Etiket: sanık

  • ‘Kız arkadaşıma dokundun’ cinayetinde haksız tahrik indirimi

    ‘Kız arkadaşıma dokundun’ cinayetinde haksız tahrik indirimi

    Geride bıraktığımız sene Ağustos ayında, Osmangazi ilçesi Ahmet Hamdi Tanpınar Caddesi’nde Cüneyt A. ile kız arkadaşı O.T., dolmuşta yolculuk yaptıkları sırada, öne sürülene göre, araçta olan Mehmet Yavaş’ın eli, O.T.’ye değdi. Kızın tepki göstermesinin ardından dolmuştan inen Cüneyt A. ve Yavaş arasında tartışma yaşandı.

    Tartışmaya, indikleri yerde Cüneyt A.’yı bekleyen arkadaşı da katılırken Yavaş, ikili tarafından dövüldü. Etraftakilerin müdahalesiyle biten olayda taraflar, kendi yollarına gitti. Cüneyt A., kısa süre sonra Mehmet Yavaş’ın peşinden gitti. Cüneyt A., yanında taşıdığı kurusıkı silahla arkası dönük Yavaş’a vurmaya başladı. Cüneyt A.’nın elindeki silah ile beraber savurduğu yumruk ve tekmeler sebebiyle Yavaş yere düştü. Aldığı darbelerle hareketsiz yatan Yavaş, etraftakilerin ihbarı ardından olay yerine giden sağlık ekipleri tarafından Çekirge Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Beyin kanaması yaşadığı anlaşılan Mehmet Yavaş, buradaki bütün müdahalelere karşın yaşamını yitirdi. Gözaltına alınan Cüneyt A. ise gönderildiği adliyede çıkarıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

    “OMZUNA DEFALARCA VURDUM”

    Bursa Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması yapılan Cüneyt A. hakkında son duruşmada karar çıktı. Duruşmaya Cüneyt A., cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim sistemi (SEGBİS) ile katılırken, taraf avukatları da salonda hazır bulundu. Cüneyt A., yaptığı savunmada, “Dolmuş takside yolculuk yaparken kız arkadaşım O.T. cep telefonuyla bana, yanında oturan kişinin bacaklarını ellediği mesajını yazdı. Gerçekten de eli bacağına dokunuyordu. Kendisine, ‘Ne yapıyorsun’ dediğimde küfredip, çeneme yumruk attı. Şoförden aracı durdurmasını istedim. Şahıs, inerken yüzüme yumruk attı. Ben de dolmuştan inip, onunla kavga ettim. Kurusıkı tabancanın kabzasıyla omzuna defalarca vurdum. Cesur A. adındaki arkadaşımın yanımda olduğunu görmedim. Pişmanım” açıklamasını yaptı.

    Mahkeme heyeti, suçunu itiraf eden Cüneyt A.’yı ‘kasten öldürmek’ten ömür boyu hapis cezasına çarptırdı. Tanık ifadelerine başvuran, güvenlik kamerası kayıtlarını seyreden heyet, ‘haksız tahrik’ indirimi uygulayarak, cezayı 16 seneye düşürdü. Olay anında sanığın yaşının 18’den küçük olmasını da dikkate alan mahkeme, cezayı 8 sene 10 ay 20 güne indirip, tutukluluk halinin devam etmesine karar verdi. Sanık avukatları, kararı istinaf mahkemesine götürdü.

    Mahkeme heyeti, Cesur A.’yı da ‘kasten yaralama’ suçundan 7 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıp, hükmün ertelenmesine karar verdi.

  • Merakla bekleniyordu! Sedat Peker davası başladı! Hesap verecekler

    Merakla bekleniyordu! Sedat Peker davası başladı! Hesap verecekler

    Sedat Peker’in elebaşı olduğu suç örgütüne ilişkin açılan davanın ilk duruşmasına bugün  İstanbul Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı.

    İLK KEZ HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR

    Aralarında Peker’in de olduğu 26’sı tutuklu 92 sanık için açılan davada sanıklar ilk kez hakim karşısına çıktı.
    Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından zanlı sayısının fazla olması sebebiyle konferans salonunda görülen duruşmaya, bir takım zanlılar ve avukatları katılırken, bazı tutuklu zanlılar da bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla bağlandı. Mahkemede zanlıların kimlik tespitinin yapılmasının ardından savunmalarına geçildi.

