KÜRŞAD ZORLU'DAN İKTİDARA ÇAĞRI: “KREDİ VE BURS BAŞVURULARININ ERKEN BAŞLATILIP, MİKTARIN DA ARTIRILARAK, ÖDEMELERİN EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLAMADAN HESAPLARA YATMASINI ÖNERİYORUZ"

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, iktidara ‘üniversite öğrencilerinin kredi ve burs başvurularının erken başlatılıp ödeme miktarının artırılarak, eğitim öğretim yılı başlamadan ödenmesi” çağrısında bulundu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ittifak çağrısıyla ilgili “Partinin bazı yetkililerinin İYİ Partimizle, duruşumuzla, kadrolarımızla ilgili kullandığı yakışıksız ifadeler, hakaretler, burada bir tutarsızlık var mı yok mu? Bunu kamuoyunun takdirlerine sunmak isterim” diyen Zorlu, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın açıklamalarına “PKK ile pazarlığa oturan, FETÖ ile kucaklaşan, Andımızı kaldıranlarla iş birliği yapan kimlerdi” yanıtını verdi.

İYİ Partisi Sözcüsü Kürşad Zorlu, bugün partisinin Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Zorlu, özetle şöyle konuştu:

“Son olarak 6 Şubat günü meydana gelen 11 ilimizi etkileyen büyük Kahramanmaraş depremini de yaşadık. Ders çıkarmadığımızı açıkça ifade etmek isterim. Uzmanlar Maraş depreminden hemen önce ciddi uyarılarda bulundular. Fakat siyasi iktidar her zaman olduğu gibi bu iddiaları görmezden geldi. Şimdi buradan tekrar uyarıyoruz. Marmara Bölgesi için özellikle İstanbul’umuz için… Deprem kapımızda değil ensemizde şu an. Artık bu işin ertelenecek vakti kalmamıştır. Kentsel dönüşüm çalışmalarının yanında ivedilikle şehir merkezlerinin yükü derhal alınmalıdır. Deprem öncesi alınacak önlemler gibi olası deprem sonrası müdahale ve kurtarma çalışmaları için de tüm kurumlarımız yeniden gözden geçirilmek zorunda. Geçtiğimiz hafta buradan çağrıda bulunmuştuk ve yineliyoruz. Öyle bir yasa çıkarılmalıdır ki hem vatandaşı mağdur etmeyen hem de ranta dönüşmeyen ve çözümü hızlı bir şekilde sahaya yansıtacak bir metin olmalı bu. Merkezi ve yerel yönetim arasındaki hiçbir siyasi saik gözetmeden iş birliği ve uyumu mutlaka sağlayabilmeliyiz.

“KREDİ VE BURS BAŞVURULARI ERKEN BAŞLATILIP, ÖDEME MİKTARININ DA ARTIRILARAK VE ÖDEMELERİN EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLAMADAN EVLATLARIMIZIN HESAPLARINA YATMASINI ÖNERİYORUZ. BUGÜN KABİNEDEN BU YÖNDE BİR KARAR ALINMASINI SALIK VERİYORUZ”

Biliyorsunuz YKS sonuçlarının açıklanması ve üniversite tercihlerinin yapılmasıyla birlikte birçok üniversite eylül ayında açılacak. Daha önce gündeme getirdiğimiz barınma sorununun yanında artan üniversite harçları, ülkemizin içerisinde bulunduğu mevcut ekonomik kriz ülkede birçok genç kardeşimizin eğitim hakkından mahrum kalmasına sebep olacak. Bununla birlikte öğrencilerin bir kısmının faydalandığı kredi ve bursların ilk ödemeleri de ocak ayında üç aylık toplu şekilde hesaplarına yatacak. Bu ekonomik krizde aileler ve öğrenciler sıkıntı çekiyorlar. Kredi ve burs başvuruları erken başlatılıp, ödeme miktarının da artırılarak ve ödemelerin eğitim öğretim yılı başlamadan evlatlarımızın hesaplarına yatmasını öneriyoruz ve teklif ediyoruz. Hatta bugün kabineden bu yönde bir karar alınmasını salık veriyoruz.

“30’DAN FAZLA ESNAF KOLUNDA MAALESEF KEPENK KAPATMA DÖNEMİ YER YER YAŞANIYOR”

Ekonomik kriz esnafımızın belini kırmış durumda. 30’dan fazla esnaf kolunda maalesef kepenk kapatma dönemi yer yer yaşanıyor. Bu tehlike bize de birçok esnafımız tarafından yansıtılıyor.

“BİR TARİFE BELİRLENSE DE ÖZELLİKLE ÖZEL OKUL SERVİSLERİNDE BU TARİFEYE UYULMADIĞI YÖNÜNDE ŞİKAYETLER ALIYORUZ”

Bir başka sıkıntı da servisler. Belli bir siyasi gündemle siyasi iktidar günü kurtarmaya çalışıyor ama halkın içerisinde yaşanan sorunlardan bir tanesi de maalesef bu. Özellikle artan yakıt maliyetleriyle servisçi esnafımız da büyük güçlüklerle karşı karşıya. Bu durumu da mecburen fiyatlara yansıtmak mecburiyetinde kalıyorlar. Bu durumda yine velilerimiz de zor durumda kalıyor. Şimdi bir tarife belirlense de özellikle özel okul servislerinde bu tarifeye uyulmadığı yönünde şikayetler alıyoruz. Servisçi esnafına bu soruyu yönelttiğimizde de onlar da bu sorunun aracılardan, komisyonculardan kaynaklandığı şeklinde bize cevap veriyorlar. Siyasi iktidarın derhal bu duruma el atması gerekiyor gerekli düzenlemeyi yapmak adına.

“EN BÜYÜK SORUNLARDAN BİRİSİ DE İŞSİZLERİN YÜZDE 90’ININ İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALAMADIĞI YÖNÜNDEKİ ŞİKAYETLER”

TÜİK geçen hafta haziran ayı işsizlik rakamlarını açıkladı. Bu açıklanan verilere baktığımızda dar tanımlı işsizlik oranı yüzde 9,6’ya yükselirken haziran itibariyle iş arayan işsiz sayımız, 3 milyon 337 bin kişiye ulaşmış. Asıl önemlisi, asıl gerçekliği gösteren geniş tanımlı işsiz sayısı yüzde 22,5 ile 9 milyona yaklaşmış durumda. Bu durumda en büyük sorunlardan birisi de işsizlerin yüzde 90’ının işsizlik ödeneği alamadığı yönündeki şikayetler.

“GENÇLERİMİZİN GELECEĞE DAİR UMUTLARI HIZLA TÜKENİYOR”

Ne yazık ki gençlerimizin geleceğe dair umutları hızla tükeniyor. Tünele baktıklarında sadece karanlık görüyorlar. Ufak da olsa bir ışık belirtisi vermemiz gerekiyor. Gençlerimizin geleceğine sahip çıkamayan, umutlarını söndüren, emeklilere sahip çıkamayan ve açlığa mahkum eden bu siyasi iktidarın geçen zaman süreci içerisinde ömrünün de çok fazla sürmeyeceğini buradan ifade etmek isterim. Defaatle yarının bugünden iyi olacağını dile getiren ver yetkiyi gör etkiyi diyen bu siyasi iktidar halkımızı artan zamlarla, vergilerle her geçen gün bir sonraki gün getirdiği yeni zamlarla daha büyük bir ekonomik çıkmaza sürüklüyor. Bu gece sanırım yine akaryakıta bir zam gelecek. Ve en acısı sadece kendisinden olanlara sahip çıkan bir iktidardan bahsediyoruz. Zengini daha zengin; yoksulu artık açlık sınırına mahkum etmeye çalışan bir siyasi iradeye dönüşmüş durumda.

