CHP KADIN KOLLARI, 'YAŞAMHAK ÇAĞRI HATTI' İLE SOKAKTA KENDİNİ GÜVENSİZ HİSSEDEN KADINLARA EŞLİK EDECEK
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, partisinin YaşamHak Projesi kapsamında başlattığı yeni uygulamasıyı tanıttı. Nazlıaka, proje kapsamında oluşturdukları çağrı hattı ile kendini sokakta tedirgin hisseden kadınların yanında olacaklarını belirterek “444 82 85 numaralı hattımızı aradıklarında onlara eşlik edeceğiz. Bilsinler ki telefonun diğer ucunda onları güvende hissettirecek olan kız kardeşleri var. Bir olumsuzluk yaşandığında kolluk güçlerine haber vererek can ve mal güvenliklerinin sağlanmasını da temin edeceğiz” dedi.
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, YaşamHak Projesi kapsamındaki yeni uygulamalarını tanıtmak amacıyla bugün partisinin Genel Merkezi’nde, 81 il ve 973 ilçe kadın kolu başkanıyla eş zamanlı basın toplantısı yaptı. Nazlıaka, proje ile ilgili şunları söyledi:
“7 GÜN 24 SAAT BOYUNCA ERİŞİLEBİLİR OLAN BU HATTIMIZ KANALIYLA BUGÜNE KADAR 6 BİN 500’DEN FAZLA KADININ HAYATINA DOKUNDUK”
“20 Aralık 2020 tarihinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ile projemizi kamuoyuna açıklamıştık. Proje kapsamında genel merkezimizde 7/24 faaliyet gösteren çağrı merkezi ile tüm şiddet mağduru kız kardeşlerimize ve istismara uğrayan çocuklara hizmet vereceğimizi ifade etmiştik. 7 gün 24 saat boyunca erişilebilir olan bu hattımız kanalıyla bugüne kadar 6 bin 500’den fazla kadının hayatına dokunduk. 100’den fazla baroyla, yerel yönetimle, meslek örgütleri ile protokoller imzaladık. Bu hattımız sayesinde, ‘YaşamHak’ adını verdiğimiz bu projemizde şiddet gören kız kardeşlerimizin savcılıklarda, hastanelerde, adliyelerde, kendilerini zorda hissettikleri her yerde yanlarında olduk. Onlara “Yalnız değilsin, biz varız” dedik.
“YAŞAMHAK PROJESİNİN YENİ UYGULAMASI İLE TÜM ŞİDDET MAĞDURLARININ BİZE BİR TUŞLA ULAŞMASINI SAĞLADIK”
Kadına ve çocuğa yönelik şiddet davalarını izledik, mağdurlar ve aileleri ile dayanışma içinde olduk. Şiddet mağduru çocuklara ve şiddet gören kadınların çocuklarına eğitim konusunda da burs desteğinde katkı sunduk. Şiddet gören kadınların barınma ihtiyacını karşılamada aracı olduk. Kadınların şiddet sarmalından kurtulmasını hedefledik, aileleri duruşma salonlarında yalnız bırakmazken onların daha adil daha hakkaniyetli karalarla karşılaşmasını teminat altına almaya çalıştık. 5 Aralık 2021 tarihinde size duyurduğumuz ‘YaşamHak’ projesinin yeni uygulaması ile tüm şiddet mağdurlarının bize bir tuşla ulaşmasını sağladık. Uygulama sayesinde, en yakın mesafedeki kadın kollarına ulaşabilmelerini, gene ihtiyaç noktasında kolluk güçleri ile tek tuşla bağlantı kurabilmelerini teminat altına aldık. Cep telefonundan kolayca indirilebilen uygulama ile hala kız kardeşlerimizin hayatına dokunmaya devam ediyoruz.
