Etiket: recep tayyip erdoğan

  • ERDOĞAN: ENFLASYONU DA ÖNÜMÜZDEKİ YIL SONUNA KADAR TEK HANEYE İNDİRMEKTE KARARLIYIZ. ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İÇİN MİLLETİMİZE SÖZÜMÜZ VAR

    ERDOĞAN: ENFLASYONU DA ÖNÜMÜZDEKİ YIL SONUNA KADAR TEK HANEYE İNDİRMEKTE KARARLIYIZ. ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEM İÇİN MİLLETİMİZE SÖZÜMÜZ VAR

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Mardin’de; “Ekonomide bir süredir yaşanan dalgalanmaların gıda ve kira başta olmak üzere fiyatlarda yol açtığı dengesizlikleri yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin tüm meselelerini hal yoluna koyduğumuz gibi, enflasyonu da önümüzdeki yıl sonuna kadar tek haneye indirmekte kararlıyız. Önümüzdeki dönem için milletimize sözümüz var” dedi.

    Cumhurbaşkanı ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan bugün Mardin 15 Temmuz Demokrasi ve Şehitler Parkı’nda miting yaptı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:

    “BU KADİM COĞRAFYADA KÜRT’Ü İLE TÜRK’Ü İLE ARAP’I İLE SÜNNİSİ İLE ALEVİSİ İLE TÜM FARKLILIKLARIMIZLA KIYAMETE KADAR BİRLİKTE YAŞAYACAĞIZ”

    “Şimdi size bir şiir okuyayım. ‘Gönül kuş olsa, Mardin’e konar. Gönül güneş olsa, Mardin’e doğar. Gönül çiçek olsa, Mardin’de açar. Kardeş anlar, kardeşinin derdinden. Daha güzel kardeş mi olur Mardin’den?’ Evet, bize Mardin’den daha güzel kardeş mi olur? Bu kadim coğrafyada Kürt’ü ile Türk’ü ile Arap’ı ile Sünni’si ile Alevi’si ile velhasıl tüm farklılıklarımızla inşallah kıyamete kadar birlikte yaşayacağız.

    Terörle bağı olanın milletimizle bağı olmaz. Terörle iltisakı olanın, milletimizle iltisakı olmaz. Kardeşlerim, terörü Cudi’de gömdük mü? Gabar’da gömdük mü? Tendürek’te gömdük mü? Çünkü bu terör benim vatandaşlarımın huzurunu kaçıramaz. Ne gerekiyorsa yaptık, yapacağız. Terörle ittifakı olanın milletle ittifakı olamaz. Yavrularımızı ailesinden, okulundan geleceğinden koparıp, eline silah vererek katil yapanları da ellerindeki kanlarıyla onları meşrulaştırmaya çalışanları da benim milletimiz affetmez. Ne şekilde olursa olsun, milletimiz dışındaki hiçbir gücün bizim kader coğrafyamızı bölmeye kalkışmasına, buna da terörü vasıta kılmasına asla müsaade etmedik, etmeyiz.

    Bu HADEP’e ve yandaşlarına biz ülkemizi böldürtmeyeceğiz. PKK’dan DEAŞ’a ve FETÖ’ye kadar ülkemizin istikrarını bozmak için üzerimize salınan terör örgütleriyle neyin amaçlandığını çok iyi biliyoruz. Türk deyince tüyleri diken diken olanlar, Kürt deyince aklına Kandil’deki terör baronları gelenler, Arap deyince hemen DEAŞ’ı öne sürenler, bunların hiçbiri de bizim kardeşliğimizin sırrına eremez. Onlar için en makbul Türk kendi emellerine hizmet edendir. En makbul Kürt, kendilerine kul köle kesilendir. En makbul Arap elindeki tüm kaynağı kendilerine aktarandır. Mardin bunları iyi tanır. Hepsinin de ciğerini bilir, ciğerini.

    “AMAN HA, PAZAR GÜNÜ BİR KAZAYA MEYDAN VERMEYELİM”

    Pazar günü yapılacak seçimler çok önemli. Sadece kendimiz sandığa gitmekle kalmayacağız. Seçim gününe kadar çevremizdeki akrabalarımızdan, eşimizden, dostumuzdan hâlâ tereddütte olan varsa onu da ikna edip sandığa götürmeye var mıyız? Telefon rehberimizi karıştırıp, her akşam 5-10 ahbabımızı arayıp selamımızı söyleyerek Pazar güne bize destek vermesini sağlayacağız. Aman ha pazar günü bir kazaya meydan vermeyelim. Yoksa görüyorsunuz, terör örgütünden tefecisine, hepsi ellerini ovuşturarak bekliyor.

    “MİLLETİMİZDEN HANGİ YÜZLE GEREKTİĞİNDE CANI PAHASINA YANIMIZDA YER ALMASINI İSTEYEBİLİRİZ?”

    Allah göstermesin, bu ülke bir tökezlerse topu birden tepemize binmeye hazırlanıyor. İnşallah bunlara aradıkları fırsatı vermeyeceğiz. Herkesin güvenliğinden, huzurundan, geleceğinden emin olduğu bu güzel ülkeyi yeniden karanlık günlerine döndürmeye bunların güçleri. İşi gücü bırakıp sapkın akımların önünü açarak ailemize, evlatlarımıza pençe atanların heveslerini kursaklarında bırakmak, boynumuzun borcudur. Bunu yapmazsak Mardinlinin nasıl başı dik, alnı açık olarak çıkabiliriz? Eğer bunu yapmazsak, milletimizden hangi yüzle gerektiğinde canı pahasına yanımızda yer almasını isteyebiliriz?

    Kendi ihtirasları uğruna milleti ateşe atmaktan çekinmeyecek kadar kontrolü kaybetmiş bir şahsa benim Mardinli kardeşim güvenir mi? Kendisiyle birlikte tüm ülkeyi ve hatta partisini uçuruma sürüklemekten korkmayan bir fitne tüccarına benim Mardinli kardeşim itibar eder mi? Mardinlinin iradesini cebinde sananlara derslerini vermek için Pazar gününe hazırlanıyor muyuz?

    “97 MİLYAR LİRA TUTARINDA YATIRIM GERÇEKLEŞTİRDİK”

    Mardin’e son 21 yılda ne kadar yatırım yaptık, biliyor musunuz? 97 milyar lira tutarında yatırım gerçekleştirdik. Eğitimde 5 bin 764 adet yeni derslik inşa ettik. Artuklu Üniversitesi’ni biz faaliyete geçirdik. 4 bin 205 kişi kapasiteli yükseköğrenim yurt binaları açtık, 41 adet spor tesisi kazandırdık. Mardinli ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza toplam 10 milyar lirayı aşkın kaynak aktardık. Sağlıkta toplamda bin 424 yataklı 15 hastane ile birlikte 37 sağlık tesisi inşa edip hizmete sunduk.

    Çukur eylemleri esnasında Nusaybin’de, Dargeçit’te, Derik’te tahrip edilen cadde ve sokakları yeni baştan biz inşa ettik.

    Dicle Nehri üzerinde yapılan kendi sınıfında dünyanın en büyük barajı olan Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı ve Hidroelektrik Santrali’ni şehrimize kazandırdık mı? Bittiğinde 3 milyon dekar arazinin sulamasını sağlayacak Mardin depolamasının inşası sürüyor.

    Tüm bu eser ve hizmetlerin, huzur ve güven ikliminin yarım kalmaması için pazar günü sandıklara sıkı sıkıya sahip çıkıyor muyuz? Bunun için Mardin’den pazar günü rekor bir oy bekliyoruz. Öyle bir oy oranıyla bizim yanımızda yer alın ki, Türkiye’nin üzerinde hesap yapanların aklı çıksın.

    Birileri, Mardin’in sokaklarını çukurlarla bölmeye çalışırken biz Kürt kardeşlerimizin canını ve namusunu korumak için kendimizi siper ettik. Ülkemizin asırlık alt yapı eksikliklerini gidermek için çalışırken nice iftiralarla, yalanlarla, terbiyesizliklerle uğraştık.

