Etiket: türkiye

  • DAVUTOĞLU: “SÜRGÜN SIRASINDA YAŞAMINI YİTİRENLERİ RAHMETLE ANIYOR, VATANLARINDAN KOPARILAN ÇERKES VE ABHAZ KARDEŞLERİMİZİN BUGÜN TÜRKİYE’DE YAŞAYAN TORUNLARININ ACILARINI PAYLAŞIYORUM”

    DAVUTOĞLU: “SÜRGÜN SIRASINDA YAŞAMINI YİTİRENLERİ RAHMETLE ANIYOR, VATANLARINDAN KOPARILAN ÇERKES VE ABHAZ KARDEŞLERİMİZİN BUGÜN TÜRKİYE’DE YAŞAYAN TORUNLARININ ACILARINI PAYLAŞIYORUM”

    Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, “Çerkes halkının anavatanları Kuzey Kafkasya ve Abhazya’dan sürgün edilmeleri, yüzyıllar geçse de unutulmayacak bir trajedidir. Bu büyük acının 159. yıl dönümünde, sürgün sırasında yaşamını yitirenleri rahmetle anıyor, vatanlarından koparılan Çerkes ve Abhaz kardeşlerimizin bugün Türkiye’de yaşayan torunlarının acılarını paylaşıyorum” dedi.

    Ahmet Davutoğlu, Çerkes Sürgünü’nün 159’uncu yıl dönümü nedeniyle bugün Twitter hesabından bir mesaj yayınladı. Davutoğlu’nun mesajı şöyle:

    “Çerkes halkının anavatanları Kuzey Kafkasya ve Abhazya’dan sürgün edilmeleri, yüzyıllar geçse de unutulmayacak bir trajedidir. Bu sürgünde 1,5 milyon Çerkes ve Abhaz kardeşimiz yerinden, yurdundan edilmiş, sürgün yollarında neredeyse yarısı hayatını kaybetmiştir. Bu büyük acının 159. yıl dönümünde, sürgün sırasında yaşamını yitirenleri rahmetle anıyor, vatanlarından koparılan Çerkes ve Abhaz kardeşlerimizin bugün Türkiye’de yaşayan torunlarının acılarını paylaşıyorum. Rabbim bize bir daha böyle acılar yaşatmasın.”

  • SUUDİ ARABİSTAN’DA TÜRK VATANDAŞI OLMAYAN BİR KADIN, ANNESİNİN YERİNE OY KULLANDI. SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

    SUUDİ ARABİSTAN’DA TÜRK VATANDAŞI OLMAYAN BİR KADIN, ANNESİNİN YERİNE OY KULLANDI. SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDU

    Türkiye’nin Suudi Arabistan’daki Cidde Başkonsolosluğu’nda bulunan 2A Nolu sandıkta, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Filistin asıllı Laila Elhaddad adlı seçmenin yerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kızı Hadeel Salih Ali Alhaddad’ın oy kullandığı tespit edildi.

    Yurtdışı Seçmen Kurulu Başkanlığı, cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tur oylamasında, 20 Mayıs günü Cidde Başkonsolosluğu’ndaki 2A Nolu sandıkta, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı Filistinli Laila Elhaddad adlı seçmenin yerine, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan kızı Hadeel Salih Ali Alhaddad’ın oy kullandığını tespit etti.

    Tutanak altına alınan olayla ilgili, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmayan Hadeel Salih Ali Alhaddad hakkında, annesinin yerine oy kullandığı gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunuldu.

  • MERAL AKŞENER’DEN HÜDA PAR’A TEPKİ: “KADINI SAHİPLENDİRMEKTEN BAHSEDİYORLAR. HAYVAN MIYIZ BİZ”

    MERAL AKŞENER’DEN HÜDA PAR’A TEPKİ: “KADINI SAHİPLENDİRMEKTEN BAHSEDİYORLAR. HAYVAN MIYIZ BİZ”

    Haber: ÇAĞATAN AKYOL / SİNEM NAZLI DEMİR – Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

    İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “HÜDA PAR; Cumhuriyet’i, Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmayı talep ediyor. Kadını sahiplendirmekten bahsediyorlar. Hayvan mıyız biz? Bütün bunların normal hâle geleceği bir Türkiye’den kaçınmak için, bütün seçmenlerimize söylüyorum, bakın 2,5 milyon seçmenin Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermesi lazım” dedi. 

    Meral Akşener, cumhurbaşkanı seçiminin 28 Mayıs’ta yapılacak 2. turuna yönelik propaganda çalışmalarına bugün İstanbul’da başladı. Bakırköy’deki Yeşilköy Mahallesi’ni ziyaret eden Akşener’e, partililer de eşlik etti. Akşener, Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu için yurttaşlardan oy istedi. Akşener, gazetecilerin HÜDA PAR ve Hizbullah ile ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:

    “KEMAL BEY İÇİN OY İSTEYECEĞİZ: Kemal Bey için oy isteyeceğiz. Dostlarınıza, arkadaşlarınıza, yani akrabalarınıza bakın lütfen. Mardin’de, Trakya’da, Kocaeli’nde veya Sakarya’da göçmenlerin gezdiği yerlerden bahsediyoruz. Geçen seçimde Kemal Bey dışında oy kullanmış akrabanız varsa bunlarla çalışmanızı sizden rica ediyorum. Çünkü bir daha biz, parlamenter sistemi konuşamayız. Dolayısıyla biz, bu seçimde Kemal Bey’i kazandırmalıyız. Onun için de böyle tek tek arayacağız. Biz, bir hayat yaşadık, bitti. Şu çocuklara borcumuz var. Bakın, ‘Suriyeliler burayı bastı’ diyorlar. Bunu bir düşmanlık anlamında söylemiyorum ama 10 milyon göçmen olur mu bir ülkede? Onun için rica ediyorum hepinizden. Çalışacaksınız. Ben de çalışıyorum. Arkadaşlarımız çalışıyor.

