ÖZGÜR ÖZEL, KKTC CUMHURBAŞKANI TATAR İLE GÖRÜŞTÜ: AMBARGONUN SÜRÜYOR OLMASI, KKTC’YE VERİLEN SÖZLER DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE SAMİMİYETSİZLİKTİR
Haber: TAMER ARDA ERŞİN / Kamera: DURSUN ALKAYA
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Özel, ziyaret sırasında; “Kıbrıs, bir yalıtılmışlık ve ambargo ile muhatap. Bu ambargonun sürüyor olması, geçmişte KKTC’ye verilen sözler düşünüldüğünde bir samimiyetsizliktir. Bunun mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü. Tatar, ziyaret sırasında şunları söyledi:
“Burası Türkiye Cumhuriyeti’ne sadece 40 mil uzaklıkta, o kadar yakın. Anadolu’dan su getirdik. Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasındaki ilişkiler öylesine kıymetli, değerli. Biz, hep egemenliğimiz üzerine siyasetimizi inşa etmeye çalıştık. Üç yıldır sürdürmekte olduğumuz siyasetimiz; egemen eşitlik, eşit, ulusal statü. Eğer böyle bir denklem söz konusu olmayacaksa, biz resmi müzakerelere geçmeyeceğiz. Çünkü hep, daha önce de olduğu gibi kendisi Kıbrıs Cumhuriyeti, bu tarafta bir cemaat, devletsiz bir cemaat, kendisine göre… Ve bu AB devleti haline gelmiş Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’ne ‘Türkler nasıl yama olacak?’ ‘Türkiye buradan ne zaman çekilecek, çekip gidecek?’ Bunları bizim kabul etmemiz mümkün değil. Türkiye Cumhuriyeti’nin zaten son yıllarda gerek Mavi Vatan, gerek Doğu Akdeniz… Ulusal meselelerdeki yaklaşımı ile Türkiye’nin geldiği pozisyon, Türkiye’nin kendi bekası… İnşallah Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, 100. yılını tamamlarken, ikinci yüzyılda; Türkiye, yine aynı hedeflerle, adımlarla bir dünya devleti, dünyanın çeşitli meselelerinde söz sahibi olma ve kendi deniz yetki alanları, münhasır ekonomik bölgesi, doğal kaynakları gibi meselelerde; hem emniyeti, güvenliği bakımından… Bütün bunlar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin statüsünü, stratejik önemini artırmıştır. Bu günlere gelmemizde emeği geçenleri, katkısı olanları hep yad ediyorum. Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum. Bundan sonraki süreçte, her zaman olduğu gibi; ana vatanımızın desteği ile bu meşakkatli ama milli yolda KKTC’yi daha güçlü kılmak için yapılacak tüm çalışmalara bir kez daha ne kadar önem verdiğimizi… Sizlere de bir kez daha, tüm heyetinize teşekkür ediyorum. Sizleri tekrar, seçilmenizden dolayı kutluyorum. Başarınızın hem sizlere hem partinize hem Türkiye Cumhuriyeti’ne, hayırlara vesile olmasını diliyorum.”
Özel ise şöyle konuştu:
“Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 40. yıl dönümü ve Cumhuriyet Bayramı. Sabah resmî törenlerde de birlikteydik. Bir kez daha sizin şahsınızda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yaşayan bütün vatandaşlarımızın bayramını kutluyoruz…
Sivas Kongresi ilk kongremizdir ve o kongre bize bir görev vermişti: ‘Ülkemizi düşman işgalinden kurtarma ve Cumhuriyet kurma.’ Bir devlet kurma görevi. O görevi, layıkıyla yerine getirdi CHP. Ve Atatürk, CHP’ye iki büyük eserimden biri diyor. İkinci yüzyıldaki ilk kongremizin de bize iki önemli görev verdiğini kabul ediyoruz. İktidar olma görevi ve bu görevi yerine getirdikten sonra Atatürk’ün vasiyetini, yani Türkiye Cumhuriyeti’ni muasır medeniyetler seviyesine ulaştırma ve geçme görevi. O yüzden bu ciddiyetle yaklaşıyoruz…
Partimizin birinci Genel Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür hepimizin önderi. İkinci Genel Başkanının, Lozan’daki başarısı Kıbrıs’ın statüsü açısından son derece kritik olmuştur. Üçüncü Genel Başkanı Kıbrıs’taki hemen her evde resmi bulunan Karaoğlan’dır, Kıbrıs Fatihi’dir. Ve Kıbrıs’ın mezalimden kurtulması noktasında çok önemli bir cesareti göstermiştir. Kararlılığı göstermiştir. O günlerde, daha sonra Türkiye’yi çok ciddi sıkıntılara sokacak ambargo tehditlerine boyun eğmeden bunu yapmıştır. Sayın Baykal’ın, Sayın Rauf Denktaş ile birlikte götürdükleri diplomasiyi sabah da konuşmuştuk… Sayın Genel Başkanımızdan görevi devraldık ve buraya ilk ziyareti gerçekleştirdik. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Kıbrıs konusunda, partimizin geleneksel çizgisindeki hassasiyetini bir kez daha tekrar etmeme gerek dahi yok.
Biz, bugünkü şartlarda şunun altını çizmek isteriz. Kıbrıs, bir yalıtılmışlık ve ambargo ile muhatap. Bu ambargonun sürüyor olması, geçmişte KKTC’ye verilen sözler düşünüldüğünde bir samimiyetsizliktir. Bunun mutlaka ortadan kaldırılması gerekiyor. Kıbrıs’ın birtakım uluslararası toplantılara gözlemci olarak davet edilmesinin dahi biz önemli olduğunu düşünüyoruz.
Ayrıca biz KKTC’ye Türkiye’de yaygın kullanılır ve sevgi göstergesidir ama ‘Yavru Vatan’ tanımlaması yerine ‘Kardeş Vatan’ tanımlaması yapıyoruz. Bir eşit kardeşlik statüsünün çok daha doğru bir tanımlama olduğunu düşünüyoruz… Mavi Vatan konusundaki hassasiyetinize teşekkür ederek; kamuoyunda bazen uzun süredir muhalefet partisi olunca her şeye karşı çıkan parti gibi bir haksız eleştiriye muhatap oluyoruz. Libya ile Münhasır Ekonomik Bölgeler Deniz Anlaşması imzalandığında, anlaşmanın askeri tarafta emek veren Sayın Yaycı’yı ilk tebrik eden siyasetçilerden biriydim. Daha sonra ilk Meclis oturumunda, üç grup başkanvekilinden nöbetçi olan bendim, hangimiz olsa tavrımız değişmezdi, partimizin tavrıydı ve ben böyle bir konuşma yaptım; ‘Zaman geçirmeden bu hafta geçirelim, bu onay yapıldıktan sonra ilgili yerlere bildirilsin, Türkiye’nin eli güçlensin.’ Dışişleri Bakanımız teşekkür etmişti. Çok kısa bir zaman içinde geçirmiştik ve Türkiye bir hamle üstünlüğü elde etmişti. Türkiye’nin çıkarına ve Kıbrıs’ın çıkarına olacak konulardaki tutumumuzun son derece yapıcı ve katkı verici olduğunu ve bundan sonra böyle olacağını bir kez daha ifade etmek isterim.”