TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ, ESKİ BAŞKANI KORAY BAŞAR'A YÖNELİK SALDIRIYI KINADI: “BÖYLESİ SALDIRILARIN YAŞANMAMASI İÇİN TÜM YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”

TÜRKİYE PSİKİYATRİ DERNEĞİ, ESKİ BAŞKANI KORAY BAŞAR'A YÖNELİK SALDIRIYI KINADI: “BÖYLESİ SALDIRILARIN YAŞANMAMASI İÇİN TÜM YETKİLİLERİ GÖREVE DAVET EDİYORUZ”
Türkiye Psikiyatri Derneği, eski başkanı Doç. Dr. Koray Başar'a yönelik saldırıyı kınadı. Dernek Başkanı Ejder Yıldırım, “Ne kadar tehdit ve saldırı altında olursak olalım bizler, görevimizin başında olacağız. Bu olayın takipçisi olacağımızı; saldırganların yakalanması, arkalarındaki yapıların tespi...

Türkiye Psikiyatri Derneği, eski başkanı Doç. Dr. Koray Başar'a yönelik saldırıyı kınadı. Dernek Başkanı Ejder Yıldırım, “Ne kadar tehdit ve saldırı altında olursak olalım bizler, görevimizin başında olacağız. Bu olayın takipçisi olacağımızı; saldırganların yakalanması, arkalarındaki yapıların tespit edilmesi, hedef gösteren, organize edenlere yönelik adli-idari müeyyidelerin ivedilikle hayata geçmesi ve bir daha böylesi saldırıların yaşanmaması için tüm yetkilileri ve sorumlu kurumları göreve davet ettiğimizi bildiririz” dedi.

Türkiye Psikiyatri Derneği, 4 Temmuz akşamı fiziksel saldırıya uğrayan eski dernek başkanı ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Başar'a uygulanan şiddeti, Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Merkezi önünde bugün yaptığı basın açıklamasıyla kınadı. Türkiye Psikiyatri Derneği’nin açıklamasına, TTB, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), TTB Dernekleri Eşgüdüm Kurumu, Hacettepe Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı, Türkiye Barolar Birliği, Türk Diş Hekimleri Birliği, Ankara Barosu, Halk Sağlığı Uzmanları Derneği, Psikiyatri Hemşireleri Derneği, Türk Psikologlar Derneği, Türk Toraks Derneği, Aile Hekimleri Federasyonu, Aile Hekimleri Çalışanları Sendikası, Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası, Genel Sağlık-İş Sendikası, Hekim Birliği Sendikası, Kamu Diş Hekimleri Derneği, Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği, TMMOB ve İnsan Hakları Derneği de imza koydu.

Basın açıklamasına katılan sağlık emek ve meslek örgütlerinin üyeleri, “Koray Başar onurumuzdur; susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” sloganı atarak Başar’a yönelik saldırıya tepki gösterdi.

Açıklamayı, Türkiye Psikiyatri Derneği Başkanı Ejder Yıldırım okudu. Yıldırım, şunları söyledi:

“HEKİM VE BİLİM İNSANI SORUMLULUĞUYLA GERÇEKLEŞTİRDİĞİ ÇALIŞMALAR NEDENİYLE MESLEKTAŞIMIZIN HEDEF GÖSTERİLMESİNİN ARDINDAN MARUZ KALDIĞI BU SALDIRIYI ŞİDDETLE KINIYORUZ”

“Herkes için sağlık çabası içindeki bizler, herkesin şiddet uygulayabileceği bir iklimde çalışmaya mahkum olduk. Çalışma ortamı, ulaşılabilir sağlıktan kolay ulaşılır şiddete evrildi. Tam da bu ortamda amacı eşit ve ulaşılabilir sağlık hizmeti olan, hekimlik değerlerini savunan ve öğreten, derneğimizin bir önceki dönem genel başkanı Doç. Dr. Koray Başar, savunduğu ilkeler nedeniyle organize bir grup tarafından planlı bir saldırıya maruz kaldı. Hekim ve bilim insanı sorumluluğuyla gerçekleştirdiği çalışmalar nedeniyle meslektaşımızın hedef gösterilmesinin ardından maruz kaldığı bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz.

