Kategori: Yurt

GÖKAY ŞİMŞEK

Bilecik’te avukatlar, İstanbul Barosu’na kayıtlı avukat Servet Bakırtaş’ın öldürülmesini Bilecik Adliyesi’nde alkışlarla protesto etti. Bilecik Baro Başkanı Halime Kahraman Aynur, “Yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim” açıklamasını yaptı.

Bilecik Barosu, İstanbul’da avukat Servet Bakırtaş’ın öldürülmesini Bilecik Adliyesi’nde protesto etti. Adliye koridorlarında alkışlar eşliğinde yürüyen avukatlar, burada açıklama yaptı. Bilecik Baro Başkanı Halime Aynur şunları söyledi:

“Biliyoruz ki başımız sağ olmayacak. Dün İstanbul Bakırköy’de bir meslektaşımızı, alçakça sıkılan kurşunlara kurban verdik. Avukat Servet Bakırtaş sadece ve yalnız avukatlık yaptığı için öldürüldü. Avukatı müvekkili ile özdeşleştiren sapkın zihniyet, silahtan aldığı güçle ölüm kustu. Edindiğimiz bilgiye göre, yaralama suçu nedeniyle mahkum olup cezaevinden yeni çıkan ve kendisine karşı açılan tazminat davasının geri çekilmesini isteyen, ancak bu talebi reddedilince tehditlere başlayan katil zanlısının önce meslektaşımızı sonra da dava açan müvekkili öldürdüğü anlaşılmaktadır.

Bu ve benzeri gerekçelerle gerçekleşen avukat ölümleri ya da saldırılar, mesleğimizi yaparken hangi tehditleri taşıdığımızdan ötede, bu tehditleri yaratan toplumsal bakışı da anlatmaktadır. Avukatın rolünü ve yaptığı işi kavramaktan uzak bir zihin yapısının, giderek onu taraf konumuna sürüklemesi, kelimenin tam anlamıyla bir ilkelliktir. Bir mesleğin ‘ölümü göze alarak’ sürdürülmesi, sürdürenler için ne denli onur vesilesi olsa da o toplumun bir kesimi için utançtır. Artık bildiriler yazmak, yaslar tutmaktan bıktık. Sanıkların ağırlaştırılmış müebbet hapislere mahkumiyetleri acımızı hafifletmiyor artık. Her bir avukat ölümünün bir ‘toplumsal ders’ olmasını bekleyip, bu zavallı yaratıklara bir şeyler anlatmasını beklerken çoğalan ölümler, bizden bir parça daha koparmaya devam ediyor. Oysa biz adaletin tecellisi için yapıyoruz bu mesleği. Savunma olmazsa, yargılama olmaz diyoruz. Öylesine kutsiyet yüklüyoruz ki mesleğimize, şimdi bir özel müdafi olmazsa, bu katil zanlısını da bir avukat savunacak.

Biliyoruz ki, başımız sağ olmayacak bizim. Dilenen sabırların sayısız avukat ölümlerine yararı olmayacak. Avukat Servet Bakırtaş ile birlikte verdiğimiz can, taşan sabrımızın durdurduğu son yürek olmayacak. Duruncaya kadar hukuk adına, durduruluncaya kadar adalet adına atan Servet Bakırtaş’ın yüreği şimdi bizde atacak. Kamusal hizmet veren bir mesleğin mensupları olarak Avukat Servet Bakırtaş’ı düşünce dünyamızda şehit olarak yaşatacağız. Sözün bittiği yerdeyiz. Yine de önce ailesine sonra da bütün meslektaşlarımıza, başsağlığı diliyoruz. Meslektaşımıza Allahtan rahmet diliyoruz. Ayrıca, dün ne yazık ki yalnızca meslektaşımız değil, aynı hastalıklı düşünceye hedef olan hekimimiz Dr. Ekrem Karakaya da fail tarafından sıkılan kurşunlar ile görevi başında katledildi. Doktorumuzun ailesine, sevenlerine ve sağlık camiasına da taziyelerimizi iletiyor, acılarını yürekten paylaşıyoruz.”

 

Turgutlu Belediyesi, Kurban Bayramı dolayısıyla kabristan ziyareti yapacak vatandaşlar için ücretsiz seferler düzenleyecek. Arife günü düzenlenecek seferler için araçlar, Belediye Hizmet Binası’nın önünden hareket edecek.

Turgutlu Belediyesi tarafından kabristan ziyaretinde bulunmak isteyen vatandaşlara yönelik ücretsiz servis hizmeti her bayramda olduğu gibi Kurban Bayramı’nda da devam ediyor. Turgutlu ve Irlamaz Mezarlıklar’ına yapılacak seferler, 8 Temmuz Cuma (Arife) günü gerçekleşecek. Turgutlu Belediyesi önünden kalkacak araçlar, 09.00 – 17.00 saatleri arasında her saat başı hizmet verecek.

