AĞBABA ARGUVAN TÜRKÜ FESTİVALİNDE: "CUMHURİYETİN İKİNCİ YÜZYILINDA KUCAKLAŞMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Uluslararası Arguvan Türkü Festivali’ne katıldı. Ağbaba, "Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ve helalleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’nda yeniden gelişen ve özgürleşen bir Türkiye olacaksa bunu başarmalıyız. Hem tarihimizde hem acılarımızda hem sevinçlerimizde bunu başarabilmeliyiz" dedi.
Arguvan Belediyesi’nin ev sahipliğinde dün akşam yapılan türkü festivaline katılan malatya milletvekili Veli Ağbaba, "Türkülerin gözesi Arguvan’da başta kadınlarımız ve gençlerimiz olmak üzere hepinizi saygıyla, sevgiyle selamlıyorum. Sadece kendisi ve partisi için değil, Türkiye’deki tüm adaletsizliklere karşı 25 gün boyunca, 432 km hak, hukuk ve adalet için yürüyen, siyaseti bölmek için değil, birleştirmek için yapan, tüm toplum kesimlerini kucaklayan CHP Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun sizlere selamlarını, saygılarını iletiyorum" dedi.
Veli Ağbaba şunları söyledi:
"KUCAKLAŞMAYA VE HELALLEŞMEYE İHTİYACIMIZ VAR"
“Türkiye’nin kutuplaşmaya değil, kucaklaşmaya ve helalleşmeye ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. Türkiye, Cumhuriyetin İkinci Yüzyılı’nda yeniden gelişen ve özgürleşen bir Türkiye olacaksa bunu başarmalıyız. Hem tarihimizde hem acılarımızda hem sevinçlerimizde bunu başarabilmeliyiz. Dünyanın en güzel ve içinden boğaz geçen kentini fethedip bize hediye eden Fatih Sultan Mehmet’i rahmetle anmalıyız. Ülke emperyalistler tarafından işgal edildiğinde çakmak çakmak gözleriyle bakıp ‘geldikleri gibi giderler’ diyen bu toprakların yetiştirmiş olduğu en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk’ü de rahmetle ve minnetle anmalıyız. O olmasaydı biz olmazdık, Türkiye olmazdı. Cumhuriyet olmasaydı, Laiklik olmasaydı, demokrasi olmasaydı bugün Suriye’den, İran’dan, Irak’tan Afganistan’dan hiçbir farkımız kalmazdı. O nedenle hem Atatürk’ü hep birlikte savunmalı hem de Atatürk’ün bu topraklara atmış olduğu eşitliği, kardeşliği, barışı, demokrasiyi ve laikliği sonuna kadar korumalıyız."
"AYIRAN DEĞİL BİRLEŞTİREN OLMALIYIZ"
Bizler adında hiçbir kara leke bulunmayan, Kurtuluş Savaşı’nda savaşırken oğlunu kaybetmiş, ama cepheden geri dönmemiş, Malatya’nın eşsiz değeri askeri deha ve diplomat İnönü’yü de anmalıyız. Türkiye’yi dünyaya açan hemşerimiz, cumhurbaşkanımız Özal’ı da aynı şekilde anmalıyız. Yine tarihimizde, geçmişimizde “vatan haini” denip Anadolu’dan uzak topraklarda yurt dışında ölen “başımda bir çınar ağacı bulunsun” diyen, belediyemiz tarafından anıtı dikilerek adı bu meydana verilen, Nazım Hikmet’i de hep beraber anmalıyız. Nazım Hikmet şimdiye kadar yazılmış en güzel Kurtuluş Savaşı şiiri olan “Kuvayı Milliye Destanını” yazan büyük şair ve büyük yazardır. Yine Ulusal Kurtuluş Savaşı sırasında savaş sürerken İstiklal Marşımızı yazarak bize hediye eden, Mehmet Akif Ersoy’u da hep birlikte sevmeli, sahiplenmeliyiz. Bizler acılarımızı sevinçlerimizi ayıran değil, birleştiren olmalıyız.
"BÜTÜN ACILARIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ"
Madımak’ta, Başbağlar’da, Merasim Sokak’ta ve 10 Ekim Tren Garı’nda öldürülen insanlık oldu, bizim insanımız oldu Bu toplumun büyük bir helalleşmeye ihtiyacı var. Acılarımız üzerinden ayrışmaya asla izin vermemeliyiz. Bu topraklar büyük acılar yaşadı, hala yaşamaya devam ediyor. Acıları yarıştırarak, sevinçleri bölerek bu ülkede bir yere varamayız. Tarihimizde hoşgörü var, kardeşlik var ama birçok da katliama tanık olduk. İnsanlık tarihinin en karanlık ve en barbar katliamlarından biri olan Madımak da bizimdir, Başbağlar da insanlık katliamının kurbanı olan 33 yurttaşımız da bizim acımızdır. Sivas’ın katili kimse Başbağlar’ın katili de odur. Elbette Uludere’nin adalet arayışına da destek olmalıyız. Merasim Sokak’ta öldürülenler de bizim insanımızdır, aralarında Malatya Gençlik Kolları üyesi gençlerimizin de olduğu 10 Ekim’de katledilenler de bizim insanımızdır ve bunların katilleri aynıdır. Merasim Sokak’taki katil neyse, Kayseri’deki katil de bizim için odur. Güvenpark’ta öldürülen Berkay ile 10 Ekim’de öldürülen Eren arasında bir fark yoktur. Yaşanılan tüm katliamları birlikte kınamalıyız. Bütün acılarımız için adalet istiyoruz. Biz biliyoruz ki katliamların sorumluları bulunmadan Türkiye’ye adalet gelmez.”
"SEVGİLERİMİZİ ORTAKLAŞTIRMALIYIZ"
Sağcının solcunun ülkücünün sosyalistin herkesin sevdiği Ahmet Kaya, bundan yıllar önce ırkçı bir saldırı sonucunda yurt dışına gidip Paris’te hayatını kaybetti. Ahmet Kaya hem Türkiye’nin hem de Malatya’nın vazgeçilmez değeridir. Ölüme giden, bu topraklarda barışı kardeşliği savunan Malatyalı Hrant Dink’i, İdam sehpasına giderken bile “Yaşasın halkların kardeşliği” diyen Deniz Gezmiş’i de aynı şekilde anmalıyız. Acılarımızı değil, sevgilerimizi ortaklaştırmalıyız. Türkiye’nin en güzel aşk şiiri Üvercinka’yı yazan Cemal Süreya’yı da sevebilmeliyiz. Farklı görüşte de olsa Mona Roza’yı yazan Sezai Karakoç’u da sevebilmeliyiz. Mihriban’ı yazan Abdurrahim Karakoç’u da aynı şekilde sevmeliyiz. Arguvan Anadolu’dur. Anadolu yüzyıllar boyunca Avrupa’da engizisyon mahkemeleri varken hoşgörünün, barışın merkezi olmuş ve dünyaya kardeşlik dağıtmıştır. Unutmayın ki, bizim başka ülkelerden alacağımız değer yok. Kendi değerlerimize sahip çıkmamız yeterlidir.”