GAMZE TAŞICER: AKP ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMADIĞI GİBİ GELECEĞİMİZİ DE TEHLİKEYE ATIYOR

GAMZE TAŞICER: AKP ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMADIĞI GİBİ GELECEĞİMİZİ DE TEHLİKEYE ATIYOR
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 2021 yılında güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuklar hakkındaki TÜİK verilerine ilişkin, “AKP, çocuklarımızı koruyamadığı gibi geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Çocukların suça sürüklenmesinin ve suç mağduru olmasının önüne geçebilmek için bütüncül ...

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 2021 yılında güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuklar hakkındaki TÜİK verilerine ilişkin, “AKP, çocuklarımızı koruyamadığı gibi geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Çocukların suça sürüklenmesinin ve suç mağduru olmasının önüne geçebilmek için bütüncül bir çocuk politikası uygulanması ve bir Çocuk Eylem Planı hazırlanması gerekiyor ama biz, var olan haklarını dahi korumaya çalıştığımız bir süreci yaşıyoruz” dedi.

TÜİK, 2021 yılında güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuklara ilişkin verileri açıkladı. 2021’de çocukların karıştığı olay sayısı, önceki yıla göre yüzde 10,8 artarak 499 bin 319 oldu. Çocukların 207 bin 999’u mağdur olarak güvenlik birimlerine getirilirken 132 bin 943’ü suça sürüklenme, 70 bin 905’i bilgisine başvurma, 67 bin 518’i kabahat işlediği iddiasıyla, 677’si bu nedenlerin dışında emniyete geldi veya getirildi. 19 bin 277 çocuk hakkında ise ‘kayıp’ müracaatında bulunuldu.

CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, TÜİK’in duyurduğu rakamlara ilişkin bugün yazılı bir açıklama yaptı. Taşcıer, şunları kaydetti:

“TÜİK’in açıkladığı güvenlik birimlerine gelen ya da getirilen çocuklara ilişkin 2021 verilerinde çarpıcı detaylar bulunuyor. 2021’de çocukların karıştığı olay sayısı, bir önceki yıla göre yüzde 10,8 artmış durumda. 208 bin çocuk mağdur olarak güvenlik birimlerine getirilmiş, 133 bin çocuk suça sürüklenmiş. Bunlar çok yüksek sayılar. Özellikle yaralamada çok ciddi bir artış var. Maalesef Türkiye’de bir salgın gibi yayılan şiddet iklimi çocukları da içerisine katmış durumda. Nefret, çocuklarda yaygınlaşıyor.

“ÇOCUK İŞÇİLİĞİ, ÇOCUK YAŞTA EVLİLİKLER, ÇOCUK İSTİSMARI ARTIYOR”

Ülkeyi yönetenlerin şiddet söylemleri, memleketin dört bir köşesinde şiddet eylemlerinin cezasız kalması, televizyon ekranlarından taşan şiddet örnekleri, yetişkinlere olduğu kadar çocuklara da sirayet ediyor. Ekonomik krizin günden güne büyümesi, toplumda kendisini şiddet olarak gösteriyor. Çocuk işçiliği artıyor; çocuk yaşta evlilikler, çocuk istismarı artıyor. Mutsuzluk, çocukluk çağına kadar yayılmış durumda. Çocuklar, daha küçük yaştan yurt dışında yaşama hayali kurmaya başladı. Bunlar da çocukların suça sürüklenmesinin ve şiddet mağduru olmasının önemli nedenleri arasında yer alıyor.

“ÇOCUK İSTİSMARI, TÜRKİYE’NİN EN ÖNEMLİ SORUNLARINDAN BİRİ OLARAK, ÖNÜMÜZDE ÇOK CAN YAKICI BİR SORUN OLARAK DURUYOR”

2015 ile kıyaslandığında, cinsel istismar mağduru kız çocuklarının sayısında yüzde 48’lik bir artış var. Bunların sadece güvenlik birimlerine intikal eden vakalar olduğunun özellikle altını çizmek gerekiyor. Erkek çocuklarda bu oran daha da kötü, yüzde 64’lük bir artış var. Yani çocuk istismarı, Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri olarak, önümüzde çok can yakıcı bir sorun olarak duruyor. Şunu da unutmamak gerekiyor; 2015 yılından bu yana 89 bin 906 çocuk doğum yaptı. Bunlardan bin 501’i 15 yaş ve altındaki kız çocukları. Bunların da yalnızca hastanede olup kayıt altına alınabilenler olduğunun altını çizmekte fayda var. Pek çok çocuğun, istismarın ortaya çıkmaması için hastane dışında doğuma zorlandığını da biliyoruz.

“AKP ÇOCUKLARIMIZI KORUYAMADIĞI GİBİ GELECEĞİMİZİ DE TEHLİKEYE ATIYOR”

Böyle bir tabloda dahi Türkiye’nin çocuk haklarını koruyan Lanzarote Sözleşmesi’nden çekilmesi için çalışma yapanlar olduğunu biliyoruz. Erdoğan’ın İstanbul Sözleşmesi’nden hukuksuz çekilme kararı bu gruplara cesaret verdi, artık daha fazlasını istiyorlar. Lanzarote Sözleşmesi de ciddi tehdit altındadır. AKP, çocuklarımızı koruyamadığı gibi geleceğimizi de tehlikeye atıyor. Çocukların suça sürüklenmesinin ve suç mağduru olmasının önüne geçebilmek için bütüncül bir çocuk politikası uygulanması ve bir Çocuk Eylem Planı hazırlanması gerekiyor ama biz, var olan haklarını dahi korumaya çalıştığımız bir süreci yaşıyoruz. Dolayısıyla bu iktidar hem kadınlar hem de çocukların geleceği ve hayatı için yapılacak ilk seçimde değiştirilmeli.”