Etiket: türkiye

  • SAADET VE GELECEK PARTİSİ TBMM BAŞKANLIĞI’NA SERAP YAZICI ÖZBUDUN’U ADAY GÖSTERDİ

    SAADET VE GELECEK PARTİSİ TBMM BAŞKANLIĞI’NA SERAP YAZICI ÖZBUDUN’U ADAY GÖSTERDİ

    Saadet Partisi ve Gelecek Partisi, TBMM Başkanlığı’na Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’u aday gösterdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Adayımıza destek vererek bizlere güç katan başta Sayın Temel Karamollaoğlu olmak üzere tüm Saadet Partili kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Adayımız, Türk kadınının güçlü temsilcilerinden, Anayasa Hukukçusu Sayın Serap Özbudun’un TBMM Başkanlığı’na çok yakışacağına inanıyoruz” dedi.

    Saadet Partisi ve Gelecek Partisi, TBMM Başkanlığı’na Gelecek Partisi Antalya Milletvekili Serap Yazıcı Özbudun’u aday gösterdi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun konuya ilişkin bu akşam Twitter hesabından yaptığı açıklama şöyle:

    Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na Saadet Partisi’nin de desteğiyle Gelecek Partisi Antalya Milletvekilimiz Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun’u aday gösteriyoruz. Adayımıza destek vererek bizlere güç katan başta Sayın Temel Karamollaoğlu olmak üzere tüm Saadet Partili kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Adayımız, Türk kadınının güçlü temsilcilerinden, Anayasa Hukukçusu Sayın Serap Özbudun’un TBMM Başkanlığı’na çok yakışacağına inanıyoruz. Hayırlı uğurlu olsun.”

    Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise şu paylaşımı yaptı:

    “Saadet Partimiz ile Gelecek Partisi’nin ortak TBMM Başkan Adayı Prof. Dr. Serap Yazıcı Özbudun Hanımefendi olmuştur. Vardığımız bu mutabakatın ve yarın gerçekleştirilecek olan 28. Dönem TBMM başkanlık seçimlerinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, değerli arkadaşımıza başarılar diliyorum.”

     

     

  • TÜRK TELEKOM EVİNDE İLK KEZ KAYBETTİ

    TÜRK TELEKOM EVİNDE İLK KEZ KAYBETTİ

    Türk Telekom, Türkiye Sigorta Basketbol Ligi Play Off Yarı Final ikinci maçında Pınar Karşıyaka’ya 92-81 mağlup oldu. Türk Telekom bu sezon iç sahadaki 18 maçlık galibiyet serisinin ardından evinde ilk kez kaybetti. En fazla 5 maç üzerinden oynanacak Play Off Yarı Final Serisi’nde Pınar Karşıyaka 1-1’lik eşitliği sağladı.

    Türkiye’yi 7 Days Eurocup’ta temsil eden ve ikinci olarak büyük bir başarıya imza atan Türk Telekom, Basketbol Süper Ligi normal sezonunu da 29 yıl sonra lider bitirdi. Başkent temsilcisi, Türkiye Sigorta Basketbol Ligi Play Off Yarı Final ikinci maçında Ankara Spor Salonu’nda Pınar Karşıyaka’yı ağırladı.

    Maça önde başlayan ekip Pınar Karşıyaka olurken, ilk 7 dakika 16-12 konuk ekip üstünlüğüyle geçildi. Türk Telekom özellikle dış atışlarda isabet bulmakta zorlanırken, Tony Taylor’ın basketleriyle farkı kapatmak istedi. İlk çeyrek 22-17 Pınar Karşıyaka lehine tamamlandı.

    İkinci çeyrekte Pınar Karşıyaka Mc Collum ve Delgado ile etkili olurken, kısa sürede farkı 22-37 ile 17 sayıya kadar çıkardı. Jerian Grant ve Tony Taylor’un basketleriyle farkı azaltan Türk Telekom soyunma odasına 46-38 geride girdi.

    Üçüncü çeyreğe Türk Telekom’dan Axel Boutielle’nin ve Pınar Karşıyaka’dan Braian Alexander’ın kaydettiği üçlüklerle iki takım da etkili başladı. Türk Telekom’un farkı azaltma çabalarına, hızlı hücumlarla yanıt vermek isteyen konuk ekip 25’inci dakikayı 59-49 önde geçti. Tony Taylor’ın basketleriyle maça ortak olan Başkent temsilcisi Axel Boutielle’nin son dakikada kaydettiği üçlükle farkı 3’e indirdi ve son bölüme 67-64 geride girdi.

    Final çeyreğinde geri dönüşe imza atan Türk Telekom, 33’üncü dakikada Jerian Grant’in basketiyle skoru 73-73’e getirdi. Bu sürenin ardından toparlanan konuk ekip maçtan 92-81 galip ayrıldı. Bu sonuçla Play Off Yarı Final serisinde 1-1’lik eşitlik sağlandı. Türk Telekom’un Pınar Karşıyaka mağlubiyetiyle birlikte 18 maçlık galibiyet serisi de sonlandı.

  • YENİ KABİNE, İLK TOPLANTISINI YAPTI… ERDOĞAN: “SEÇİMLERDEN ÖNCE DİLE GETİRDİĞİMİZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    YENİ KABİNE, İLK TOPLANTISINI YAPTI… ERDOĞAN: “SEÇİMLERDEN ÖNCE DİLE GETİRDİĞİMİZ ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, ilk toplantısını yaptı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “İki kelimeye çok dikkat edin; biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Bir şeyi daha söylüyorum; Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulmasından, toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlardan korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce dile getirdiğimiz Anayasa değişikliği teklifimizi Meclis’in takdirine yeniden sunacağız” dedi. Erdoğan, Kurban Bayramı tatilinin 9 gün olacağını açıkladı.

    Yeni Cumhurbaşkanlığı Kabinesi ilk toplantısını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında yaptı. 3,5 saat süren toplantının ardından açıklama yapan Erdoğan, özetle şunları söyledi:

    “SİYASİ TERCİHİ NE OLURSA OLSUN 85 MİLYONUN HER BİR FERDİ KAZANMIŞTIR”

    “2014 yılından beri şanla, şerefle yürüttüğümüz Cumhurbaşkanlığı görevini yine 5 sene daha yürütme imkanına kavuştuk. Şahsımıza olan teveccühlerini her iki seçimde de çok güçlü bir şekilde gösteren yaklaşık 28 milyon kardeşime ayrıca şükranlarımı sunuyorum. ‘Türkiye, Türkiye’den daha büyüktür’ gerçeğine yeniden şahitlik etmemize vesile olan dünyanın dört bir yanındaki kardeşlerime şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Afrika’dan Asya’ya, Latin Amerika’dan Balkanlar’a, Ortadoğu’dan Türk ve İslam alemine kadar umudun, direnişin, şefkatin, merhametin, müstevlilerin karşısında dik bir duruşun adı olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Seçimin siyasi olarak kazananları elbette bellidir. Ama bu seçimlerde bizimle ve ittifakımızla birlikte tüm Türkiye kazanmıştır. Siyasi tercihi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır. Bu seçimleri bizim ve ittifakımızla birlikte elbette tüm Türkiye kazanmıştır. 85 milyonun her bir ferdi kazanmıştır.