    ERCAN EKŞİ SUÇLAMALARI REDDETTİ

    SEGBİS aracılığıyla duruşmaya bağlanan tutuklu sanık Ercan Ekşi, üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini belirterek, “Ben örgütün de yağmanın da ne olduğunu cezaevinde öğrendim. Ben Sedat Peker’i bir akrabamın verdiği yemekte tanıdım. Öncesinde bilmem. Benim Sedat Peker’le hiçbir ortaklığım, para alışverişim yok. Ben 300 bin kişilik bir ailenin soyadını taşıyorum. Peker’le ticaret yapmaya ihtiyacım yok. Hiç kimseden menfaat sağlamadım. Ticari görüşmelerim yağma gibi gösterilmeye çalışılıyor. Üzerime atılan ithamların tamamı ticari hayatımda olan görüşmelerimden ibarettir. Tahliyemi talep ediyorum” şeklinde konuştu. 

    Sanık Ekşi, iddianamede bahsedilen 6 eylemle ilgili tüm suçlamaları da kabul etmediğini dile getirdi. 

    İddianamede Sedat Peker’in çektiği videolara da atıf yapılarak örgütün medyayı da etkin kullanarak korkutucu güçle insanları tehdit edip hem etkinliğini artırmaya çalıştığı, hem de genç kesime yönelik sempati kazanma çabaları içerisinde olduğunu kaydetmişti.

    PEKER’İN 392 SENE HAPSİ İSTENİYOR

    Sedat Peker’in Çekmeköy’deki cinayete ilişkin ağırlaştırılmış müebbet, ‘suç işlemek amacıyla silahlı örgüt kurma ve yönetme’ gibi suçlardan toplamda 392 yıl 4 aya kadar hapsi istenirken dava firari sanıklar Sedat Peker ile Ufuk Yapıcı yokluğunda gerçekleşecek. Peker’in yanı sıra örgüt yöneticisi ve üyelerinin 4’er yıldan 10’ar yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası istenen yargılamada 30 mağdur bulunmakta.

  • Bunun adı vahşet! 51 bıçak darbesiyle öldürüldü” Kızımın gözüne kadar çıkarmış”

    Bunun adı vahşet! 51 bıçak darbesiyle öldürüldü” Kızımın gözüne kadar çıkarmış”

    Kırıkkale’de Sezer Başkaya evlerinde tartıştığı eşi Hacer Başkaya’yı 4 yaşındaki çocuğunun yanında 51 yerinden bıçaklayarak acımasızca öldürmüştü. Gözaltına alınan Sezer Başkaya, sevk edildiği mahkemece tutuklandı. 

    GÜVENLİK ÖNLEMLERİ ALINDI

    Kırıkkale 2. Ağır Köksoy, kardeşleri ve avukatları salonda hazır bulundu. Çeşitli sivil toplum kuruluşu üyesi çok sayıda kadın, duruşmayı izlemek üzere adliyeye geldi. Polis, duruşma nedeniyle adliye önünde ve içinde güvenlik önlemi aldı.

    “MADDE BAĞIMLISIYIM”

    Eşinin aldattığı şüphesiyle pişmanlığını dile getiren sanık Sezer Başkaya, savunmasında, madde bağımlısı olduğunu iddia ederek, olayın nasıl gerçekleştiğini hatırlamadığını, polisleri bir süre kapıda beklettiğini ve daha sonra kapıyı açarak teslim olduğunu öne sürdü.

    Sanığın annesi Ezgi Başkaya (47) olayın gerçekleştiği sırada evde olduğunu ve gelinin de hiçbir suçunun olmadığını ifade etti. Avukatların da savunmasının ardından mahkeme heyeti, Sezer Başkaya’nın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı 23 Mart 2022 tarihine erteledi.

    “GÖZÜNE KADAR ÇIKARILMIŞ”

    Duruşma sonrası adliye önünde toplanan grup adına konuşma yapan Reyhan Ercan, “51 yerinden bıçaklanarak öldürülen kardeşimize destek için buradayız. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Gereken cezalar yerine getirilsin istiyoruz” dedi.