“TEHDİT EDİLİYOR OLSAK BİLE TIBBİ BİLGİMİZİ, İNSAN HAKLARINI VE BİREYSEL ÖZGÜRLÜKLERİ ÇİĞNEMEK İÇİN KULLANMAYACAĞIMIZA SÖZ VERDİK”

Toplumda ayrımcı bir dilin itibar görmesine üzülerek şahit olmaktayız. Hekimlik andımızın bir gereği olarak; yaş, hastalık ya da engellilik, inanç̧, etnik köken, cinsiyet, milliyet, politik düşünce, ırk, cinsel yönelim, toplumsal konum ya da başka herhangi bir özelliğin görevimiz ile hastamız arasına girmeyeceğine yemin ettik. Mesleğimizi icra ederken dünya görüşümüz ne olursa olsun bilimin sunduğu güncel bilgileri hastalarımızın yararı ve sağlık hizmetlerinin geliştirilmesi için kullanacağımızı söyledik. Tehdit ediliyor olsak bile tıbbi bilgimizi, insan haklarını ve bireysel özgürlükleri çiğnemek için kullanmayacağımıza söz verdik. Bu değerler bize Galen’den, Hipokrat’tan, İbni Sina’dan aktarılan; hastasına ayrım yapmayan, ıstırabı olanın yanında koşulsuz yer alan, herkes için eşit ve ulaşılabilir sağlık hakkını savunanların kökü bu topraklara dayanan sağlık mücadelesi ve daha sağlıklı bir dünya sevdasının ürünü.

“HEKİMLİĞİN EVRENSEL DEĞERLERİNİ HİÇE SAYAN BU SALDIRININ PLANLI OLMASI ÜLKEMİZİN GÜVENLİĞİ VE GELECEĞİ AÇISINDAN ÇOK CİDDİ BİR TEHDİTTİR”

Hekim andında yapılan değişiklikle başlayan bu süreç, artık hakikati, insani ve hekimlik değerlerini savunan hekimlerin hedef haline getirilmesine dönüştü. Hakikati savunmak sadece bizlerin sorunu olmamalı. Hakikati savunmak, hakikatin yanında yer almak insan olmanın, erdemin, bu topluma sorumluluğu olan herkesin, her kurumun, her devlet kuruluşunun görevidir. Görüşler, bakış açıları hakikat ile çelişebilir ama tam da bu noktada erdem, her şeye rağmen hakikatin yanında olabilmektir. Ne mutlu ki bugün burada kurumlar ve insanlar hakikati savunmak adına toplandı, ülkemizin her yerinde hakikati savunabilenler var; hekimliğin, daha sağlıklı ve eşit bir dünyanın savunusunu yapanlar var. Bu değerleri savunduğu ve mesleğini en doğru şekilde yapmaya çalıştığı için meslektaşımıza yapılan saldırı, sağlıkta şiddetin artık sokaklara taştığını, değerlerin de hedef haline geldiğini göstermektedir. Hekimliğin evrensel değerlerini hiçe sayan bu saldırının planlı olması, ülkemizin güvenliği ve geleceği açısından çok ciddi bir tehdittir. Böyle bir saldırının yaşanmasından dolayı üzgünüz, öfkeliyiz.

“BÖYLESİ SALDIRILARIN YAŞANMAMASI İÇİN TÜM YETKİLİLERİ VE SORUMLU KURUMLARI GÖREVE DAVET ETTİĞİMİZİ BİLDİRİRİZ”

Hekimler olarak, hastalarımızın sağlığı kadar toplumun doğru bilgilere ulaşabilmesini sağlamak ve sağlık hizmetlerin geliştirmek de bizim görevimiz. Ne kadar tehdit ve saldırı altında olursak olalım bizler, görevimizin başında olacağız. Bilimselliğimizden, değerlerimizden ve hekim kimliğimizden taviz vermeyeceğiz. Ancak biliyoruz ki sorumlu devlet kurumları, toplumdaki bu söylemleri, tehditleri, yaklaşımları ve saldırıları engelleyecek tedbirleri almakla, hakikatin yanında yer alan sağlık çalışanlarının güven içinde çalışabilmesi ve yaşayabilmesini sağlamakla yükümlüdür. Toplumdaki ayrışmayı engelleyici, bir arada yaşama ve dayanışma dilini güçlendiren, şiddetin olmadığı bir kültürün oluşmasını sağlamak, ulusal bir devlet politikası olmalıdır. Türkiye Psikiyatri Derneği olarak, bu olayın takipçisi olacağımızı; saldırganların yakalanması, arkalarındaki yapıların tespit edilmesi, hedef gösteren, organize edenlere yönelik adli-idari müeyyidelerin ivedilikle hayata geçmesi ve bir daha böylesi saldırıların yaşanmaması için tüm yetkilileri ve sorumlu kurumları göreve davet ettiğimizi bildiririz.”