    “ASIL MESELE ÜLKEMİZDE BİRAZ ÇEKİŞMELİ GEÇEN SİYASİ REKABETİN, SİYASİ HUSUMETE DÖNÜŞMESİNE FIRSAT VERİLMEMESİDİR”

    Her seçim döneminde ellerini ovuşturan kriz heveslileri dışında bin yıllık kardeşliğimizi dinamitlemek isteyen fitne tüccarları dışında, elinde binlerce insanımızın kanı olan terör baronları dışında; velhasıl birliğimize dirliğimize, asırlık hedeflerimize kasteden odaklar dışında seçimlerin kaybedeni yoktur. Seçimler gelir geçer, bunlar demokrasinin olmazsa olmazlarıdır. Asıl mesele milletimizin, devletimizin birliği, bütünlüğü, refahı ve geleceğidir. Asıl mesele ülkemizde biraz çekişmeli geçen siyasi rekabetin, siyasi husumete dönüşmesine fırsat verilmemesidir. Sandıklar kapandıktan sonra hep birlikte önümüze bakabiliyorsak Allah’ın izniyle bileğimizi kimse bükemez.

    “5 BİNDEN FAZLA MİSAFİRİMİZİ AĞIRLADIK”

    Nerede kalmıştık diyerek her seçimden sonra işimize, günümüze, esas gündemimize geri döndük. Tüm vatandaşlarımdan seçimlere bu zaviyeden bakmalarını istirham ediyorum. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Biz yurt dışındaki kardeşlerimizle birlikte yüz milyonluk büyük bir aileyiz. İstiklal ve istikbalimiz uğruna canımızdan aziz bildiklerini feda etmiş milletiz. İnşallah Türkiye Yüzyılı’nı omuz omuza vererek hep beraber inşa edeceğiz. 3 Haziran tarihinde TBMM’de mazbatamızı alıp yemin ettik. Ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyemizde yurt içi ve yurt dışından 5 bini aşkın misafirimizin iştirakiyle göreve başlama törenimizi yaptık. Törenimizi çok daha büyük katılımla açık alanda gerçekleştirmeyi arzu ediyorduk. Ancak hava şartları nedeniyle bundan sarfınazar etmek mecburiyetinde kaldık. Törenimize yurt dışından katılım düzeyinin fevkalade yüksek olması ülkemiz adına bizleri hem gururlandırdı hem mütehassis etti. Törene müteakiben yurt dışından gelen dostlarımızla akşam yemeğinde hasbıhal etme imkanını bulduk. Başta gardaşlarım olmak üzere törenimize iştirak eden tüm devlet ve hükümet başkanlarına teşekkür ediyorum. Türkiye’nin gerçek dostlarına ülkem ve milletim adına minnettarlığımızı ifade ediyorum. Binlerce kilometre öteden gelerek gösterdikleri kadirşinaslıkları hiçbir zaman unutmayacağımı belirtmek istiyorum. Yurt içinden törene katılan tüm vatandaşlarıma da tekrar şükranlarımı sunuyorum.

    “85 MİLYONU KUCAKLAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

    Türkiye’nin tüm güzelliklerini, sosyal dokusunun bütün renklerini o gün orada hep beraber müşahede ettik. Zenginliğimiz olan bu farklılığın korunması Türkiye’nin aydınlık yarınlarının olmazsa olmaz şartlarıdır. Dünyanın dört bir köşesinden gelen yabancı misafirlerimizin iştiraki büyük ve güçlü Türkiye’nin tezahürü olduğuna inanıyorum. Hükümetlerimiz döneminde ülkemizin yumuşak gücü ve etki alanının ulaştığı yerler böylece ortaya çıkmıştır. Siyaset gibi diplomasiyi eski dar kalıplarla okuyanların Türk dış politikasıyla ilgili iddiaların yersiz olduğu anlaşılmıştır. Türkiye’nin Türkiye’den büyük olduğuna bir kez daha şahitlik ettik. 85 milyonun tamamının bundan onur ve gurur duymasını temenni ediyoruz. Buradaki mesajların muhalefet tarafından da iyi değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Muhalefetin hatalarından ders alarak vatanımızın bekası milletimizin istikbaline dair konularda artık daha hassas davranmasını, Türkiye eksenli yaklaşım benimsemelerini ümit ediyoruz. Türkiye ortak paydasında buluşma davetimize toplumumuzun tüm kesimlerinden müspet cevap bekliyoruz. 85 milyon Türkiye’nin tamamını kucaklamaya devam edeceğiz.

    “İSTİKRAR VE GÜVENLE TÜRKİYE YÜZYILI’NI İNŞA EDECEĞİZ”

    Türkiye yüzyılı evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras olacaktır. Dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olma hedefi çok çalışmayı daha fazla icraat ve eser üretmeyi gerektirir. Kabine üyelerimiz tecrübe, ehliyet ve uzmanlık alanları itibariyle Türkiye yüzyılının mimarları arasında yer alacak vasıflara ziyadesiyle sahiptir. Yeni kabinemizin işinin kolay olmadığını da biliyoruz. Bu zorluk sadece aşmamız gereken meselelerle, yakalamamız gereken hedeflerle sınırlı değildir. Devralınan mirasın daha da büyütülmesiyle ilgilidir. İnşallah canla başla çalışarak ülkemizi hedefler ile buluşturacağız.

    “ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ TEKLİFİMİZİ MECLİS’İN TAKDİRİNE YENİDEN SUNACAĞIZ”

    21 yılı iktidarda olmak üzere 40 yılı bulan siyasi hayatımızın alameti farikası hizmet ve eser siyasetidir. Seçim dönemlerinde bizi takip ettiyseniz bol keseden boş vaat dağıtanlar gibi olmadık. Milletimize ne söz verdiysek, meydanlarda neyi vaat ettiysek göreve gelince hepsini yerine getirmeye gayret ettik. Ahdine, kavline, sözünü sadık yönetim olarak tam 17 kez milletimizin takdirini kazandık. Bizim için en büyük kazanç budur. Yeni dönemimizde de halkımıza verdiğimiz tüm sözlerin takipçisi olacağız. İki kelimeye çok dikkat edin; biz bu iki kelimenin, iki kavramın uygulayıcısı olacağız. Bir istikrar, iki güven. İstikrar ve güvenle biz Türkiye yüzyılını inşa edeceğiz. Bir şeyi daha söylüyorum; Aile ve Gençlik Bankası’nın kurulmasından, toplumun temel direği olan ailenin sapkın akımlardan korunmasına kadar her türlü adımı atacağız. Bu minvalde seçimlerden önce dile getirdiğimiz Anayasa değişikliği teklifimizi Meclis’in takdirine yeniden sunacağız.