    KADINI SAHİPLENDİRMEKTEN BAHSEDİYORLAR. HAYVAN MIYIZ BİZ: HÜDA PAR; Cumhuriyet’i, Anayasa’nın ilk 4 maddesini tartışmayı talep ediyor. Kadını sahiplendirmekten bahsediyorlar. Hayvan mıyız biz? Bütün bunların normal hâle geleceği bir Türkiye’den kaçınmak için, bütün seçmenlerimize söylüyorum, bakın 2,5 milyon seçmenin Sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermesi lazım. Bunun için özellikle her bir kadının, her bir genç erkeğin çalışması lazım. Aksi takdirde yarın yaşam alanı bulamayacaksınız. Onun için de oy vereceğiz ve bu sistemin değişmesi için gayret göstereceğiz. Bize bütün bir seçim boyunca ‘PKK’lı’ dendi. 50 bin tane iftira atıldı ama buna karşı dört HÜDA PAR’lı girdi Meclis’e. Yarının Türkiye’sinde başı açık, başı kapalı, genç veya yaşlı kadınların ne hâle dönüşeceğinin bir göstergesidir. Yani bu baştayken önüne geçmek lazım. Çok daha azken önüne geçmek lazım. Bu yaygın hâle gelir. Herkes Konca Kuriş’i hatırlamalı. Konca Kuriş, tam tesettürlü bir kadındı. Gençler hatırlamayabilir, domuz bağıyla öldürüldü. Beş çocuk annesi bir kadındı. Niçin öldürüldü? Hizbullah tarafından öldürüldü. Hizbullah ve PKK’ya ‘Terör örgütü diyemem’ diyen bir mantık var. Onun için de kadınlar, en fazla da AK Partili kadınların üzerlerine düşeni yapması gerekiyor ki bu manyaklıktan kurtulalım.

    ALINMASI GEREKEN OYLAR İÇİN GELDİM: Tahmininizin ötesinde bir nüfus var burada. Dolayısıyla genel olarak da seküler ve CHP ya da İYİ Parti’nin seçmeni var bu bölgede. Zaten ağırlıklı olarak bu bölge birinci turda muhtemelen Sayın Kılıçdaroğlu’na oy verdi ve ağırlıklı olarak CHP’ye ama ihmal ettikleri bir durum var. O da demin söylediğim, yani beraber yaşadıkları, evlerinde çalışan, iş yerlerinde çalışan kişiler. Onların da oylarını almaları gerekiyor bu defa. Ben de onun için geldim.”

  • Türkiye Teknoloji Buluşmaları 24 Mayıs’ta Eskişehir’de Dijital İşler Konusunda Devleri Buluşturuyor

    Türkiye Teknoloji Buluşmaları 24 Mayıs’ta Eskişehir’de Dijital İşler Konusunda Devleri Buluşturuyor

    Her ay Türkiye’nin bir ilinde gerçekleşen ve sektörün devlerini buluşturan Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın 87.si 24 Mayıs Çarşamba günü Eskişehir Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde gerçekleşecek. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) himayesinde düzenlenen buluşmanın ev sahipliğini ise Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Sanayi Odası ve Eskişehir Ticaret Borsası yapacak.

    Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği himayesinde, 86 ilde buluşma gerçekleştiren Türkiye Teknoloji Buluşmaları 87.si için kolları sıvadı. Eticaret A.Ş ve Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından gerçekleştirilen Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın Mayıs ayı adresi Eskişehir olacak. İKAS’tan Trendyol’a, PttAVM’den FLO’ya kadar Türkiye’nin dev firmalarını buluşturan organizasyon, 24 Mayıs Çarşamba günü Eskişehir Vehbi Koç Kongre Merkezi’nde başlayacak. Sabah saat 09.00’da start alacak buluşmanın ev sahipliğini ise Eskişehir Ticaret Odası, Eskişehir Sanayi Odası ve Eskişehir Ticaret Borsası yapacak.

    “DİJİTAL İŞLER” KONUŞULACAK

    Bu yıl ana konusu “Dijital İşler” olarak belirlenen buluşma için değerlendirmelerde bulunan Türkiye Teknoloji Buluşmaları Kurucusu Merter Özdemir, Eskişehir’de gerçekleşecek buluşmanın heyecanını yaşadıklarını belirterek, “Her ay bir ilde bir kez buluşuyoruz. Mayıs ayı durağımız da Eskişehir olacak. Bu sebeple oldukça heyecanlıyız. Türkiye Teknoloji Buluşmaları’nın önemli bir ihtiyacı karşıladığını, bu buluşmalarda daha net anlıyoruz. Bu ayın adresini Eskişehir olarak belirlememizin ardından ilimizden çok güzel tepkiler aldık. Bu geri dönüşler ne kadar doğru bir işe imza attığımızı bize tekrar tekrar hatırlatıyor. Dijital bir devrim yaşadığımız günümüzde, herkes dijital ile iç içe yaşıyor ve dijitali oldukça etkin kullanıyor. Biz de Eskişehir’de bu yılın ana teması çerçevesinde, E-ticaret & E-ihracat, Dijitalleşme, Metaverse, NFT ve Blockchain’i konuşacağız. Herkesi bekliyoruz” dedi.

