HÜSEYİN BAŞ: “PATRİK VEYA PATRİKHANE, MOSKOVA VE KUDÜS'TEKİ PATRİKLERİ AFOROZ ETTİ. BU DEVLET İÇİNDE DEVLET DEMEK”

HÜSEYİN BAŞ: “PATRİK VEYA PATRİKHANE, MOSKOVA VE KUDÜS'TEKİ PATRİKLERİ AFOROZ ETTİ. BU DEVLET İÇİNDE DEVLET DEMEK”
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a Trabzon’da üzerinde ‘Ekümenik Patrik’ yazan Trabzonspor forması hediye edilmesine tepki gösterdi. Baş, “Mesela bu patrik veya patrikhane, Moskova ve Kudüs'teki patrikleri aforoz etti, kendi inanç çerçevelerind...

Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel Başkanı Hüseyin Baş, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a Trabzon’da üzerinde ‘Ekümenik Patrik’ yazan Trabzonspor forması hediye edilmesine tepki gösterdi. Baş, “Mesela bu patrik veya patrikhane, Moskova ve Kudüs'teki patrikleri aforoz etti, kendi inanç çerçevelerinde. Bu ne demek, bu devlet içinde devlet demek. ‘Şeriat gelecek, şeriat gelecek’ diye ayağa kalktığımız ortamda, rahatsızlık duyduğumuz ortamda, ki biz buna da karşıyız. Şeriat uyguluyor adamlar, ama biz hiçbir tepki vermiyoruz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil” dedi.

BTP Genel Başkanı Hüseyin Baş, Meltem TV’de Özel Gündem programına konuk olarak, gazeteciler Orhan Dede ve Murat Çabas’ın sorularını yanıtladı. Baş, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a Trabzon’da üzerinde ‘Ekümenik Patrik’ yazan Trabzonspor forması hediye edilmesine tepki gösterdi. Baş’ın açıklamaları şöyle:

“Dünya üzerinde yaşayan bütün Ortodoksların dini lideri olma, bunlarla ilgili karar alma ve bu kararları uygulama faaliyeti gösterebilen kişi, ekümenik sıfatını taşıyabiliyor. Bu devletlerde yasama ve yürütme erklerini kendi üzerinde barındırabilen kişi olmuş oluyor, aynı zamanda yargılama yapabilmiş oluyor. Mesela bu patrik veya patrikhane, Moskova ve Kudüs'teki patrikleri aforoz etti, kendi inanç çerçevelerinde. Bu ne demek, bu devlet içinde devlet demek. ‘Şeriat gelecek, şeriat gelecek’ diye ayağa kalktığımız ortamda, rahatsızlık duyduğumuz ortamda, ki biz buna da karşıyız. Şeriat uyguluyor adamlar, ama biz hiçbir tepki vermiyoruz. Bu kabul edilebilecek bir şey değil.

“HUKUKA AYKIRI BİR FİİL İŞLEYEN KİŞİYE KARŞI NE YAPILIR?”

Peki hukuka aykırı bir fiil işleyen kişiye karşı ne yapılır? Hukuki bir süreç işletilir, yaptırım uygulanır! Ne yapıyoruz, hiçbir şey yapmıyoruz! Aslında yüzyıllardan beri bu coğrafyada aynı oyunlar süre gelmiş ve devam ediyor. Bu oyunların içerisinde Pontus Rum hayali var, büyük Ermenistan hayali var, İstanbul'un elimizden alınması hayali var, büyük Ortadoğu projesi, büyük İsrail'i kurma projeleri var. Bunlar her zaman yaşıyor, bunlar hiçbir zaman yok olmadı. İzmir'den Yunanı denize döktük, denize düşen Yunan 'ben gusül abdesti aldım, Müslüman oldum' diyerek çıktı aramızda geziyor. Bunların inanç yapısı bizi ilgilendirmiyor, bizim burada dikkat çektiğimiz husus şu; senin inanç yapın ne olursa olsun, Türkiye Cumhuriyeti devletinin yasalarını tanımak zorundasın, bu kadar basit. Şimdi yasaların tanınmadığı bir ortam var.

Bunun yanı sıra niye gitti Patrik Trabzon’a? Patrik Sümela’da ayin yapmaya gitti. Sümela’yı ayine kim açtı, bu hükümet açtı. Sümela’yı ayine kim kapattı, Atatürk kapattı. Şimdi öyle bir propaganda yıllardır yürüdü ki Sümela’yı ayine açanlar Atatürk’e dinsiz diyorlar.  Bunlar aramızdaki en Müslüman adamlar olarak gezdi.  Aynı oyun devam ediyor ve bende o bölgenin bir insanı olarak bu hayaller hiçbir zaman Sümen altı edildi ama hiçbir zaman uykuya dalmadı. Bu hayaller her zaman yaşadı. Ve bugün bu hayallerin hayata geçirilmesi için Türkiye’nin belki ekonomik koşullarından, belki sosyal koşullarından faydalanmak adına bu tip faaliyetler yürütülüyor. Sonuç olarak ne yapacağız deniliyor, ‘Biz orada bir sıfat oluşturduk Ekümen‘ diye. Adam şeriat yaşıyor işte. Bu İslam şeriatı oldu ayağa kalktık karşı çıktık. Hristiyan şeriatına okey mi diyoruz?  

“ORADAKİ TÜRKLERİN BU KADAR HAKLARI VAR MI?”

Lozan'da mütekabiliyet esası var. Nedir bu, karşılıklılık. Yani bendeki Rum azınlığa nasıl davranacağımı, senin, coğrafyanda yaşayan Müslüman ve Türklere nasıl davrandığın belirleyecek. Şimdi Yunanistan'da ne yapılıyor? Oradaki müftülerin, Türklerin bu kadar hakları var mı? Yok, bilakis eziliyorlar, baskı altındalar, ama burada müthiş bir özgürlük! Adam kendi devleti gibi davranıyor. Belli zamanlarda belli haritalar çıkarıyorlar, belli söylemler ortaya koyuyorlar. Bizim devletimiz ne hukuken ne fiilen bunun karşısında hiçbir pozisyon almıyor. Sümela Manastırını onaracağım diyerek 70 milyon lira para harcıyorsun. Turizm için onaracağım diyorsun. Turizm yapılacak yeri ayine açıyorsun. Bu kabul edilebilecek bir şey değil.

“TRABZONSPOR’UN ‘EKÜMENİK PATRİK’ FORMASINA TEPKİ GÖSTERMESİ GEREK”

Benim de taraftarı olduğum Trabzonspor'un da kulüp olarak bu duruma tepki göstermesi gerekiyor. Çünkü bu hayallere alet edilen kurumsal yapı Trabzonspor. Sanki Trabzonspor buna onay veriyormuş gibi, bütün Trabzonlular buna onay veriyormuş gibi... Biz hiçbir şeye onay vermiyoruz, hiçbir şekilde bunu kabul etmiyoruz. Bunu da açıklamaları gerekiyor.”