    “GENÇLERİMİZİ EĞİTİM, SPOR, İŞ HAYATINA KADAR HER KONUDA DESTEKLEYECEĞİZ”

    Karadeniz doğal gazı, Gabar petrolü ve Akkuyu’da enerji hamlelerimize devam edeceğiz. Sağlık ve eğitimi son 21 yıldır olduğu gibi listemizin en başında tutacağız. Adalet hizmetlerinin çok hızlı, etkin ve kaliteli bir şekilde sağlanmasına yönelik reformlarımızı artıracağız. Terör örgütleri, zehir tacirlerine, suç çetelerine karşı amansız mücadeleyi kararlıkla yürüteceğiz. Cudi, Gabar, Tendürek, Besler deresinde yine biz olacağız. Buraları bu teröristlere asla bırakmayacağız. Sosyal güvenlikte şehit, gazi ve yakınlarının yanında olacağız. Savunma sanayi atılımlarımıza inşallah yenilerini ekleyeceğiz. Türkiye’nin otomobili gibi katma değeri yüksek inovatif ürün yelpazemizi daha da güçlendireceğiz. Ülkemizin rekabet gücünü artırarak ihracatımızı çok yukarlara taşıyacağız. Ülkemizi yol, tünel, hızlı tren hatları, hava limanlarıyla ilmek ilmek dokumayı sürdüreceğiz. Turizmde potansiyelimizi en üst düzeyde harekete geçirirken kültürel alanda yeni bir hamle başaracağız. Gençlerimizi eğitim, spor, iş hayatına kadar her konuda destekleyeceğiz.

    “ENFLASYONU TEK HANELİ RAKAMLARA İNDİRECEĞİZ”

    Millet bahçeleri, kentsel dönüşüm projeleriyle Türkiye’nin çehresini değiştirerek adımları atacağız. Perşembe günü bir millet bahçesinin açılışını Adıyaman merkezi olarak açılış törenlerini gerçekleştireceğiz. İklim değişikliği ile mücadele konusunda daha kararlı çalışmalar yürüteceğiz. 219 bini ilk 1 sene içinde olmak üzere toplam 650 bin deprem konutu yaparak depremzedelerimizi yeni yuvalarıyla buluşturacağız. Deprem bölgesindeki şehirlerimizi ekonomik, ticari, sosyal ve kültürel açıdan eskisinden daha canlı hale getireceğiz. Enflasyon ve hayat pahalılığını milletimizin gündeminden çıkartmakta kararlıyız. Hem Cumhurbaşkanlığı hem milletvekilliği seçimlerinin istikrardan yana sonuçlanması ekonomimize olan güveni artırmıştır. Mayıs ayında ekonomik güven endeksi yüzde 1,4 artarak 103,7’ye yükseldi. Reel kesim güven endeksi 105,1 olarak gerçekleştirdi. Enflasyon oranı mayıs ayında yüzde 40’ın altına gerileyerek yüzde 39,6 olarak gerçekleştirdi. Suriyeli kardeşlerimizi güvenli, onurlu bir şekilde dualarını da alarak anavatanına göçünü gerçekleştireceğiz.

    “TMO ALIM FİYATLARINDA ÜRETİCİLERİMİZİN ELİNE TON BAŞINA EKMEKLİK BUĞDAYDA 9 BİN 250 LİRA, ARPADA İSE 7 BİN 500 LİRA GEÇECEKTİR”

    Türkiye’yi Boraltan Köprüsü faciası gibi yeni utançlar yaşatmayacağız. Bu meseleyi inanç değerlerimize yakışan şekilde suhuletle çözüme kavuşturacağız. Dış politikada barış ve istikrarın tesisine katkı sağlayacağız. Tüm dünyaya verilmiş güçlü bir mesaj olan Türkiye yüzyılı vizyonumuzu adım adım hayata geçireceğiz. Yeni dönemin ilk kabine toplantısında tüm bu hususları etraflıca değerlendirdik. Tüm bakan arkadaşlarıma 1 hafta içindeki hazırlıkları sebebiyle çok teşekkür ediyorum. 1 hafta sonra tekrar bir brifingi hazırlayacaklar ve yine brife edilmek üzere kendilerini dinleyeceğim. Seçim döneminin muhasebesini yapma yanında önümüzdeki dönemde atılacak adımları belirledik. MYK ve MKYK arkadaşlarımla da ayrıca onlardan gelecek bilgilerle inşallah geleceğe hazırlanmaya devam edeceğiz. Dün Samsun, Amasya, Kastamonu’da meydana gelen yoğun yağış ve sel baskınları sebebiyle hayatları olumsuz etkilenen vatandaşlara geçmiş olsun, vefat eden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. AFAD ve kuruluşlarımız her türlü çalışmayı sürdürüyor. KOSKEB acil destek kredisiyle afetzede işyerlerinin yanında oluyoruz. TMO alım fiyatlarında üreticilerimizin eline ton başına ekmeklik buğdayda 9 bin 250 lira, arpada ise 7 bin 500 lira geçecektir.

    “HAFTA SONLARIYLA İLE VATANDAŞLARIMIZ TOPLAM 9 GÜN BAYRAM TATİLİ YAPMA İMKANI BULACAKTIR”

    Bir güzel haberimiz de emeklilerimize olacak, emeklilerimizin maaşları ve bayram ikramiyelerini Kurban Bayramı öncesinde ödeyeceğiz. Asgari ücret tespit komisyonu çalışmalarına başlayacak. Bu sene Kurban Bayramımızı 28 Haziran ile 1 Temmuz arasında idrak edeceğiz. İstişarelerimiz neticesinde 26 Haziran ve 27 Haziran’ı günlerini de idari izin kapsamına almayı kararlaştırdık. Hafta sonlarıyla ile vatandaşlarımız toplam 9 gün bayram tatili yapma imkanı bulacaktır.”

  • TİP, CAN ATALAY İÇİN İZMİR’DE EYLEM YAPTI: “HALKIN İRADESİNE SAYGI İSTİYORUZ, CAN ATALAY’A ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ”

    TİP, CAN ATALAY İÇİN İZMİR’DE EYLEM YAPTI: “HALKIN İRADESİNE SAYGI İSTİYORUZ, CAN ATALAY’A ÖZGÜRLÜK İSTİYORUZ”

    KERİM UĞUR

    Türkiye İşçi Partisi (TİP) İzmir il Örgütü, Hatay’dan milletvekili seçilen Gezi Parkı davası tutuklusu Can Atalay’ın serbest bırakılması için İzmir’de Türkan Saylan Sanat Merkezi önünde eylem yaptı. Avukat Sena Yazıbağlı, “Yaşanan durum her anlamda Anayasa’ya aykırıdır ve Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği hükmü uygulamamakta ısrar etmektedir” dedi.

