İstanbul Beyoğlu’nda bir apartta ikamet eden Ahmet Ç. (39) ile Muhammet Ç. (36), apart sahibi Abdullah A. ile 31 Aralık’ta kira parası sebebiyle tartıştı. İkili arasındaki tartışma, Ahmet Ç.’nin markete emanet için bıraktığı lüks saatin Abdullah A. tarafından satın alınmasıyla daha da şiddetlendi. Apart sahibini dövüp olay yerinden ayrılan iki arkadaş, yeni senenin ilk saatlerinde Şişhane’de gezerken, içinde Abdullah A. ve arkadaşları Mücahit B., Fırat A. ve Güven E.’nin olduğu araçtan silahlı saldırıya uğradı.
Sabah’tan Dilek Yaman Demir’in haberine göre Mücahit B., ayağı ve omzundan vurduğu iki kişiyi otomobile aldı ve direksiyonu Eyüpsultan’daki ormanlık bölgeye kırdı. Ve dehşet dolu dakikalar başladı. Otomobildeki kazma ve kürekle iki arkadaşa mezar kazdıran Abdullah A., mezar kazma işleminin bitmesinin ardından ikiliyi boyunlarına kadar mezara gömdü.
MEZARDAN ÇIKMAYI BAŞARDI
Abdullah A. ve arkadaşları, aynı otomobile binerek olay yerinden kaçarken, iki arkadaşı ölüme terk etti. Ahmet Ç. mezardan çıkmayı başarırken, Muhammet Ç. ise isabet eden kurşunlar sebebiyle kendisinden geçti. Ahmet Ç. arkadaşını mezardan çıkarmasının ardından, caddeye yürümeye uğraşırken yolda jandarma ekiplerine denk geldi.
Ekipler, iki arkadaşı hastaneye götürdü. Ahmet Ç. tedavi altına alındı. Ağır yaralanan Muhammet Ç., yoğun bakımda tedavi altına alındı. Olayla alakalı soruşturma açıldı.
Denizli’de kıskanç koca el yapımı patlayıcı ile dehşet saçmayı planlıyordu, planı tesadüfen ortaya çıktı. İddialara göre olay Asmalıevler Mahallesinde meydana geldi. Üç çocuk babası apart işletmecisi Mehmet A. önceki gün aracı ile işyerine geldiğinde arka tampondan sarkan poşeti fark etti. Sol arka tamponun iç kısmına yerleştirilen poşeti çeken Mehmet A. içinden eski bir ceket çıktığını gördü.
OLAY KISA SÜRE İÇİNDE AYDINLATILDI
Poşeti çekmesi ile birlikte yere bir de cep telefonu düştü. Meraklanarak aracın altına bakan Mehmet A. tampon içine sıkıca yerleştirilmiş patlayıcı düzeneği ve ona enerji veren pilleri fark etti. Korkarak hemen aracın başından uzaklaşan Mehmet A. polisi arayarak yardım istedi.
PATRON, CAN GÜVENLİĞİ İÇİN ŞEHRİ TERK ETTİ
Olay yerine gelen bomba uzmanları aracın altındaki düzeneğin el yapımı patlayıcıya ait olduğunu tespit etti. Çevrede geniş güvenlik önlemleri alınarak patlayıcı düzenek kontrollü bir şekilde araçtan çıkarıldı.
İNTERNETTEN ÖĞRENMİŞ
Şüpheli Hasan D’nin kıskançlık nedeniyle eşini ve patronunu havaya uçurmak istediği iddia edildi. Eşi Derya D. (41)ile boşanma aşamasında olan şüphelinin eşinin patronu Mehmet A’ ile ilişkisi olduğunu düşündüğü bu nedenle el yapımı patlayıcı hazırlayarak araca koydu. Şüpheli Hasan D. kısa süre içinde gözaltına alındı.
Bursa’nın İnegöl ilçesinde, su şişesindeki sıvı yapıştırıcıyı kazârâ içen işçi hastanelik oldu. Olay Yeniceköy Mahallesinde faaliyet gösteren mobilya fabrikasında meydana geldi. Susayan işçi Tunay E. su şişesindeki sıvı yapıştırıcıyı yanlışlıkla içti.
