Diyanet sendikaları: Camiler vakit namazları dışında da açık tutulmalı

Diyanet sendikaları: Camiler vakit namazları dışında da açık tutulmalı
Camilerin çevre düzenlemesi, temizliği ve vakit namazları dışında da açık kalması konusuna değinen diyanet sendikalarının genel başkanları, İŞKUR üzerinden camilere temizlik görevlisi tayin edilmesi çağrısında bulundular....

Vakit namazları saatleri dışında camiler ve abdesthanelerinin açık tutulmaması vatandaşların mağduriyetine sebep olurken bunun tamamen keyfi bir uygulama olduğu belirtiliyor.

Türkiye geneli birçok ilde özellikle vakit namazları dışında birçok cami ve abdesthanelerinin kapalı tutulması vatandaşların mağduriyetine sebep oluyor.

Özellikle diyanet camiasında çeşitli çalışmalar yürüten sendika başkanları, camilerin çevre düzenlemesinden temizlik sorununa vakit namazları dışında camilerin kapatılmasından İŞKUR üzerinden alınan elemanlarına kadar birçok konu hakkında İLKHA muhabirlerine önemli açıklamalarda bulundular.

"İlin, ilçenin, beldenin ve köyün ana merkezleri camilerimizdir"

Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal

Camilerimiz merkezlerimizdir diyen Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, "İlin, ilçenin, beldenin ve köyün ana merkezleri camilerimizdir. Dolayısıyla her yönüyle içi, dışı, çevresi, bahçesi, her şeyiyle çok güzel olmalı. Zaten vatandaşlarımız kendi imkanlarıyla camilerimizi, müştemilatını yaptırıyorlar. Tabi bunu yaparken de bazen imkansızlıklardan dolayı istenmeyen görüntüler olabiliyor. Çünkü her yerde dernekler, vakıflar olmuyor veya o caminin giderleri ile ilgilenecek, durumu iyi olan insanlarımız da olamıyor, olmayabilirler. Dolayısıyla burada yük biraz da din görevlilerimize kalıyor. Ama şunu burada belirtmek gerekir. Camilerimizin özellikle çevre düzenlemesi, bahçesi ve diğer müştemilatının doğru bir şekilde kullanılabilmesi için burada müftülüklere görev düşüyor. Belediyelerimizi burada göreve davet ediyoruz. Belediyelerin çevre düzenlemeleriyle ilgili altyapıları, insan kaynağı ve yetişmiş insanlar var. Burada bu hizmetleri camilerimize de aktarırlarsa görüntü güzel olur. Burada şunu da söyleyelim ki bir din görevlisinin görevi o tuvaletleri temizleme değildir." dedi.

Uzun zamandır İŞKUR'dan bir alım yapılmadığını söyleyen Ünal, "Geçtiğimiz yıllarda İŞKUR kanalıyla müftülüklerimize tahsis edilen veya müftülüklerde görevlendirilen geçici işçi statüsündeki vatandaşlarımız oluyordu. Ancak son yıllarda bu uygulama durdu. Aslında güzel bir uygulama idi. Hem camilerimizin temizlik hizmetleriyle ilgili hem de oradaki bakım onarımlarıyla ilgili. Dolayısıyla temizliği yaparken ve oradaki işleri yaparken bir taraftan da oraya göz kulak olma anlamında o vatandaşlarımızın katkısı vardı." ifadelerini kullandı.

"İŞKUR üzerinden sadece camilerimize değil aynı zamanda Kur'an kurslarımıza da yardımcı elamanlar elzem olarak görüyoruz"

Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül

İŞKUR üzerinden camilere görevli tayin etmenin önemine değinen Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celaleddin Gül, "Malumunuz olduğu üzere pandemiden önce İŞKUR üzerinden hem Kur'an kurslarımıza hem de camilerimize eleman verilerek temizlik işleri, cami temizliği ve çevre düzenlemesiyle ilgili çalışmalar yürütülmekte idi. Maalesef pandemiden sonra İŞKUR üzerinden verilen bu elemanlar şu an itibariyle verilmiyor. Verilmeyince şu an itibariyle camilerimizin gerek müştemilatı ile ilgili gerek çevre temizliğiyle ilgili ve özelikle de tuvaletleri ile alakalı ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. İŞKUR üzerinden sadece camilerimize değil aynı zamanda Kur'an kurslarımıza da bu yardımcı elaman sisteminin tekrar hayata geçirilmesini elzem olarak görüyoruz." dedi.

