On binlerce kişi sapkınlığa dur demek için toplandı
Sapkın gurupların, topluma ve toplumsal değerlerine rağmen yürüttüğü ahlâksızlık furyasına karşı halkın her kesiminden tepkiler gelmeye devam ediyor.
Küresel sapkın lobisine tepki göstermek amacıyla Fatih Saraçhane Parkı'nda düzenlenen eyleme, siyasi parti yetkilileri STK temsilcileri, gazeteci, yazar ve çok sayıda akademisyenin yanı sıra her yaştan on binlerce kişi katıldı.
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu öncülüğünde düzenlenen ve 150'yi aşkın STK'nın destek verdiği programda yapılan protokol konuşmalarında, aileyi ve nesli tehdit eden sapkınlıkların son bulması için yetkililere çağrı yapıldı.
Bahadır Yenişehirlioğlu
"Buradan siyasilere bir gönderme yapmak üzere bir araya geldik"
Bayram havasıyla bir araya gelindiğini düşman tohumu ekmek için değil birlik ve beraberliği göstermek için bir araya gelindiğini belirten oyuncu Bahadır Yenişehirlioğlu, "Biz Anadolu'nun gerçek evlatları, çocuklarımız üzerine oynanan oyunlara hayır demek için bugün buradayız. Bu millet kadim değerleriyle, kutsallarıyla, ilelebet bayraklarıyla, ezan sesleriyle sonsuza kadar var olacağının ve kendi değerler manzumesini koruyacağının altını çizmek için bir araya geldi. Ailelerimiz bizim için değerlidir. Hiçbir ulusal ve küresel gücün bu değerleri tarumar etmesine bu hayatta var olduğumuz sürece izin vermeyeceğimizi haykırmak üzere bir araya geldik. Buradan siyasilere bir gönderme yapmak üzere bir araya geldik. Küresel oyun kurucularına hayır dediğimizi göstermek için bir araya geldik" dedi.
Ali Nuri Türkoğlu
Oyuncu Ali Nuri Türkoğlu ise "Dünyada aile düzenine hususen bizim memleketimizdeki küreselcilerin oyunlarıyla ilgiliyiz ve bunun karşısındayız. LGBT dayatmasına hayır demek için bu yağmurun altında sizlerle beraberiz. Son nefesimize kadar ailemizi, kutsalımızı muhafaza edeceğiz. Bu dayatmayı yapanlara diyoruz ki; aileme dokunma, çocuğuma dokunma, kutsalıma dokunma." diye konuştu.
Prof. Dr. Sefa Saygılı
"Ateş yuvalarımıza kadar sarmış durumda, artık gençlerimiz ve çocuklarımız tehlike altındadır"
Cinsel sapkınlıkların genetik ve doğuştan olduğu söyleminin kesinlikle yalan ifadeler olduğunu dile getiren Prof. Dr. Sefa Saygılı, "Cinsel sapkınlıklar sonradan oluşuyor ve kesinlikle genetik değildir. Bunların kromozomlarında problem yok, hormonlarında problem yok. Bunların genetiğinde bir problem yok bunlar sonradan olma ve LGBT akımlarıyla maalesef bunlar bütün ülkemizde yaygınlaştırılmak isteniyor. Ateş yuvalarımıza kadar sarmış durumda. Artık gençlerimiz ve çocuklarımız tehlike altındadır. Eşcinsel insanlara karşı değiliz, onlara yardım etmek istiyoruz. Bizim karşı olduğumuz LGBT'nin; dayatmasıdır, yaygınlaştırılması, ideoloji haline getirilmesi, görünün hale getirerek görünür hale getirilmesidir. Biz bunlara karşıyız." şeklinde konuştu.
Gazeteci Yazar Mustafa Sabri Başer
"Aldatıcı, ayartıcı uygulamalarla yuvalarımızı dağıtarak evlatlarımızı çalmak istiyorlar"
Gazeteci Yazar Mustafa Sabri Başer ise yaptığı konuşmada, "LGBT dayatmaları şu anda toplum nezdinde kapkara bir cehalet ortamını bütün insanlığa gark etmiş durumdadır. Burada bu karanlığa bir meşale tutmak için burada bulunmaktayız. Toplumun kozası ailedir. Aile olmamış hiçbir vatandaşın tek başına kâmil bir insan olduğu örneğini gösteremezsiniz. Bizi zifiri karanlığa itmek istiyorlar. Aldatıcı, ayartıcı uygulamalarla yuvalarımızı dağıtarak evlatlarımızı çalmak istiyorlar. Düştüklerin bu karanlığın idrakine vararak burada toplanmamız, bu idrak ile onların modalarını bozacağız." ifadelerini kullandı.