    KATILIM ÜCRETSİZ

    Türkiye Teknoloji Buluşmaları web adresinden kayıt olunarak ücretsiz katılım sağlanabilen organizasyonda, alanında uzman isimlerce sunumlar gerçekleştirilecek ve paneller düzenlenecek. KOBİ’ler ile bilgi ve tecrübe paylaşımında bulunulan etkinlikte, genç girişimciler ve üniversite öğrencilerine yönelik, teknolojinin yeni trendleri konusunda bilgi paylaşımında bulunulacak.

  • Metalurji ve Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı: Teknik olarak sağlam bir altyapı oluşturmadığımız sürece başımıza gelen felaketlere sorumlu aramaya devam edeceğiz

    Metalurji ve Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı: Teknik olarak sağlam bir altyapı oluşturmadığımız sürece başımıza gelen felaketlere sorumlu aramaya devam edeceğiz

    “Kalite Yönetim Sistemi denilen konuya hiç önem vermiyoruz. Günün sonunda başımıza bir felaket geldiği zamanda, ya probleme bir sorumlu bulmaya çalışıyoruz veya suçu kadere atıyoruz” ifadelerini kullanan Mataracı, “Teknik olarak sağlam bir altyapı oluşturmadığımız sürece gelecekte de başımıza gelen felaketlere sorumlular aramaya devam edeceğiz” dedi.

    6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin ardından 50 bini aşkın vatandaş yaşamını yitirmiş, yüzbinlerce bina yıkılmış, yıkılmayanlarda ise ağır hasar tespit edilerek oturulamaz duruma gelmişti. Depremlerin ardından akıllara gelen ilk soru ise, yıkılan binaların sorumluluğun kimde olduğu konusuydu.

    Sorumluluk tek başına bir tarafa yıkılmasının doğru olmadığını söyleyen Metalurji ve Malzeme Mühendisi Erhan Mataracı, inşaatın yapımı sırasında yapılacak kontrol sisteminin önemi ne vurgu yaptı. Yapı sürecinin başından itibaren kontrol firmasının “işin sahibi tarafından görevlendirilmesi” gerektiğini söyleyen Mataracı, aksi taktirde müteahhitlerin kontrol firmalarını mali açıdan desteklediklerinden dolayı iki taraf arasında ticari ilişkinin oluştuğuna dikkat çekti.

    “Kontrol sistemiyle güvenli inşaatlar ve güvenli imalatların yapılması kaçınılmaz olur”

    Kontrol kuruluşlarının sayısının son yıllarda oldukça arttığını ifade eden Mataracı, kurumlar arasında rekabet yaşandığını ve bu da yapılan işin kalitesini düşürdüğünü söyledi. Bazı firmaların ise kontrol yapmadan belgelendirme yaptığına da dikkat çeken Mataracı, şu ifadeleri kullandı:

    “6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremden sonra en çok tartıştığımız şey yıkılan yapıların sorumluluğunun kimde olduğu konusuydu. Sonunda tam olarak sorumluluğun kimde olduğuna karar verememekle birlikte kimisi müteahhitleri, kimisi yapı denetim firmalarını suçladı. Ancak burada sorumluluk tek olarak herhangi bir tarafta değil, genel olarak yapı inşa etme konusunda Türkiye’de yeterli bir sistem geliştirilememiş olmasıdır. Gelişmiş bir sistemde, müteahhitlerin yapı denetim firmalarının, belediyelerin ve bakanlıkların içinde bulunduğu kontrol sistemiyle güvenli inşaatlar ve güvenli imalatların yapılması kaçınılmaz olur.

    “Teknik bir kontrol ilişkisinden ziyade ticari bir ilişki oluyor”

    Ülkemizde inşaatlar haricinde endüstriyel üretimde de üçüncü taraf kontrol kuruluşu dediğimiz firmalar var ve bu firmalar Akreditasyon Kurumlarından aldıkları yetkilerle farklı amaçlarla üretilen/inşa edilen her şeyi belgelendirme yetkisine sahipler.

    Kontrol kuruluşlarının çalışması için en verimli yöntem bu firmaların işin sahibi tarafından tutulması veya görevlendirilmesidir. Aksi durumda imalatçı veya müteahhit firmalar bu kontrol kuruluşlarının masraflarını kendi ceplerinden ödedikleri için aralarında teknik bir kontrol ilişkisinden ziyade ticari bir ilişki oluyor.

    “Ürün sertifikaları hiçbir kontrol yapılmadan para karşılığında verilmeye başlandı”

    Kontrol kuruluşlarının sayısı son yıllarda çok fazla arttı ve aralarında ciddi bir ticari rekabet oluştu. Bu firmalar akreditasyon için ödedikleri bedellerin, çalıştıracakları sabit personellerin maliyetlerini karşılayabilmek için kontrol kalitesini ciddi anlamda düşürmek zorunda kaldılar. Artık bu kontrol mekanizması öyle bir hal aldı ki, birçok firma hiçbir kontrol yapmadan belgelendirme yapıyor.

    Şirketlerin iş alabilmek için sahip olması gereken yönetim sistemi sertifikaları ya da bir projeyi kabul ettirmek için edinmesi gereken ürün sertifikaları hiçbir kontrol yapılmadan para karşılığında verilmeye başlandı.