FENALAŞINCA HASTANAYE KALDIRILDI
Fenalaşan işçi olay yerine sevk edilen ambulansla İnegöl Devlet Hastanesine kaldırıldı. Jandarma olayla alakalı tahkikat başlattı. 27 Aralık’ta da benzer bir olay İzmir‘de yaşanmış, mermer cilası olduğu iddia edilen sıvıyı su sanıp içen Özde Çivici hayatını kaybetmişti.
Kayseri’de, yolcu otobüsünde bir yolcunun yanındaki cips paketlerinin içine gizlenmiş 500 gram metamfetamin ele geçirildi. Yolcu gözaltına alındı.
İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri aldıkları ihbar üzerine Kayseri- Ankara kara yolunda bir yolcu otobüsünü durdurdu. Otobüste arama yapan ekipler, yolculardan S.H.A.’nın üstünü ve eşyalarını aradı. Aramada, S.H.A.’nın yanındaki cips paketinin içine gizlenmiş 500 gram metamfetamin ele geçirildi.
Gözaltına alınan şüpheli, sorgulanmak üzere İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü.
Bursa Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Enes Kör, aile bütçesine katkı sağlamak için çalıştığı marketin deposuna giderken, iddiaya göre elindeki tornavida ile yolunu kesip cep telefonunu isteyen Erkan Aysu’yu (31), yaralayarak ölümüne sebep oldu. Tutuklanan Enes Kör, cezaevine gönderilirken, oğlunun bir karıncayı bile incitmeyeceğini aktaran anne Zakire Çobanoğlu (53), “Oğlumu öldürmekle tehdit etmiş. Onun da ölmesini istemezdim. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Aynı Kadir Şeker olayı gibi oldu. Televizyonlardan izlediğimiz olay, benim oğlumun da başına geldi” diye konuştu.
Osmangazi ilçesi Yahşibey Mahallesi’nde 3 Ocak saat 08.20’de meydana gelen olayda Enes Kör, deposunda çalıştığı markete gitmek üzere evden çıkıp otobüs durağına doğru yola çıktı. İddia edilene göre, bu esnada Erkan Aysu, elindeki tornavida ile Enes Kör’ün yolunu kesip, cep telefonunu istedi. Kör, Erkan Aysu’ya olumsuz yanıt verdi. Gaspç Aysu, “Seni burada öldürürüm kimse bulamaz” diyerek, tornavidayı karnına dayadığı Kör’ün boğazını sıktı. Bu esnada, cebinde bulunan bıçağı çıkaran Kör, Aysu’yu yaralayıp olayın şokuyla evine geri döndü.
Enes Kör, olayı anlattığı abisi ile birlikte bıçakladığı Aysu’nun olduğu sokağa gitti. Abisi112’yi arayarak durumu anlatırken, Enes Kör işe gitti. Olay yerine gelen sağlık ekipleri, elinde tornavida bulunan Aysu’yu, yapılan ilk müdahalenin ardından Çekirge Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Aşırı kan kaybettiği belirtilen Aysu, doktorların tüm müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi. Hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, tehdit, kasten yaralama suçlarından 20 ayrı kaydı bulunan Aysu’nun cenazesi, otopsi yapılmak için Bursa Adli Tıp Kurumu Morgu’na kaldırıldı. Enes Kör’ün abisi polis ekipleriyle birlikte kardeşinin çalıştığı iş yerine gitti. Cinayetle sonuçlanan yaralama olayının ardından polis Enes Kör’ü, çalıştığı markete ait depoda gözaltına aldı. Herhangi bir suç kaydı bulunmayan Enes Kör, emniyetteki sorgusunun ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece, cinayet suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi.
