Kategori: Yurt

  • SOMA’DA HAYATINI KAYBEDEN EMEKÇİLERİN AİLELERİ: “CAN ATALAY VE BU HALK İÇİN DİRENEN TÜM YAŞAM SAVUNUCULARI İÇİN BİZ SONUNA KADAR MÜCADELE ETMEYE YEMİNLİYİZ”

    Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 maden emekçisinin aileleri, maden faciasıyla ilgili davalarda avukatları olan cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliye edilmesi için basın açıklaması yaptı. Açıklamada, “Tarikatlara ve cemaatlere mahkum edilen tüm öğrencilerin, katledilen tüm emekçilerin, doğanın, insanlığın, halkların ve hakların savunucusu Can Atalay’ı bahane edip, anayasal düzeni değiştirmeye yeltenenler şunu bilmelidir ki: Bunu asla başaramayacaksınız. Soma’dan sözümüz olsun. Can Atalay ve bu halk için direnen tüm yaşam savunucuları için biz sonuna kadar mücadele etmeye yeminliyiz. Karanlık günlere teslim olmadık, olmayacağız” dedi.

    Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren 301 maden emekçisinin aileleri, Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay’ın tahliyesi için dün basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:

    “Soma’dan tüm Türkiye’ye sesleniyoruz. 301 maden emekçisini katledenler sokakta elini kolunu sallayarak gezerken, Aladağ’da 13 kız çocuğunun yanarak ölmesine sebep olanlar, tarikat yurtlarında tacize ve şiddete devam ederken, Çorlu’da testleri henüz tamamlanmadan seferleri başlatıp onlarca insanı katledenler görevlerine devam ederken, Hendek’te insanlık dışı çalışma koşullarında çalıştırılırken alınmayan önlemlerden dolayı ölen 7 emekçinin katillerine yeni ihaleler ve imkanlar verilirken, Ermenek’te 18 maden emekçisini yeraltı sularına gömen katillere yeni maden sahaları verilirken, Amasra’da tüm uyarılara rağmen önlem almayıp 42 insanın ve ailelerinin hayatlarını karartanlar gününü gün ederken, Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Gaziantep’te, Diyarbakır’da, Malatya’da ve tüm deprem bölgesinde on binlerce insanın ölmesine sebep olan kamu görevlileri ve müteahhitler, tüm acılara rağmen keyfine keyif katarken, yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan milyonlarca yurttaşa bu zulmü yaşatanlar şatafat içinde yaşarken, emeklisi, işçisi, işsizi ve bu ülkenin çocukları, gençleri açlıkla terbiye edilirken ve buna sebep olanlar saraylarda, rezidanslarda, lüks dublekslerde bolluk içinde yaşarken onlar masum, suçsuz olacak; ancak Soma’nın ve ülkenin tüm yoksul kesimlerinin haklarını savunan Can Atalay suçlu olacak, öyle mi? Yok öyle yağma.

    Tarikatlara ve cemaatlere mahkum edilen tüm öğrencilerin, katledilen tüm emekçilerin, doğanın, insanlığın, halkların ve hakların savunucusu Can Atalay’ı bahane edip, anayasal düzeni değiştirmeye yeltenenler şunu bilmelidir ki: Bunu asla başaramayacaksınız. Soma’dan sözümüz olsun. Can Atalay ve bu halk için direnen tüm yaşam savunucuları için biz sonuna kadar mücadele etmeye yeminliyiz. Karanlık günlere teslim olmadık, olmayacağız.”

    “CAN ATALAY BU ÜLKEYE LAZIM”

    Soma maden faciasında hayatını kaybeden madencinin annesi Elmas Kaya Can Atalay için şunları söyledi:

    “Beni bu böyle basın açıklamalarında çok gördünüz. Ömrüm yettiği müddetçe böyle basın açıklamalarda her zaman göreceksiniz. Bu adaleti savunmak istiyorum. Ben mahkemelere giderken, mahkemede gördüm ki ‘Adalet’ yazısı televizyonun arkasındaki asılı kalmıştı. O zaman karar vermiştim. Adalet bu ülkede bitmiş diye. Benim madende bir oğlum öldü. Benim oralardaki düşkün hallerimde acıyan bizim haklarımızı savunan, o zaman Can Atalay oğlum oldu. Ondan o kadar çok korktunuz ki. Bütün ölenlerin bütün haksızlıkların karşısına gelen Can Atalay’ı içeri aldılar. Bu kadar Can Atalay’dan korkmayın. Bu adalet size her zaman lazım olacak. Bir gün yaradana döneceksiniz. Can Atalay’ı çabuk dışarı bırakın. Bu adam bu ülkeye lazım.”

    “BİZİM YANIMIZDA HUKUK MÜCADELESİ VERDİ”

    Soma’dan Gülfidan Köse ise, “301 maden faciasında eşi ölen kişiyim. Bu Soma katliamında Can Atalay bizim yanımızda oldu. Biz kendisini Soma faciasında tanıdık. Bizim yanımızda hukuk mücadelesini verdi. Ama bakıyoruz ki. Bize verdiği hukuk mücadelesinde, bizim katillerimiz dışarıda, kendisi seçilmiş bir milletvekili olarak içeride. Ben şunu söylüyorum. Ülkede adaleti bitirmeyeceğiz. Onlar ne kadar baskı yaparlarsa yapsın biz Can Atalay’ın yanında direne direne yanındayız direne direne kazanacağız” dedi.