    “Hiçbir kontrolün yapılamayacağını çok açık şekilde görüyoruz”

    Geçenlerde şirketimize akreditasyona sahip bir kontrol kuruluşu tarafından 3500 TL+KDV bedelle 1 ISO ve 4 adet CE belgesi verilebileceğiyle ilgili bir e-posta geldi. Bu fiyata bu 4 belgenin verilebilmesi imkânsız. Normalde bu belgeleri verebilmek için günlerce süren denetimler yapılmalı, firmanın bütün sistemi, bütün üretim/inşaat aşamaları incelenmeli ve bunu alanında yetkin personeller yapmalı.

    Bu sertifikaları alan bir şirket, uluslararası sisteme uygun çalıştığını ispat edebilecek, ayrıca üretimlerini de Avrupa Birliği Standartlarında yaptığına dair sertifika sahibi olacak. Ama işin arkasındaki kontrol sistemine baktığımızda bu bedelle hiçbir kontrolün yapılamayacağını çok açık şekilde görüyoruz. Yani son kullanıcının kullandığı ürün uluslararası tüm sertifikalara sahip ama aslında hiçbir kontrolün yapılmamış olduğu ürünler olacak.

    “Suçu kadere atıyoruz”

    Türkiye’de her tür mühendislik faaliyetinin bu şekilde işlediğini maalesef uzun yıllardır gözlemliyoruz. Kalite Yönetim Sistemi denilen konuya hiç önem vermiyoruz. Günün sonunda başımıza bir felaket geldiği zamanda, ya probleme bir sorumlu bulmaya çalışıyoruz veya suçu kadere atıyoruz.

    “Felaketlere sorumlular aramaya devam edeceğiz”

    Deprem felaketinden sonra vatandaşlarımız teknik konularla ilgili olarak bizzat bilgi edinme çabasına girdi ve insanlar kendilerini yoruyorlar. Kendi alanında deneyimli bir insanın yetişmesi seneler alırken insanların bu şekilde kendilerini yormaları yine liyakatle ilgili ders almadığımızın göstergesi. Ülkemizde yapılması gereken en önemli konu teknik işlerin nasıl yapılacağı ve kurgulanacağıyla ilgili bir sistem oluşturulması ve herkesin kendi işini layığıyla yapmasıdır. Teknik olarak sağlam bir altyapı oluşturmadığımız sürece gelecekte de başımıza gelen felaketlere sorumlular aramaya devam edeceğiz.

    “Japonya’da hasar olmamasının nedeni vatandaşlarının inşaat teknolojileriyle ilgili bilgi sahibi olması değil”

    Her depremden sonra en çok konuşulan ülke Japonya oluyor. Japonya’da herhangi bir hasar olmamasının sebebi bütün vatandaşlarının inşaat teknolojileriyle ilgili bilgi sahibi olması değil, kusursuza yakın bir Kalite Yönetim Sistemi’nin kurulmuş olması ve herkesin kendi işini en iyi şekilde yapmasıdır. Bu ülkede üzerinde en çok durulan konu günün sonunda nasıl kaliteli üretim yapılacağı. Bu nedenle Kaizen, Altı Sigma, Toyota sistemi gibi birçok sistem oluşturulmuş durumda ve tüm topluma bu bilinç yerleştirilmiş. Sürekli daha uygun, daha kaliteli üretimin nasıl yapılacağı tartışılıyor. Biz de ise şirketler bu sistemlerin oluşturduğu sorumluluklardan nasıl kaçacaklarıyla ilgili taktikler geliştiriyorlar.”

  • Hukukçu Figen Çalıkuşu, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini Değerlendirdi ve İddiaları Açıkladı

    Hukukçu Figen Çalıkuşu, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini Değerlendirdi ve İddiaları Açıkladı

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) Cumhur İttifakı’nın çoğunluğu sağlamasının bir anlamı olmadığını dile getiren Çalıkuşu, Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hatırlatarak, “Erdoğan Türkiye’yi parlamentoyla mı yönetti, umurunda mıydı Meclis; Bakanlar bile umurunda değildi” ifadelerini kullandı. TBMM çatısına giren partileri anımsatan Çalıkuşu, “Dilerim Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olur. Elinde yetki var, Erdoğan’ın kullandığı kararnameler Kılıçdaroğlu için iyi bir enstrüman bu ülkeyi ayağa kaldırmak için. Son şansımız var, lütfen bunu çok iyi anlatın” dedi.

    Hukukçu Figen Çalıkuşu, 14 Mayıs seçimlerinde CHP’nin sandık verileri hakkında eleştiride bulundu. “İçeriden dışarıya veri aktarılmasın istenmiş” bilgisini paylaşan Çalıkuşu, bunun seçmen ile paylaşılması gerektiğine vurgu yaptı. Çalıkuşu, Bizim gördüğümüz sonuçları CHP yapmadı. İnsanlarda moral bozukluğu oldu. Tüm kanallarda ANKA ve AA’dan veri aldı. İçeriden dışarıya veri aktarılmasın istenmiş, neden? Kılıçdaroğlu öndeyken CHP neden verilerini dışarıya vermedi. Bizimle bunu paylaşmaları gerekirdi.” dedi.

