REMZİ ÇAYIR: AYM’YE DÖNÜP ‘SEN YANLIŞ YAPIYORSUN’ DİYEN BİR ANLAYIŞI REDDETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK. 28 ŞUBAT’TA DIŞLANIRKEN NEREYE BAŞVURDUN

REMZİ ÇAYIR: AYM’YE DÖNÜP ‘SEN YANLIŞ YAPIYORSUN’ DİYEN BİR ANLAYIŞI REDDETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK. 28 ŞUBAT’TA DIŞLANIRKEN NEREYE BAŞVURDUN
Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Biz Türkiye’de yanlışa, hukuksuzluğa, kayırmacılığa karşı bir duruş gösteriyoruz. Biz, Anayasa Mahkemesi’nin sorumluluk ve görevleri belliyken, Yargıtay ilgili dairenin görev ve sorumluluğu belliyken sırf durumunu, konumunu, söylediği sözü güçlü kılmak için Anayasa Mahkemesi’ne dönüp ‘Sen yanlış yapıyorsun’ diyen bir anlayışı reddetmek için yola çıktık. AYM, bireysel başvuru haklarını da inceliyor. Sen 28 Şubat’ta dayak yerken, dışlanırken nereye başvurdun? Ulus

Kamera: ONUR BİNGÖL

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Remzi Çayır, “Biz Türkiye’de yanlışa, hukuksuzluğa, kayırmacılığa karşı bir duruş gösteriyoruz. Biz, Anayasa Mahkemesi’nin sorumluluk ve görevleri belliyken, Yargıtay ilgili dairenin görev ve sorumluluğu belliyken sırf durumunu, konumunu, söylediği sözü güçlü kılmak için Anayasa Mahkemesi’ne dönüp ‘Sen yanlış yapıyorsun’ diyen bir anlayışı reddetmek için yola çıktık. AYM, bireysel başvuru haklarını da inceliyor. Sen 28 Şubat’ta dayak yerken, dışlanırken nereye başvurdun? Uluslararası insan haklarına, Türkiye’deki bütün mahkemelere başvurmadın mı? Hak aramadın mı? ‘Beni haksız yere cezalandırıyorlar, benim okuduğum şiir bana ait değil. Bu şiir, ders kitaplarında zaten vardı. Siz niye hukuku bu hale getirdiniz? Neden hukuku katlettiniz?’ diyen sen değil miydin, biz değil miydik? Ne oldu” dedi.

Milli Yol Partisi Genel Başkanı Çayır bugün Ankara’da, Akyurt İlçe Seçim Koordinasyon Merkezi'nin açılışına katıldı ve belediye başkan adayları Barış Ezer'i tanıttı. Remzi Çayır, burada şöyle konuştu:

“YATAY ŞEHİRCİLİĞİ VE BELEDİYECİLİĞİ BAŞLATACAĞIMIZI İLAN EDERSE KESİNLİKLE BİLİN Kİ HALK EL UZATACAKTIR. DEĞİŞİME OY VERECEKTİR”

“Yerel seçimlerde ilk kez seçim karargâhı açan parti Milli Yol, seçim startı veren aday Barış Ezer. Bu bir inancın, yürüyüşün, çabanın timsalidir. Ev ev dolaşırsa, tarlaların orta yerine şehir kurmayacağımızı yüksek sesle dillendirirse, belediyenin kapısını rant kapısı değil de hizmet kapısı yapacağımızı Muhsin Yazıcıoğlu’nun ifadesiyle ortaya koyarsa, yatay şehirciliği ve belediyeciliği başlatacağımızı ilan ederse kesinlikle bilin ki halk el uzatacaktır. Değişime oy verecektir.

