ERDOĞAN: PINAR HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR. BU, BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DE GEREKTİREN BİR KONU

ERDOĞAN: PINAR HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR. BU, BİR ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ DE GEREKTİREN BİR KONU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi dönüşünde, “Biliyorum ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Biz de müjdeli haberi işçilerimizle, emekçilerimizle paylaşırız” dedi. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecine ilişkin, “İsveç...

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Madrid’de düzenlenen NATO Zirvesi dönüşünde, “Biliyorum ki Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Biz de müjdeli haberi işçilerimizle, emekçilerimizle paylaşırız” dedi. Erdoğan, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyelik sürecine ilişkin, “İsveç, 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4'ünü gönderdiler ama yeterli değil” diye konuştu. Erdoğan, Pınar Gültekin cinayetine ilişkin davada verilen kararı değerlendirirken de “Pınar Hanım'ın durumunun benzeri birçok vahşet var. Bunlar, hakikaten böyle yenilir yutulur şeyler değil. Onun için burada da bu işin müzakeresi, tartışmaları hepsi yapılır. Tabii bu, bir Anayasa değişikliği gerektiren de bir konu” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere gittiği Madrid dönüşünde basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, şunları kaydetti:

“Biz, bu noktada en başından beri ortaya koyduğumuz ilkeli ve dirayetli tutumu Madrid’de de sürdürdük. Bu ülkelerin bilhassa terörle mücadele alanında meşru taleplerimize yönelik bağlayıcı taahhütlerde bulunmaları, somut ve net adımlar atmaları gerektiğini kendilerine ifade ettik. Genel Sekreterin kolaylaştırıcılığında gerçekleştirdiğimiz dörtlü zirve akabinde imzalanan muhtırayla tüm bu hususları kayıt altına aldık. Ülkemizin bu muhtırayla elde ettiği kazanımlar yanında Türkiye, özellikle terörle mücadele alanında pek çok ilke imza atmıştır.

Ayrıca Finlandiya ve İsveç ile imzaladığımız üçlü muhtıradaki terörizm ve dayanışma hususları, tüm müttefikler için yol gösterici olacaktır. Bundan sonra PKK ve FETÖ mensupları için terör propagandası yapmak, ülkemize ve vatandaşlarımıza saldırmak, insanları tehdit etmek, ortalığı yakıp yıkmak çok daha zorlaşacaktır.

“BU GERÇEĞİ AKIL, VİCDAN VE ASGARİ DÜZEYDE DİPLOMASİ BİLGİSİ OLAN HERKES TASDİK EDİYOR”

Her ne kadar muhalefet gölgelemeye çalışsa da NATO Zirvesi, Türkiye için büyük bir diplomatik zafer olmuştur. Bu gerçeği sadece muhataplarımız değil akıl, vicdan ve asgari düzeyde diplomasi bilgisi olan herkes tasdik ediyor. Terör örgütüne sırtını dayayanların Türkiye’nin kazanımları karşısında yaşadıkları hayal kırıklığını hepimiz görüyoruz. Elbette verilen sözler önemlidir ama bizim için aslolan uygulamalardır. Terörle mücadelesinde defalarca arkasından hançerlenmiş bir ülke olarak ihtiyatlı davranıyoruz.

“YAPTIĞIMIZ GÖRÜŞMELERLE PKK/PYD/YPG, FETÖ, TÜM BU TERÖR ÖRGÜTLERİ NATO’NUN ARTIK YAZILI KAYITLARINA GİRİYOR”

Bu atılan imzalar, bu işin bitmesi anlamına gelmiyor. Bazıları, zannediyorum biraz da bunun telaşı içindeler. İş bitmiyor. Bu, daha bir davettir. Bu davetle bir süreç başlıyor. Bunun ne kadar süreceği belli değil. Şu anda bu tabii kayıtlara giriyor. Bu kayıtlarla birlikte nereye varacak, onu da göreceğiz. Ama görünen bir gerçek var ki bunlar, şu anda bizim ne kadar doğru yolda olduğumuzun en güzel ispatıdır. Yaptığımız görüşmelerle PKK/PYD/YPG, FETÖ, tüm bu terör örgütleri, NATO’nun artık yazılı kayıtlarına giriyor. Bu işin yazılı kayda girmesi ilk defa oluyor. Yani PKK Avrupa Birliği’nin metinlerinde vardı ama YPG/PYD ve FETÖ yoktu.

