TARSUS BELEDİYE BAŞKANI BOZDOĞAN’DAN TİYATRO OYUNUNA SORUŞTURMAYA TEPKİ: “KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI YAPINCA ADI TİYATRO, BİZ YAPINCA SİYASİ BİR ARGÜMAN MI OLUYOR”
Tarsus Belediyesi tarafından vatandaşlarla buluşturulan ‘Yıldızlar Altında Bir Yaz Eğlencesi’ adlı tiyatro oyunu hakkında Mersin Valiliği tarafından soruşturma başlatıldı. Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan, “Soruşturmaya konu olan oyun, Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış, ilgili birimlerince olumlu raporlar edilmiş. Kültür ve Turizm Bakanlığı yapınca adı tiyatro, Tarsus Belediyesi yapınca gammazlamak ve halkı galeyana getirmek için fırsat kolladığınız bir siyasi argüman mı oluyor” diye tepki gösterdi.
Tarsus Belediyesi tarafından 3 yıldır geleneksel olarak düzenlenen tiyatro akşamlarında yoğun ilgi gören ‘Yıldızlar Altında Bir Yaz Eğlencesi’ adlı tiyatro oyununun bir kesitinin sosyal medya üzerinden paylaşılması üzerine Mersin Valiliği tarafından konuyla ilgili soruşturma başlatıldı.
Başkan Bozdoğan konuya ilişkin yaptığı açıklamada, şunları kaydetti:
“Bu yıl üçüncüsünü düzenlediğimiz, hemen her mahallemizi karış karış gezen tiyatrolar, bu yıl aymaz ve bilgisiz bir şovmenin çektiği videoyla ‘başka’ şekilde gündeme geldi. Bu aymaz ve bilgisiz bir video yayınladı. Kendisi, hayatı boyunca tiyatro oyunu izleme gibi medeni bir cesaret gösteremediği için, oyunu izlemeleri ve açık aramaları için tuttuğu 3-5 kişinin kesip kırptığı videolar üzerine soluğu adliyede aldılar. Bu bilgisiz ve bir sanat olayını engelletme girişiminde bulunan yobaz zihniyet ne diyordu açıklamasında, bir bakalım: ‘Tarsus’ta tiyatro adı altında inanç değerlerinin hedef alındığı görülmektedir. Toplumun bir kesiminin dini inançlarının aşağılanması suç olarak tanımlanmıştır. Toplumla ilgili olumsuz ve kötü örneklerin yayınlanmasının kabul edilecek hiçbir yanı yoktur.’
Yine dün, Mersin Valiliği tarafından yayınlanan basın bülteninde neler ifade edilmiş bir bakalım: ‘Tiyatro oyununda müstehcen ve dini inanç değerlerini aşağılayan ifadeler kullanıldığı, kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun hükümlerinin işletilmesi, aile yapımız, milli ve manevi değerlerimizle bağdaşmaması, müstehcenlik içermesi’ sebeplerinden ötürü, Türk Ceza Kanunu’nun ilgili maddelerince Tarsus Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuş.
Bu izlediğiniz oyun, 2006 yılında sahnelenen Van Devlet Tiyatrosu oyunu. Yani, Tarsus’ta şikayet edilen, yasaklanması için suç duyurusunda bulundukları oyun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış, ilgili birimlerince olumlu raporlar edilmiş, Van Devlet Tiyatrosu tarafından onlarca kez bu şekilde sahnelenmiş bu oyun. Dini aşağılamış mı, aile değerlerimizi sarsmış mı, milli değerlerimizi sarsmış mı, müstehcen mi, oyuncu tesettürlü mü, adamın elinde tesbih var mı? Niye oynattınız o zaman? Bu oyun yalnızca Van’da mı oynamış tabii ki hayır. Sayıyorum, 16 Ekim 2006 Muş, 17 Ekim 2006 Bitlis, 30 Ekim 2006 Batman, 31 Ekim 2006 Siirt. Ve birçok yerde daha Kültür Bakanlığı’nca sahnelenmiş. Van, Muş, Bitlis, Batman, Siirt ve birçok ilimizin valiliği ‘Dini değerlerimiz aşağılanıyor’ diye soruşturma başlatmamış.
Yıl 1995, bu kez Ankara’dayız. Aynı oyun, aynı şekilde, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanıyor, repertuara alınıyor, tüm izinler veriliyor ve Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahneleniyor. 5 yıl boyunca ülkenin her sahnesinde, her yerinde kapalı gişe oynuyor. Ankara Valiliği ve oyunun gösterildiğini hiçbir ilin valiliği ‘Dini değerlerimiz aşağılanıyor’, ‘Aile yapımız ve milli ve manevi değerlerimizle bağdaşmıyor’ şeklinde soruşturmalar açmıyor. Benim yalnız ve bir başıma Tarsus’umda birinci gününde soruşturmalar başlatılıyor, şikâyet başvuruları yapılıyor. Bize göre ve her gün binlerce kişiyle buluştuğu Tarsuslu vatandaşlarımıza göre ne dini aşağılıyor ne milli değerlerimize saldırıyor. Ama devletimizin yetkililerine göre bu oyun Tarsus’ta dini aşağılarken, Ankara Devlet Tiyatrosu’nda üstelik para karşılığında oynatılıyor. Bir yandan hem dini değerlerimiz aşağılanıyor diyeceksiniz hem aynı oyuna parayla bilet satacaksınız. Hem milli değerlerimizi aşağılıyor diyeceksiniz hem vatandaşın cebindeki parayı alacaksınız.
Şimdi buradan, Tarsus halkı huzurunda, gammazcı şarlatanlar gibi şikâyet etmiyorum. Namazında niyazında olan, elhamdülillah Müslüman olan, onurlu bir vatandaş gibi soruyorum, eğer müstehcense, eğer dini değerleri aşağılıyorsa, eğer milli değerlerimizi ayaklar altına alıyorsa, eğer aile değerlerimizi aşağılıyorsa niye yıllarca vatandaşa izlettiniz. Madem dini aşağılıyordu, neden devletin kurumlarında hazırlayarak vatandaşa parayla sattınız? Neden kar amacı güttünüz? Kültür Bakanlığı yapınca adı tiyatro, Tarsus Belediyesi yapınca gammazlamak ve halkı galeyana getirmek için fırsat kolladığınız bir siyasi argüman mı oluyor?
Bu izlediğiniz oyunu Kültür Bakanlığı’na sorunuz. Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü’ne sorunuz. Şu an İzmir Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları tarafından da sahnelenen oyun için İzmir Valiliği soruşturma açmış mı, araştırınız. Tarsus’ta kirli ve ahlaksız siyaseti yobazlıkla taçlandıranların maskesini bir kez daha düşürdüğüm için gururluyum. Cehaleti paçalarından akan ağzı salyalı zihniyetlere sesleniyorum, biraz önce izlediğiniz oyundaki adam Arabistanlı bir petrol şeyhini canlandırıyor. Olay ne Türkiye’de geçiyor ne de İslam’dan İslamiyet’ten söz ediliyor. Ancak oyunu izlemeye bile cesaret edemeyen yobazların galeyanı ile Tarsus’ta kaos ortamı yaratılmaya çalışılıyor.
Soruyorum, belediye başkanınız kadınları aşağılayan fıkralar anlatırken kafanızı kuma mı gömmüştünüz? Bugün her akşam binlerce Tarsuslunun izlediği tiyatroları kapatırken şovmen olmaya karar vermemiş miydiniz? Açtığınız soruşturmaları yakından takip edeceğim. Bu ülkenin özgür insanlarına, özgür sanat eserlerini sahnelemeleri için elimden gelen gayreti göstereceğim. Sanatı gördüğünde gözü korkan yobazdan da cesur olmasını ve Ankara ve Van Devlet Tiyatroları’nda bu oyunun yıllarca nasıl sahnelendiğini öğrenmesini istiyorum. Sonra da gücü yetiyorsa vakıflarda tecavüz edilen çocuklarımızın videosunu çeksin. Çocuk gelinlerin videosunu çeksin. Öldürülen kadınlarımızın videosunu çeksin. Gücü yetiyorsa İsveç’te Kuran’ı Kerim’i yakanları meşrulaştıran zihniyetlerin videosunu çeksin. Biz de ‘Yobaz değil, delikanlıymışsın’ diyelim.”