Mardin İl Müftü Yardımcısı Çiftçi: Hayvanın telef edilerek avlanması vicdana da merhamete de sığmaz

Mardin İl Müftü Yardımcısı Çiftçi: Hayvanın telef edilerek avlanması vicdana da merhamete de sığmaz
Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi, bilinçsiz avlanma konusunda tedbirli olmayı ve insanın canlı varlıkları heder etmeme adına bazı sorumluluklarının olduğu hususuna dikkat çekti....

Küresel ısınma, bilinçsiz avlanma, orman yangınları, çevre kirliliği gibi birçok etken, insan hayatını olumsuz etkilerken aynı zamanda doğada yaşayan hayvanların da hayatlarını ciddi anlamda olumsuz etkiliyor.

Av zamanı olmayan dönemlerde bilinçsizce avlanan avcılar ve anız yakma konusunda da hayvan neslinin tehlikeye girmesine, doğanın bozulmasına neden oluyor.

"Yüce Rabbimiz bu kâinatı başta insanlar olmak üzere bütün canlılar için ortak ev olarak yarattı"

Kâinatın tüm canlılar için ortak yaşam alanı olduğunu ve yeryüzünde bulunan kaynakların sınırlı olduğunu hatırlatan Çiftçi, "Yüce Rabbimiz (celle celaluhu) bu kâinatı başta insanlar olmak üzere bütün canlılar için ortak ev olarak yarattı ve insanı yeryüzüne halife olarak gönderdi. Yeryüzünde bulunan canlı cansız bütün varlıkları da insanın hizmetine verdi. Tabi ihtiyaçlar sınırsız ancak elimizde bulunan yeraltı ve yer üstü, bitkisel ve hayvansal kaynaklarımız sınırlıdır. Bu manada bunları idareli, ölçülü, iktisatlı kullanmakla emrolunmuşuz." ifadelerini aktardı.

Konuyla alakalı israf ve israfın önüne geçilmesini vurgulayan Çiftçi, "Din-i Mübin-i İslam Kesinlikle israfı yasaklamıştır. İsrafın manası haddinden fazla ihtiyaçtan fazlasını kullanmaktır, tüketmektir. Resul i Ekrem efendimiz; 'Fırat'ın kıyısında abdest alınsa bile bir, farz mükemmeli olan 3 defa azaları ve uzuvları yıkamaktır.' Eğer 4 ve 5'inci defa yıkamaya kalkarsan sen bütün mezheplere göre mekruh işlemiş olursun. Demek ki Fırat'ın kıyısında olsa bile ağzımızı, yüzümüzü, ellerimizi, ayaklarımızı üçer defa yıkayacağız demektir." şeklinde konuştu.

"İnsan, canlılara merhamet etme ve canlı varlıkları heder etmeme adına bazı mükellefiyetlerle sorumlu tutulmuştur"

Mardin İl Müftü Yardımcısı Musa Çiftçi

Allah (celle celaluhu) doğal şekilde avlanmayı insanlara helal kıldığını ve bununla ilgili Peygamber Efendimiz 'in avlanma konusunda bazı kriterleri insanlara öğrettiği mesajlarının olduğunu söyleyerek, "Yüce Rabbimiz, Kur'an-ı Kerim'de hem deniz avını hem de kara avını helal kılmıştır. Fıkıh mezheplerimiz avcılığın da bir iktisat yolu olduğunu, mal edinme ve kazanç yolu olduğunu bize bildirmektedir. Ancak Peygamber Efendimiz av hayvanlarından faydalanma, avlanma ya da beslenme hususuna başvuracağımız zaman da bize bazı kriterleri öğretmiştir. Canlılara merhamet etmek ve canlı varlıkları heder etmeme adına bazı mükellefiyetler ile bizi sorumlu tutmuştur. Bunların başında ihtiyacın fazlası asla tüketilmeyecek. İhtiyaç varsa avcılık yapılacak. Bunun etinden, yününden, derisinden, boynuzundan veya dişinden eğer insana bir menfaat celp ediyorsa helaldir caizdir. Ama Resulullah Aleyhisselam ısrarla ve tembih ile üzerinde durduğu silahını denemek, 'acaba nasıl nişan alınır, hedefi deliyor mu? diye canlı varlıkları hedefe koymak, onları yok etmek, öldürmek, telef etmek, bırakıp gitmek kesinlikle haramdır." şeklinde belirtti.