    DÜŞTÜĞÜMÜZ YERDEN BİR AVUÇ TOPRAKLA KALKACAĞIZ

    CHP’nin 2018 seçimlerinde çöken sistemini de hatırlatan Çalıkuşu, “Bugün yaşadığımız, görevden almalar normal. Sandık güvenliği çok önemliydi. Böylesi tarihsel bir seçimde bununla yüzleşerek görevden alma talebi ve pek çok iddia, bunlar zaten biliniyordu. Bu güvenlik zafiyeti 2018’de de vardı. 2018’de Mehmet Ali Çelebi de vardı. Bu nasıl olabilir. Benim derdim isimlerle değil, sistemle. 2002’den beri görevde bulunan isimler var. Ancak kesinlikle moral bozmamak gerekiyor. Düştüğümüz yerden kalkarken bir avuç toprakla kalkacağız. İstanbul seçimlerindeki gibi bir mağduriyet var. Daha çok kenetlenerek anlatacağız, sandığa gitmeyenleri götüreceğiz.” ifadelerini kullandı.

    KILIÇDAROĞLU ÖNDEYKEN CHP VERİLERİ DIŞARI VERMEDİ

    Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun önde olduğu sırada CHP’den bir veri akışı olmadığını hatırlatan Çalıkuşu, “Her sandığın başında görevli olursa ve sonucu alıp getirirse CHP Genel Merkezi’nde sistem kurulmadan ilçe bazlarında yapılıyordu. Önemli olan sandık başında görevli olması. CHP bir veri açıklamadı. ANKA, Anadolu Ajansı ne yapıyorsa bu sistemi kurduğunu düşündük. Her binada bilişim uzmanı vardı, verileri giriyordu. İlçeden de CHP’ye veriler giriliyordu. Bu işlem yapılıyorsa ne ANKA ne AA’ya ihtiyacın kalır. Bizim gördüğümüz sonuçları CHP yapmadı. İnsanlarda moral bozukluğu oldu. Tüm kanallarda ANKA ve AA’dan veri aldı. İçeriden dışarıya veri aktarılmasın istenmiş, neden? Kılıçdaroğlu öndeyken CHP neden verilerini dışarıya vermedi. Bizimle bunu paylaşmaları gerekirdi.” diye konuştu.

    KIYAS YAPMA İMKANIMIZ OLSA MÜMKÜN OLABİLİRDİ

    “Halkla paylaşılacak bir sistemi neden yaratmadınız?” sorusunu soran Çalıkuşu, “Kılıçdaroğlu öndeydi ancak veri girişi de yoktu. Bakırköy, Çankaya gibi CHP’nin yüksek oranlı olduğu ilçelerde oylar sisteme girilmedi demişti. Onlar hala girilmedi mi? 20 bin sandıktan veri girilmediği söylenmişti. Neden girilmedi, bunu bize izah etmeleri lazım. Sonuçta Onursal Adıgüzel görevden alındı. Burada bizim derdimiz hata, plansız yaşanan olayın sebebi nedir. 2 yıldır 6 parti birlikte hazırlanıyoruz derken bize bunu yaşatmaya hakkınız yok. Hele ki 2018’deki çöken sistem böyle tarihi bir seçimde çökmemeli.” dedi.

    Seçimdeki şaibe iddiaları hakkında, “CHP’nin tüm sandıklardaki verileri elimizde olsaydı ve kıyas yapma imkânımız olsaydı bu mümkün olabilirdi” yorumunda bulunan Çalıkuşu, “Seçim hilesi yapılmış mıdır? İçim rahat şekilde YSK şeffaf bir seçim yaptı diyemem. Bakanlar istifa ettirilmedi. Şu an itibariyle AKP’li milletvekili hala devlet imkanlarını kullanıyor. İçişleri Bakanı… Dünyanın hiçbir yerinde bu yok, bir örneği daha yoktur. Devlet imkanlarını kullanırken bu seçimde hile yapılmadığını söylemek çok safiyane olur. Biz bunu nasıl ispat ederdik: CHP’nin tüm sandıklardaki verileri elimizde olsaydı ve kıyas yapma imkânımız olsaydı bu mümkün olabilirdi.” görüşünü dile getirdi.

    “ERDOĞAN, EN ÇOK OY ALDIĞI İLLERDE OYLARINI DÜŞÜRMÜŞKEN TÜRKİYE’DE BİRİNCİ ÇIKABİLİYOR, BU ÇOK ENTERESAN”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en çok oy aldığı illerde 2018 seçimlerindeki oy oranlarının da altına düştüğünü söyleyen Çalıkuşu, “CHP çıkıp, YSK’nın açıkladığı sonuçlar doğrudur diyemiyor. Elimizdeki veriler budur diyemiyor. Bu yol kazasını yaşamış olduk. Bundan hızlıca dersler çıkarıp yola devam etmeleri gerekiyor. Biz çoğunluğuz, en fazla oy aldığı illerde Bayburt, Rize’ye bakın. O illerde aldığı oylar, 2018’de aldığı oyların altında. Erdoğan, en çok oy aldığı illerde oylarını düşürmüşken, Türkiye’de birinci çıkabiliyor. Bu çok enteresan. Bunu isteseler birinci turda da bitirebilirlerdi. Ama şu geliyor akıllara, hile iddialarını bertaraf edecek bir mesaj veriyor dünyaya ve Türkiye’ye. Oy kullanılacağı gün seçimde kuyruğa giriyor. Biz bilmiyor muyuz, Marmaris yangın yeriyken yollar kapalıyken insanlara çay atıyor. Depremde bant daraltıldı, insanlar haberleşemedi.” dedi.