Turgutlu Belediye Başkan Yardımcısı Fırat Honaz, “Arife günü kabristan ziyaretlerini gerçekleştirecek olan hemşehrilerimize ücretsiz servis hizmeti sunacağız. Arife günü ilk seferini 09.00’da gerçekleştirecek araçlarımızla saat 17.00’ye kadar gün boyu Turgutlu ve Irlamaz Mezarlıkları’na gidiş dönüş seferler düzenleyeceğiz. Bu vesileyle tüm hemşehrilerimizin mübarek Kurban Bayramı’nı kutluyorum” dedi.

Atakum Belediyesi tarafından uzman eğitimciler eşliğinde hizmete açılan, AtaÇocuk Kreş ve Gündüz Bakımevleri’nde yaz okulu dönemi başladı. 

AtaÇocuk Kreş ve Gündüz Bakımevleri Mevlana, Mevlana 2 ve Atakent şubeleri, yaz okulu dönemine öğrencilerin gelişim düzeylerine ve ilgilerine uygun bir eğitim programı ile geçti. Eğitim programında, açık hava aktivitelerinden sanatsal faaliyetlere ve bilişsel çalışmalara kadar birçok etkinliğe yer veriliyor.

Öğrencileri yaz boyunca açık hava etkinlikleri kapsamında bahçe oyunları, orman okulu, alan gezileri, su oyunları, geleneksel oyunlar, fen ve doğa etkinlikleri, piknik organizasyonları; sanatsal etkinlikler kapsamında sanat atölyesi, sinema günleri, drama etkinlikleri, dans, müzik orf ritim, kukla atölyesi ve tiyatro; bilişsel etkinlikler kapsamında ise kavram çalışmaları, akıl ve zeka atölyesi, okuma yazmaya hazırlık çalışmaları, Türkçe dil etkinlikleri, dikkat geliştirme oyunları gibi birçok aktivitenin yer aldığı bir program bekliyor.

AtaÇocuk Mevlana ve Mevlana 2 Kurum Müdürü Elif Aydın, öğrencilerin yaz eğitim programıyla eğlenirken öğreneceklerini belirterek ‘’Eğitimlerimizi çeşitli etkinliklerle süslüyoruz. Biz yaz okuluna orman okulu formatı ile başladık. Etkinlik için bir eğitmenimizi davet ettik. Bahçemiz uygun olduğu için orman okulunu bahçemize taşıdık. Çocuklarımıza faydalı olmak adına çalışmalarımızı en iyi şekilde sürdürüyoruz. AtaÇocuk, yaz okulunda eğlenmeye devam ediyor’’ dedi.

Etkinlik Eğitmeni Sevcan Koç ise açık havada yapılan etkinliklerle öğrencilerde doğa bilinci oluşturmayı amaçladıklarını vurgulayarak ‘’Birçok çocuğu ormanla buluşturmak istiyoruz. İlk etkinliğimizi burada yapıyoruz. Bundan sonra da daha fazla çocuğu ormanla, doğayla bütünleştirmek için çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Bugün öğrencilerin doğadaki çiçekleri ve bitkileri tanımaları için bir resim etkinliği yaptık. Çocuklar, bunu yaparken doğal materyalleri kullandılar. Eskiden ‘Ormanda kalsak nerede uyuruz’ derdik. Çocuklarla uyku salıncağı yaptık. Doğada imkanlarımızı geliştirecek birçok seçenek mevcut. Biz onları daha fazla çocuk tanısın, öğrensin istiyoruz. Bu bilinci hayatlarında bir noktada oluşturmayı amaçlıyoruz’’ diye konuştu.

 

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Kurban Bayramı dolayısıyla yayınladığı mesajda, “Kurban Bayramı’nın insanlığa, İslam âlemine ve ülkemize huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Bayramımız kutlu olsun” dedi.

Lütfü Savaş, Kurban Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Savaş’ın mesajı şöyle:

“Bayramlar bizi bir araya getiren, sevginin, iyiliğin ve kardeşliğin harmanlandığı en güzel günlerdir. Bu güzel zamanı bir kez daha birlikte karşılayacak olmanın sevinci içerisindeyim. Kurban Bayramı bize, umudu, birlikteliği ve bereketi müjdelesin. Yapılan ibadetler, edilen dualar ülkemizin ve tüm dünyanın huzuruna katkı versin. Şehrimizden yükselen iyi ve güzel temenniler, paylaşma, yardımlaşma ve dayanışma kültürü herkese örnek olsun.

Bayramın neşe ve mutluluk içinde geçmesi için tüm ekiplerimizin görev başında olacağını ve herhangi bir olumsuzluğun yaşanmaması için gerekli önlem ve tedbirlerin alındığını vurgulayarak Kurban Bayramı’nın insanlığa, İslam âlemine ve ülkemize huzur ve mutluluk getirmesini diliyorum. Bayramımız kutlu olsun.”

 

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Kurban Bayramı öncesinde belediye personeli ile bir araya geldi. Çalışanların bayramını tebrik eden Ataç, “Biz buraya siyaset yapmaya değil, hizmet yapmaya geldik. Vatandaşımızın yüzünü güldürmek bizler için çok kıymetli. Tepebaşı Belediyesi ailesi olarak, Eskişehir için çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç, Tepebaşı Belediyesi emekçileri ile bir araya gelerek bayramlarını tebrik etti. Ataç ilk olarak Tepebaşı Belediyesi Zincirlikuyu şantiyesinde, Fen İşleri, Park ve Bahçeler ile Temizlik İşleri Müdürlüğünde görev yapan personel ile buluştu. Daha sonra Zabıta Müdürlüğü çalışanları ile bir araya gelen Ataç, hizmet binasında görev yapan belediye personelinin de bayramını tebrik etti.

