NUMAN KURTULMUŞ'TAN ASYA PARLAMENTERLER ASAMBLESİ'NE GAZZE MEKTUBU: "ÇÖZÜM ANCAK 1967 ÖNCESİ SINIRLARI ESAS ALAN, BAŞKENTİ KUDÜS OLAN BAĞIMSIZ BİR FİLİSTİN DEVLETİ'NİN KURULMASIYLA MÜMKÜN"
TBMM ve Asya Parlamenter Asamblesi Başkanı Numan Kurtulmuş, Asamble üyesi ülkelerin parlamento başkanlarına Gazze'deki duruma ilişkin mektup gönderdi. Kurtulmuş mektubunda; "Her zaman ifade ettiğimiz gibi kalıcı bir çözüm ancak 1967 öncesi sınırları esas alan, başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi olarak hemhudut bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olacaktır" çağrısını yaptı.
TBMM ve Asya Parlamenter Asamblesi (APA) Başkanı Numan Kurtulmuş, Asamble üyesi ülkelerin parlamento başkanlarına Gazze'deki duruma ilişkin bir mektup gönderdi. Yapılan açıklamaya göre Kurtulmuş'un mektubu şöyle:
"Kim tarafından ve ne amaçla olursa olsun sivillere yönelik her türlü saldırıyı şiddetle kınıyorum. Siviller arasında, birinin diğerine üstünlüğüne dayalı ırkçı bir düşünce ile hiyerarşik bir ayrımcılık yaratılmasını da aynı şekilde kınıyor ve kati surette reddediyorum. Filistinliler hakları ve onurları açısından aynı şekilde korunmayı ve saygıyı hak ediyorlar. Hiçbir şey İsrail'in insanlığa karşı suça varan barbar saldırılarını haklı gösteremez.
"GAZZE'DEKİ DURUM HALİHAZIRDA ENDİŞE VERİCİ BİR VAHŞET DÜZEYİNE ULAŞMIŞTIR"
Çaresiz sivillerin tıbbi tedavi ve barınmak için kaldıkları hastaneleri, okulları, mülteci kamplarını, camileri ve kiliseleri hedef alan saldırılarla birlikte Gazze'deki durum halihazırda endişe verici bir vahşet düzeyine ulaşmıştır. İsrail'in askeri saldırganlığı ağır bombardımanlar ve karadan işgal ile yoğunlaşırken, Gazze'de yaşayan ve yarısını çocukların oluşturduğu iki milyondan fazla insan, elektriksiz, gıdasız, susuz ve hayatta kalmak için gerekli diğer temel ihtiyaçlardan yoksun bir şekilde, tam bir kuşatma ve tecrit altında çaresiz bir durumda bırakılmıştır. Uluslararası hukuk hiçbir kafa karışıklığına yer bırakmayacak şekilde açıktır: sivillerin hayatını tehlikeye atan topyekün kuşatma uygulanması, sivillerin hayatta kalmaları için gerekli olan temel ihtiyaç maddelerinden mahrum bırakılması, toplu cezalandırma eylemleri, sivillere, sivil unsurlar ve altyapıya yönelik doğrudan veya ayrım gözetmeyen saldırıların yanı sıra sivil nüfusun zorla yerinden edilmesi yasaktır. Bu tür ağır ihlallerin derhal durdurulması çağrısında bulunuyorum.
"ULUSLARARASI TOPLUM GERİLİMİN AZALTILMASI VE İNSANİ ATEŞKESİN SAĞLANMASI İÇİN ÇABALARINI İKİ KATINA ÇIKARMALIDIR"
Devam etmekte olan insani krizin boyutları göz önünde bulundurulduğunda, çatışmaların durdurulmasını sağlayacak acil, kalıcı ve sürdürülebilir bir insani ateşkes çağrısında bulunan ve aynı zamanda kuşatma altındaki bölgede mahsur kalan sivillere acil ve kimsenin engel olmayacağı insani yardım sağlanmasını talep eden BM Genel Kurulu'nun son kararına katılıyorum. Devam etmekte olan çatışmanın bölgenin diğer alanlarına sıçraması ciddi endişe kaynağı olmakla birlikte, uluslararası toplum gerilimin azaltılması ve insani ateşkesin sağlanması için çabalarını iki katına çıkarmalıdır. Bu bağlamda, parlamenter diplomasi araçlarının da üstleneceği bir rol vardır. Asya Parlamenter Asamblesi ve diğer parlamentolar arası mekanizmalar aracılığıyla, Orta Doğu'da ve diğer her yerde barış ve güvenliğin sağlanması ve sürdürülmesi için ortak siyasi sorumluluğumuzu yerine getirmek hepimizin görevidir.
"STATÜKOYU VE KUTSAL MEKANLARIN KUTSİYETİNİ HİÇE SAYAN PROVOKASYONLAR SON BULMALIDIR"
Şiddet kısır döngüsünü kırmak için devam etmekte olan çatışmanın temel nedenleri, yani on yıllardır süren yasadışı İsrail işgali, yerleşim ve demografik mühendislik ve buna son vermenin yolları gerektiği gibi ele alınmalıdır. Statükoyu ve kutsal mekânların kutsiyetini hiçe sayan provokasyonlar da son bulmalıdır. Çatışmaya kalıcı bir çözüm ancak 1967 öncesi sınırları esas alan, başkenti Kudüs olan bağımsız, egemen ve coğrafi olarak hemhudut bir Filistin Devleti'nin kurulmasıyla mümkün olacaktır. Tüm uluslararası toplum bu amaç doğrultusunda çalışmalıdır.”