Suriyeliye var Iraklıya yok
Diyarbakır-Mardin karayolu üzerindeki sığınmacı kampının kapısında gözlüklü bir çocuk...
IŞİD saldırılarından kaçan Ezidi bir ailenin11 yaşındaki oğlu Fadıl Seydo, yakınlarının yardımıyla yürüyebiliyor, dolaşabiliyor.
Gözlerinden ameliyat olması gerekiyor. Umutla görebileceği günü bekliyor.
Akrabası Şemo Rafo, Türkiye'deki hastanelerin Fadıl'ı kabul etmediğini söylüyor.
Rafo, “Daha önce Erbil’de ameliyat oldu. Şimdi ikinci kez olması lazım ama parası olmadığı için Türkiye'deki hastane kabul etmedi ve geri geldi. Ameliyat olmazsa kör olacak” diyor.
Benzer durumda olanlardan biri de Hayri Kasım. 4 yaşındaki oğlu Ferhan böbrek hastası. Kasım başına gelenleri “Araştırma hastanesine götürdüm, ‘Siz Irak’tan geldiğiniz için bir şey yapamıyoruz’ dediler. Hiçbir şey yapamadan geri geldik. Sonra bir kez daha gittim, bu kez Kobaniliyim deyince muayene ettiler” diye anlatıyor.
Irak'ta IŞİD saldırılarından kaçarak Türkiye’ye sığınan Ezidilerin sayısı Güneydoğu Anadolu Belediyeler Birliği’nin (GABB) hazırladığı rapora göre 20 bin 603. Güneydoğu’daki 17 belediyenin üyesi olduğu GABB, Diyarbakır’a 5 bin 735 Ezidi'nin geldiğini söylüyor.
Bunların yaklaşık 4 bini Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin kurduğu bu kampta yaşıyor.
Ancak kampta yaşayanlar sağlık harcamalarının karşılanmadığını, tedavi olamadıklarını söylüyorlar. Kampta kalanlar Ezidi olduklarını söyleyince geri çevrildikleri hastane kapısından, "Kobaniliyiz" deyince alındıklarını anlatıyor.
Ezidiler mevsimsel hastalıklar dışında, genelde ortopedik, ürolojik, göz, kulak burun boğaz rahatsızlıkları nedeniyle hastanelere başvurma ihtiyacı duyuyor.
Kamp temsilcisi: Hastanelere gidip, dönen çok
Kampta yaşayanların temsilcisi Hacı Süleyman acil durumlar dışında hastanelere gidemediklerini söylüyor:
“Acil bir durum olunca kabul ediyorlar, gidebiliyoruz. Ama normal zamanda kabul etmiyorlar. Nedenini ise, ‘Bize talimat verilmedi, sizin tedavi masraflarınız devlet tarafından ödenmiyor’ diye açıklıyorlar. Hastanelere gidip dönen çok, bir şey yapamıyoruz.
Üniversite: Ezidilerle ilgili düzenleme yok
Ezidi ailelerin iddialarını Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sait Alan’a sorduk. Alan, Ezidilerin sağlık masraflarının ödenmediğini doğruladı:
“Hayati tehlikesi olan acil hastaların girişini mutlaka yapıyoruz. Masrafların çoğunu kendimiz hastaneden karşılıyoruz. Bu bizim için yük, ne kadar böyle gider bilmiyoruz. Belediyeyle görüşmelerimiz oldu, ‘Ödeyeceğiz’ dediler ama şu ana kadar herhangi bir ödeme olmadı. Ödeme olmazsa bile acile gelen her hastanın kabulünü yapıyoruz ama kronik hastalara bir şey yapamıyoruz. Acil geldi diyelim, acil durumu stabil oldu, taburcu aşamasında bir ücret intikal ediyor, bu ücreti ödeyemiyorlar. Onlar da bizim hastanemizden çıkıyor, hastanemizin gideri artıyor. Ücreti alamamak bir yük ve zorluk yaşıyoruz. Yasal bir değişiklik gerekiyor, Suriye’den gelenlere ödeniyor. Bunlarla (Ezidiler) ilgili gelen bir düzenleme yok.“
GABB: Gönüllü doktorlarla tedavi ediliyorlar
Ezidilerin önemli bölümü Diyarbakır, Mardin, Şırnak, Siirt gibi illerdeki kamplarda yaşıyor. Mardin Midyat AFAD Kampı dışındakiler belediyeler tarafından kuruldu. Kampların sorumluluğunda bulunduğu GABB'ın genel sekreteri Ahmet Ertak, gönüllü doktorların çalıştığı sağlık merkezinde hizmet vermeye çalıştıklarını vurguladı.
“Birinci basamak sağlık hizmetleri şimdiye kadar belediyelerimizce kurulmuş sağlık birimleri üzerinden karşılandı. Gönüllü doktorların marifetiyle, periyodik zaman dilimleri içinde hastalarla ilgilenildi, tedavileri sağlandı. Ama zorlanıyoruz çünkü kış koşulları gereği hasta sayısı giderek artıyor. Artış karşısında halen girişimlere rağmen sorunun çözülmediğini, bu soruna karşı duyarsızlık içinde kalındığını görebiliyoruz.
Ağır hastaların giderlerini,duyarlı insanlar bir araya gelerek ödüyor. Dolayısıyla hastanelerde yatırılıyordu. On binlerce insanın bu tür problemlerinin çözülmesi birtakım resmi kurumların yardımlarıyla mümkün olabilir, yasal bir düzenleme gerekiyor.”