SAMSUN AŞAĞIAVDAN MAHALLESİ’NDE YAŞAYANLAR, KATI ATIK TESİSİ'NDE EK KAPASİTE PROJESİNE, ÇED TOPLANTISINDA TEPKİ GÖSTERDİ: “KARDEŞİMİ, EVLADIMI KAYBETTİM KANSERDEN. VEBALİNİ, GÜNAHINI KİM ÇEKECEK?”

SAMSUN AŞAĞIAVDAN MAHALLESİ’NDE YAŞAYANLAR, KATI ATIK TESİSİ'NDE EK KAPASİTE PROJESİNE, ÇED TOPLANTISINDA TEPKİ GÖSTERDİ: “KARDEŞİMİ, EVLADIMI KAYBETTİM KANSERDEN. VEBALİNİ, GÜNAHINI KİM ÇEKECEK?”
Samsun İlkadım ilçesindeki, Aşağıavdan Mahallesi Gürgendağı mevkiinde yaşayan vatandaşlar, Entegre Atık Yönetimi Tesisi için kapasite artışı planlamalarına tepki gösterdi. Yaşlı bir Avdanlı, “2007’den sonra ciğerimiz yandı. Kardeşimi kaybettim kanserden. Evladımı kaybettim kanserden. Komşularımı kay...

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

Samsun İlkadım ilçesindeki, Aşağıavdan Mahallesi Gürgendağı mevkiinde yaşayan vatandaşlar, Entegre Atık Yönetimi Tesisi için kapasite artışı planlamalarına tepki gösterdi. Yaşlı bir Avdanlı, “2007’den sonra ciğerimiz yandı. Kardeşimi kaybettim kanserden. Evladımı kaybettim kanserden. Komşularımı kaybettim kanserden. Bunlar hep, bu pisliğin yüzünden gitti. 500 bin insanın vebalini, günahını kim çekecek?” dedi. Bir başka vatandaş ise “Bu insanlar burada zehir soluyor. Biz zehir soluyoruz. Toprağımız zehirleniyor. Bahçelerimiz zehirleniyor. Birileri üç kuruş para kazanacak diye, bu insanlar zehirleniyor” diye konuştu.

Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin, Avdan Köyü’ndeki Entegre Atık Yönetim Tesisi’nde kapasite artışı projesi, bölge sakinlerinin tepkisini çekti. Vatandaşlar, ÇED süreci kapsamında yetkililerin proje ile ilgili verdikleri bilgilere itiraz etti. Bir yetkili, şunları söyledi:

“Biz burada, herhangi bir şekilde alan genişlemesi yapmayacağız. Şu anda oradaki mevcut durumu iyileştirmeye çalışıyoruz. İyileştirmeden kastım, ekonomiye iyileştirme. Belediye atıkları buraya karışık olarak geliyor. Biz bunların önce cam, metal, kağıt gibi; ekonomiye geri kazanılabilecek malzemeleri ayırıyoruz. Organik atıklar gömülüyordu. Bu gömülme sırasında, ekonomik kayıp yaşıyoruz. Bunları biz biyogaz tesisine alacağız. Orada asıl koku yapan malzemeyi de gaz olarak alacağız ve elektrik üreteceğiz. Böylece kokuda da ciddi anlamda bir azalma olacak. Bu gaz tümüyle elektriğe çevrilecek.”

Yetkiliyi dinleyen köylüler, itiraz etti. Bir vatandaş, “Biz bunu istemiyoruz. Hayır. Siz kendiniz oturun, orada o zaman” dedi. Bir başka vatandaş ise, “Bitti o artık, dinlemek yok” dedi.

Bir başka vatandaş, mikrofonu alarak şunları söyledi:

“Kendim Aşağıavdan köylüsüyüm. Din görevlisiyim. Bir senedir lösemi hastasıyım ve tedavi görmekteyim. Yabancı değilim, provokatör de değilim. Tane tane anlatmaya çalışıyorum. Az önce hanımefendi konuştu. İnanın bu insanların kulağına bile girmedi ki öbür kulağından çıksın. Biz burada ne yaşadığımızı biliyoruz. Şu topluluğu gördüğünüz an anlamanız lazım. Daha artık hiçbir şey izah etmenize gerek yok. Bu insanlar burada zehir soluyor. Biz zehir soluyoruz. Toprağımız zehirleniyor. Bahçelerimiz zehirleniyor. Birileri üç kuruş para kazanacak diye, bu insanlar zehirleniyor. Bize anlattıklarınız size göre hakikat de olsa, bu insanlara göre hikâye bundan sonra. Allah rızası için bunu anlayın. Siz kendiniz bu ortamda yaşamak ister misiniz? Derhal kapatılması lazım.”

Bir başka vatandaş ise şöyle konuştu:

“1940 senesinden beri bu köyde yaşıyorum. 2002’ye kadar çok güzel yaşadım. 2002’den sonra, hele 2007’den sonra ciğerimiz yandı. Kardeşimi kaybettim kanserden. Evladımı kaybettim kanserden. Komşularımı kaybettim kanserden. Bunlar hep, bu pisliğin yüzünden gitti. 500 bin insanın vebalini, günahını kim çekecek?”

Vatandaşların itirazlarının ardından Samsun İlkadım Belediyesi Çevre Koruma Kontrol Müdürü Süleyman Tanrısever ise “Sizin mustarip olduğunuz bu konuda, Başkan’ımızın bana bir tavsiyesi oldu. Oraya gideceksin, mikrofonu eline alacaksın ve burada artık çöp deposunun çalışmasını istemiyoruz, diye söyleyeceksin dedi. Bütün insanların mustarip olduğunu görüyoruz. Bu konuda insanların sözlerine kıymet vermeyen varsa, bence en büyük hainliği burada yapıyordur. Bundan sonraki konuşmaların fazla bir önemi yok. Biz istediğimizi dile getirdik.”