“BİZ ÇAĞRI MERKEZİ HATTIMIZDAN ONLARI KENDİLERİNİ GÜVENDE HİSSEDECEKLERİ BİR YERE VARINCAYA KADAR ONLARA EŞLİK EDECEĞİZ”
Şimdi yeni bir uygulama ile projemizi daha da güçlendiriyoruz. Kendini güvende hissetmeyen tüm kadınlar için harekete geçiyoruz. Biliyoruz ki; bu ülkede sokakta yürürken arkasında ayak sesleri duyduğunda kendini güvende hisseden tek bir kadın bile yoktur. Dolmuşta, otobüste son yolcu olarak kaldığında ürkmeyen bir kadın bile yoktur. Bu kız kardeşlerimizle konuştuğumuzda birisi ile telefondan konuştuğunu ya da bir yakınlarını aradıklarını söylüyorlar. Ama her zaman arayacakları bir yakınları olmayabilir ya da aradıklarında o yakınları telefonla konuşmak için uygun olmayabilir. İşte biz çağrı merkezi hattımızdan onları kendilerini güvende hissedecekleri bir yere varıncaya kadar onlara eşlik edeceğiz, bizi aradıklarında onlarla sohbet ederek hem kendilerini güvende hissetmeleri sağlayacağız hem de gereklilik halinde kolluk güçlerini harekete geçireceğiz. Çünkü her kadın böyle bir durumla karşılaştığında kendini Özgecan Aslan’ın veya Başak Cengiz’in yerine koyuyordur mutlaka. Böylece şiddetin önleyici tedbiri konusunda da kadınlara çare olacağız. Onlara “Biz varız, yalnız değilsiniz” diyeceğiz. 444 82 85 numaralı hattımızı aradıklarında onlara eşlik edeceğiz. Bilsinler ki telefonun diğer ucunda onları güvende hissettirecek olan bir kız kardeşleri var. Bir olumsuzluk yaşandığında kolluk güçlerine haber vererek can ve mal güvenliklerinin sağlanmasını da temin edeceğiz.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NİN FESHİ SONRASINDA HEPİMİZİN DİKKATİNİ ÇEKEN DAVA SAYILARINDA ARTIŞ VAR”
İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sonrasında hepimizin dikkatini çeken dava sayılarında artış var. Sözleşme’nin feshinden sonra en az 500 kız kardeşimiz daha hayattan koparıldı. Muğla’da okuyan üniversite öğrencisi Pınar Gültekin’i katleden cani ile ilgili verilen haksız tahrik indirimi hepimizin yüreğini yaktı. Bu karar vicdanları sızlattı ve çok tartışıldı ama biliyoruz ki sözleşmeden tek taraflı çıkıldıktan sonra bu şekilde alınmış çok sayıda dava kararı var. Kadın katillerini cesaretlendiren kararlardan bazılarını hatırlatmak istiyorum. Sayacağım davaların her biri Sözleşme’nin feshi sonrasında gerçekleşmiş olan davalardır. Davaların sonuçlanma tarihi 21 Mart 2021 tarihinden sonra olmuştur.
FAİLLERE İYİ HAL VE TAHRİK İNDİRİMİ UYGULANDI
İstanbul’da yaşayan 27 yaşındaki Duygu Kadakal’ı öldüren Hakan Kadakal’ın yargılandığı davada, önce "eşi kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından sanığın duruşmadaki iyi hali gerekçesiyle takdiri indirim uygulanarak, ceza müebbet hapse indirildi. Üstelik davanın sonuçlanması için de 4 yıl geçmesi gerekti.
Konya’nın Karataş ilçesinde, hakkında uzaklaştırma kararı bulunan Bekir Erkol, üç çocuğunun gözü önünde evli olduğu Tuba Erkol’u 46 yerinden bıçaklayarak öldürdü. Katile önce “eşi kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından suçu “haksız tahrik” altında işlediği ve duruşmadaki “iyi hali” gerekçesiyle ceza 18 yıl 4 aya indirildi. Mahkeme heyetinin açıkladığı gerekçeli karara göre, katliam canavarca hisle gerçekleştirilmemişti. Acaba 46 bıçak darbesi canavarca his için yeterli değil miymiş? Gerçekten anlayamıyoruz. Acaba katilin indirim almaması için daha ne kadar canavarca davranması gerekiyormuş sorarım size?
Eskişehir'de, 23 kez savcılığa suç duyurusunda bulunan ve her seferinde takipsizlik kararı çıkan ve boşandığı Yalçın Özalpay tarafından katledilen Ayşe Tuba Arslan’ın davasından bahsetmek istiyorum. Davada katile önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Daha sonra cinayetin "haksız tahrik" altında işlendiğine hükmedilerek, ceza 24 yıla indirildi. Haksız tahrik indimin gerekçesi ne miydi? Ayşe Tuba Arslan'ın cep telefonuna gelen ‘canım’ mesajı.
Kocaeli'nin Körfez ilçesinde yaşayan Rabia Buse Şeker, yedi yıldır evli olduğu Burhan Şeker tarafından bıçaklandı. Gerekçe çok tanıdık. Erkek aldatıldığını düşünmüşmüş… Rabia Buse Şeker, uzun bir tedavi gördü, neyse ki hayata tutundu. Caniye önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından eylemin teşebbüs aşamasında kalması nedeniyle, yani kız kardeşimizin hayatta olması nedeniyle, ceza 15 yıla indirildi. Bu cezayı da çok bulan mahkeme heyeti, bir de “haksız tahrik” indirimi uyguladı ve cezayı 11 yıl 3 aya düştü.
Burdur'un Bucak ilçesinde, 17 yaşındaki Gizem Canbulut vahşice öldürüldü. Cinayetten iki gün önce katil Eren Yıldız, arkadaşına “Gizem’i öldürsem kaç yıl yatarım?” diye mesaj atmış. Bugünlerde katillerin Google’de öncesinde “Ne kadar ceza alırım” diye arama yaptıkları da gene bildiğimiz bir veridir. Önce bu katile ömür boyu hapis cezası verildi. Ardından “haksız tahrik ve iyi hal” indirimleri uygulandı ve ceza 20 yıla düşürüldü.
