ERDOĞAN: SEÇİMDEN SONRA GENÇLERİMİZİN YÜZÜNE BAKMAYANLAR, SANDIK UFUKTA BELİRİNCE GENÇLERİ HATIRLADILAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Gençlik ve Yerel Yönetimler” temalı “Tam Bana Göre Festival” programında, “Seçim günü geçtikten sonra gençlerin dönüp yüzüne bakmayanlar, sandık ufukta belirince birden gençleri hatırladılar. Gençlerimizi görünce değiştirecek yol arayanların, şimdi gençlere ulaşma adına kendilerini düşürdükleri komik durumu ibretle takip ediyoruz. İşte gece yarısı, başörtüsü ile ilgili açıklama yapan Bay Kemal, ardından bugün, ‘Anayasa değişikliğine kabul oyu vermeyiz’ dedi. Bunlar yalancı, yalancı. Bunlarda dürüstlük yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başkent Millet Bahçesi’nde yapılan “Gençlik ve Yerel Yönetimler” temalı “Tam Bana Göre Festival” programına katıldı. Erdoğan şöyle konuştu:
“Yerel Yönetimler Başkanlığımız, gençlerimizle sürekli irtibat halinde. Genel Merkez gençlik kollarımız bu sene ilk kez oy kullanacak altı milyon gencimiz başta olmak üzere tüm kardeşlerimize ulaşma hedefiyle gece gündüz demeden çalışıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığımız, sizlerin hayatını kolaylaştıracak, ihtiyaçlarınızı giderecek, sorunlarınıza çözüm üretecek pek çok yatırım eser ve hizmeti devreye alıyor.
“2001 YILINDA AK PARTİ’Yİ GENÇLERİMİZLE KURDUK”
Siyasete çok erken yaşta gençlik kollarında başlamış bir büyüğünüzüm. İlk günden bugüne, 40 yılı aşan siyasi hayatım boyunca gençlerle birlikte yol yürüdüm. Sizlerin yol ve dava arkadaşlığını daima baş üstünde tuttuk. Türkiye’nin istikrarsızlıklarla boğuştuğu bir dönemde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na giden yolu gençlerimizle açtık. Okuduğumuz bir şiir sebebiyle görevden alınana kadar 4,5 yıl boyunca genç ve dinamik bir ekiple İstanbul’umuza hizmet ettik. Pınarhisar’a giderken bizi uğurlayan mahşeri kalabalık içinde en ön safta gençlerimiz vardı. Yeni bir yola çıktığımız 2001 yılında, milletin umudu AK Parti’yi gençlerimizle birlikte kurduk.
Tüm karar alma süreçlerine gençleri dahil ettik. Muhalefet ‘Meclis’i çoluk çocukla dolduracaksınız’ derken, gençlerimizin tıpkı seçme gibi, seçilme yaşlarını 18’e indirerek sizlere olan güvenimizi gösterdik. Bugün pek çok genç kardeşimiz milletvekili, bakan veya bürokrat olarak ülkemize ve milletimize aşkla hizmet ediyor. İş dünyamızda genç girişimcilerimizin varlığı ve ağırlığı günden güne artıyor. Gençlerimiz sadece akademide, siyasette, ticarette değil, savunma sanayinden, ileri teknolojiye kadar her alanda öncü rol oynuyor.
“SANDIK UFUKTA BELİRİNCE BİRDEN GENÇLERİ HATIRLADILAR”
Seçim günü geçtikten sonra gençlerin dönüp yüzüne bakmayanlar, sandık ufukta belirince birden gençleri hatırladılar. Gençlerimizi görünce değiştirecek yol arayanların, şimdi gençlere ulaşma adına kendilerini düşürdükleri komik durumu ibretle takip ediyoruz. İşte gece yarısı, başörtüsü ile ilgili açıklama yapan Bay Kemal, ardından bugün, ‘Anayasa değişikliğine kabul oyu vermeyiz’ dedi. Bunlar yalancı, yalancı. Bunlarda dürüstlük yok. Eğer samimiysen, eğer dürüstsen, yasa değişikliğine ihtiyacımız yok. Buyur, gel anayasa değişikliğini yapalım. Yapamazlar. Gelemezler. Çünkü dürüst değiller. Bugüne kadar gençlerimizin hayrına tek bir adım atmayanalar şimdi ‘Benimle misiniz’ diyerek gençleri adeta sorguya ve hesaba çekiyor. Grup toplantılarında gençleri hizaya dizip yoklama alanları, yüzümüz kızararak izliyoruz. Biz gençlere güvensizliğin işaretleri olan bu hoyratlıklarını kaale bile almadan bu ülkenin gençlerine güveniyoruz. Gençlere sabah akşam karamsarlık aşılamayı siyaset sanan kifayetsiz muhteliflere, bütün bunlara rağmen, biz size inanıyoruz. Bu inancımızı da başkaları gibi sadece lafta bırakmıyor, icraatlarımızla, reformlarımızla, hayata geçirdiğimiz hukuki düzenlemelerle sizleri için yaptığımız eser ve hizmetlerle açıkça ortaya koyuyoruz.
“BU ÜLKENİN NİCE GENÇ DEĞERİ HARCANIP GİTTİ”
Biz gençlik yıllarımızı ülkemizin istikrarsızlıklarla, terörle, sosyal ve ekonomik krizlerle boğuştuğu gerçekten zor bir dönemden geçirdik. Yüreğimizin kıpır kıpır olduğu o günlerde, sokak kavgalarından darbelere, geri kalmışlıktan yoksulluğa kadar pek çok sıkıntı yaşadık. Daha ömürlerinin bağrındayken, nice arkadaşlarımız bu ülkenin nice genç değeri maalesef harcanıp gittiler. Yurt dışından ithal ideolojiler ile Türk, Kürt, Sünni, Alevi, sağcı, solcu diyerek gençlerimizin arasına aşılmaz duvarlar ördüler. Siyasi parti görünümlü fitne yuvalarında kurdukları tuzaklarla kandırdıkları gençlerimizi bölücü terör örgütünün savaş ağlarına peşkeş çektiler.
“ANNELERİNİZİN, BABALARINIZIN MARUZ KALDIĞI YASAKLARLA, FAŞİZMLE KARŞILAŞMADINIZ”
28 Şubat zihniyetinin Türkiye'nin üzerine karabasan gibi çöktüğü günlerde hayatları karartılan gençlerimiz oldu. Haksız, hukuksuz, keyfi bahanelerle kızlarımızın eğitim haklarının gasp edildiği, saçından, sakalından, kılıf kıyafetinden dolayı gençlerimizin ötekileştirildiği bu karanlık günler geride kaldı. Sizler AK Parti Türkiye’sinde doğdunuz, okudunuz, büyüdünüz. Annelerinizin, babalarınızın maruz kaldığı yasaklarla, faşizmle karşılaşmadınız. Üniversite kapılarında, ikna odalarının kurulduğu, temel insan haklarının lüks olarak görüldüğü o meşhur günleri yaşamadınız. Milletimizin takdiriyle 2002'de göreve geldiğimizden günden beri en büyük gayemiz sizleri her bakımdan müreffeh, güçlü ve özgür bir Türkiye'de yaşatmak oldu.
Hak ve özgürlükler konusunda attığımız her adımı iptal ettirmek için Anayasa Mahkemesi’nin kapısında nöbet tutan muhalefete rağmen, ülkemiz demokrasisini ayıplarından kurtardık. Çünkü bizim hangi kökene, mezhebe siyasi görüşe sahip olursa olsun kaybedecek tek bir gecemiz, tek bir gündüzümüz, tek bir gencimiz dahi yoktur.”