DEVLET BAHÇELİ: PİLE HALKININ TALEPLERİNİ KARŞILAMAK AMACIYLA KKTC HÜKÜMETİNİN YOL YAPIM FAALİYETİNE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞ GÜCÜ’NÜN KARŞI ÇIKMASI KAOS VE KUTUPLAŞMAYA AÇIKTAN DESTEK OLMAKTIR

DEVLET BAHÇELİ: PİLE HALKININ TALEPLERİNİ KARŞILAMAK AMACIYLA KKTC HÜKÜMETİNİN YOL YAPIM FAALİYETİNE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞ GÜCÜ’NÜN KARŞI ÇIKMASI KAOS VE KUTUPLAŞMAYA AÇIKTAN DESTEK OLMAKTIR
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır. Barış Gücü’nün Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur. Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdah

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır. Barış Gücü’nün Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur. Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdahale ve muameleler doğrudur, son tahlilde desteğimiz tamdır” açıklamasını yaptı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, KKTC ile Birleşmiş Milletler ve Güney Kıbrıs arasında gerginliğe yol açan KKTC’nin Birleşmiş Milletler’in kontrolünde bulunan Yeşil Hat üzerindeki Pile köyüne, KKTC’den ulaşımı kolaylaştırmak üzere hazırladığı Pile-Yiğitler Yolu Projesi’ne ilişkin yazılı açıklama yaptı. ABD’nin tatbikatlarına da değindiği açıklamada Bahçeli, şunları kaydetti:

“ADA’DA İKİ HALK VE EGEMEN İKİ DEVLET VARDIR”

“Kıbrıs’ta iki devletli çözüme kapalı duranlar, bununla da yetinmeyip Kıbrıs Türklüğünün müktesep haklarını ve eşit statüsünü yok sayanlar hukuki ve tarihi yanlışın içine düşen, aynı zamanda iki taraflı anlaşmazlığın canlı kalmasına hizmet eden çevrelerdir. Ada’da iki halk ve egemen iki devlet vardır. Bu gerçekler kabul edilmeden adil ve kalıcı bir çözüm ortamının yeşermesi ham bir hayaldir. Kıbrıs Türk halkının bağımsız ve egemen devleti vasıtasıyla Rumların idaresi altına heves edip azınlık statüsüne boyun eğmesi kesinlikle imkansızdır. Eşitlik temelinde çözümden kaçmak bir defa çözümsüzlüğü siyasi strateji görenlerin hem tahakküm açmazı hem de çarpık mantığıdır. Kıbrıs Türklüğünün eşit statüsüyle egemen eşitliği mutlaka teyit ve tescil edilmelidir. Ada’da iki halkın çıkarını ve varlığını, aynı zamanda eşit egemenlik haklarını müzakere etmekten kaçan ve kaçınan bir anlayışın barışa hizmeti düşünülemeyecektir.

“PİLE HALKININ TALEPLERİNİ KARŞILAMAK AMACIYLA KKTC HÜKÜMETİNİN YOL YAPIM FAALİYETİNE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER BARIŞ GÜCÜ’NÜN KARŞI ÇIKMASI, BETON BLOKLARIN PROJE SAHASINA YERLEŞTİRİLMESİ KAOS VE KUTUPLAŞMAYA AÇIKTAN DESTEK OLMAK VE ÇANAK TUTMAKTIR”

Kıbrıs’ın huzuru demek Doğu Akdeniz’in huzuru demektir. Bu huzur ortamı içinde, Akdeniz’in potansiyel yer altı kaynaklarının adaletli ve hukuk temelli paylaşımından başka da bir seçenek yoktur.

Kıbrıs Türk halkının temel ihtiyaçlarının karşılanması maksadıyla planlanan ve devreye sokulan insani projelere kemikleşmiş önyargılarla, siyasi hesaplarla engel olmaya kalkışmak çözüm arayışlarını kundaklayan, huzursuzluğu kamçılayan provokasyonlardır. Kıbrıs’ta Yeşil Hat üzerindeki Pile Köyü’ne ulaşımı kolaylaştırmak için hazırlanan yol projesine, nereye ve kimlere hizmet ettiği az çok belli olan Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün haksız ve hukuksuz şekilde müdahil olması tam manasıyla ilkelliktir. Pile halkının taleplerini karşılamak amacıyla KKTC hükümetinin yol yapım faaliyetine Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün karşı çıkması, beton blokların proje sahasına yerleştirilmesi kaos ve kutuplaşmaya açıktan destek olmak ve çanak tutmaktır. Barış Gücü’nün Rumların tahrik ve telkiniyle ortamı germesi sorumsuzluktur. Birleşmiş Milletler Barış Gücü unsurlarına layık oldukları cevabı veren, fütursuz engelleme girişimlerini bertaraf eden KKTC hükümeti haklıdır, yapılan müdahale ve muameleler doğrudur, son tahlilde desteğimiz tamdır. Birleşmiş Milletler, Rumların karanlık emellerine hizmetten, Kıbrıs’ın barış ve huzurunu bozucu teşebbüslerden derhal vazgeçmelidir. Aksi halde sözde Barış Gücü’nün varlığı gayri meşru sayılacak, nitekim hiçbir saygınlığı ve bağlayıcılığı da kalmayacaktır.