"Camilerimiz bekçi ile mutlaka gözetilmesi ve korunması gerekiyor"

Bazı camiler için bekçiler görevlendirilmesi gerektiğini söyleyen Gül, konuşmasının devamında şunları aktardı:

Halkımızın en azından ibadet etmesi açısından tuvaletlerin sürekli açık bulundurulması, hijyenik ortamda abdest alınması ve hijyenik ortamda namaz kılınması sadece cami içerisinde değil, cami dışında da bunu mutlaka önemsiyoruz. Şimdi burada eğer İŞKUR 'biz bu işe razı değiliz veya bu iş akamete uğrar da başarısız olursa' derse ikinci bir teklifimiz var ki bazı yerlerde uygulanıyor. Teklifimiz şudur; yerel yönetimlerin, belediyelerin mutlaka ama mutlaka Diyanet İşleri Başkanlığı ile il ve ilçe müftülükleri ile bir koordinasyon içerisinde çalışmasını talep ediyoruz. Ne olabilir? Biliyorsunuz küçük camilerimiz de var, büyük camilerimiz de var. 'Selatin' dediğimiz büyük devasa camiler var. Şimdi buralarda ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Yerel yönetimler ve Diyanet iş birliğiyle buraların çevre düzenlemesi, temizliği, tuvaletlerin sürekli açık bulundurulması bu yerel yönetimler iş birliğiyle de sağlanabilir. Bu da önemli konuların bir tanesi. Ayrıca bazı camilerimizde mutlaka bekçi bulundurulması gerekir. Şu an bizim bu anlamda bekçi sıkıntımız var. Camilerimizde en azından bazı camilerimizin sabaha kadar bu anlamda bir bekçi ile mutlaka gözetilmesi, korunması gerekiyor.

"Camilerimizin ısıtma ve soğutma faturaları neden devlet tarafından genel bütçeden karşılanmaz?"

Camilerin soğutma ve ısıtma konusunda hassas davranılması gerektiğine değinen Gül, "Camilerimizin elbette ki iç temizliği, dış temizliği, tuvaletlerin sürekli açık olması, İŞKUR'dan eleman verilmesi veya yerel yönetimlerle iş birliği yapması güzel. Ama bizim başka bir sorunumuz daha var. Bugün sıcak olan bölgelerimizde 50 dereceyi bulan sıcaklıkta namaz kılmaya mahkûm bırakıyoruz. Camilerimizin ısıtma ve soğutma faturaları neden devlet tarafından genel bütçeden karşılanmaz? Hala da bunu anlamış değiliz. Dolayısıyla camilerimizin dış ve iç güzelliğinden öte ibadet edenlerin de sağlıklı bir şekilde ibadet etmelerinin mutlaka önünü açmalıyız. Bu camilerimizde birçok yaşlı cemaatimizin bu sıcaklıkta bayılıp düştüklerini fark ettik. Dolayısıyla bugün tüm devlet kurumlarında klimalar püfür püfür eserken neden camilerimiz bunun dışında tutuluyor açıkçası anlamış değiliz." diyerek tepki gösterdi.

"Cami ve okul çevresindeki içkili mekanlar İçişleri Bakanlığı tarafından mutlaka iyice denetime tabi tutulmalı ve kapatılmalıdır"

Cami ve eğitim kurumlarının yakınlarında içkili mekanların olmaması gerektiğine de değinen Gül, "İçişleri Bakanlığımıza da buradan özellikle seslenmek istiyorum. Kanun; camilerimizin, okullarımızın yüz metre etrafında içkili eğlence mekanlarının olmaması gerektiğini vaaz eder. Ama bugün birçok il ve ilçede bize gelen fotoğraflarda gördüğümüz kadarıyla bu kanun göz ardı edilmiştir. Birçok camimizin hemen yanı başında içki satışı yapılmaktadır, içkili mekanlar vardır. Ayrıca eğlence merkezleri vardır. Bu kanun İçişleri Bakanlığı tarafından iyice denetime tabi tutulmalı ve bu mekanlar mutlaka kapatılmalıdır." dedi.

