Kategori: Yurt

  • OSMANİYE’DE ATATÜRK VE ŞEHİTLERE HAKARET EDEN ŞAHISLAR TUTUKLANDI

    Osmaniye’nin Kadirli ilçesinde Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve şehitlere yönelik hakaret içerikli paylaşımlar nedeniyle gözaltına alınan iki kardeş, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Osmaniye’nin Kadirli ilçesi Karabacak köyünde ikamet eden Y.B. ve ağabeyi M.B., Türkiye Cumhuriyeti’nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, şehitler ve şehit polis memuru Fethi Sekin’e yönelik yapmış oldukları paylaşımlar nedeniyle jandarma tarafından gözaltına alındı. Bugün hakim karşısına çıkarılan iki kardeş, Kadirli Sulh Ceza Hâkimliği’nce Türk Ceza Kanunu’nun ‘halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ ve ‘kişinin hatırasına hakaret’; 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’a muhalefetten tutuklanarak Osmaniye 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi.

     

  • EDİRNE’DE VAKIF KİRACILARINA YÜZDE 54 ZAM YAPILDI, ESNAF TEPKİLİ

    EDİRNE’DE VAKIF KİRACILARINA YÜZDE 54 ZAM YAPILDI, ESNAF TEPKİLİ

    Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından Edirne’de vakıflara ait işyerlerindeki kiralara yüzde 53,88 oranında zam yapıldı. Edirne Bedesten Çarşısı Dernek Başkanı Hakan Fındıklı, “Tabii ki bu artışlar kimseyi memnun etmedi. Sonuçta vatandaşa yansıyor, biz burada sattığımız ürünlere artış yapacağız. Bu da Türkiye’deki enflasyonu arttıracak. Hem sen enflasyon düşük çıksın istiyorsun hem de yüzde 54 oranında artış yapıyorsun” dedi.

    Edirne’de vakıf kiralarına 1 Ocak 2024’ten geçerli olmak üzere yüzde 53,88 oranında zam yapıldı. Kira artışını değerlendiren Edirne Bedesten Çarşısı Dernek Başkanı Hakan Fındıklı, bugün yaptığı açıklamada, bu kira artışının esnafı zor durumda bırakacağını söyledi.

    “VATANDAŞIN ALIM GÜCÜ ORTADA”

    Fındıklı, şunları kaydetti:

    “Bugün zam oranları açıklandı, yüzde 53,88. Bu artış her ne kadar Türkiye ortalamasının altındaysa ve biz bundan memnun görünüyor gibi dursak da tabii ki bu artışlar kimseyi memnun etmedi. Sonuçta vatandaşa yansıyor, biz burada sattığımız ürünlere artış yapacağız. Bu da Türkiye’deki enflasyonu arttıracak. Hem sen enflasyon düşük çıksın istiyorsun hem de yüzde 54 oranında artış yapıyorsun. Keşke yapılmasaydı biz de aynı fiyatlardan satmaya devam etseydik. Vatandaşın alım gücü ortada. Böyle olmuyor. Her şeyin arttığı gibi kiralar da artıyor ama bu işin bir dahaki yılı da var. Bu her ay ödenen bir para. Daha bugünden bir yıl sonrasını düşünüyor esnaf. Biz bir yıl sonra ne yapacağız. Dükkanları bırakalım mı, bırakmayalım mı bunu konuşuyorlar.”

    “BİZ DE YÜZDE 25 ARTIŞ BEKLİYORUZ”

    Bedesten çarşısı esnafı Yavuz Sert, “Yüzde 53,88 çok diyoruz. Bedesten çarşısının iş kapasitesine göre kiralar yüksek. Siz de görüyorsunuz, kimse yok. Devlet, ev sahiplerine yüzde 25 attırın diyor kirayı, kendi yüzde 54 arttırıyor. Aradaki farkı anlayamıyoruz. Biz de yüzde 25 artış bekliyoruz. Zar zor birşeyler yapmaya çalışıyoruz ama önümüzdeki yıl daha zor olacak gibi geliyor” dedi.

    Esnaf Halil Karahan ise, “Zamlar çok yüksek. Yüzde 54 değil 34 bile olsa yine çok. Şu zamanda gerçekten biz faturalarımızı dahi ödeyemiyoruz. Bırakın kirayı, faturaları bile ödeme imkanımız yok. Bu kiralar sadece Edirne’ye gelen yabancılara karşı yüksek herhalde” diye konuştu.

