Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Başkanı Ahmet Gök: Öğretmenlik sınavla test edilecek bir meslek değildir
2022 yılında çıkarılan Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili değerlendirmede bulunan Gök, uygulamaya konulan söz konusu projenin eğitim camiasında ve öğretmenler arasında bir ayrıştırmaya sebep olduğunu belirtti.
Yapılan bu uygulamada sınavsız uzman ve başöğretmenliğin olamayacağına dikkat çeken Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Gaziantep Şube Başkanı Ahmet Gök, bu yasanın sorun ve sıkıntılara sebep olacağını belirterek uygulamanın problemi, haksızlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği beraberinde getirdiğini söyledi.
"Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda olması gerektiği halde olmayan bazı konular var"
Gök, "Yıllardır gündemde tuttuğumuz ve çıkarılması için çaba sarf ettiğimiz Öğretmenlik Meslek Kanunu 2022 yılında çıkarıldı. Ancak eğitim paydaşlarıyla istişare edilmeden alelacele ve üstünkörü hazırlanan bir yasa taslağı bir sürü eksikle ve sorunlu uygulamalara yol açacak bir şekilde Öğretmenlik Meslek Kanunu adıyla yasallaştı. Bir Öğretmenlik Meslek Kanunu çıkmış olması bizleri elbette mutlu etti ancak bu kanunda olması gerektiği halde olmayan bir sürü mevzu ve olması gereken şeklin dışında olan bazı konular var. Ben bu açıklamamda tüm bu konulara değinme hakkımı bir sonraki açıklamama saklamak suretiyle sadece Öğretmenlik kariyer sistemini şekillendirme amacıyla kanuna eklenmiş olan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik konusuna değineceğim." dedi.
Uygulamanın problemi, haksızlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği beraberinde getirdiğini ifade eden Gök, "Uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik ilk kez 2005 yılında gündeme gelmiş ve 2006 yılında ilk ve son kez uzman öğretmenlik sınavı yapılarak öğretmenler arasında yıllarca konuşulacak adaletsiz bir uygulama yapılmıştı. Sendikamızın ve eğitim çalışanlarının 16 yıllık mücadelesi ve talepleri sonucunda bakanlık, Öğretmenlik Meslek Kanunu adı altında çıkarılan yasanın kariyer sistemi başlığı altına uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanlarını ekleyerek yeniden uygulamaya koydu. Ancak bu bir sürü problemi, haksızlığı, adaletsizliği ve eşitsizliği beraberinde getirmekle kalmadı eğitimciler tarafından anlamsız ve gereksiz bir uygulamayla olumsuz sonuçlara yol açacağı endişesiyle karşılandı. Bugün bu hususu değerlendiren tüm eğitim paydaşları ve eğitimciler adeta diken üstünde oldukları hissini ifade etmektedirler." diye konuştu.
"Öğretmenlik sınavla test edilecek bir meslek değildir. Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir"
16 yıldır yapılmayan uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik sınavının aradan hiç zaman geçmemiş gibi tahsis etmek başlı başına bir haksızlık olduğunu ifade eden Gök, sınavla uzman ve başöğretmenliğin olmayacağını ifade ederek şunları söyledi:
16 yıldır mağdur edilen insanların hakkı sınav ve benzeri şartlar aranmadan Uzman Öğretmenlik ve başöğretmenlik unvanının verilmesidir. Öğretmenlik sınavla test edilecek bir meslek değildir. Öğretmenlik zaten bir uzmanlık mesleğidir. Dolayısıyla sınavla uzman veya başöğretmen olunmaz. Öğretmeni uzman veya başöğretmen yapacak şey sınav değil yıllar içinde dokunduğu canların her birinin kendisinde bıraktığı izlerin tecrübesidir. MEB'in 15 yıldır yapılmamış bir sınavı sanki en son geçen sene yapılmış gibi muamele etme hakkı yoktur. Ayrıca şu an öğretmenlere izlettirilen ve sahadan uzak, tamamen teorik bilgi yüklemesinden ibaret olan videolara gelince, uzman öğretmenlik için her biri ortalama 21 dakika toplamda 3780 dakikayı bulan 180 adet video, başöğretmenlik için ise her biri ortalama 21 dakika toplamda 5250 dakikayı bulan 250 adet videoyu izlemek zorunluluğu ile karşı karşıya bırakılan öğretmenler sizce kendini nasıl hissedebilir? Yani başöğretmenlik için 87,5 uzman öğretmenlik içinse 63 saat video izlemek zorundasın. Eğitimcilerde 10 yıla sığması planlanan video derslerini bakanlık 2 aylık yaz dönemine sıkıştırmaya çalışmış algısı hâkim.
