Şanlıurfa‘nın Akçakale ilçesinin karşısında bulunan Barış Pınarı Bölgesi Suriye’nin Tel Abyad bölgesindeki Gültepe Hudut Karakolu’nda askeri araç geçerken patlama yaşandı. Sabah’tan Mehmet Yıldırım’ın haberine göre patlamada şehit ve yaralılar olduğu belirtiliyor.
EKİPLER BÖLGEYE GÖNDERİLDİ
Patlamanın yaşandığı bölgeye çok sayıda güvenlik güçleri sevk edildi. Güvenlik güçleri, teröristlerin yakalanması için çalışma başlattı. Yaralı askerler, Türkiye‘den gelen sağlık ekiplerince Akçakale Devlet Hastanesine getirildi.
ŞANLIURFA’DAN DA HİSSEDİLDİ
Patlama Akçakale ilçesinde de hissedildiği belirtildi. Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin Olay yaşandığı yere gitti.
ABD‘nin etkili dış politika dergilerinden olan Foreign Affairs’te Soner Cağaptay, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın 2023 seçimlerinde kaybedeceği varsayımından yola çıkarak, Erdoğan’a yargılanmayacağına yönelik bir garanti verilmesini teklif etti.
ABD Dışişleri Bakanlığı Hariciye Enstitüsü’nün İleri Derece Türkiye Araştırmaları Enstitüsü eski başkanı Cağaptay yazısında Erdoğan ve ailesine yolsuzluklar ve suçları sebebiyle çıkartılacak bir af ve ordunun devreye girmesi ile geçiş sürecinin mümkün olabileceğini iddia etti. Yazıda ordunun “Türkiye’nin en güvenilir kurumlarından biri” ve “Erdoğan destekçileri ve karşıtlarının kaynaştığı bir kurum” olduğu belirtildi.
“ABD BENZERİ BİR BASKIN OLABİLİR”
Foreign Affairs’teki yazıda diğer ihtimal olarak ise Erdoğan ve yandaşlarının “6 Ocak ABD Kongre Baskını tarzı” bir ayaklanma yapabilecekleri olasılığı üstünde duruldu.
Yazıda Erdoğan’ın daha sonradan otoriterleştiği kaydedilirken, anket sonuçlarına bakılarak Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde kendisinin Meral Akşener, Mansur Yavaş veya Ekrem İmamoğlu karşısında kesin kaybedeceği varsayımıyla görüşler yer aldı.
2003’te başlayan AK Partili senelerin ilk dönemlerinden övgüyle bahsedilen yazıda Erdoğan iktidarının “Türkiye’nin orta sınıflarına yeni bir refah getirdiği” ve “ülkenin demokratik kurumlarını inşa edecek ve güçlendirecek bir reformcu olarak” vazifeye geldiği belirtildi. Yazıda AK Parti‘nin ” sağlık hizmetleri gibi hizmetlere erişimi iyileştirdiği”, “on yıllık düşük işsizlik ve güçlü ekonomik büyüme sağladığı”, “bazı özgürlükleri genişlettiği” belirtildi. AK Parti’nin ilk senelerindeki AB ve ABD’yle olan ilişki düzeyi de dergideki yazının övgü noktalarıdnanbiri oldu.
İŞKUR web sitesinde paylaşılan ilanlara göre Battalgazi Sulama Birliği bünyesinde istihdam etmek için sürekli kadroda KPSS 0 puanla 1 Ziraat Mühendisi ve 1 İnşaat Mühendisi alımı yapacak.
Adaylar başvurularını 11 Ocak 2022 tarihine dek İŞKUR üstünden yapacak.
ŞARTLAR
Türk vatandaşı olmak.
Affa uğramış olsa dahi belirli suçlardan mahkum olmamak.
Kamu haklarından mahrum olmamak.
Herhangi bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik, yaşlılık ya da malullük aylığı almıyor olmak.
Görevini sürekli yapmasına engel sağlık problemi olmamak.
18 – 35 yaş arasında bulunmak.
EKPSS sınavına girmiş ve puan almış bulunmak.
Malatya ili Yeşilyurt ve Battalgazi ilçelerinde yaşıyor olmak.
Olay sabah saatlerinde Gaziantep Ertuğrul Gazi Mahallesi’nde yaşandı. Nurettin ve Nurcan Kartal çifti arasında şimdilik tespit edilemeyen bir sebeple tartışma başladı. Tartışma esnasında Nurettin Kartal, mutfaktan aldığı bıçakla eşini 11 yerinden bıçakladı.