“KENDİNİ SAVUNMASA BENİM OĞLUM ÖLECEKTİ”
Oğlunun bir karıncayı dahi incitmeyecek kadar sevgi dolu bir çocuk olduğunu ifade eden anne Çobanoğlu, olay günü yaşananları şöyle aaktardı:
“Bizim mahallemiz güvenli değil. Tinerciler, uyuşturucu kullananlar var. Böyle olaylar çok oluyor. Çocuğumun önüne çıkmış birden. Daha önce de birkaç kere çıkmış karşısına. Çocuğum o yüzden, ‘koruma amaçlı yanımda bıçak taşıyorum’ diyordu. Enes çok sevgi dolu, enerjik bir çocuk. Kendisini, insanları, hayvanları çok seven bir çocuk. Hiç kimseyi incitmezdi. Derslerinden kalan boş vakitlerinde işe gidiyordu. Hafta sonları çalışıyordu ama hafta içi de dersi olmadığında işe gidip çalışıyordu. Olayın olduğu pazartesi günü dersi yokmuş, işe gidiyordu. Saldırgan üstüne gelmiş, Enes’i ‘gel buraya, gel buraya’ diye çağırmış. Boğazını eliyle sıkmış, tornavidayı da karnına dayamış. ‘Seni burada öldürürüm, kimse de bulamaz’ demiş. Telefonunu istemiş. Enes de telefonunu vermemek için cebine koymuş. Çocuğumu kameraların görmediği bir duvara yaslamış. İşe giderken o sokağı kullanmak zorunda olduğu için o yoldan gidiyordu. Kendini korumak için bıçağı kullanmış. Keşke yanında taşımasaydı. Ama kendini savunmasa benim oğlum ölecekti. Onun da ölmesini istemezdim. Onun da ailesi var, keşke ailesinin canı yanmasaydı. Oradan geçen bir kadın da olabilirdi, ben de olabilirdim.”
İstanbul Beyoğlu Piyalepaşa Mahallesi’nde meydana gelen olayda, insan trafiğinin yoğun olduğu sokak üzerinde karşılaşan Eyüp S. ile Eyüp B. tartışmaya başladı. Tartışmanın büyümesi üzerine silahına davranan Eyüp B., tabancasını çıkartarak Eyüp S.’yi korkutmak için yere doğru ateş etmeye başladı.
KURŞUNLARDAN ZIPLAYARAK KAÇTI, BACAĞINDAN VURULDU
Eyüp B.’nin yere açtığı ateş sonucu Eyüp S. kurşunlardan kaçmak için zıplamaya başladı fakat başarılı olamadı. Bacağından vurulan Eyüp S. yere düşmeden ayakta yardım bekledi. Çevrede bulunan yurttaşlar ise şüpheli Eyüp B.’yi olay yerinden uzaklaştırdı. Olay yerine gelen sağlık ekipleri ayakta bekleyen yaralı Eyüp S.’ye ilk müdahaleyi yaptıktan sonra ambulansa alarak hastaneye götürdü.
Olayın ihbar edilmesi üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, çevrede bulunan vatandaşlarla konuştuktan sonra güvenlik kamera görüntülerini inceledi. Yapılan incelemelerde şahsın emniyette suç kaydı bulunan Eyüp B. olduğu tespit edildi. Şüpheli Eyüp B.’nin Piyalepaşa Mahallesi’nde evinde yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliye emniyette ifadesinin alınmasının ardından “kasten yaralama” ve “ateşli silahlar kanununa muhalefet” suçundan adli işlem yapıldı. İşlemleri tamamlanan şahıs tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Denizli‘de dere yatağında boğazı ve bileği falçatayla kesilmiş halde bulunan 23 yaşındaki hemşire B.Y.’nin ölümüne ilişkin yeni detaylar ortaya çıktı. Yapılan ilk incelemede olayda şüpheli bir duruma rastlanılmadığı aktarıldı. Vücudundaki kesiklerin hayati tehlike arz etmeyecek şekilde olduğu ve aşırı kan kaybı sebebiyle yaşamını yitirdiği belirlenen genç hemşirenin çantasından ise “Ölümünden kimse sorumlu değildir” yazılı not çıktı.
“ARKADAŞLARIMA GİDİYORUM” DİYE EVDEN ÇIKMIŞ
Pamukkale ilçesi Karşıyaka Mahallesinde ikamet eden 23 yaşındaki B.Y, 6 gün önce ailesine “Arkadaşlarıma gidiyorum” diyerek evden çıktı. Pamukkale Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olan ve kısa süre önce İstanbul’a ataması yapılan B.Y’ye ulaşamayan ailesi, kayıp başvurusunda bulundu. 6 gün boyunca arama çalışmalarını sürdüren acılı aile, Motosikletli Polis Timleri ile beraber kayıp oğullarını Pamukkale ilçesi Aktepe Mahallesi’nde bulunan 100. Yıl Atatürk Ormanının içerisinden geçen dere yatağında boğazı kesilmiş halde ölü buldu.