     

  • AKSARAY FIRINCILAR LOKANTACILAR PASTANECİLER ODASI BAŞKANI: “ZAM ALSAK DA ALMASAK DA PERİŞANIZ, ESKİDEN ZAMLAR 5-10 LİRA GELİRDİ ŞİMDİ 50 LİRA GELİYOR”

    KEMAL ONUR ATALAY

    Aksaray Fırıncılar Lokantacılar Pastaneciler Odası Başkanı Halis Altınsoy, fırıncıların büyük sıkıntı çektiğini ifade ederek, “Zamlar eskiden 5-10 lira gelirdi, şimdi 50 lira, 50 lira zam geliyor. Perişanız. Zam alsak da perişanız, almasak da perişanız” dedi.

    Aksaray Fırıncılar Lokantacılar Pastaneciler Odası Başkanı Halis Altınsoy, fırıncıların ekonomik kriz karşısında perişan halde olduğunu ifade ederek, zam yapılmasına karşılık maliyet kalemlerine de zam gelmesinden dolayı sıkıntı içinde olduklarını belirtti. Altınsoy, “Son zamanlarda artan maliyetler bizi de etkiledi çünkü Aksaray’da en mağdur odalardan biriyiz. Biz zam aldığımız andan itibaren un 580 liraydı şimdi 750 lira. Zam aldıktan sonra hiçbir zam durmuyor. Zam aldığımız günden bugüne sürekli sırtımıza zam biniyor. Her gün her şeye zam geliyor. Diğer odalar bizim kadar etkilenmiyor” dedi.

    “ZAMLAR ESKİDEN 5-10 LİRA GELİRDİ, ŞİMDİ 50 LİRA GELİYOR”

    Halis Altınsoy şunları söyledi:

    “Bize büyük bir külfet sağladı. Biz de ne yapacağımızı şaşırdık. Eskiden padişahlar zam verirken vezirlerine, bir zam var mı git bir bak dermiş, bir şey yok ikinci bir zam daha vermiş bak gel demiş yine bir şey yok. Aradan zaman geçmiş bir bak bakalım ne yapıyorlar demiş, vezir de herkes gülüyor oynuyor demiş. Aynı onun gibi şimdi biz gülüp oynuyoruz. Bizim rahat edebilmemiz için, fırıncı esnafının rahat edebilmesi için, un fiyatlarının zammı duracak. Arkadaş neye zam geldi de una zam geliyor bu kadar? Bir Allah’ın kulu da bir fabrikacıya desin ki ‘bir de siz durun dünya kadar insan bununla uğraşıyor’. Şu Aksaray’da biz 50 tane fırıncıyız, bu fabrikalardan un alıyoruz. Bir aldığımız unu bir daha alamıyoruz. Her aldığımızda zam var. Zamlar eskiden 5-10 lira gelirdi şimdi 50 lira 50 lira zam geliyor. Perişanız. Zam alsak da perişanız, almasak da perişanız.

    “BÖYLE OLURSA NE FIRINCILAR NE BAŞKA BİRİSİ DAYANABİLİR”

    En azından şöyle 5- 6 ay duracak. Bize nasıl zam verildiği zaman ‘3 ay bekleyin’ diyorlarsa, fabrikalara diyecekler ki ‘bu kadar zam gelmez, bu fırıncı esnafının belini büküyor’. Biz zam alsak da bir şey olmuyor, biz zam alıyoruz aldıktan sonra üzerimize zam geliyor. Biz zammı kullanamadan zaten bakanlıktan imza atılıp gelene kadar 15 günlük sürede bizim zam gitti zaten. Ekmek fiyatına şu anda zam yapma fikrimiz yok ama böyle olursa, un böyle giderse ne fırıncı dayanabilir ne de başka birisi dayanabilir. Bir kamyonda 10 günde 15 bin lira fark etti. 150 torba unda 15 bin lira. Biz de bunun altından kalkamıyoruz. Her şeye zam geldi, poşete zam geldi. Şuradan arabamızla gidiyoruz arabanın her sanayiye gitmesi 5 bin lira.”

  • SİNOP ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAM SANAT OKULUNDA ZAM PROTESTOSU

    SİNOP ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAM SANAT OKULUNDA ZAM PROTESTOSU

    MUSTAFA USTA

    Sinop Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu’nun müdavimi olan emekli öğretmenler 1 Ocak’tan itibaren uygulanan zam tarifesine tepki göstererek protesto kararı aldı. Sinoplu emekli öğretmen Ercüment Altay, “Buraya gelen emekli öğretmen arkadaşlar ekonomik oldukları için geliyorlar fakat biz piyasanın üzerinde bir fiyat artışıyla karşılaştık. İdareye gidip durumu anlattık. İdare bize olumsuz cevap verdi. Arkadaşlarla konuşup değerlendirdik ve boykot etme kararı aldık. Biz yetkililerden zamların makul seviyeye çekilmesini istiyoruz” dedi.

