edilen 7 şüpheli ve görüntüyü sosyal medyadan paylaşan kişi olmak üzere 8 Suriyeliyi gözaltına aldı. Şüpheliler, emniyetteki işlemlerin ardından sınır dışı edilmek üzere İl Göç İdaresi Müdürlüğüne gönderilecek. Polis, görüntülerde yer alan ve kimlikleri tespit edilen diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmalarını sürdürüyor.
İYİ Parti lideri Meral Akşener, Kılıçdaroğlu ile birlikte Beylikdüzü’ndeki toplu açılış törenine katıldı. Polis merkezi, müftülük, kuran kursu ve taziye evinin açılışına hiçbir devlet yetkilisinin katılmamasına sitem eden Akşener, “Devletimizi temsil eden bürokrasiden kimse yok. Valilik yok, emniyet müdürlüğü yok, müftülük yok. Burada alınan tutumda gerçekten çok üzgünüm” diye konuştu.
AKŞENER SİTEM ETTİ
Meral Akşener de “Gürpınar Polis Merkezi Amirliği” ile “Mevlana Camii Müftülük, Kuran Kursu ve Taziye Evi” açılışı için davet edilen kamu görevlilerinin törene katılmamasını eleştirdi.
KAMU GÖREVLİLERİ TÖRENE KATILMADI
Akşener, “Çalışanı insan, gönüllüsü insan. Oy vereni insan. Hizmet edileni insan. Gıcıklık yapanı da insan. Deminden beri iki belediye başkanımızın anlattıkları çok ilginç. Hizmet için, milletin parasıyla, devletin kurumlarına binalar yapıyorlar. O binaların teslimi esnasında, açılışlarının heyecanı esnasında, devletimizi temsil eden bürokrasiden valilik yok, emniyet müdürlüğü yok, müftülük yok. Bu şehrin seçilmiş başka siyasi partilerinin temsilcileri yok, milletvekilleri yok” eleştirilerinde bulundu.
GERÇEKTEN ÇOK ÜZGÜNÜM”
“Bugün bu iki tesisin açılışında bu salonda herhalde emniyeti temsilen bir tek ben varım” diyen Akşener “Çünkü netice itibarıyla eski İçişleri Bakanıyım” şeklinde konuştu. Akşener, “Milletin parasıyla devletin kurumlarına tahsis edilen, siz aracısınız, orada birinci el, paranın sahibi, kaynağın sahibi milletimiz, siz aracısınız. Burada da teslim edilen yer milletin çocuklarının görev yaptığı, Anadolu’nun kavruk çocuklarının görev yaptığı, ister müftülük olsun ister karakol olsun, kavruk Anadolu çocuklarının görev yaptığı, devletin bir kurumu olan emniyet teşkilatına bir binanın teslimi. Şimdi burada alınan tutuma gerçekten çok üzgünüm” sözlerini sarf etti.
Olay sabah saatlerinde Gaziantep Ertuğrul Gazi Mahallesi’nde yaşandı. Nurettin ve Nurcan Kartal çifti arasında şimdilik tespit edilemeyen bir sebeple tartışma başladı. Tartışma esnasında Nurettin Kartal, mutfaktan aldığı bıçakla eşini 11 yerinden bıçakladı.
Gürültüleri fark eden komşuları, durumu polis ve sağlık birimlerine haber verdi. Eve gelen sağlık ekibi, ilk müdahalenin sonrasında 3 çocuk annesi Nurcan Kartal’ı, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk etti. Burada yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Nurcan Kartal, doktorların bütün uğraşlarına rağmen kurtarılamadı.
Nurcan Kartal’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin sonrasında yakınlarına teslim edildi. Gözaltına alınan Nurettin Kartal’ın emniyetteki sorgusu devam ediyor.
Nişantaşı’daki bir güzellik merkezinde bir süre önce çene kemiği belirginleştirme operasyonu yaptıran ancak işlemi beğenmeyen M.İ., dün saat 16.40 sıralarında işletmeye geldi.
Azerbaycan uyruklu olduğu ileri sürülen M.İ., kendisi gibi Azerbaycan uyruklu olan işletmeci F.D. ve S.D. ile tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesiyle üç kişi kavga etmeye başladı.
İddiaya göre, kavga devam ederken müşteri M.İ. estetik merkezinin penceresine çıkıp, “Beni rehin aldılar, öldürüyorlar” diyerek bağırdı. Kadının çığlıkları bir anda Nişantaşı’nı sardı ve olayı gören polise haber verdi.
O esnada caddede bekleyen M.İ.’nin yakınları M.T. ve F.H. de yaşananları görünce estetik merkezine çıktı. Yurttaşların ihbarıyla çok kısa sürede olay yerine gelen polis ekipleri, müdahale ederek tarafları emniyete götürdü. Alınan bilgiye göre, her iki tarafın da birbirinden şikayetçi olduğu öğrenildi.