Gürültüleri fark eden komşuları, durumu polis ve sağlık birimlerine haber verdi. Eve gelen sağlık ekibi, ilk müdahalenin sonrasında 3 çocuk annesi Nurcan Kartal’ı, Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk etti. Burada yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Nurcan Kartal, doktorların bütün uğraşlarına rağmen kurtarılamadı.
Nurcan Kartal’ın cenazesi, otopsi işlemlerinin sonrasında yakınlarına teslim edildi. Gözaltına alınan Nurettin Kartal’ın emniyetteki sorgusu devam ediyor.
Gazetecilere demeç veren devlet başkanı adayı Lee Jae-myung, saç ekme tedavilerinin ulusal sağlık sigortası programı tarafından karşılanması gerektiğini ileri sürerek, “Saç dökülmesi tedavisi konusunda mükemmel bir politika sunacağım” şeklinde konuştu.
Önceki seçimlerde Kuzey Kore’nin nükleer programı, ABD ile ilişkiler ve ekonomik sorunlar ana gündem maddesi olurken, martta yapılması planlanan devlet başkanlığı oylaması öncesinde ‘saç dökülmesi’ tartışmalarının önemli gündem olduğu aktarılıyor.
Saç dökülmesi sorunuyla mücadele eden insanların çevrim içi platformlarda çok ciddi oranda öneriyi desteklediği belirtilirken, iktidar partisi adayı Lee’nin oy kazanmak için popülizm yaptığına dair eleştiriler de yer alıyor.
“KEL İNSANLARA YENİ BİR UMUT VERİYORSUNUZ”
Güney Kore’de devlet başkanı adayı Lee’nin saç dökülmesi ve ekme tedavilerinin ulusal sağlık sigortası programınca karşılanmasına ilişkin önerisi sosyal medyada “Jae-myung kardeşim. Seni seviyorum. Seni Mavi Saray’a ekeceğim” ve “Ekselansları, Sayın Cumhurbaşkanı! Kore’de ilk kez kel insanlara yeni bir umut veriyorsunuz” gibi çok sayıda destek mesajı aldı.
Öte yandan verilere göre, her beş Güney Koreliden biri saç dökülmesinden muzdarip.
Güney Kore’de 9 Mart’ta yapılacak başkanlık seçimlerinde iktidardaki Demokratik Parti adayı Lee Jae-myung ile ana muhalefetteki Halkın Gücü Partisi adayı Yoon Seok-youl yarışacak.
Alınan bilgiye göre, yerel hükümetten yapılan açıklamada, yaşanan olay sebebiyle hastanenin genel müdürünün görevden alındığı, tıp bölümü ile ayakta tedavi kliniği yöneticilerinin de kovulduğu aktarıldı.
Yılbaşı günü yaşanan olayda koronavirüs testinin süresinin 4 saat önce dolduğu gerekçesiyle hastaneye alınmayan hamile kadın dışarıda beklediği sırada kanaması başladı ve bebeğini kaybetti.
Kadının yeğeni tarafından kaydedilen görüntülerinin sosyal medyada dolaşıma girmesi ülkede çapında tepkilere yol açtı.
Yerel hükümetten yapılan açıklamada, olayın toplumda geniş çaplı endişe uyandırdığını ve derin sosyal etkisi olduğu vurgulanarak, “Hastane kamuoyundan özür dilemeli, çalışma sürecindeki riskleri etkin şekilde ele alıp değerlendirmeli ve tıbbi bakımın en iyi şekilde sürdürülmesi için hastane yönetimini güçlendirmeli.” dendi.
Öte yandan hükümet, Komünist Parti Disiplin Komitesince Şian Acil Bakım Merkezi ve Şian Sağlık Komisyonu yetkililerine resmi uyarı yapıldığını aktardı.
13 milyon nüfuslu Şian, yerel kaynaklı vakalardaki artış sebebiyle 23 Aralık 2021’den bu zamana karantina altında bulunuyor. Knette yurt içi kaynaklı vakaların ilk ortaya çıktığı 9 Aralık 2021’den bu yana tespit edilen vaka sayısı 1856 oldu.
Karantina tedbirlerinin uygulanmasındaki bazı eksikler, gıda temininde yaşanan sorunlar ve baskı altındaki yerel görevlilerin müsamahasız tutumu eleştirilere neden oluyor.
Hastanelerde hamileler ve diğer acil durum hastaları için yeşil hatlar açılması, salgın kontrol tedbirlerinin olağan sağlık hizmetlerini aksatmaması için önlemler alınması yönünde çağrılar yapılıyor.