    “ENFLASYONU DA ÖNÜMÜZDEKİ YIL SONUNA KADAR TEK HANEYE İNDİRMEKTE KARARLIYIZ”

    Tabii ki hâlâ çözmemiz gereken sıkıntılar var. Ekonomide bir süredir yaşanan dalgalanmaların gıda ve kira başta olmak üzere fiyatlarda yol açtığı dengesizlikleri yakından takip ediyoruz. Bunların çözümünü de öyle bay bay Kemal gibi Londra’nın tefecilerinden borç dilenmekle değil, ülkemizin kendi kaynaklarında arıyoruz. Türkiye’nin tüm meselelerini hal yoluna koyduğumuz gibi, enflasyonu da önümüzdeki yıl sonuna kadar tek haneye indirmekte kararlıyız. Önümüzdeki dönem için milletimize sözümüz var. Ülkemizin enerjide, savunma sanayinde, ihracatta, turizmde, diğer alanlarda elde ettiği kazancı milletimizin her bir ferdinin refah seviyesini yükseltmekte kullanacağız. Hamdolsun bunun için elimizde yeteri kadar imkân birikmeye başladı. Karadeniz doğal gazı ile yüzlerce milyar dolarlık bir kaynağa kavuştuk. Gabar petrolü, onlarca milyar dolar katkı sağlayacak. Savunma sanayi ürünlerimizin ihracatıyla yine onlarca milyar dolar ülkemize akacak. Şehirlerimizin tamamında sanayi tesislerinde ve tarımda harıl harıl üretim var.”

     

  • ERDOĞAN: “YÜREĞİ BURKULMUŞ, HANGİ SEBEPTEN OLURSA OLSUN KALBİ KIRILMIŞ KİM VARSA HELALLİK İSTEYECEK, MUTLAKA ONLARIN DA GÖNLÜNÜ KAZANACAĞIZ”

    ERDOĞAN: “YÜREĞİ BURKULMUŞ, HANGİ SEBEPTEN OLURSA OLSUN KALBİ KIRILMIŞ KİM VARSA HELALLİK İSTEYECEK, MUTLAKA ONLARIN DA GÖNLÜNÜ KAZANACAĞIZ”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Erzurum’da; “Yüreği burkulmuş, hangi sebepten olursa olsun kalbi kırılmış kim varsa helallik isteyecek, mutlaka onların da gönlünü kazanacağız. 14 Mayıs seçimlerinin önemini anlatacak, bu kardeşiniz ve Cumhur İttifakı için desteğini talep edeceğiz.” dedi. Erdoğan ayrıca, “Tabii ‘Petrol bulduk’ deyince birileri hemen kalitesini soruyor. Ben de onlara diyorum ki, ‘Petrolümüz Erzurum dut pekmezi kıvamında.’ Nasıl? Bayılırım Erzurum’un dut pekmezine. Yani kalitesiyle en üst standartta” diye konuştu.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bugün Erzurum’da miting yaptı. Mitinge HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu da katıldı. Erdoğan özetle şöyle konuştu:

    “MİLLETİ TEHDİT EDEN YABANCI DERGİLER DIŞINDA KİMSE KARALAR BAĞLAMAYACAK”

    “Biz Erzurum’u çok seviyoruz. Şu ihtişam sevilmez mi? 14 Mayıs akşamı balkondan sizlere sesleniyoruz.

    Erzurum bugün bir rekor kırdı. Şu anda yoldan, havalimanından buraya gelene kadar rakam 130 bin. 130 bin. Ben de sizlerle gurur duyuyorum. Rabbime hamdediyorum. Ya Rab, bana bu Dadaşları yoldaş ettin, sana hamdolsun.

    14 Mayıs günü sandıktan bir kez daha zaferle çıkacağız. Öyle bir zafer olacak ki Kandil’deki terör baronları dışında kimse kaybetmeyecek. Bu Kandil’deki terör baronlarını uzantısı olan malum HDP’yi artık Erzurum’da siliyor muyuz? Siliyor muyuz? Değerli kardeşlerim, Pensilvanya’daki hainler dışında kimse üzülmeyecek. Türkiye’ye kefen biçenler dışında kimse boynunu bükmeyecek. Kan ve kaos tüccarları dışında kimse feryat etmeyecek. İşte şimdi Van’dan geliyorum. Van’da da muhteşem bir katılım vardı. Siyaset mühendisleri dışında kimse başarısız olmayacak. Milleti tehdit eden yabancı dergiler dışında kimse karalar bağlamayacak.

    “14 MAYIS’TA AK PARTİ, CUMHUR İTTİFAKI KADAR, CHP’YE, İYİ PARTİ’YE, SAADET PARTİSİ’NE VE DİĞER YAVRUCUKLARA GÖNÜL VERMİŞ VATANDAŞLARIMIZ DA KAZANACAK”

    14 Mayıs’ta Erzurum kazanacak. 14 Mayıs’ta 81 vilayetiyle tüm Türkiye kazanacak. Genciyle, yaşlısıyla, kadını, erkeğiyle 85 milyonun tamamı kazanacak. Türkler kadar Kürtler de kazanacak. Sünniler kadar Aleviler de kazanacak. AK Parti, Cumhur İttifakı kadar, CHP’ye, İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne ve diğer yavrucuklara gönül vermiş vatandaşlarımız da kazanacak. Sadece Türkiye ve 85 milyon Türk milleti sevinmeyecek. Gece yarısı bizim için ellerini semaya açan milyonlar sevinecek. Sadece Türkiye’de değil ha, yurt dışında da gözleri yaşlı elleri semada olan kardeşlerimiz de sevinecek. Seccadelerini gözyaşlarıyla ıslatan mahzun gönüller sevinecek. Seccadeye ayakkabılarıyla basanlar değil. Kıblesi Kâbe olanlar sevinecek.

    “YÜREĞİ BURKULMUŞ, HANGİ SEBEPTEN OLURSA OLSUN KALBİ KIRILMIŞ KİM VARSA HELALLİK İSTEYECEĞİZ”

    Önümüzdeki dokuz günü en güzel şekilde değerlendirmeye var mıyız? Hiçbir anımızı, hiçbir günümüzü boşa geçirmeyeceğiz. Değerli kardeşlerim kapı kapı dolaşacağız. Ulaşılmadık kimseyi bırakmayacağız. Yüreği burkulmuş, hangi sebepten olursa olsun kalbi kırılmış kim varsa helallik isteyecek, mutlaka onların da gönlünü kazanacağız. 14 Mayıs seçimlerinin önemini anlatacak, bu kardeşiniz ve Cumhur İttifakı için desteğini talep edeceğiz.

    Bizden önce 80 senede yapılamayanı biz 21 yıla sığdırmayı başardık. Şimdi önümüzde yeni bir dönem var. Bunun adı Türkiye Yüzyılı’dır. 21 yılda attığımız adımlarla bu idealimizin alt yapısını oluşturduk. Bizden önce ülkemizin yol sorunu, hastane sorunu, okul, üniversite, spor tesisi sorunları vardı. Çözdük. Bizden önce Türkiye’nin üretim sıkıntısı, dışa bağımlılık problemi vardı. Giderdik. Bizden önce turizm sadece belli mevsimlerde ve belli illerimizde yapılıyordu. Yaygınlaştırdık. Bizden önce ekonomisi IMF komiserlerince yönetilen güçsüz ve zayıf bir Türkiye gerçeği vardı. Tamamen değiştirdik.

    “ONLARA DİYORUM Kİ, ‘PETROLÜMÜZ ERZURUM DUT PEKMEZİ KIVAMINDA’”

    Karadeniz gazının yanı sıra, Gabar’da bulduğumuz petrol ile ülkemizin enerji kaynaklarını milletimizin istifadesine sunuyoruz. ‘Ortada gaz maz’ yok dedikleri Karadeniz doğal gazını ülkemize getirdik, vatandaşın emrine verdik. Bu gurur milletimizle paylaşmak için de doğal gazı bir ay ücretsiz yaptık. Bir yıl boyunca da her ay 25 metreküplük kullanımını faturanızdan düşüreceğiz. Artık Erzurum’un kışı siz kardeşlerimiz için biraz daha kolay geçecek. Tekrar, hayırlı uğurlu olsun diyorum. Günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip Gabar petrolümüzü de milletimizle buluşturacağız. Tabii ‘Petrol bulduk deyince birileri hemen kalitesini soruyor. Ben de onlara diyorum ki, ‘Petrolümüz Erzurum dut pekmezi kıvamında.’ Nasıl? Bayılırım Erzurum’un dut pekmezine. Yani kalitesiyle en üst standartta. Doğal gaz ve petrol arama çalışmalarımıza hem karada hem denizde devam edeceğiz.

    “HINISLI KARDEŞİM BU İMANSIZLARA, BU KİTAPSIZLARA, BU EZANSIZLARA ARTIK ‘HAYDİ BURADAN’ DEMEYECEK Mİ?”

    CHP geçen hafta Erzurum’a gelmiş. Öyle mi? 250-300 kişi gelince güvenlik gerekçesi deyip mitingi iptal etmişler, öyle mi? İP gelmiş, sadece esnaf ziyareti yapmış, 300 kişi etrafında toplanmış. En son HDP bin 500 kişiyle Hınıs’ta miting yapmış. Ben şimdi buradan Hınıs’taki kardeşlerime de sesleniyorum. Bunlardan ne bekliyorsunuz? Benim Hınıslı kardeşim imanlıdır, inançlıdır, Hınıslı kardeşim bu imansızlara, bu kitapsızlara, bu ezansızlara artık ‘Haydi buradan’ demeyecek mi? Ya bu masanın etrafındakiler anlaşamıyorlar, her gün kavga ediyorlar. Ama iş birbirlerine makam, koltuk dağıtmaya gelince kimse bunların eline su dökemez. Şimdilik yedi cumhurbaşkanı yardımcısı var, ama bu sayı sürekli artıyor. Yakında bölücü örgütün uzantılarına da ne söz verdiklerini açıklarlar.