2 Ocak günü akaryakıt zamlarını protesto amacıyla sokağa çıkan binlerce kişinin başlattığı eylem Kazakistan‘ın altını üstüne getirdi. Anbean büyüyen eylemler hükümetin istifa etmesine neden olurken, Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ilave önlemler alarak ülkede artan tansiyonu düşürmeye uğraşsa da bunda başarılı olamadı.
Ülke çapında yayılan OHAL kararı da eylemcilerle güvenlik kuvvetleri arasında meydana gelen çatışmaları sona erdirmezken bugün paylaşılan kanlı bilançoya göre eylemlerde 26 silahlı eylemci kolluk kuvvetleri tarafından öldürüldü. Eylemlere müdahale eden 18 polis yaşamını yitirirken 748’i de yaralandı.
3 POLİSİN KAFASI KESİLDİ
Kazakistan İçişleri Bakanlığı’nın açıkladığı bilgilerden en korkunç olanı ise 3 polisin eylemciler tarafından kafalarının kesilerek öldürülmesi oldu.
Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, 3 bin kişinin gözaltına alındığı eylemlerin ardından bugün itibarıyla anayasal düzenin büyük ölçüde tekrar sağlandığını duyurdu. Kazakistan devlet televizyonu, Cumhurbaşkanı Tokayev’in bugün halka hitap edeceğini duyurdu.
KAZAKİSTAN’DA NE OLUYOR?
Kazakistan’ın batı kesiminde LPG’ye gelen zamlar ve sosyoekonomik durumun kötüleşmesi nedeniyle 2 Ocak’ta başlayan eylemler, ülkenin diğer taraflarına yayıldı. Sokak olaylarına dönen eylemlerde güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar meydana geldi. Polis araçları ile askeri araçları yakan, devlet binalarına giren eylemcilere güvenlik güçleri müdahalede bulundu. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, eylemlerden sorumlu tuttuğu hükümetin istifasını kabul etti. Eylemlerin yayılması neticesinde olağanüstü hal ilan edildi.
Geçen pazartesi günü saat 11.00 sıralarında Küçükçekmece Atatürk Mahallesi’nde meydana gelen olayda iddiaya göre, Naciye Olgusay’ın evine gelen bir kişi zili çaldı. Kapıyı açan dört çocuk annesi Naciye Olgusay, pardesülü ve yüzü tülbentle kapalı kadın kılığında biriyle karşılaştı. Korkuya kapılan 52 yaşındaki kadın kapıyı kapatmak istedi. Fakat başaramadı. Daha sonra dışarıya çıkarak yardım istedi.
BAŞINA ÇEKİÇLE VURDU
Ancak bu esnada saldırgan, dört çocuk annesi kadının başına çekiçle vurmaya başladı. Olsunsay’ın bağırması üzerine paniğe kapılan şüpheli elindeki çekici bırakıp kaçtı. Kafasına 10’dan fazla çekiç darbesi alan talihsiz kadın, yardımına koşan komşuları tarafından hastaneye kaldırıldı. Naciye Olgusay’ın başına 10 dikiş atıldığı bildirildi.
KADIN KILIĞINDAKİ ADAM KOMŞUSU ÇIKTI
Yaşanan olayla ilgili çalışma başlatan İstanbul polisi çevredeki güvenlik kamerasından görüntüler topladı. Güvenlik kamera kayıtlarını inceleyen polis, kadın kılığında olay yerinden kaçan şüphelinin bir binaya girdiğini tespit etti.
Bir binaya giren şüphelinin, pardösü ve başörtüsünü çıkararak binadan çıktığı belirlendi. Kadın kılığına bürünen erkeğin, Naciye Olgusay’ın komşusu V.E. olduğu anlaşıldı.
TAZMİNAT PARASINI ALMAK İÇİN SALDIRDI İDDİASI
Polis ekipleri şüpheliyi gözaltına aldı. İddiaya göre, Naciye Olgusay’ın eşi bir süre önce çalıştığı iş yerinden çıkarıldı ve tazminat olarak da 40 bin lira para aldı. Olgusay’ın komşusu olan V.E. paranın evde olduğunu biliyordu ve parayı almak için eve girmeye çalıştığı ileri sürüldü. Gözaltına alınan şüpheli emniyetteki işlemleri ardından adliyeye sevk edildi.
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Enes Kör, aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığı marketin deposuna giderken, iddiaya göre elindeki tornavida ile yolunu kesip cep telefonunu isteyen Erkan Aysu’yu (31), yaralayarak ölümüne sebep oldu. Tutuklanan Enes Kör, cezaevine gönderilirken, oğlunun bir karıncayı bile incitmeyeceğini aktaran anne Zakire Çobanoğlu (53), “Oğlumu öldürmekle tehdit etmiş. Onun da ölmesini istemezdim. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Aynı Kadir Şeker olayı gibi oldu. Televizyonlardan izlediğimiz olay, benim oğlumun da başına geldi” diye konuştu.
