TÜKODER GENEL BAŞKANI AZİZ KOÇAL: "AÇLIĞI VE YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRACAK EKONOMİK VE SOSYAL POLİTİKALAR İVEDİLİKLE UYGULANMALIDIR"

TÜKODER GENEL BAŞKANI AZİZ KOÇAL: "AÇLIĞI VE YOKSULLUĞU ORTADAN KALDIRACAK EKONOMİK VE SOSYAL POLİTİKALAR İVEDİLİKLE UYGULANMALIDIR"
TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Emekli-Sen Samsun Şubesi, KESK’in iş kollarından ESM ve TÜKODER, “İnsanca Yaşayabilecek Ücret, Halk İçin Bütçe” konulu ortak basın açıklaması yaptı. TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, "Açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldıracak ekonomik ve sosyal politikalar ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Halkın barınma ve konut sorununu çözecek düzenlemeler yapılmalıdır. Tek asgari ücretli çalışan ailelere kira yardımı yapılmalıdır. Vergide ve gelirde adalet sağlanmalı, dolaylı ve

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

TMMOB Samsun İl Koordinasyon Kurulu, DİSK Emekli-Sen Samsun Şubesi, KESK’in iş kollarından ESM ve TÜKODER, “İnsanca Yaşayabilecek Ücret, Halk İçin Bütçe” konulu ortak basın açıklaması yaptı. TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, "Açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldıracak ekonomik ve sosyal politikalar ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Halkın barınma ve konut sorununu çözecek düzenlemeler yapılmalıdır. Tek asgari ücretli çalışan ailelere kira yardımı yapılmalıdır. Vergide ve gelirde adalet sağlanmalı, dolaylı vergiler nedeniyle tüketici üzerindeki yük kaldırılmalı kazanca göre vergi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır" dedi.

Tüketici Koruma Derneği (TÜKODER), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Samsun İl Koordinasyon Kurulu, Enerji, Sanayi, Maden Kamu Emekçileri (ESM) Sendikası Samsun Şubesi, DİSK Emekli-Sen Samsun Şubesi dün akşam Samsun Elektrik Mühendisleri Odası’nda “İnsanca Yaşayabilecek Ücret, Halk İçin Bütçe” konulu ortak bir basın açıklaması düzenledi. DİSK Emekli-Sen Samsun Şube Başkanı Arif Kutlu, ESM Samsun Şube Başkanı Mustafa Niyazi Bulut, TMMOB Samsun İKK sekreteri Veli Kebapçı ve TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, birer konuşma yaptı.

"BEDELİ BİZLER DEĞİL BU POLİTİKALARIN SORUMLULARI ÖDEMELİDİR"

TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal, konuşmasında şunları söyledi:

“Örgütlü olmadığımız sürece, güçlerimizi birleştirmediğimiz sürece taleplerimizin karşılık bulmayacağı aşikardır. Nitekim sürekli örgütsüz bir toplum yaratılmak, üzere çalışmalar yapılıyor. Biliniyor ki örgütsüz toplumu baskılamak çok kolay, ama örgütlü toplumu baskılamak zordur. Emekliler açısından gerçekten durum çok vahimdir. Emekliler kimseden sadaka istemiyor. Emekliler kimseden bir ulufe de istemiyor. Sadece hakkımız olanı istiyoruz. Ben ilk emekli olduğumda 2012’de asgari ücretin 3 katı maaş alıyordum, şimdi asgari ücretin yüzde 70’i kadar maaş alıyorum. Yani gelinen nokta budur. Dolayısıyla Türkiye’de bugün geldiğimiz noktada, yoksul sayısı kat kat artmış, aç sayısı kat kat artmış, enflasyon tavan yapmış ve bunların hepsinde de iktidar da olan, aynı iktidar, aynı yönetim, bir devamını gidiyor. Yani bu iki haneden aşağıya düşürdüğünde de bu iktidar, iktidardaydı, şimdi de öyleyse de ortada bir hata var, bir yanlış var, bizi uzaydan gelip yönetmiyorlar. O nedenle biz bu zamları, bu enflasyonu, bu kur, bu derece döviz kurunun yükselmesinin sorumlusu, sebebi biz tüketiciler değiliz. Emekliler değildir, çalışanlarımız değildir. Bunun sorumlusunu aramak gerekiyorsa, liyakatsiz yönetimdedir, bunun sorumlusunu aramak gerekirse tavandan kopuk üretilen politikalardır. O nedenle bunun bedelini biz değil, bu politikaların sorumluları ödemelidir."