"Bir düğmeye basıp arama motorunda bulabileceği bilgileri öğretmene ezberletmenin bir faydası yoktur"
Başöğretmenlik ve uzman öğretmenliğin, öğretmenlere maddi getirisi dışında bir faydası olmadığına dikkat çeken Gök, "Sahadan uzak teorik bilgi yüklemesi ile uzman mı olunur? Bir düğmeye basıp arama motorunda bulabileceği bilgileri öğretmene ezberletip uzman yapmanın ne öğretmene ne de eğitime bir faydası yoktur. Kaldı ki 10 yıla sığdırılması gereken bilgileri 2 ayda video izleterek insanlara nasıl özümsetebilirsiniz? Ve sadece paraya endeksli bir kariyer sistemi algısı oluşmuş durumda ki bunun da öğretmenleri itibar noktasında olumsuz etkileyeceği muhakkaktır. Ayrıca öğretmenler odasında ücretli öğretmen, sözleşmeli öğretmen, aday öğretmen, kadrolu öğretmen gibi ayrımcılıklara bir de uzman öğretmen ve başöğretmen eklenmiş olacak ve bu da çalışma barışı için olumsuz etkiye sebep olacaktır. Hele bir de bu sınavları kazanamayan öğretmenlerin durumunu düşünün! Bu öğretmenler itibarsızlaştırılmış olmayacak mı? Ayrıca sınavın 19 Kasım'da yani eğitim öğretim devam ederken yapılacak olması da ayrı bir hata. O tarihte öğretmenlerimiz sınava hazırlık telaşı içinde olacaklarından motivasyon ve performans açısından olumsuz etkilenecekler bu da eğitim öğretime olumsuz yansıyacaktır. Uygulamanın bir başka eksiği de başöğretmenlik ve uzman öğretmenliğin, öğretmenlerimize maddi getirisi dışında bir faydası olmamasıdır. Söz konusu kariyer sisteminde yetki ve sorumluluk konusunda herhangi bir çerçeve çizilmemektedir." ifadelerini kullandı.
"16 yılını dolduran tüm öğretmenlere başöğretmenlik unvanlarının verilmesi gerekiyor"
Çözüm önerileriyle sözlerine devam eden Gök, "Öncelikle 16 yıldır sınav yapmayan ve yüksek lisans ve doktora yapan eğitimcilere unvanlarını vermeyen MEB öğretmenlerimize yaşattığı hak kaybını telafi etmesi gerektiğinin farkına varmalı ve öğretmenlerde stres kaynağı haline gelmiş olan bu sınavı adaletin de gereği olarak iptal etmelidir. Sonrasında da sınava endeksli bir kariyer sisteminin doğuracağı sorunları peşinen ortadan kaldırmak için tecrübenin gereği olarak 8 yılını dolduran tüm öğretmenlere uzman öğretmenlik ve 16 yılını dolduran tüm öğretmenlere başöğretmenlik unvanlarının verilmesi ve bu sayede 16 yıllık ihmalin oluşturduğu mağduriyetin giderilmesi gerekmektedir. Yüksek lisans ve doktora yapmak zaten kariyer basamaklarında yükselme gerekçesidir. Kendini geliştirme noktasında yüksek lisans ve doktora yapmış olan eğitimciler de hak etmiş oldukları unvanlarının dışında ayrıca ödüllendirilmelidir." dedi.
Gök, "Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun sadece kariyer kısmına kısmen değindiğim bu açıklamamı, eğitimin tüm paydaşlarıyla istişare edilerek, eğitimcilerin öğretmen yetiştirmeden kariyer basamaklarına, görevde yükselmeden, tayin ve atamalarına, özlük haklarından ekonomik, sosyal ve hukuki haklarına kadar burada değindiğim veya değinmediğim her alanı düzenleyecek şekilde yeni ve olması gereken düzeyde detaylı bir öğretmenlik meslek kanununa kavuşma ümidiyle noktalıyorum." şeklinde konuştu. (İLKHA)