AKKUŞ İLGEZDİ, ÖKSÜT ALTIN MADENİ’NDEKİ CIVA ZEHİRLENMESİ İDDİALARINI TBMM GÜNDEMİNE TAŞIDI: “YETKİLİLERİN İŞÇİLERİN SAĞLIĞINI VE HAYATINI TEHLİKEYE ATMASI, KASTEN NİTELİKLİ YARALAMA VE ÖLDÜRMEYE TEŞEBBÜS DEĞİL MİDİR?”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gamze Akkuş İlgezdi, Kayseri Develi’de Kanadalı Centerra Gold şirketinin işlettiği Öksüt Altın Madeni’nde, sekiz taşeron işçinin kanında yüksek miktarda cıva saptandığı yönündeki iddiaları TBMM gündemine taşıdı. Akkuş İlgezdi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e, “Doğru ise olaya göz yuman yetkiler tespit edilmiş midir? Yetkililerin işçilerin sağlığını ve dolayısıyla da hayatını tehlikeye atması, kasten nitelikli yaralama ve öldürmeye teşebbüs değil midir?” sorularını yöneltti.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi, Kayseri’nin Develi ilçesindeki Kanadalı Centerra Gold şirketi tarafından işletilen Öksüt Altın Madeni’nde çalışan 71’in üzerinde işçinin çalıştığı süre boyunca cıva solumasına izin verildiği ve altın döküm odasının korunmasında görevli sekiz taşeron işçisinin kanında yüksek miktarda cıva saptandığı iddialarını TBMM gündemine taşıdı.

Akkuş İlgezdi, konuyla ilgili TBMM Başkanlığı’na, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in yanıtlaması istemi ile soru önergesi verdi. Akkuş İlgezdi’nin açıklaması şöyle:

“İLERLEYEN YAŞLARDA SOLUNUM HASTALIKLARIYLA BOĞUŞACAKLAR VE BUNUN HESABINI KİM VERECEK?”

“Maden üretim tesisinde işçilerin sağlıklarının korunmasına ve ağır metallerden etkilenmemesine yönelik hiçbir önlemin alınmadığı gibi altın döküm odasında filtre sisteminin de bulunmadığı bilgileri, iş müfettişlerinin düzenlemiş olduğu tutanaklara yansıdığı ifade edilmiştir. Olumsuz sonuç bildiren tutanaklara rağmen maden üretiminin devam ettiği söylenmektedir. İnsan hayatı bu kadar mı ucuz ve değersiz? Çalıştıkları süreler boyunca bu işçiler cıva soluduysa akciğerlerinde kalıcı hasara yol açacak demektir. Üstelik tesisin toz toplama sisteminin sökülmesi iddiaları da göz önünde bulundurulduğunda bu işçilerin belki de nefes alabilmesi mucize. İlerleyen yaşlarda solunum hastalıklarıyla boğuşacaklar ve bunun hesabını kim verecek?

“BU TARİHE GEÇECEK BİR SAĞLIK SKANDALIDIR. GÖZ YUMAN YETKİLİLER HAKKINDA İVEDİLİKLE SORUŞTURMA AÇILMALIDIR”

Cıva analizi için alınan kanların, özel ve kapalı kaplarda bekletilmesi gerekirken, normal idrar kaplarına konularak birkaç gün bekletilmesi bir hekim olarak beni endişelendirdi. Kan tahlillerinin gerektiği gibi değil alelade yapıldığı anlaşılmaktadır. İşçilerin kan örnekleri özel ve kapalı kaplarda bekletilmezse cıva oranın düşük çıkma ihtimali doğacaktır. Bu işlem hem işçilerin yaşam hakkına hem de iş sağlığı ve güvenliğine aykırıdır. Öte yandan tesislerdeki tozu dışarı atan sistemin, sökülerek işçilerin toz solumasına sebebiyet verilmiş ve silikozis hastalığına davetiye çıkarılmıştır. Bu tarihe geçecek bir sağlık skandalıdır. Göz yuman yetkililer hakkında ivedilikle soruşturma açılmalıdır.”

Akkuş İlgezdi, Bakan Dönmez’in yanıtlaması için şu soruları sordu:

“Öksüt Altın Madeni’nin altın döküm odasının korunmasında görevli 8 taşeron işçisinin kanında yüksek miktarda cıva saptandığı bilgisi doğru mudur? Doğruysa bakanlığınız, işçilerin mağduriyetini nasıl giderecektir? Tedavi süreçleri başlamış mıdır? İşçilerin tedavilerini bakanlık mı yoksa işçiler mi karşılamaktadır? Söz konusu işletme madeninin iş güvenliği toplantısında bir müdürün, ‘buna izin veremem’ diyerek, işçileri cıva zehirlenmesinden dolayı Ankara Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne gönderdiği ve bu sebeple de görevine son verildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise bu durum, işçilerin kanında cıva saptanmasının saklanmaya çalışıldığı anlamına gelmiyor mu?

Öksüt Altın Madeni’nin aktif bir şekilde maden üretimi yapan tüm tesisleri dahil olmak üzere kaç işçisi bulunmaktadır? İş müfettişlerinin düzenlemiş olduğu olumsuz sonuç bildiren tutanaklara rağmen maden üretimine devam edildiği iddiaları doğru mudur? Doğru ise olaya göz yuman yetkiler tespit edilmiş midir? Yetkililerin işçilerin sağlığını ve dolayısıyla da hayatını tehlikeye atması, kasten nitelikli yaralama ve öldürmeye teşebbüs değil midir?”