Unutulmamalıdır ki, şartlar ne olursa olsun Türkiye, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile güçlü dayanışmasını sonuna kadar sürdürecek, dostluk ve kardeşlik köprülerini titizlikle koruyacaktır. Uluslararası hukuktan kaynaklanan hakların çiğnenmesine de göz yumulmayacaktır.

“ABD DOSTLUK VE MÜTTEFİKLİK İLİŞKİLERİNİ PERVASIZCA ÇİĞNEMEKTEDİR”

Kıbrıs’ta bu gerginlik ortadayken, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde PKK/YPG’li teröristlere silah eğitimi vermesi, üstelik Kamışlı’da terör örgütüyle ortak tatbikat düzenlemesi sınırlarımızın mücavir alanlarına yuvalanmış düşmanlığın ayan beyan göstergesidir. ABD’nin sabırları taşıran sözde taktik ve stratejik adımları terörizme kuluçka işlevi görmektedir. Bu ülke dostluk ve müttefiklik ilişkilerini pervasızca çiğnemektedir. Geldiğimiz bu aşamada terörle mücadele esas itibariyle arkasındaki güçlerle mücadeleye sabitlenmiş ve kilitlenmiştir. ABD’nin eğitip donattığı teröristleri Suriye’nin petrol varlığı etrafında konuşlandırması kan dökerek kaynak devşirmenin şeytani formülüdür. Teröre destek vermek alçak bir terör yöntemidir. Kaldı ki bölücü terör örgütünün hunhar sahibi bellidir. Bu kapsamda Türkiye’ye sıkılan her kurşunun, yapılan her ihanetin koçbaşı ABD’dir.

“MHP, ABD’Yİ TERÖRLE ARASINA KESİN ÇİZGİLERLE MESAFE KOYMAYA VE SURİYE’DEN DERHAL ÇEKİLMEYE DAVET ETMEKTEDİR”

Milliyetçi Hareket Partisi, ABD’yi terörle arasına kesin çizgilerle mesafe koymaya ve Suriye’den derhal çekilmeye davet etmektedir. Şayet sınırlarımızın diğer bölgelerinde, ABD takviyeli husumet kuşatması devam ederse günü geldiğinde akıbetin nelere yol açacağını, iki ülke arasındaki görüş ve temas hattındaki mesafenin sıfıra düşmesi halinde nasıl bir hesaplaşmanın yaşanacağını bugünden kestirmek elbette mümkün olmayacaktır. Bu itibarla terörle aynı hizada bulunan, aynı hedefte buluşan hangi ülke varsa aklını başına alması tarihi önem ve değerdedir.”

NE OLMUŞTU?

KKTC’nin Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün denetimindeki Yeşil Hat bölgesindeki, Kıbrıs Türkleri ve Kıbrıs Rumları’nın birlikte yaşadığı Pile köyüne KKTC’den kolay ulaşımı sağlamak üzere hazırladığı Pile-Yiğitler Yolu Projesi, BM ve Güney Kıbrıs ile KKTC arasında gerginliğe sebep olmuştu. Birlemiş Milletler ve Güney Kıbrıs’ın itirazlarına rağmen 18 Ağustos 2023 tarihinde başlayan yol çalışmasını Barış Gücü engellemeye çalışmıştı.

KKTC Dışişleri Bakanlığı’ndan 17 Ağustos 2023 tarihinde yapılan yazılı açıklamada ise, “Pile-Yiğitler yolu projesi tamamen insani nedenlerle Pile köyünde yaşayan vatandaşlarımızın KKTC topraklarına ulaşımını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmıştır. Mevcut Pile-Yiğitler yolunun genişletilmesi/iyileştirilmesi projesi, Pile halkının, Pile bölgesindeki arazilerine kolayca ulaşımı, bölge halkının ekonomik açıdan kalkındırılması ve Pile köyüne İngiliz Egemen Üs Bölgeleri’ne (İEÜB) muhtaç kalmaksızın geçiş yapmasını sağlamak maksadıyla hazırlanmıştır. Bilindiği üzere, Pile’de yaşayan Rumlar hiçbir sınır/gümrük kontrolünden geçmeden serbestçe GKRY’ne gidip gelebilmekte ve İEÜB yetkilileri tarafından herhangi bir kısıtlayıcı uygulamaya tabi tutulmamaktadırlar. 25 yılı aşkın geçmişi bulunan Pile-Yiğitler yolu projesi hususunda Kıbrıs Türk tarafının yapıcı tutumu ve bu yönde yaptığı tüm çağrılara rağmen Pile’de yaşayan vatandaşlarımızın günlük hayatlarını kolaylaştırıcı adımlar atılmamış ve iyi niyetimiz karşılık görmemiştir Bu nedenle Ada’nın eşit ortağı olan Kıbrıs Türk tarafı Pile-Yiğitler Yolu’nun tamamlanması için gerekli çalışmaları başlatma kararı almıştır” ifadelerine yer verilmişti.