  • ARTVİN-ARDAHAN KARAYOLU HEYELAN NEDENİYLE ULAŞIMA KAPANDI

    UĞUR İSTANBULLU

    Artvin’de gün boyu devam eden yağışlar nedeniyle meydana gelen heyelan, yolların kapanmasına neden oldu. Yol açma çalışmalarının devam ettiği akşam saatlerinde Artvin-Şavşat yol ayrımına 5 kilometre kala bölgede meydana gelen heyelan nedeniyle Artvin-Ardahan arasındaki ulaşım tekrar aksadı.

    Önceki gün Artvin’de etkili olan yağışlar nedeniyle dün gece itibariıyla Artvin’in bir çok noktasında heyelanlar oluştu. Heyelanlar nedeniyle Artvin-Şavşat, Artvin-Ardanuç ve Artvin-Yusufeli yolu bir süre kapanmıştı. Bu akşam saatlerinde Artvin-Ardahan karayolu üzerinde Şavşat yol ayrımına 5 kilometre kala bölgede meydana gelen heyelan, karayolunun tekrar ulaşıma kapanmasına sebep oldu.

    Bölgeye gelen Karayolları ekipleri, yola sürekli kaya parçaların düşmesi nedeniyle yolu açmakta zorlanıyor. Güvenlik güçleri de bölgede can kaybı yaşanmaması için güvenlik önlemlerini artırdı.

     

  • İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI ATİLA, İLÇE ZİYARETLERİNİ TAMAMLADI: “ANKETLERDE AÇIK ARA BİRİZ”

    İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI ATİLA, İLÇE ZİYARETLERİNİ TAMAMLADI: “ANKETLERDE AÇIK ARA BİRİZ”

    KERİM UĞUR

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Olgun Atila, seçim çalışmaları kapsamında sürdürdüğü ilçe ziyaretlerini ilk durağı olan Bornova’da sonlandırdı. Miting havasında geçen halk buluşmasında konuşan Olgun Atila, “Aday adaylığımıza başvurmadan önce önümüzde seçenekler vardı. Eğilim yoklaması, anket ve ön seçim. Biz bunların hepsini bilerek size inanarak bir yola çıktık. Şimdi bütün anketlerde sizler sayesinde ve değerli hemşerilerimiz sayesinde açık ara biriz. Bize bu onuru yaşattığınız için hepinize minnettarım” dedi.

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı Olgun Atila, ilçe ziyaretlerini ilk durağı olan Bornova’da sonlandırdı. Bornova Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen buluşmaya CHP Bornova İlçe Başkanı Ertürk Çapın’ın yanı sıra çok sayıda partili ve Bornovalı yurttaş katıldı. Atila, burada yaptığı konuşmada, şunları söyledi:

    “30 ilçemizde bizim hep söylediğimiz ve yönetim tarzında farklılık ortaya koyduğumuz ortak akıl bizim birinci maddemiz. Ortak akıl toplantıları yaptık, bütün hemşerilerimizle dertleştik. Beslendik. Onları dinledik. Biz kendimizi anlattık. Düşüncelerimizi anlattık. Ve otuz ilçe arasında birlik ve beraberliğimizi arttırıp birbirimizi dinleyip ve bütün bu dönemler sonunda da inşallah bunu da dolu dolu bir hizmet dönemiyle kavuşmayı özlemle ve sabırla bekliyoruz. Siyasetimizde yeni bir ses, yeni bir nefes ve yeni bir siyaset anlayışını ortaya koyuyoruz. İnanın bu siyaset anlayışı Türkiye’deki değişimin de öncülüğünün olacağına yürekten inanıyorum. Sayın Genel Başkanımız hemşehrimiz, değerli Özgür Özel’in CHP’de genel başkan seçilmesiyle başlayan değişimin Türkiye siyasetini de Türkiye’nin gençliğini de,kadınlarını da liyakatli insanların daha fazla yer almasına da öncülük edeceğine yürekten inanıyorum. Siyaset bir iddia işidir. Şimdi mesleki birikimimizi, gençliğimizi, enerjimizi geçmişte yapmış olduğumuz doğru deneyimlerimizi, çalışkanlığımızı ortaya koyacağız. Ve seçildiğimiz takdirde inşallah İzmirimizin plakası olan 35. belediye başkanı olmanın onurunu birlikte yaşayacağız. Seçildiğimiz takdirde İzmir’de seçilmiş en genç belediye başkanı olma gururunu da hep birlikte yaşayacağız” dedi.

    SUDDİ ARABİSTAN’DA YAŞANANLAR KABUL EDİLEBİLİR DEĞİL”

    Konuşmasında Suudi Arabistan’da yaşanan olaylara da dikkat çeken Olgun Atila, İzmir’de de stat sorunu olduğunu belirterek “Geçtiğimiz hafta Türkiyemizin iki tane güzide kulübü Galatasaray’ımızla Fenerbahçe’miz hangi akla hizmetse Cumhuriyet’in yüzüncü yılında Suudi Arabistan’a gitmek zorunda kalıp ve milli maç müsabakası için buralara gitmek zorunda kaldılar. Şimdi buradan bir kere daha söylüyorum. Bizim bütün güzide kulüplerimiz hepsi bizim renklerimiz, hepsi bizim değerlerimiz. Cumhuriyet’in yüzüncü yılında, İzmir’de, Türkiye’nin diğer kentlerinde yapılması gereken süper kupa maçının yanlışlıkla oraya götürülmesi ve bunun üstüne de Atatürk’ümüzün İstiklal Marşımızın tartışılmasını kabul etmiyoruz. Ve bütün dünyanın saygı duyduğu, ulu önderimizi, Türk milleti olarak 2023 yılının son günlerinde bir kere daha özlemle, saygıyla, minnetle andık. Bundan da büyük gurur duyuyoruz. Şimdi, İzmir’imizde milli müsabakaların yapılabileceği, Avrupa Şampiyonası’nda yapılabilecek bir stadyumumuz yok. Güzel ülke Sivas’ta, Bursa’da, Konya’da pek çok kentte çok güzel statlarımız var. Şimdi 35 bin kişilik, 40 bin kişilik İzmir’e yakışır, hep birlikte spor bakanlığımızın da herkesin katkı sunduğu bir İzmir Atatürk Stadı’na ihtiyacımız var. Ve Türkiye’nin ve Avrupa’nın takımlarının finaller oynadığı ve bizim çocuklarımızın burada en iyi şekilde temsil edildiği bir dönem olsun istiyoruz” diye konuştu.

