İMAMOĞLU: MİLLETİN İRADESİNİ HİÇE SAYAN ANLAYIŞLAR GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER

İMAMOĞLU: MİLLETİN İRADESİNİ HİÇE SAYAN ANLAYIŞLAR GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Gülhane Parkı’nda düzenlediği İstanbul’un Kurtuluşu’nun 99’ncu yıldönümü etkinliklerinde konuşan Başkan Ekrem İmamoğlu, “100 yıl önce, bu şehir ve bu ülke işgalden kurtulsun diye canlarını ortaya koyanlar, gençlerimiz başka ülkelerde kendilerine gelecek arama...

Haber : OKTAY YILDIRIM Kamera: ADEM KARABAYIR

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Gülhane Parkı’nda düzenlediği İstanbul’un Kurtuluşu’nun 99’ncu yıldönümü etkinliklerinde konuşan Başkan Ekrem İmamoğlu, “100 yıl önce, bu şehir ve bu ülke işgalden kurtulsun diye canlarını ortaya koyanlar, gençlerimiz başka ülkelerde kendilerine gelecek aramak durumunda kalsın, bu topraklardan umudu kesip yaban ellere mahkum olsunlar diye asla şehit olmadılar. Bütün bu mücadeleler, bu ülkenin insanları, kendilerini yokluk ve yoksulluk içerisinde hissetsinler, güvensiz ve birbirimizle kutuplaşmış gibi hissetsinler diye verilmedi. En ufak bir endişeniz olmasın; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin değerini bilmeyenler, anlamını kavrayamayanlar milletin iradesini hiçe sayan anlayışlar, geldikleri gibi giderler” dedi.

İBB, 4 yıl 10 ay 23 gün süren düşman işgalinin ardından, Mustafa Kemal Atatürk komutasındaki Türk ordusu tarafından 6 Ekim 1923’te geri alınan İstanbul’un kurtuluşunu, Gülhane Parkı’ndaki etkinliklerle kutladı. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, bugün gün boyu süren etkinliklerle kurtuluş coşkusunu yaşayan vatandaşlarla, Pinhani konseri öncesinde bir araya geldi.

Bu topraklarda yaşayan vatandaşların düşman işgali altında yaşamayı bilmediğini belirten İmamoğlu şunları söyledi:

"BİZE BU GÜVENİ VE BU HUZURU VERENLERİ HUZURUNUZDA BİR KEZ DAHA MİNNETLE RAHMETLE ANIYORUM: Bu güzel İstanbul'un caddelerinde işgalci askerleri görmedik ve asla görmeyeceğiz. Özgür doğduk, özgür büyüdük ve hep birlikte özgür yaşayacağız. Bize bu güveni ve bu huzuru verenleri huzurunuzda bir kez daha minnetle, rahmetle anıyorum. Ruhları şad olsun. İşgalcilerin geldikleri gibi gideceklerine olan inancını bir an bile kaybetmeyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, büyük kurtarıcısıyla birlikte çıktığı bu yolda imkansızı başaran kadınıyla, erkeğiyle bize özgürlüğümüzü ve Cumhuriyet’imizi armağan eden bu onurlu halkın tüm evlatlarını, atalarımızı, dedelerimizi, ninelerimizi, aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi sevgiyle, saygıyla ve minnetle anıyorum.

CUMHURİYET’İN DEĞERİNİ BİLEN 86 MİLYON İNSANIMIZ VAR. ONLARIN DEDİĞİ OLACAK; BİR KİŞİNİN DEDİĞİ OLMAYACAK.: Bugünlerde bazı şeyler ne yazık ki kuruluş günlerinden farklı. Bugünlerde, devletimizin ve Cumhuriyet’imizin asli kurumlarının ve kurucu değerlerinin ne yazık ki dejenere edildiği bir süreçten geçiyoruz. Ülkemizde her geçen gün milli iradeye dayalı yönetim fikrinden uzaklaşıldığını görüyoruz. Toplumsal kesimler arasında, özellikle toplumun her insanının bir arada eşit yaşama prensibiyle yola çıktığımız ülkemizde, ne yazık ki güvensizlik ve kutuplaşma yaratılmak isteniyor. Adalete olan güvenin çok önemli oranda sarsıldığını ne yazık ki hep bir arada, hep birlikte yaşıyoruz. Ekonomi yönetimi, ne yazık ki sadece bir kesim için fırsat, 85 milyonun ezici çoğunluğu için ise kriz üretiyor. Eşitliğin yerini, kayırmacılık, adaletin yerini keyfilik aldı. Türkiye'yi demokrat dünyadan uzaklaştırma çabalarında, ne yazık ki sınır geçildi. Bütün bunlara rağmen, bu ülkenin geleceğini hiç kimse karartamayacak; karartamaz. Bu ülkede kim, hangi hesaplar içinde olursa olsun, Cumhuriyet’in bu ülke için değerini bilen 86 milyon insanımız var. Ve onların dediği olacak; bir kişinin dediği olmayacak.

NE YAPACAĞIMIZI VE NASIL YAPACAĞIMIZI MİLLETÇE ÇOK İYİ BİLİYORUZ: Cumhuriyetin ikinci yüzyılında demokratik ve güçlü bir devlet olarak girmek istiyoruz. Huzurlu ve zengin bir toplum istiyoruz. Eşit ve özgür yurttaşlar istiyoruz. Bu hedeflere bizi ulaştıracak en önemli aracın adil rekabete dayalı çoğulcu siyaset olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Ne yapacağımızı ve nasıl yapacağımızı da milletçe çok iyi biliyoruz. Son 3 yılda yerel yönetimlerde bizler, gerçekten inanıyoruz ki büyük işler başardık. Vatandaşlarımızın hayatını kolaylaştıran, sosyal adaleti, yaşam kalitesini ve yerel demokrasiyi güçlendiren, kalıcı sonuçlar üretiyoruz. Yönettiğimiz şehirlerde bir yandan kadının, çocuğun, öğrencinin ve mazlumun yükünü hafifletiyor, bir yandan da tarımdan, teknolojik alanlara kadar pastanın büyütülmesi için adımlar atıyoruz. Kimsenin kuşkusu olmasın, bu ülkede millet ne derse o olur. Milletimizin demokrasi ve özgürlükler konusundaki iradesinin sonuçlarını, hep birlikte çok yakın bir zamanda göreceğiz.

GENÇLERİMİZ BAŞKA ÜLKELERDE KENDİLERİNE GELECEK ARASIN DİYE ŞEHİT OLMADI: 100 yıl önce, bu şehir ve bu ülke işgalden kurtulsun diye canlarını ortaya koyanlar, gençlerimiz başka ülkelerde kendilerine gelecek aramak durumunda kalsın, bu topraklardan umudu kesip yaban ellere mahkûm olsunlar diye asla şehit olmadılar. Bütün bu mücadeleler, bu ülkenin insanları, kendilerini yokluk ve yoksulluk içerisinde hissetsinler, güvensiz ve birbirimizle kutuplaşmış gibi hissetsinler diye verilmedi. En ufak bir endişeniz olmasın; Türkiye Cumhuriyeti'nin kurtuluş ve kuruluş mücadelesinin değerini bilmeyenler, anlamını kavrayamayanlar milletin iradesini hiçe sayan anlayışlar, geldikleri gibi giderler. Kurtuluşun kutlu olsun İstanbul. Daima mutlu ol İstanbul. İstanbul'un kurtuluşu kutlu olsun”

İmamoğlu, konuşmasının ardından etkinlikleri birlikte izlediği gazilerle fotoğraf çektirdi.