    Sinop Öğretmenevi ve Akşam Sanat Okulu’nda 1 Ocak Pazartesi günü sabah saatlerinde kapı girişine asılan yeni fiyat listesinde özel işletmelerden daha fazla fiyat artışı gördüğünü belirten öğretmenler, 4 gündür çeşitli oyunlar oynadıklarını fakat hiçbir şey satın almadıklarını söylediler. Emekli öğretmenler, yönetimin kararı değişmezse protestolarına bu şekilde devam edeceklerini söyledi. Öğretmenler tepkilerini şöyle dile getirdiler:

    “BU FİYATLARIN MAKUL PİYASA ŞARTLARINA ÇEKİLMESİNİ TALEP EDİYORUZ”

    – Emekli öğretmen Ercüment Altay: “Yılbaşı sabahı öğretmenevine geldik ve kapıda bir afiş gördük. Çay 5 liradan 7 buçuk liraya çıkmış. Dışarıdaki kahvelerde 6 liraya satılıyor. Bardakta neskafeyi 5 liradan 15 liraya çıkarmışlar. Aynı neskafe kahvelerde 6 lira. Markette 2 lira olan su öğretmenevinde 7,5 lira. Buraya gelen emekli öğretmen arkadaşlar ekonomik oldukları için geliyorlar fakat biz piyasanın üzerinde bir fiyat artışıyla karşılaştık. İdareye gidip durumu anlattık. İdare bize olumsuz cevap verdi. Arkadaşlarla konuşup değerlendirdik ve boykot etme kararı aldık. Biz yetkililerden zamların makul seviyeye çekilmesini istiyoruz. Kahvehane fiyatlarının üzerinde olmasın. Ayrıca bizim çalışan çocuklarla ilgili de işten çıkarılmasını talep ettiğimizi söylemişler. Öyle bir talebimiz kesinlikle olmadı, olamaz da zaten. Yemeklerde de aynı fiyat artışları uygulandı. Aynı sıkıntı orada da mevcut. Yetkililerden bir an önce bu fiyatların makul piyasa şartlarına çekilmesini talep ediyoruz. Eylemimiz 4 gündür devam ediyor. Eylemi sürdürmekte kararlıyız.”

    “BİZİ ÇAYA SİMİDE MUHTAÇ ETTİLER, TERMOSLA MI GEZELİM BUNDAN SONRA”

    – Emekli öğretmen Perihan Evci: “1 Ocak günü öğretmenevine geldiğimizde kapıda koca bir liste ile karşılaştık. Ocak 1, zam hemen kondurulmuş. Burada bir tartışmaya tanık oldum. Çay bahçelerinde çay şu kadar, bu kadar diye. Burası ticarethane mi de oralar ile kıyaslıyorsunuz onu anlayamadım. Zamlara karşıyız. Maliyeti nedir? Şimdiye kadar çalışan öğretmenler 42 liradan yemek yiyor. Biz 75 liraya yiyorduk, şu an 100 lira yaptılar. Bunun farkının nereden kaynaklandığını sorduğumda onlar mahkemeye verdi, mahkemeyi kazandılar deyip bize mahkeme yolunu gösteriyorlar. Emekli daha mı fazla kazanıyor da, çalışandan farklı ödeme yapsın? Ben bunu da anlamak istiyorum. Zamlara da karşıyım. Zaten her zam boynumuzu, belimizi büküyor. Bu kamu kuruluşunu anlayamıyorum. Ticarethane mi burası? Doğal gazı, elektriği, kamuya ait değil mi? Neden bu piyasa ile kıyaslanıyor? Bir nefes aldığımız burası vardı, bizi çaya simide muhtaç ettiler. Termosla mı gezelim bundan sonra?”

    – Emekli öğretmen Ahmet Güler: “Yılbaşı sabahı arkadaşlarımın da dediği gibi geldik. Çaya yüzde 50 zam uygulandığını gördük. Hatta bazı ürünlerde yüzde 70 oranlık zam uygulandığını gördük. Arkadaşlarımızla konuştuk ve zamları protesto etmeye karar verdik. Bir arkadaşımız idare ile görüştü ve olumsuz yanıt aldık. Biz de burayı terk etmeden, buraya gelme kararı aldık. Kahvehane seviyelerine bari indirsinler fiyatları.”

    “BİZİ KAHVEHANELERE Mİ İTMEK İSTİYORLAR?”