“ANAYASA MAHKEMESİ’NE DÖNÜP ‘SEN YANLIŞ YAPIYORSUN’ DİYEN BİR ANLAYIŞI REDDETMEK İÇİN YOLA ÇIKTIK”

Biz Türkiye’de yanlışa, hukuksuzluğa, adamcılığa, kayırmacılığa karşı bir duruş gösteriyoruz. Biz, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) sorumluluk ve görevleri belliyken, Yargıtay ilgili dairenin görev ve sorumluluğu belliyken sırf durumunu, konumunu, söylediği sözü güçlü kılmak için Anayasa Mahkemesi’ne dönüp ‘Sen yanlış yapıyorsun’ diyen bir anlayışı reddetmek için yola çıktık. AYM, Anayasa’dan aldığı hakkını kullanıyor. Bireysel başvuru haklarını da inceliyor. Sen 28 Şubat’ta dayak yerken, dışlanırken nereye başvurdun? Uluslararası insan haklarına, Türkiye’deki bütün mahkemelere başvurmadın mı? Hak aramadın mı? ‘Beni haksız yere cezalandırıyorlar, benim okuduğum şiir bana ait değil. Bu şiir, ders kitaplarında zaten vardı. Siz niye hukuku bu hale getirdiniz? Neden hukuku katlettiniz?’ diyen sen değil miydin, biz değil miydik? Ne oldu?

“ERDOĞAN ARTIK ELİNİ YARGIDAN, HUKUKTAN ÇEK. KENDİ İŞİNE BAK. MİLLET AÇ. EMEKLİNİN, İŞÇİNİN ANASI AĞLIYOR. BİR EVE 3 TANE MAAŞ GİRSE NE YAZAR”

İnsanlar haksızlığa uğramışsa nereye gidecek? Mahkemeye gidecek. Mahkeme halletmedi, nereye gidecek? Bir üst mahkemeye. Üst mahkeme de gerekli işi yapmadı. Nereye başvuracak? AYM’ye başvuracak. AYM’ye başvuran kişinin kimliğine, işlevine mi bakacağız? Biz, bir medeniyetin temsilcileriyiz. Türk-İslam medeniyetinin temsilcileriyiz. Türk-İslam medeniyetinin içerisinde zulme uğrayan kişinin adresi, kimliği hiçbir zaman önemli değildir. İnsanlar, zulüm varsa zulme karşı bir duruş sergiler. Onun için diyoruz ki Erdoğan artık elini yargıdan, hukuktan çek. Kendi işine bak. Millet aç. Emeklinin, işçinin anası ağlıyor. Bir eve 3 tane maaş girse ne yazar? Sen, kendi dünyanda mutlusun. Sanki Hazine’nin malı, senin babanın malı.

"ŞİMDİ YEREL SEÇİMLER GELECEK EFENDİLER DOLAŞACAKLAR ARANIZDA"

Burası bir çiftçi ilçesi. 2002 yılında bir ton buğday ile 22 çeyrek altın alınıyordu. Şimdi bir ton buğdayla 2 çeyrek altın alıyorsunuz. Hayat pahalılığı alım gücümüzü alıp götürdü. Bundan 3 sene önce 16-17 lira olan mazot şimdi 40 lira. Gübre yüzde 300 zamlanmış. Eve üç maaş giriyor. Evi yok, kirada çocukların geçimini 3 maaş bile karşılamıyor. Hayal kurabilir miyiz? Bitti... Şimdi yerel seçimler gelecek, efendiler dolaşacaklar aranızda milletin parasını verecekler size. Tayyip beyin partisi 2,5 milyar alıyor.

"DURUMU KURTARMAK İÇİN YALANCI HUKUKLARA SARILMA"

Cumhurbaşkanına bir sesleneyim de duyar mı duymaz mı bilmiyorum. Şu anda Yargıtay’da 12 tane hukuk dairesi, 12 tane de ceza dairesi var. Yarın bir gün o ceza dairelerinden herhangi birisi kendi kafasına ve kendi içtihatına göre dönüp derse ki, ‘Ben de şöyle şöyle karar veriyorum, şunlar hakkında suç duyurusunda bulunuyorum, sizin verdiğiniz kararları tanımıyorum’ dese sen olur. Ne yapacaksın sayın Cumhurbaşkanı o zaman? İpi koparmamak lazım, ipi koparma, işi başkalaştırma, hukuku üstün tut, adaletten de şaşma. Şimdi durumunu kurtarmak için, yalancı hukuklara sarılma. Adalet, adalet, adalet. Başka bir şey olamaz. Bizim geleceğimiz de adalet üretimimiz da adalet ve insanca yaşamak için de adalet gerekli. Eğer siz bu yolu bozarsanız önce milleti bozarsınız sonra da sizi savunacak adam bulamazsınız."