“ŞU ANDA İSVEÇ VE FİNLANDİYA NATO ÜYESİ OLMUŞ DEĞİLDİR”

Parlamentomuzun onayı olmadan zaten bu iş yürürlük kazanmıyor. Onun için bu konuda bir telaşa gerek yok. Bundan sonraki şey, onların kucağındadır. Şu anda İsveç ve Finlandiya, NATO üyesi olmuş değildir. Bunun, bir defa bu şekilde bilinmesi lazım. Ama bu işten cehli olanlar zannediyorlar ki bu iki ülke artık NATO üyesi oldu. Hayır, böyle bir şey yok. Onun için telaşa da gerek yok.

“İSVEÇ 73 TERÖRİSTİ BİZE GÖNDERECEK”

Şimdi bu konuda verilmiş sözler var. Örneğin İsveç, 73 teröristi bize gönderecek. Şu anda 3-4 tane gönderdiler. Ama bunlar bizim için yeterli değil. Tabii bunları Adalet Bakanlığı’mız, Dışişleri Bakanlığı’mız, Milli İstihbarat Teşkilatı’mız yakın markaja alıp takibini yapacak.

SURİYE’YE OPERASYON SİNYALİ: “BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ”

Bu konuyla ilgili olarak benim her zaman bir ifadem var; bir gece ansızın gelebiliriz. Hiç telaşa gerek yok. Aceleye gerek yok. Biz, zaten şu anda o bölgede çalışıyoruz. Malum, bir taraftan Irak’ın kuzeyindeki çalışmalarımız, bir taraftan yine aynı şekilde Suriye’nin kuzeyinde, Afrin’de vesaire çalışmalarımız var. Bu arada tabii üzüntümüz büyük, şehitlerimiz de oluyor ama onlara bire 10 bedelini ödetiyoruz. Şu anda bu harekât yürüyor.

“HİÇBİR VATANDAŞIMIZI ENFLASYONA EZDİRMEME SÖZÜMÜZ VAR”

Asgari Ücret Tespit Komisyonu en ideal seviyeyi belirleyecek. Biz de inşallah müjdeli haberi işçilerimizle, emekçilerimizle paylaşırız. Hiçbir vatandaşımızı enflasyona ezdirmeme sözümüz, kararlılığımız var. Şartlara göre ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya devam edeceğiz.

“NATO ZİRVES’NDE LİDERLERİN ‘YUNANİSTAN’LA BİR ARAYA GETİRELİM’ YAKLAŞIMI OLDU. ‘ŞİMDİLİK AYIRACAK VAKTİMİZ YOK’ DEDİK”

Yunanistan'ın başındaki zatın tavrı zaten belli oldu. Bu tavır karşısında da bazı aracıları devreye sokuyorlar. Yaptığım görüşmelerde hemen hemen bütün cumhurbaşkanları, başbakanlar, 'Biz aracı olalım, bir araya getirelim, görüşmeniz olmayacak mı, en azından bu yıl sonuna kadar görüşme yapsanız' gibi bir yaklaşım ortaya koydular. Biz de kendilerine şunu söyledik; 'Kusura bakmayın, bizim şimdilik bu görüşmeye ayıracak vaktimiz yok’. Çünkü adaları şu anda nasıl silahlandırdıkları ortada.

