KILIÇDAROĞLU, AĞRI DİYADİN’DE ÇİFTÇİLERİ DİNLEDİ: “TARLADA ÇALIŞIYORSAN, KARDEŞİM SENİN EMEKLİLİK HAKKIN DEVLETİN GARANTİSİ ALTINDA”

KILIÇDAROĞLU, AĞRI DİYADİN’DE ÇİFTÇİLERİ DİNLEDİ: “TARLADA ÇALIŞIYORSAN, KARDEŞİM SENİN EMEKLİLİK HAKKIN DEVLETİN GARANTİSİ ALTINDA”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ağrı’da dinlediği bir vatandaş, “Gençler kalmadı. Hepsi Avrupa’ya gitti. Kaçak gitti” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Zarar ediyorsunuz, ürettiğini malı satamıyorsunuz ve gençler tarlada çalışmıyor. O gençlerin burada kalması için hem alım garantisi, hem kar garantis...

Haber: TAMER ARDA ERŞİN – Kamera: FATİH NAZIM EFE

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ağrı’da dinlediği bir vatandaş, “Gençler kalmadı. Hepsi Avrupa’ya gitti. Kaçak gitti” dedi. Kılıçdaroğlu ise “Zarar ediyorsunuz, ürettiğini malı satamıyorsunuz ve gençler tarlada çalışmıyor. O gençlerin burada kalması için hem alım garantisi, hem kar garantisi aynı zamanda onların da sosyal güvenlik primini devlet olarak ödeyeceğiz. Tarlada çalışıyorsan, kardeşim senin emeklilik hakkın devletin garantisi altında” diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Doğubeyazıt’tan Ağrı kent merkezine giderken, Ağrı yolu üzerinde Diyadinli yurttaşların sorunlarını dinledi.

Diyadinli bir yurttaş Kılıçdaroğlu’na yazdığı şiiri ona okudu.

Başka bir yurttaş ise doğal gaz hizmetinin Diyadin’e ulaşması için imza topladıklarını ancak taleplerinin yerine getirilmediğini söyledi. Yurttaş, Kılıçdaroğlu’na; “2 bin tane imza topladım. Doğal gazın Diyadin’e gelmesi için. Bütün ilçelere doğal gaz gidiyor fakat Diyadin’e üvey evlat muamelesi yapılması Diyadinliler için iyi değil” dedi. Yurttaş Kılıçdaroğlu’na topladıkları imzaları verdi. Yurttaş, “Odunun tonunu biliyorsunuz, üç katına çıktı. Kömürün tonu 12 milyara (12 bin liraya) çıktı neredeyse. Vatandaş mağdur. Tezek zaten yok. Biliyorsunuz hayvancılığı bitirdiler, yaylaları yasak etmekle beraber” dedi.

Kılıçdaroğlu burada AKP’den CHP’ye geçen bir yurttaşın CHP rozetini taktı. Kılıçdaroğlu rozeti takarken “İnşallah bu bölgeyi büyüteceğiz, kalkındıracağız” dedi.

Bir yurttaş da ilçelerinde siyanürle altın çıkarıldığını aktardı. Yurttaş, “Halkı bilgilendirmeden bunu yapacaklar. Siyanür bizi etkileyecek. Diyadin’in çoğu kanser” diye konuştu.

Yurttaş ilçelerinin olanaklarından faydalanamadıklarını kaydederek, “Kaplıcadan, seradan faydalanmıyoruz. Mermerimiz de Türkiye’nin değil dünyanın en iyi mermeri burada var. Bunu bir Meclis’te dile getirin. Okuma, yazma oranı en yüksek yer Diyadin” diye Kılıçdaroğlu’na dertlerini anlattı.

Kılıçdaroğlu, “Sizden bir isteğim var. Meclis’te kürsüye çıkıp da ‘Ya Ağrı’nın, Diyadin’in, Eleşkirt’in, Patnos’un şu sorunu vardır’ diyen bir adam gördünüz mü?” diye sordu. Yurttaş, “Görmedik” diye yanıt verdi. Kılıçdaroğlu da “Siz oy verdiniz” diye ekledi ve sorunlarını çözecek partilere oy vermesini istedi.

Kılıçdaroğlu çiftçilerle de bir araya geldi. Bir çiftçi mazot fiyatlarından dert yandı. Kılıçdaroğlu, çiftçiye kırmızı mazot vereceklerini ve yatlara hangi fiyattan veriliyorsa çiftçinin de o fiyattan alacağını kaydederek, şunları söyledi:

“ÖTV’siz, KDV’siz mazotu sizlere de vereceğiz. Adına kırmızı mazot diyoruz. Avrupa’da da uygulanıyor bu. Çiftçiye ÖTV’siz, KDV’siz, maliyet neyse onun üzerine çiftçiye verilecek. İki, kırsalda çalışan gençler ve kadınların sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Sattığınız ürünle ilgili de şöyle bir çalışma: Ürünün maliyeti; buğday mı, arpa mı, yulaf mı, yonca mı? Neyse? Ne ekiyorsanız veya hayvan besliyorsanız, bunun bir maliyeti vardır. Dönüm maliyeti bellidir, üç aşağı beş yukarı. İlacınız bellidir, gübreniz bellidir. Mazotunuz bellidir. Maliyeti çıkar. Maliyetin üzerine makul bir kar koyulur. Maliyet artı kar, eşittir taban fiyat olur. Yani çiftçi planlı ekim dahilinde, altını çiziyorum. Havza bazlı planlama yapılacak. Kim, neyi ekiyorsa biz onu bileceğiz. Devlet onu bilecek. Sen buğday ek kardeşim zarar etmeyeceksin, sen yulaf ek zarar etmeyeceksin, sen şeker pancarı… Zarar etmeyeceksin. Maliyeti çıkaracağız. Üstüne makul kar koyacağız. Taban fiyat budur diyeceğiz. Onun üstünde alıcı varsa, satıyorsanız satın. Ama onun altına düştüğünde devlet diyecek ki ‘ben alıyorum.’ Bu işin felsefesi bu. Zaten Cumhuriyet kurulurken de bu felsefe ile kurulmuş. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin varlık nedeni bu zaten. Ekiyorsunuz zarar ediyorsunuz. Mazot, ilaç, gübre… Hepsi ateş pahası. Ama bunun planlı olması lazım. Herkes neyi ekeceğini bilecek, bir yıl sonra asgari karla, kaça satacağını bilecek. Sizin zarar etmeyeceğiniz bir modeli hayata geçirmemiz lazım. İşin özü bu.”

Bir çiftçi, gençlerin kaçak yollardan yurt dışına gittiğini söyledi. Kılıçdaroğlu ise “Gençler büyük şehirlerin varoşlarına gidiyorlar. Zarar ediyorsunuz, ürettiğiniz malı satamıyorsunuz ve gençler tarlada çalışmıyorlar. O gençlerin burada kalması için hem alım garantisi, hem kar garantisi aynı zamanda onların da sosyal güvenlik primini devlet olarak ödeyeceğiz. Tarlada çalışıyorsan, kardeşim senin emeklilik hakkın devletin garantisi altında” dedi.

Yurttaş da “Gençler kalmadı. Hepsi Avrupa’ya gitti. Kaçak gitti” diye Kılıçdaroğlu’ndan çözüm istedi. Kılıçdaroğlu da “Bundan sonra gelecekler, göreceksin” karşılığını verdi.