"2023 İCRALARDA DOSYALARIN YIĞILDIĞI BİR YIL OLMUŞTUR"

TMMOB, ESM ve DİSK Emekli-Sen adına konuşan TÜKODER Genel Başkanı Aziz Koçal ise şöyle konuştu:

“Yılın sonuna geldiğimiz bugünlerde biliyoruz ki, 2023 tüketicilerin alım gücü ve yaşam kalitesinin düştüğü, yoksul ve aç sayısının arttığı, emeklilerin açlığa mahkûm edildiği, çözülemez bir durum aldığı, icralarda dosyaların yığıldığı bir yıl olmuştur. Geçmiş yıllarda olduğu gibi 2023 yılında da fahiş fiyatlar nedeniyle faturaları ödeyemez, yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşamaz, pazara çıkamaz, seyahat edemez, kiralarımızı ödeyemez olduk. Kısacası evrensel insan haklarımız ve hayatın idamesi için olmazsa olmazımız asgari ve temel ihtiyaçlarımız olan barınma, ısınma, haberleşme, ulaşım, beslenme, eğitim ve sağlık gibi ihtiyaçlarımızı karşılayamaz hale geldik deyim yerindeyse tükendik. Tüm bunları yaşarken, TÜİK tarafından aklımızla alay edercesine her ay enflasyon rakamları gerçekle bağdaşmayan şekilde açıklanarak kamuoyu yanıltılmıştır. Özetle mutfak yanmaya devam etmiş, vatandaş tükenmiş, aç yoksul sayısı her gün artmış, tüketici tüketemeden tükenmiştir.

"TÜİK BU YILDA KASIM AYI ENFLASYON ORANINI DÜŞÜK AÇIKLAMIŞTIR"

Bilindiği üzere kasım ayı enflasyonu baz alınarak, asgari ücret pazarlığı yapılmakta, bugün masada asgari ücret enflasyon oranları da dikkate alınarak pazarlık konusu yapılıyor. Memur ve emekli maaşlarında da bu oranlar dikkate alınmaktadır. TÜİK yine her yıl olduğu gibi bu yılda kasım ayı enflasyon oranını düşük açıklamıştır. Aralık ayı da ona benzer çıkacak. Asgari ücretin yılda bir kez tespit edileceğini söyleyen yetkililer asgari ücretin hesaplanmasında ya da enflasyonun hesaplanmasında baz alınan ürünlerin ve temel ihtiyaç fiyatlarını da bir yıllığına sabitleyebilecekler midir? Tüketicinin her aldığı ürünün fiyatı aylık bazen de günlük bazda artacak ama asgari ücret yılda bir artacak, aklımız ile alay mı ediyorsunuz? Kamunun görevi halkın alım gücünü ve yaşam kalitesini artıracak önlemleri almak, bu alanda uygulanabilecek politikalar oluşturmaktır. Türk-İş’in verilerine göre bir ailenin dengeli, sağlıklı ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması açlık sınırı 14  bin 25 liradır. Görünen tablo bile vahimdir. Açlık sınırının çok daha fazla olduğunu hepimiz biliyoruz. Çünkü hissedilen enflasyon oranı mutfakta TÜİK’in açıkladığının belki de 3 katı, ki ENAG iki katını açıkladı. Emeklilerimiz 7 bin 500 lira maaşla yaşamaya çalışıyor. Bir tarafta ülkenin kaynaklarının aktarıldığı bir avuç insan ballı börek, refah içinde yaşamını sürdürürken, diğer tarafta asgari ücretli ve emekli açlık sınırının altında yaşama tutunmaya çalışırken asgari ücret açıklamaları can yakıyor. Diğer taraftan Meclis’te 2024 yılı bütçesi görüşülmeye devam etmektedir. Bütçe görüşmelerinden de anladığımız ve her yıl olduğu gibi, halk için bütçe değil, rant için bütçe yapıldığını görüyoruz. Kamu kaynaklarının halk için kullanılacağı, halkın yaşam kalitesini yükseltecek, alım gücünü arttıracak, yoksulluk sınırının altında bir yaşamın olmayacağı bir bütçe istiyoruz. Kaynaklarımız ve vergilerimizin yap-işlet-devret modelleri ve çevre katliamları ile yandaşlara rantiyeye aktarıldığı bir bütçe istemiyoruz.

"TÜKETİCİ ÜZERİNDEKİ YÜK KALDIRILMALI KAZANCA GÖRE VERGİ İÇİN GEREKLİ DÜZENLEMELER YAPILMALIDIR"

Sorunların çözümü için vatandaşın gündeminden açlık ve yoksulluk sorunu çıkarılmalıdır. Elektrik temel ihtiyaçtır, kamu hizmeti olarak verilmesi sağlanmalıdır. Açlık ve yoksullukla yaşam mücadelesi verenler için ücret ve maaşlar güncellenmeli, insanca yaşam sınırı olan yoksulluk sınırı seviyesine getirilmelidir. Yıllarca bu ülkeye hizmet etmiş emeklilerimiz bir kenara atılıp ölüme terk edilmemelidir, bayram ikramiyeleri ve maaşları güncellenmeli, insanca yaşayabilecekleri bir maaş uyarlaması yapılmalıdır. Küresel şirketlerin çıkarlarına göre değil, halkın çıkarlarına göre politika ve bütçe oluşturulmalıdır. Açlığı ve yoksulluğu ortadan kaldıracak ekonomik ve sosyal politikalar ivedilikle uygulamaya konulmalıdır. Halkın barınma ve konut sorununu çözecek düzenlemeler yapılmalıdır. Tek asgari ücretli çalışan ailelere kira yardımı yapılmalıdır. Dengeli ve sağlıklı beslenmek için tüketicilerin ekonomik ve besin değeri yüksek gıdaya erişimi sağlanmalıdır. Vergide ve gelirde adalet sağlanmalı, dolaylı vergiler nedeniyle tüketici üzerindeki yük kaldırılmalı kazanca göre vergi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Halkın yararına halk için bütçe yapılmalıdır."