Diğer taraftan hava sahamızı sürekli ihlal ediyorlar. Şimdi bizimle uyumlu bir hale gelecek olan, kalkıp da hava sahalarımızı ihlal etmek suretiyle bizi tahrik eder mi? Bir de adalara gidiyor; oralarda beton barınaklar yapmak, çukurlar kazmak suretiyle oralardan da sinyal vermeye kalkıyor. İyi niyeti yok. İyi niyeti olsa bu adımları atmaz. Bunları yaptığına göre, kusura bakmasın; biz, bu yıl bir defa Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Toplantısı’nı yapamayız, yapmayacağız. O, artık Türkiye'deki gelişmeleri beklesin. Kendisine de çekidüzen versin. Kendisine çekidüzen vermedikten sonra bizim bir araya gelmemiz mümkün değil.

“BU İŞİN ÜSTÜ ŞİŞHANE, ALTI KAVAL”

Biz, şu anda sadece kendimize bakıyoruz. Onların ne yaptığı, ne ettiği bizi pek ırgalamıyor. Ama görünen gerçek o ki bu işin üstü şişhane, altı kaval. Onun için biz, ne yapacağız, ne edeceğiz ona bakalım. Bunların altısı, artı birle de yedisi ne gibi adımlar atacaklar, nasıl bir aday belirleyecekler? Biz, şu anda adayımızı belirlemişiz, Cumhur İttifakı olarak yolumuza devam ediyoruz.

“PINAR (GÜLTEKİN) HANIM’IN DURUMUNUN BENZERİ BİRÇOK VAHŞET VAR”

Tamamen burada bir vahşet söz konusu. Bu vahşet, bu millete yakışmaz. Böyle bir şeye katlanmamız da mümkün değil. Bunun için de gerekli müzakereleri, tartışmaları Adalet Bakanım ile de yaptık, bunları konuştuk. Gerekirse bu, tekrar gündeme getirilerek tartışma konusu haline gelmeli. Bu tartışmadan ne çıkar, bunu görmeliyiz. Ardından da çıkan neticeye göre bir adım atılabilir. Çünkü Pınar Hanım'ın durumunun benzeri birçok vahşet var. Bunlar, hakikaten böyle yenilir yutulur şeyler değil. Onun için burada da bu işin müzakeresi, tartışmaları, hepsi yapılır. Tabii bu, bir Anayasa değişikliği gerektiren de bir konu. Daha önce de söylemiştim; burada Adalet Bakanlığı’mızın yaptığı çalışmada parlamento böyle bir karar alması halinde ben böyle bir kararı onaylarım.

“GRUP BAŞKANVEKİLİ ARKAŞIMIZ, ‘DEZENFORMASYONLA MÜCADELEYİ MECLİS’İN AÇILIŞINA BIRAKMAYA NE DERSİNİZ’ DEDİLER, BİZ DE ONU MECLİS’İN AÇILIŞINA BIRAKMIŞ OLDUK”

Özellikle bu hafta başka önemli olan bazı yasaların çıkması süreci de vardı. Bunun içinde öğrenci affı, 3600 ek gösterge ve başka yasalar var. Burada mutabakat sağlandı, bir konsensüs oldu. Cumhur İttifakı ile muhalefet şöyle bir anlayışa geldiler; 'Biz, önce bu 5-6 tane yasayı hemen çıkaralım, Meclis açıldığında da bunu hallederiz' dediler. Grup başkanvekili arkadaşımız beni aradı. 'Böyle bir durum var. Mutabakatımız tamam, fakat dezenformasyonla mücadeleyi Meclis'in açılışına bırakmaya ne dersiniz' dediler. Biz de 'Mademki aranızda böyle bir mutabakat var, hiç olmazsa diğerlerini çıkaralım. Onları hemen yürürlüğe sokmuş oluruz. Böylece bu süreci dayanışma içerisinde bitirmiş oluruz' dedik ve onu Meclis'in açılışına bırakmış olduk.”