    İzmir’de parti binası önünde toplanan TİP üyeleri, sloganlarla basın açıklamasının yapılacağı Türkan Saylan Sanat Merkezi’nin önüne yürüdü. “Can Çıkacak Halkını Savunacak” yazılı pankart açan partililer, “Karanlığa teslim olmayacağız”, “Halkın iradesi gasp edilemez”, “Kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet”, “Saraylar yıkılır sanatlar çöker”, “Can Atalay halktır yargılanamaz”, “Gezi tutsakları onurumuzdur”, “Can çıkacak Meclis’te Saray’dan hesap soracak” sloganları attı.

    Grup adına açıklamayı 14 Mayıs’tan TİP’ten İzmir milletvekili adayı olan Avukat Sena Yazıbağlı okudu. Yazıbağlı, şunları söyledi:

    “Yargıtay’da dava süreci devam ederken hukuksuzca cezaevinde tutulan Avukat Can Atalay, 14 Mayıs milletvekilli seçimlerinde TİP Hatay milletvekili seçildi. Seçim sonuçlarının kesinleşmesini takiben Can Atalay, avukatları aracılığıyla milletvekili mazbatasını aldı ve geçen cuma günü Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde milletvekili olarak kaydı yapıldı. Ancak seçilmiş vekilimiz, tutuklu bulunduğu Silivri Cezaevi’nde esir tutulduğu için henüz milletvekili yeminini edemedi ve görevine başlayamadı. Can Atalay’ın tahliye edilmesi için avukatlarının Yargıtay’a yaptığı başvuru günlerdir yanıtsız bırakıldı ve yoldaşımız hala cezaevinde tutuluyor. Yaşanan durum her anlamda Anayasa’ya aykırıdır ve Yargıtay, Anayasa’nın emrettiği hükmü uygulamamakta ısrar etmektedir. Seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk hâlinin devamı, hukuka aykırı bir şekilde, kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenmesi ve aynı zamanda seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali anlamına gelmektedir.

    “HUKUKA, ADALETE SAYGI İSTİYORUZ!”

    Anayasa’nın 83. Maddesinde aynen şöyle yazmaktadır: ‘Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclis’in kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.’ Anayasal kurumları Anayasa’ya uymaya bir kez daha davet ediyoruz. Artık bu hukuksuzluğa bir son verin! Yetkinizi aldığınız yasaları uygulayın! Can Atalay’ın seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılmasının önündeki engellerin kaldırılmasını, T.C. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile koruma altında olan seçme ve seçilme hakkının derhal yerine getirilmesini bekliyoruz. Saray’dan talimat beklediğiniz her gün, Anayasa’yı çiğnemeye devam ettiğiniz bir gün olarak kaydediliyor halkın defterine. Bunu unutmayın çünkü biz sizin kanun dışı, keyfi uygulamalarınızı asla unutmayacağız. Haksız, hukuksuz bir şekilde tutuklanarak özgürlüğü elinden alınan tüm arkadaşlarımız için mücadeleye devam edecek, adaleti mutlaka bu topraklara getireceğiz. Halkın iradesine saygı istiyoruz! Hukuka, adalete saygı istiyoruz! Hatay halkının iradesine saygı istiyoruz! Can Atalay’a özgürlük istiyoruz!”

  • CHP, TBMM BAŞKANLIĞI’NA ANKARA MİLLETVEKİLİ TEKİN BİNGÖL’Ü ADAY GÖSTERDİ… ÖZGÜR ÖZEL: “CAN ATALAY’IN, MECLİS BAŞKAN ADAYI OLARAK BURADA BULUNUP DA YARIŞAMAMASINI KABUL EDİLEBİLİR BULMUYORUZ”

    CHP, TBMM BAŞKANLIĞI’NA ANKARA MİLLETVEKİLİ TEKİN BİNGÖL’Ü ADAY GÖSTERDİ… ÖZGÜR ÖZEL: “CAN ATALAY’IN, MECLİS BAŞKAN ADAYI OLARAK BURADA BULUNUP DA YARIŞAMAMASINI KABUL EDİLEBİLİR BULMUYORUZ”

    CHP TBMM Grubu, CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ü; TBMM Başkanlığı’na aday gösterdi. CHP Grup Başkanı Özgür Özel, “Meclis Başkanlığı seçiminde CHP Grubu olarak Ankara Milletvekilimiz Tekin Bingöl’ü aday göstermiş bulunuyoruz” dedi. Tutuklu Türkiye İşçi Partisi milletvekili Can Atalay’ın da Meclis Başkanı adayı olduğuna dikkat çeken Özel, “Can Atalay’ın yarın burada olacak olmaması, oy kullanamaması ve dahası Meclis Başkan Adayı olarak burada bulunup da yarışamamasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Hatay’da oy kullanan seçmenlere saygısızlıktır” diye konuştu. Özel, “Yarına kadar bu konuda Yargıtay’ın derhal beklenen kararı vermesini, yargılamanın durdurulması ve kendisinin milletvekilliği görevi yapması üzerine salıverilmesini bekliyoruz” diye konuştu.

    CHP, yarın yapılacak olan TBMM Başkanı seçimi için Ankara Milletvekili Tekin Bingöl’ü aday gösterdi. CHP Grup Başkanı Özgür Özel, CHP Grup Başkanvekilleri Burcu Köksal ve Ali Mahir Başarır ile Meclis Genel Sekreterliğine gelerek saat 17.00’de dilekçeyi verdiler. 

    Özel, başvurunun ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:

    “ANKARA MİLLETVEKİLİMİZ TEKİN BİNGÖL’Ü ADAY GÖSTERMİŞ BULUNUYORUZ: Biraz önce Meclis Başkanlığı’na yaptığımız başvuruyla yarın yapılacak olan ve alınan karar gereğince yarın sonuçlanacak olan Meclis Başkanlığı seçiminde CHP Grubu olarak Ankara Milletvekilimiz Tekin Bingöl’ü aday göstermiş bulunuyoruz. Bundan önce diğer adaylar sayın Numan Kurtulmuş ziyaret etti. Diğer adayların da adaylıklarını öğrendik. Nazik telefonlar aldık. Bütün adayları başarılar diliyoruz.

    MİLLETVEKİLİNİN YARIN BURADA OLMAMASI KABUL EDİLEBİLİR: Bir kez daha burada CHP Grubu olarak, ki bugün Merkez Yönetim Kurulu toplantımızda da altı çizildi, Meclis’e seçilmiş bir milletvekilinin, Hatay’daki seçmenlerin iradesinin, milli iradenin tecelligahı olan bu çatının altına taşınması noktasında bir yargı darbesiyle karşı karşıyayız. Can Atalay’ın yarın burada olacak olmaması, oy kullanamaması ve dahası Meclis Başkan Adayı olarak burada bulunup da yarışamamasını kabul edilebilir bulmuyoruz. Hatay’da oy kullanan seçmenlere saygısızlıktır. Depremzede Hatay halkı çok yüksek oy vererek bir vekil seçmiştir. Türkiye İşçi Partisi’nden seçilen milletvekilinin yarın burada olmaması kabul edilebilir değildir. Bu Meclis’e saygısızlıktır.

    KENDİSİNİN MİLLETVEKİLLİĞİ GÖREVİ YAPMASI ÜZERİNE SALIVERİLMESİNİ BEKLİYORUZ: Meclis’in geçici Başkanı sayın Devlet Bahçeli’nin anonsuyla, talimatıyla ant içmek için kürsüye davet edilmiştir. Ama birileri bu davete karşı onu demir parmaklıklar ardında tutmaktadır. Bunu kabul etmediğimizi ve Meclis iradesini yarın Can Atalay’ın olmadığı ve yarışmadığı, gıyabında yarıştığı, salonda bulunamadığı bir noktada yapılacak olması, yapılacak seçimi sakatlamaktadır. Yarına kadar bu konuda Yargıtay’ın derhal beklenen kararı vermesini, yargılamanın durdurulması ve kendisinin milletvekilliği görevi yapması üzerine salıverilmesini bekliyoruz.”

    “USUL TARTIŞMASINA KATILACAĞIZ, BEKLENEN KARAR ALINMAZSA”

    Atalay’ın yarınki Genel Kurul’a katılamayacak olmasına ilişkin yöneltilen soruya Özel, “Yeni bir tartışma var. Orada da yarına kadar Başkanlık Divanı tutumunu belirleyecek. Burada bizim yarışa girmesi gerektiğini düşünüyoruz. Girmediği takdirde partisinin milletvekilleri tarafından tahmin ediyorum bir usul tartışması mutlaka açılacaktır. Biz usul tartışması açıldığı noktada da aday olabileceği noktasında, eğer Başkanlık Divanı aksine görüş bildiriyorsa olumlu bir görüş bildirir de buna itiraz eden birileri olursa da lehinde görüşümüzü bildireceğiz ve usül tartışmasına katılacağız, beklenen karar alınmazsa” dedi.  

    “GELECEK HAFTA SALI GÜNÜ GENEL BAŞKANIMIZ GRUP TOPLANTISINI YAPACAK”

    CHP’nin grup toplantılarına Meclis kapanana kadar devam edip etmeyeceğine yönelik sorulan soruya Özel, “CHP, yarın saat 12.00’de yeni Grup Yönetim Kurulu toplantısını yapacak. Ardından saat 15.00’de Meclis Başkanlığı seçimine katılacağız. Ardından gelecek hafta salı günü 11.00’de kapalı grup toplantısı ile grubumuz toplantısını gerçekleştirecek. Saat 13.30’da sayın Genel Başkanımız Grup Toplantısını yapacak, basına açık olarak vatandaşlarımıza da seslenecek. Ardından da gelecek hafta salı günü Başkanlık Divanının seçimi olacak. Bu takvimi CHP olarak yürüteceğiz” yanıtını verdi.

    TEKİN BİNGÖL KİMDİR? 

    Bingöl, 1 Ağustos 1955 tarihinde Bitlis’te dünyaya geldi. Hacattepe Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu olan Bingöl; 23, 25, 26, 27 ve 28’inci Dönem’de Ankara Milletvekili olarak görev yaptı. Ayrıca Bingöl, CHP’de Parti Örgütü, Örgüt Yönetimleri ve Yurt Dışı Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı görevinde de bulundu. 

     

  • KUŞADASI’NIN PLAJLARINDA MAVİ BAYRAKLAR DALGALANMAYA BAŞLADI

    KUŞADASI’NIN PLAJLARINDA MAVİ BAYRAKLAR DALGALANMAYA BAŞLADI

    Kuşadası’nda, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Ödülü’nü almaya hak kazanan yerel plaj ve marina işletmeleri için ödül töreni düzenlendi. Mavi Bayraklar, bu yıl Kuşadası’nda gerekli kriterleri yerine getiren 24 plaj ile bir marinada dalgalanmaya başladı.

    Kuşadası’nda, Mavi Bayrak almaya hak kazanan plaj ve marinalar düzenlenen törenle ödüllerine kavuştu. Davutlar Mahallesi’nde bulunan Sevgi Plajı’ndaki Ada Camping’de düzenlenen ödül törenine; Kuşadası Kaymakamı Sadettin Yücel, Kuşadası Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Batçıoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürü İbrahim Ataman, Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Yardımcısı Emine Sert, TÜRÇEV Kuzey Ege İlleri Bölge Koordinatörü Doğan Karataş, ARYA A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tümer Apaydın, Davutlar Mahallesi Muhtarı Erol Yağcıoğlu, Mavi Bayrak almaya hak kazanan turistik işletmelerin temsilcileri ve öğrenciler katıldı.

    Törenden önce Dünya Çevre Haftası dolayısıyla Kuşadası Belediye Tiyatrosu kursiyerleri tarafından hazırlanan ‘çevre ve geri dönüşüm’ temalı skeç sergilendi. Skeçte, evsel atıkların türlerine göre sınıflandırıldıktan sonra çöp kutularına atılmaları gerektiğine dikkat çekildi. Daha sonra Vali Kadir Uysal, Arife Bayram Bayözlü ve Soğucak Ortaokulu öğrencilerinin katıldığı bir bilgi yarışması düzenlendi. Yarışmada öğrencilere küresel ısınma, çevre ve hava kirliliğine neden olan faktörlerle ilgili sorular soruldu. Çeşitli hediyelerin verildiği yarışmada birinciliği Arife Bayram Bayözlü Ortaokulu elde etti.

    Bilgi yarışmasından sonra, 2023 yılında Ada Camping Sevgi Plajı’na verilen Mavi Bayrak, Kuşadası Kaymakamı Sadettin Yücel, Belediye Başkan Yardımcısı Özgür Batçıoğlu ve TÜRÇEV yetkilileri tarafından göndere çekildi. Ödül programının sonunda Mavi Bayrak almaya hak kazanan 24 plaj ile 1 marinaya ödülleri Aydın Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Yardımcısı Emine Sert, Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ceylan Sarıgöl ve ARYA A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Tümer Apaydın tarafından verildi.

    Mavi Bayrak ödül töreninin açılış konuşmasını yapan TÜRÇEV Kuzey Ege İlleri Bölge Koordinatörü Doğan Karataş, şunları dile getirdi:

    “Mavi Bayrak uygulaması Türkiye’de ilk kez 1993 yılında başlatıldı. O yıldan bugüne kadar geçen sürede Mavi Bayrak sayımız giderek arttı. Bugün sahip olduğumuz 551 Mavi Bayrak ile dünyada 3’üncü sırada bulunuyoruz. Mavi Bayrak, bugün insanların plaj tercihi yapmadan önce aradıkları en önemli etiketlerden bir tanesi. Gururla söylemek isterim ki Kuşadası Belediyesi, Türkiye’de Mavi Bayrak çalışmalarına önem veren en önemli, kıyı belediyelerinin başında geliyor. Bu nedenle Belediye Başkanı’mız Sayın Ömer Günel’e çok teşekkür ediyorum.”

