TAŞOVA BELEDİYE BAŞKANI ÖZTÜRK'ÜN MAHKEMENİN ÇAMBÜKÜ'NE OSB PROJESİNİ İPTAL ETMESİNE KARŞIN YENİDEN ÇALIŞMALARA BAŞLANDIĞI AÇIKLAMASINA TEPKİ
GENÇAĞA KARAFAZLI
AKP’li Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk’ün, Samsun 3. Bölge İdare Mahkemesi tarafından Amasya'nın Taşova ilçesi Çambükü köyüne organize sanayi bölgesi projesi iptal edilmesine karşın yeniden çalışmaların başlatıldığına ilişkin paylaşımı, bölge halkının tepkisini çekti. Köylülerin avukatı Selim Saray, mahkemenin ekim ayında verdiği kararla OSB alanının sanayi bölgesi değil tarım bölgesi haline geldiğini belirterek, “Bu tür paylaşımlar, toplantılar, sadece köylüyü baskı altına almayı amaçladığı gibi ve mücadelelerinde yılgınlık meydana getirmek istedikleri gibi ayrıca yaklaşan yerel seçimlerde de karar vericilerin kendi lehlerine bir pozisyon alma amacından kaynaklanmaktadır” dedi.
AKP Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk, geçen hafta sosyal medya hesabından köylülerin aylarca süren mücadelesinin sonucunda mahkemenin iptal ettiği Çambükü Organize Sanayi Bölgesi (OSB) Projesi’yle ilgili yeniden çalışmaların başladığına ilişkin paylaşım yaptı. Öztürk, şunları kaydetti:
"Valimiz Yılmaz Doruk başkanlığında Taşova OSB bölgesi heyeti toplantısına katıldık. OSB’nin geldiği durum ve gelecekteki süreç ve arsa tahsis konusunda yapılan çalışmaları değerlendirildi. İlçemiz, ilimiz ve ülkemiz için hayırlı olsun. Organize Sanayi Müdürümüz Orhan Ceylan ile organize sanayimizle ilgili gelişmeleri değerlendirdik, inşallah yakın zamanda yeniden ilçemiz için güzel gelişmeler olacak."
"YAŞANAN ACI OLAYLARA RAĞMEN KARAR VERİCİLER YENİDEN HAREKETE GEÇTİLER"
Çambükü köylülerinin avukatı Selim Saray, konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı:
"Bölgenin en önemli çatı ekosistemlerinde olan muhteşem bu alanın yaşamış olduğu kimyasal madencilik tehdidi ile Taşova OSB'nin Çambükü köyümüze kaydırılması kararına karşı yürütülen mücadeleyi sosyal bir mücadele olarak gördüğümden dolayı tarafların yanlarında yer almaktayım ve ayrıca vekillikleri yapmaktayım. Taşova OSB meselesi uzun bir konu ve uzun bir sürece dayanmış olsa bile kısa olarak 2023 yılının mayıs ayında bir sürü yaşanan acı olaylarla rağmen karar vericiler tekrardan Çambükü köyünü yer seçimini yaparak Sanayi Ticaret Bakanlığı'ndan izinler aldılar ve tekrardan bunu icra etmeye çalışıyorlar. Özellikle son dönemlerde Taşova Belediyesi başta olmak üzere daha doğrusu Başkanı Bayram Öztürk başta olmak üzere OSB’ye yakın zamanda başlanacak ilişkin planlarının programlarının işte projelerinin yapılacağına ilişkin paylaşımlar yapılmakta. En son birkaç gün önce Amasya Valiliği’nde de parselasyon planlarının yapılacağına işte belirli işlemlerin yapılacağına ilişkin toplantının yapıldığı hem Valilik sitesinde hem de Taşova Belediyesi'nin sitesinde yayınlandı. Şimdi bunu neye dayanarak yapıyorlar?
"KÖYLÜLERİN MÜCADELELERİNE YILGINLIK MEYDANA GETİRMEK İSTİYORLAR"
Geçen yıl yaşananlar yazılı ve görsel basına yansıdı. Acılar neticesinde istinaf mahkemesi yer seçimi kararını iptal etmişti bu iptal kararını Sanayi Ticaret Bakanlığı temyiz etmesine rağmen Amasya'daki karar vericiler ki giden Vali Mustafa Masatlı ve Taşova Belediye Başkanı Bayram Öztürk başta olmak üzere alelacele kendilerince yorumlayarak, şekilden alternatif yerler göstermişler ve tekrardan Çambükü’nde OSB'nin yapılmasına karar almışlar ve peşinde Sanayi Ticaret Bakanlığı'ndan izinleri almışlardır. Bu güce güvenerekten bu tür paylaşımlar ve Çambükü köylüsüne karşı bu baskıları artırmışlardır ancak bu idari karardan sonra da özellikle 2021 yılında görülen çevre düzen planı davamız ekim ayı içerisinde sonuçlandı, çevre düzen planı OSB'nin baş işlemidir. Eğer çevre düzen planı kesinleşmemişse OSB yapılamaz. Ekim ayında gelen mahkeme kararında Çambükü köyünde yapılması planlanan OSB alanının çevre düzen plan değişikliğini mahkeme iptal etti. Dolayısıyla da orası artık sanayi bölgesi değil tarım bölgesi haline geldi. Bu tür paylaşımlar, toplantılar, sadece köylüyü baskı altına almayı amaçladığı gibi ve mücadelelerinde yılgınlık meydana getirmek istedikleri gibi ayrıca yaklaşan yerel seçimlerde de karar vericilerin kendi lehlerine bir pozisyon alma amacından kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum."