ÖLDÜRÜLEN DOKTOR KARAKAYA İÇİN SAĞLIKÇILARDAN ANKARA'DA PROTESTO: "ONURLU BİR BAKAN TWEET ATMAZDI İSTİFA EDERDİ, BATI’DA BÖYLE OLUR"

ÖLDÜRÜLEN  DOKTOR KARAKAYA İÇİN SAĞLIKÇILARDAN ANKARA'DA PROTESTO: "ONURLU BİR BAKAN TWEET ATMAZDI İSTİFA EDERDİ, BATI’DA BÖYLE OLUR"
Öldürülen kardiyoloji doktoru Ekrem Karakaya için sağlık emekçileri bugün Ankara’da da iş bırakma ve protesto eylemi yaptı. Hacettepe Tıp Fakültesi önünde toplanan sağlıkçılar, bir an önce etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmasını isteyerek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı da istifay...

Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: ÜNAL AYDIN

Öldürülen kardiyoloji doktoru Ekrem Karakaya için sağlık emekçileri bugün Ankara’da da iş bırakma ve protesto eylemi yaptı. Hacettepe Tıp Fakültesi önünde toplanan sağlıkçılar, bir an önce etkin ve caydırıcı sağlıkta şiddet yasasının çıkarılmasını isteyerek Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’yı da istifaya çağırdı. Türk Tabipleri Birliği (TTB) Genel Sekreteri Vedat Bulut, “Onurlu bir bakan tweet atmazdı istifa ederdi, Batı’da böyle olur. Meslektaşlarına bir ücret iyileştirmesini dahi yapamayan Bakan bu iradeye de sahip değil” dedi. Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER), “Çıkardığınız yasalar, aldığınız önlemler sağlıkta şiddeti önlemeye yetmedi demek ki yeni bir çözüm bulmak gerekiyor. Alın süslü tweetlerinizi gidin. Alkışlattığınız ellere kan bulaştı” diye konuştu.

Ankara’daki sağlık emek ve meslek örgütleri, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi önünde bugün bir araya gelerek, Konya Şehir Hastanesi'nde dün görevi başında iken Uzman Doktor Ekrem Karakaya’nın öldürülmesini protesto etti. Sağlık emek meslek örgütleri, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz. Bakan istifa. Karanlık gidecek biz kalacağız. Şiddet büyüyor, yetkililer izliyor. Sağlıkta dönüşüm ölüm demektir. Susmuyoruz, korkmuyoruz, hiçbir yere gitmiyoruz” sloganları attı. Hayatını kaybeden sağlık çalışanları için bir dakikalık saygı duruşunda bulundular.

Sağlık emek meslek örgütleri adına sırasıyla şu konuşmalar yapıldı:

“ARTIK SAĞLIK EMEĞİNE ŞİDDETİN SAĞLIK POLİTİKALARININ ÜRÜNÜ OLDUĞUNU SİZLER DE ÇOK İYİ BİLİYORSUNUZ”

- Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Hukuk Sekreteri Sabiha Akdeniz: “Yaşatırken yaşamdan koparılmamızı kabul etmiyoruz. Yıllardır birçok sağlık emekçisini hekimini, temizlik işçisini, teknikerini öldürdüler, sonra ellerini kollarını sallayarak saldırganlar dışarı gittiler. 2001 yılı sağlıkta şiddet istatistiğine bakıldığında bildirilen sadece 400’ün üzerinde sağlıkta şiddet vakası var, yalnızca 30’un üzerinde kişi ceza aldı; para cezası ya da kontrollü salıverme.  Artık sağlıkta şiddetin, sağlık emeğine şiddetin sağlık politikalarının ürünü olduğunu bizler kadar sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sağlık emeğini piyasalaştırmak, sağlık çalışanlarını itibarsızlaştırmak maalesef ülkedeki siyasi politikaların ürünü. Biz bir canı daha kaybetmeye tahammülümüzün olmadığını Hacettepe Kampüsü’nden iletiyoruz.  Şu an tüm Türkiye’de sağlık meslek örgütleri olarak iş bıraktık çünkü canımız yandı. Sağlık hizmetini tıbbın temel ilkeleri ve bilimsel bilgi ışığında icra ederiz, fakat bu topraklarda bu aydınlığın, bilimsel bilgini önündeki en büyük engelin yobazlık, bağnazlık olduğunu çok iyi biliyoruz. Birkaç gün önce Doktor Koray Başar’a yapılan saldırı ne yazık ki bir kez daha ülkemiz topraklarında bağnazlığın ne kadar yaygın olduğunun göstergesidir.

“BİR AN ÖNCE CAYDIRICI ETKİN BİR ŞİDDET YASASI ÇIKMALI ŞİDDETİN HİÇBİR TÜRÜNÜ KABUL ETMİYORUZ”

Bu ülkede hiçbir meziyeti olmayan insanların bizzat birilerini hedef göstererek bilimi farklı noktaya çekmelerini kabul etmiyoruz. Çocuklarımıza tecavüz edilirken, korunmasız yurtlarda çocuklar yanarken, baskılara dayanamayan çocuklar yaşamak yerine ölümü tercih edip intihar ederken, bir kerecikten bir şey olmaz diyenlere sesini çıkarmayanların bugün köşelerinden ahkam kesmeye ve bilim insanlarını, sağlık emekçilerini hedef göstererek söz söylemeye haklarının olmadığını haykırıyoruz. Bir taraflı çözümsüzlük Doktor Koray Başar’a darp olarak yönelirken dün de öğleden sonra Konya Şehir Hastanesi’nde görev yapan Doktor Ekrem Karakaya’nın yaşamına mal olmuştur. Bizler bunu ruhumuza, vicdanımıza anlatamıyoruz. Bu şiddeti köpürtenler acaba bugün ne hissediyorlar? Orta çağ zihniyeti ile hareket edenler bilsinler, bizler sağlık hizmeti sunucularının tüm bileşenleri en temel insan hakkı olan sağlığa erişim hakkını ayırt etmeden herkese eşit, ulaşılabilir, sağlık hizmeti sunumunu tıbbın temel ilkelerinden vazgeçmeden yürütmeye devam edeceğimizi bir kez daha kendilerine haykırıyoruz. Bir an önce caydırıcı etkin bir şiddet yasası çıkmalı şiddetin hiçbir türünü kabul etmiyoruz.”

- Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doktor Murat Akova: Aslında sözün bittiği yerdeyiz. Çok fazla söyleyebilecek bir şey yok. Bizler hekimiz, bir yemin ettik, o yemin insana sağlık hizmeti herkes için geçerli. Bizi üzen, kıran, şiddete maruz bırakan herkes için. Onlar da bir gün sağlık hizmetine muhtaç olurlarsa bize gelecek ve bizler hiç gocunmadan onara vereceğiz. Bu birtakım şeyleri unutmamamıza engel değil. Unutulmaması gereken; bütün bunlara sebep olan, sağlık hizmeti verenlerin emeğini yok sayan, aşağılanmaya sebep olan müsebbipleri unutmamalıyız. Günü geldiğinde onların hepsini tükürüklerimizle boğabilelim.

“VAKTİNİN ÇOĞUNU TWİTTER’DE POLYANNACILIK OYNAYARAK GEÇİREN BİR BAKAN”

