ANKARA DEVLET TİYATROSU YAPIMI ‘CİMRİ’ ÜÇ GÖSTERİMLE İSTANBUL ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NDE SAHNELENECEK

ANKARA DEVLET TİYATROSU YAPIMI ‘CİMRİ’ ÜÇ GÖSTERİMLE İSTANBUL ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ’NDE SAHNELENECEK
Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı, Molière’in eseri ‘Cimri’ üç gösterimle İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sahnelenecek. Gösterimler, 4-5-6 Ağustos’ta AKM Tiyatro Salonu'nda olacak....

Ankara Devlet Tiyatrosu yapımı, Molière’in eseri ‘Cimri’ üç gösterimle İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sahnelenecek. Gösterimler, 4-5-6 Ağustos’ta AKM Tiyatro Salonu'nda olacak.

Parayı temel değer ve iyi yaşamın tek ölçütü sayan anlayışa eleştiri getiren Fransız tiyatro yazarı Molière’in ölümsüz eseri ‘Cimri’, Ankara Devlet Tiyatrosu oyuncularının performanslarıyla İstanbul Atatürk Kültür Merkezi’nde sahnelenecek. Cimri, 4-5-6 Ağustos’ta Ankara Devlet Tiyatrosu yapımıyla AKM Tiyatro Salonu’nda sanatseverlerle buluşacak. Sabahattin Eyüboğlu’nun Türkçeye kazandırdığı ve dünya tiyatro tarihinin en çok sahnelenen oyunları arasında yer alan Cimri’nin rejisörlüğünü Işıl Kasapoğlu üstleniyor.

Tiyatro seyircisini yüzyıllardır ayrıcalıklı kesimlerin para sevdasına güldüren Cimri, Paris’in burjuva kesiminin para tutkusunu alaya alıyor. Molière’in ‘Dünyadaki insanların en az insan olanı, yeryüzündeki canlıların en katı yüreklisi, pintilerin en pintisi’ diyerek anlattığı başroldeki Harpagon karakterine ise, Devlet Tiyatroları Genel Müdürü Mustafa Kurt hayat veriyor.

Dekor tasarımının Hakan Dündar'a, kostüm tasarımının Funda Karasaç'a, müziklerinin Kemal Günüç'e ve ışık tasarımının Osman Uzgören'e ait olduğu oyun, güncelliğini koruyan eleştirel öyküsüyle AKM seyircisiyle buluşmaya hazırlanıyor.

PARİS’İN BURJUVA HAYATININ ELEŞTİRİSİ SAHNELENECEK

Keskin hicivlerin ön planda olduğu komedyalarıyla 17. yüzyıldan beri tiyatro sahnelerinin vazgeçilmez yazarları arasında yer alan Molière, Cimri’de güncelliğini koruyan bir öykü anlatıyor. 1600’lerin Paris’inde şatafatlı bir yaşam süren burjuva sınıfına odaklanan oyun, ayrıcalıklı zümrenin çılgınlığa varan para saplantısını konu ediyor. Zengin kesimin parayı iyi yaşamın tek ölçütü ve temel ahlaki değer olarak gören anlayışını gözler önüne seren oyun, döneminin de bir eleştirisi olma niteliğini koruyor.

Cimri’de Paris’in dönem zenginleri, yer yer gülünçlüğe ve zavallılığa varan tiplemeler olarak sahneye taşınıyor. Paradan başka hiçbir şeye değer vermeyen karakterler, özlerine ve çevrelerine yabancılaşmış, acımasız ve yalnız bireyler olarak sahneleniyor. İnsanın paraya düşkünlüğünün varabileceği yerleri komedi ile buluşturan Molière, izleyiciyi insan doğası üzerine sorgulamalara sürüklerken kahkahalara boğmayı da başarıyor.