    – Emekli öğretmen Zafer Turgay: “Buranın işletmesi dışarıdaki ticarethaneler gibi düşünülüyor. Halbuki, bir çayın hesabı yapıldığında 1 kilogram çaydan 250 tane çay çıkar ama burada 300 çay çıkabilir. Her bölüm kâr edecek diye bir düşünce var. Çayhane kâr etmeyebilir ama yatağı kâr ediyor buranın. Gündüz bir sürü yemek veriyor dışarıya. Bizim istediğimiz şu; makul bir zam istiyoruz. Kalkıp da 2 lira 25 kuruş olan bir suyun burada 7 lira 50 kuruşa satılması, dışarıda 25 lira olan bir kahvenin burada 30 liraya satılması uygun değil. Buraya gelenlerin hepsi emekli. Burası bir turizm merkezi olarak düşünülürse bu turistik amaçlı yapılan bir şey, ya da başka bir amaç mı var düşüncesi hakim oluyor. Burada çalışan çocuklar da çok zor şartlar altında çalışıyorlar. Bazen sadece bir kişi tüm çayhanede hizmet veriyor. Sağa, sola koşuyorlar. Biz çalışanlardan tamamen memnunuz. Hepsi pırıl pırıl çocuklar. İşlerini de tam yapıyorlar ama yönetim bizim istediğimize, bizim düşüncelerimize karar versin. Çay kahvehanede 6 lira. Bizi kahvehanelere mi itmek istiyorlar? Yoksa bizim gidip özel yerlerde 15 liraya çay içmemizi mi istiyorlar ya da bizi sokaklara mı atmak istiyorlar? Biz onu anlamak istiyoruz. Zamlar gelmiştir, zor durumda da olabilir ama her bölüm kâr edecek diye bir kural yok.”

    “BURASI TİCARİ BİR MÜESSESE DEĞİL”

    – Emekli öğretmen Hasan Hüseyin Özyılmaz: “Ben daha evvel öğretmenevinde idareci olarak çalıştım. Müdür yardımcısıydım. Arkadaşımın da dediği gibi 1 kilogram çay, 1 kilo şekerden ortalama 250-300 civarında kaliteli çay çıkar. Bunun hesabını buna göre yaptığımız zaman bir çayın maliyeti şu anki şartlara göre en fazla 5 liraya mal olur ve 6 liraya satılır. 3,5 liraya da maliyeti gelir. Burası ticari bir müessese değil, hizmet amacı güden bir müessese. O yüzden arkadaşlarımın görüşlerine aynen katılıyorum ve yemek, içecek fiyatlarının yeniden düzenlenmesini talep ediyorum.”

     

  • “NÂZIM HİKMET MALTEPE’DE” SERGİSİ AÇILDI

    “NÂZIM HİKMET MALTEPE’DE” SERGİSİ AÇILDI

    Maltepe Belediyesi, Prof. Dr. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde dünyaca ünlü şair Nâzım Hikmet’in 122. doğum yıl dönümü anısına, ressam Haydar Özay’ın “Nâzım Hikmet Maltepe’de” isimli sergisine kapılarını açtı.

    Sergide Özay’ın, büyük ustanın yaşamından ve eserlerinden etkilenerek tuvaline yansıttığı 30 adet resim çalışması Maltepeli sanatseverler ile buluşuyor.

    Sergide Özay’ın, Nâzım Hikmet’in “Salkımsöğüt”, “Masalların Masalı”, “Karlı Kayın Ormanı” şiirlerinden ve sözlerini yazdığı “Lüküs Hayat” operetinden yola çıkarak yaptığı tabloları sanatseverlerin beğenisine sunuldu. Sergide Özay’ın 2006’da metruk Şan Tiyatrosu sahnesinde üç ayda tamamladığı, 5×16 metre boyutlarında “Büyük İstanbul Resmi” de  yer alıyor. Tuval üzerine yağlı boya tekniği ile yapılan tek parça resim İstanbul’un her gün yenilenen dinamik karmaşasının birbirine benzemeyen, sonlanmayan kaotik etkisini anlatan bir öyküye dönüştü.  

    Serginin açılışına katılan Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç, eserleri tek tek inceleyerek eserler hakkında Haydar Özay’dan bilgi aldı. Kılıç, Özay’ı tebrik ederek plaket takdim etti. Haydar Özay ise Başkan Ali Kılıç’a serginin açılması için gösterdiği ilgi ve destekten dolayı teşekkür etti. Özay’ın sergisi 21 Ocak’a dek Galeri A+B’de ziyarete açık olacak. 

  • TURBELDAK VİŞNELİ-NAZARKÖY PARKURUNUN KEYFİNİ ÇIKARDI

    TURBELDAK VİŞNELİ-NAZARKÖY PARKURUNUN KEYFİNİ ÇIKARDI

    Turgutlu Belediyesi Dağcılık Akademisi (TURBELDAK), Vişneli-Nazarköy parkurunda yürüyüş etkinliğini gerçekleştirdi.

    Turgutlu Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürlüğüne bağlı olarak sürdürdüğü faaliyetlerle doğaseverleri farklı parkurlarda buluşturan TURBELDAK’ın bu haftaki rotası Vişneli-Nazarköy oldu. Yaz-Kış Yürüyüş Liderleri Orhan Mert ile Haydar Atilla’nın sevk ve idaresinde yapılan yürüyüş, Vişneli Köyü’nden başladı. Çam ağaçları arasından tırmanışa başlayan TURBELDAK ekibinin yaklaşık 12 km süren yürüyüşü Nazarköy’de sona erdi. Katılımcılar, Nazarköy’de verilen alışveriş molasının sonrasında dönüşe geçerek yürüyüş etkinliğini tamamlamış oldular.