Bekir Akbulut, evli olduğu Dilek Akbulut’u ve çalıştığı işyerinin sahibini aralarında ilişki olduğunu düşündüğü gerekçesiyle öldürdü. Mahkeme heyeti, katilin tahrik altında eşini ve patronunu öldürdüğü gerekçesiyle katile sadece 36 yıl hapis cezası verdi.
Kayseri’de boşanma aşamasında olduğu Sinem Karadeniz'i bıçaklayarak ağır yaralayan Ali Karadeniz sadece 15 yıl hapis cezası ile yargılandı. Olaydan 10 gün önce “reşit olmayanla cinsel ilişki’ suçundan tahliye edilmişti, bu caniye ‘haksız tahrik’ indirimi uygulandı. 15 yıl olan cezası 11 yıl 3 aya düşürüldü.
Muğla'nın Menteşe ilçesinde, Lütfü Safa Berberoğlu boşanma aşamasında olduğu Sedef Berberoğlu’nu, aynı araçta gördüğü 18 yaşındaki Abdullah Tekin ile öldürdü. Katil hakkında iki kez ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sonra iki kez ‘tahrik indirimi’ uygulandı. Neden mi? Sedef, boşanma aşamasında olup ayrı yaşadığı için Türk Medeni Kanunu'nun eşlere yüklediği sadakat yükümlülüğünü ihlal etmiş. Sedef, nasıl olur da bir erkekle aynı arabada olabilirmiş? Bu gerekçelerle katilin ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası 22 yıla indirildi. Ve şu anda kendisi cezaevinde.
Ankara’da yaşayan İbrahim Köksal, evli olduğu Sibel Köksal'ı kendisini aldattığı bahanesiyle hunharca öldürdü. Katile önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ardından ‘haksız tahrik’ indirimi uygulandı ve cezası 24 yıla düşürüldü.
Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan Murat Alper, boşanma aşamasında olduğu 32 yaşındaki Kadriye Alper’i öldürüp gömdü. Sonra hiçbir şey olmamış gibi polise gitti kayıp başvurusunda bulundu. Cinayet açığa çıktıktan sonra ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Katil, aldatıldığını öne sürdü. Ardından katile yine ‘haksız tahrik’ indirimi verildi ve cezası 20 yıla düşürüldü. Mahkeme heyeti bununla da yetinmedi, katilin duruşmalardaki ‘iyi hali’ gerekçesiyle ceza 16 yıl 8 aya düşürüldü.
Konya'nın Çumra ilçesinde, 6 buçuk aylık hamile Sadife Yüzer öldürüldü. Onu öldüren Ali Rıza Yüzer hakkında önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Daha sonra ağır yaraladığı kadının yarasına tampon basması gerekçesiyle ‘iyi hal’ indirimi uygulandı. Heyet bununla da yetinmedi, gene ‘haksız tahrik’ indirimi uyguladı ve ceza 23 yıla indirildi.
Daha birçok davadan bahsedebilirim katillerin bu şekilde iyi hal ve tahrik indirimi ile ödüllendirildiği. Özellikle dikkatinizi çekmek istediğim nokta, İstanbul Sözleşmesi’nin feshi sürecinden sonra bu kararların sayısında son derece artış olmasıdır. Tam da bu nedenle, bizler İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, vazgeçmeyeceğiz.
“BU SEÇİM, YAŞAM HAKKIMIZI GASP EDEN TEK ADAMA BİR YANIT OLMALIDIR”
AKP Hükümeti’nde kadınların payına düşen; yoksulluk, yoksunluk, şiddet ve ölüm olmuştur. Bizler bu çarkı tersine çevirmeye kararlıyız. Cumhuriyet Halk Partisi Kadın Kolları olarak il il, ilçe ilçe, mahalle mahalle sokak sokak örgütlenme çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki seçimlerin biz kadınlar için hayati öneme sahip olduğunu çok iyi biliyoruz. Buradan herkese çağrı yapıyoruz: Bize katılın. Bu seçim, yaşam hakkımızı gasp eden tek adama bir yanıt olmalıdır.
“SEVGİLİ KIZ KARDEŞLERİM, İLK SEÇİMLERDEN SONRA KÂBUS BİTECEK HUZUR GELECEK!”
Sizler şuna karar vermelisiniz; yaşam hakkınızın bir adamın iki dudağı arasında vereceği kararlar arasına sıkışmasını mı istiyorsunuz, yoksa demokrasi mi istiyorsunuz? Eğer böyle olmasını istemiyorsanız; bize katılın. Yoksulluk ve yoksunluğun derinleşmesi yerine sosyal devletin size kol kanat germesini istiyorsanız bize katılın. Torpillilerin saltanatı yerine liyakatli kadrolar istiyorsanız bize katılın. Saray iktidarı yerine millet iktidarı istiyorsanız bize katılın. Sevgili kız kardeşlerim, ilk seçimlerden sonra; kâbus bitecek huzur gelecek! Kâbus bitecek özgürlük gelecek! Kâbus bitecek adalet gelecek! Kâbus bitecek demokrasi gelecek! Kâbus bitecek eşitlik gelecek! Geliyor gelmekte olan.”