    “PARMAKLARINA KADAR KESİLMİŞ”

    Ölen kadının akrabası Hacer Ayten, “51 yerinden bıçaklanan kızımız. Parmaklarına kadar kesilmiş, gözüne kadar çıkarılmış. Bütün işkence yapılmış. Çocuk annesinin kucağındaymış. Biz idam istiyoruz, idam verilsin. Kadınlara gelmesin bu olay bizim başımıza da gelebilir” diye konuştu.

  • Ya benimsin ya kara toprağın diyerek bıçaklamıştı! Cezası belli oldu

    Ya benimsin ya kara toprağın diyerek bıçaklamıştı! Cezası belli oldu

    Murat Y.’nin cezası belli oldu. Gerekçeli kararda, olayda kullanılan bıçağın ‘öldürmeye elverişli bıçak’ olduğu bilgisine yer verildi. Sanığa, kişiliği ve sosyal ilişkileri dikkate alındığında, mahkemece olumlu kanaat oluşmadığından takdir indirimi yapılmadığı belirtildi.

    “YA BENİMSİN YA KARA TOPRAĞIN” DİYEREK BIÇAKLADI

    Olay, 13 Ekim 2018’de Aziziye ilçesi Dadaşkent semtinde meydana geldi. Murat Yıldırım, iddiaya göre, çalıştığı marketteki mesai arkadaşı Canısı Toktay’a ilgi duydu. Cep telefonundan Toktay’a ‘Sen ilk görüşte aşka inanır mısın? Ya benim olursun ya da kara toprağın’ mesajlarını gönderen Yıldırım, markette de rahatsız edince işten çıkarıldı. Bir süre sonra markete bıçakla gelen Murat Yıldırım, manav reyonu önünde bekleyen Canısı Toktay’a saldırdı. “Ya benimsin, ya kara toprağın ” diyerek Toktay’ı kolundan tutup, bıçaklayan Yıldırım, market çalışanları tarafından elindeki bıçak alınıp etkisiz hale getirildi. Canısı Toktay, çağrılan sağlık ekibince ambulansla hastaneye kaldırılıp tedaviye alındı. Adrese gelen polise teslim edilen Murat Yıldırım, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Öte yandan saldırı anı, marketin güvenlik kamerasına yansıdı.

    SOSYAL MEDYADAN DESTEK İSTEDİ

    Tutuklu sanık Murat Yıldırım’ın cezai ehliyetinin olup olmadığının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması kararlaştırıldı. Yıldırım’ın cezai ehliyetinin tam olmadığına dair rapor verilmesi halinde tahliye olacağından korkan Canısı Toktay, sosyal medya hesabından paylaşımda bulunup, destek isteyerek, “Aynı iş yerinde çalıştığım, bana karşı saplantılı olan şahıs tarafından rahatsız edildim. Olaydan bir gün önce iş yerini silahla bastı. Olay günü tekrardan iş yerime gelip beni 3 yerimden bıçakladı. Şahsın serbest kalma ihtimali var. Sokakta korkarak yürümek istemiyorum. Adaletin benim için sağlanacağına inanıyorum. Ben adımı çok seviyorum, değiştirmek istemiyorum. Şehrimi çok seviyorum ve gitmek istemiyorum” dedi.

    İNDİRİM YAPILMADI

    Kararda, Canısı Toktay’a karşı eyleminden dolayı önce ‘kasten adam öldürme’ suçundan müebbet hapse çarptırılan sanığa verilen cezanın, eylemin teşebbüs aşamasında kalmasından dolayı 12 yıl hapse indirildiği kaydedildi. Sanığa, kişiliği ve sosyal ilişkileri dikkate alındığında, mahkemece olumlu kanaat oluşmadığından takdir indirimi yapılmadığı bildirildi. 

  • Restoran tuvaletinde sevişirken kırdıkları lavabo için davalık oldular

    Restoran tuvaletinde sevişirken kırdıkları lavabo için davalık oldular

    The Smoking Gun’da yer alan habere göre, ABD‘nin Florida eyaletindeki Irish 31 isimli bir mekanın tuvaletinde, 37 yaşındaki Kathryn Trammel, arkadaşıyla sevişirken lavaboyu kırdı. Kadın, restorana 500 dolarlık zarar vermekle suçlanıyor. 