    Başkanı olduğu belediyede iş yapmıyor ama il il dolaşarak Selo’nun avukatlığını kimseye bırakmıyor. Bir başkasına sen mütedeyyin seçimi kontrol edeceksin demişler, diğer ikisine de siz de AK Parti’den kopartabildiğinizi kadar oy kopartacaksınız diye tembihlemişler. Koalisyonun tüm pis işlerini de tüm yükünü de milliyetçi görünümlü ortağa, yani İYİ Parti’ye vermişler. En zor durumda olan bu ortak. Cami ile kilise arasında kalmış beynamaz misali gitse gidemiyor, sussa olmuyor, konuşsa yüreği yetmiyor. Kontrolü kaybetmiş bir şekilde her gün sağa sola savrulup duruyor. Ne diyelim, Allah bir an önce bu cendereden kurtulmayı nasip eylesin.

    “GÜVENMEDİKLERİ, DEFOLU BİR ŞAHSI ŞİMDİ ÜLKENİN BAŞINA MUSALLAT ETMEYE ÇALIŞIYORLAR”

    Şimdiye kadar verdiği hiçbir sözün arkasında durmamış, kendi partisi dahil mağdur etmediği kimseyi bırakmamış, FETÖ’cüsünden bölücüsüne kadar herkesle iş tutmuş bay bay Kemal’i millete umut diye pazarlıyorlar. Daha bir iki ay öncesine kadar ‘Kazanamaz’ dedikleri, ‘Aday olma’ baskısı yaptıkları, güvenmedikleri, defolu bir şahsı şimdi ülkenin başına musallat etmeye çalışıyorlar. Daha kendi sorunlarını çözemiyorlar. Çıkmışlar bir de ülkenin meselelerini çözmekten bahsediyorlar.

    Buradan Erzurum’a soruyorum: Rotası, çizgisi ilkesi olmayan böyle bir masadan ülkeye hayır gelir mi? Pensilvanya ile Kandil ile iş birliği yapanların bu millete faydası dokunur mu? Daha teröriste terörist diyemeyenler insanımızın malını, canını, ırzını koruyabilir mi? Alevi-Sünni diyerek, Türk-Kürt diyerek bu milleti bölenler 85 milyonu bir arada barış içinde yaşatabilir mi? Avrupa’dan aferin almak için 40 takla atanlar Türkiye’nin başını dik tutabilir mi? Değerli kardeşlerim, IMF ile otel odalarında gizli saklı pazarlık yapanlar ülkemizin ekonomisini, ihracatını, turizmini geliştirebilir mi?”

  • BABACAN KADIKÖY’DEN ERDOĞAN’A SESLENDİ: “BİRAZ YAVAŞ. ÜLKEYİ YAYIK AYRANINA ÇEVİRDİNİZ”

    BABACAN KADIKÖY’DEN ERDOĞAN’A SESLENDİ: “BİRAZ YAVAŞ. ÜLKEYİ YAYIK AYRANINA ÇEVİRDİNİZ”

    HABER: EDDA SÖNMEZ – KAMERA: SİNEM NAZLI DEMİR 

    Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kadıköy’den Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘a seslendi. Babacan, “Sayın Erdoğan, biraz yavaş. Ülkeyi yayık ayranına çevirdiniz. Çalkalayıp duruyorsunuz bu milleti yahu. Bütün o kavgalar nedeniyle ülkemizdeki her bir ferdin cebindeki parayı erittiniz. Üreticimizin ihracat alanlarını daralttınız. Turizmcinin müşterisini azalttınız. Günün sonunda enflasyonu üç haneye, faizi iki haneye çıkardınız. Döviz kurunu patlattınız. Bu ülkenin en büyük milli güvenlik sorunu olduğunuz ya. Bir kişinin şahsi dürtülerine bağlı dış ilişkiler seti ile ülke menfaatlerinin üzerinde tepindiniz. Şimdi ben buradan Kadıköy’den ilan ediyorum. Sayın Erdoğan güle güle” dedi.

    DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Kadıköy Rıhtım’daki Millet İttifakı stantlarını ziyaret etti. Kalabalık bir vatandaş toplulluğu ile karşılaşan Babacan, eşi Zeynep Babacan, Partisinin İstanbul İl Başkanı Erhan Erol, milletvekili adayları ve CHP Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı ile birlikte otobüsün üzerine çıkarak bir konuşma yaptı.

    Ali Babacan, şunları söyledi:

    “BU YORGUN YÖNETİMİN, BU İKTİDARIN GİTMESİNE ÇOK AZ KALDI: Sevgili dostlarım, binlerce yıllık kadim şehrimiz Kadıköy  merhaba. Güneşin kendini gösterdiği, baharın müjdelendiği bu güzel mayıs gününde herkese Merhaba! Değişime 11 kala, aranızda olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Kadıköy’ün hakkına kavuşmasına çok az kaldı. Bu yorgun yönetimin, bu iktidarın gitmesine çok az kaldı. İşte görüyorum; Kadıköy değişime hazır. Özgürlüğe hazır. Kadıköy umuda hazır, bolluğa, berekete, zenginliğe hazır. 

    ERDOĞAN, SEÇİME GİDİYORUZ SEÇİME, SAVAŞA GİTMİYORUZ: Türkiye’de ne zaman iktidarların işi sıkışsa ne yapar biliyor musunuz? Milli değerlerle oynamaya başlarlar. Kim ki artık iş yapamaz hâle gelir, kim ki başarı üretemez hâle gelir; milli değerlerimizi istismar etmeye başlar. Bakın işte Sayın Erdoğan’ı görüyorsunuz. Arkadaşlar, sosyal medyadaki profil fotoğrafını değiştirmiş yahu. Sayın Erdoğan, seçime gidiyoruz seçime, savaşa gitmiyoruz. Merak etmeyin arkadaşlar, biz demokrasi bayramına götürüyoruz ülkemizi. 11 gün sonra ülkemizde demokrasi bayramı kutlanacak. Tıpkı geçmişte olduğu gibi, sandıkta oylarımızı kullanıp iktidarı değiştireceğiz. Yok dış güçlermiş, yok iç güçlermiş. Palavranın bini bir para. 

    BU İKTİDAR GİDERSE, MİLLİ SAVUNMAMIZA ZERRE KADAR ZARAR GELMEZ: Daha da ötesine gidiyorlar. İktidar değişirse tam bağımsızlık tehlikeye girermiş. Bakın arkadaşlar, ben iyi hatırlıyorum, 2002 seçimlerinde de demokrasiye inanmayanlardan bu sözleri duymadık mı? Baktılar ki başarısızlık geliyor, baktılar ki sandıkta mağlubiyet geliyor; hemen milli değerleri kullanarak vatandaşlarımızı korkutmaya başlamışlardı. Bu ülkede en uzun süre hükümette görev almış kişilerden biri olarak söyleyeyim arkadaşlar; bu iktidar giderse, milli savunmamıza zerre kadar zarar gelmez. Bu iktidar giderse, milli menfaatlerimize zerre kadar zarar gelmez. Bu iktidar giderse, milli değerlerimizden hiçbir şey kaybetmeyiz. Hatta ve hatta; uzun yıllar Milli Güvenlik Kurulu’nda oturmuş, Dışişleri Bakanlığı da yapmış bir arkadaşınız olarak söyleyeyim: Biz kazandığımızda ülkemiz öyle bir güçlenecek ki şimdiki gibi hamasetle değil, gerçek demokrasinin gücüyle dünyanın saygın bir ülkesi olacağız.

    ÜLKEMİZİN MİLLİ ONURUNU YERLE BİR EDEN BU YÖNETİME İTİRAZ EDİYORUM: Devlet başkanının ‘Aptal olma’ diye mektuplar aldığı bir devrin utancını yok edeceğiz. Neymiş ‘Kuru soğana razı olun, vatan-millet Sakarya.’ Adama ‘Hadi oradan’ derler. Ben hem milletimizin açlık sınırı altında olmasına itiraz ediyorum hem de ülkemizin milli onurunu yerle bir eden bu yönetime itiraz ediyorum. 34 şehidimizin ardından Putin’in kapısında dakikalarca bekletilen bir devlet başkanı olur mu? Türkiye Cumhuriyeti’ne bu yakışır mı? Benim buna itirazım var. Milletimizin itirazı var. Kimse kusura bakmasın. Bu kötü yönetimin bedelini içeride halkımız ödüyor, dışarıda da ülkemizin boynu bükük kalıyor. Artık yeter. Yeter artık yahu.

    TÜM ÜLKE ARTIK BİR ‘ERDOĞAN YORGUNLUĞU’ YAŞIYOR: Hatırlayın vaktiyle kendisi 2017’de ne demişti ‘Metal yorgunluğu var, parti teşkilatını yenileyeceğiz’ demişti. Kendisi ise tam 21 senedir o partinin başında. Daha da ötesi ülkenin başında. Tüm ülke artık bir ‘Erdoğan yorgunluğu’ yaşıyor. Bir gün Mısır’a olmadık laf ediyor, bir gün Birleşik Arap Emirlikleri’ne çatıyor, ertesi gün Almanya’ya, hoop Amerika’ya, Rusya’ya. Sonra hiçbir şey olmamış gibi gidip onlardan aldığı 3-5 milyar dolar borç karşılığı sarmaş dolaş oluyor. Bu milletin onuruymuş, ülkenin istikbaliymiş; inanın hiçbir şey umurlarında değil. Tek dertleri iktidardan kalkmamak. Bir sabah kalkıyor, haçla hilali çakıştırıyor. Bir gün ‘Şangay Beşlisi’nde olmak istiyor, bir başka sabah da kalkıp ‘Avrupa Birliği güzeldir’ diyor. Durmadan zigzaglar yapıyor, U dönüşleri yapıyor.

    BURADAN ERDOĞAN’A SESLENİYORUM: SAYIN ERDOĞAN, BİRAZ YAVAŞ. ÜLKEYİ YAYIK AYRANINA ÇEVİRDİNİZ: Buradan Erdoğan’a sesleniyorum: Sayın Erdoğan, biraz yavaş. Ülkeyi yayık ayranına çevirdiniz. Çalkalayıp duruyorsunuz bu milleti yahu. Bütün o kavgalar nedeniyle ülkemizdeki her bir ferdin cebindeki parayı erittiniz. Üreticimizin ihracat alanlarını daralttınız. Turizmcinin müşterisini azalttınız. Günün sonunda enflasyonu üç haneye, faizi iki haneye çıkardınız. Döviz kurunu patlattınız. İşte ENAG yüzde 105, TÜİK yüzde 44 enflasyon var diyor. Yıllardır gösterdiğiniz kuru bir inadın, ülkemizi Doğu Akdeniz’de nasıl yalnızlaştırdığını görüyoruz. Bu ülkenin en büyük milli güvenlik sorunu olduğunuz ya. Bir kişinin şahsi dürtülerine bağlı dış ilişkiler seti ile; ülke menfaatlerinin üzerinde tepindiniz.

    SAYIN ERDOĞAN GÜLE GÜLE: Şimdi ben buradan Kadıköy’den ilan ediyorum. Sayın Erdoğan güle güle. Sizin ardınızdan ülkemiz dış politikada itibarlı ve güçlü bir ülke olacak. Orta Doğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da yeniden parlayan bir yıldız olacak. Avrupa ile Amerika ile bu milletin menfaatlerine uygun ilişkiler geliştirilecek. Öyle Biden’ın telefon kuyruklarında falan bekletilmeyecek. Bitecek bu utanç devri, bitecek. Bakın arkadaşlar, 2019’da ‘Ekrem İmamoğlu’na oy vermek, Sisi’ye oy vermektir’ demiyor muydu? Ne oldu, 4 sene sürmedi, kendi gitti el ele, kol kola fotoğraf vermenin peşine düştü. Arkadaşlar, biz kimseye ‘Falanca ülkeyle neden ilişkiyi normalleştiriyorsun’ demiyoruz. ‘Neden elini sıktın’ demiyoruz. Biz normalleşme çabalarını destekliyoruz. Ancak, iç siyasette 3-5 oy fazla almak uğruna girdiği bütün o yalancı kavgalarının bedelini siz, biz hepimiz ödüyoruz.

    DOĞMAMIŞ ÇOCUKLARIMIZA KADAR BORÇLANDIK YA: Doğmamış çocuklarımıza kadar borçlandık ya. Biz bu kavgacı, içe kapalı, ülkemizi dünyadan koparan maceralara son vereceğiz. Bizim istikametimiz; Avrupa Birliği standartlarıdır. Ha üye oluruz, olmayız orası başka konu. Ama bizim hedefimiz vatandaşlarımıza en az Avrupa Birliği seviyesinde hukuk, özgürlük ve demokrasi standardı sağlamaktır. En az Avrupa Birliği seviyesinde bir zenginlik sağlamaktır. ‘Vatan elden gidiyor, açlığa mahkum kal’ gibi yalanla, dolanla vatandaşı hor gören bu zihniyeti yok etmektir. İşte şimdi çok daha güçlüsünü, çok daha iyisini, çok daha sağlamını yapacağız. İnanıyorum ki evlatlarımız güçlü demokrasisiyle, güçlü ekonomisiyle, güçlü adaletiyle Avrupa’nın başı dik üyesi Türkiye’de büyüyecek. Ha savunma sanayiymiş, otomotiv sanayiymiş, teknolojiymiş; tüm bunların gözbebeği olacağız.

    BUNLARIN KARA PROPAGANDA MAKİNELERİNE BAKMAYIN; BİZ EN İYİSİNİ HER BİRİNİZ ZENGİNLEŞİRKEN YAPACAĞIZ: Bunların kara propaganda makinelerine bakmayın; biz en iyisini her biriniz zenginleşirken yapacağız. Silahlı kuvvetlerimizin; demokratik denetim ve gözetime tabi, itibarlı, caydırıcı ve etkin bir askeri güç olmasını sağlayacağız. Olur olmadık şahsi çekişmelerin içinde, caydırıcı gücümüzün test edilmesine izin vermeyeceğiz. Hem özgür hem bağımsız hem de zengin olacağız! Ötesi yok, başka yol yok. Ama arkadaşlar tüm bunu nasıl yapacağız?14 Mayıs’ta sizlerin vereceği oylarla. Evet 14 Mayıs günü iki pusula olacak elinizde.

    ORTAK CUMHURBAŞKANI ADAYIMIZ SAYIN KEMAL KILIÇDAROĞLU’NUN İSMİNİN ALTINA ‘EVET’ MÜHRÜNÜ BASACAĞIZ: İlk pusulada Cumhurbaşkanımızı seçeceğiz. Ortak Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun isminin altına ‘Evet’ mührünü basacağız. Diğer pusulada ise vekillerimizi seçeceğiz. Oylarımızı DEVA için CHP’ye, Saadet için, Gelecek için, Demokrat Parti için CHP’ye vereceğiz ve böylece Meclis çoğunluğunu kazanacağız. Şimdi Kadıköy’e soruyorum: Herkesin özgürlüğünü doyasıya yaşadığı bir Türkiye’ye var mısın Kadıköy? Bereketin, bolluğun, zenginliğin Türkiye’sini kurmaya var mısın? Siz varsanız, biz de varız. Haydi Türkiye, haydi! Haydi berekete! Haydi özgürlüğe! Haydi zenginliğe! Hepinize çok çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun.”

     

  • ERDOĞAN: “CUDİ, GABAR’DA, GÜNLÜK 100 BİN VARİL ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP PETROL BULDUK. EY TERÖRİSTLER; İŞTE SİZİ O PETROL KUYULARINA GÖMECEĞİZ”

    ERDOĞAN: “CUDİ, GABAR’DA, GÜNLÜK 100 BİN VARİL ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP PETROL BULDUK. EY TERÖRİSTLER; İŞTE SİZİ O PETROL KUYULARINA GÖMECEĞİZ”

    Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Cudi, Gabar’da, günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulduk. Bu ne demek, biliyor musun? Ey teröristler; işte sizi o petrol kuyularına gömeceğiz. Cizre’ye 20 kilometre mesafedeki bu petrol rezervi, çok yüksek kaliteye sahip. Yerin 2 bin 600 metre derinliğinde bulduğumuz petrolü, bölgede açacağımız 100 kuyu ile 100 bin varillik üretim kapasitesine çıkartabileceğiz. İlk kuyudan aldığımız petrolü, şimdiden işlenmek üzere rafinerilere sevk etmeye başladık” dedi. Erdoğan, Gabar’da bulunan petrol kuyusuna şehit öğretmen Aybüke Yalçın’ın adını verdiklerini söyledi. 

    Cumhur İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Konya Kılıçarslan Meydanı’nda, Karapınar Güneş Santrali, Bozkır Barajı ve Abdülhamit Han Caddesi ile yapımı tamamlanan diğer projeler için düzenlenen toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, törende şunları söyledi: 

    “BELEDİYELERİMİZ, MUHALEFETE DERS VERDİLER” 

    “Şimdi burada, özellikle bir şeyi söylemek istiyorum. Konya Büyükşehir Belediyemiz ile ilçe belediyelerimizin ekiplerini süratle komşu illere sevk ettik. Depremde en çok yıkıma uğrayan Hatay’ı Konya’ya zimmetledik. Konyalı belediyelerimiz, gerçekten gurur verici çalışmalara imza attılar.  

    Muhalefetin tüm belediyelerinin yaptıklarını terazinin bir kefesine koyun, Konya’mızın bölgeye verdiği hizmetleri de diğer kefesine koyun, hepsinde de Konya çok daha ağır aşacaktır. Konya Büyükşehir Belediye Başkanı, özellikle yattı kalktı, orayı takip etti. Belediyelerimiz, muhalefete ders verdiler. Nasıl millete hizmet edilir, öğrettiler.  

    Şimdi, bay bay Kemal, dün Zonguldak’a gitti. Zonguldak’ta benim madenci kardeşlerime yalan üstüne yalan söylüyor. Ya Zonguldak’ta, hemen orada Filyos var, Sakarya doğal gazını biz orada çıkardık bay bay Kemal. Hani çıkmayacaktı? Hani ‘Nerede’ diyordunuz? İşte çıktı. Doğal gazı yaktık. Vatandaşlarımızın evlerine göndermeye başladık.  

    Donanmamızın amiral gemisi olan TCG Anadolu’yu yine geçtiğimiz haftalarda Deniz Kuvvetleri’mize teslim ettik. Milletimizin 60 yıldır umutla beklediği yerli elektrikli aracımız TOGG’un teslimatlarına başladık. Yeni Altay tankımızı, testleri yapılmak üzere silahlı kuvvetlerimize teslim ettik. Dün, milli muharip uçağımız Kaan’ı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. İzlediniz mi? Beğendiniz mi? İşte bunlar birilerini ciddi manada ürkütüyor. İçeride korkanlar da var, su ötesinde korkanlar da var. Ama en çok da Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’te, oradaki teröristleri gömdükçe içeride birileri de rahatsız oluyor.  

    Varsın bay bay Kemal, sizlerle beraber kapalı kapılar arkasında görüşmeler yapsın. Ve onun yanında da malum Davutoğlu’su var, onun yanında Bebecan’ı var, Karamollaoğlu’su var, bir de tabii Meral Hanım’ı var. Masayı bir bırakır gider, sonra tekrar gelir, tekrar gider. Artık bıktık sizden. Masanın altında olanlar var. Yetmedi, şimdide iki tane belediye başkanı aldılar yanlarına. Onlarla beraber yola devam ediyorlar. Ama onlar Kandil’dekilerle beraber yürürken biz de Cumhur İttifakı’yla beraber yürüyoruz. 

    “İKİNCİ NÜKLEER GÜÇ SANTRALİMİZİ DE İNŞA EDECEĞİZ. BÜYÜK İHTİMALLE BUNU DA SİNOP’TA İNŞA ETME DURUMUMUZ VAR” 

    Şu an itibariyle Akkuyu’da tüm ihtiyacımızın yüzde 10’unu karşılıyoruz. Bunun tabii ikinci ünitesi var, üçüncü ünitesi var, dördüncü ünitesi var. Yetmez. İnşallah iktidarımızın devamıyla ikinci nükleer güç santralimizi de ne yapacağız, inşa edeceğiz. Büyük ihtimalle bunu da Sinop’ta inşa etme durumumuz var. Türkiye, artık enerjide muhtaç olan değil, enerji ihraç eden olacak. 

    “CUDİ, GABAR’DA, GÜNLÜK 100 BİN VARİL ÜRETİM KAPASİTESİNE SAHİP PETROL BULDUK” 

    Daha önce ‘petrol yok’ diye üzerine beton dökülen kuyulardan, terör nedeniyle terk edilmek zorunda kalınan bölgelerden şimdi hamdolsun petrol üretmeye başladık. Dünyada karada yapılan en büyük 10 keşiften birini geçen sene Türkiye olarak biz gerçekleştirdik. Ülkemizin 5-6 yıl önce yaklaşık 40 bin olan günlük üretimi, iki kat artışla nereye ulaştı biliyor musunuz? Günlük 80 bin varile ulaştı. Şimdi sizlerle yeni bir müjdeyi paylaşmak istiyorum. Cudi, Gabar’da, günlük 100 bin varil üretim kapasitesine sahip petrol bulduk. Evet, evet. Bu ne demek, biliyor musun? Ey teröristler; işte sizi o petrol kuyularına gömeceğiz. Gömeceğiz. Cizre’ye 20 kilometre mesafedeki bu petrol rezervi, çok yüksek kaliteye sahip. Yerin 2 bin 600 metre derinliğinde bulduğumuz petrolü, bölgede açacağımız 100 kuyu ile 100 bin varillik üretim kapasitesine çıkartabileceğiz. İlk kuyudan aldığımız petrolü, şimdiden işlenmek üzere rafinerilere sevk etmeye başladık. Günlük tüketimimizin 10’da birini tek başına karşılayabilecek bu petrol rezervinin ülkemizin ve milletimizin hayrına olacağından şüphe var mı? Yok. Aynı bölgeden yeni müjdeler de bekliyoruz. Gabar’daki kuyumuza, bölücü örgütün alçakça katlettiği şehit öğretmenimiz Aybüke Yalçın’ın adını verdik. 

    Günlük 280 bin varil petrol üretimiyle enerji bağımsızlığında yeni adım atmış oluyoruz. 

    “ULA BAY BAY KEMAL; BEN NE DİYORUM, SEN NE DİYORSUN” 

    Gabar’daki yeni keşfimizin değeri 10 milyarlarca doları buluyor. Karadeniz gazımızın değeri yüzlerce milyar dolar ile ifade ediliyor. Bay bay Kemal ne diyor? Londra’daki tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş. Ula bay bay Kemal; ben ne diyorum, sen ne diyorsun? Tefecilerden 300 milyar dolar getirecekmiş. Bay bay Kemal; bak, para bu işte, bu. 

    Ne Atatürk Havalimanı’yla ilgili tartışmalar tesadüftür ne İHA ve SİHA’lara dokunmaktan bahsedenler masumdur ne terör örgütü ele başlarının bunları söyleyenlere aleni destek vermesi sebepsizdir ne de bölücü örgüt uzantılarının il il dolaşıp bay bay Kemal için oy dilenmesi boşuna değildir. Bunların tamamı, Türkiye’yi enerji yarışının dışında bırakmak isteyenler hamlesinden ibarettir. 

    Bu ülkede ne olup bittiğinden habersiz olanlar çıkıyor, organize sanayi bölgelerinde ne diyor, ‘Teknoloji liseleri kuracağız’ diyor. Bunu diyen kim? Bay bay Kemal. Ya bay bay Kemal; biz, ülkemizdeki tüm organize sanayi bölgelerinde mesleki eğitim okullarını zaten kurduk. Ya sen ne zaman doğru konuşmayı öğreneceksin? Mesleki eğitim merkezlerimizdeki çırak, kalfa sayısını 159 binden 1 milyon 400 bine çıkardık bay bay Kemal. Tutmuş bir de ‘Bu öğrencilere sigorta yapacağım’ diyor. Biz, mesleki eğitimdeki öğrencilerimizin sigortasını da zaten yapıyoruz. Allah seni ıslah etsin.  

    Tabii bugünkü asıl büyük yatırımımız, Karapınar’da 20 bin dönümlük alanda 1 milyar dolarlık yatırımla kurduğumuz güneş enerji santralimiz. Kalyon Enerji tarafından kurulan 1.350 megavat gücündeki bu güneş enerji santrali, 2 milyon kişinin yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacak üretim yapacak. Bu tesis, dünyanın sayılı, Avrupa’nın ve ülkemizin bu alanda en büyük enerji santrali unvanına sahiptir.”

  • ERDOĞAN’DAN 1 MAYIS MESAJI: “14 MAYIS’TA SİZ İŞÇİ KARDEŞLERİMİN DESTEĞİNE GÜVENİYORUM”

    ERDOĞAN’DAN 1 MAYIS MESAJI: “14 MAYIS’TA SİZ İŞÇİ KARDEŞLERİMİN DESTEĞİNE GÜVENİYORUM”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü nedeniyle “Yıllarca istismar malzemesi yapılan 1 Mayıs’ı sizler için tatil ilan ettik, gerçek anlamda işçi bayramı yaptık. Örgütlenme, sendikal haklar, ücretlerle beraber işçi sağlığı ve güvenliğinde çok önemli adımlar attık. 2002’de 184 lira olan, yani 126 dolara tekabül eden asgari ücreti bugün 8 bin 500 liraya, yani 437 dolara yükselttik. Asgari ücreti ve diğer ücretlilerin asgari ücret kadarki gelirlerini vergi dışı bıraktık. Ne yaptıysak beraber yaptık, beraber başardık, sırt sırta vererek zorlukların üstesinden beraberce geldik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da yine sizlerle beraber inşa edeceğiz. 14 Mayıs’ta siz işçi kardeşlerimin desteğine güveniyorum” mesajını yayınladı.

    Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir mesaj yayınladı. Erdoğan’ın sosyal medya hesabından paylaştığı mesaj şöyle:

    “Geçimini kaptanlık yaparak sağlayan emektar bir babanın evladıyım. Gençlik yıllarında İETT’de işçi olarak çalışmış, ter dökmüş bir kardeşinizim. Emeğin, alın terinin, arkadaşlarla bir sıcak somunu paylaşmanın mutluluğunu çok iyi bilirim. Ülkemize siyaset yoluyla hizmet etme mücadelemizde bu köklerimizi ve nereden geldiğimizi asla unutmadık. Daima sizlerin hakkını teslim etmeye çalıştık.

    Yıllarca istismar malzemesi yapılan 1 Mayıs’ı sizler için tatil ilan ettik, gerçek anlamda işçi bayramı yaptık. Örgütlenme, sendikal haklar, ücretlerle beraber işçi sağlığı ve güvenliğinde çok önemli adımlar attık. 2002’de 184 lira olan, yani 126 dolara tekabül eden asgari ücreti bugün 8 bin 500 liraya, yani 437 dolara yükselttik. Asgari ücreti ve diğer ücretlilerin asgari ücret kadarki gelirlerini vergi dışı bıraktık. Ne yaptıysak beraber yaptık, beraber başardık, sırt sırta vererek zorlukların üstesinden beraberce geldik. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı da yine sizlerle beraber inşa edeceğiz. 14 Mayıs’ta siz işçi kardeşlerimin desteğine güveniyorum. 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nüzü canıgönülden tebrik ediyorum.”

     

  • MÜSİAD’DAN CUMHUR İTTİFAKINA TAM DESTEK: HER DAİM HAKKIN, HAKİKATİN VE MİLLİ İRADENİN YANINDA OLDUK, ŞİMDİ DE DURUŞUMUZ NETTİR

    MÜSİAD’DAN CUMHUR İTTİFAKINA TAM DESTEK: HER DAİM HAKKIN, HAKİKATİN VE MİLLİ İRADENİN YANINDA OLDUK, ŞİMDİ DE DURUŞUMUZ NETTİR

    Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) 27. Olağan Genel Kurulu, Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, MÜSİAD Önceki Dönem Genel Başkanları Erol Yarar, Ali Bayramoğlu, Ömer Cihad Vardan, Prof. Dr. Ömer Bolat, Abdurrahman Kaan, milletvekilleri, diplomatik misyon temsilcileri, il protokolü, Türkiye ve dünyanın dört bir yanından MÜSİAD üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi.

    MÜSİAD Genel Merkezinde gerçekleştirilen etkinlikte konuşan MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD’ın 33 yılda elde ettiği başarıların altında Türkiye’nin son çeyrek asırda gerçekleştirdiği ‘devrim’ niteliğindeki stratejik kalkınma hamlelerinin yattığını söyledi. Başkan Asmalı değerlendirmesinde, “Bu sessiz devrimin mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başlattığı bereketli yürüyüş, bugün güç çarpanı mega projelerle taçlanmış ve Türkiye’yi önce ‘Barış İnşa Edici Bölgesel Bir Güç’ seviyesine; Şimdi de ‘Kural Koyucu Küresel Bir Oyuncu’ haline getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm dünyada yaktığı ‘Vicdan ve Adalet Meş’alesi’; içerden ve dışardan tüm engellemelere rağmen dalga dalga büyümüş; ‘Dünya Beşten Büyüktür’ ve ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ idealleriyle insanlığa ümit olmuştur. Bu meş’aleyi ‘Türkiye Yüzyılı’nda’ daha da parlatarak yeni nesillere taşımak hepimizin boynunun borcudur” dedi. MÜSİAD’ın 2021- 2023 döneminde hayata geçirdiği projelere ve çalışmalara da değinen Başkan Asmalı, 2022 Yatırım Yılı ile Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketinin Türkiye’nin üretim gücü için önemini işaret etti. Başkan Asmalı, Kahramanmaraş merkezli şiddetli depremler sonrası MÜSİAD’ın etkin rol oynadığını vurgulayarak, “Allah’ın izniyle; deprem bölgesine yönelik çalışmalarımız, netice alıncaya kadar kararlılıkla devam edecek. Bu büyük felaketten, daha da büyüyerek, iyileşerek ve güçlenerek çıkacağız” ifadelerini kullandı.

    MÜSİAD ulusal ve uluslararası çalışmalar ile sosyal ve ekonomik hayata dokunuyor

    MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, MÜSİAD’ın 2021-2023 dönemi içerisinde düzenlenen etkinlikler ve hayata geçirilen projeler ile sosyal ve ekonomik hayata dokunduğunu belirtti. Ulusal ve uluslararası çalışmalar ile üreten ve güçlü Türkiye için çalışmaya devam edeceklerini belirten Başkan Asmalı, asrın felaketi sonrası afet bölgesinde yaraları sarmak için atılan adımları değerlendirdi.

    Başkan Asmalı sözlerini şöyle sürdürdü:

    “İki yıldır taşıma şerefine nail olduğumuz MÜSİAD bayrağını büyük bir ciddiyet, mesuliyet ve hassasiyetle daha yükseğe çıkarmak için gayret gösteriyoruz. Bugün gerçekleştirilen Olağan Genel kurulumuzla birlikte yenilenerek güçlenecek, aynı aşk, heyecan ve kararlılıkla yürüyüşümüzü sürdüreceğiz. Geçtiğimiz iki yılda Uluslararası İş Forumu, MÜSİAD Vizyoner’21, MÜSİAD EXPO, Türkiye’nin Gücü Ödülleri, Türk-Arap İş Zirvesi gibi uluslararası organizasyonlarımızın yanı sıra: Enerji, tarım, lojistik, tekstil, inşaat, savunma, dijital dönüşüm ve makine konulu tematik zirveler gerçekleştirdik. Anadolu Üretim ve Yatırım Hareketi’ni başlatarak ülkemizin “Yüzüncü Yıl” hedefleri doğrultusunda 2023 yılını ‘Yatırım Yılı’ ilan ettik. Bu çerçevede ‘MÜSİAD Ticaret Ofisi’ni ve bir ‘Uluslararası Yatırım Destek Ofisi’ olan ‘MÜSİAD Invest’i’ kurarak, hayata geçirdik. Küresel ve büyük markalar üretmek için güçlerimizi birleştirdik ve Girişim Sermayesi Yatırım Fonu’nu kurduk. G20 ülkelerinin tamamında MÜSİAD ofislerinin kurulması hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdik. Ayrıca ticari diplomasi faaliyetleri kapsamında iş gezilerine kesintisiz devam ettik. İnsani diplomasi çalışmalarımız çerçevesinde Suriye ve Afganistan için insani yardım kampanyaları tertip ettik. Suriye İdlib’de 600 briket evden oluşan MÜSİAD Köyü’nü tamamlayarak 4000 savaş mağduru insanın barınma ihtiyacını karşıladık. ‘Yetim Hamilik Projesi’ ile yüzlerce yetim çocuğa destek olduk. Hepimizi derinden üzen, Kahramanmaraş merkezli depremlerle meydana gelen ‘asrın felaketi’ sonrasında başlayan yardımlaşma ve dayanışma seferberliğine ilk günden itibaren tüm gücümüzle destek olduk. Anadolu irfanından beslenen MÜSİAD’ımızın tüm birimlerini, şubelerini ve üyelerini mağdur insanlarımıza hizmet için harekete geçirdik. Bölgeye binlerce tırdan oluşan yardım malzemeleri sevk ettik. Elbistan’da İHH iş birliği ile 1200 adetlik konteyner kenti tamamladık ve Hatay, Defne’de günde 150 kişiye hizmet veren sahra hastanesini inşa ettik. Şimdi de Adıyaman’da 500 konteynerlik yeni bir kent kuruyoruz. Bölge ekonomisinin yeniden ayağa kalkması için sürekli yeni kampanyalar, yeni projeler tasarlıyor ve hayata geçiriyoruz. İhtiyacı olan işadamlarımıza faizsiz, Allah rızası için borç verme anlamına gelen Karz-ı Hasen gibi kadim uygulamalarımızı canlı tutuyor, üye eşleştirme sistemimizle depremzede iş insanlarımızın ticari hayata yeniden dahil olmalarını kolaylaştırıyoruz. Allah’a hamdolsun, devletimizle ve milletimizle bir ve beraberce çalışarak yaralarımızı sarıyoruz. Allah’ın izniyle; deprem bölgesine yönelik çalışmalarımız, netice alıncaya kadar kararlılıkla devam edecek. Bu büyük felaketten, daha da büyüyerek, iyileşerek ve güçlenerek çıkacağız.”