- Psikiyatri Anabilim Dalı Asistanı Tahsin Bolas: “Önceki gün Doktor Koray Başar’a yapılan organize saldırıya üzülürken ve dehşete düşmüşken dün Konya’da bir vahşet gerçekleştirildi. Bizler uzun yıllardır katillerimizi tanıyoruz. Bazen polikliniklerimizde onları veya yakınlarını muayene ediyoruz, ameliyat ediyoruz. Bu suçları işleyenler kadar meslektaşlarımızın kanı eline bulaşmış kişiler de suçludur. Bunlar doktorlarımıza ‘Giderlerse gitsinler’ diyen zihniyet.  Vaktinin çoğunu Twitter’de Polyannacılık oynayarak geçiren bir bakan, 36 saat çalışmayı Rümeysa’nın ölümüne kadar hak gören klinik şefleri ve anabilim dalı başkanları, asistanları tehdit eden hocalar, uzmanlar, kıdemliler. Hekimleri hedef tahtasına koyan, adına gazete denilen kağıt parçaları. Hekimini 5 dakikada bir hasta görmesini isteyen ve hunu kendine müstahak gören insanlar. Bütün meslektaşlarımızın kanları ellerinizde.”

Ankara Tabip Odası’ndan Mine Coşkun’un okuduğu ortak açıklama da şöyle:

“SAĞLIK BAKANI BAŞTA OLMAK ÜZERE SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİRMEYEN ETKİLİLER DERHAL İSTİFA ETMELİDİR”

“Biz sağlık emek ve meslek örgütleri sağlıkta şiddet sarmalının genişlemesi karşısında siyasi iktidarı defalarca uyardık. Sağlık kurumlarında meydana gelen silahlı saldırıların artışı nedeniyle bu konuda önlemler alınasını ve 6136 sayılı Yasa’da değişiklikler yapılmasına ilişkin yasa teklifleri önerdik. Ancak tüm uyarılarımız görmezden gelindi. Sorumlular bu durumu kınamak dışında bir adım atmadı. Sorumluların bu davranışı bir kez daha cinayetle sonuçlandı. Ülkede artan şiddet iklimi bizlerin can güvenliğini de ortadan kaldırdı. Sağlık alanında yürütülen politikalar bizlere şiddet, ölüm, çaresizlik ve umutsuzluk olarak geri dönmekte. Sağlık emekçilerine en ufak bir zarar gelmesine tahammülümüz yoktur. Şiddet öngörülebilen ve önlenebilen toplumsal bir sorundur. Sorun çözmeye niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir. Sağlık Bakanı başta olmak üzere sorumluluğunu yerine getirmeyen etkililer derhal istifa etmelidir. Yaşam hakkımız ve güvenlikli çalışma koşulları için gücümüzü her yerde hep birlikte göstermeye hazır olduğumuzu bir kez daha belirtiyoruz. Şiddet karşısındaki taleplerimize kulak tıkayanlardan söylemleri ve politikalarıyla şiddeti teşvik edenlerden mücadelemizi yükselterek hesap soracağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.”

“ONURLU BİR BAKAN TWEET ATMAZDI İSTİFA EDERDİ, BATI’DA BÖYLE OLUR”

- TTB Genel Sekreteri Prof. Dr. Vedat Bulut: Acımız büyük. Bu cinayetin faili bellidir; şirket hastaneleri dedikleri şehir hastaneleridir. Bu cinayet bir şehir hastanesinde olmuştur ve güvenlik önlemini alamamışlardır. Bu cinayetin faili; masum gösteren tweetler ile valinin Sağlık Bakanı’nın açıklamalarıdır. Failler, eğitim sistemimizde kadından çocuğa, hayvandan doğaya karşı şiddet içeren ögeleri bir türlü kaldırmayanlardır. Şiddet toplumu oluşturdular. Onurlu bir bakan tweet atmazdı istifa ederdi, Batı’da böyle olur. Meslektaşlarına bir ücret iyileştirmesini dahi yapamayan Bakan bu iradeye de sahip değil. Sağlıkta şiddet yasası en kısa zamanda çıksın istiyoruz.