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Enes Kör, aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığı marketin deposuna giderken, iddiaya göre elindeki tornavida ile yolunu kesip cep telefonunu isteyen Erkan Aysu’yu (31), yaralayarak ölümüne sebep oldu. Tutuklanan Enes Kör, cezaevine gönderilirken, oğlunun bir karıncayı bile incitmeyeceğini aktaran anne Zakire Çobanoğlu (53), “Oğlumu öldürmekle tehdit etmiş. Onun da ölmesini istemezdim. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Aynı Kadir Şeker olayı gibi oldu. Televizyonlardan izlediğimiz olay, benim oğlumun da başına geldi” diye konuştu.
Osmangazi ilçesi Yahşibey Mahallesi’nde 3 Ocak saat 08.20’de meydana gelen olayda Enes Kör, deposunda çalıştığı markete gitmek üzere evden çıkıp otobüs durağına doğru yola çıktı. İddia edilene göre, bu esnada Erkan Aysu, elindeki tornavida ile Enes Kör’ün yolunu kesip, cep telefonunu istedi. Kör, Erkan Aysu’ya olumsuz yanıt verdi. Gaspç Aysu, “Seni burada öldürürüm kimse bulamaz” diyerek, tornavidayı karnına dayadığı Kör’ün boğazını sıktı. Bu esnada, cebinde bulunan bıçağı çıkaran Kör, Aysu’yu yaralayıp olayın şokuyla evine geri döndü.
Enes Kör, olayı anlattığı abisi ile birlikte bıçakladığı Aysu’nun olduğu sokağa gitti. Abisi112’yi arayarak durumu anlatırken, Enes Kör işe gitti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, elinde tornavida bulunan Aysu’yu, yapılan ilk müdahalenin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Aşırı kan kaybettiği belirtilen Aysu, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, tehdit, kasten yaralama suçlarından 20 ayrı kaydı bulunan Aysu’nun cenazesi, otopsi yapılmak için Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Enes Kör’ün abisi polis ekipleriyle birlikte kardeşinin çalıştığı iş yerine gitti. Cinayetle sonuçlanan yaralama olayının ardından polis Enes Kör’ü, çalıştığı markete ait depoda gözaltına aldı. Herhangi bir suç kaydı bulunmayan Enes Kör, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece, cinayet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KENDİNİ SAVUNMASA BENİM OĞLUM ÖLECEKTİ”
Oğlunun bir karıncayı dahi incitmeyecek kadar sevgi dolu bir çocuk olduğunu ifade eden anne Çobanoğlu, olay günü yaşananları şöyle aaktardı:
“Bizim mahallemiz güvenli değil. Tinerciler, uyuşturucu kullananlar var. Böyle olaylar çok oluyor. Çocuğumun önüne çıkmış birden. Daha önce de birkaç kere çıkmış karşısına. Çocuğum o yüzden, ‘koruma amaçlı yanımda bıçak taşıyorum’ diyordu. Enes çok sevgi dolu, enerjik bir çocuk. Kendisini, insanları, hayvanları çok seven bir çocuk. Hiç kimseyi incitmezdi. Derslerinden kalan boş vakitlerinde işe gidiyordu. Hafta sonları çalışıyordu ama hafta içi de dersi olmadığında işe gidip çalışıyordu. Olayın olduğu pazartesi günü dersi yokmuş, işe gidiyordu. Saldırgan üstüne gelmiş, Enes’i ‘gel buraya, gel buraya’ diye çağırmış. Boğazını eliyle sıkmış, tornavidayı da karnına dayamış. ‘Seni burada öldürürüm, kimse de bulamaz’ demiş. Telefonunu istemiş. Enes de telefonunu vermemek için cebine koymuş. Çocuğumu kameraların görmediği bir duvara yaslamış. İşe giderken o sokağı kullanmak zorunda olduğu için o yoldan gidiyordu. Kendini korumak için bıçağı kullanmış. Keşke yanında taşımasaydı. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Onun da ölmesini istemezdim. Onun da ailesi var, keşke ailesinin canı yanmasaydı. Oradan geçen bir kadın da olabilirdi, ben de olabilirdim.”
İstanbul Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi’nde meydana gelen olayda, insan trafiğinin yoğun olduğu sokak üzerinde karşılaşan Eyüp S. ile Eyüp B. tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine silahına davranan Eyüp B., tabancasını çıkartarak Eyüp S.’yi korkutmak için yere doğru ateş etmeye başladı.
KURŞUNLARDAN ZIPLAYARAK KAÇTI, BACAĞINDAN VURULDU
Eyüp B.’nin yere açtığı ateş sonucu Eyüp S. kurşunlardan kaçmak için zıplamaya başladı fakat başarılı olamadı. Bacağından vurulan Eyüp S. yere düşmeden ayakta yardım bekledi. Çevrede bulunan yurttaşlar ise şüpheli Eyüp B.’yi olay yerinden uzaklaştırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ayakta bekleyen yaralı Eyüp S.’ye ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansa alarak hastaneye götürdü.
Olayın ihbar edilmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede bulunan vatandaşlarla konuştuktan sonra güvenlik kamera görüntülerini inceledi. Yapılan incelemelerde şahsın emniyette suç kaydı bulunan Eyüp B. olduğu tespit edildi. Şüpheli Eyüp B.’nin Piyalepaşa Mahallesi’nde evinde yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliye emniyette ifadesinin alınmasının ardından “kasten yaralama” ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan adli işlem yapıldı. İşlemleri tamamlanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İtalya’da hükümet 50 yaş üstündeki vatandaşlara koronavirüs aşısı zorunluluğu getirdi.
Bakanlar Kurulu çarşamba akşamı, vaka artışını düşürmek ve “hastaneye yatma riski yüksek olan kategorilerdekilere koruma sağlamak” hedefiyle bir dizi yeni önlem kararı aldı. Bu çerçevede 50 yaşını dolduran kişilere aşı mecburiyeti getirildi. Ülkede bugüne dek aşı zorunluluğu sadece belli meslekler için uygulanıyordu.
Çarşamba akşamı alınan karar ile aşı zorunluluğu olan meslek gruplarına üniversite personeli de dahil edildi. Koronavirüs aşısının halihazırda zorunlu olduğu meslek kategorileri içinde sağlık personelleri, yüksek öğretime dek eğitim personeli, ordu ve emniyet mensupları da bulunuyordu.
Hükümetin yeni önlem kararları arasında ayrıca, koronavirüs belgelerinin kullanım alanının da genişletilmesi de yer alıyor. Buna göre devlet daireleri, banka, postane gibi kurumlarda hizmetlere erişim için de koronavirüs belgesi lazım olacak. Bu belgeler, aşı yaptıran ya da koronavirüs geçirip iyileşenlerin haricinde test sonucu negatif olanlara da veriliyor.
Temel ihtiyaçlar haricindeki ürünleri satan mağazalara girişler için de bu belgenin şart olacağı belirtildi, fakat bu kapsama hangi işletmelerin gireceği daha sonra paylaşılacak.
ABD‘li ilaç şirketi Pfizer ile Alman biyoteknoloji firması BioNTech, zona hastalığına karşı m-RNA temelli ilk aşının geliştirilmesi için iş birliği anlaşması imzaladı.
ÇALIŞMALARA BAŞLANIYOR
BioNTech’in internet sitesinde yer alan yazılı açıklamada, virüslerle bulaşan enfeksiyon hastalıklarından zonaya karşı üretilmesi planlanan aşı için araştırma, geliştirme ve ticaretine ilişkin anlaşma yapıldığı duyuruldu. Zona aşısını m-RNA teknolojisiyle geliştirmek üzere her iki firmadan bilim insanlarının, Kovid-19 aşısının geliştirilmesinde kullanılan platformlardan faydalanarak çalışmalara başlayacağı kaydedildi.
Anlaşma uyarınca Pfizer’ın BioNTech’e 225 milyon ABD doları ön ödeme yapacağı, BioNTech’in de tescilli antijen teknolojisi için Pfizer’a 25 milyon dolar ödeyeceği bildirildi. Pfizer-BioNTech’in zona aşısının ilk klinik deneylerine 2022’nin ikinci yarısında başlanmasının planlandığı vurgulandı.
SAĞLIK TEHDİDİYLE MÜCADELE ETMEYİ AMAÇLIYORUZ
Yazılı açıklamada BioNTech’in kurucularından Prof. Dr. Uğur Şahin‘in, “Söz konusu anlaşma, her iki firmanın uzmanlık ve kaynakları kullanılarak zonaya karşı yeni bir m-RNA temelli aşı geliştirmeyi amaçlamaktadır.” demeçlerine yer verildi.
Pfizer Küresel Araştırma, Geliştirme ve Tıp Bölümü Başkanı Mikael Dolsten ise konuya ilişkin, “Pfizer ve BioNTech, yüzyılın en yıkıcı salgınına karşı dünyanın ilk m-RNA aşısını geliştirdi. Bu anlaşmayla birlikte bilimsel keşiflerimize devam edip m-RNA teknolojisini ilerleterek başka bir sağlık tehdidiyle mücadele etmeyi amaçlıyoruz.” ifadesini kullandı.