    “TOGG, TCG Anadolu, İMECE, Kızılelma, Hürjet, Atak 2, MMU, Altay gibi örnekler milletimiz için gurur kaynağı olmuştur”

    Türkiye’nin salgın dönemi başta olmak üzere, Milli Teknoloji Hamlesi ve birçok alanda uyguladığı politikalar ile öne çıktığını belirten Başkan Asmalı, TOGG, TCG Anadolu, İMECE, Kızılelma, Hürjet, Atak 2, MMU, Altay gibi projelerin büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Başkan Asmalı, “Allah’a hamdolsun, mega projelerle taçlanarak girilen Türkiye Yüzyılı’nda artık kendi savaş gemisini, savaş uçağını ve tankını imal eden, rüzgârdan ve güneşten elektrik üreten, kendi elektrikli otomobilini, kendi uydusunu ve nükleer enerjisini üreten bir Türkiye var” dedi.

    MÜSİAD Genel Başkanı değerlendirmesinde şu ifadelere yer verdi:

    “Salgın döneminde Türkiye, ne derece güvenilir bir tedarikçi olduğunu bir kez daha göstermiştir. Geniş ürün yelpazesi, dinamik reel sektörü, coğrafi avantajları ve yenilenen altyapısı sayesinde salgın döneminde ortaya çıkan fırsatı iyi değerlendirerek sanayide yeni bir atılım süreci başlatmıştır. Salgın öncesi yüzde 23 seviyesinde olan sanayinin milli gelirden aldığı pay, yüzde 27’e yükselmiştir. Ülkemiz, tüm iç ve dış şoklara rağmen, sanayideki pozitif eğilimini korumayı başarmıştır. Salgın öncesine kıyasla toplam istihdamda 4 milyon artış, işsizlik oranında ise 3 puanlık azalma yaşanmıştır. Daha 2 gün önce açıkladığımız Nisan ayı satınalma müdürleri endeksi-SAMEKS Bileşik endeksi 56,3 puanla son 11 ayın en yüksek seviyesine ulaşarak reel sektöre yönelik oldukça önemli bir performansa işaret etmiştir. Türkiye, almış olduğu yerinde önlemler ve kamu destekleri sayesinde salgının emek piyasasındaki olumsuz etkilerini üzerinden en hızlı atan ülkelerden biri olmuştur. Bildiğimiz gibi küresel ekonomi son 10 yıldır büyük bir dönüşüm yaşamaktadır. Türkiye’miz, bu küresel dönüşümü kendi lehine çevirebilecek kapasitede bir ülkedir. Bu noktada çok kıymetli avantajlarımız ve potansiyelimiz bulunmaktadır. Salgın döneminde reel sektörün yeni fırsatlara verdiği hızlı ve akıllı reaksiyon, potansiyelimizin açık bir göstergesidir. Salgın öncesine kıyasla Türkiye’de sanayinin ekonomiden aldığı pay 4-5 puan, toplam ihracat ise 73 milyar dolar artış kaydetmiştir. Türkiye yeni nesil savunma sanayi araçlarından elektrikli otomobile kadar geleceğin öncü teknolojilerini tasarlayabilme ve üretebilme noktasında rüştünü ispat etmiştir. TOGG, TCG Anadolu, İMECE, Kızılelma, Hürjet, Atak 2, MMU, Altay gibi örnekler; yerli ve milli gazımızın çıkarılıp hizmete sunulması ve enerji alanındaki diğer devasa hamleler; milletimiz için gurur kaynağı olmuştur. Allah’a hamdolsun, mega projelerle taçlanarak girilen Türkiye Yüzyılı’nda artık kendi savaş gemisini, savaş uçağını ve tankını imal eden, rüzgârdan ve güneşten elektrik üreten, kendi elektrikli otomobilini, kendi uydusunu ve nükleer enerjisini üreten bir Türkiye var. Cumhuriyetin ilk yüz yılının son dönemine sığan bu başarılardan elde edilen tecrübeler, gelecek on yıllarda Türkiye’nin çok daha sofistike teknolojiler geliştirmesine ve stratejik sektörlerde yerlilik oranını arttırmasına ön ayak olacaktır. Türkiye güçlü bir jeopolitik oyuncu olduğu kadar uydu teknolojilerine ve uzay araştırmalarına yaptığı yatırımlarla gelecekte astropolitik aktör olarak da öne çıkacaktır.”

    “İnanıyoruz ki yeni yüzyılın kodlarını Türkiye’nin girişimci ve cesur gençleri yazacak”

    Türkiye’nin yeni yüzyılında ‘istiklâl ve istikbalimizin’, ‘köklerimize ve göklerimize’; ‘aslımıza ve neslimize’ sahip çıkmaktan geçtiği bilinciyle hareket edeceklerini belirten Başkan Asmalı, “İnanıyoruz ki yeni yüzyılın kodlarını Türkiye’nin girişimci ve cesur gençleri yazacak” dedi.

    Başkan Asmalı sözlerine şöyle devam etti:

    “Ekonomimiz ‘Türkiye Yüzyılı’nda orta gelir tuzağını kırarak yüksek gelirli gelişmiş ekonomiler ligine yükselecektir. Bu hedefe; makro istikrarı sağlamlaştırarak, katma değer seviyesi yüksek ürünler üreterek, yerli ve milli teknolojiler geliştirerek, ihracat olanaklarını genişleterek ve nitelikli istihdamı arttırarak ulaşacağız. Bu noktada ‘Türkiye Yüzyılı’ perspektifinin siyasetçilerden bürokrasiye, reel sektörden tüketicilere, bilim insanlarından gençlere kadar toplumun tüm kesimleri tarafından benimsenmesi ve sahip çıkılması son derece önemlidir. Böylesi kapsayıcı bir sinerji, Türkiye’nin kalkınma merdiveninin basamaklarını daha hızlı tırmanmasını sağlayacaktır. Türkiye’de reel sektörün ve iş insanlarının en önemli temsilcilerinin başında gelen MÜSİAD olarak bizler de; istikrara, kalkınmaya, üretime, girişimciliğe ve inovasyona çok önem veriyoruz. Türkiye’nin yeni yüzyılında ‘istiklâl ve istikbalimizin’, ‘köklerimize ve göklerimize’; ‘aslımıza ve neslimize’ sahip çıkmaktan geçtiği bilinciyle hareket edeceğiz. İnanıyoruz ki yeni yüzyılın kodlarını Türkiye’nin girişimci ve cesur gençleri yazacak…”

    “MÜSİAD ailesi olarak 33 yıldır bu inançla daima hakkın, hakikatin, istikrarın ve milli iradenin yanında olduk; şimdi de aynı noktadayız, duruşumuz nettir”

    MÜSİAD Genel Başkanı Mahmut Asmalı, Türkiye’nin Cumhurbşakanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde devrim niteliğinde stratejik kalkınma hamleleri hayata geçirdiğini işaret ederek, “Bu sessiz devrimin mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başlattığı bereketli yürüyüş, bugün güç çarpanı mega projelerle taçlanmış ve Türkiye’yi önce ‘Barış İnşa Edici Bölgesel Bir Güç’ seviyesine; Şimdi de ‘Kural Koyucu Küresel Bir Oyuncu’ haline getirmiştir” dedi. Başkan Asmalı konuşmasında, MÜSİAD’ın kurulduğu günden bu yana daima hakkın ve hakikatin, istikrar ve milli iradenin yanında yer aldığını belirterek, “Şimdi de aynı noktadayız, duruşumuz nettir” ifadelerini kullandı:

