BM EKONOMİK VE SOSYAL İŞLER DEPARTMANI: DÜNYA NÜFUSU 15 KASIM 2022’DE 8 MİLYAR KİŞİYE ULAŞACAK

BM EKONOMİK VE SOSYAL İŞLER DEPARTMANI: DÜNYA NÜFUSU 15 KASIM 2022’DE 8 MİLYAR KİŞİYE ULAŞACAK
BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı'nın bugün açıkladığı “Dünya Nüfus Beklentileri 2022” raporunda, 15 Kasım 2022’de dünya nüfusunun 8 milyar kişiye ulaşacağı belirtildi. Rapora ilişkin açıklamada, “İdeal bir dünyada 8 milyar insan, haklar ve seçimlerle güçlendirilmiş daha sağlıklı toplumlar için...

MELİS YILDIRIM

BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı'nın bugün açıkladığı “Dünya Nüfus Beklentileri 2022” raporunda, 15 Kasım 2022’de dünya nüfusunun 8 milyar kişiye ulaşacağı belirtildi. Rapora ilişkin açıklamada, “İdeal bir dünyada 8 milyar insan, haklar ve seçimlerle güçlendirilmiş daha sağlıklı toplumlar için 8 milyar fırsat anlamına gelir. Bunun için, ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi kritik önem taşıyor. Ortak zorlukların üstesinden gelmek için ortak çözümlere ihtiyaç var. Her gün daha çok birbirine bağımlı hale gelen bir dünyada hiçbir ülke kendi kendine yeterli değil” denildi.

BM Ekonomik ve Sosyal İşler Departmanı, “Dünya Nüfus Beklentileri 2022” raporunu yayınladı. 15 Kasım 2022’de dünya nüfusunun 8 milyara ulaşacağının tahmin edildiği rapora ilişkin yapılan yazılı açıklamada öne çıkanlar şöyle:

“8 milyarın arkasında bir başarı hikayesi var. Yoksulluk önemli ölçüde azaldı ve sağlık hizmetlerinde, yaşam kalite ve sürelerini uzatan, anne ve çocuk ölümlerini azaltan dikkate değer ilerlemeler kaydedildi. Teknolojik yenilikler hayatımızı kolaylaştırdı ve bizi her zamankinden daha fazla birbirine bağladı.

“İKLİM KRİZİ, DOĞAL KAYNAKLARIN ORANTISIZ KULLANIMI, VAR OLAN EŞİTSİZLİKLERİ VE KIRILGANLIKLARI ARTIRIYOR”

Öte yandan, iklim değişikliği, şiddet ve ayrımcılık gibi, 11 yıl önce dünya 7 milyar nüfusa ulaştığında dile getirilen temel endişeler ve zorluklar hala devam ediyor, hatta bir kısmı daha da kötüleşiyor. İklim krizi, doğal kaynakların orantısız kullanımı, halihazırda var olan eşitsizlikleri ve kırılganlıkları artırıyor. Silahlı çatışmalar ve göç, şiddeti ve ayrımcılığı besliyor. Bugün, dünya çapında 100 milyondan fazla insan zorla yerinden edilmiş durumda.

“KADINLAR HALA GEBELİK SÜRECİNDE VEYA DOĞUMLARDA ÖLÜYOR”

Sağlık alanında yaşanan gelişmelerden tüm toplumlar eşit ölçüde yararlanamıyor. Kadınlar hala gebelik sürecinde veya doğumlarda ölüyor. Milyonlarca insan, sağlık ve sosyal koruma hizmetlerine ve kaliteli eğitime ulaşamıyor, yoksulluk içinde yaşamaya devam ediyor. Dünyanın dört bir yanında kadınlar hala, bedenleri ve gelecekleri üzerine karar verme temel hakkından yoksun bırakılıyor ve birçok ülkede kadın hakları alanında endişe verici gerilemeler yaşanıyor.

Ama dünya, korkunç bir nüfus artışı veya yıkıcı bir nüfus çöküşü felaketinin eşiğinde değil. Tarihte ilk kez ülkelerin yaş ortalamalarında ve doğurganlık oranlarında aşırı bir çeşitlilik söz konusu. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ı, 2.1 doğurganlık hızının altındaki ülkelerde yaşarken, yüzde 40’lık bölümde büyük bir genç nüfus var ve hızla büyümeye devam ediyor.”

NATALİA KANEM: BU BİR BAŞARI HİKAYESİ, KIYAMET SENARYOSU DEĞİL

Açıklamada, UNFPA Yönetici Direktörü Natalia Kanem’in şunları söylediği kaydedildi:

“Yalnızca nüfus toplamlarına ve nüfus büyüme oranlarına odaklanarak asıl noktayı kaçırıyoruz. İnsanlar aslında çözümdür, sorun değil. Barışçıl, huzurlu ve sürdürülebilir toplumlara giden tek yol, insanlara, haklarına ve seçimlerine yatırım yapmaktır.”

“8 MİLYAR İNSAN, 8 MİLYAR FIRSAT ANLAMINA GELİR”

“İdeal bir dünyada 8 milyar insan, haklar ve seçimlerle güçlendirilmiş daha sağlıklı toplumlar için 8 milyar fırsat anlamına gelir. Bunun için, ülkeler arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi kritik önem taşıyor. Ortak zorlukların üstesinden gelmek için ortak çözümlere ihtiyaç var. Her gün daha çok birbirine bağımlı hale gelen bir dünyada hiçbir ülke kendi kendine yeterli değil.

Dünya çapında milyonlarca insanı haklarından ve seçimlerinden yoksun bırakan yoksulluk, ayrımcılık, şiddet ve dışlanma ve diğer engellere karşı, daha fazla eşitlik ve dayanışma içinde hep birlikte çalışmalıyız. Ancak o zaman sağlık, eğitim, onurlu ve eşit yaşamın ayrıcalık veya boş vaat değil, herkes için hak ve gerçek olduğu bir dünyayı birlikte inşa edebiliriz.”

“DÜNYANIN NÜFUSU 2080’LERDE 10,4 MİLYARA ULAŞACAĞI TAHMİN EDİLİYOR”

Rapordan öne çıkan bulgular ise şöyle:

"Dünya nüfusunun 15 Kasım 2022’de 8 milyar insan ulaşacağı hesaplanıyor. Dünyanın 2030’ta 8,5 milyar, 2050’de 9,7 milyar, 2080’lerde ise 10,4 milyar nüfusa ulaşacağı ve 2100'e kadar bu seviyede kalacağı tahmin ediliyor.

“HİNDİSTAN NÜFUS ARTIŞINDA EN BÜYÜK KATKIYI YAPAN ÜLKE”

Dünya nüfusuna eklenen 1 milyarın yarısı, Asya'nın demografik büyümesinin bir sonucu. Afrika ise ikinci en büyük nüfus katkısını yapan kıta (yaklaşık 400 milyon). Dünyadaki 10 ülke, nüfus artışının yarısından fazlasına katkıda bulundu. Hindistan açık ara en büyük katkıyı yapan ülke olurken, onu Çin ve Nijerya izledi. Afrika ve Asya, 2037'de kadar nüfus artışını yönlendirerek 9’uncu milyara da en çok katkıyı sunan 2 kıta olacak.

“DÜNYA NÜFUSUNUN YAKLAŞIK YÜZDE 60’I DAHA YAŞLI NÜFUSA SAHİP ÜLKELERDE YAŞARKEN, YÜZDE 40’LIK BÖLÜMDE GENÇ NÜFUS VAR”

Bugün dünya nüfusunun üçte ikisi, yaşam boyu doğurganlık hızının 2.1’in (mevcut nüfusun korunabilmesi için gerekli doğurganlık hızı) altında olduğu ülkelerde yaşıyor. Yani dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 60'ı daha yaşlı bir nüfusa sahip ülkelerde yaşarken, yüzde 40’lık bölümde çok büyük bir genç nüfus var ve hızla büyümeye devam ediyor. Ülkelerin yaş ortalaması 19’dan (Sahraaltı Afrika) 42’ye (Avrupa ve Kuzey Amerika) kadar çeşitlilik gösteriyor.”