Osmangazi ilçesi Yahşibey Mahallesi’nde 3 Ocak saat 08.20’de meydana gelen olayda Enes Kör, deposunda çalıştığı markete gitmek üzere evden çıkıp otobüs durağına doğru yola çıktı. İddia edilene göre, bu esnada Erkan Aysu, elindeki tornavida ile Enes Kör’ün yolunu kesip, cep telefonunu istedi. Kör, Erkan Aysu’ya olumsuz yanıt verdi. Gaspç Aysu, “Seni burada öldürürüm kimse bulamaz” diyerek, tornavidayı karnına dayadığı Kör’ün boğazını sıktı. Bu esnada, cebinde bulunan bıçağı çıkaran Kör, Aysu’yu yaralayıp olayın şokuyla evine geri döndü.
Enes Kör, olayı anlattığı abisi ile birlikte bıçakladığı Aysu’nun olduğu sokağa gitti. Abisi112’yi arayarak durumu anlatırken, Enes Kör işe gitti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, elinde tornavida bulunan Aysu’yu, yapılan ilk müdahalenin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Aşırı kan kaybettiği belirtilen Aysu, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, tehdit, kasten yaralama suçlarından 20 ayrı kaydı bulunan Aysu’nun cenazesi, otopsi yapılmak için Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Enes Kör’ün abisi polis ekipleriyle birlikte kardeşinin çalıştığı iş yerine gitti. Cinayetle sonuçlanan yaralama olayının ardından polis Enes Kör’ü, çalıştığı markete ait depoda gözaltına aldı. Herhangi bir suç kaydı bulunmayan Enes Kör, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece, cinayet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KENDİNİ SAVUNMASA BENİM OĞLUM ÖLECEKTİ”
Oğlunun bir karıncayı dahi incitmeyecek kadar sevgi dolu bir çocuk olduğunu ifade eden anne Çobanoğlu, olay günü yaşananları şöyle aaktardı:
“Bizim mahallemiz güvenli değil. Tinerciler, uyuşturucu kullananlar var. Böyle olaylar çok oluyor. Çocuğumun önüne çıkmış birden. Daha önce de birkaç kere çıkmış karşısına. Çocuğum o yüzden, ‘koruma amaçlı yanımda bıçak taşıyorum’ diyordu. Enes çok sevgi dolu, enerjik bir çocuk. Kendisini, insanları, hayvanları çok seven bir çocuk. Hiç kimseyi incitmezdi. Derslerinden kalan boş vakitlerinde işe gidiyordu. Hafta sonları çalışıyordu ama hafta içi de dersi olmadığında işe gidip çalışıyordu. Olayın olduğu pazartesi günü dersi yokmuş, işe gidiyordu. Saldırgan üstüne gelmiş, Enes’i ‘gel buraya, gel buraya’ diye çağırmış. Boğazını eliyle sıkmış, tornavidayı da karnına dayamış. ‘Seni burada öldürürüm, kimse de bulamaz’ demiş. Telefonunu istemiş. Enes de telefonunu vermemek için cebine koymuş. Çocuğumu kameraların görmediği bir duvara yaslamış. İşe giderken o sokağı kullanmak zorunda olduğu için o yoldan gidiyordu. Kendini korumak için bıçağı kullanmış. Keşke yanında taşımasaydı. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Onun da ölmesini istemezdim. Onun da ailesi var, keşke ailesinin canı yanmasaydı. Oradan geçen bir kadın da olabilirdi, ben de olabilirdim.”
İstanbul Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi’nde meydana gelen olayda, insan trafiğinin yoğun olduğu sokak üzerinde karşılaşan Eyüp S. ile Eyüp B. tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine silahına davranan Eyüp B., tabancasını çıkartarak Eyüp S.’yi korkutmak için yere doğru ateş etmeye başladı.
KURŞUNLARDAN ZIPLAYARAK KAÇTI, BACAĞINDAN VURULDU
Eyüp B.’nin yere açtığı ateş sonucu Eyüp S. kurşunlardan kaçmak için zıplamaya başladı fakat başarılı olamadı. Bacağından vurulan Eyüp S. yere düşmeden ayakta yardım bekledi. Çevrede bulunan yurttaşlar ise şüpheli Eyüp B.’yi olay yerinden uzaklaştırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ayakta bekleyen yaralı Eyüp S.’ye ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansa alarak hastaneye götürdü.
Olayın ihbar edilmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede bulunan vatandaşlarla konuştuktan sonra güvenlik kamera görüntülerini inceledi. Yapılan incelemelerde şahsın emniyette suç kaydı bulunan Eyüp B. olduğu tespit edildi. Şüpheli Eyüp B.’nin Piyalepaşa Mahallesi’nde evinde yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliye emniyette ifadesinin alınmasının ardından “kasten yaralama” ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan adli işlem yapıldı. İşlemleri tamamlanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi.