SEYFİ ÇELİKKAYA
Yozgat’ta lisanssız güneş elektrik santrali (GES) kuran işletme sahipleri, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) 2019 yılından sonra kurulan GES’leri teşvik kapsamından çıkarmasına tepki gösterdi. İşletme sahibi Mustafa Ardıç, “Diyorlar ki hayvancılık öldü, çiftçilik öldü, tarım öldü. Elbette ki tarım ölecek, çiftçilik ölecek sen benim elimdeki malı gasp edersen” dedi. Ömer Ballı da kredi çekerek GES kurduğunu, son kararla mağdur olduklarını belirterek, sorunlarına çözüm bulunmasını istedi.
EPDK tarafından 2019 yılında çıkarılan ‘Elektrik Piyasasında Lisanssız Üretim Yönetmeliği’ ile GES teşvik edilerek, güneş enerjisiyle elektrik üreten kişiye 10 yıl ödeme yapılacağı garantisini verildi. Ancak, 11 Ağustos 2022 tarihinde EPDK 2019 yılında çıkartılan yönetmeliği iptal etti, daha önce lisanssız üretim yapan işletmelerden satın alma garantisi verdiği elektriği bedava almaya başladı.
Yozgat’ın Sorgun ilçesi Doğankent beldesinde bir araya gelen GES işletmesi sahipleri, EPDK’ye sunmak üzere itiraz dilekçesi hazırladı. Dilekçe şöyle:
“EVİMİZİ, ARABAMIZI SATARAK GES PROJESİ İŞİNE GİRMİŞ BULUNMAKTAYIZ”
“Bizler küçük ve orta ölçekli işletmeler olarak varımızı ve yoğumuzu birikintilerimizi toplayarak ve birçoğumuz banka kredisi kullanarak evimizi arabamızı satarak GES projesi işine girmiş bulunmaktayız. Şu anda alınan kararla on binlerce insanımız mağdur olmuştur.
Bizim ülkemizde doğal gazımız, petrolümüz değerli maden yataklarımız yoktur. Ona mukabil Cenabı Allah da onun karşılığında bize güneş vermiş. Bizler de bu nimeti değerlendirmek zorundayız. Ülke olarak enerji açığı olan bir ülkeyiz. Bu enerji açığını kotaları serbest bırakarak hem de enerji fiyatlarının aşağı çekilmesini sağlayarak olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti yani ülkemiz yurt dışından enerji ithal etmektedir. Bu açıklık GES projesi ile kapatılması mümkündür.
Devletimiz RES, NES, HES termik santral ve doğalgazlardan üretilen elektriğin maliyeti çok yüksek ve devletimiz bu santrallere milyarlarca dolar harcamaktadır. GES santrallerin maliyetini tamamen vatandaşlar karşılamaktadır. Oysa devletimiz GES santrallerine 1 Türk lirası dahi harcamamaktadır. GES üreticileri sanki hırsızmış gibi muamele görüyor. Allah güneş veriyor bizlerde üretiyoruz. İran’dan Ermenistan’dan, Bulgaristan’dan, Rusya’dan elektrik alınca ülkemizin liraları oraya gidince daha mı iyi? Döviz dışarıya gidiyor. Paralarımız memleketimizde kalsın. GES üreticileri kazandıkları paraları ülkemizde harcanmakta olup, ülke ekonomisine kazandırmaktadır. OSB’ler ve sanayicilerin elektrik üretme sıkıntıları giderilecekse hangi bölgede sıkıntı varsa o bölgenin dağıtım şirketleri trafo merkezleri ve altyapısını güçlendirmeli ve iş adamlarımızdan talep toplayıp o doğrultuda kendisini yenileyip ona göre hareket etmelidir.”
İşletme sahipleri, EPDK’nın GES proje işletmelerinden görüş alarak aldığı kararı yeniden değerlendirmesinin daha uygun olacağı belirterek, mağduriyetinin giderilmesini talep etti.
“BANKA KREDİLERİMİZ VAR, BİZ BUNLARI NASIL ÖDEYECEĞİZ?”
İşletme sahiplerinden Mustafa Ardıç, lisanssız GES’ten elektrik ürettiklerini belirterek şunları söyledi:
“Hükümetin almış olduğu bir kararla bize; işletmenizin kurulu gücü veya trafo gücünüz kadar işletme yapabilirsiniz, lisansız elektrik üretebilirsiniz dediler. Biz de hükümetin almış olduğu karara istinaden kurulu trafo gücümüz kadar elektrik tesisi kurduk, güneş enerji elektrik tesisi. Burada lisansız elektrik üreticileri olarak mağduruz. Hükümet son anda bir karar alarak EPDK’nın almış olduğu kararla dedi ki; hayır kurulu gücünüz kadar değil sadece tüketiminiz kadar elektrik satabilirsiniz. İşletmeyi kurarken yeri geldi arabamızı sattık, evimizi sattık, bankadan kredi çekip bu işe yatırdık. Üreticilerin mağduriyetinin giderilmesini istiyoruz.
Hakkımızın verilmesini istiyoruz. Bu konuda mağduruz. Banka kredilerimiz var, biz bunları nasıl ödeyeceğiz? Hükümetin almış olduğu, EPDK’nın almış olduğu yanlış karardan bir an önce dönülmesini ve işletmecilerin iflasının giderilmesini istiyoruz. Bu iş bu şekilde devam ederse tüm işletmeler iflas edecek. Arkadaşımız hayvancılık yapıyor, elindeki hayvanlarını satıp bu borcu yatıracak, yatıramazsa kapısına icra gelecek. Sonra da diyorlar ki; hayvancılık öldü, çiftçilik öldü, tarım öldü. Elbette ki tarım ölecek, çiftçilik ölecek, sen benim elimdeki malı gasp edersen. Bizim kurulu gücümüz 400 KW. Tüketimimiz 80 KW, geri kalan 320 KW devlet tarafından bizim ürettiğimiz elektrik hibe olarak zorunlu olarak elimizden alınıyor. Bu konuda hiçbir şekilde akla, mantığa, hiçbir izana sığmıyor. Devlet aklıyla da düşünsen vatandaş aklıyla da düşünsen bu konu hiçbir şeye sığmıyor.”
“GEREKİRSE HAYVANLARINI SATIP BU KREDİ BORCUMU ÖDEMEK ZORUNDAYIM”
Aynı zamanda besicilik yapan lisanssız GES üreticisi Ömer Ballı da “2022’nin 8’inci ayının 12’sinde üç yıl geriye dönük alınan kararla 2019 yılı sonrasında yapılan tüm lisanssız GES’lerin ödemesi yapılmamakta. Hayvancılıkla uğraşıyorum. Lisanssız GES’i kredi çekip de aldım. Gerekirse hayvanlarını satıp bu kredi borcumu ödemek zorundayım. İlk başta ödemesi yapılıyordu. Sözleşmemizi her şeyimizi yaptık. Geriye dönük alınan karardan sonra artık ödememiz yapılmıyor. Mağdur durumdayız. Yargıya da başvurduk, çok yakın bir zamanda reddedildi, karar reddedildi. Bir üst mahkemeye başvurduk. Bu konuda yetkililerden bir şeyler yapmasını istiyoruz, bu konuya çözüm getirilmesini talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Bir yanıt yazın