“ÇALIŞMALARIMIZI EN İYİ ŞEKİLDE DEVAM ETTİRECEĞİZ”

Bayramlaşma töreninde Tepebaşı Belediyesi emekçilerine seslenen Başkan Ataç, “Tepebaşı Belediyesi, Türkiye’de ayrıcalıklı bir belediye konumuna geldi. Bunda hepinizin tek tek emekleri var, elinize, ruhunuza sağlık. Biz rutin çalışmalarımızı en iyi şekilde devam ettireceğiz. Fen İşleri, Park ve Bahçeler gibi belediye hizmetlerimiz, yaz sezonunda süratle devam ediyor. Ben doğruları konuşmaktan yanayımdır, siyaset yapmam. Belediyemizin içinde 20 yıldır bir kez siyaset yapmadım. Biz buraya siyaset yapmaya değil, hizmet yapmaya geldik. Vatandaşımızın yüzünü güldürmek bizler için çok kıymetli. Tepebaşı Belediyesi ailesi olarak, Eskişehir için çalışmaya devam edeceğiz. Birlik, beraberlik ve sevgimizi çoğaltalım. Hep birlikte Tepebaşı Belediyesi ailesi olarak, Eskişehir için çalışmaya devam edeceğiz. Hepinize iyi bayramlar, sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum. Yolumuz açık olsun arkadaşlar” diye konuştu.

“BU ŞEHİR ÜLKEMİZDEKİ EN GÖZDE ŞEHİRLER ARASINDA”

Bayramlaşma törenine katılan CHP Eskişehir Milletvekili Jale Nur Süllü ise yaptığı konuşmasında, “Her şeyden önce Başkanımız Ahmet Ataç başta olmak üzere hepinize bu şehirdeki emeklerinizden dolayı teşekkürlerimi sunuyorum. Sizlerin emekleri ile bugün bu şehir, ülkemizdeki en gözde şehirler arasında yer alıyor. Her gelen Eskişehir’e hayran kalıyor. Şehir dışına gittiğimizde de Eskişehirli olduğumuzu söyleyince, ne kadar şanslı olduğumuzu söylüyorlar. Siz belediye emekçilerinin bu gururda çok büyük katkısı var. Ben de Eskişehir adına sizlere teşekkür ediyorum. Biz diyoruz ki Türkiye, Eskişehir gibi olsa bu sorunların birçoğu yaşanmazdı. Kimse önünü göremiyor, insanımız kıt kanaat geçinmeye çalışıyor. Esnaftan çiftçisine herkes zor durumda. Biz bunları aşacağız, asla umutsuzluğa yer yok. Her birimiz birer nefer olarak, güzel ülkemizde barış ve huzur içinde yaşamak için elimizden geleni yapacağız. Hepinizin bayramını kutluyorum. Bayram gibi bayramların çok da uzakta olmadığını umarak sevgilerimi sunuyorum” dedi.

 

 

Edirne’de kurbanlıklar besicilerin elinde kaldı. Pazarda kurbanlık satan Halim Aydın, “Kurbanlık satışı için geldik pazara ama satış olmuyor. Gelen giden yok, bekliyoruz. 35 tane kurban getirdim, daha siftah yok” dedi.

Edirne Ticaret Borsası’nın tesislerinde satışa sunulan küçükbaş kurbanlıklar bu yıl besicinin elinde kaldı. Lalapaşa’nın Çallıdere köyünden Halim Aydın, pazara 35 adet kurbanlık getirdiğini ve daha hiç satamadığını belirterek, “Kurbanlık satışı için geldik pazara ama satış olmuyor. Gelen giden yok, bekliyoruz. 35 tane kurban getirdim, daha siftah yok. 2 bin liradan 5 bin liraya kadar kurbanlıklar var. Maliyetler yüksek, fakat alıcı yok. İnşallah arife gününe kadar umutlarımızı bağladık. Fiyatlar pahalı gelebilir belki ama bizim de girdilerimiz çok yüksek. Satamazsak işlerimiz berbat. Yem borcu var. Satsaydık kendi ihtiyaçlarımızı giderecektik” diye konuştu.

“4 KUZU SATIP BİR TON YEM ALACAĞIM”

Musabeyli köyünden Emre Gönül de satılmayan kurbanlıkların bayramdan sonra çok ucuza gideceğini belirterek şunları söyledi:

“25 tane hayvan getirdim. Siftah yaptık ama her sene geri gidiyor. Umut yok, insan yok. Allah sonumuzu hayır etsin. Geçen sene biraz daha iyiydi ama bu sene çok kötü. Geçen seneye göre kıyasladığımız zaman her şey 3-4 kat arttı. Biz, hala durduğumuz yerde sayıyoruz. Yapılacak bir iş değil, mecbur devam ettirmeye çalışıyoruz. Satamazsak bunları bağış yapacağız. Bu kuzunun baskülü 65 lira, yarın kesime götürdüğümüzde 40 lira. Bu hayvanı baktın, zarar ettin diye kimse sana demeyecek. Arkanda destek de yok. İstanbul’da Et Balık Kurumu alıyor ama burada öyle bir şey yok. Bu işi devam ettirdikçe daha çok batıyoruz. Bu sene yem 10 bin lirayı geçer. Dört kuzu satıp bir ton yem alacağım. Nasıl çıkacağım bu işin içinden? Şu an ben de 150 hayvanla kışa gireceğim. Samanın bağlaması 15 lira, mazot 30 lira bandında, yem 7-8 lira civarında; nasıl olacak bu iş? Yonca 90 lira olmuş, nasıl çıkacağım bu işin içinden? Herkes haklı. Ben üretici olarak haklıyım, alan da haklı. Adam yiyecek mi içecek mi; evine mi, çocuğuna mı bakacak? Şimdi 9 gün tatil var, gidin sahil boylarına tatilde insanlar. ‘Kurbana vereceğim parayla tatile giderim’ diye düşünenler var.”

“BEKLEMEYE DEVAM EDECEĞİZ”

Çömlekakpınar köyünden Erdem Savaş, sanayi tipi yemin çuvalının 400 lira olduğunu ifade ederek, “Biz, sabah bir tane sattık. Beklemeye devam edeceğiz. Ekonomik şartlar ağır olduğu için millet biraz tedirgin. O yüzden satışlar ağır gidiyor. Bir yonca balyası 80 lira. Yemin çuvalı 400 lira. Maliyetler çok yüksek. Bu şartlarda bu işi zor devam ettiririz” diye konuştu.

KEMAL ONUR ATALAY

Aksaray’da biçerdöver sahibi Mehmet Çetin, “Biz dönüm, artı tank hesabı anlaşıyoruz. Millet, ‘yok’ diyor. Onlar ‘yok’ deyince, çektik makinaları bekliyoruz. Şu anda çalışmıyoruz. İstediğimiz fiyatları verene kadar sesimizi çıkartmıyoruz. Çalışmadığım zaman daha çok kardayım, makinam eskimiyor” dedi.

CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk ve Merkez İlçe Başkanı Talat Karaağaç; tarımsal arazilerde biçerdöver ve tarla sahipleri ile bir araya geldi. Balya yapan bir vatandaş, “Mazota göre durumlardan memnun değiliz. Her şey mazotla, şu anda tozun toprağın içinde yatıyoruz ama yapacak bir şey yok bayrama gideceğiz gidemiyoruz” diye konuştu.

“DEPOYU DOLDURAMIYORUZ”

Biçerdöver sahibi Mehmet Karaca şunları söyledi:

“Depoyu dolduramıyoruz. Depo 450 litre mazot alıyor 12- 13 bin lira para yapıyor dolduramıyoruz depoyu, elimize ne geçerse onu alıyoruz 3 bin liralık 5 bin liralık onu da ekin sahiplerinden alıyoruz ne kadar para toplarsak o kadar alıyoruz. Az öce 3 bin 750 liralık kart çektim petrole gidip alacağım petrolden, petrole kart çekiyoruz yani durum böyle, adamın 15 dekar yerini biçtim 1400 lira para verdi onu da zorla aldım çıkmıyor mahsul, soğuk vurmuş, tarla sahibine ne diyeceksin biçer sahibine ne diyeceksin. Bu sene biraz fark etti ama yakıt pahalı tarımla uğraşan arkadaş kendi istediği gibi satabilse mahsulünü beni de memnun eder fazlasıyla verir kendi alamıyor ki bana versin. Ben ağlıyorum o da ağlıyor 30 lira olmuş mazot 70 bin Euro borcum var çalışmazsam nasıl ödeyeceğim. Devlet fiyatları açıklasa da vatandaş mahsul çıkmadı diyerek bize az veriyor. Mesela adamın 15 dekar yerini biçtim dekarına 120 lira dediler adam ‘param yok’ diyor, 1400 lira verdi bende zarar ediyorum kendi de zarar ediyor. Ben burada seyyar çalışıyorum geçen yıl 60 liraya biçiyorduk dekarını geçen yıl memnunduk bu yıl 4 katı yüksek yani alamıyorum ki depomu dolduramıyorum. Depo 450 litre mazot alıyor kim doldurabilir benim cebimde 14 bin lira yok ki 2 güne bir ben 14 bin lirayı nereden bulayım durum böyle.”

“İŞİN İÇİNDEN NASIL ÇIKACAĞIMIZI BİLMİYORUZ”

Hasadın başından bu yana yaklaşık 60 bin lira mazota harcadıklarını söyleyen tarla sahibi Menderes Ekecik ise şu ifadeleri kullandı:

“Ülke için sıkıntılı bir dönemdeyiz işin altından kalkmaya çalışıyoruz her şey pahalı, ben yaklaşık 60 bin lira kadar bir mazot harcadım bu sene benim hesaplarıma göre 150 bin lirayı bulacak bu da bizi zorluyor, gübre desen çok pahalı işin içinden nasıl çıkacağımızı bilmiyoruz, uğraşıyoruz üretim yapmaya çalışıyoruz bu şekilde üreteceğiz bizim işimiz bu mecbur yapmak zorundayız, her şey çok pahalı girdi maliyetleri çok pahalı. Arpa şu an 6 bin 300’den satılıyor ben borsaya 1 kamyon sattım 6 bin 300 liradan o da nemine ve rutubetine göre değişiyor o şekilde satıyoruz mecbur piyasaya uyacağız. Borcumuz var, alacaklılar bugünü bekliyor, depoda bekletemiyoruz, mazota borcumuz var, gübre aldığımız yere borcumuz var. Ben şu anda çekirdek suluyorum her gün 3 bin liralık mazot harcıyorum. Mecbur üreteceğiz tarlayı boş bırakamayız. Çekirdeğin para edip etmeyeceğini de bilmiyoruz ama biz üretmeye devam ediyoruz.

“BU EMEĞİN KARŞILIĞINI ALMAK ZORUNDAYIZ”

Bize de kalıyor işin gerçeği zarar etmiyoruz ama kar da etmiyoruz. Bu işi yapıyorsak bu emeğin karşılığını almak zorundayız yapacak bir şey yok. Üretiyoruz ama tüccara, aracıya, tefeciye… Onlar kazanıyor biz bunu bekletsek belki 11-12 liradan satacağız ama bekletemiyoruz borcumuz var. Yakıt uygun olsa hiçbir sorun yok. Yakıt pahalı, gübre desen pahalı. Her şey yakıta bağlı. Ben geçen yıl bu makinaya bıçak 2 bin liraya alıyordum. Şimdi tanesi 10 bin lira. Tanesi 2 bin 600 liraydı şu an 12 bin 600 lira. 5 katı. Bir hava filtresi 600 lira geçen yıl 150 liraydı. Her şey pahalanınca adam krizi fırsat bildi o zam yaptı bu zam yaptı olan bizlere oldu.”

“İŞİN İÇİNDEN ÇIKILACAK GİBİ DEĞİL”

Kendine ait TIR’ı ile nakliyecilik yapan TIR şoförü Mustafa Koçak şunları söyledi:

“Geçen yıl buradan 800 liraya gidiyorduk bu yıl bin 600 liraya gidiyoruz, 5 -6 katı mazot artmış. Bir depo mazot 16- 17 bin lira olmuş, 600 litre alıyor 1 depo. Nasıl alacaksın, nasıl gideceksin, nasıl geleceksin? Lastik aldım 8 bin liraya tanesini. TIR’ımda 12 tane lastik var 1 senede bir değiştiriyorsun. O kadar da kullanamıyoruz taş keser, asfalt yer, gümletirsin. İşin içinden çıkılacak gibi değil. 3 haftadır yatıyorum. Günde 1 -2 kere biçerle gidiyoruz onun haricinde yatıyoruz. Mazot 27 liraya düşse ne olur sabit bir yerinde dursa önemli değil. Bir düzen yapıldığı zaman o düzenle devam etse herkes işini bilir. Mazot bir aşağı iniyor bir yukarı çıkıyor hiçbir şey anlayamıyorsun, şimdi asgari ücrete yine zam yapıldı 5 bin 500 lira oldu şimdi yine mazota bindirecek, öbürüne bindirecek, benzine bindirecek akşama yine benzine zam var diyorlar.”

“ÇÖZÜM ZAM DEĞİL”

Vatandaşların sorunları ile ilgili çözümün zam olmadığını söyleyen CHP Aksaray İl Başkanı Ali Abbas Ertürk, “Bu işin çözümü pahalılığın durdurulması. Onu yapmadığın sürece asgari ücrete yüzde 100 zam yap, memura yüzde 200 zam ver. Geçen sene asgari ücrete yüzde 50 zam verdi, kötü bir zam değil. Ama biz dedik ki bu mantıkla giderseniz, 1 aya kalmadan bu adamın cebindeki para eriyecek, tabi eridi. Cumhuriyet tarihinde ilk defa 6. ayın sonunda ek bütçe yapmak zorunda kaldılar. Hükümetin ‘ben bu parayla bu ülkeyi yönetirim’ dediği bütçe 6 ay sonra tükendi. Şimdi zam yaptı, çözüm yine bu değil” ifadelerini kullandı.

 “BAYRAMDA EVE GİDEMEYECEĞİZ”

İsmini vermek istemeyen Aksaray’a hububat biçmek için gelen biçerdöver sahibi ise bayramda evlerine gidemeyeceklerini söyleyerek, “İş olmayınca ne yapalım bayrama gidemiyoruz. Araba 1500 lira yakıyor, geçen yıl 150 lira ile gidip geliyorduk şimdi 1500 lira yakıyor ne yapacağız, gidemeyeceğiz. Çocuklar bayramda babasız kalacak, 5 kişi birleşeceğiz 300 lira vereceğiz kişi başı gidebilirsek” dedi.

CHP İl Başkanı Ali Abbas Ertürk bayrama gidemeyeceklerini söyleyen vatandaşa dikkat çekerek, “Görüyorsunuz işte 2022 yılında bir Türkiye fotoğrafı. İnsanlar 10 gündür burada çalışıyor. Banyo yapamadan, dinlenemeden, tozun toprağın içinde çalışıyor ama aldıkları alın teri ve emeği ortada. El elde baş başta, az önce abimiz söyledi. Yürek parçalıyor, ‘bayrama gidemeyeceğiz, çocuklarımız belki de bayramı bizsiz geçirecekler’. Bu ülkenin 2022 fotoğrafı bu işte. İnsanlar buradan Adana’ya bayramda çocuklarını görmeye gitmemeyi düşünüyor. Gidemiyorlar yani Aksaray’dan Adana’ya 258 kilometre yolu gidip çocuklarını göremeyecekler. Ülkemize çağ atlatmak için yola çıkanların getirdikleri manzara burada” dedi.

“ÇALIŞMADIĞIM ZAMAN DAHA ÇOK KARDAYIM”

Biçerdöver sahibi Mehmet Çetin ise konuşmasında şunları söyledi:

“Mazot çok pahalı, saman ucuz durum böyle para kalmıyor artık para yetişmiyor millete de hak veriyoruz biz 1000 lira diyoruz vatandaş 700 lira diyor, bizim de işimize gelmiyor sağ olsunlar batırdılar yani, bu sene hiçbir şey yok. Artık cepten gidecek her bir biçerin 30 bin 40 bin Euro ödemesi var o parayı çıkartabilirsek artık ne mutlu bize. Para artırmayı geçtik biz cebimizdeki paradan çıkarıp vereceğiz bu sene işler zor, fiyatları artırdık ama mazottan kötü darbe yiyoruz, geçen yıl 500 liraydı şimdi 1000 lira diyoruz millet yok çekiyor. Mazot 4 katı arttı mesela geçen yıl aldığın bir parça 5 liraydı şimdi 25 lira oldu, burada 15 tane adam var bunun 10 tanesi sigara içiyor herkese günlük kişi başı 60 lira sigara parası ödeniyor. Biz dönüm artı tank hesabı anlaşıyoruz millet yok diyor onlar yok deyince çektik makinaları bekliyoruz şu anda çalışmıyoruz. Bizim istediğimiz fiyatları verene kadar sesimizi çıkartmıyoruz illaki masraflarımız oluyor yeme içme, sigara parası, mazot yakmadığım zaman masrafa girmiyorum, çalıştığım zaman daha kötü cepten gidiyor hiç gerek yok yani çalışmadığım zaman daha çok kardayım makinam eskimiyor.

“AK PARTİ ARTIK GİTSİN”

Bayramda evime illaki gideceğim masraflara yapacak bir şey yok. Bayramda da çalışacak halim yok ben bayramda eşimle, çocuklarımla geçirmedikten sonra çalışmanın, para kazanmanın hiçbir önemi yok. Bayramımı yaparım, kurbanımı keserim, dağıtırım gider evimde otururum. Sonumuz hiç iyi değil AK Parti böyle olduğu sürece biz böyle sürünmeye devam edeceğiz. Yeter artık, buradan gittikten sonra asgari ücretle bir yerde çalışmaya başlayınca evim kira değil ama aldığımız para elektrik, su, yeme içme, gezme parası ay sonunda cebimde hiçbir para kalmıyor. İnşallah gidecek bu seçimde, bu seçimde kurtuluruz inşallah yani milleti yedi bitirdi ama bizim milletimiz 3 kuruş parayı gördüğü zaman geri dönüyor.”

 

Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı, Kurban Bayramı dolayısıyla bir kutlama mesajı yayınladı. Atlı, “Bayram günlerinde yoğunlaşan barış, hoşgörü ve kardeşlik ortamını bütün bir yıla yayabilmemiz halinde, toplumsal ve bireysel sorunlarımızın çok daha kolay çözüleceği inancındayım” dedi.

Babadağ Belediye Başkanı Ali Atlı, Kurban Bayramı’nı yayınladığı mesajla kutladı. Başkan Atlı’nın mesajı şöyle:

“Bayramlar, sevdiklerimizle bir araya geldiğimiz, kucaklaştığımız özel günlerdir. Aramızdaki karşılıklı sevgi ve saygının perçinlendiği bayramlar, büyüklerimizi ziyaret etmek için de bir vesiledir. İnsanların kırgınlık ve dargınlıklarından arınarak, sevgi, saygı ve hoşgörü duygularının çok daha fazla yoğunlaştığı bayramlarımızın yaşatılması ve canlı tutulması çok önemlidir. Bayramların anlamını, güzelliğini ve değerini, sayılı bayram günleriyle sınırlı tutmayarak, yaşamımızın her evresinde ve tüm ilişkilerimizde anımsamalı, bunu bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Bayram günlerinde yoğunlaşan barış, hoşgörü ve kardeşlik ortamını bütün bir yıla yayabilmemiz halinde, toplumsal ve bireysel sorunlarımızın çok daha kolay çözüleceği inancındayım.

Yüzyıllardır bizleri birbirimize bağlayan manevi unsurlardan biri olan Kurban Bayramı’nın, halkımıza sağlık, mutluluk ve huzur getirmesini diliyor, saygılarımı sunuyorum. Kurban Bayramımız mübarek olsun.”