Hayvanların bilinçsiz bir şekilde telef etme konusunda Peygamber Efendimizin hayatından örnek veren Çiftçi, "Peygamber Efendimizin hayatında bu gibi örnekler çoktur. Peygamber Efendimiz bir avcının serçeyi vurup bırakıp gittiğini gördüğünde, 'neden onu almıyorsun?' dediğinde 'ben öylesine silahımın nişanı değip değmeyeceğini denedim' dedi. Peygamber Efendimiz 'madem ki bunu almayacaksan sana bu fiil, bu davranış haramdır' buyurdu. Çünkü buna hakkı yoktu." ifadeleri aktardı.

"Avcılığın yasaklandığı dönemlerde avlanmak dinen caiz değildir"

Çiftçi, "Av ve avcılığın yasaklandığı bazı dönemler var. Kara hayvanları ve deniz hayvanları için bu hayvanların üremesi ve çoğalması için Yüce Rabbimizin takdir ettiği zaman dilimleri çok önemlidir. Bunların neslinin devamı etmesi lazım ama bilinçsizce ve insafsızca avcılık haliyle bu hayvanların neslinin tükenmesine neden oluyor. Özellikle gerek kara hayvanları için gerek deniz hayvanları için olsun gebelik dönemi, üreme dönemi, yavrulama dönemi, kuluçka dönemine Müslümanlar olarak insanlar olarak bu tarihlere çok dikkat etmemiz lazım. Avcılığın yasaklandığı dönemlerde avlanmak dinen ahlaki değildir caiz değildir. Çünkü bu hayvanlar karnında yavrusu vardır ya da yeni yavrularmış yuvasında canlı bir yavrusu vardır ya da yumurtadan çıkmak üzere olan bir yavrusu vardır." şeklinde konuştu.

"Hayvanlarının neslinin tükenmesini hızlandırma noktasında insanların bilinçsizce ve pervasızca davrandıklarını görmekteyiz"

Avlanmanın yanında anız yakmalarda da hayvanların telef olduklarına dikkat çeken Çiftçi, "Özellikle de anız yangınlarında vatandaşın dikkatini bu noktaya çekiyoruz. Yeni yavrulamış yuvadaki kuşlar, ekinlerin arasında gezen ya da anız arasındaki diğer canlılar, bütün insanlara ve tabiata doğaya yararlı olan hayvanların hepsinin yaşam alanı topraktır. Toprak üstünde ve altında yaşayan bütün hayvanların hayatına son verilmekte ve hem geleceğimiz açısından topraklarımız çoraklaşmakta hem de bu hayvanların neslinin tükenmesini hızlandırma noktasında insanların bilinçsizce ve pervasızca davrandıklarını görmekteyiz. Onun için anız yakma hususunda uyarıyoruz.   Silahla avlanmak, oltayla avlanmak mümkündür. Ama 3-5 balık daha fazla tutacağım diye dinamitle avlanmak elektroşokla avlanmak birçok hayvanın yavrusunun ya da yumurtasının telef edilerek avlanması kesinlikle ne vicdana ne merhamete ne de akla sığmaz. Bu yeryüzünü fesada boğmaktır. Bu nesli ve ekinleri helak etme manasında Yüce Rabbimizin uyardığı, uzaklaşılmasını istediği bir durumdur." İfadelerini kullandı.

Son olarak hayvanları avlamada bilinçsizce davranılmaması hususuna da dikkat çekerek, "Bugün çevre felaketlerinin temel unsuru, ana unsuru insandır. Yani insan kendi geleceğini, kendi sonunu kendisi sonlamaktadır. Ama bu dünya eşref-i mahlukat olarak yer yüzüne Yüce Rabbimizin kendi halifesi olarak gönderdiği insanın hizmeti içindir. Onun için lütfen acımayı şefkati elimizden bırakmayalım. Yüce Rabbimizin bize helal kıldığını helal dairede kara avlarından ve deniz avlarında o şekilde istifade edelim. Toplu imhalara, toplu ölümlere ve katliama neden olacak her türlü kötü hareketten sakınmalıyız." dedi. (İLKHA)