    Kuşadası Kaymakamı Sadettin Yücel ise “İnsan dünya genelinde maalesef denizleri ve atmosferi kirletip, ormanları yakıyor. Dünyayı yaşanmaz hale getirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Bu nedenle çevrenin korunmasında yöneticilere önemli görevler düşüyor. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakmak zorundayız. Kuşadası’nda Mavi Bayrak dalgalanan 24 plajın bulunması bize gurur verdi. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu.

     

  • ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: MİLLETVEKİLİ SEÇİLEN CAN ATALAY DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

    ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ: MİLLETVEKİLİ SEÇİLEN CAN ATALAY DERHAL SERBEST BIRAKILMALIDIR

    Uluslararası Af Örgütü, Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen ve hala cezaevinde tutuklu bulunan Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener, “Bu siyasi güdümlü dava ve ona eşlik eden haksız tutukluluk kararları, Türkiye’de yargının bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün aldığı hasarı gösteren örneklerden sadece biridir. Yargıtay, Can Atalay’ın derhal serbest bırakılmasını sağlamalıdır” dedi.

    Uluslararası Af Örgütü, 14 Mayıs milletvekili seçiminde TİP’ten Hatay Milletvekili seçilen, Gezi tutuklusu Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Milletvekili seçilmesinin ardından avukatları, 25 Mayıs’ta Can Atalay’ın mazbatasını teslim almış ve tahliyesi için aynı gün Yargıtay’a başvurmuştu. Atalay, 2 Haziran 2023 tarihinde TBMM’de düzenlenen milletvekili yemin törenine tahliye edilmediği için katılamamıştı.

    Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü Ruhat Sena Akşener, bugün yazılı bir açıklama yaparak Atalay’ın serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Af Örgütü’nün yazılı açıklaması şöyle:

    “25 Nisan 2022 tarihinden bu yana tutuklu olan ve Uluslararası Af Örgütü tarafından bir yıl önce düşünce mahkumu ilan edilen Gezi Yedilisi’nden biri olan Avukat Can Atalay’ın, milletvekili seçilmesine rağmen hâlâ cezaevinde tutulması bu tutukluluğun hukuki bir amaç taşımadığını tekrar ortaya koymaktadır.

    “YARGITAY, CAN ATALAY’IN DERHAL SERBEST BIRAKILMASINI SAĞLAMALIDIR”

    Bu siyasi güdümlü dava ve ona eşlik eden haksız tutukluluk kararları, Türkiye’de yargının bağımsızlığının ve hukukun üstünlüğünün aldığı hasarı gösteren örneklerden sadece biridir. Yargıtay, Can Atalay’ın derhal serbest bırakılmasını sağlamalıdır. Uluslararası Af Örgütü, Gezi Davası sonucunda halihazırda asılsız suçlamalarla hapsedilen ve aralarında Can Atalay’ın da bulunduğu yedi düşünce mahkumunun serbest bırakılması çağrısını yineliyor.”

     

     

  • ESKİŞEHİRLİ VATANDAŞ: “YAKINDA ET DE YİYEMEYECEĞİZ”

    ESKİŞEHİRLİ VATANDAŞ: “YAKINDA ET DE YİYEMEYECEĞİZ”

    MELTEM KARAKAŞ

    Kurban Bayramı yaklaşırken, Eskişehir’de vatandaşlar kurban fiyatlarının yüksekliğinden yakındı. Nihat Horuz isimli vatandaş, “Hükümetimiz böyle politikaya devam ederse seneye 100 bin liraya alırız kurbanı. Çiftçiye destek verilmediği sürece her sene bu fiyatlar artacak. Yakında et de yiyemeyeceğiz herhalde” dedi. 

    Türkiye Kasaplar Federasyonu Başkanı Osman Yardımcı kurbanlık fiyatlarını açıkladı. Yardımcı, küçükbaş hayvanların 7 bin TL, büyükbaşların ise 84 bin TL’den başlayacağını söyledi. Eskişehirli vatandaşlar, kurban fiyatlarının yüksekliğinden yakındı. Eskişehirli vatandaş Fatma Güneş, “Çok pahalı. Benim oğlan hiç kesemiyor. Beyim 15 sene önce öldü. Öldü öleli bir tane et görmezler. Zor geçiniyorum. Kurban kesmek zor. Biri verecek de yiyeceğiz. Geçim çok zor” dedi.

    “KESEBİLENLERE HAYIRLI OLSUN”

    Erdoğan Okçu adlı vatandaş da “Çok yüksek fiyatlar. Üretici de kazanamıyor. Tüketici de alamıyor. Bu hale getirenler düşünsün. Bir şey olacağı da yok. Zaten biz kurban kesmiyoruz. Kesebilenlere hayırlı olsun diyorum” diye konuştu.

    Eskişehirli Nihat Horuz ise şunları söyledi:

    “Hükümetimiz böyle politikaya devam ederse seneye 100 bin lirayı alırız kurbanı. Çiftçiye destek verilmediği sürece her sene bu fiyatlar artacak. Yakında et de yiyemeyeceğiz herhalde. Ben bu sene keseceğim ama zorlanacağız. Kredi kartıyla alacağız. Daha önce peşin alıyorduk. Artık o devirler bitti. Küçük baş alacağız. Büyükbaş çok zor tabi” diye konuştu.

    “BİRİ VERECEK DE YİYECEĞİZ, GEÇİM ZOR”

    Yaşar Pektaş, “Daha neyini düşüneceğim? Ben 11 bin liraya büyük başa girdim. Nasıl ödeyeceğim onu düşünüyorum şimdi. Memur emeklisiyim bir de. Ona rağmen nasıl para çekeceğim, nasıl ev geçindireceğim? Kurban keseceğiz ama borçlanarak keseceğiz. 7 kişi ortak girdik. Kişi başına 11 bin lira. Geçen sene 4 bin 700 lira düşmüştü kişi başına. Şimdi olmuş 11 bin lira. Ne olacak böyle? Ülkenin kaderi böyle. Yazıklar olsun. Bizi ne hale getirdiler böyle” dedi.

    Fatma Güneş ise, “Çok pahalı. Benim oğlan hiç kesemiyor. Beyim 15 sene önce öldü öleli bir tane et görmezler. 2 tane torun. Her şey pahalı. Benim damat 15 bin liraya girdi danaya. Olan kesiyor. Olmayan ne olacak? Onun bunun eline bakıyor. Zor geçiniyorum. Kurban kesmek zor. Biri verecek de yiyeceğiz. Geçim çok zor” ifadelerini kullandı.

     

  • ‘DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NDE KUŞADASI DİLEK YARIMADASI MİLLİ PARKI’NDA KIYI TEMİZLİĞİ

    ‘DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ’NDE KUŞADASI DİLEK YARIMADASI MİLLİ PARKI’NDA KIYI TEMİZLİĞİ

    Kuşadası’nda, ‘Dünya Çevre Günü’ etkinlikleri kapsamında Güzelçamlı’daki Büyük Menderes Deltası Dilek Yarımadası Milli Parkı’nın sahillerinde temizlik yapıldı. Kuşadası Belediyesi, Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Müdürlüğü, Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği (EKODOSD) iş birliğinde düzenlenen ve çok sayıda sivil toplum örgütünün katıldığı temizlik etkinliğinde yaklaşık 4 kamyon atık toplandı.