    “MÜSİAD’ın 33 yılda elde ettiği başarıların altında elbette üyelerimizin cesareti, gayreti ve milletimizin desteği yanında, ülkemizin son çeyrek asırda gerçekleştirdiği ‘devrim’ niteliğindeki ‘stratejik kalkınma hamleleri’ yatmaktadır. Bu sessiz devrimin mimarı Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’dan başlattığı bereketli yürüyüş, bugün güç çarpanı mega projelerle taçlanmış ve Türkiye’yi önce ‘Barış İnşa Edici Bölgesel Bir Güç’ seviyesine; Şimdi de ‘Kural Koyucu Küresel Bir Oyuncu’ haline getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanımızın tüm dünyada yaktığı ‘Vicdan ve Adalet Meş’alesi’; içerden ve dışardan tüm engellemelere rağmen dalga dalga büyümüş; ‘Dünya Beşten Büyüktür’ ve ‘Daha Adil Bir Dünya Mümkün’ idealleriyle insanlığa ümit olmuştur. Bu meş’aleyi ‘Türkiye Yüzyılı’nda’ daha da parlatarak yeni nesillere taşımak hepimizin boynunun borcudur. Değil mi ki Cenab-ı Allah Hak’tır; ‘O’ hak’tan yanadır; Şu anda olduğu gibi, tüm şer odakları bir araya gelse de, Cenab-ı Hak bize yâr olduktan sonra: Bu hedefleri gerçekleştirmemize hiçbir güç engel olamayacaktır. Ziya Paşa’nın dediği gibi, ‘Takdîr-i Hudâ kuvve-i pâzû ile dönmez / Bir şem’a ki Mevlâ yaka; bir vech ile sönmez’. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, milli iradenin tecelli etmesiyle; vesayet odaklarıyla, darbe girişimleriyle ve terör örgütleriyle gerçekleştirilen mücadeleler ve elde edilen zaferlerin yankıları bugün kıtaları dolaşmakta; dostlara heyecan, düşmanlara korku vermektedir. Türkiye’nin nereden nereye geldiğini görmek için Ramazan Bayramı’nda Sarayburnu’nda demirleyen ve Boğazı süsleyen gurur kaynağımız TCG Anadolu’dan İstanbul’umuzun semalarında yankılanan ezanların yükseldiği Ayasofya’ya bakmak yeterli değil midir? Cumhuriyetin yüzüncü yılında bundan daha açık ve daha parlak bir istiklâl ve güç göstergesi olabilir mi? Fethin 570. Yılında, Fatih Sultan Mehmet Han’ın emanetine bundan daha güzel nasıl sahip çıkılabilir? Ne kadar şükretsek, ne kadar iftihar etsek ve bu kazanımlara ne kadar sahip çıksak azdır. Şimdi, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir ve beraber olarak, kenetlenerek yeni bir şahlanış dönemini başlatma ve Türkiye Yüzyılı’nda rüyalarımızı gerçekleştirmeye devam etme vaktidir… Bu noktada en ufak bir tereddüdümüz yoktur. Bir ve beraber olarak, milletçe kenetlenerek, Türkiye Yüzyılı’na güçlü, kararlı ve ihtişamlı bir başlangıç yapacağımıza inanıyoruz. MÜSİAD ailesi olarak 33 yıldır bu inançla daima hakkın, hakikatin, istikrarın ve milli iradenin yanında olduk; şimdi de aynı noktadayız, duruşumuz nettir. Allah, milletimize ve ülkemize zeval vermesin.”

  • BAHÇELİ, DESTİCİ VE AKSAKAL’DAN, ERDOĞAN’A GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ

    BAHÇELİ, DESTİCİ VE AKSAKAL’DAN, ERDOĞAN’A GEÇMİŞ OLSUN ZİYARETİ

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu.

    MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, bugün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. Ziyarete ilişkin fotoğraflar, Erdoğan Dijital Medya adlı Twitter hesabından; “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ve DSP Genel Başkanı Önder Aksakal ile bir araya geldi” notuyla paylaşıldı.

    Erdoğan, geçtiğimiz akşam canlı yayında esnasında rahatsızlanmış ve midesini üşüttüğünü belirtmişti. Erdoğan’ın dünkü Yozgat, Kırıkkale ve Sivas programlarına, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katılmıştı. Erdoğan, bugün düzenlenen Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni’ne de canlı bağlantı yoluyla katılmıştı.

     

  • CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YARIN YAPILACAK AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ TÖRENİNE ONLİNE KATILACAK, MERSİN MİTİNGİ DE ERTELENDİ

    CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN YARIN YAPILACAK AKKUYU NÜKLEER GÜÇ SANTRALİ TÖRENİNE ONLİNE KATILACAK, MERSİN MİTİNGİ DE ERTELENDİ

    AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, “Yarın yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali törenine Sayın Cumhurbaşkanımız online katılım sağlayacaktır. Mersin mitingimizin ise ileri bir tarihte yapılması planlanmaktadır” açıklamasını yaptı.

    Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün akşam Ülke TV- Kanal 7 ortak yayınına katılmıştı. Erdoğan, yayın sırasında rahatsızlanmış ve canlı yayına bir süre ara verilmişti. Aranın ardından Erdoğan, 14 Mayıs seçim kampanyası çalışmaları esnasında midesini üşüttüğünü belirtmişti. Erdoğan’ın bugünkü Kırıkkale, Yozgat ve Sivas programlarına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay katılmıştı.

    AKP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Kandemir, Erdoğan’ın yarın yapılacak Akkuyu Nükleer Güç Santrali Töreni’ne online katılacağını ve Mersin mitinginin ertelendiğini duyurdu. Kandemir’in bu akşam Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:

    “Yarın yapılması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali törenine Sayın Cumhurbaşkanımız online katılım sağlayacaktır. Mersin mitingimizin ise ileri bir tarihte yapılması planlanmaktadır.”

     

  • ENGİN ÖZKOÇ, ERDOĞAN’IN “ÖTV” VAADİNİ DEĞERLENDİRDİ: ERDOĞAN BİR VAADİMİZİ DAHA KOPYALAMIŞ. TAKLİTLERDEN SAKININ

    ENGİN ÖZKOÇ, ERDOĞAN’IN “ÖTV” VAADİNİ DEĞERLENDİRDİ: ERDOĞAN BİR VAADİMİZİ DAHA KOPYALAMIŞ. TAKLİTLERDEN SAKININ

    CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari yük taşımacılığı yapan esnafımız, aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek” açıklamasını değerlendirdi. Twitter paylaşımında, “Erdoğan bir vaadimizi daha kopyalamış… Taklitlerinden sakının” mesajını veren Özkoç, Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde yer alan, “Şoför esnafının 10 yaşın üzerindeki araçların yenilenmesinde ÖTV almayacağız” vaadini anımsattı.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün Twitter hesabında; “ÖTV muafiyeti uygulaması esnafımıza hayırlı olsun. Şehir içi taksi, dolmuş, minibüs, midibüs, otobüs, çekici işletmeciliği, kamyonla ticari yük taşımacılığı yapan esnafımız aynı cins taşıtlarını yenilerken ÖTV ödemeyecek. Detaylar Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından açıklanacak” paylaşımını yaptı.

    Erdoğan’ın bu paylaşımını alıntılayan CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Millet İttifakı Ortak Politikalar Mutabakat Metni’nde yer alan “Şoför esnafının 10 yaşın üzerindeki araçlarının yenilenmesinde ÖTV almayacağız” vaadini paylaştı. Özkoç, paylaşımında şu değerlendirmeyi yaptı:

    “Erdoğan bir vaadimizi daha kopyalamış. Aylar önce açıkladığımız ortak politikalarımıza http://turkiyeninmasasi.com adresinden ulaşabilirsiniz. Taklitlerden sakının.”

     

  • ALİ BABACAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ÖTV AÇIKLAMASINA CEVAP: “BİR VAADİMİZ DAHA HAYAT GEÇTİ. DÜŞÜNÜN Kİ BİZİM EYLEM PLANIMIZDAKİ TÜM MADDELER GERÇEKLEŞİRSE NASIL OLUR”

    ALİ BABACAN’DAN CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ÖTV AÇIKLAMASINA CEVAP: “BİR VAADİMİZ DAHA HAYAT GEÇTİ. DÜŞÜNÜN Kİ BİZİM EYLEM PLANIMIZDAKİ TÜM MADDELER GERÇEKLEŞİRSE NASIL OLUR”

    Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ticari aracını yenilemek isteyen esnaftan ÖTV alınmayacağı açıklamasına ilişkin, “Bir vaadimiz daha hayata geçti. Düşünün ki bizim eylem planımızdaki tüm maddeler gerçekleşirse nasıl olur? Hepimiz mutlu oluruz değil mi? Biraz daha sabır” dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan resmi Twitter hesabından “ÖTV muafiyeti uygulaması esnafımıza hayırlı olsun” notuyla yaptığı paylaşımla aracını yenilemek isteyen esnaftan ÖTV alınmayacağını duyurdu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan da Erdoğan’ın tweetini alıntılayarak Twitter hesabından paylaşım yaptı. Babacan yaptığı paylaşımda şöyle dedi:

    “Arkadaşlar bir vaadimiz daha hayata geçti. Yapamadıklarını düşününce devede kulak ama takdir ediyoruz. Bunlardan memnun olduğunuzu biliyorum, düşünün ki bizim eylem planlarımızdaki tüm maddeler gerçekleşirse nasıl olur? Hepimiz mutlu oluruz değil mi? Biraz daha sabır.”