    Altılı Masayı da eleştiren Çalıkuşu, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

    “Milletvekilleri yerleşti. Meclis’teler artık, Davutoğlu toplantısını da yapmış, yüzler gülüyor. Hepimizin yüzü gülsün. Kendi iddialarıyla, AKP’den oy devşirmek, Altılı Masa’yı büyütmek. TBMM’de oluştu, hayırlı olsun ama salt çoğunluğu elde edemeyen bir muhalefet var ortada. Kılıçdaroğlu, böylesi bir TBMM sonrasında önemli bir denge kontrol figürü olarak da seçilmelidir. HÜDA-PAR orada, Yeniden Refah Partisi orada. Ekonomi ne durumda? Kılıçdaroğlu’nun adaylık açıklamasıyla bile geriye düşen risk pirimi bugün 600’ü de geçti. Borsa baş aşağı gidiyor, dolar, euro tırmanışa çıktı. Elimizde tam takır bir hazine var, nasıl yönetecekler. Kılıçdaroğlu ne yapar, TBMM elinde değil ne yapar demeyin. Cumhurbaşkanı’nın çok önemli yetkileri var. Erdoğan nasıl elindeki yetkilerle Türkiye’yi dizayn ettiyse, Kılıçdaroğlu hakça, adil bir yönetim için inşa edecek yetkilerin aynısına sahip olacak. Kılıçdaroğlu seçilse, Merkez Bankası başkanını değiştirse o an iklim değişecek. Bunu etrafınıza anlatın. Burada ittifak ortaklarına da birkaç söz söylemek lazım. Onlar bu kadar dayatmasa, masaya anlaşma ortamı dayatmasa, böyle temsilde adaleti yaşamayacak sonuçlar çıkmazdı.”

    “SOYLU HİÇ BEKLEMESİN, ÖYLE BİR DÜŞÜNCESİ VARSA HEMEN ALSIN İKİ BELEDİYE BAŞKANINI”

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı, görevlerini yerine getirmedikleri iddiasıyla ‘görevden alabileceği’ iddiaları hakkında ise Figen Çalıkuşu şu yorumda bulundu:

    “Görevini yapmama gerekçesiyle görevden alma gibi bir iddiayı okudum. Yapsın, daha iyi olur. Yaparsa Kılıçdaorğlu Cumhurbaşkanı olur. 2 hafta kadar görevden alınmış olurlar. Bunların bu hukuksuzlukları insanları bir araya getirdi. Baktık ki hepimiz aynı şeyi yapıyoruz, benzemesek de hak savunuculuğu yaptık. Bunu da yaparlarsa bence hayrına olur, Soylu hiç beklemesin, öyle bir düşüncesi varsa hemen alsın iki belediye başkanını. Biz kazanamazsak sandıktan darbe çıkar dedi. Kimsenin çıkmaması sonucunu düşünemedi. Sandıktan ne çıktı diye sormak lazım, bu da mı darbe? Böyle bir seçim sistemi olabilir mi? Geldiğimiz noktada utanıyorum. Nevşehir’den kadın milletvekili çıktı diye seviniyoruz.”

    BİZİM DERDİMİZ NASIL KURULTAY OLABİLİR?

    CHP içerinden gelen kulisleri aktaran Çalıkuşu, “Kurultay yapalım, genel başkanlığı bıraksın gibi konuşmalar, genel başkan yardımcıları arasından aday çıkarmak gibi duyumlar var. Ben sadece böylesi bir yönetim şekli olamaz. CHP, Cumhuriyet’in partisi evet. Zor değişiyor, Kılıçdaroğlu Türkiye’yi partisini değiştirmeye çalışıyor ama Kılıçdaroğlu çok güçlü bir döneminde. Daha farklı bir yapılanmayı kurabilirdi. Daha etkin bir biçimde kararlar alabilirdi. Değiştirmek istemedi Kılıçdaroğlu. Öndeki isimler kalmaya devam etti. CHP İstanbul adayları ilk sıralar dışında kimler var? 2002 yılında seçilip hala milletvekili olan, genel başkan yardımcısı olan insanlar var. Böyle bir meslek haline getirilemez. Bu sistem onlar için alışkanlık haline geliyor. Bizi ne bekliyor bilemeyiz. Çok ciddi bir çöküntü bekliyor. Bu enkazın altından nasıl kalkacağız, bizim derdimiz nasıl kurultay olabilir?” dedi.

    “ERDOĞAN’IN KULLANDIĞI KARARNAMELER KILIÇDAROĞLU İÇİN İYİ BİR ENSTRÜMAN BU ÜLKEYİ AYAĞA KALDIRMAK İÇİN”

    Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasını dilediğini ve elindeki yetkileri kullanması gerektiğini vurgulayan Çalıkuşu, seçimlerde yüzde 5 oy alan Sinan Oğan hakkında da açıklamalarda bulundu. Figen Çalıkuşu son olarak şunları söyledi:

    “Dilerim Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı olur. Elinde yetki var, Erdoğan’ın kullandığı kararnameler Kılıçdaroğlu için iyi bir enstrüman bu ülkeyi ayağa kaldırmak için. Son şansımız var, lütfen bunu çok iyi anlatın. Parlamento gitmiş, ne yapacak Kılıçdaroğlu, geçin; parlamentoyla mı yönetti Erdoğan Türkiye’yi. Umurunda mıydı Meclis. Bakanlar bile umurunda değildi.