ÇANTASINDAN ÇIKAN NOT OLAYI AYDINLATTI
B.Y’nin şüpheli ölümünün intihar mı yoksa cinayete mi olduğunun anlaşılması için Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü ekipleri, geniş bir çalışma gerçekleştirdi. Yapılan kapsamlı araştırmada B.Y’nin çantasından “Ölümünden hiç kimse sorumlu değildir” yazılı not çıktı. Yapılan otopside, B.Y’nin ölümünce şüpheli bir duruma rastlanılamadığı ve genç sağlıkçının intihar ettiğinin kesinleştiği kaydedildi.
SÜRE KAN KAYBETMİŞ
Genç hemşire B.Y’nin falçata ile boğazı ve bileğini kestiği, fakat bu kesiklerin hayati tehlike arz etmeyecek şekilde olduğu, 23 yaşındaki hemşirenin uzun süre aşırı kan kaybetmiş olması sonucu yaşamını yitirdiği raporda yer aldı. Cenazesi bugün toprağa verilecek olan B.Y’nin ölümüyle ilgili soruşturma devam ediyor.
Mide bulandıran olay Şanlıurfa‘da yaşandı. mevsimlik işçi olarak çalışan anne ve 11 yaşındaki kızı, çalıştıkları bahçe sahibinin tecavüzüne uğradılar.
MUHTAR VE OKUL MÜDÜRÜ JANDARMAYA BİLDİRDİ
Şanlıurfa’dan 3 yıl önce Manavgat’a gelen Müslüm I., önce Karakaya, ardından Örenşehir Mahallesi’ne yerleşti. Burada bahçe kiralayarak çilek yetiştirmeye başlayan Müslüm I., kendisiyle birlikte gelen K. ailesini de ‘kız kardeşim, eniştem ve yeğenim’ sözleriyle yakınlarına tanıttı. Kiraladıkları arazide çilek yetiştiriciliği yapan Müslüm I., ‘eniştem’ diye tanıttığı A.K.’yi bahçedeki barakada gece bekçisi olarak görevlendirdi. İddiaya göre, A.K. gece bahçeye gittiğinde Müslüm I. birlikte kaldıkları evde A.K’.nin eşi S.K.’ye cinsel saldırıda bulundu.
GÖZALTINA ALINDI
S.K.’yi başkalarına bir şey söylerse öldürmekle tehdit eden Müslüm I., daha sonra kadının kızı E.K.’yi de taciz etmeye başladı. Müslüm I.’nın yaptıklarından rahatsız olan E.K., Örenşehir Mahallesi’ndeki tanıdığına yaşadıklarını anlattı. Örenşehir Mahallesi muhtarı ve okul müdürünün de olaydan haberdar olmasıyla jandarmaya bilgi verildi. İhbar üzerine jandarma ekipleri, Müslüm I.’yı gözaltına aldı.
Denizli’de, 6 gündür haber alınamayan 23 yaşındaki hemşireden acı haber geldi. Pamukkale ilçesi Karşıyaka Mahallesinde yaşayan 23 yaşındaki Batuhan Yiğit, 5 gün önce ailesine, “Arkadaşlarıma gidiyorum” diyerek evden ayrıldı.
“ARKADAŞLARIMA GİDİYORUM”
Pamukkale Üniversitesi Hemşirelik Bölümü’nden mezun olan ve kısa süre önce İstanbul’a ataması yapılan Batuhan Yiğit’e ulaşamayan ailesi, kayıp başvurusunda bulundu.
6. GÜNDE ÖLÜ OLARAK BULUNDU
5 gün boyunca arama çalışmalarını ekiplerle birlikte sürdüren aile, 6. günde, Motosikletli Polis Timleri ile beraber Yiğit’i, Pamukkale’nin Aktepe Mahallesi’nde yer alan 100. Yıl Atatürk Ormanının içerisinden geçen dere yatağında boğazı kesilmiş halde ölü buldu. Acı haber üzerine çok sayıda ekibin sevk edildiği olay yerinde aile ayakta durmakta güçlük çekti.