    Yaz-Kış Yürüyüş Lideri Orhan Mert, “Arkadaşlarımızla birlikte çok keyifli bir parkuru daha tamamladık. Vişneli Köyünde bizi bekleyen sıcak çaylarımızı içip ve kahvaltımızı yaptık. Güzel bir havada yürüyüşümüz başladı. Doğu Karadeniz yaylalarını anımsatmayacak kadar güzellikte olan Nazarköy’e ulaşmamızla yürüyüşümüzü tamamladık. Bu güzel parkurda bizlere eşlik eden tüm katılımcılarımıza ayrıca teşekkür ederiz” diye konuştu.

  • EDİRNE KENT KONSEYİ BİLİMSEL LAİK EĞİTİM ÇALIŞMA GRUBU’NDAN GÜRSEL: “İMAM HATİP OKULLARINDA OKUYAN ÖĞRENCİLERİMİZ HER ÖĞÜN ÇOK RAHAT BİR BİÇİMDE ET YİYEBİLMEKTE. DİĞER OKULLARDA İSE SEYREK”

    Edirne Kent Konseyi Bilimsel Laik Eğitim Çalışma Grubu bileşenleri adına açıklama yapan Benay Gürsel, “İmam hatip okullarında okuyan öğrencilerimiz her öğün çok rahat bir biçimde et yiyebilmekte. Diğer okulların menüsüne baktığımız da ise bunu çok daha seyrek olduğunu görüyoruz. Hele taşımalı eğitimde, yemekler ne dengeli beslenme açısından yeterli ne de doyuruculuk açısından yeterli ” dedi.

    Edirne Kent Konseyi Bilimsel Laik Eğitim Çalışma Grubu bileşenleri adına bugün açıklama yapan Benay Gürsel, okullarda öğrencilere çıkan yemek menülerini değerlendirdi. Gürsel, şunları kaydetti:

    “BUNUN GEREKÇESİ AÇIKLANMALIDIR”

    “Edirne’de pansiyonlu okullarımızdan bazıları ile taşımalı eğitim veren okullardaki yemekler için ise sorunlar yerinde saymaktadır. Okulda ya da okul dışında yenen yemekten olan zehirlenmelere yer veren haberleri basından maalesef izlemekteyiz. İmam hatipler dışındaki, özellikle taşımalı eğitim veren okullarımızda yemek verilmesini başta İl Milli Eğitim Müdürlüğü olmak üzere tüm yetkili makamlardan beklemekteyiz. Ayrıca imam hatip okullarında verilen yemek ile diğer okullardaki yemeklerin farklı olmasını da anlamakta güçlük çekiyoruz. Hemen her öğün et yiyebilen imam hatip okullarının öğrencilerine olan menü diğer okullarımızda farklıdır ki bunun gerekçesi açıklanmalıdır.

    “HİÇBİR ŞEY YAPILMAMAKTA”

    Yemeklerinin farklı olduğu birkaç ay öncesinde, okulların açıldığı sırada bütün pansiyonlu okullardaki yemek menülerini elde ettik. Bu elde ettiğimiz sonuçlara göre şunu gördük. İmam hatip okullarında okuyan öğrencilerimiz her öğün çok rahat bir biçimde et yiyebilmekte. Diğer okulların menüsüne baktığımız da ise bunun çok daha seyrek olduğunu görüyoruz. Hele taşımalı eğitimde, bu konuda yetkililere dilekçelerimizi de verdik. Yemekler ne dengeli beslenme açısından yeterli ne de doyuruculuk açısından yeterli ve bu konuda hiçbir şey yapılmamakta.” 

     

     

     

  • BELEDİYE BAŞKANVEKİLİ SUBAŞI VATANDAŞLARI BİLGİLENDİRİCİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

    BELEDİYE BAŞKANVEKİLİ SUBAŞI VATANDAŞLARI BİLGİLENDİRİCİ AÇIKLAMALARDA BULUNDU

    Bilecik Belediye Başkanvekili Melek Mızrak Subaşı, 2 Ocak Pazartesi günü gerçekleştirilen belediye meclis toplantısında oy çokluğuyla reddedilen “İç Borçlanma’’ konusuyla ilgili vatandaşları bilgilendirici açıklama yaptı.

