Halkın İslami düğünlere olan teveccüh artıyor
Toplumsal ahlaka müspet katkı sağlayan İslami düğünler ile çocuklarını evlendiren aileler, düğünlerinin Kur'an ve sünnet çerçevesinde olması gayretindedir. İslami değerlerin çiğnenmediği düğün programları, Müslüman halk tarafından oldukça ilgi görüyor.
Üstad Bediüzzaman'ın "Helal dairesi keyfe kâfidir." sözü İslami düğünlerde de vücut buluyor. Kur'an tilaveti ile başlayan düğünlerde salavatlar ve sık sık getirilen tekbirler, düğünlere ayrı bir güzellik katıyor.
Düğün esnasında erkek ve bayanların ayrı bölümlerde harem-selamlığa dikkat etmesi, düğüne katılan halk tarafından takdir topluyor. Düğünlerde ilahi ve ezgilerin seslendirilmesi ise düğüne katılanlarda manevi etkiler bırakıyor.
"Halkımız İslami düğünleri tercih ediyor"
Diyarbakır'dan Bingöl Kardeşler köyüne gelen İlahi sanatçısı Bilal Güler, "Bizim de tek amacımız bu İslami düğünleri yaymak ve toplumun içinde oturtmak. Bugün de Bingöl'e geldik. Bu aralar gerçekten çok yoğunuz. Milletimiz gerçekten bu düğünleri tercih ediyor. Gittiğimiz yerlerde çok hoşlarına gidiyor ve yeni gören misafirler İslami düğünlerin yapılmasını bizlerden istiyor." dedi.
"İslami düğünlerin toplumun içine sirayet etmesi lazım"
Bu tarz düğünlerin toplumun içine girmesi gerektiğini dile getiren Güler, "Bu düğünlerin toplumun içine girmesi lazım ki cahili düğünleri kaldıralım yerine bu düğünleri getirelim. Gerçekten bu son dönemde cahili düğünler çok yaygınlaştı ve toplumun bozulmasına neden oldu. Ondan dolayı onlar bir yerden ifsat ederken biz ıslah ediyoruz. Amacımız da odur. Rabbim bu düğünleri daha da çoğaltsın, toplumun içinde oturtsun. İnşallah gençlerimiz de buna karşı duyarlı olur ve düğünlerini bu şekilde yaparlar." şeklinde konuştu.
"Allah her zaman ve her mekânda bizim Rabbimizdir"
Damat Ayhan Beldek ise yaptığı açıklamada, "Öncelikler Allah-u Teâlâ herkesten razı olsun. Nasıl ki Allahu Teala bizim Rabbimizdir, belirli günlerde sadece Rabbimiz değildir. Düğünlerimizde de örf adetlerimizde de her şeyimizde, caddemizde, sokağımızda Allah-u Teâlâ'yı hayatımıza katmamız lazım. Bildiğiniz üzere zalimler, kâfirler gelip aramıza kötü bir sistem atmak istediler. Örneğin dini devleti birbirinden ayırdılar. Çarşıda pazarda Allah farkı, camide farklı olacak. Hal bu ki bu böyle değildir. Allah bizim Rabbimizdir, her zaman her yerde ve her mekânda Allah-u Teâlâ bizim Rabbimizdir. Bütün işlerimizi ona göre dizayn etmemiz lazım ki onu Rab olarak almamız lazım.
"Allah-u Teâlâ'yı Rab olarak kabul etmişsek tüm işlerimizde Allah'ın rızasını gözememiz gerekir"
Beldek, "Düğümüze gelen eş, dost ve akrabalarımıza tavsiyemdir ki eğer Allah-u Teâlâ'yı Rab olarak kabul etmişsek bütün işlerimizi, örf adetlerimizi en iyi şekilde İslami düğün olarak yapmamız inşallah Allah-u Teâlâ'yı razı edecektir." dedi. (İLKHA)