Edremit Belediyesi zabıta ekipleri, emniyet güçleri ile birlikte Altınoluk ve Narlı sahillerinde, uyarı ve ikazlara rağmen sabit bırakılan şezlong ve şemsiyeleri topladı.

Yaz mevsiminde dolan Edremit sahillerinde, özellikle Kurban Bayramı öncesinde oluşacak yoğunluk da dikkate alınarak başlatılan operasyonla zincir ve iplerle bağlanarak sahile bırakılan şemsiye, şezlong, masa, sandalye ve koltuklar toplandı.

Belediye yetkilileri, yurttaşların sahillere sabit şezlong ve şemsiye yerleştirmemeleri konusunda daha önce birçok kez uyarıldığını ve sahillerin tüm halkın kullanımına açık kalması için çalışmaların aralıksız devam edeceğini aktardı.

Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş, Ödemiş Belediyesi’nin üç yıllık çalışmalarını ve gelecek iki yıla dair hedeflerini paylaştığı bir bilgilendirme toplantısı yaptı. 

Belediye Kültür Merkezi’nde belediye meclisi üyeleri, muhtarlar, oda ve borsa başkanları ve temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcilerinin katılımıyla dün düzenlenen toplantıda Başkan Eriş, üç yıllık görev dönemini değerlendirdi.

Üç yıllık süreçte merkezde ve kırsalda vatandaşların yaşadıkları yerde mutlu olmaları adına İzmir Büyükşehir Belediyesi ile omuz omuza önemli çalışmalara imza attıklarını belirten Başkan Eriş, destekleri için İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e teşekkür ederek, “İzmir Büyükşehir Belediyemiz ile birlikte başarıyoruz” dedi.

Başkan Eriş, ekonomik kriz sebebiyle gelen zamlar sonrası geçen yılın aynı dönemine göre akaryakıt ve elektrik giderlerinin üç kat arttığını, personel giderinin de yüzde 100’e yakın bir oranda arttığını vurguladı. 

Eriş, belediye alacaklarına ve pandemi döneminde yaşanan gelir kaybına dikkat çekerek, “Önceki dönemde İŞKUR destekli olarak yedi grup halinde 764 kişi işe alınmış ama bize İŞKUR’dan bir kişi dahi verilmedi. Biz 150 kişi talep ettik ancak İŞKUR’dan alamadık. Üç yıldır bu arkadaşlar, İŞKUR üzerinden belediyemizde çalışsaydı 36 milyon cebimizde kalacaktı. Bu 36 milyon lira kasamızda olsaydı Gölcük’teki 85 odalı 19,4 milyon lira maliyeti olan otel projemizden belki de iki tane yapmamız mümkündü” diye konuştu.

Ödemiş Belediyesi’nin üç yılda merkez ve kırsal mahallelerde 355 bin metrekare kilit parke taş döşediğini, bu rakamın 50 futbol sahası büyüklüğüne eş değer olduğunu söyleyen Eriş, bu alanda 25 milyon liralık yatırım yaptıklarını da ekledi. 

‘DAHA YEŞİL BİR ÖDEMİŞ’

Ödemiş’in yeşil alan kapasitesini 35 bin 607 metrekare artırdıklarını, 22 yeni park açıp 20 parka yeni oyun grubu kurduklarını söyleyen Eriş, ‘Daha Yeşil bir Ödemiş’ için 5 bin 43 adet ağaç, 169 bin çalı grubu bitki diktiklerini ve yedi ayrı parkta spor alanları oluşturduklarını açıkladı. Eriş, Küçükören ve Çamlıca’da sondaj kuyularının enerji ihtiyacını kurdukları güneş panelleriyle karşıladıklarını belirtti. 

İhracat ürünü erik ve kirazın yetiştiği Aydın Dağları üzerindeki Hamam, Demirdere, Küçükören, Güney, Çayır ve Küre’deki üreticileri, Mendegüme Erik ve Kiraz Toptan Pazarı ile bir araya getirip ürünün değerinin korunmasını sağladıklarını söyleyen Başkan Eriş, Demirdere’de kurdukları soğuk hava deposuyla da üreticiyi desteklediklerini anlattı.

Ödemiş’te ürünlerin tanıtımı adına festivaller düzenlediklerini de belirten Eriş, ilk kez düzenledikleri ‘Kestane Festivali’ ve ‘Patates Festivali’ ile coğrafi işaretli ürünleri öne çıkardıklarını söyledi. 

TÜRKAN SAYLAN EĞİTİM MERKEZİ İLE GELECEĞE YATIRIM

‘Eğitime destek geleceğe yatırım’ anlayışı ile ilerlediklerini söyleyen Eriş, Türkan Saylan Eğitim Merkezi’ni yedi ay gibi bir sürede ilçeye kazandırdıklarını, lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan 220 öğrencinin eğitim merkezinden yararlandığını belirtti. Bir eğitimci olarak gençliğin gelişimine ve eğitimde fırsat eşitliğine yönelik çalışmalara büyük önem verdiğini sözlerine ekleyen Eriş, Tahir Çaylı Parkı Ödev Evi’nin yeni evlerini ilçeye kazandıracaklarını anlattı.

Eriş, çalışan annelerin çocuk bakımına Üç Eylül Mahallesi Kantarcı Gündüz Bakımevi, Umurbey Mahallesi Serpil Yanbastı Gündüz Bakımevi ve Atatürk Mahallesi Türkan Saylan Gündüz Bakımevi ile destek verdiklerini açıkladı. Ödemiş Belediyesi bünyesinde kurulan Kişisel Gelişim ve Sanat Atölyeleri’nin kültür-sanat, hobi ve spor kurslarına bin 500’e yakın kursiyerin katıldığını sözlerine ekledi.

EVDE BAKIM HİZMETLERİNİN KAPSAMI GENİŞLEYECEK 

Sağlıkta, pandemi dönemi dışında; 4 bin 932 hastaya nakil işlemi, 5 bin 329 kişiye evde sağlık hizmeti ile yükselen bir grafikle sağlık hizmeti verdiklerini söyleyen Eriş, Ödemiş’ten İzmir’deki hastanelere gitmek durumunda olan hastalar için ring seferi düzenlediklerini, hasta nakil ambulansının da il içinde nakil hizmeti sunduğunu belirtti. Eriş, İzmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi ile imzaladıkları protokolle evde bakım hizmetlerinin kapsamının genişleyeceğini de sözlerine ekledi. 

Ödemiş’te sokakta yaşayan hayvanlar için İzmir Büyükşehir Belediyesi ile iş birliğine gittiklerini aktaran Eriş, “Ödemiş Belediyesi Veteriner İşleri Müdürlüğü ve İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hayvan barınağımızda kedi ve köpek kısırlaştırma operasyonları ve aşılama faaliyetleri her geçen yıl artan bir ortalama ile aralıksız sürüyor. Üç yılda 4 bin 678 operasyon yapıldı. 2021 yılında rekor kırıldı. Ödemiş’in yanı sıra Kiraz, Beydağ ve Bayındır’a da hizmet veriyoruz” dedi.

TURİZM, KENT EKONOMİSİNE KAZANDIRILACAK

Kent ekonomisine yeni bir sektör olarak turizmi kazandırmak istediklerini belirten Eriş, doğa harikası Gölcük Yaylası’nda konaklama tesisi ihtiyacına yönelik olarak Gölcük Otel projesini İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak hizmet olarak hayata geçirdiklerini söyledi. Eriş, Bozdağ’daki eski belediye binasının Efeler Yolu Projesi’nin merkezi olarak restore edildiğini, çarşıya doğal dokuyla uyumlu bir görünüm kazandırıldığını belirterek Bozdağ’da hedeflerinin dört mevsim turizm olduğunu belirtti. Eriş, tarihi Birgi’de Küp Uçuranlar Kulesi’nin de yer aldığı Çamlık Parkı projesinde ve Birgi Aydınoğlu Mehmet Bey Hamamı Restorasyon projesinde sona gelindiğini aktardı.

Ödemiş’in bin 478 hektarlık imar planının bin 12 hektarlık kısmının Ödemiş’in ihtiyaçları dikkate alınarak ilçedeki harita mühendislerinin katkılarıyla revize edildiğini söyleyen Eriş, Kuzey Çevre Yolu, Güney Çevre Yolu ve İzmir Yolu imar planı düzenlemeleriyle, kentin gelecek 100 yılına ortak akılla, hakça paylaşımla ve sağlıklı gelişimle ışık tuttuklarını ifade etti. 95 yıl önce dönemin Belediye Başkanı Mustafa Bengisu’nun hayata geçirdiği şehir planının ardından ilk kez büyük kapsamda düzenlemelere gidildiğini hatırlatan Eriş, Kuzey Çevre Yolu projesinin askı sürecinde olduğunu açıkladı.

Eriş, Kuzey Çevre Yolu projesi kapsamında yapılan düzenlemelerle yıkılan hastanenin bulunduğu alanda bir diş hastanesinin kurulmasına imkan sağlayacak sağlık tesisi alanını ortaya çıkardıklarını söyledi. Eriş, 2 bin 848 m2’lik kültürel tesis alanını 4 bin 500 m2’lik sağlık tesisi alanına dönüştürdüklerini belirterek, hastanenin taşınması sonrası boş kalan alanın güneyinde yıkılmayı bekleyen eski binanın olduğu bölgede diş hastanesi inşa edilmesinin sağlanacağını hatırlattı. 

HEDEF, SIFIR ATIK

Çevre dostu yatırımlarla tarım topraklarını korumaya devam ettiklerini belirten Eriş, Avrupa’nın en büyük katı atık yönetimi tesisinin Ödemiş’te İzmir Büyükşehir Belediyesi’yle birlikte hizmete sunulduğunu kaydetti. Atıkları çöp değil, enerji ve gübreye dönüşen yeni bir ekonomik kaynak olarak değerlendiren Eriş, tesisin havzanın geleceği adına önemine vurgu yaptı. Eriş, Ödemiş Belediyesi olarak ‘Sıfır Atık’ hedefi doğrultusunda Küçük Menderes havzasının ilk 1. Sınıf Atık Getirme Merkezi’ni kurduklarını anlattı.