Mardin Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Öter, hububat fiyatlarını değerlendirdi
Mardin Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Öter, Ukrayna-Rusya yönünden gelen tahıl-hububatın, ülkemize sadece fiyat yükselişinin biraz önünü kestiğini ancak fazla bir etkileşimin olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
"Bugün dünyanın gerçekten gıdaya çok ihtiyacı var ve gıdanın ham maddesi de buğdaydır"
Öter, "Ukrayna-Rusya tarafından gelen ve çoğunlukla başka ülkelere gidecek olan hububat, bizim piyasamızda fiyatları çok fazla etkilemedi. Yaklaşık bir aya yakındır bunun söylentisi yayılıyor. Son zamanlarda karar alındı. Şu anda sanırım sevkiyata başlandı ama çok fazla bir etkileşim yapmadı. Yaptığı etkileşim, geçici olarak fiyatın yükselişinin biraz önünü kesti. Kaç gündür sadece bizim Kızıltepe'de olsun, Gaziantep'te olsun diğer hububat borsalarından eski parayla 50 lira, yeni parayla 5 kuruş gibi bir rakam düşüşü oldu. Onun için fazla etkileşim olmayacak çünkü bugün dünyanın gerçekten gıdaya çok ihtiyacı var ve gıdanın ham maddesi de buğdaydır. Afrika'nın bazı ülkeleri ve hububat üretimi yapılmayan ülkelerde de gıda ihtiyacı had safhadadır. Çoğunlukla bu Rusya ve Ukrayna'dan gelen gemiler hani koridor diye tabir edilen bu anlaşmayla birlikte bu söylediğim ülkelere gidecek." dedi.
Önceki seneler ile bu senenin fiyat karşılaştırmasını yapan Öter, "Geçen sene buğday serbest piyasada makarnalı buğday 2,700 iken, TMO alış fiyatını 2,500 olarak açıkladı. Ekmeklik buğday serbest piyasada yine 2,500'e falan satılırken, TMO 2-2,50 olarak açıkladı. 2,700'e alınan buğday yıl başına doğru ve yılbaşından sonra 6-7 bin liraya kadar çıktı. Yani buğdayı elinde tutan parası ikiye katlandı, kazanıyor gibi görünse de aslında kazanmadı çünkü girdi maliyetleri çok yükseldi." ifadelerini aktardı.
"Şu anda bu enflasyonun her gün yükseldiği söz konusudur"
Öter, "Geçen sene böyle bir durum söz konusu olduğu için bu sene çiftçiler ağırlıklı bir şekilde buğdayını satmıyor. Yani Mardin ovamızın yüzde 80'i ürününü satmadı. Yavaş yavaş getiriyor, ihtiyacına göre çiftçi ihtiyacı olmazsa satmıyor. Çünkü geçen seneki fiyat yükselişini gördü. Şu anda bu enflasyonun her gün yükseldiği söz konusudur. Bunu herkes görüyor ve herkesi etkiliyor. Bugün yine enflasyon açıklandı, işte yüzde 80'e dayandı. Geçen senelere ve önceki senelere göre arz sıkıntısı var. Ama piyasada ihtiyacı kadar ürün geliyor ve gelmeye de devam edecektir." şeklinde konuştu.
"Dünya'da buğdayın en ucuz satıldığı bir ülkeyiz"
Ülkede tarım neticesinde elde edilen rekolteye de değinen Öter,"Şu anda Dünya'da buğdayın en ucuz satıldığı bir ülkeyiz. Eğer bugün yerli ürünlerimizde de makarnada, unda veya bulgurda satış serbest olursa bir anda buğdaylar hepsi dışarıya çıkacak ve sıkıntı olacak. Bu sene rekolte geçen seneden daha fazla oldu. Ege ve Marmara bölgemizin bir kısmı hariç geri kalan 5 bölgemizin tamamında kuraklık yaşandı. Konya, Türkiye'nin tahıl ambarıydı. Konya'nın tahılının yüzde 80'i telef oldu. Çankırı, Yozgat, Kırşehir, yani doğudaki şehirler devamlı kar ve fırtınaların olduğu yerdir. Muş'ta bile geçen sene buğday hasadında bir düşüş oldu. Mardin'de ve çevre illerin bazılarında Nisan ayı ortalarında can suyu diye tabir ettiğimiz suyu olmayan kura alanda tarımcılık yapan çiftçilerimizin ürünlerinin ne yazık ki telef oldu." ifadelerini kullandı.
Her şeye rağmen verimin yerel bölge açısından iyi olduğunu vurgulayan Öter, "Mardin bölgemizde Kızıltepe'de yüzde 80, Artuklu'da yüzde 30-35, Nusaybin'de yüzde 40'a doğru sulu alanında iyidir. Sadece kuru alanda bir sıkıntı yaşandı. Gene de verimliydi, Allah'a şükürler olsun. Bir Mardin bölgesi olarak şanslıyız. Çiftçilerimizin kendi imkânı olanlar, partisyon kuyularını açtılar ve burada sulama yapıyorlar, 2 ürün alıyorlar. Altıncı ayda buğday hasadı yapıyorlar. Onun yerine ikinci ürün olan mısırı ekiyorlar. Bölgemiz de iyidir ve ülke genelinde de bu sene fena değildir." dedi.
Son olarak yetkililere çağrıda bulunan Öter, şu ifadeleri aktardı:
"Buradan yetkililerimize sesleniyoruz. GAP kapsamında bulunan sulama kanallarını, Mardin ve diğer illerimize bir an önce kavuşturun. Bunu getirin bu ülkenin bir kazanımı olacaktır. Şu anda çiftçiler yer altında 500-600 metre derinlikten su çekiyor, bu da elektrik işidir ve elektrikte çok pahalıdır. Elektrik parasını ödeyemiyor, ödeyemediği için de sürekli çiftçiler ve elektrik şirketi karşı karşıya geliyor. Yani burada sulama kanal bir an önce bitmesi ülke içinde hayati önemdedir." (İLKHA)