    Güzelçamlı’daki Büyük Menderes Deltası Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda yaşama geçirilen temizliğe; Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Ceylan Sarıgöl, Büyük Menderes Deltası Dilek Yarımadası Milli Parkı Şefi Uğur Ulaşoğlu, EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, Kuşadası Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri, Dilek Yarımadası Milli Parkı ekipleri ile Kuşadası ve Aydın’dan gelen çok sayıda sivil toplum örgütü üyesi katıldı.

    Dilek Yarımadası Milli Parkı’nda kara ulaşımın olmadığı koy ve sahillerde yapılan temizlik sırasında özellikle Samos Adası’ndan ve deniz araçlarından atılan atıklar dikkat çekerken; yatlar, gezi tekneleri, troller ve büyük balıkçı teknelerinden denize atılan, kıyı yerleşimlerinden duyarsız kişilerin bıraktığı ve Yunanistan’ın Samos Adası’ndan rüzgarla gelerek kıyıda biriken tüm çöpler toplandı. Plastik bidon, araç lastiği, pet şişe, sırt çantası ve şişme bot gibi pek çok atığın bulunduğu yaklaşık 4 kamyon çöp, tekne ile bölgeden alınıp kıyıda bekleyen ekiplere teslim edilerek atık toplama alanına götürüldü. Etkinliğin tamamlanmasının ardından katılımcılara teşekkür belgesi verildi.

    EKODOSD Başkanı Bahattin Sürücü, etkinlik sonunda yaptığı konuşmada Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı’nın Türkiye’nin ekolojik açıdan en hassas korunması gereken doğa alanlarından biri olduğuna işaret etti. Sürücü, bulunan atıkların hem deniz canlılarına zararını hem de deniz ekosistemine olan kötü etkisine değinirek şunları söyledi:

    “DOĞAL MİRASIMIZI KORUMALI VE GELECEK KUŞAKLARA AKTARMALIYIZ”

    “Dilek Yarımadası’nın kıyılarında oluşan katı atıkların bir kısmının insanlar tarafından denize atılan, bir kısmının ise Yunanistan’ın Samos Adası’ndan gelen atıklar olduğu gözlemlendi. Milli Park bir doğa harikası olup sadece bölge insanının değil, kente gelen yerli ya da yabancı misafirlerin de mutlaka uğradığı mutluluk ve huzur duyduğu, tertemiz denizine girdiği, oksijenini soluduğu bir doğal miras alanıdır. Bu doğal mirası gelecek kuşaklara taşımak için korumak ve kurallara uymak zorundayız. Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı Müdürlüğü, Kuşadası Belediyesi ve katılan tüm sivil toplum örgütleri kıyı temizliği etkinliği için gerekli duyarlılığı ve her zaman Milli Parka sahip çıkmak için iş birliğine hazır olduklarını göstermişlerdir. Bu nedenle tüm doğa dostlarımızı kutluyor ve teşekkür ediyoruz.”

    “DENİZLERİMİZE İYİ BAKALIM”

    Etkinliğe katılan 22 yaşındaki cankurtaran Gülce Özdenli ise çevrenin korunmasının önemini dile getirerek, “Bugün Dünya Çevre Günü ve burada bir çok insan çevre temizliği yapmak amacıyla bir araya geldi. Kıyılarımızdan çok sayıda plastik atık çıktığını gözlemledik. İnsanlarımızdan rica ediyorum, denizlerimize iyi bakalım. Çöplerimizi etrafa atmayalım. Elimizden geldiğince çevremizde gördüğümüz atıkları da toplayalım ve çöplere ya da geri dönüşüm kutularına atalım” dedi.

     

     

  • Dünyaca Ünlü İktisatçılar ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ Panelinde Buluştu

    Dünyaca Ünlü İktisatçılar ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ Panelinde Buluştu

    Sabancı Üniversitesi’nden Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın moderatörlüğünü üstlendiği panelde, Massachusettes Üniversitesi’nden Prof. Dr. Daron Acemoğlu ve Johns Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Dr. Steve Hanke’nin konuşmacı olarak yer aldığı panele medya, ekonomi ve iş dünyası çok yoğun ilgi gösterdi.

    ‘KAMUDA İSRAFIN ÖNLEMESİ ETKİNLİKLERİMİZDEN BİRİ’

    Açılış konuşmasını yapan Maliye Hesap Uzmanları Vakfı (HUV) Başkanı Ahmet Eren, ‘Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye’ panelinin yakın tarihte tamamlanması öngörülen kamuda israfın önlenmesi konusunda kuruluş etkinliklerinden biri olduğunu ifade etti.

    ‘DÜNYA EKONOMİK DÜZENDEN GEÇİYOR’

    Panelin moderatörlüğünü üstlenen Prof. Dr. Özgür Demirtaş, verimliliğin artırılmasının en önemli konulardan biri olduğuna dikkat çekti. Dünyanın ekonomik düzenden geçtiğini belirten Demirtaş, tarihte olanların, dünyanın geleceğinin anlaşılması konusunda yardımcı olduğunu vurguladı.

    TEKNOLOJİ DOĞRU KULLANILMIYOR

    İlk sözü alan Prof. Dr. Daron Acemoğlu’nun Endüstriyel Devrim (The Industrial Revolution) konulu sunumunu gerçekleştirdi.

    Acemoğlu, sunumunda şunları söyledi:

    Yapay zeka, dünya ekonomisinin büyük olasılıkla tamamen değiştirecek sürecin ilk adımı. Amerika’da herkesin konuştuğu konu. Türkiye’de öneminin anlaşılmadığı bir teknoloji. Amerika’da da doğru soruları sormuyorlar. Bu teknoloji ve bununla gelenlerin potansiyelinin çok altında olduğumuzu ve doğru kullanılmadığını düşünüyoruz. Bu teknolojileri kim kontrol ediyor ve kimin fayda göreceği şekilde kontrol ediliyor? ChatGPT gibi teknolojilerin öne çıkmasıyla daha çok sorulan soru.

    Yeni teknolojilerin detayları o kadar önemli değil, üretkenliği verimi, üretimi artırdıkları sürece topluma ve işçi kesimine büyük faydaları olur şeklinde. Bu aslında ekonomi biliminin ana fikirlerinden biri olduğu için ismi bile yok. Üretkenlik treni gibi. Teknoloji iyileştikçe üretkenlik artar, işverenler gider daha çok işgücü almaya çalışırlar bu da ücretleri artırır. Ücretler arttıkça artan üretkenlik toplumun geniş kesimine yayılır. Üretkenlik treni bu. Ama bu bir inanç. Buna uyan bazı veriler var ama tarihe baktığınızda uymayan teoriler de var. En devrimci teknoloji süreçlerinde de çok değişik şeyler görüyoruz.