    Açıklamasında; birçok konu hakkında detaylı bilgiler veren Başkanvekili Subaşı, “2 Ocak 2024 tarihinde düzenlenen Belediye Meclis Toplantısında gündemimize aldığımız ve meclisimizin oy çokluğu ile reddettiği ‘İç Borçlanma’ ile ilgili gündem maddemiz sonrasında yaşanan tartışmalar ve oluşturulmaya çalışılan ucuz ve yapay siyasi algılara karşı açıklama yapma gereği duymaktayım. Bildiğiniz gibi her yılın sonunda açıklanan yıllık bütçemizin yıl sonuna doğru enflasyon karşısında erimesi olasılığına karşın halkımızın hizmetlerimizden mahrum kalmaması adına her yıl düzenli olarak rutin bir şekilde iç borçlanma konusunda meclisimizden yetki alınmaktadır. Bizler bu uygulamanın ne ilk uygulayıcısı olduk ne de sonuncusu olacağız. Bizden önceki dönemlerde bu uygulama nasıl yapıldıysa bizler de aynı şekilde bu uygulamayı halkımız adına hayata geçirmek için meclisimize sunduk. Ancak siyasi oyunlar uğruna hizmetlerin aksamasını göze alan bu zihniyet, bu karar ile Bilecik halkını yok saymış ve halkımızı cezalandırmıştır. Bu kararı siz değerli halkımızın vicdanına havale ediyorum. Şüphesiz ki en yüce mahkeme sizlerin vicdanıdır” dedi.

    “SEL VE SU BASKINI GÖRÜNTÜLERİNİ TARİHE GÖMDÜK’’

    Hizmet döneminde gerçekleştirdikleri güçlü altyapı çalışmasıyla sel ve su baskını görüntülerini tarihe gömdüklerini ifade eden Subaşı, “15 yıllık belediyecilik dönemlerinde yapamadıkları çalışma ve projeleri yapmamızın acısını halkımızdan çıkartmaya çalışanlar, sosyal medya siyaseti yapmaya çalışarak bugüne kadar halkımıza götürdüğümüz hizmet ve projelerimizin insan odaklı olduğunu göremeyecek kadar hırslarında boğulmakla meşguller. Yıllarca ihale ve beton belediyeciliğine mahkûm edilen vatandaşlarımız şeffaf ve sosyal belediyecilikle tanışarak rahat bir nefes almıştır.  Sokakları göl olan, altyapı haritası dahi çıkartılamayan şehrimizin altyapı sorununu çözmemizle birlikte her yıl yaşanan sel ve su baskını görüntülerini tarihe gömdük” diye konuştu.

    “BÜYÜKŞEHİRLERLE DAYANIŞMA İÇİNDE OLARAK HALKIMIZ ADINA 9 MİLYON TASARRUFTA BULUNDUK’’

    Bilecik Belediyesi olarak yoğun girişim ve teşebbüsler doğrultusunda büyükşehirlerle dayanışma içinde olarak, halkımız adına 9 milyon tasarrufta bulunduklarına dikkat çeken Subaşı, “Büyükşehir Belediyeleriyle birlikte ortak çalışmalara imza atarak halkımızın parasını korumamız ve halkımızın parası olan yaklaşık 9 Milyon lirayı tasarruf etmemizin, harcamaya ve âtıl bırakmaya düşkün olan siyasi anlayışınızla örtüşmemesi gayet normaldir. Halkımızın milyonlarca lirasıyla ihale edip yaptırdığınız ve sonrasında çürümeye bıraktığınız tesislere hayat vererek halkımızın olanı halkımıza kazandırdık” dedi.

    SOSYAL BELEDİYECİLİK ANLAMINDA ÖRNEK UYGULAMALARI HALKIMIZLA BULUŞTURDUK’’

    Açıklamasında “Sosyal belediyecilik anlamında örnek uygulamaları halkımızla buluşturduk’’ ifadesini  kullanan Subaşı, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “İnsanlara iyi anlamda dokunmaya özen gösterdiğimiz çalışmalarımızla halkımızın her zaman yanında olduk ve olmaya devam ediyoruz. Halkın Esnafı gibi bir projeyle hem esnafımızın hem de ihtiyaç sahibi vatandaşlarımızın yanında olduk. Bi’genç Üniversiteli ile öğrencilerimize 4 Bin TL’lik eğitim desteği sağladık. Milyonlarca lira vermek yerine büyükşehir belediyelerimizle iş birliği yaparak 2 adet otobüsü öz malımız yaptık. Yüksek donanımlı araçları ücretsiz bir şekilde büyükşehir belediyelerimizden tesis ederek halkımızın hizmetlerine sunduk. 2016 yılından beri atıl duruma terk ettiğiniz Atıksu Arıtma Tesisini faaliyete geçirdik. 11 yıldır halkımızın çözüme kavuşmasını beklediği 18 Uygulamasını çözüme kavuşturduk. Atatürk Ormanını aydınlattık, rekreasyon çalışmaları yaptık ve vatandaşlarımız için hem kullanışlı hem de güvenli bir Sosyal Donatı Alanı haline getirdik. Ramazan Ayında binlerce vatandaşımızla soframızı paylaştık. Yaşadığımız deprem felaketi sonrasında şehrimizle bütünleştik Hatay ve Kahramanmaraş’a yardım eli olduk. Güzel Market, Belediye Marketlerimiz ve Halk Ekmek Büfelerimizle halkımızın bütçesine katkı sağladık. Öğrencilerimize her sabah sıcak çorba ikram ettik.”

    ‘’MAHALLELERİMİZİ ÇOCUK SOSYAL TESİSLERİNE KAVUŞTURDUK’’

    Bilecik Belediyesi olarak birçok mahallede çocuk sosyal tesisleri yaptıklarını hatırlatan Başkanvekili Subaşı, yaptıkları çalışmalardan örnekler vererek şunları söyledi:

    “Çocuk Sosyal Tesislerimizin sayısını 2’den 5’e çıkardık. Âtıl tesisleri halkımızın kullanımına kazandırdık. Bilecik’in ilk belediye kütüphanesini açtık. Şehrimizin ilk sanat galerisini hizmete açtık. Bilecik’in ilk Bebek ve Çocuk Atölyesini ailelerimiz için şehrimize kazandırdık. +1 Mutluluk Kafemizde özel çocuklarımıza istihdam sağladık ve onların güvenle sosyalleşmelerini teşvik ettik. Toplam 600 Bin sebze fidesini halkımıza dağıttık. 30 ton meyve sebzeyi başta ihtiyaç sahibi vatandaşlarımız olmak üzere halkımıza ulaştırdık. Ücretsiz kültür turlarımız ile binlerce vatandaşımızı tarihsel ve kültürel bir yolculuğa çıkardık. Eğitime destek kurslarımızla binlerce çocuğumuza eğitim anlamında destek olduk. Kadınlara yönelik mesleki eğitimlerle kadınların üretimde daha çok yer almalarına destek olduk. Kardeş şehir sayılarımızı artırdık ve şehrimizin daha iyi hizmet alması için iş birliklerine ağırlık verdik.’’

    HALKIMIZDAN ALDIĞIMIZ DESTEKLE YENİ DÖNEMDE YENİ PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ’’

    Açıklamasında halktan aldıkları destekle yeni dönemde yeni projeleri gerçekleştireceklerinin altını çizen  Subaşı,”Burada sayamadığımız daha birçok çalışma ve projeye Bilecik için birlikte imza attık ve atmaya da devam ediyoruz. Bizler halkımızdan aldığımız güç ve destekle daha birçok önemli ve anlamlı çalışmaları halkımızla birlikte gerçekleştireceğiz. Halkımızın bize duyduğu güven ve teveccüh için teşekkürlerimi sunmak istiyorum. Çamur at izi kalsın anlayışı ile hareket eden siyasi zihniyete karşı en güzel cevabı yaptığımız hizmet ve çalışmalarımızla vermeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızı bu bilgilerle bilgilendiriyor, saygılarımı sunuyorum’’ ifadelerini kullandı.

     

  • KIRSAL MAHALLELERİN YOLLARI, EFELER BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZELTİLİYOR

    KIRSAL MAHALLELERİN YOLLARI, EFELER BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZELTİLİYOR

    Efeler Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü ekipleri, ilçe genelinde bozulan yolların iyileştirilmesi için yoğun mesai harcıyor. Vatandaşların sık kullandığı yollar, modern ve dayanıklı malzemeler kullanılarak parke taşı döşeme ve asfaltlama çalışmalarıyla restore edilirken; kırsal mahallelerdeki bozuk yollarda da düzeltme işlemi yapılıyor.

    Bu kapsamda Fen İşleri ekipleri son olarak Baltaköy Mahallesi’nde çalışma yaptı. Vatandaşların tarım arazilerine ulaşmak için sıklıkla kullandığı yol Efeler Belediyesi’nin çalışmalarıyla iyileştirildi. Ekipler, dolgu malzemeleri kullanarak yolu düzeltip, mahalleliye daha sağlıklı ulaşım imkânı sağladı.

     

     

  • BAŞKAN ATAÇ: “SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

    BAŞKAN ATAÇ: “SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”

    Tepebaşı Belediyesi, Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerinde yapılacak maden arama ve faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme toplantısı gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan Başkan Ataç, “Eskişehir’imiz, dağlarımız, tepelerimiz, ovalarımız hepsi çok kıymetli. Sonuna kadar mücadele edeceğiz” dedi.