- Türk Diş Hekimleri Odası’ndan Gamze Burcu Gül: Artık sağlıkta şiddeti de değil hekim cinayetlerini konuşuyoruz. Sağlıkta dönüşüm projesi ile sağlıkta piyasalaşmanın önünü açan hastayı müşteri gibi gören müşteri memnuniyeti belki de seçmen memnuniyeti için bu kışkırtılmış sağlık talebi ile hekimlere ve sağlık çalışanlarına saldıran kişilere yeterli caydırıcı ceza vermemek için etkin bir sağlıkta şiddet yasasını çıkarmayanlar, sağlık sistemini siyaset aracı yapanlar bugün yaşadıklarımızın birincil sorumlusu. Hastalarımız sistemden kaynaklanan sorunların sorumlusu olarak bizleri görüyor. Hastanelerin girişine x-ray cihazı koymakla çözülebilecek kadar basit bir durum değil.  

- KESK Eş Genel Başkanı Şükran Kablan Yeşil: Organize, bilinçli ‘Kırmızı Pazartesi’ cinayeti sonucu yitirdik Ekrem arkadaşımızı. Artık yeter demenin dahi yetersiz kaldığı bir noktada yıllardır iktidarın sağlıksız sağlık politikalarının sonucu bugün katliama dönüşmüş durumda. Sağlıkta şiddet yasasını çıkarılmasında imtina edenler bu katliamları adım adım hazırlayanlardır. Başta Sağlık Bakanı olmak üzere iktidarın tamamı derhal istifa etmelidir. Yoldan çekilmeleri gerekiyor, yoldan çekilin ki bu ülkede yaşayan milyonlarca insan sağlıklı bir sağlık hakkına kavuşsun, bu ülkedeki hekimler, sağlık çalışanları sağlıklı bir ortamda sağlık hizmeti üretsin.

- Türk Eczacıları Birliği Genel Başkanı Arman Öney: Çok üzgünüz, öfkeliyiz. Sağlıkta şiddete uğrayanların görüşleri alınmadan yapılmaya çalışılan düzenlemelerin sonucu ortada. Tüm sağlık emek meslek örgütlerinin katılımı ile düzenlenecek bir sağlıkta şiddet yasasına ihtiyacımız var. Sağlıkta şiddete alışmamız isteniyor, bunu reddediyoruz, alışmayacağız.

- Aile Hekimleri Derneği: Çok sinirliyiz, sabahtan beri sayın bakanı herkes istifaya davet ediyor. Bunu beceremiyorsanız görevden affınızı isteyin bu da bir yol. Bunu da artık öğretmek istiyoruz, lütfen artık onurlu bir duruş sergileyin.

“ALIN SÜSLÜ TWEETLERİNİZİ GİDİN. ALKIŞLATTIĞINIZ ELLERE KAN BULAŞTI”

- Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği (TÜMRAD-DER): Söz söyleyecek kelime bulamıyorum. Her geçen gün yurdumuzun dört bir tarafından fiziksel, sözel şiddet, mobbing gibi eylemlere maruz kalan arkadaşlarımızın şikayetleri ile karşı karşıyayız. Çıkardığınız yasalar, aldığınız önlemler sağlıkta şiddeti önlemeye yetmedi demek ki yeni bir çözüm bulmak gerekiyor. Alın süslü tweetlerinizi gidin. Alkışlattığınız ellere kan bulaştı.

- Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği (SHUDER): Yönetenler sağlık alanında yaşanan sorunların çözümü için önerdiğimiz çözümlere kulak tıkamış sağlık personellerinin değersizleştirilmesine yönelik beyanları ile sağlıkta şiddetin artmasına neden olmuştur. Herkes için hak temelli sağlık politikalarının hayata geçirilmesinin, sağlıkta şiddetin önlenmesine yönelik tedbirlerin bir an önce alınmasının, kamusal sağlık hakkı için mücadeleye devam edeceğimizin bilinmesini istiyoruz.  

- Hekim Birliği: Burada bir sorun var; şiddete uğruyoruz, bu normal değil. Sorunun düzeltilmesini, yaşamak ve yaşatmak istiyoruz, hakkıyla görevimizi yapmak istiyoruz. Biz insanca olması gerektiği gibi yaşamak istedik bunun için gördüğünü eylemler devam edecektir.”