“GENEL BAŞKANIMIZ DA 26 MAYIS TARİHİNDEN SONRA İLK DEFA MİLLETİMİZLE BİR ARAYA GELECEK VE ORADA PARTİMİZİN YOL HARİTASINA DAİR BAZI MESAJLAR DA VERECEK”

Şu mutluluğumuzu sizlerle paylaşmak istiyoruz 26 Ağustos tarihi, esasında Cumhuriyet’in 100. yılında bu cumhuriyeti inşa eden bir kırılma noktası, bir zafer günü. Bu tarihin bu kadar çok odaklanılmış olması bunun da tabii ki partimizle ilişkilendirilen bir siyasi iklim, bir tartışma konusu olmasından memnuniyet duyuyoruz. O gün gerçekten Türk milletinin dikkatinin yeniden birlikle bir bütün halinde hatırlanmasına vesile olduğu için mutluyuz. Tabii ben siyaset sürecinde önemli bir başlangıç olacağını söylemiştim bu tarihin. Birincisi bu tarihi önemi itibarıyla tarihsel bir gün. Sayın Genel Başkanımız da 26 Mayıs tarihinden sonra ilk defa milletimizle bir araya gelecek ve orada partimizin yol haritasına dair bazı mesajlar da verecek. Değerlendirmeler yapacak. Bu da bizim için ikinci bir önem konusu. Sayın Genel Başkanımızın söyleyeceği şeyler her partinin olduğu gibi bizim için de büyük anlam taşıyor. İçeriğiyle ilgili çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki günlerde bununla ilgili daha somut gelişmeler olduğunda sizlerle paylaşacağız.

“SAYIN DAĞ, MİLLİYETÇİLERİ VE BU ÜLKENİN VATANSEVERLERİNİ TAHMİNİMCE DAHA İYİ TANIMIYOR”

(AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ’ın 'İYİ Parti'nin yeri PKK ve FETÖ'nün yanı değildir' açıklamasının anımsatılması üzerine) Sayın Dağ, milliyetçileri ve bu ülkenin vatanseverlerini tahminimce daha iyi tanımıyor. Milliyetçilik asla FETÖ ile PKK ile yan yana getirilemez. Öyle anlaşılıyor ki İYİ Parti’nin önümüzdeki siyaset sürecinde Türkiye’yi merkezine alan 85 milyon insanımızı kucaklayarak bu merkezin heyecanını yaratacak olma iddiası herkesi ürkütmüş. Ama şunu da sormak istiyorum bu sözün iddianın sahibi olan Sayın Dağ’a şunu hatırlatmak isteriz: PKK ile pazarlığa oturan, FETÖ ile kucaklaşan, Andımızı kaldıranlarla iş birliği yapan kimlerdi?

“PARTİNİN BAZI YETKİLİLERİNİN İYİ PARTİMİZLE, DURUŞUMUZLA, KADROLARIMIZLA İLGİLİ KULLANDIĞI YAKIŞIKSIZ İFADELER, HAKARETLER, BURADA BİR TUTARSIZLIK VAR MI YOK MU? BUNU KAMUOYUNUN TAKDİRİNE SUNMAK İSTERİM”

Biz Sayın Bahçeli’nin bir doğrudan olmasa da dolaylı bu çağrısına kendi politikalarımız, üslubumuz ve ilkelerimiz çerçevesinde çok açık bir yanıt verdik ancak burada bir başka hususa dikkat çekmek istiyorum. Orada komşuluk kavramı kullanıldı biliyorsunuz ama bunun hemen ardından partinin bazı yetkililerinin İYİ Partimizle, duruşumuzla, kadrolarımızla ilgili kullandığı yakışıksız ifadeler, hakaretler, burada bir tutarsızlık var mı yok mu? Bunu kamuoyunun takdirlerine sunmak isterim.”