    Tutuklama raporuna göre, Irish 31 çalışanları, Trammel ve sevgilisini tuvalette sevişirken yakaladı ve restorandan çıkmaları söylendi. Fakat sanık kadın ve sevgilisi bu talebe rağmen mekanı terk etmeyerek restoranın barında oturmaya devam etti.

    Trammel’a özel mülke zarar verme suçlaması yöneltilirken, Trammel’la sevişen arkadaşına ise ‘kırılan lavabo’ nedeniyle bir suçlama yöneltilmedi.

  • Hastanın kafasında tıbbi malzeme unutan doktora 6 yıl hapis istemi

    Hastanın kafasında tıbbi malzeme unutan doktora 6 yıl hapis istemi

    Gaziantep’te 3 yıl önce beyin kanaması geçiren ve özel bir hastanede ameliyata alınan 67 yaşındaki İsmail Fıstıkçı’nın kafasında, ameliyat esmasında kan tahliyesi için takılan  diren borusu unutuldu. 2 gün sonra taburcu olan Fıstıkçı, fenalaşarak başka bir hastanede yoğun bakıma alındı. Kaldığı hastanede bir hafta yaşam mücadelesi veren adam hayatını kaybetti. 

    DOKTORA 6 YIL HAPİS İSTEMİ

    Fıstıkçı’nın ölümüne ilişkin soruşturma başlatan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı, ameliyatı yapan doktor Lokman B. hakkında “taksirle ölüme neden olma” suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle iddianame hazırladı.

    “DRENİN ORADA BIRAKILMASI TIBBİ HATA”

    Adli Tıp Kurumu 8. Adli Tıp İhtisas Kurulu’nun Fıstıkçı’nın ölümüne ilişkin hazırladığı raporda,  ameliyatın takip notlarında dren takibinin kayıtlı olmadığı ifade edildi. Drenin ucunun hastanın kafasında bırakılmasının tıbbi hata olduğu belirtilen raporda, ” ameliyatı yapan doktor Lokman B.’nin uygulamalarının tıp kurallarına uygun olmadığı mütalaa olunur” ifadeleri kullanıldı.

    DOKTOR  ATK RAPORUNA İTİRAZ ETTİ

    Yargılanmasına başlanan sanık doktor Lokman B., ATK’nin hazırladığı rapora itiraz etti. Beraatımı talep eden doktor,  “Hastaya konulan menenjit tanısı yanlıştır. Hastanın ölümü sirozdan kaynaklıdır.” şeklinde konuştu.

  • Para için hamile karısını uçurumdan atmıştı! Şoke eden gelişme

    Para için hamile karısını uçurumdan atmıştı! Şoke eden gelişme

    Fethiye’de 2,5 yıl önce kan donduran cinayete kurban giden Semra Aysal’in davasında önemli bir gelişme yaşandı. Hamile karısını 400 bin TL için uçurumdan atan cani koca adalet önünde hesap vermeye çıktı. Mahkemesince kabul edildi.

    “EŞİNİN İMZASINI DA KENDİSİ ATTI”

    Semra Aysal’a ferdi kaza sigortası düzenleyen Rabia Çoban, duruşmada tanık olarak dinlendi. Hakan Aysal’ın sigorta işlemleri için bankaya yalnız geldiğini anlatan Çoban, “Yanında neden eşi olmadığını tam hatırlamıyorum. Hakan Aysal kendisine ve eşine hayat sigortası yaptırdı. Eşi olmadığı için onun imzasını da kendisi attı. Tanınmış bir müşteri olduğu için banka personelinin de onayıyla bu işlem yapıldı. Daha sonra genel müdürlük bir dilekçe istedi. Bu evrakı Hakan Aysal eşine imzalayıp tekrar bize yolladı. Böylece sigorta aktif hale geldi” dedi.

    DURUŞMA ERTELENDİ

    Sanık Hakan Aysal ise sigorta poliçesini doldururken eşinin de yanında olduğunu anlatarak, “Poliçeyi ben değil, tanık olarak dinlenen Rabia Çoban doldurdu. Poliçelerde ikimizin yer aldığı iletişim bilgileri kısmına benim bilgilerimi yazmış olabilir” dedi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek dosyadaki eksiklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi. 

