DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ BAŞKAN YARDIMCISI AHMET HAMDİ GÜRDOĞAN: “HER ŞEYDEN ÖNCE ÜRÜNÜ EMANETE VERMEMESİ GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZİYORUZ”

DOĞU KARADENİZ İHRACATÇILAR BİRLİĞİ BAŞKAN YARDIMCISI AHMET HAMDİ GÜRDOĞAN: “HER ŞEYDEN ÖNCE ÜRÜNÜ EMANETE VERMEMESİ GEREKTİĞİNİN ALTINI ÇİZİYORUZ”
Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, "Ürün fiyatına baktığımız zaman sene sonuna doğru özellikle eylül ayından sonra 3 rakamlara çıkabileceğini ve üreticinin her şeyden önce ürünü emanete vermemesi gerektiğinin altını çiziyoruz" dedi.

ESRA NUR PERVAN

Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, "Ürün fiyatına baktığımız zaman sene sonuna doğru özellikle eylül ayından sonra 3 rakamlara çıkabileceğini ve üreticinin her şeyden önce ürünü emanete vermemesi gerektiğinin altını çiziyoruz" dedi.

Bu sezon fındık rekoltesinin 700 bin, 765 bin arasında olacağına belirten DKİB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ahmet Hamdi Gürdoğan, "Bu sene fındıktaki rekolteyi biz 700 bin, 765 bin ton civarında hesap ediyoruz. Bu rekoltenin daha da düşeceğini öngörebiliyoruz. Bu seneki mevsimsel olaylardan dolayı fındıkta içinin boş olduğunu görüyoruz ve zayiatın fazla olduğunu görüyoruz" ifadelerini kullandı.

“SENE SONUNA DOĞRU FİYATLAR 3 RAKAMLARA ÇIKACAK”

“Bu seneki rekolteyi biz 700 bin 765 bin ton civarında hesap ediyoruz ama bu rekoltenin daha da düşeceğini öngörebiliyoruz. Bu seneki mevsimsel olaylardan dolayı fındıkta da çok aynı zamanda boş olduğunu görüyoruz üründe. Zayiatın fazla olduğunu görüyoruz. Geçen senelere göre verilen 85 liralık bir fiyat var TMO bunu tek elden alırsa üreticinin mağduriyetini önleyeceğini görüyoruz ama bunun yanında eğer bu almalar gecikirse, para ödemeleri gecikirse üreticiyi mağdur edeceğini görebiliyoruz. Bunun yanında bir tekelleşme söz konusu belli büyük firmalar, yurt dışı kaynaklı firmalar tekelleşmeler belli bir spekülasyonla üreticiyi zor durumda bırakıyor. Ve ürününün daha da değeri gelmeden alıyor. Ürün fiyatına baktığımız zaman sene sonuna doğru özellikle eylül ayından sonra 3 rakamlara ürünün çıkabileceğini ve üreticinin her şeyden önce ürünü emanete vermemesi gerektiğinin altını çiziyoruz. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde eğim arazilerinde 78 senesinde çıkan bir kanun var eğim arazileri dışında fındık dikmek yasaktır dolayısıyla bu fındıkların yenilenmesi sürecinin başlatılması ve buna bağlı olarak da eğim arazilerinin dışındaki taban arazilerde diğer tarım ürünlerinin dikilmesi gerekmektedir.”

“ÜRÜNE BAKIM YAPILMALI SENEDEN SENEYE GELİNMEMELİ”

Doğu Karadeniz Bölgesi’nin eğim arazileri dağlık yerinden dolayı alternatif bir ürün olmamakta. Burada ürünü toplayanlar dağcı gibi beline ip bağlayarak bu yerlerde fındık toplamaktadır. Bugün Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 75 ila 50 kilo arasında dönüm başına aynı şekilde yapılan bir şey söz konusu ürün üretimi söz konusu. Bizim deneme ürünü yaptığımız Şana’da dönüm başına 300 kilo çıktığını görebiliyoruz bu da şunu gösteriyor, ürün başına 450 milyon dolarlık bir rakam söz konusu. Ama bunu her şeyden önce ürünü yenileyerek, üründeki tarlalarımızı yenileyerek ve aynı zamanda tekrardan seyreklemesini bakımını ona göre yaparak ve gerçek anlamda da toprakla uğraşan kişilerin bu tarımı yapması seneden seneye gelerek tarım yapmasının önüne geçerek ürünümüzü çok daha değerli hale getirebiliriz.

“TARIM BAKANLIĞININ GÖREVE ÇAĞRILMASININ ALTINI ÇİZİYORUZ”

50 kilo ürün aldığımız dönüm başına aynı yerde yaptığımız çalışmayla birlikte 300 kilolara kadar çıktı. Dönüm başına yaptığımız o fındıklıklarda 300 kiloya çıkardığımız zaman aynı zamanda 50 milyon dolar, 60 milyon dolar olan Trabzon’daki geliri 450 milyon dolara çıkabileceğini ve tarımda da çok büyük bir girdi olabileceğini söyledik. Tarım Bakanlığının göreve çağrılmasının altını çiziyoruz.”

Fındık ihracatında dünya lideri olduğumuzu belirten Gürdoğan, üretimin böyle devam etmesi halinde liderliğin diğer ülkelerin eline geçeceğinin altını çizerek “Dünyada biz şu anda lideriz ama baktığımız zaman bu liderliğimiz tehlikeye girmiş durumda. Ortalamamız yüzde 85’lerden 60’lara inmiş durumda. Eğer bu böyle devam ederse 10 sene içerisinde yüzde 50’lerin altına düşeceğimizi ve liderliğimi diğer ülkelere kaptıracağımızı söyleyebilirim” dedi.