    Sinan Oğan’ın getireceği oya güvenerek yeniden insanların bu adalet duygularını rencide edecek karar verilmemeli. Şu anda aldığı oylar şahsına, talimatına değil, tepki oylarıdır. Ona oy verecek insanlar Erdoğan’a oy veren insanlar değildir. Halka güvenecekler, Oğan’ın oylarına değil. Oradaki insanlara seslenecekler. Sinan Oğan, pazarlık yapmadan ittifaka katılabilir, pazarlık yapılmadan o oylar getirilebilir.”

  • Afrika Günü’nde Afrika’dan bir gün!

    Afrika Günü’nde Afrika’dan bir gün!

    Birçok Afrika ülkesinde yılın 365 günü su, barınma, eğitim, sağlık gibi temel ihtiyaç alanlarında faaliyetlerde bulunan Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD), Afrika Birliği’nin kuruluş yıl dönümü olan “Afrika Günü”nün hazırlıklarını tamamladı.

    Kutlama törenine Afrika’ya gönül veren birçok kesimden önemli konukların yanı sıra, Türkiye’de eğitim gören Afrikalı öğrencile, akademisyenler ve devlet adamları katılacak.

    “DOSTLUK GÜNÜ OLARAK GÖRÜYORUZ”

    TADD Başkanı Dr. Bilgehan Güntekin, her yıl Türkiye’de düzenli olarak kutladıkları Afrika Günü’nün önemini anlatırken, “Bu yılı farklı kılan, Afrika Birliği’nin hiç sekteye uğramdan tamamladığı 60’ıncı yılı. Afrika’daki çalışmalarımıza başladığımız günden beri kıtadaki insanlarla bir sevgi köprüsü kurduk, kardeşlik bağlarımızı güçlendirdik, Afrika’nın Türkiye için önemine vurgu yaptık. Kardeşlerimiz için önemli olan Afrika Günü’nü biz de Türkiye – Afrika dostluk günü olarak görüyoruz” dedi.

    “TÜRKİYE AFRİKA İLİŞKİLERİ” PANELİ

    Tüm Afrika’nın Dostları Derneği (TADD) Afrika Günü’nde, 3 temel başlıkla “Türkiye – Afrika İlişkileri”ni anlatan bir dizi panele de yer verecek.

    Eğitim, Ekonomi ve Sağlık konulu panellere, alanında uzman akademisyen, doktor ve eğitimciler konuşmacı olarak katılacak.

    AFRİKA’DAN BİR GÜN GİBİ

    Programın sunuculuğunu Cansu Canan üstlenirken, Afrikalı sanatçı ve aktivist Enzo Ikah mini bir konser verecek.

    Yerel kıyafetli defilenin yanı sıra, otantik dans gösterisi ve sosyal medyada viral olan şovları ile Türk insanının gönlünde taht kuran Senegalli Mustafa Ndiaye’nin standart-up’ı yer alacak.

  • İBB’DEN COŞKULU 19 MAYIS KUTLAMASI… İMAMOĞLU: “GENÇLERİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE UMUDUNU ELİNDEN ALMAYA KALKANLARIN VAKTİ DOLDU. KARA BULUTLAR DAĞILACAK VE GENÇLİK KAZANACAK”

    İBB’DEN COŞKULU 19 MAYIS KUTLAMASI… İMAMOĞLU: “GENÇLERİN ÖZGÜRLÜĞÜNÜ VE UMUDUNU ELİNDEN ALMAYA KALKANLARIN VAKTİ DOLDU. KARA BULUTLAR DAĞILACAK VE GENÇLİK KAZANACAK”

    İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 104’üncü yılını, Maltepe’de, yüzbinlerce gencin katıldığı etkinliklerle kutladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Gençlerin özgürlüğünü ve umudunu elinden almaya kalkanların vakti doldu. Gençler, artık düşledikleri gibi bir hayatı burada, kendi vatanlarında, İstanbul’da kendi elleriyle kuracaklar. Kara bulutlar dağılacak ve gençlik kazanacak. Çünkü sevgili gençler, yılgınlık değil, her zaman umut kazanır. Umut sizsiniz. Şikayet edenler değil, her zaman cesaret edenler kazanır. Yola koyulanlar kazanır, durup bekleyenler değil. Bir avuç insan değil, gençler kazanır, millet kazanır. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk” dedi.

    İBB’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın 104’üncü yıl kutlamaları kapsamında düzenlediği etkinlikler, Maltepe Etkinlik Alanı’nda gerçekleştirildi. Gün boyu süren ve yüzbinlerce gencin katıldığı etkinliklerde çok sayıda şarkıcı ve müzisyen sahne aldı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu da etkinliklerin akşam bölümüne katılarak, Maltepe’yi dolduran gençlerle bir araya geldi. Eşi Dilek İmamoğlu’yla birlikte ellerindeki Türk bayraklarıyla gençleri selamlayan İmamoğlu şunları söyledi:

    “19 MAYIS RUHUYLA BURADASINIZ, HİSSEDİYORUM: Çok güzel bir gençlik var bu akşam burada. 19 Mayıs ruhuyla buradasınız; hissediyorum. Sevgili gençler, bu akşam bayramı böyle içinize çekin, o güzel ruhunu hissedin. Özgürlüğü hissedin, barışı hissedin, cesaretinizi hissedin. Asla vazgeçmeyeceğinizi hissedin hayat boyu. 19 Mayıs, bize özgürlüğümüzü kazandıran o büyük mücadelenin başladığı gün. Cumhuriyetle taçlanan bir umut yolculuğunun ilk durağıdır 19 Mayıs. Samsun’da başlamıştır. Özgürlüğüne tutkun bir halkın karşısında hiçbir gücün durmayacağının ispat edildiği gündür. Milletin azim ve kararı, işgalcilerin, zorbaların tüm planlarını yıkıp geçti, hiçbir şey dinlemedi. 1919 ruhu, bu topraklarda sizler sayesinde sonsuza dek yaşayacak.

