BURSA KAYAPA MAHALLESİ SAKİNLERİ, BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN YAPMAK İSTEDİĞİ KATI ATIK TESİSİNE TEPKİ GÖSTERDİ: "ÇÖPLÜK YAPILIRSA GELECEĞİMİZ MAHVOLUR"
ZEHRA DEĞİRMENCİ/SİBEL KAHRAMAN
Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından Kayapa’da yapılmak istenen katı atık tesisine karşı çıkan bölge sakinleri, belediye önünde açıklama yaptı. Açıklamada, "Biz Kayapa’da çöplük istemiyoruz. Bu çöplük yapılırsa bizim geleceğimiz, çocuklarımız mahvolacaklar. Bizim bugünden adım atmamız lazım. İhale iptal olmuş. İnşallah süresiz bir iptal olur, yaşanır bir Nilüfer olur" denildi.
Kayapa’da Çöplük İstemiyoruz Platformu, Bursa'da 2016 yılında projelendirilen ancak mahalle halkının mücadelesi sonucu vazgeçilen katı atık tesisinin yeniden yapılmak istenmesi nedeniyle Bursa Büyükşehir Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş ve CHP’li belediye meclis üyeleri ve Nilüfer Kent Konseyi Başkanı Neslihan Binbaş da destek verdi.
"BİRİNCİ SIRDA KAYAPA YER ALMIYOR"
Platform adına açıklamada konuşan Bekir Gelenli şunları söyledi:
"Biz bu projeyi sadece istememek için istemiyoruz. Bunun için nedenlerimiz var. Bunlarla ilgili birçok bilgilendirme toplantısı yaptık mahalle halkımızla beraber. Bilimsel heyetlerle görüşüldü, akademik odaların görüşleri alındı ve şu sonuçlar çıktı. 185 hektarlık bir alana yapılması planlanan Kayapa’daki çöplük, Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nden oluşan bir heyet tarafından alınan raporlarda birinci sırada Kayapa-Kuruçeşme mevkii çıkmıyor. Birinci sırada Karacabey-Muratlı çıkıyor. Bununla ilgili iki tane yüksek lisans tezimiz var. 32 çoktan elemeli yöntem ve bilimsel veriler kurularak hazırlanan yüksek lisans tezlerinde de yine Karacabey-Muratlı mevkii çıkıyor.
"OLUŞACAK SIZINTI KAYAPA GÖLETİ’Nİ ZEHİRLER"
Bölgemiz yeraltı suyu ve yüzeysel sular açısından çok zengin bir bölge ve bölgenin zemini karstik kireç taşından oluşuyor. Şu an Büyükşehir Belediyesi'ndeki yetkililer bölgeyi 185 hektarlık bu geçirgen kayayı bir şekilde biz geçirimsiz hale getireceğiz diyorlar. Ancak 185 hektarlık alan, yaklaşık 300 futbol sahası büyüklüğünde bir alanı sülfatla dayanımlı geotekstil keçeyle izole etmek, yani o projenin kendi maliyetinden çok daha büyük bir maliyet. Yani bu imkansız, basit yöntemlerle yapılacak. Basit yöntemlerle yapıldığı takdirde de bölgede Uluabat fayı geçmektedir. Normal mebranlar atmosferik koşullardan çok hızlı etkilenmektedir. Oluşacak en ufak bir sızıntı bölgedeki yeraltı sularını, yüzey sularını, ileride içme suyu olarak kullanacağımız Kayapa Göleti’ni zehirleyecektir. Bunun geri dönüşü de olmayacaktır. Biliyorsunuz 6 Şubat'ta büyük bir deprem yaşadık. Şimdi bize diyorlar ki, ‘bunun Japonya'da, Avrupa'da örnekleri var’. Maalesef denetimsizliğin had safhada olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu projede her şeyi dört dörtlük yapsalar bile denetleyemeyecekler. Denetleyemediklerinde de en ufak hata yine önce Kayapa ve 30 Ağustos civar halkını, ardından Nilüfer'i ve genel anlamda tüm Bursa'yı etkileyecektir. Çöplükte oluşacak sızıntı suları, çöplükten kaynaklı çıkacak suların nasıl deşarj edeceğini hala açıklayamadılar. Bunlarla ilgili arıtma tesisi kurulacak vesaire gibi şeyler söyleniyor ancak çevre mühendisliğindeki ilk ders şudur.
"İNEGÖL'DE DE BENZER BİR DURUM VAR"
Çöplük, üst kota taşınmaz. Biz üst kota taşıdığımız için çöplüğü, o bölge mevcut yerleşim birimlerinden üst kotta olduğu için her türlü sızıntıya müsait ve çok ciddi anlamda olumsuz etkileri oluşacak bir projedir. Ayrıca koku sıfır olacak diyorlar. O bölgede rüzgar olmayacak diyorlar. Bizler bir drone çekimi yaptık. Drone çekiminde görüyorsunuz ki etrafında rüzgar enerji santralleriyle kurulu bir alan. Yani rüzgar verimliliği çok yüksek olan bir alandan bahsediyoruz. Kokunun olmayacağını iddia edenler için İnegöl'de açılan tesise de bizi sürekli davet ediyorlardı. İnegöllü muhtarlarımızı aradık. ‘Sizin yanınıza bir tesis yapıldı bununla alakalı herhangi koku problemi var mı, bize olmadığını iddia ediyorlar’ şeklinde. O bölgedeki üç muhtar da ‘nefes alamıyoruz’ diyorlar. ‘Bölgedeki domuz, köpek, kurt gibi hayvanların saldırılarına uğruyoruz’ diyorlar. Bunlardan vahimi muhtarlarımızın söylediği trafik kamyonlarından kaynaklı iki tane de can kaybı yaşanmış maalesef İnegöl bölgesinde. Aynısını o bölgede yalnız 30-40 hanelik bir halkı etkileyen kısıma yaptılar. Şu an Kayapa ve 30 Ağustos'un nüfusu on binleri aşmaktadır. Bu proje 35-40 belki de devam edecek bir projedir. Bu Nilüfer'in büyüme hızını da bunun içine katarsak çok ciddi anlamlarda vatandaşımızı etkileyecek olumsuz senaryolar vardır. Bölgedeki taş ocakları nedeniyle zaten son 2 yıldır yaklaşık 4-5 tane bizim mahallemizde de can kaybı yaşanmıştır. Şimdi binlerce çöp kamyonunun da aynı senaryoda geldiğini düşünürsek varın siz düşünün halinizi.