    SAĞ ELİN VERDİĞİNİ SOL EL GÖRMEYECEK”

    Sosyal belediyecilik anlayışını yine Türkiye’nin marka değeri yapacaklarını belirten Atila, Bornova Beeldiye Başkanı olduğu dönemde hayata geçirdiği dost market uygulamasının İzmir’in bütün ilçelerinde uygulamaya geçireceklerinin sözünü vererek şöyle konuştu:

    “Sağ elin verdiğini sol el görmediği, din dil ırk ayrımı yapmadan bütün hemşehrilerimize, ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza, paydaşlarımızla Hemşehrilerimizle iyilikleri çoğaltacağız. Kentteki geçim sıkıntısını ve sosyal adaletsizliğe birlikte azaltıp yok etmek için mücadele edeceğiz. Bütün projelerimizde ortak akıl birinci ilkemiz ve en önem verdiğimiz şey katılımcılık. Katılım olmadan hiçbir şey olmaz. Her yaptığımız iş çok büyük katılımlar olacak. Her projemizde insanlarımızla birlikte karar vereceğiz. Beş milyonluk büyük bir kentte en az bir milyon insanımızla gencimizle, kadınımızla birlikte yönetmenin de sözünü veriyorum keyfiliğe dayanmayan, toplumsal denetime açık, demokratik sözleşmeleri önemseyen bir belediye başkanlığı yönetimi sözü veriyorum. Geçmişte görev yaptığımız süre içindeki şeffaflık gibi belediyemizin bütün projelerindeki gerçekleşme oranlarını, müdürlüklerimizin harcama giderlerine kentimizin meydanlarındaki bilboardlarında ortaya koyarak siyasete daha çok gencin, daha çok nitelikli insanın kazanması için siyasetin saygınlığının ve şeffaflığının ortaya çıkması lazım. Kentle ilgili bütün önemli kararlarda gerekirse referandum veya anket çalışmasıyla sizlerin görüşlerini alarak yolumuza devam edeceğiz. Ve şeffaflık olmalı ki, kimin ne kadar parasının, vatandaşımızın tüyü bitmemiş yetimin hakkının hesabını verebilmek için hepsini şeffaf bir şekilde ve siyasete daha çok temiz ve dürüst insanların katılmasına da imkan sağlamış olacağız. Ortak aklın gereği her gittiğim ilçede söz verdiğim en az bir kere, bir büyükşehir belediye meclisi her ilçede yapacağız. Beydağ’da yapacağız, Bergama’da yapacağız, Kınık’ta yapacağız, Tire’de yapacağız, Karşıyaka’da yapacağız, Bornova’da, Buca’da bütün ilçelerimizde yaparak gerçekten ortak aklı sağlayacağız. Dolayısıyla bizim için en önemli konu katılım ve katılımcılık. Bunu her projemizde ortaya koyacağız.”

    KENTSEL DÖNÜŞÜM

    İzmir’in kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğunu söyleyen Atila, şunları söyledi:

    “Kentsel dönüşüm gerçekten günümüzün, İzmirimizin her ilçemizin en önemli sorunları arasında gelmekte. Hem çarpık kentleşme, hem de sağlıklı ve güvenilir yapılarda yaşamak, dirençli kentler ortaya koymak, deprem ve doğal afet bölgesinde iklim krizi gibi su krizi gibi bütün sorunları çözmek için planlamacılarımızla, meslek odalarımızla ve en büyük paydaşımız üniversitelerdeki hocalarımızla birlikte yola çıkacağız. Ve yerinde dönüşümü sağlayıp parklarımızı, yollarımızı, okullarımızı, hastanelerimizi, sosyal donatı alanlarınıza yakışır şekilde İzmirlimize yakışır şekilde insanımıza yakışır şekilde sorunların hepsini birer birer çözmenin çözmenin sözünü veriyorum”

    MİTİNGE DAVET

    Atila, Bornovalıları CHP’nin 14 Ocak tarihinde yapacağı “Anayasa’ya Saygı Mitingi”ne davet ederek “Haftaya 14 Ocak saat:13:00’te ‘Anayasa’ya Saygı Mitingi’nde Tandoğan’a en çok biz İzmirliler olmalıyız. Anayasa’ya sadakatin topluma saygının ve bütün değerlerimize geleceği sen çıkmak için hep birlikte orada olacağız. Hepinizi oraya davet ediyorum” dedi.

    2024 YEREL SEÇİMLERİ GENEL SEÇİMLERİNDE ALTYAPISI OLACAK”

    2024 seçimlerinin önemine de değinen Atila, “2024 yerel seçimleri sadece bir yerel seçim olarak değerlendirilmemeli. Bu yerel seçimde ortaya koyduğumuz başarının 2027 veya 2028’de yapılacak olan genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçimi için de çok önemli bir altyapısı olduğunu ve burada da kazandığımız büyükşehir belediye başkanlıklarını, ilçe belediyelerini daha çok kazanmamız lazım. Ben evveli gün söylemiştim Aliağa’da, İzmir sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nin kalesi değil, Türkiye’nin de son kalesi demiştik. Dün de Ekrem İmamoğlu Belediye Başkanımız İstanbul’da son kalemiz demişti. Türkiye’nin bütün seksen bir vilayeti bizim kalemiz ve bizim evimiz. Dolayısıyla bu seçim 2019 seçimlerinden daha zor bir seçim. Bu seçim sorumluluğumuz daha çok. Bir ittifakımız yok. 2023’ün yüzüncü yılın motivasyonu vardı 2019’da. Şimdi yeni en motivasyonlar koyacağız. Şimdi çocuklarımız için, geleceğimiz için hep birlikte hem Cumhuriyetimize sahip çıkacağız, hem partimize sahip çıkacağız, hem de hep birlikte daha çok hizmet etmenin onurunu birlikte yaşayacağız” ifadelerini kullandı.

    ANKETLERDE BİRİNCİYİZ

    Atila, konuşmasının sonunda anket sonuçlarını da değerlendirerek şunları söyledi:

    “Aday adaylığımıza başvurmadan önce önümüzde seçenekler vardı. Eğilim yoklaması, anket ve ön seçim. Biz bunların hepsini bilerek size inanarak bir yola çıktık. Şimdi bütün anketlerde sizler sayesinde ve değerli hemşerilerimiz sayesinde açık ara biriz. Bize bu onuru yaşattığınız için hepinize minnettarım. Ayrıca Allah nasip eder, aday da olduğumuz takdirde her kesimden oy alacağımıza, adayda iş birliği sağlayacağımıza, bizim dünya görüşümüzden, partimizden olmayan bütün hemşerilerimizi kucaklayacağımıza söz veriyorum. 31 Mart saat: 17:00’a kadar bütün İzmirlilerin hem oyuna hem gönlüne talibim. Bütün annelerimizin de dualarına talibim.”

     

  • İYİ PARTİ GENEL BAŞKAN YARDIMCISI AKALIN: “GÖÇMENLER TÜRKİYE’NİN GERÇEK BİR MİLLİ GÜVENLİK SORUNUDUR”

    İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, “2050 yılına kadar dünya üzerinde 218 milyon insan Birleşmiş Milletler raporuna göre siyasi sebeplerle ve ekonomik sebeplerle göçmen olacak. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun şurada başlıyor; bunların 110 milyonu Türkiye üzerinden batıya gidecek. 30 yıl içerisinde 110 milyon insanın Türkiye üzerinden batıya yürümesinden bahsediyoruz. Göçmenler geçmişte Roma’yı yıktılar bizi affetmezler. Bu Türkiye’nin gerçek bir milli güvenlik sorunudur” dedi.

    İYİ Parti Göç Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Tolga Akalın, Osmaniye’de Muhtarlar Derneği’ni ziyaret etti. Ziyarete İYİ Parti Göç Politikaları Başkan Yardımcısı Hüseyin Evren Kavas, İYİ Parti Osmaniye İl Başkanı Serat Kılıç, İYİ Parti Osmaniye Belediye Başkan Adayı Alpaslan Koca ve çok sayıda partili katıldı. 

    “110 MİLYON İNSAN TÜRKİYE ÜZERİNDEN BATIYA GÖÇ EDECEK”

    Mehmet Tolga Akalın şunları söyledi:

    “Biz İYİ Parti olarak göçmenleri geri gönderme planı hazırladık. Biz bu iş yaparken herkesin bir geri gönderme temennisi var ama bir planları yok. Soruyoruz iktidara ne yapacaksınız siz bu sığınmacıları geri gönderme işini diye bize verdikleri cevap göndereceğiz diyorlar. Peki nasıl yapacaksınız diyoruz, Esad’la anlaşacaz diyorlar. Soru şu; ya anlaşamazsanız diye soruyoruz cevap veremiyorlar. Biz İYİ Parti olarak beş kademeli bir geri gönderme planı ortaya koyduk. İkincisi de şu; resmi olarak Türkiye’de ortalama 4 milyon sığınmacı var ama daha büyük bir sorun var. 2050 yılına kadar dünya üzerinde 218 milyon insan Birleşmiş Milletler raporuna göre siyasi sebeplerle ve ekonomik sebeplerle göçmen olacak. Buraya kadar bir sorun yok. Sorun şurada başlıyor; bunların 110 milyonu Türkiye üzerinden batıya gidecek. 30 yıl içerisinde 110 milyon insanın Türkiye üzerinden batıya yürümesinden bahsediyoruz. Göçmenler geçmişte Roma’yı yıktılar bizi affetmezler. Bu Türkiye’nin gerçek bir milli güvenlik sorunudur. PKK’da, Türkiye için bir milli güvenlik sorunu olmakla birlikte taktik bir tehdittir, stratejik bir tehdittir. 

    “AK PARTİ ULU ÖNDER ATATÜRK’ÜN ÇIKARDIĞI İSKAN KANUNU’NU KALDIRDI”

    Atatürk 1934’de İskan Kanunu’nu çıkarıyor ve o kanuna bir madde ekliyor. Bir belde de bir bölgede toplam yaşayan yabancıların oranı, yerlilerin yüzde 10’unu geçemez diyor. 1934’de olan İskan Kanunu bunu diyor. Bu madde ne zaman kalktı biliyomusunuz 2006’da AK Parti kaldırdı. Başka ne oldu; Türkiye Ortadoğu sözleşmesinde kara mayınların temizlenmesinde çekince koymuştu. 2003 yılında geldiler yine Avrupa Birliği uyumu adı altında Suriye sınırına kadar mayın temizlenmesi, ruhsatı şöyle yapılacak, verimli arazileri tarıma açacağız dediler. Mayınlı arazilerin temizlenmesi 2010 yılında bitti. 2011 yılında Suriye iç savaşı başladı 6 ay sonra.”

  • TRABZON EMEKLİLER DERNEĞİ BAŞKANI BAYRAKTAR: “EĞER MİLLETVEKİLİNİN MAAŞINI 127 BİN LİRAYA ÇIKARTIYORSAN EMEKLİYİ DE AÇLIK SINIRINDA BIRAKMAYACAKSIN”

    ESRA NUR PERVAN

    Trabzon Emekliler Derneği Başkanı Burhan Bayraktar, “Eğer parlamentoda görev yapan bir milletvekilinin 2024 yılında 127 bin liraya maaşını çıkartıyorsan 26 yıl 8 ay çalışmış bir emekliyi de açlık sınırı ve asgari ücretin altında bırakmayacaksın. Üstelikte de şu anda 160’a yakın milletvekili, milletvekili olup parlamentoda görev yapanlar şu anda 230 bin lira maaş alıyorlar. Paranın değeri yok” dedi.

    Trabzon Emekliler Derneği Başkanı Burhan Bayraktar, emekli maaşlarına yapılacak zamla ilgili açıklama yaptı. Bayraktar, şunları söyledi:

    “EMEKLİLER ARASINDA YENİ BİR UÇURUM YARATMIŞTIR”

    “Açıklanan TÜİK verilerinin garabet kurum olan TÜİK verilerinin yaptığı bu açıklama, çifte standart emekliyi karpuz gibi ortadan ikiye bölen daha önce kullandığımız gibi işçi ve Bağ-Kur emeklilerinin üvey evlat muamelesine tabi kılan bir tanesi yüzde 37, öteki yüzde 59,25 farklı zam emekliler arasında yeni bir uçurum yaratmıştır. Şimdi bizim ülkemizin emeklileri dünya ülkesindeki emeklilerden çok daha kalitesiz değildir. Aslında emekli devletin aynadaki resmidir. Emekli gerçekten saygı duyulması gereken bir dönemde ekonomik işkenceye tabi tutulmuştur. Şimdi dünyayla değil de kendi ekonomik şartlarımızda TÜİK’in verisi bir yıllık enflasyon yüzde 64,77 fakat bağımsız kuruluşların iki katından daha fazla yaptığı veri yani 127 ve üzeri. Peki bu kadar garabet bir ortamda Türkiye’nin en pahalı kentinde bu verilerle yaşamak, hayatını idame ettirmek en yüksek maaş alan 2002’deki emekli olarak aldığım tazminatta bir daire, hatta köyde bir katta ev yaptıran birisi olarak şimdi benim kadar çalışanları şu anda tazminatlarıyla o evin balkonunu alamıyor.

    Ancak günümüzde şimdi emekli maaşını değerlendirirsek çok önemli bir şey söylemek istiyorum; emekli maaşı ben şu anda 17 bin 2 lira olan asgari ücretin altında kaldım. Kendim için söylemiyorum. Şu anda 84 bin emekli özellikle asgari ücretin altında kaldı. Altında maaş alır oldu. Asgari ücretin altında bir paraya bizi layık gören hiçbir vicdanı tasvip etmiyorum, kabullenmiyorum. Bu utanç verici bir durumdur. Dünyaya bakıyorum, dünyada gördüğüm şu Lüksemburg’da 2 bin 500 euro, İsveç’te 2 bin 30 euro, Almanya’da bin 840 euro, Fransa’da bin 740 euro emekli maaşı ortalama Türkiye’de 230 euro. Şimdi bu utancın arasında perişan oluruz.

    “MUTLU OLDUĞUNU SÖYLEYEN HİÇBİR EMEKLİ YOKTUR”

    Enflasyon noktasında bir bakalım bizim ülkemize. Bakıyoruz ekonomistim diyenler bunu lütfen sorgulasınlar. Türkiye’de yüzde 64,7, Sırbistan’da yüzde 8, Macaristan’da 7,9, İzlanda’da 7,7, Rusya’da 7,5 enflasyon. Şimdi bizim ülkemizde enflasyon böyleyken, yıllar yılı çalışmış emeklileri ortadan ikiye bölmek memur emeklileri, işçi emeklileri diye ayrılarak gerçekten zulüm zammıyla, memur ve işçi ve BAĞ-KUR emeklilerini gerçekten çok aşağılara kadar getirmek bir defa hiç insaflı değil. Anlaşılabilir hiç değil. Bu ücret yaşanabilir ücret falan da değil. şimdi bir an önce özellikle hükümetimizden ve siyasi iktidarımızdan şunu bekliyoruz; bir defa refah payıyla bu düzelmez. Seyyanen zam yapıldıktan sonra bir refah payı verilmelidir. Seyyanen zammın dışında mümkün değildir. Türkiye’de açıklanan 14 bin 431 lira açlık sınırı ve emeklinin yüzde 50’ye yakını bu açlık sınırında maaş alır da bu ülkede huzurlu, mutlu olduğunu söyleyen hiçbir emekli yoktur çünkü akıl hastası değildir. Akıl hastası olsa söyleyecektir ve önümüzde akıl sağlığı ile yerel seçimlere gidecek emekliye uygun görülen bu hareket hiç iyi bir hareket değildir. Çok acilen seyyanen artışlar ile emekli aylıkları yeniden güncellemeli diyoruz ve Trabzon TEFE- TÜFE’de Türkiye’nin en pahalı kenti olarak bu kentte yaşamak zor oldu artık. Bu zorluğa inanıyoruz. Bu yeniden siyasi iktidarımız ve Sayın Cumhurbaşkanımız lütfen ama lütfen bunu değerlendirsin. Eğer parlamentoda görev yapan bir milletvekilinin 2024 yılında 127 bin liraya milletvekilinin maaşını çıkartıyorsan 26 yıl 8 ay çalışmış bir emekliyi de açlık sınırı ve asgari ücretin altında bırakmayacaksın. Üstelikte de şu anda 160’a yakın milletvekili, milletvekili olup parlamentoda görev yapanlar şu anda 230 bin lira maaş alıyorlar. Paranın değeri yok. Belki doğru olabilir de ya peki bu artışlar altışar aylık veriden artışlar. Peki 6 aylık daha yaşamadan şu anda verdiklerini elimizden aldıktan sonra nefes alır, nasıl dersiniz, denilmez. Onun için emekli devletin aynadaki resmi ise büyük önder Atatürk’ün söylediği gibi derhal ve seyyanen bir artış yapılarak emeklinin aylıkları yeniden güncellenmeli diyorum. Bu acıyı bize daha fazla yaşatmayın istiyorum.”

     

  • TURGUTLU GELENEKSEL DEVE GÜREŞLERİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

    TURGUTLU GELENEKSEL DEVE GÜREŞLERİ BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ

    Turgutlu Belediyesi ve Turgutlu Deveciler Derneği iş birliğiyle düzenlenen “Geleneksel Deve Güreşleri” etkinliği, renkli görüntülere sahne oldu.
     
    Turgutlu Belediyesi ve Turgutlu Deveciler Derneği iş birliğinde düzenlenen “Geleneksel Deve Güreşleri” büyük ilgi gördü. Irlamaz Rekreasyon Alanı 2. Etapta saat 09.00’da başlayan Turgutlu Belediyesi Geleneksel Deve Güreşleri’ne Turgutlu halkı yoğun ilgi gösterirken, aynı zamanda çevre il ve ilçelerden de pek çok deve güreşisever katıldı. Yaklaşık 100 pehlivan devenin nefes kesen mücadelesini vatandaşlar büyük bir ilgiyle izledi.
     
    Heyecan dolu anların yaşandığı Geleneksel Deve Güreşleri’nde dereceye giren develerin sahiplerine kupaları takdim edildi.
     
    “BÜTÜN SÖZLERİ TUTARAK SİYASET YAPMAYA, NAMUSLU BİR ŞEKİLDE BU TURGUTLU’YU YÖNETMEYE DEVAM EDECEĞİZ”
     
    Verdiği sözleri tutmanın onuru ve gururuyla halkının karşısında olduğunu belirten Turgutlu Belediye Başkanı Çetin Akın, “Seçim sahalarında sizlere sözler vermiştik. ‘Ata sporlarımızı, milli bayramlarımızı onlara layık bir biçimde coşkuyla yakışır bir şekilde kutlayacağız’ demiştik. Göreve geldiğimizden bugüne kadar at yarışları, cirit müsabakaları, yağlı pehlivan güreşleri ve olmazsa olmazımız deve güreşlerimizi de geleneksel hale getirdik. Ben bu sözü tutmanın haklı gururu ve onuruyla karşınızdayım. Bundan sonraki süreçte de sizlere verdiğimiz bütün sözleri tutarak siyaset yapmaya, namuslu bir şekilde bu Turgutlu’yu yönetmeye devam edeceğiz. Hepinizden desteklerinizi bekliyorum. Deve güreşlerine gönül vererek bizleri yalnız bırakmayan hemşerilerimize ve bu güzel organizasyonda emeği geçen herkese teşekkür ederim” dedi.
     
  • MİMAR SEDAT YALÇINKAYA, CHP’DEN BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI OLDUĞUNU DUYURDU

    MİMAR SEDAT YALÇINKAYA, CHP’DEN BAKIRKÖY BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI OLDUĞUNU DUYURDU

    Mimar Sedat Yalçınkaya, CHP’den Bakırköy Belediye Başkan aday adayı olduğunu duyurdu.

    Mimar Sedat Yalçınkaya, CHP’den Bakırköy Belediye Başkan aday adayı olduğunu duyurdu. CHP Bakırköy İlçe Başkanlığında başkan yardımcısı olarak yürüttüğü görevinden istifa eden Sedat Yalçınkaya, “Şimdi Bakırköy’ü ruhen ve fiziken yeniden inşa etme zamanı” dedi. Yalçınkaya, Bakırköy’ün afetlere karşı dirençli hale gelmesi, yaşayan tüm canlıların haklarının korunması ve modern bir görünüme kavuşması için yola çıktığını belirtti.

    “HERKESİ KUCAKLAYAN BİR BELEDİYE BAŞKANI OLACAĞIMA SÖZ VERİYORUM”

    Mimar Sedat Yalçınkaya, seçimleri kazandığı takdirde Bakırköy Belediyesi’nin her yönüyle şeffaf, halkın denetimine açık, kültürel değerlerine sahip bir ilçe oluşturma hedefini benimseyen bir belediyecilik anlayışına sahip olacağını söyledi. Öncelikliğinin kentsel dönüşüm olduğunun altını çizen Yalçınkaya, Botanik Park, Leyla Gencer Opera Merkezi ve bir çok kültür merkezi ile modern bir ilçe olan Bakırköy’e hak ettiği değeri kazandıracağını, yaşam ve düşünce tarzlarına saygılı, emekten yana bir belediyecilik anlayışı benimsediğini, bu anlayışın Bakırköy’den tüm Türkiye’ye yayılması adına çalışacağını belirtti.

    Belediyeciliğin makam ve mevki hırsıyla değil, yaşanılan kente karşı kendini adama hissiyle yapılması gerektiğini vurgulayan Yalçınkaya, “Göreve geldiğimizde anlayışın tamamen değişeceği bir döneme şahitlik edeceksiniz. Bakırköylülerin haklarını koruyan, yaşam kalitesini arttıran, şeffaf ve katılımcı bir belediyecilik anlayışı ile yola çıkıyorum. Aynı zamanda kadına, gençlere, yaş almış büyüklerimize ve hayatı birlikte paylaştığımız sokak canlarımıza değer veren, tarihi değerlerine ve kültürüne sahip çıkan, eğlenceden eğitime birçok alanda herkesi kucaklayan bir Belediye Başkanı olacağıma söz veriyorum” dedi.

  • MUĞLA’DA YENİ YILDA 6 MERMER OCAĞI İÇİN ÇED SÜRECİ BAŞLATILDI

    MUĞLA’DA YENİ YILDA 6 MERMER OCAĞI İÇİN ÇED SÜRECİ BAŞLATILDI

    ESMA TURAN

    Muğla’da yeni yılda 6 mermer ocağı projesi için Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci başlatıldı. Projeler, önemli doğa alanı ve orman arazisinde yer alıyor.

    Yüz ölçümünün yüzde 68’i orman ile kaplı olan Muğla’da Fethiye, Yatağan ve Menteşe ilçelerinin önemli doğa alanı ve orman arazisinin yer aldığı bölgelerinde yeni yılda yeni mermer ocakları açılması için ÇED süreci başlatıldı.

    YATAĞAN’DA 2 AYRI ORMAN ARAZİSİNE MERMER OCAĞI

    Yatağan’a bağlı Çukuröz Mahallesi’nde 22,61 ve 19,54 hektarlık 2 ayrı bölgede Afes Mermer Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi tarafından yapılması planlanan Sulu Tel Kesme Yöntemi İle 2-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı projesi için 4 Ocak’ta ÇED süreci başlatıldı. Projeye, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 25 Şubat 2022 tarihinden 25 Şubat 2032 tarihine kadar geçerli olmak üzere 2-B Grubu İşletme Ruhsatı verildi. ÇED dosyasında, 22,61 ve 19,54 hektarlık faaliyet sahalarının tamamının orman arazisi olduğu, orman izinleri alınmadan faaliyete başlanılmayacağı belirtildi.

    MENTEŞE’DE YİNE ORMAN ARAZİLERİNE MERMER OCAĞI

    Menteşe’ye bağlı İkizce Mahallesi’nde 10,22 ve 10,61 hektarlık 2 ayrı alanda Kommersan Mermer Maden İşletmeleri San. ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması plannan 2-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı projesi için yine 4 Ocak’ta ÇED süreci başlatıldı. Proje sahası Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı N20 paftasında “Orman Alanı” olarak yer alıyor. Yatağan ilçesine bağlı Kozağaç ve Köklük Mahalleleri, Belenbaşı ve Karaaltı Mevkiinde 167,89 hektarlık alanda Ermaş Mad. Tur. San. Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan 2-B Grup (Mermer) Maden Ocağı Kapasite Artışı projesi için şirket, 5 Ocak’ta ÇED sürecini başlattı. ÇED dosyasındaki bilgilere göre proje alanı, Aydın-Muğla-Denizli Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planında, orman ve önemli doğa alanı sınırları içerisinde yer alıyor.

    FETHİYE’DE YİNE ORMAN ARAZİSİ

    Fethiye ilçesine bağlı Karadere Mahallesi’nde ise yine Afes Mermer Madencilik Sanayi Ticaret Limited Şirketi Tarafından Yapılması Planlanan Sulu Tel Kesme Yöntemi ile 2-B Grubu Maden (Mermer) Ocağı projesi için 5 Ocak’ta ÇED süreci başladı. 24,34 hektarlık faaliyet sahasının tamamı yine orman arazisinde yer alıyor. ÇED dosyasında orman izinleri alınmadan faaliyete başlanılmayacağı belirtildi.

     

     

  • KUMLUCA BELEDİYESİ 70.YIL FİDAN DİKME ETKİNLİĞİ

    KUMLUCA BELEDİYESİ 70.YIL FİDAN DİKME ETKİNLİĞİ

    Kumluca Belediye Başkanı Mustafa Köleoğlu, belediyenin kuruluşunun 70.yılı etkinlikleri kapsamında doğaseverlerin katılımıyla Otogar Kavşağı’nda 70.Yıl Hatıra Ormanı Fidan Dikme Etkinliği düzenledi.

    Etkinlikte konuşan Başkan Köleoğlu, “Bugün Kumluca’mızın artık 70.yaşını doldurduğu günleri yaşıyoruz. Bu anlamlı günde geleceğe bir hatıra bırakmak için çok güzel bir 70.Yıl Hatıra Ormanı parkını oluşturduk. Ormanlarımızın ilelebet yaşayabilmesi için burada her birimiz ayrı ayrı fidan dikerek gelecek nesillere bugünleri hatırlatmak için fidan dikimlerimizi yapacağız. Hatıra Ormanımızın, gelecek nesillerimize bir eser olarak kalmasına katkı koyacağız. Turizm Yolu Olan Kumluca’mıza Elektrikli Araç İstasyonu ve Atm Park kazandırdık. Kumluca’mız bir kültür turizm yolu. Binlerce turist aracı Ölüdeniz’e kadar bu yol üzerinden geçiyor. Turistlerin banka işlemlerini yapabilmesi için Atm Parkımız var. Bir taraftan da yeni nesil teknolojik elektrikli araçların buradan geçerken durup elektrik istasyonu olarak kullanabilecekleri bir park aynı zamanda. Burası artık küçük bir ticaret merkezi olmaktadır. Belediyemizin 70.yaşını kutluyoruz. Etkinliğimize katılan herkese ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum” dedi.

  • TUNÇ SOYER: “MAHALLEDE DAYANIŞMA VAR” GENÇLERİYLE BULUŞTU

    TUNÇ SOYER: “MAHALLEDE DAYANIŞMA VAR” GENÇLERİYLE BULUŞTU

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Mahallede Dayanışma Var” projesinin gönüllüleri ve minikleriyle buluştu. 5 dezavantajlı mahalleden 144 çocuğun hayatına dokunan projedeki 200 gönüllüyü tebrik eden Başkan Soyer, “Sizlere minnettarım; bu küçücük yürekleri mutlu ediyorsunuz. Unutulmaz izler bırakıyorsunuz” dedi. 

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kent yaşamında fırsat eşitliği hedefi doğrultusunda başlatılan “Mahallede Dayanışma Var” projesi kapsamında Bornova Kızılay Mahallesi, Bayraklı Alpaslan Mahallesi, Çiğli Güzeltepe Mahallesi, Karşıyaka Örnekköy Mahallesi, Karabağlar Yunus Emre Mahallesi olmak üzere toplam 5 mahalleden 144 çocuk ve yaklaşık 200 gönüllü, İzmir Doğal Yaşam Parkı’nı gezdi.

    Birbirinden renkli görüntülerin yaşandığı buluşmaya, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de eşlik etti. Başkan Tunç Soyer, çocukların etkinliğine katılarak onlarla sohbet etti. 

    “UNUTULMAZ İZLER BIRAKIYORSUNUZ”

    Etkinlik alanında projede gönüllü olarak yer alan gençlere seslenen Başkan Soyer, “Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. İçim içime sığmıyor. Böyle güler yüzlerin bu kadar anlamlı bir projede bir araya gelmesi çok kıymetli. Gönüllü gençlerimizi kutluyor ve her birine ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Yaşadıkları coğrafyaya, yaşadıkları mahalleye nasıl katkı veririz diye kendi zamanlarından fedakârlık ediyorlar. Çocukları geleceğe hazırlamaya çalışıyorlar. Sizlere minnettarım. Evlatlarımızı, bu küçücük yürekleri mutlu ediyorsunuz. Bu ölçülemez bir şey. Onların hayatında çok değerli unutulmaz izler bırakıyorsunuz. O yüzden dilerim daha çok arkadaşınızı bu projeye dahil edersiniz, daha çok çocuğun hayatına dokunursunuz” diye konuştu. 

    “GÖNÜLDEN BAĞ KURDUK”

    Başkan Soyer’in ardından projede gönüllü olan gençler deneyimlerini aktardı. Ege Üniversitesi Psikoloji Bölümü yüksek lisans öğrencisi Ayşe Zeynep Öztürk, “Eğitim ve farkındalık için bu yola çıktık ama gerçekten gönülden bir bağ kurduk. Her cumartesi günü koşa koşa kardeşlerimizle bir arada olmak için geliyoruz. Burada olmaktan çok mutluyuz” dedi. 

    Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Elif Bağ, “Projeyi ilk duyduğumda çok ilgimi çekti. Büyük bir heyecanla geldim. İz bırakmak ve küçük kardeşlerimizin küçük yaşta kendini keşfetmelerine yardımcı olmak için geldim. Ama işler tek taraflı ilerlemedi, bizde de çok fazla iz kaldı” diye konuştu. 

    “ÇOCUKLARIMIZA ÇOK FAYDALI OLDU”

    Örnekköy Mahallesi sakinlerinden veli Elmas Kızılboğa, “Bu gençler bize her hafta düzenli olarak geliyor. Ben babaanne olarak çocuklarımdaki değişikliği hissettim. Bu gençlerimiz çocuklarımıza çok faydalı oldu ben bunlarını gördüm ve hissettim. Ben çok memnunum. Emeği geçen herkese teşekkürler” dedi.

    “EN ÇOK ROL MODEL EKSİKLİĞİ ÇEKİYORDUK”

    Projenin Örnekköy mahallesindeki koordinatörü ve Dokuz Eylül Üniversitesi öğrencisi Hasan Yasin Basan, “Bizim en çok eksikliğini çektiğimiz şey rol modeldi. Bu çocukların örnek alabileceği insan sayısı çok az. Üniversitede birçok genç bu projeye katıldı. Ben gezdiğimde şunu duyuyorum, ‘Abilerimiz ablalarımız ne zaman gelecek’ diyorlar” diye konuştu.

    HEM EĞİTİM HEM EĞLENCE 

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kent yaşamında fırsat eşitliği hedefi doğrultusunda başlatılan “Mahallede Dayanışma Var” projesi bu yıl 11 Kasım’da başladı. 18-30 yaş arası üniversiteli ya da mezun genç gönüllüler, dezavantajlı mahallelerde yaşayan çocuklarla buluşarak Nisan sonuna kadar her Cumartesi günü etkinliklerde buluştu. Gönüllü gençler buz pateninden Körfez turuna, Doğal Yaşam Parkı ziyaretinden mahalle etkinliklerine kadar pek çok alanda dezavantajlı çocuklarla bir araya geldi. Aynı zamanda 7-14 yaş arası çocukların derslerine destek oldu. Proje süresince ailelere ve çocuklara uzman psikologlar ve çocuk gelişimi uzmanları tarafından akran zorbalığı ve benzeri çocuk gelişimi eğitimleri verildi.