  • Bir katilin pişkinliği yok artık dedirtti! Öldürüp yakmaya çalıştı! Bir de özür diledi

    Bir katilin pişkinliği yok artık dedirtti! Öldürüp yakmaya çalıştı! Bir de özür diledi

    Bursa’da, dizi kameramanı Serkan Topal’ı (25), bıçaklayarak öldürüp cesedini yakmaya çalıştıkları iddiasıyla haklarında ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açılan 2’si tutuklu, 3 sanığın yargılanmasına devam edildi. Duruşmada tutuklu sanıklardan Muhammed Derviş (25), maktulün ailesinden özür diledi.

    ÖMÜR BOYU HAPİS İSTEMİYLE DAVA AÇILDI

    Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklardan Zeynal N. (19) cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Diğer tutuklu Muhammed D. (26) ile maktul Serkan Topal’ın yakınları ve taraf avukatları ise mahkeme salonunda hazır bulundu.

    “ÖLDÜRDÜĞÜM İÇİN ÖZÜR DİLERİM”

    Sanıklardan Muhammed D, maktulün ailesinden özür dileyerek, “Yaşananlardan dolayı pişmanım. Böyle bir şey yapmak istemedim. Bir anda oldu.” dedi.

  • Mahkemeden şoke eden karar! Musa Orhan cezaevine girmeyecek

    Mahkemeden şoke eden karar! Musa Orhan cezaevine girmeyecek

    Batman’da İpek Er’i ‘nitelikli cinsel saldırıya maruz bırakarak intihara sürüklemek’ suçlaması ile tutuksuz yargılanan Uzman Çavuş Musa Orhan’a 10 sene hapis cezası verildi. Orhan’ın tutuklama istemi ise mahkeme tarafından reddedildi.

    18 yaşındaki İpek Er’e cinsel saldırıda bulunmasının ardından intihara sürükleyerek ölmesine sebep olan uzman çavuş Musa Orhan hakkında, “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın 5’inci duruşması, bugün Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapıldı.

    Duruşmaya, tutuksuz sanık Orhan, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Sanık avukatı ile maktul İpek Er’in annesi Hikmet ve babası Fuat Er ile avukatları salonda yer aldı. Savcının önceki duruşmadaki mütalaasına yinelediği duruşmada, avukatların mütalaaya ilişkin beyanları alındı.

    Sanık avukatı, Musa Orhan’ın beraatini istedi.

    Verilen aranın sonrasında mahkeme heyeti, tutuklama isteğini reddederek, cinsel saldırı suçundan Orhan’a 10 sene hapis cezası verdi. Heyet, Orhan hakkında adli kontrol kararı ile yurt dışına çıkış yasağı konulduğunu da duyurdu.

    Öte yandan, duruşmada, avukat tarafından İpek Er’in yazdığı mektubun okunması esnasında maktulün anne ve babası fenalık geçirdi.

  • Almanya’da Türk avukat intihar etti

    Almanya’da Türk avukat intihar etti

    Almanya’nın Düsseldorf şehrinde avukatlık bürosu olan 40 yaşındaki Erzincanlı avukat Selim Taşçı, farklı olaylar sebebiyle avukatlık ruhsatı iki seneliğine alınınca, Neuss şehri yakınlarında bir tarlaya gidip intihar etti.

    Taşçı’yı tarlada yaralı şekilde yatarken bulan bir Alman, henüz hayatta olduğunu fark edip kurtarmak için suni teneffüs yaptı. Bir süreliğine hayata da döndü fakat ateşli silahla yaralandığı tespit edilen Türk avukat, yaşamını yitirdi.

    Farklı suçlardan sebeple sanık olarak yargılanan Taşçı’nın Düsseldorf Bölge Mahkemesi tarafından aldatma, dolandırıcılık ve gasp teşebbüsü suçları sebebiyle 28 ay ceza aldığı, bunun ardından başka bir suçun eklendiği ayrıca iki sene de meslekten men edildiği belirtildi.

    Yasaklı bir İslami örgütten aldığı parayı da zimmetine geçirdiği ve bu sebeple tehdit edildiği bildirilen Taşçı’nın olayda kullanılan silahı da bulundu.

    Soruşturmayı yapan savcı Martin Stücker, Bild gazetesine yaptığı açıklamada, “Soruşturmada olayla ilgili başka bir şahıs şüphesi görülmedi” dedi. Silah ruhsatı olmayan Avukat Selim’in, tabancayı nereden aldığı bilinmiyor.