ÜMİT ÖZDAĞ: "EMEKLİYE ASGARİ ÜCRETİN YARISI MAAŞ VERMEK, 'SEN YAŞAMA ÖL' DEMEK"

ÜMİT ÖZDAĞ: "EMEKLİYE ASGARİ ÜCRETİN YARISI MAAŞ VERMEK, 'SEN YAŞAMA ÖL' DEMEK"
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Emeklilerin 5 milyonu 7 bin 500 lira maaş alıyor. Bu, insanlık onuruna hakarettir. Asgari ücret yani yaşamak için en az ücret ve sonra da onun yarısını da emekliye veriyorsunuz. Bu, sen yaşama demek, sen öl demek, aç kal demek ve sen insan değilsin demek. Senin bütün bu çalışmalarına saygı duymuyorum demek" dedi.

UĞUR İSTANBULLU

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, "Emeklilerin 5 milyonu 7 bin 500 lira maaş alıyor. Bu, insanlık onuruna hakarettir. Asgari ücret yani yaşamak için en az ücret ve sonra da onun yarısını da emekliye veriyorsunuz. Bu, sen yaşama demek, sen öl demek, aç kal demek ve sen insan değilsin demek. Senin bütün bu çalışmalarına saygı duymuyorum demek" dedi.

Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, dün Artvin'e geldi. Artvin Ticaret ve Sanayi Odası ile Artvin Eğitim İş Sendikasına da ziyarette bulunan Özdağ, daha sonra Atapark Meydanı'nda gazetecilere açıklama yaptı. Özdağ, "Dünyayla rekabet edecek bir eğitim verilmesi gerekirken Milli Eğitim Bakanı işi gücü bırakmış Türk gençliğini tarikata ve cemaatlerin kucağına atmıştır. Bunu da utanmadan Meclis'te söylemiştir. Gerekçe olarakta 'dağa gitmeyi engellemek için' demiştir. Tarikat ve cemaatlerin işi gençlerin dağa gitmesini engellemek değildir. Bu Cumhuriyet'in kurum ve kuruluşlarının işidir" diye konuştu.

"BÜTÜN İNANIRLIĞINIZI YİTİRİRSİNİZ"

Ümit Özdağ şunları söyledi:

"Bugün Artvin’de temaslarımızı sürdürüyoruz ancak ulusal gündemi takip etmeye de devam ediyoruz. Biliyorsunuz önemli ve kamuoyununda dikkatini çeken bir soruşturama İstanbul’da devam ediyor. Dilan Polat dosyası ve bu dosyayla ile ilgili özel bir soruşturma ekibi kurulmuştu. Biraz önce almış olduğum habere göre bu ekip hadisenin diğer ucunda bulunan 40 kişiyi de gözaltına almak üzereyken ve aralarında meşhur birilerinin de içinde olduğu kişiler ani kararla görevden el çektirilmiş ve değişik karakollara bu ekip sürülmüş. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya da sesleniyorum; Sayın Yerlikaya eğer bu Dilan Polat soruşturmasını yürüten özel ekibin görevden alınarak değişik karakollara sürülmesine izin verirseniz bütün inanırlığınızı yitirirsiniz.

"MİLLİ EĞİTİM BAKANI YASALAR ÖNÜNDE HESABINI VERECEKTİR"

Mili Eğitim Bakanı izlediği politikalarla Türkiye’nin güvenliği için bir tehdit olmuştur ve gençlerimizin geleceğini Türkiye’nin geleceğini tehlikeye atmıştır. Gençlerimiz 21. yüzyılda dünyayla rekabet edebilecek bir bilgiyle donanımla yetişmelidir. Bu telefonu yapabilecek bilgiye donanıma sahip olmalılar. Sizin beni kaydettiğiniz ve yayın yaptığınız kameraların merceklerini üretebilecek bilgiye sahip olmalılar ve bu mikrofonun içindeki teknolojiyi üretecek bilgiye sahip olmalılar. Gençlerimizin daha iyi, matematiğe ihtiyacı var, biyolojiye kimyaya, sosyolojiye, felsefeyi bilmeye ihtiyacı var. Yani dünyayla rekabet edecek bir eğitim verilmesi gerekirken Milli Eğitim bakanı işi gücü bırakmış Türk gençliğini tarikata ve cemaatlerin kucağına atmıştır. Bunu da utanmadan Meclis'te söylemiştir. Gerekçe olarakta 'dağa gitmeyi engellemek için' demiştir. Tarikat ve cemaatlerin işi gençlerin dağa gitmesini engellemek değildir. Bu cumhuriyetin kurum ve kuruluşlarının işidir. Alnı secdeye değiyor dediğiniz FETÖ 15 Temmuz gecesi bu ülkeyi iç savaşa sürükleyecek bir darbe yaptı. Hala mı akıllanmadınız ama biz Zafer partisi olarak diğer partiler gibi durarak seyretmeyeceğiz ve bu konuda her türlü mücadeleyi vereceğiz. Bu yapılan suçtur, Cumhuriyet'in kuruluş felsefesine aykırıdır. Milli Eğitim Bakanı günü geldiğinde yasalar önünde hesabını verecektir.

"EMEKLİYE SEN YAŞAMA ÖL DEMEK İSTİYORSUN"

Emeklilerin 5 milyonu 7 bin 500 lira maaş alıyor. Bu, insanlık onuruna hakarettir. Bu insanlar hayatları boyunca Türkiye için çalışmış ve askere gitmişler. Çalıştıkları dönemde kendilerinden önce emekli olanların paylarını da ödemişler ve kendilerinden küçükler içinde katkıda bulunmuşlar. Şimdi onlara 7 bin 500 lira maaş verip saraylarda itibar peşinde olanlar bilmelidirler ki emekliler saray rejimine haklarını helal etmiyorlar. Diğer taraftan da asgari ücret yani yaşamak için sahip olmak için en az ücret ve sonra da onun yarısını da emekliye veriyorsunuz. Bu, sen yaşama demek, sen öl demek, aç kal demek ve sen insan değilsin demek. Senin bütün bu çalışmalarına saygı duymuyorum demek. Dünyanın değişik ülkelerine resmi rakamlarla övünerek '7 milyar dolar yardım yapıyoruz' diyorlar. Dünya'da Amerika Birleşik Devleti'nden sonra en çok yardım yapan ülkeyiz. Peki bu ülkenin insanları ve emeklileri 7 milyar dolar yardım yapılırken emekli kira ödeyemediği için sokağa atılıyorlar mı evet atılıyorlar. Ben Recep Tayip Erdoğan’a Türkiye’de emeklilerin de insan olduğunu ve esas insani yardımında  bunlara yapılması gerektiğini hatırlatmak istiyorum."