"ÇÖPLÜK YAPILIRSA GELECEĞİMİZ MAHVOLUR"
Son olarak şunu söylüyorum. Evet çöplük Kayapa’da çöplük istemiyoruz ama biz Hamitler çöplüğünün de bir an önce kapatılmasını istiyoruz. Bu sebeple bu bölgedeki yapılacak olan projeye biz karşıyız ve bu süreç sürekli uzatılacaktır. Bu uzatma süresi Hamitler halkını da etkileyecektir. Bir an önce Sayın Ali Nur Aktaş’ı bizler aklın, bilimin ışığına davet ediyoruz. Doğru yer seçimiyle, doğru yerde projenin yapılmasını tavsiye ediyoruz.”
30 Ağustos Mahallesi Muhtarı Halil Özçoban ise “Biz hiçbir siyasi partiye güdümlü değiliz. Biz burada bütün mahalle halkımızın istekleri için buradayız. Biz Kayapa’da çöplük istemiyoruz. Bu çöplük yapılırsa bizim geleceğimiz, çocuklarımız mahvolacaklar. Bizim bugünden adım atmamız lazım. İhale iptal olmuş. İnşallah süresiz bir iptal olur, yaşanır bir Nilüfer olur."
Kayapa Mahalle Muhtarı Ali İhsan Dengiz de "Çöplüğü kesinlikle yaptırmayacağız. Biz Kayapalıyız. Tüm muhtarlarımız burada. Hepimiz koşturuyoruz. İnşallah yaptırmayacağız" şeklinde konuştu.
"ÇÖPLÜKTEN KAÇIP KAYAPA’YA GELDİM"
Daha önce Hamitler Mahallesi’nde yaşadığını söyleyen ve civar halkını koku nedeniyle rahatsız eden Hamitler çöplüğünden kaçmak için Kayapa’ya taşındığını söyleyen mahalleli Emine Sınmaz şöyle konuştu:
"Biz çöplüğün yapılmasına değil, yerinin doğru olmamasına tepki gösteriyoruz. Ben Hamitler’den geldim, çöplük kokusundan kaçtım. Ben buraya gelmek ve ev almak için iki tane ev sattım. Şimdi de buraya çöplük yapmak istiyorlar. Ben bu evi satarsam iki ev alamam. Kendim için değil, çocuklarımız ve torunlarımız için istemiyoruz. Nilüfer bölgesine çöplük istemiyoruz."
"ÇÖPLÜKLE BAŞ EDEMEYİZ"
Kayapa Mahallesi’nde yaşayan Gülsen Kılınç ise şunları söyledi:
"Bölge insanıyız, köylüyüz, doğduğumuzdan beri bu topraklardayız. Hep geri planda kalmış insanlarız. Köylüyüz hallederiz, yaparız ama çöplükle baş edemeyiz. Her şeyle baş ederiz ama çöplükle baş edemeyiz. Hasanağa’da, Kayapa’da bu çevrede asla çöplüğün yeri yok. Biz gelişen bir bölgeyiz, daha yeni yeni şehirleşiyoruz ama çöplüğün bizim bölgemizde işi yok. Hasanağa’yı, Kayapa’yı, Nilüfer’i hiçbir yeri çöp yapmayın."
"AKLA VE BİLİME UYGUN HAREKET EDİN"
Kayapa halkının mücadelesine destek veren Nilüfer Kent Konseyi Genel Sekreter Emre Karagöz, şunları söyledi:
"Burada artık başka söyleyecek sözümüz kalmadı çünkü daha bu halk, muhtarlar, kadınlar, siyasiler, yurttaşlar ne desin? Kaç bin kere aynı şeyi söylesin? Artık gözler görmedi, kulaklar duymadı dedik Büyükşehir’in kapısına geldik. Bu kadınları, muhtarları bu kez gördüler mi, sesimizi duydular mı acaba? Çok net bir talebimiz var; akademik odaların, bilim insanlarının görüşleri ve düşünceleri uygulansın. Başka hiçbir talebimiz yok. 2016’da Kayapa iptal edildi, 7 yıldır bir çalışmanın tohumları neden atılmadı? Neden ölüme, sıtmaya razı ediliyoruz? Kayapa uygun değildir raporları neden gün yüzüne çıkarılmıyor? Neden Uludağ Üniversitesi’nin adı kullanılıp raporu kullanılmıyor? Bizler yılmayacağız. Düşüncelerimizi, doğru bildiklerimizi savunmaya, demokratik hakkımızı kullanmaya devam edeceğiz. Bu çok fazla uzun da sürmeyecek. Bu mücadeleyi kazanacağız çünkü buradaki insanlar ne kadar kararlı olduğunu gösterdiler. Sabah 8.30’dan beri yollarda bu insanlar. Herkes şefinden, usta başından izin alıp geldiler. Bu mücadeleyi ve kararlılığı görsünler. Tek isteğimiz var, akla ve bilime uygun hareket etsinler."