"Vakit namazları dışında camilerimizin kapalı olması kanayan yaramızdır"

Vakit namazları dışında da cami ve tuvaletlerin açık bırakılması gerektiğini söyleyen Gül, "Bunu el birliğiyle mutlaka yapmamız gerekecek. Tabi ki vatandaşlarımız vakit namazı dışında namaz kılmaya gittiği zaman en azından camimizin giriş kısmında onun namaz kılacağı bir platformun olması lazım. Ayrıca tuvaletlerin mutlaka açık olması lazım. Ama dediğim gibi şimdi bunu sadece bir din görevlisine ve müezzine biz hasredersek bunun altından görevlilerimiz kalkamaz. Bu konuyu hem İŞKUR hem yerel yönetimler hem de diyanet iş birliğiyle halletmemiz gerektiğine inanıyorum. Bunu mutlaka ama mutlaka halletmemiz gerekir diye düşünüyorum. Sadece camilerimiz değil, bugün Kur'an kurslarımızda çok ciddi anlamda yardımcı eleman dediğimiz temizlikçi, hizmetli sıkıntısı yaşanıyor. Hijyen çok önemli, gördüğünüz gibi Coronavirüs salgını yaşadık. Dolayısıyla bu salgın henüz gitmiş değil. Bu anlamda tüm ilgili bakanlıkların ve başkanlığımızın harekete geçmesini talep ediyoruz." şeklinde belirtti.

"Camilerde en güzel ağırlanacak şekilde çevre düzenlemesinin yapılması gerektiğine inanıyorum"

Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı Kenan Ak

Camiler bir milletin varlık sebeplerinden bir tanesi olduğunu aktaran Diyanet Birlik-Sen Genel Başkanı Kenan Ak, ise "Camileri, minareleri, camilerin içinde bulunduğu müştemilatı ile atalarımız bunu en güzel şekilde yapmışlar ve bize miras olarak bırakmışlar. Bunun için camiler bütün insanlığa açık olduğu için hem iç dizaynı ve mimarisiyle hem de çevresinin güzelliğiyle fark edilmeli ve bu anlamda yapılacak camilerde en güzel çevre düzenlemesi, yeşil alanlar ve bahçeler, belki çocukların oynayabileceği parklar, camilerin müştemilatı içerisinde olması lazım. Tabi bu son zamanlarda yapılan camilerimizde bunlara dikkat ediliyor. Olmayanlarla ilgili de Diyanet İşleri Başkanlığı yeni düzenlemeler yapıyor. Yani camiler milletimizin her kesiminin uğradığı yerler olduğu için hem ibadet maksadıyla hem ziyaret maksadıyla gelen vatandaşlarımız orada kendini emin hissetmeli." dedi.

"Cami ve cami tuvaletlerinin kapalı olması Diyanet'in bir talimatı çerçevesinde yapılıyor"

İnsanlarımızın her şeyin en güzeline layık olduğuna vurgu yapan Ak, "Camilerimize ibadet amacıyla gelen vatandaşlarımızın elbette ki ihtiyaçlarının karşılanması noktasında bu tedbirleri alacak olan da yine müftülüklerimiz, din görevlilerimiz ve Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Camiye gelen vatandaşlarımızın ibadet vakitleri dışında camilerin veyahut da cami tuvaletlerinin kapalı olması müftülüklerimizin daha doğrusu Diyanet'in bir talimatı çerçevesinde yapılıyor. Yani camilerin veya lavabolarının namaz vaktine 20 dakika kala açılması tamamen din görevlerinin inisiyatifinde değil. Talimatlar doğrultusunda gerçekleşiyor." ifadelerine yer verdi.

"İŞKUR elemanlarının görevi caminin temizliğini yapmaktır"

Cami ve cemaatle barışık kişilerin temizlik görevlisi olarak camilerde görevlendirilmesinin önemli olduğunu söyleyen Ak, "Camilerde daha önceden kayyum kadroları vardı. Yani müezzinlik ayrı kayyumlar ayrı. Kayyumlar caminin temizliğinden sorumluydu. Ama şu anda o kadrolar kalktı. Camilerin temizliğini büyük şehirlerde belediyeler gerçekleştiriyor ama köylerde yine din görevlisi ve cemaat camileri temizliyor. Tabi bunun dışında camilerin temizliği ile ilgili İŞKUR aracılığıyla görevliler alınıyor. Bunlar tabi sıradan insanlar olmamalı. Temizlik görevlisinin camiyle, cemaatle tanışık ve barışık olan insanlardan, oraya yakışır insanlardan olması lazım. Dolayısıyla oraya gelen, orada görev yapacak kişilerin caminin adabını, caminin temizliğini bilen, önemseyen insanlardan seçilmesi lazım. İŞKUR elemanlarının görevi caminin temizliğini yapmaktır ve camiyi temiz tutmaktır. Başka da bir görevleri yoktur." dedi. (İLKHA)