    ‘YENİ İŞLER, İŞÇİLERİN ÜRETKENLİĞİNİ ARTIRYOR’

    Yeni işler, işçilerin üretkenliğini artırıyor, işçilerin demokratik süreçte organize olması da artan payın işçilere gitmesini sağlıyor. Şimdiki araba fabrikaları görüyorsunuz, yeni robotlar üretkenliği artırıyor ama işçiler yok ortada, bu olması gereken bir şey değil. Almanya’da, Japonya’da işçiler robotlarla birlikte çalışıyor. Amerika’daki süreç, iş gücünün kenara çekilmesini sağlıyor ve talep düşmeye devam ediyor. Benim yaptığım birçok araştırma bu konuyu daha verilere bağlı olarak dile getirmeye çalışıyor.

    Bunların içinde yapay zekayı anlamamız lazım. Bugün yapay zeka değişik görülüyor. İnsanlardan makineler çok daha iyi bir hale gelecek şekilde. Tek vizyon bu değildi. Birçok bilgisayar çalışmacısının vizyonu dijital teknolojileri işçilerin üretkenliğini artırmak için kullanmaktı. Ama ne yazık ki bugün yapay zeka daha üretken vizyona değil, insanları kenara iten vizyonla başladı.

    ‘TÜRKİYE’NİN ORTA VE KISA VADEDE BÜYÜMESİNİN BİRÇOK YOLU VAR’

    Türkiye’nin büyümesine yönelik orta ve kısa vadedeki önerilerini sunan Acemoğlu, şunları söyledi:

    Orta vadede problem ilk olarak yüksek kaliteli büyümeyle, verimsizlik problemini aşmak. Bunun birçok yolu var. İkinci kurumlar. Üçüncüsü, yabancı sermayenin uzun vadeli şekilde gelmesi çok önemli. Kısa vadeli her ülkeye gidiyor. Türkiye’nin geleceği için teknolojiye olan yatırımı en kısa sürede yapılması için yabancı sermayenin uzun süreli gelmesi gerekiyor. Üçüncüsü eğitim. Hem lise düzeyinde hem de yüksek düzeyde Türkiye’nin teknolojiye yatkın gençlik yaratması lazım. İlkokuldan başlatmak lazım. Bilime saygı duyan, teknolojiyi en güzel şekilde kullanabilen gençlik yaratmak için kaynakların doğru kullanıldığı eğitim sistemi kullanmak lazım. Son olarak da Türkiye’nin kendisi için teknolojileri kullanabilmesi lazım örneğin yapay zeka gibi.

    Kısa vadede ise, çok büyük problemler var. Bunları çözmek için kararlar ve doğru politikalar gerek. Enflasyonun şu anki hali çok yüksek ve daha da yükselebilir para politikaları daha doğru hale gelmeli. İkincisi, Türkiye’de hem şirketlerin hem de bankaların bilanço durumlarının düzeltilmesi lazım. Buna kaynak gerekiyor. Üçüncüsü seçim ekonomisinden önce başlayan ve devamında artan devletin bütçe açığının kapatılması lazım. Bunun için de kaynak lazım. Bu kaynaklar için dış yatırımcılara güven veren bir çizgi çizilmesi gerekiyor. Kurumsal yol ve para politikalarıyla alakalı. Çok pahalı olmayan ve hemen gitmeyecek kaynakların gelmesi bütçe açığının ve bilanço problemlerinin çözülmesi lazım. Beşincisi Türkiye yatırımlarda geri kalıyor. İşsizliği artırmadan bir anda enflasyonu düşüren, bir anda geleceğe doğru adımlar atmak için üretken yatırımlara kısa vadede geçiş yapılması gerekiyor.

    ‘PARA VE FİYATLAR ARASINDA BİR DENGE VAR’

    Daha sonra söz alan Prof. Dr. Steve Hanke ise sunumunda şu konularına dikkat çekti:

    Gelir farkındalığı oluşması için gelir oluşturulmalı. 147 ülkeyi inceledim ve başlangıç olarak verilerimi 1990’dan 2001’e sınırladım. Burada para tedariği ve fiyat değişiklikleri üzerine bire bir kuram oranını denemek istedim. Yüzde 10l’uk bir değişme olursa fiyatlarda da olmalı. Peki ben ne buldum? Aradaki ilişki 0.94’tü. Özellikle para tedariğinde ve fiyat değişimde bir oran var. Gerçek ekonomik büyüme stabil, para tedariği stabil.

    ‘COVID ZAMANI PARA TEDARİĞİ GRAFİKTE TAVAN YAPTI’

    ABD’ye bakacak olursak, para tedariği covid zamanında grafikte tavan yaptı. Trump para konusunda devlet borçlanmasında tavan yaptı. Merkez bankası tarafı parasallaştı. Para tedariğinde 2021 Temmuz’unda tavan yaptı. Bu ikinci dünya savaşından sonraki en yüksek değerdi ve alakalı şekilde gecikme 12-24 ay. Burada Amerika’da kayda değer bir enflasyon yükselişi oldu. Yakın zamandaki aşağı yönlü harekete dikkat edin. Para tedariği konusunda azalma var. Şu an neredeyse eksi 4 buçuk. 1948’den beri ABD’deki grafikte bu negatifi görmek için 1936’ya gitmek lazım. Para tedariğinde önce patlama sonra azalma yaşandı.

    Formülleri yeniden altın büyüme oranıyla açıklayacak olursak bu konuda enflasyon hedefleri konusunda ABD’nin belirlediği konularda yüzde 2, enflasyon hedefi de buna göre çizilmeliydi. Altın büyüme oranı yüzde 6’nın bir tık üzerinde. Yani bu hedefi elde edebilmek için kırmızı çizginin etrafında dönmeli bu mavi çizgi. Bu teorinin işe yaraması için yani kullanabiliyorsanız ben yapabileceğimi savunuyorum.

    ‘ENFLASYONUN BİTİŞİYLE ABD RESESYONA GİRECEK’

    Wall Street Journal Şubat’ta, para tedariğindeki patlamada büyüme en çok yüzde 9 olacak dedi. Enflasyon 9.1 e çıktı. Bu para teoremini uygulayarak, nokta atışıyla bu oranı tespit ettik. Büyük çöküşte ne olacak? Burada FED’de el frenini çektik. Bu yılın sonuna doğru enflasyon yüzde 2 ile 5 arasında olacağını düşünüyoruz. Şu an 4.9. Bayağı bir düştü. Enflasyon hikayesi ABD’de son buldu.

    Enflasyon her yerde. Küresel bir fenomen değil bu. ABD’de bu rakamlar var. Bunların hepsi FED’i takip ediyor. Özellikle Avrupa ve İngiltere merkez bankası. Bunlar FED’in yaptıklarını kopyalayan yerler. Çekilen perde de aynı. Aynı sebepler veriyorlar. Petrol artışı, Ukrayna savaşı vb…