    TÜRKİYE CUMHURİYETİ, GENÇLERİN AZİM VE CESARETİYLE BUGÜNLERE GELDİ: Çok sevdiğim o sözle, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti, ay-yıldızlı bayrağımız, bu memlekette gururla dalgalanacak. Bize bu inancı, bu kararlılığı veren büyük önder Mustafa Kemal Atatürk ve onun izinde yürüyen siz gençlersiniz. Mustafa Kemal Atatürk, o ruhu buluşturduğunda 38 yaşında gencecik bir delikanlıydı. Samsun’a çıktığında çok gençti. Yanında bu vatan uğruna canını vermeye hazır, yine gencecik delikanlılar vardı. İnanın sizlere çok yakın yerlerde oturuyorlardı. Kadıköylü er Mehmet oğlu Hasan vardı. Üsküdarlı er İhsanoğlu Mehmet Lütfü vardı. Çatalcalı onbaşı Adem vardı. Türkiye Cumhuriyeti, gençlerin azim ve cesaretiyle bugünlere geldi. Savaş zamanı cephede, barış zamanı üretimde gençler hep en önde oldular. Unutmayın sevgili gençler; siz hep önde oldunuz, hep en önde olacaksınız. Gücünüzün farkında olun. Ve hiçbir zaman bildiğiniz doğrulardan asla geri durmayın.

    GENÇLER; DEMOKRASİ, ADALET VE EŞİTLİK OLMADAN NEFES ALAMAZ: Demokrasi, adalet ve eşitlik mücadelesinde gençler, her zaman en ön saflarda mücadele etmiştir. Çünkü gençler, onsuz nefes alamaz. Hak, hukuk, adalet olmazsa, gerisi boş. Unutmayın; Atatürk, gençlerden aldığı o büyük güçle yola çıkmıştı. O gencecik heyetiyle, gençlerin neler başarabileceğini çok iyi biliyordu. Onun için Cumhuriyetimizi ne yaptı? Yine siz sevgili gençlere emanet etti. Bu milletin, bu memleketin kızlarına, oğullarına emanet etti. Gençlere hak ettiği değeri vermeyenlerin, gençlere saygı duymayanların bu ülkenin geleceğinde asla yeri yoktur.

    ŞİKAYET EDENLER DEĞİL, CESARET EDENLER KAZANIR: Gençlerin özgürlüğünü ve umudunu elinden almaya kalkanların vakti doldu. Gençler, artık düşledikleri gibi bir hayatı burada, kendi vatanlarında, İstanbul’da kendi elleriyle kuracaklar. Kara bulutlar dağılacak ve gençlik kazanacak. Gençler kazanacak. Çünkü sevgili gençler, yılgınlık değil, her zaman umut kazanır. Umut sizsiniz, Umut, kendiniz; unutmayın ve sevgili gençler, şikâyet edenler değil, her zaman cesaret edenler kazanır. Cesurlar kazanır. Yola koyulanlar kazanır, durup bekleyenler değil. Sevgili gençler, unutmayın; bir avuç insan değil, gençler kazanır, millet kazanır, millet. Eğlenceniz güzel olsun. Özgürlüğünüz daim olsun. Barış ve huzur sizinle olsun. Allah’a emanet olun. 19 Mayıs kutlu olsun. Kalın sağlıcakla. Yaşasın Cumhuriyet, yaşasın Mustafa Kemal Atatürk.” 

     

  • İSTANBUL’DA, ORGAN TİCARETİNE YÖNELİK OPERASYON: 14 ŞÜPHELİ YAKALANDI

    İSTANBUL’DA, ORGAN TİCARETİNE YÖNELİK OPERASYON: 14 ŞÜPHELİ YAKALANDI

    İstanbul‘da, yabancı uyruklu kişileri Türkiye’ye getirerek organ ve doku ticareti yaptıkları iddia edilen 14 kişi gözaltına alındı.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu, 14 kişinin, yabancı uyruklu kişileri Türkiye’ye getirip sahte belgelerle resmi kurumlardan karar alarak organ ve doku ticareti yaptıklarının tespit edildiğini duyurdu. Açıklamada, söz konusu şüphelilerin, Türkiye’de gerçekleştiremedikleri bazı eylemleri ise Gürcistan’da yaptıklarının tespit edildiği belirtildi.

    Açıklamaya göre, bugün yapılan operasyonda, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve yönetmek’, ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak’, ‘organ ve doku ticareti’ suçlamaları nedeniyle adreslerinde arama yapılan 14 şüpheli gözaltına alındı. 

     

  • CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU, ATA’NIN HUZURUNDA

    CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU, ATA’NIN HUZURUNDA

    Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla gençlerle birlikte Anıtkabir’i ziyaret etti.

    CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı dolayısıyla bugün Anıtkabir’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve 1. Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün huzuruna çıktı.

    Aslanlı Yol’da gençler ve torunu Duru birlikte yürüyen Kılıçdaroğlu’na, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik eşlik etti.

    Kılıçdaroğlu, torunu Duru ile birlikte Atatürk’ün mozolesine karanfil bıraktı.