İstanbul Aile Vakfı Başkanı Sami Yılmaz
"Artık ciddi bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var"
Siyasi seslenerek yasalarda değişmesi gereken birçok madde olduğunun altını çizen İstanbul Aile Vakfı Başkanı Sami Yılmaz, "Özellikle halk arasında bilinen; İsviçre medeni kanuna göre evlenen, İtalyan ceza hukukuna göre alan, Alman ceza yasalarına göre hüküm verilen, Fransız cezalarına göre idari işleri yapılan ve İslam hukukuna göre gömülüyor. Bizim bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Artık ciddi bir anayasa değişikliğine ihtiyaç var." dedi.
Sağanak yağmura rağmen konuşmaları dinleyerek alandan ayrılmayan on binler, Saraçhane Parkı'ndan Beyazıt Meydanı'na kadar yürüdü.
"İnsanımızın sağduyusu kara propagandalara ve provokasyonlara galip geldi"
Yapılan yürüyüşün ardından basın açıklamasını okuyan Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican, "Bugün burada çocuklarımıza, gençlerimize yönelik LGBT propaganda ve dayatmasına dur denmesi için bir araya geldik. Toplumu dört bir yandan kuşatan bireysel hak ve özgürlük kılıfında palazlanarak insanlığa yönelen bu varoluşsal tehdidi bertaraf edilmesini istiyoruz. İnsan neslini tüketecek bu propaganda ve dayatma en temel insan hakkı olan var olma hakkını elimizden almaya kast etmiş durumdadır. Bugün hiçbir nefret söyleminde bulunmadık. Kişileri hedef almadık. Haklı talebimizi nefret söylemi diye çarpıtmaya çalıştılar. Üstüne basa basa LGBT dayatmasına karşıyız dememize rağmen bizi LGBT'li bireylerle karşı karşıya getirmeye çalıştılar. Daha da ileri giderek provoke etmeye çalıştılar ama insanımızın sağduyusu kara propagandalara ve provokasyonlara galip geldi. Başaramadılar, başaramayacaklar biiznilliah." diye konuştu.
Fikirde Birlik ve Mücadele Platformu Başkanı Kürşat Mican
"Bu varoluşsal şiddete dur denmeli"
LGBT bireylerini hedef almadıklarını, sadece dayatmalara karşı durduklarını vurgulayan Mican, "Tek bir insanın kılına zarar gelmesini sitemeyiz. LGBT propagandalarına kapılanlar, şiddetten, nefretten dem vuruyorlar. Bu propagandalara kapılanlara diyoruz ki, sizin tercihiniz yüzünden yaşam hakkı elinden alınan, hiç doğmayacak olan bebeklerin hayat hakkı için buradayız. Bu varoluşsal şiddete dur denmeli. Tek isteğimiz, insan neslinin varoluşunu tehdit eden bu propaganda ve dayatmaya dur denmesidir." şeklinde konuştu.
Her yaştan ve her kesimden insan dayatmalara maruz kalıyor
Her platformda işlenen propaganda ile her kesimden insanın tehlikeye maruz kaldığını vurgulayan Mican, son olarak şu ifadeleri kullandı:
"Tehlikenin farkında mıyız? Okul öncesi ve ilkokul çağındaki çocuklar çizgi filmler üzerinden hedef alınıyor. Gençlerimizin zihinleri dizilerdeki LGBT propagandası ile bulandırılıyor. Moda dünyası cinsiyetsizlik propagandası yapıyor. 10 yaşında cinsiyeti değiştirilmiş çocuk mankenler podyumlara çıkartılıyor. Daha 10 yaşında ama cinsiyet değiştirmiş. Bu dayatmacılar, 10 yaşındaki çocuğun cinsiyetinin değiştirilmesini normal buluyor ama pişman olup tedavi olmak isteyenlerin 'tedavi edilmesi kabul edilemez' diyorlar. Diğer taraftan cinsiyet değiştirip pişman olanlar video çekip seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Biz yandık siz yanmayın diye feryat ediyorlar. Kimse bu feryadı duyamıyor. Çünkü onlar da sansürleniyorlar. Doktorlar, psikologlar tedavi uygulamaması için dayatmaya maruz kalıyor, akademik dünyadan dışlanmakla tehdit ediliyorlar. Bu dayatmaya boyun eğmeyen bilim adamları da var çok şükür. Onlar sayesinde pek çok gencimiz bu tehditten kurtuldu. Bilim adamlarını da bu dayatmadan kurtarmak zorundayız. Sanatçıları, sporcuları kurtarmak zorundayız. Çünkü onlar topluma örnek olacak kişiler ve bu sebeple baskı altındalar. (İLKHA)