    Tepebaşı Belediyesi tarafından, Cengiz Holding’e bağlı ETİ Bakır A.Ş’nin Tepebaşı ve Mihalgazi ilçelerinde maden arama ve çıkarma faaliyetlerine ilişkin bilgilendirme toplantısı düzenlendi. Vecihi Hürkuş Havacılık ve Teknoloji Parkı’nda düzenlenen toplantıya Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç’ın yanı sıra CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü, Eskişehir Kıymetlidir Platformu üyeleri, Büyükşehir Belediyesi temsilcileri, mahalle muhtar ve azaları, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve Tepebaşı Belediyesi ilgili müdürlükler katıldı. Toplantıda ilk olarak TEMA Vakfı temsilcisi, Tepebaşı Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Müdürlüğü ile İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü yetkilileri, maden aranacak alanda çekilen görüntüler üzerinden arama faaliyetleri başladığında doğaya vereceği zararlardan söz etti.

    “ŞEHRE SAHİP ÇIKMAK ÇOK DEĞERLİ”

    Sunumların ardından konuşan Tepebaşı Belediye Başkanı Dt. Ahmet Ataç, “Böyle bir dönemde birlikte olmamız son derece anlamlı. Çünkü hatırlarsanız 6-7 yıl önce Gündüzler’de bir termik santral mücadelesi vermiştik. Önce kömür arama sondajları ile başladı. Sonra termik santralin yerinin tespitine kadar her şey yapıldı. Biz o zaman yine aynı ekiple çalıştık. Hukuk mücadelesi verdik. 8 davamız vardı ve 6 tanesini kazanmıştık. Bakanlar Kurulu kararı ile o bölge büyük ova ilan edildi. Oraya farklı bir şey yapılmayacak, sadece hayvancılık, tarım gibi faaliyetler yer alacak dendi. Ama yine aynı irade kendi eliyle farklı bir iş yapmaya kalktı. Bu nasıl iradedir anlayamıyoruz. Bu ülkeden, bu topraklardan, havamızdan, suyumuzdan ne istiyorlar anlamıyorum. Toprak o kadar kıymetli ki, oluşması yüzyılları buluyor. Bunları kirletmenin veya yok etmenin anlamı yok. Onun için bizim Bozdağ’ımız çok kıymetli. Bir arkadaşımız dedi ki biz bir ağaç kessek başımız belaya giriyor. Ama şimdi orada onlarca ağacı kesecekler. Onun için buraların kıymetini bilelim. Eskişehir’imiz, dağlarımız, tepelerimiz, ovalarımız hepsi çok kıymetli. Sonuna kadar mücadele edeceğiz. Dava ise dava. Hep birlikte mücadele edip direnirsek kazanırız. Şehre sahip çıkmak çok değerli. Denetimsiz, vahşi madenciliğe karşıyız. Bu topraklar kolay kazanılmadı. Şehitlerimizin kazandığı bu toprakları kimse satamaz” diye konuştu.

    “BİZ 25 YILDIR DİRENİYORUZ”

    CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise, “Bu projenin Eskişehir’de gerçekleştirilmek istenmesinden dolayı çok üzgünüz. Eskişehir’imizin her yeri çok değerli ve Eskişehir çok kıymetlidir. Burada bizim size ihtiyacımız var. Burayı hep birlikte koruyacağız. Orada sizlerin, halkın olması çok önemli. Halk direnirse, toprağına, sağlığına sahip çıkarsa öyle kurtarırız. Sizler bizimle birlikte olursanız, biz her türlü mücadeleye varız. İnanın belediye başkanlarımız Ahmet Ataç ve Yılmaz Büyükerşen olmamış olsaydı bugün Eskişehir’in pek çok alanı talan olurdu. Biz 25 yıldır direniyoruz” diye konuştu.

    Toplantıya katılan STK temsilcileri de maden arama ve çıkarma faaliyetlerinin, siyanürlü havuzların halk sağlığına, tarıma, hayvancılığa, toprağa ve çevreye ne gibi zararları olacağını anlattı. Katılımcılar da merak ettiklerini temsilcilere sorarak maden arama faaliyetlerinin doğaya ve insan sağlığına etkileri üzerine fikir alışverişinde bulunuldu.

    12 ARALIK’TA ÇED BAŞVURUSU YAPILDI

    Sondaj çalışmaları neticesinde Eskişehir’de altın-gümüş madeni bulan ETİ Bakır, Tepebaşı ve Mihalgazi ilçeleri, Alpagut, Atalan ve Tekeciler Mahalleleri Mevkii’nde, altın-gümüş maden ocağı, cevher zenginleştirme tesisi, hazır beton tesisi ve su temin göleti yapmak için Çevresel Değerlendirme Raporu (ÇED) için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na 12 Aralık’ta başvuru yaptı. ÇED dosyasında yer alan bilgilere göre proje için 4,5 milyar TL harcanacak ve 672 hektar yani 941 futbol sahası büyüklüğündeki ormanlık alanda faaliyet yürütülecek.